TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
31inci Birleşim
7 Aralık
2022 Çarşamba
(TBMM Tutanak
Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu
Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş
bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade
edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler
aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Teklifleri
1.- 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu
Teklifi (1/286) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 362)
2.- 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Teklifi (1/285), Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli
Cetveller, 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifine
İlişkin Genel Uygunluk Bildirimi ile 2021 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 201 Adet Kamu
İdaresine Ait Sayıştay Denetim Raporu, 2021 Yılı
Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2021 Yılı Mali
İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/2076) ile Plan
ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 363)
A) ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANLIĞI
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU
1) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) NÜKLEER DÜZENLEME KURUMU
1) Nükleer Düzenleme Kurumu 2023 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Nükleer Düzenleme Kurumu 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) MADEN VE PETROL İŞLERİ GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ
1) Maden ve Petrol İşleri Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden ve Petrol İşleri Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) TÜRKİYE ENERJİ, NÜKLEER VE MADEN
ARAŞTIRMA KURUMU
1) Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden
Araştırma Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden
Araştırma Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
F) TİCARET BAKANLIĞI
1) Ticaret Bakanlığı 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ticaret Bakanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) REKABET KURUMU
1) Rekabet Kurumu 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Rekabet Kurumu 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) HELAL AKREDİTASYON KURUMU
1) Helal Akreditasyon Kurumu 2023 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Helal Akreditasyon Kurumu 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI
1) Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
I) TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1) Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
J) İKLİM
DEĞİŞİKLİĞİ BAŞKANLIĞI
1) İklim Değişikliği
Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
IV.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR
1.- İstanbul Milletvekili Engin Altayın,
Düzce Milletvekili Fahri Çakırın 362 sıra sayılı 2023
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 363 sıra
sayılı 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifinin ikinci tur görüşmelerinde AK PARTİ Grubu adına
yaptığı konuşması sırasında Cumhuriyet Halk
Partisine sataşması nedeniyle konuşması
2.- İstanbul Milletvekili Engin Altayın,
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı
Murat Kurumun 362 sıra sayılı 2023 Yılı Merkezi
Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 363 sıra sayılı 2021
Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin ikinci tur
görüşmelerinde yaptığı konuşması
sırasında Cumhuriyet Halk Partisine sataşması nedeniyle
konuşması
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşın, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş
Başkanı Selçuk Mızraklı hakkında Yargıtayın
verdiği bozma kararına ve çocukların yargı eliyle
istismarına göz yumulmasına ilişkin açıklaması
2.- Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaşın, Yenilik Partisi Genel Başkanı Ardahan
Milletvekili Öztürk Yılmaza ilişkin açıklaması
3.- İstanbul Milletvekili Engin Altayın,
Yenilik Partisi Genel Başkanı Ardahan Milletvekili Öztürk
Yılmaza ilişkin açıklaması
4.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan
Oluçun, Yenilik Partisi Genel Başkanı Ardahan Milletvekili Öztürk
Yılmaza ilişkin açıklaması
5.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan
Oluçun, Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Süreyya Sadi
Bilgiçin yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
6.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, Yenilik
Partisi Genel Başkanı Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaza
ilişkin açıklaması
7.- Samsun Milletvekili Erhan Ustanın, Yenilik
Partisi Genel Başkanı Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaza
ilişkin açıklaması
8.- Trabzon Milletvekili Salih Coranın, Bingöl
Milletvekili Erdal Aydemirin Darısı Salih Coranın
başına. diyerek açıkça tehdit içeren bir ifade
kullanmasına ilişkin açıklaması
9.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan
Oluçun, Trabzon Milletvekili Salih Coranın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
10.- Bingöl Milletvekili Erdal Aydemirin, Trabzon
Milletvekili Salih Coranın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
11.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan
Oluçun, kürsüde konuşma yapan Diyarbakır Milletvekili Remziye
Tosuna Çorum Milletvekili Erol Kavuncunun Allah belanı versin! diye
müdahale etmesine ilişkin açıklaması
12.- Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaşın, Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Süreyya
Sadi Bilgiçin yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
13.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan
Oluçun, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaşın
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
14.- İstanbul Milletvekili Engin Altayın,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Ticaret Bakanı Mehmet
Muş ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği
Bakanı Murat Kurumun yaptıkları açıklamalarındaki
bazı ifadelerine ve Aile ve Sosyal Hizmetler
Bakanlığının yaptığı açıklamaya
ilişkin açıklaması
15.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan
Oluçun, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Ticaret
Bakanı Mehmet Muş ile Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanı Murat Kurumun yaptıkları
açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
16.- Samsun Milletvekili Erhan Ustanın, Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Ticaret Bakanı Mehmet
Muş ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği
Bakanı Murat Kurumun yaptıkları açıklamalarındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
VI.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili
Süreyya Sadi Bilgiçin, HDP sıralarından Darısı Salih
Coranın başına. diye bağırılmasına
ilişkin konuşması
2.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili
Süreyya Sadi Bilgiçin, Yenilik Partisi Genel Başkanı Ardahan
Milletvekili Öztürk Yılmaza geçmiş olsun dileklerini ilettiklerine
ve Parlamento açısından böyle bir saldırının kabul
edilemez olduğuna ilişkin konuşması
3.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili
Süreyya Sadi Bilgiçin, Hiçbir milletvekilinin bir diğerine sözlü olarak
hakaret etme, beddua etme ve fiilî olarak müdahale etme hakkının
olmadığına ilişkin konuşması
7
Aralık 2022 Çarşamba
BİRİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 11.00
BAŞKAN:
Başkan Vekili Süreyya Sadi BİLGİÇ
KÂTİP
ÜYELER: Mustafa AÇIKGÖZ (Nevşehir), Abdurrahman TUTDERE (Adıyaman)
-----0-----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin
31inci Birleşimini açıyorum.
Toplantı yeter sayısı vardır,
görüşmelere başlıyoruz.
Sayın milletvekilleri, gündemimize göre, 2023
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı
Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi üzerinde görüşmelere devam
edeceğiz.
Program uyarınca bugün ikinci turdaki
görüşmeleri yapacağız.
İkinci turda Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Nükleer
Düzenleme Kurumu, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Maden ve Petrol
İşleri Genel Müdürlüğü, Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden
Araştırma Kurumu; Ticaret Bakanlığı, Rekabet Kurumu,
Helal Akreditasyon Kurumu; Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı, Tapu ve Kadastro Genel
Müdürlüğü, Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve İklim
Değişikliği Başkanlığı bütçe ve kesin
hesapları yer almaktadır.
III.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Teklifleri
1.- 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu
Teklifi (1/286) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 362) (*)
2.- 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Teklifi (1/285), Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli
Cetveller, 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifine
İlişkin Genel Uygunluk Bildirimi ile 2021 Yılı Dış
Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 201 Adet Kamu İdaresine Ait
Sayıştay Denetim Raporu, 2021 Yılı Faaliyet Genel
Değerlendirme Raporu ve 2021 Yılı Mali İstatistikleri
Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/2076) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı:
363) (*)
A) ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANLIĞI
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU
1) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) NÜKLEER DÜZENLEME KURUMU
1) Nükleer Düzenleme Kurumu 2023 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Nükleer Düzenleme Kurumu 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) MADEN VE PETROL İŞLERİ GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ
1) Maden ve Petrol İşleri Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden ve Petrol İşleri Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) TÜRKİYE ENERJİ, NÜKLEER VE MADEN
ARAŞTIRMA KURUMU
1) Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden
Araştırma Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden
Araştırma Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
F) TİCARET BAKANLIĞI
1) Ticaret Bakanlığı 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ticaret Bakanlığı 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) REKABET KURUMU
1) Rekabet Kurumu 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Rekabet Kurumu 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) HELAL AKREDİTASYON KURUMU
1) Helal Akreditasyon Kurumu 2023 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Helal Akreditasyon Kurumu 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI
1) Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
I) TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1) Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
J) İKLİM
DEĞİŞİKLİĞİ BAŞKANLIĞI
1) İklim Değişikliği
Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
BAŞKAN Komisyon? Yerinde.
Sayın milletvekilleri, alınan karar
gereğince, tur üzerindeki görüşmelerde siyasi parti gruplarına,
istemi hâlinde İç Tüzükün 62nci maddesi gereğince görüşlerini
bildirmek üzere yürütmeye yetmişer dakika söz verilecek. Bu süreler birden
fazla konuşmacı tarafından kullanılabilecek ve
şahsı adına yapılacak konuşmaların süresi ise
beşer dakika olacaktır. Ayrıca, konuşmalar
tamamlanınca soru-cevap işlemi on dakika soru, on dakika cevap olarak
yapılacak ve sorular gerekçesiz olarak yerinden sorulacaktır.
Bilgilerinize sunulur.
İkinci turda siyasi parti grupları,
yürütme ve şahısları adına söz alanların
adlarını sırasıyla okuyorum:
Gruplar adına; Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına Sayın Emine Gülizar Emecan, İstanbul Milletvekili;
Sayın Ednan Arslan, İzmir Milletvekili; Sayın Tacettin
Bayır, İzmir Milletvekili; Sayın Baha Ünlü, Osmaniye
Milletvekili; Sayın Deniz Yavuzyılmaz, Zonguldak Milletvekili;
Sayın Orhan Sümer, Adana Milletvekili; Sayın Mahir Polat, İzmir
Milletvekili; Sayın Bedri Serter, İzmir Milletvekili; Sayın
Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Manisa Milletvekili; Sayın
Müzeyyen Şevkin, Adana Milletvekili; Sayın Gökan Zeybek,
İstanbul Milletvekili; Sayın Hasan Baltacı, Kastamonu
Milletvekili; Sayın Vecdi Gündoğdu, Kırklareli Milletvekili.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına
Sayın Ahmet Mücahit Arınç, İstanbul Milletvekili; Sayın
Şahin Tin, Denizli Milletvekili; Sayın İffet Polat,
İstanbul Milletvekili; Sayın Polat Türkmen, Zonguldak Milletvekili;
Sayın Nevzat Şatıroğlu, İstanbul Milletvekili;
Sayın Fahri Çakır, Düzce Milletvekili; Sayın Selman
Özboyacı, Konya Milletvekili; Sayın Nilgün Ök, Denizli Milletvekili;
Sayın Atilla Ödünç, Bursa Milletvekili; Sayın Hacı Özkan, Mersin
Milletvekili; Sayın Yaşar Kırkpınar, İzmir
Milletvekili; Sayın İlyas Şeker, Kocaeli Milletvekili;
Sayın İshak Gazel, Kütahya Milletvekili; Sayın Derya Bakbak,
Gaziantep Milletvekili.
İYİ Parti Grubu adına Sayın
Bedri Yaşar, Samsun Milletvekili; Sayın Yasin Öztürk, Denizli
Milletvekili; Sayın Erhan Usta, Samsun Milletvekili; Sayın Metin
Ergun, Muğla Milletvekili.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına
Sayın Abdurrahman Başkan, Antalya Milletvekili; Sayın Lütfi
Kaşıkçı, Hatay Milletvekili; Sayın Ahmet Özyürek, Sivas
Milletvekili; Sayın Nevin Taşlıçay, Ankara Milletvekili;
Sayın Sadir Durmaz, Ankara Milletvekili; Sayın Hasan Kalyoncu,
İzmir Milletvekili; Sayın Ayşe Sibel Ersoy, Adana Milletvekili.
Halkların Demokratik Partisi Grubu adına
Sayın Ali Kenanoğlu, İstanbul Milletvekili; Sayın Muazzez
Orhan Işık, Van Milletvekili; Sayın Mahmut Celadet Gaydalı,
Bitlis Milletvekili; Sayın Pero Dundar, Mardin Milletvekili; Sayın
Sait Dede, Hakkâri Milletvekili; Sayın Erol Katırcıoğlu,
İzmir Milletvekili; Sayın Serpil Kemalbay Pekgözegü, İzmir
Milletvekili; Sayın Murat Çepni, İzmir Milletvekili; Sayın
Sayın Zeynel Özen, İstanbul Milletvekili; Sayın Oya Ersoy,
İstanbul Milletvekili.
Şahıslar; lehinde Ahmet Sami Ceylan, Çorum
Milletvekili.
Yürütme adına Sayın Fatih Dönmez, Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanı; Sayın Mehmet Muş, Ticaret
Bakanı; Sayın Murat Kurum, Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanı.
Aleyhinde Sayın Remziye Tosun, Diyarbakır
Milletvekili.
Şimdi, ilk söz Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına Sayın Emine Gülizar Emecanın.
Sayın Emecan, buyurun. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA EMİNE GÜLİZAR EMECAN
(İstanbul) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri,
Sayın Bakanlar, değerli halkımız; bugün yine
cumhuriyetimizin 100üncü yılının bütçesini konuşuyoruz.
Bugün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ticaret
Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı bütçelerini
görüşeceğiz.
Değerli arkadaşlar, ben genel bir
değerlendirme yapacağım. 2023 bütçesi yok hükmünde bir faiz,
borç ve seçim bütçesidir. Türkiye'ye reva görülen 660 milyar liralık bütçe
açığı ve 240 milyar liralık faiz gideriyle Türkiye
ekonomisi bir borç sarmalına girmiştir. Uzun süredir devam eden yeni
ekonomi modelinden vazgeçilmediği takdirde de bu sarmal büyüyerek devam
edecektir.
Peki, değerli arkadaşlar, yeni ekonomi
modeli nasıl oluştu? Tek adam Faiz nasdır. dedi,
İndireceğiz. dedi ve sonra Bu modelle faiz düştükçe ihracat
artacak, ithalat azalacak, cari denge kontrol altına alınacak,
böylece kur üzerindeki baskı azalacak ve enflasyon düşecek. dediniz.
Kasım 2021de dolar kuru patlayınca da Türk milletinin
sırtına kur korumalı mevduat yükünü yüklediniz. Hazine bütçeden
hesap sahiplerine 91,6 milyar lira ödedi, Merkez Bankası Başkanı
Meclisi bilgilendirme görevini yapamadığı ve bilgi gizlediği
için Merkez Bankasından ne kadar ödendiğini henüz öğrenemedik.
Gelinen sonuç: Cumhuriyet tarihinin en yüksek on
aylık dış ticaret açığı rakamına
ulaşmayı başardınız. Dış ticaret
açığı on bir yılın ardından ilk kez 100 milyar
doları aştı çünkü değerli arkadaşlar, üretimimiz ithal
ham maddeye bağlı ve doların uçması ithal ara malı
maliyetlerimizi de katlayarak artırıyor. Aslında alt
kırılımlarına baktığımız zaman bunu
daha iyi anlıyoruz. Örneğin, gıda üretiminde ihracat
rakamları 2021-22 döneminde yüzde 27,7 iken ithalat yüzde 53 olmuş.
Tekstile bakalım, tekstilde ihracat yüzde 0,5 iken -yine aynı
dönemde- ithalat yüzde 48,3 olmuş değerli arkadaşlar.
Dolayısıyla ithalat maliyetimiz artıyor, dış ticaret
açığımız da katlanarak büyüyor çünkü bu modelin içinde
üretim yok, AR-GE'ye yatırım yapmıyoruz, ham madde üretmiyoruz.
(CHP sıralarından alkışlar) Düşük AR-GE harcaması
sebep, markalaşamama ve dış ticaret açığı da
sonuçtur değerli arkadaşlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 2011de 2023
yılına kadar orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasyanın
üretim üssü olacağız. demişti. Bırakınız
Avrasya'nın üretim üssü olmayı, Türkiye, yüksek teknolojili ürünlerin
üretiminde, utanç verici bir şekilde üçüncü dünya ülkelerinin de gerisinde
kalmıştır. TÜİKe göre 2003 yılında yüksek
teknolojili ürünlerin imalat sanayisi içinde yüzde 5 olan payı 2022de
yüzde 2,9a geriledi.
Sanayici üretemiyor değerli arkadaşlar.
Dünya gazetesinin son sanayici anketine göre son bir yılda krediye
erişimde zorlanan sanayicinin oranı 5 kattan fazla arttı. Yani
sanayici krediye erişemiyor, faiz düşerse neye yarayacak bilemiyoruz.
Durgunluk beklentisi nedeniyle her 3 sanayiciden 2si işçi
çıkarmayı düşünüyor. En zor durumda olan sektör de tekstil
sektörü. Biraz önceki ithalat ve ihracat rakamları da bunu
doğruluyor.
Bakın, yeni ekonomi modeli yoksulluğu
derinleştirmek pahasına hayata geçirilmiş ve emeği
ucuzlatmıştır. İş gücünün millî gelirden
aldığı paya baktığımızda -bakın,
Profesör Doktor Hakan Kara'nın şu grafiğine bir bakalım-
iş gücünün millî gelirden aldığı payın dört yıl
içerisinde nasıl da aşağıya düştüğünü bu grafik
bize çok net bir şekilde gösteriyor. Dört yılda yüzde 32,9dan yüzde
26,3e gerilemiş.
Değerli arkadaşlar, yani hemen hemen her
alanda derin bir ekonomik buhran yaşanmakta. Yük halkın
sırtına binmiş durumda. Olan çocuklara oldu; çocuklar
yatağa aç giriyorlar, okullarda aç kalıyorlar. Ülkeyi sizler bir
timsah kapitalizmine mahkûm ettiniz. Nedir timsah kapitalizmi? Sermaye
kârına kâr eklerken ücretli kesimlerin -biraz önceki grafikte de
gösterdiğim gibi- yoksullaşması ve fakirleşmesidir. (CHP
sıralarından alkışlar) Bakın, Profesör Doktor Hakan
Karanın yine Twitterından aldığım bir grafik:
Gördüğünüz gibi, enflasyonun, emsal ülkelere göre, politika faizi ve
enflasyon arasındaki farkın Türkiyede nasıl
açıldığını gösteriyor. İşte, şu anda
siz bu ülkenin vatandaşlarını, yoksul
vatandaşlarını timsah ekonomisine, kapitalizmine bu şekilde
-siz de görün- mahkûm ettiniz.
Şimdi, değerli arkadaşlar, Tüm bu
yaşananların sorumlusu kimdir? diye
baktığımızda, siz, her sorunu, örneğin enflasyonun
artışını, dış ticaret açığını
dünyada yaşanan enerji fiyatlarındaki artışa
bağlıyorsunuz. Gerçekten öyle mi? Tabii ki bu doğru değil.
OECD verilerine göre, Temmuz 2021 ile Temmuz 2022 arasındaki son bir
yılda enerji fiyatları Türkiyede yüzde 143 yükseldi. OECD
ortalaması kaç biliyor musunuz? Sadece yüzde 35 yani biz diğer
ülkelerden kat kat pahalı enerji kullanıyoruz. Bakalım,
enflasyon canavarı yani pahalılık enerji fiyatlarının
artışına sebep mi? Yine Refet Gürkaynak Hocamızın bir
grafiğiyle sizlere bunu göstermek istiyorum. Petrol fiyatları ile
enflasyon artışı arasında bir bağlantı var
mı değerli arkadaşlar? Enflasyon düşükken enerji
fiyatları yükseliyor, enerji fiyatları yükselirken, bakın,
enflasyon nasıl düşmüş, değil mi? Sizlere de göstereyim
Sayın Bakanlar.
AHMET AKIN (Balıkesir) İyi baksın,
bir baksın, bir dikkat etsin.
VELİ AĞBABA (Malatya) Sayın
Bakanlar, kendi aranızda sohbet etmeyin, konuşmayı dinleyin
biraz.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla) - Böyle bir
bağlantı yok. Bu bir külliyen yalandır.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Maliyet
enflasyonu diye bir şey yok mu?
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla) - Enerji
fiyatları tabii ki etkileyecektir ama bütün yükü, bütün suçu enerji
fiyatlarına yükleyerek halkı kandıramazsınız. (CHP
sıralarından alkışlar) Sonuç şu: Enflasyon
canavarını bu ülkenin başına musallat ettiğiniz gibi
halkı enerji yoksulu yaşamaya da mahkûm ettiniz.
Bir de kalıcı yaz saati uygulamanız
var. Beş yıldır velileri, öğrencileri,
çalışanları karanlıkta işe yollayan bu ucube
kararınız dağıtım şirketlerine
kazandırdı ama hanelere zarar yazdı. Elektrikte tasarruf diye
yola çıkan damat yüzünden bu karardan vazgeçemiyorsunuz ama bizim
iktidarımızda kimse ne soğukta ne karanlıkta kalacak.
İktidara geldiğimizde bu uygulamaya da son vereceğiz. (CHP
sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, Çevre ve
Şehircilik Bakanlığında konut projelerine değinmek
istiyorum. Seçimin yaklaştığı bu dönemde birdenbire AK
PARTİnin aklına 500 bin sosyal konut yapmak geldi. Şimdi, bu
kampanyaya 5 milyonun üzerinde başvuru olmuş. Bu başvuru
sayısı aslında neyi gösteriyor, biliyor musunuz? AKPnin, sosyal
konut talebini yirmi yıllık iktidarında çözemediğini
gösteriyor. (CHP sıralarından alkışlar)
AHMET AKIN (Balıkesir) Doğru.
CAVİT ARI (Antalya) Seçim olmasa
akıllarında yok.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla) Bu durum,
istatistiki verilerle de kanıtlanıyor. 2002 yılında
Türkiyede kendi sahip olduğu evde oturanların oranı yüzde
73,1ken bu oran 2021de yüzde 57,5e düşmüş. Yani ev sahipliği
azalmış arkadaşlar.
VELİ AĞBABA (Malatya) Orada da para
vardır, rant vardır orada da.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla)
İnsanlar, yoksul halk kiracılığa mahkûm edilmiş. Sizin
derdiniz gerçekten sosyal konut üretmek falan değil.
VELİ AĞBABA (Malatya) Para, para; rant!
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla) Seçim
öncesi bir rüzgâr yaratmak ve evet, para!
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Arkadaşlar,
kıskanmayın, kıskanmayın.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla) Çünkü siz
kamu arazilerini sosyal konut projeleri için değil, rant projeleri için
kullandınız. (CHP sıralarından alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) Bravo! Aynen
böyle.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla) Rakamlar
yalan söylemez değerli arkadaşlar.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir)
Kıskanmayın, 8 milyon başvuru var.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla)
Sayın Bakan Kurum, Komisyonda, bu konuda hiç de doğru olmayan
ifadeler kullandı, dedi ki: Yaptığımız sosyal konut
projemizle konut ve kiralarda görülen artışı durdurduk.
Sayın Bakan, hâlbuki gerçek ne, biliyor musunuz? İlan sitelerinin
verileri göz önüne alındığında kiralık konut metrekare
değeri son bir yılda yüzde 140, dört yıl içinde yüzde 472
artmış değerli arkadaşlar. Yine, Sayın Bakan, ne
dediniz? Ülkemizin bu başarısının en büyük nişanesi
26 bin sosyal donatısıyla birlikte inşa ettiğimiz 1 milyon
170 bin sosyal konut olmuş. dediniz. Bu bilgi de doğru değil
arkadaşlar, Türkiyede sosyal konutların toplam konut stokuna
oranı sadece yüzde 2. TOKİnin web sitesini inceleyin, 2002-2022
yılları arasında 506 bin konutun -küsuratları
saymıyorum- teslim edildiği, 316 bin projenin ise devam ettiği
görülüyor. Yine, Emlak Konutun ise toplamda 132 bin konut ürettiği,
bunların 80 bin küsurunun İstanbulda, İstanbuldaki bu 68 bin
küsurun da lüks konut olduğu görülmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla)
Teşekkür ederim.
Bu konutların da lüks konut olduğu
görülmektedir. Toplamayı size bırakıyorum.
Yine Projede biz ne yapıyoruz, vatandaşa
ne sunuyoruz; rant var mıdır, yok mudur? dediniz Sayın Bakan.
Bakalım verilere, Verilere bakın. dediniz. Yapılan plan
değişiklikleriyle park alanı ve yeşil alan niteliğinde
16 adet gecekondu önleme bölgesinin, 12 adet askerî alanın imara
açıldığı görülüyor. Yani bu projelerin kamusal
alanlarının, halkın ortak mallarının özel sektöre de
verildiği bu rakamlardan görülüyor. Bu alanlarda Aralık 2022ye ait
-bugünün dolar kuruyla, 18,50yle hesaplandığında- toplam 28
milyar dolara yakın rant elde edilmiş değerli arkadaşlar
ama bu rant kamuya değil, özel sektöre gitmiş. Komisyonda da sordum,
yine soruyorum: Bu alanlarda lüks projeler yerine sosyal konut yapılamaz
mıydı? Ama yapmadınız, siz lüks konut üreterek rant
yaratmayı tercih ettiniz. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Emecan.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla)
Teşekkür ediyorum.
Son cümle olarak da şunu söylemek istiyorum
BAŞKAN Sayın Emecan, süreniz
tamamlandı.
AHMET AKIN (Balıkesir) Bir toparlasa
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla)
İktidara geldiğimizde 2023 bütçesini yeniden yaparak halkın
yararına bir bütçeyi seçimden sonra biz hayata geçireceğiz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
VELİ AĞBABA (Malatya) Sayın
Başkan, olmaz ki böyle!
BAŞKAN Olur Sayın Ağbaba, olur.
VELİ AĞBABA (Malatya) Biz dün süre
verdik, dün Haydar Akar süre verdi Başkanım.
BAŞKAN - Arada oluyor böyle.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Sana da dün bir
dakika süre verdiler Başkan.
VELİ AĞBABA (Malatya) Sizden
alacağımız var dün. Sayın Başkan, size de dün süre
verdiler.
BAŞKAN Doğru.
ÖZGÜR KARABAT (İstanbul) Ver bir dakika,
beş dakika yetmiyor.
BAŞKAN Verdim, verdim.
Sayın Ednan Arslan, buyurun. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA EDNAN ARSLAN (İzmir)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
İktidar uzun zamandan beri muhalefeti yerli ve
millî olmamakla itham ediyor. Şimdi bu kürsüden kim yerli kim millî
sizlere tek tek anlatacağım. Hepinizin bildiği gibi, on iki
yıl önce Rusyayla bir uluslararası anlaşma
imzaladınız; bu anlaşma neticesinde Akkuyuya toprak tahsis
ederek yap-işlet-sahip ol modeliyle nükleer santral yapmanın yolunu
açtınız. Bu anlaşmayla dünyada kendi topraklarında
başka bir ülkeye ait santral kurduran ilk iktidar oldunuz. Bu da
yetmezmiş gibi, piyasanın çok üstünde alım garantisi verdiniz, 1
kilovatsaat elektrik için 12,35 sent. Bakın, bu santral yılda 8 bin
saat çalışmış olsa verilen on beş yıllık
alım garantisi kapsamında Rusyanın kazanacağı para ne
kadar biliyor musunuz? 100 milyar dolar, yaklaşık 100 milyar dolar.
Santrali yapan Rusya, işleten Rusya
AHMET AKIN (Balıkesir) Sahibi Rusya.
EDNAN ARSLAN (Devamla) -
sahibi olan Rusya, cebine
yaklaşık 100 milyar dolar parayı koyacak olan Rusya; radyoaktif
atıkları bertaraf etmek zorunda kalan Türkiye ama yerli ve millî
olmayan muhalefet! (CHP sıralarından alkışlar)
AHMET AKIN (Balıkesir) Olmaz!
EDNAN ARSLAN (Devamla) - Şimdi buradan bir kez
daha soruyorum: Bu projenin neresi yerlidir, neresi millîdir? Bu santral bizim
enerjide dışa bağımlı olmamızı
engellemediği gibi Rusyaya göbekten bağımlı olmamıza
sebep olmaktadır. Bu şartlarda 2ncisini Sinopta yapmanın,
3üncüsü için Trakyada yer aramanın mantıklı bir izahı
yoktur, bu milletin geleceğini ipotek altına almaktan artık
vazgeçin. (CHP sıralarından alkışlar)
Yap-işlet-sahip ol modeliyle Rusya bu projenin
sahibi. Peki, Sayın Bakanım, bu projede Türkiyenin rolü ne? Bizler
müşteriyiz, hem de nasıl müşteri biliyor musunuz?
Yağlı müşteriyiz, bizler yağlı müşteriyiz burada.
(CHP sıralarından alkışlar) Sayın Bakan verilen bu
garantinin piyasa şartları içinde makul olduğunu söylüyor,
şu an piyasamızdaki elektriğin kilovatsaatinin 20 sent
olduğunu söylüyor. İyi de Sayın Bakanım, bu piyasada
işlem gören 20 sent civarındaki elektrik fiyatları sadece
altı aydır 20 sent. Bakın, Ekim 2021de 6,9 sent, Aralık
2021de 7,1 sent idi ama siz ne yaptınız? Ekim ayından bugüne
PTFi 5 kattan fazla artırdınız. Beceriksiz ekonomi politikalarınız
sonunda kur şokuyla birlikte fiyatların katlanmasına siz neden
oldunuz. Piyasaya verilebilecek teklif üst sınırını
şirketlerin lehine siz revize ettiniz. Geçen yıl bu zamanlarda bu fiyat
1 megavat elektrik için 1.217 lirayken şu an 4.800 liradır. Geçen
yıl bu zamanlarda elektriğin kilovatsaati ortalama 94 kuruş iken
şu an 4 lira olmuştur, bunu yapan sizin
iktidarınızdır.
Şimdi, Sayın Bakana şunu sormak
istiyorum: Eğer bu santralin üreteceği elektriğin fiyatı
piyasa fiyatlarıyla neredeyse aynı ise bu santrali niye
yapıyoruz, bize faydası ne? (CHP sıralarından
alkışlar) Radyoaktif atıklar ne olacak? Umarım
Bakanlığınız ve ilgili kurumlar radyoaktif atık ile
evsel atığın farkını biliyordur. (CHP
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
Gerçek şudur
Sayın Bakanın
dediğinden farklıdır. Bakın, Rusya başka ülkelere de
bu santrallerden yapıyor. Ülkesinde kendisi için yaptığı
santral için 4,2 sent, Bangladeşte 9,3 sent ama bizim ülkemizde 12,35
sentle bu santrali yaptırıyoruz biz. Burada açıkça görüyoruz ki
bu enerji ucuz bir enerji değildir. Bunun neresi yerlidir, neresi
millîdir? (CHP sıralarından alkışlar)
Şimdi, bunu bir de YEKDEM ve YEKAlarla
karşılaştıralım. Bakın, 2021 yılı
öncesinde YEKDEMler için verilen garantilerde yenilenebilir enerjilerle ilgili
fiyatlar bu noktalardayken nükleer santral buradaydı; 2021
yılında dolarla garanti vermeyi kaldırdık, Türk
lirasına çevirdiniz -bu, doğru bir karardır- bakın, nükleer
santral nerede kaldı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
EDNAN ARSLAN (Devamla) Nükleer santral 2,3 TL ama
burada, yenilenebilir enerjinin ortalaması ise 37 kuruş. Bunun neresi
ucuzdur, neresi yerlidir, neresi millîdir? (CHP sıralarından
alkışlar)
Bakın, Bakanlık YEKAlarla ilgili birtakım
ihaleler yapıyor. Bildiğim kadarıyla RESlerle ilgili 3 adet,
GESlerle ilgili 4 adet ihale yapıldı; GESlerle ilgili ihalelerin 1
tanesi iptal oldu. Orada bile verilen alım garantilerini hatırlatmak
isterim. Bakın, nükleer santral 12,35 sent; YEKA RES-1 3,48 sent; YEKA
RES-2 3,5 ila 4,5 sent; YEKA RES-3 2,9 ila 5,4 sent; YEKA GES-1 6,99 sent; YEKA
GES-3 1,17 sent; YEKA GES-4 ise 2,1 ila 3 sent arası. Yani üstelik
yenilenebilir enerji maliyetlerinde düşme eğilimini hesaba kattığımızda
Akkuyu fiyat olarak YEKDEMlerin de YEKAların da 7-8 katıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın
Arslan.
EDNAN ARSLAN (Devamla) Yönetemiyorsunuz,
yönetemediğiniz için halkın kaynaklarını peşkeş
çekiyorsunuz. Burada sizleri yerli ve millî olmaya davet ediyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Sayın Arslan, süreniz
tamamlandı.
Sayın Tacettin Bayır. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA TACETTİN BAYIR (İzmir) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2023 Yılı Merkezi
Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi üzerine konuşma almış
bulunmaktayım. Bu vesileyle ekranları başında bizi
izleyenlere ve sizlere saygılarımı sunuyorum.
Dünya yeni bir Sanayi Devrimi yaşıyor. Bu
yeni dönemi iyi okuyan devletler, iyi hazırlık yapan milletler yeni
dönemin kazananları olacak, hızla zenginleşecekler. Cumhuriyet
Halk Partisi olarak cumhuriyetimizin 2nci yüzyılında ülkemizi 4üncü
Endüstri Devriminin takipçisi ve tüketicisi değil, geliştiricisi ve
üreticisi yapmaya kararlıyız. (CHP sıralarından alkışlar)
Temiz enerjiyle, temiz üretimle, temiz fonla tertemiz bir gelecek inşa
edeceğiz. (CHP sıralarından alkışlar) Milletimizi orta
gelir tuzağından kurtaracağız. Bu büyük hamleyi
Türkiyedeki ve dünyadaki tüm bilim insanlarıyla birlikte
kuracağımız büyük iş birliğiyle
gerçekleştireceğiz. Biz sahip olduğumuz üstünlükleri ve
ülkemizin potansiyelini çok iyi biliyoruz, insanlarımıza güveniyoruz.
Bu çerçevede, üniversite, sanayi, sivil toplum, kamu-iş birliği modellerini
en etkin şekilde kullanacağız. Ülkemizde hiçbir çocuk
yatağa aç yatmayacak. (CHP sıralarından alkışlar) Aile
destekleri sigortasıyla her aileye bir gelir sağlayacağız.
2030a geldiğimizde yani bizim iktidarımızda demokrasisi, kurumları
ve kuralları güçlü bir Türkiyede; üreterek zenginleşen, rekabetçi
bir Türkiyede; zenginliği adil paylaşan bir Türkiyede; temiz ve
yeşil bir Türkiyede fert başına gelirimizi 20 bin doların
üstüne çıkaracağız. (CHP sıralarından
alkışlar) Millî gelirimizi 2 trilyon doların üzerine
taşıyacağız. İhracatımız 600 milyar
doları aşacak. Yedi yılda 8 milyon yurttaşımıza
iş, aş vereceğiz; işsizliği ve enflasyonu düşürüp
tek haneli rakamlara indireceğiz. Bunları yapacak birikimli kadrolara
sahibiz.
Bu bütçe, halkı yoksullaştıran,
ülkeyi dünyanın ucuz emek deposuna çeviren rantçı, bilimden uzak
ekonomi anlayışla yapılmış bir bütçedir. Bununla
mı devam edeceğiz, bu bütçeyle mi yoksa hep birlikte
zenginleştiğimiz, emeği ve üretimi yücelten bir bütçe mi
yapacağız? 3 milyon insan, umudu olmadığından iş
dahi aramıyor artık. Üretimde dönüşümle işte bu
işsizliğe ve bu umutsuzluğa son verecek istihdamı hep
birlikte yaratacağız. Daha önceki Sanayi Devrimini ne yazık ki
kaçırdık. En büyük ticaret ortağımız ve ihracat
pazarımız olan Avrupa Birliği, eğer yeşil
dönüşümü gerçekleştiremezsek her yıl bize 3 milyar avro ceza
kesecek. Böylece, kamu olarak sağlayacağımız üretim
teşviklerini, vergi indirimlerini, hibeleri, kredileri, AR-GE
desteklerini, kamu ihalelerini yani kamunun kaynaklarını güvenceli ve
zenginleştirici istihdamı, yeşil ve dijital dönüşümü
sağlayacak şekilde kullanacağız. Kamunun kaynakları,
bugünkü gibi yandaşlık üzerinden değil, topluma yarar
sağlama amacıyla kullanılacak; ihalelerde yolsuzluk olmayacak,
kamunun parası kamuda kalacak. İstihdam yaratan üretim politikalarımızla
geleneksel işlerde çalışanların da sosyal
haklarını korumak, kamunun temel görevi olacak. Verimlilikle birlikte
kazancımız artacak; bunu biz yaparız. Bu yetenekleri istihdam
eden KOBİ, sanayici, çiftçi, esnaf dünyayla rekabet edecek, en az onlar
kadar gelir getireceğiz, kalkınacağız, hep birlikte
zenginleşeceğiz. (CHP sıralarından alkışlar)
Torpille değil, yeteneklerimizle, kimi
tanıdığımızla veya nerede doğduğumuzla
değil, ne öğrendiğimizle, bilgimizle tutunacağız
hayata. Sanayi 4.0 Devrimini yakalamamız için yeni bir bilim teknoloji
çerçevesine ihtiyacımız var. Risk alacak girişimcileri de
destekleyeceğiz. Kurumsal değişiklikler yapacağız,
gençler girişimci olacaklar, kendileri de istihdam yaratacaklar, birlikte
büyüyecekler.
Tarım için model çiftlikleri
kuracağız. Bu çiftliklerde ziraat mühendisleri, teknolojik tarım
uzmanları danışmanlık yapacak. Çiftçimiz görerek
öğrenecek ve üretecek. Çiftçi toprağını terk etmek zorunda
kalmayacak; alın terinin, emeğinin
karşılığını alacak; bunu biz yaparız.
Bizim iktidarımızda sosyal konutların
çatılarına ve üzerlerine güneş panellerini biz
kuracağız. Böylece, son bir yılda 3 katına çıkan
elektrik faturalarımız düşecek, enflasyonu düşüreceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
TACETTİN BAYIR (Devamla) Bugünün
buhranında hiç karamsarlığa kapılmayacağız çünkü
artık rantın, yolsuzluğun, sömürünün dönemi bitiyor
arkadaşlar; artık halkın, üretimin ve kalkınmanın
dönemi başlıyor. Bu bütçe, AKP iktidarının son bütçesidir.
(CHP sıralarından alkışlar) Hepimizin içinde yer
alacağı ortak bir geleceği kurmanın zamanı
başlıyor. Biz buradayız, biz hazırız; biz bu nedenle
partimizin ifadesiyle Bize kral değil, kural gerek. diyoruz.
Kurumları ve kuralları güçlü Türkiye'de güçlendirilmiş
demokratik parlamenter sistem olacak. Birlikte başaracağız,
başaracağız, başaracağız!
Genel Kurulu sevgiyle saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Baha Ünlü. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA BAHA ÜNLÜ (Osmaniye) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığının 2023 yılı bütçesi üzerine söz
almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
(CHP sıralarından alkışlar)
Bugün burada enerji sektörünü yani ekonomi kadar
dış politikayı da yakından ilgilendiren ve işlerin iyi
yürütülememesi durumunda millî güvenlik sorunu doğurabilecek kadar önemli
bir sektörü konuşuyoruz. Gönül isterdi ki bu bütçeye destek verelim fakat
bugünkü bütçeye baktığımızda ne esnafımızın
siftahsız kapattığı dükkânı için destek ne sanayicinin
çarkının dönmesi için destek ne de vatandaşımızın
lehine hiçbir şey yoktur. (CHP sıralarından alkışlar)
Bu yılın ilk yedi ayında borcundan dolayı elektriği
kesilen abone sayısı yaklaşık 237 bin civarındadır.
Son bir yılda, meskenlere uygulanan elektrik tarifesi yaklaşık 2
kat, sanayi tarifesi ise 5 kat artmıştır. İktidar bu
artışları 2021 yılının sonlarında
başlayan emtia fiyatlarındaki artışa ve Rusya-Ukrayna
savaşı nedeniyle yıl içinde aşırı şekilde
artan doğal gaz fiyatına bağlamaktadır. Artış
nedenleri arasında doğal gaz ve petrol fiyatlarının etkisi
olduğu doğrudur ancak elektrik fiyatındaki artışı
sadece bu nedene bağlamak doğru değildir. Dünyadaki bu
gelişmelerden önce de ülkemizde elektrik fiyatları hızla
artmaktaydı. Son on yılda mesken tarifesi 7,5 kat, sanayiye uygulanan
tarife ise 18 kat artmıştır. İktidar enerjide ithalat
bağımlılığını azaltamamış ve
teşvik mekanizmasının başlatıldığı
yıllarda, makul olan dolara bağlı yenilenebilir enerji destek fiyatlarını
bugün uygun seviyelere düşürememiştir. (CHP sıralarından
alkışlar) Bu nedenle elektrik üretimimiz dövizdeki
değişimden aşırı biçimde etkilenmiştir. Yani
tarifelerdeki artışın asıl nedeni iktidarın
uyguladığı yanlış ekonomik politikalar nedeniyle Türk
lirasının son on yılda 10 kat değer kaybetmesidir. (CHP
sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, dile getirmek
istediğim diğer bir konu da iklim değişikliğiyle
mücadele ve elektrik üretim yatırımlarıyla ilgilidir. Türkiye
enerji sektöründe dünyadaki gelişmelere paralel olarak iklim
değişikliğiyle ilgili mücadele çabalarına katkı
sağlayacak politikalar uygulamalıdır. Bunun için daha fazla
yenilenebilir enerji üretimi ve enerjinin verimli kullanımını
sağlayacak yatırımlar gereklidir. Ancak bu mücadele topluma
aşırı yük getirmemeli ve kimi çevrelerin daha fazla kâr elde
edecekleri fırsatlara dönüştürülmemelidir. (CHP
sıralarından alkışlar) Bu yatırımların en az
maliyetle yapılmasının ön koşulu, şeffaf ve güvenilir
bir yatırım ortamı oluşturulmasıdır. Bu da ancak
hukukun üstünlüğünü ön plana alan ve liyakate dayalı bir kamu
yönetimiyle mümkündür.
Paris Anlaşmasının
onaylanmasından sonra açıklanan 2053 yılı net
sıfır emisyon hedefiyle Türkiye, emisyon azaltım
politikaları konusunda yeni ve iddialı bir sürece girmiştir.
Umarım, iktidar, 2053 yılını hedef belirlerken bir plana
dayalı, dikkatle çalışmış, maliyetleri
hesaplamış ve yapılabilirliğini öngörmüştür.
AHMET AKIN (Balıkesir) Gerek yok, biz
yapacağız.
BAHA ÜNLÜ (Devamla) Değerli milletvekilleri,
bugün elektrikte kurulu gücümüz 100 bin megavatı aşmaktadır
fakat gaz temininde aksama olması durumunda veya kurak dönemlerde talep
50-60 bin megavatı aşarsa talebi karşılamakta
sıkıntılar çekilecektir. Yani arz güvenliğini sağlamak
için baz yük santral yatırımlarına hâlen ihtiyaç vardır.
Sözlerime son verirken enerji sektörünün hâlen en
önemli probleminin arz güvenliği olduğu hususunu belirtmek istiyor,
2023 yılı bütçesinin ülkemize hayırlı uğurlu
olmasını diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Deniz Yavuzyılmaz.
CHP GRUBU ADINA DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 42 madencinin
hayatını kaybettiği Amasra maden faciası bir doğal
afet değildir, AK PARTİ Hükûmetinin ihmaller zincirinin bir
sonucudur. (CHP sıralarından alkışlar) Kaynak;
bilirkişi ön raporu, Emniyet ifade tutanakları, Sayıştay
raporları.
Bakın, bu resmî belgelere göre grizu
patlaması neden yaşandı? Havalandırma hızı
yetersizdi, patlamanın yaşandığı galeride biriken
metan gazı dışarı atılamadı. Sensörlerin yeri
yanlıştı, galeride biriken metan gazının
yoğunluğu doğru ve zamanında tespit edilemedi. Personel
sayısı eksikti, Türkiye Taşkömürü Kurumundaki norm kadro yani
ideal işçi sayısı 14 bin, mevcut çalışan işçi
sayısı 7.385 yani 2 işçinin yapacağı işi sadece 1
işçi yapıyor. 2022 yılında ortalama 1.500 işçi kendi
uzmanlık alanının dışındaki alanlarda
çalıştırılıyor. Yani AK PARTİ hükûmetleri döneminde
TTKdeki işçi sayısı cumhuriyet tarihinin en düşük
seviyesinde. (CHP sıralarından alkışlar) Amasradaki norm
kadro işçi sayısı 1.145 ancak çalışan işçi
sayısı sadece 590.
AHMET AKIN (Balıkesir) Yazık!
DENİZ YAVUZYILMAZ (Devamla) Defalarca kez
uyarmamıza rağmen bu kritik ve ölümcül işçi açığı
AK PARTİ tarafından giderilmedi, Enerji Bakanı tarafından
giderilmedi, Cumhurbaşkanı tarafından giderilmedi. Biz iktidara
geldiğimizde 5 bin işçi alacağız. (CHP
sıralarından alkışlar) Bakanlık tehlikeyi görmezden
geldi. TTK Amasrada Amasra A sahasında 16 milyon ton rezerv alanın
içinde çalışıyor. Hemen altında ve yanında komşu
olan sahanın adı Amasra B sahası, Amasra B sahasındaki
kömür rezervi 606 milyon ton ve AK PARTİ bu sahayı özel bir
şirkete tahsis etti; böylece, TTKnin madencilerini eksi 300, eksi 400
kotları arasına hapsederken özel bir maden şirketine kömürün
kaymağını altın tepside sundu.
Sayın milletvekilleri, faciaya giden yolun
taşları, bakın, nasıl döşendi. Sayıştay
uyarmıştı; 2019 yılı raporunda müessesenin
çalışma derinliğinin eksi 300 metreye ulaştığını,
grizu patlama riskinin yüksek seviyede olduğunu, çalışan
damarların tümünde gaz içeriklerinin yüksek olduğunu tespit
etmiş, uyarmıştı; dikkate almadınız.
Metan gazı oranı sürekli yükseliyordu,
özellikle son bir ayda neredeyse defalarca kez patlama seviyesine geldi,
dikkate almadınız. Tali vantilatörlerden biri hava
kaçırıyordu, tamir ettirmekte geciktiniz; patlamanın
gerçekleştiği galerideki hava hızı olması gerekenin
çok altına indi. Ana havalandırma aspiratörü beş değil, on
değil, on beş değil tam kırk dört yıllıktı,
değiştirmekte geciktiniz. Bakanlık tüm bu uyarılara ve
tespitlere rağmen ilave tedbir almakta gecikti.
Sayın milletvekilleri, özetle, grizu
patlamasının gerçekleştiği galeride mevzuata göre
olması gereken hava hızı en az 0,50 metre/saniye
olmalıydı ancak mevcut olan hava hızı 0,25 metre/saniye
oldu. Hava hızı 2 kat daha düşüktü, işte bunun adı
cinayettir. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Devamla) Evet, şimdi
Enerji Bakanına soruyorum: İstifa etmesi için bir maden
faciasında en az kaç işçinin ölmesi gerekiyor? (CHP
sıralarından alkışlar) 50? 100? 500? 1.000? Kaç madenci?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Ya, bunlar
üzerinden siyaset yapma. Ya, böyle bir siyaset yapma ya.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Devamla) Sayın AK
PARTİ milletvekilleri, size soruyorum.
AYDIN ÖZER (Antalya) Haklı konuşuyor
adam, haklı konuşuyor, dinleyin.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Böyle bir
siyaset yapma yani.
CAVİT ARI (Antalya) Ayıp olan sizin o
işçilerin ölümüne sebebiyet vermeniz; ayıp olan o.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Devamla) Kaç madencinin
canı bir AK PARTİli Bakanın istifası eder? (CHP
sıralarından alkışlar)
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Ölüm üzerinden
siyaset yapma!
SALİH CORA (Trabzon) Kozludaki maden
faciasında sizin bakanlarınız istifa etti mi? 1991
yılında sizin bakanlarınız istifa etti mi?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Devamla) Güya, Mecliste
bir araştırma komisyonu kuruldu; başına aritmetik
çoğunlukla Taner Yıldız getirildi. Eski Enerji Bakanı Taner
Yıldızın döneminde 6 büyük maden faciası, ardında
yüzlerce can kaybı var.
SALİH CORA (Trabzon) Kozlu maden
faciasında istifa eden var mı?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Devamla) Rapor yazım
ekibine de AK PARTİ'nin istediği raporu yazacaklar getirildi. Buna da
asla izin vermeyeceğiz. (CHP sıralarından alkışlar)
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) İstismar
siyaseti
İstismar yapmayın! Acımız büyük, istismar yapma.
Yani alkış almak için bu tür şeylere gerek yok.
BAŞKAN Sayın Orhan Sümer
(CHP
sıralarından alkışlar)
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Ya, istismar
ediyorsunuz, istismara gerek yok.
CAVİT ARI (Antalya) Şov yapıyor,
şov yapıyor.
VELİ AĞBABA (Malatya) Ne istismarı;
41 tane adam ölmüş, daha ne konuşuyorsun? Neyse, bir hatibi dinle.
SALİH CORA (Trabzon) Kozlu maden
faciasında siz iktidardınız.
BAŞKAN Sayın Sümer, buyurun.
CHP GRUBU ADINA ORHAN SÜMER (Adana) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, Ticaret
Bakanlığının 2023 yılı bütçe teklifi üzerine söz
aldım, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Ticaret Bakanlığının esnafı
koruması, rekabeti sağlaması, ihracatı artırması,
üretimi desteklemesi, küçük esnafa kolaylık sağlaması, girdi
maliyetlerine ulaşımı kolaylaştırması,
esnafı koruması beklenirken maalesef, kendi
Bakanlığını dolandıran, aile şirketine çıkar
sağlayan, istifa etme onurunu bile göstermeyip görevden affını
isteyen, tüm bu rant düzeninin içinde olmasına rağmen hakkında
tek bir dava bile açılmayan eski Bakanın korunduğunu üzülerek
takip ediyoruz. (CHP sıralarından alkışlar) Unutulmamalıdır
ki kim bu duruma sessiz kalıyorsa, bu işte suç
ortağıdır. Yalnız, hiç kimse kusura bakmasın,
yıllarca çalıştırdıkları dükkânları iflas
ettirdiği, ticari hayatlarını sona erdirdiği, borç yükü
altında çıkar yol bulamadıkları için intihar eden onlarca
esnafımızın vebali Ticaret Bakanlığı ve yirmi
yıllık AKP iktidarının sırtındadır. (CHP
sıralarından alkışlar) İktidar
İhracatımız artıyor, dövizin yükselmesi önemli değil.
Ekonomimiz şahlanıyor. -Boyalı- TÜİK rakamlarına göre
büyüyoruz. diyor, oysa maalesef, hepsi yalan. Ticaret Bakanlığının
kendi verilerine göre ekim ayı dış ticaret açığı
8 milyar dolar oldu. Yıllık ihracat hızı yüzde 17ye
geriledi. İthalat artışı yüzde 37ye çıktı. Dış
ticaret açığında rekor kırıyoruz. Bu ne demek biliyor
musunuz? İktidar maalesef, bir avuç saltanat sevdalısı için
doğmamış bebeklerimizi dahi 84 milyon
vatandaşımızla beraber borçlandırıyor. (CHP
sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, ucube tek adam
rejiminin faturasını maalesef tüm milletimiz ödüyor. Türk
liramız en değersiz para birimleri liginde uzun zamandır
ekonomik krizlerle mücadele eden tüm ülkeleri bile geride bıraktı.
İç savaşın yoğun olarak yaşandığı Orta
Afrika Cumhuriyetinin parası bile maalesef, bizim Türk liramız
karşısında değer kazanmaya başladı.
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
Yazıklar olsun!
ORHAN SÜMER (Devamla) Dünyanın en fakir ve en
yoksul ülkeleri arasında gösterilen Ginenin para birimi bile sizin
iktidarınız döneminde TL karşısında artış
gösterdi maalesef.
Değerli milletvekilleri, saray
iktidarının Türkiyeyi getirdiği durumu üzülerek sizlerle
paylaşmak istiyorum. Bakın, bu 1inci fotoğraf Van Kapıköy
Sınır Kapısı; İranlılar akın akın
alışveriş yapmaya geliyorlar. 2nci fotoğraf Artvin Sarp
Sınır Kapısı; Gürcistandan Türkiyeye
alışveriş kuyruğu. 3üncü fotoğraf ise Edirne
Kapıkule Sınır Kapısı; Ulus Pazarında Bulgarlar
ve Yunanlılar Türkiyeyle alay ederek alışveriş
yapıyorlar. Bütün sınır ve çevre illerimizde aynı durum söz
konusu maalesef, peki neden? Çünkü saray iktidarı tarihin en değersiz
hâline getirdi paramızı, Türkiyenin itibarını yerle bir
etti.
Değerli milletvekilleri, para için bile olsa
yapılmayacak hassasiyetlerimiz vardır ancak bakıyorsunuz saray
iktidarı para bulmak için her şeyi kendisine mübah sayıyor.
Bakın, değerli arkadaşlar,
burası Kenya, bir bitpazarı. Türk
vatandaşlığının pasaportunu satış
reklamlarına koyuyorlar, 400 bin dolar getirene vatandaşlık
sattığının pasaportunun reklam panosu. Bir yetkili çıkıp
da Benim pasaportumun, Kenya'da bitpazarında ne işi var? demiyor.
(CHP sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, elin
Avrupalısı, emeklisi bir avuç döviz ödeyerek Türkiye'de günlerce
ultra lüks tatil yaparken, tüm komşu ülke vatandaşları
sınırlarımızdan adeta yağmalarcasına alışveriş
yapmak için ülkemize gelirken bizim vatandaşımız ne yapıyor
biliyor musunuz? Bakın, işte bu fotoğrafta, burası bizim
orada halk diliyle, memleketim Adana'da bitpazarı. Vatandaş otuz
altı ay taksitle mont almaya, ikinci el pazarında kıyafet giymeye,
ayağındaki ayakkabısını, sırtındaki
paltosunu satıp evine ekmek götürmeye çalışıyor. Bu
kalabalık maalesef her gün Adana'da tekrarlanıp duruyor.
İşte bu fotoğraf AKP iktidarının yirmi yılın
sonunda Türkiye'yi getirdiği durumdur. (CHP sıralarından
alkışlar) İşte bu fotoğraf Ticaret
Bakanlığının bütçesinin aynısıdır. Maalesef,
Türkiye'ye, Ticaret Bakanlığının vereceği hiçbir
şey kalmamıştır ticaret yapan insanlara. Maalesef, bu
düzeni yaratan AKP iktidarının yaptığı son bütçe
olmasını diliyor, rantın ve talanın bütçesine hayır
diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
BAŞKAN Sayın Mahir Polat... (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA MAHİR POLAT (İzmir) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Geçtiğimiz yıldan bugüne kadar herkes
konuşmaya başladığında iri iri rakamlar telaffuz
ederek bir ihracatla kalkınma modeli öneriyor fakat söylemem gerekirse
sizin 2023 vizyonunuzun yüzde 50sini tutturacak bir ihracat rakamına
ulaşmanız zor. (CHP sıralarından alkışlar)
İhracatta zenginleşme modeliniz çöktü, çökmemesi için katma
değeri yüksek, yüksek teknoloji ürünlerinin ihracatta payının
yüksek olduğu bir ihracat modeline evrilmeniz gerekiyordu. Maalesef, bugün
Türkiye'yi 1,20 ihracat ortalamasıyla dünyaya ucuz emek ve kaynak ihracat
eden ülke hâline getirdiniz. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, ihracat
planlaması üretim planlamasıyla birlikte başlar ve devam eder.
Eğer bu Bakanlığın bir ihracat planlaması olsaydı
ekim dikim zamanı Tarım Bakanlığıyla otururdu, ne
kadar domates ekileceğine karar verirdi,
sıkıştığında domates ihracatını ve
domates konserve ihracatını kayda bağlamazdı. Yine,
değerli milletvekilleri, bu Bakanlığın bir ihracat
planlaması, ileri bir ihracat planlaması olsaydı, OECD
verilerine bakardı, yüksek hızlı internetin ihracatı
artırdığını görür ve Ulaştırma
Bakanlığıyla birlikte yüksek hızlı internet talebini
açardı. Yine, Sanayi Bakanlığıyla birlikte ihracatta yüksek
teknoloji ürünlerinin payını nasıl artıracağına
karar verirdi. Maalesef, bunun yerine algı yönetimi yapmaya devam eden bir
ihracat yönetimi, bir AK PARTİ iktidarıyla karşı
karşıyayız. (CHP sıralarından alkışlar)
2022 Ocak-Kasım ayı ihracat ve
dış ticaret verilerini açıkladılar. Yüzde 13,9 ihracat
artışıyla İhracatta zenginleşiyoruz.
algısını yaratıyorlar. Yüzde 13,9 ihracatta
zenginleşiyorsak Sayın Bakan, yüzde 36,6 ithalatta da bu ülkeyi
fakirleştirdiniz maalesef. (CHP sıralarından alkışlar)
Bakanlığın sosyal medya
hesaplarına bakıyoruz, bu verileri değerlendirirken diyor ki:
İhracatın ithalatı karşılama verisi tamdır,
eğer enerji ve altın ithalatını çıkarırsanız
tam. E o zaman size döner, derler ki: Tarım ve madencilik ürünlerini de
çıkarırsanız bu kadar açığınız var. Bu kadar
ciddiyetten yoksun bir dış ticaret yönetimini kabul etmiyoruz. (CHP
sıralarından alkışlar) TİM Başkanı da kabul
etmiyor Kurun altında ezdirdiniz bizi, rekabetçiliğimizi yok
ettiniz. diyor. Dolayısıyla, yapmadıklarınızla
dış ticaretçinin ve ihracatçının Bakanlığı
ve Bakanı olamadınız, belli zümrelerin
Bakanlığını yapıyorsunuz. (CHP sıralarından
alkışlar)
ATİLA SERTEL (İzmir) Bravo!
MAHİR POLAT (Devamla) Değerli
arkadaşlar, siz hiç sözleşmeli savcı ve hâkim duydunuz mu?
Duymazsınız çünkü müktesebatı ağır tecrübe gerektirir.
Bu Bakanlık, gümrük muayene memurları, gümrük muhafaza memurları
ve gümrük memurlarını sözleşmeli hâle getirdi. En kaba tabirle,
174 tane kanundan sorumlulukları var. Sözleşmeli gümrük muayene
memuru, memur, gümrük muhafaza memuru olmaz; bunu biz
değiştireceğiz.
Bakanlığın en sorunlu, en zorda, en
özlük haklarından yoksun memurları gümrük muayene
memurlarıdır. Bu memurların özlük haklarını ve
maaşlarını artırmanız gerekiyor. Yine, bu devletin en
az taban maaşına sahip memurları gümrük memurları ve gümrük
muhafaza memurlarıdır. Yine, çıkardığınız
atama yönetmeliğiyle 657 sayılı Devlet Memurları
Yasası ve Anayasaya aykırı olarak aile bütünlüklerini bozdunuz
bu insanların. Bu insanlar sizi dava ettiklerinde yürütmeyi durdurma
kararlarını hiçe sayıp bunları doksan gün geçici görevle
sürgüne yolladınız, mobbing uyguladınız; bunu da kabul
etmiyoruz. Tüm bu veriler ışığında, siz bu
memurların da Bakanlığı değilsiniz. (CHP
sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, gümrük
müşavirliği, yüz yirmi iki yıllık geçmişe sahip çok
köklü bir meslektir. Bu mesleğin odalaşması sadece TOBB
Başkanının iki dudağı arasında kaprisine maalesef
mahkûm edildi ve yok edildi. (CHP sıralarından alkışlar)
Biz, gelin, beraber bir teşkilat yasası yapalım dedik,
kulaklarınızı tıkadınız, gümrük
müşavirliği teşkilat yasasını da
çıkarmıyorsunuz. Gümrük müşavirlerine karşı Kabahatler
Kanunuyla birlikte ceza uygulamalarını bir koyundan iki post
şeklinde çıkartıyorsunuz. Kabahatler Kanununa eklenecek bir
maddeyle Gümrük Kanunu, bu Kabahatler Kanunundan aridir. demekle bu sorunu
aşabilirdiniz, bunu da aşmıyorsunuz.
Hayatın doğal akışı
içerisinde dış ticaretçiyle birlikte uluslararası seyahatlere
gitmesi gereken gümrük müşavirlerine yeşil pasaport uygulaması
aklınızın ucundan bile geçmedi.
Değerli arkadaşlar, bir de liman
giriş kartları problemi var. Tüm sicil dosyaları Bakanlıkta
olan gümrük müşavir ve müşavir yardımcıları, gümrüklü
saha addedilen limanlara giriş sırasında yeniden bir kart almak
zorundalar. Bu kartı Ambarlı için alan gümrük müşavirleri Mersin
için başka bir kart almak zorunda. Bu da onlar açısından bir
zulümdür. Gümrüklü sahaya girişlerinde başka bir karta
ihtiyaçları yoktur bu arkadaşlarımızın.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
MAHİR POLAT (Devamla) Değerli
arkadaşlar, benim can kardeşlerim, gümrük müşavir
yardımcılarım, ben onların bütün sorunlarını
biliyorum. Hiçbir meslek erbabına reva görülmeyen zulüm bu
arkadaşlara yapılıyor. Ömürlerinde sadece 3 sınav
hakkı tanınmış, 3 sınavla bütün yaşamları
sınanıyor. Bu, kabul edilebilir bir şey değil. Öncelikle
bunların sınav hakkını takip etmek benim boynumun borcu,
kendi iktidarımızda, oda kanunumuzla birlikte sınavı da biz
yapacağız diyoruz. (CHP sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar) Siz tüm bu anlayışla, tüm bu sorunları görmezden
gelmekle gümrük müşavir ve müşavir
yardımcılarının da Bakanı olmadınız diyorum.
Biz iktidarımızda tüm bu sorunları çözeceğiz. Bu bizim tüm
dış ticaretçiye, gümrük müşavirlerine, gümrük memurlarına
sözümüz olsun diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Bedri Serter, buyurun. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA BEDRİ SERTER (İzmir)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ticaret Bakanlığı bütçesi üzerine söz
aldım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Yirmi yıldır Türkiyeyi öyle bir hâle
getirdiniz ki adalet deyip adaletsizliği had safhada
yaşamaktayız. Kalkınma deyip çocuklarımızı ve
gençlerimizi bir topak ekmek ve bir bardak suya mahkûm ettiniz. Toplumsal huzur
yok oldu, ticarette güveni yerle bir edip esnafı devlet babadan
soğuttunuz. Halkı değil, kendisini ve etrafındakileri
düşünen bir anlayışı tek adam rejimiyle pekiştirmeye
çalışıyorsunuz. Tek adama itaat edilen bir yapı kurdunuz ve
bugün hesap veremediğiniz için her yere saldırıyorsunuz. Sizin,
iradeyi saraydan alıp halka veren bir lider olan Mustafa Kemal Atatürkün
kurduğu Türkiye Cumhuriyetini artık yönetemediğiniz apaçık
ortada. Ama bizim bir heyecanımız var. 81 ilde, onlardan güç
aldığımız, ülkeye değer katan, iktidarımıza
umut gözlükleriyle bakan esnafımız var. Onların
sıkıntıları her geçen gün artarken siz ise kepenk
indirmelere seyirci kalıyorsunuz. (CHP sıralarından
alkışlar) Ama Atatürkün partisi Cumhuriyet Halk Partisi ve Millet
İttifakı olarak biz, son on bir ayda 80 bine yakın kepenk
kapatan esnafımızın, KOBİmizin umuduyuz.
Türkiye iş dünyasının yüzde 99,8i
olan ve içinde 2 milyon küçük esnafımızı barındıran
3,4 milyon KOBİmiz, bugün Ticaret Bakanlığının içinde
bir Esnaf ve Sanatkârlar Genel Müdürlüğü koridoruna sıkıştırılmış
durumda, tarafınızdan hiç önemsenmemekte. O Müdürlük çözüm değil
her gün yeni sorunlar ve engeller üretiyor esnafa. Biz millet iktidarında
esnafımıza, ticaret insanımıza yakışır bir
esnaf bakanlığı kuracağız diyoruz. (CHP
sıralarından alkışlar) Seslerini
duymadığınız her bir esnaf kardeşimize kendi
evlerinden kucak açacağız. Ayrıca, olması gerektiği
gibi, onlarla birlikte esnaf ve sanatkârlar tanımını yeniden
yapıp ihtiyaçlarına cevap veren kanunları
çıkaracağız. Yine olması gerektiği gibi, esnaf ve sanatkâr
meslek kuruluşlarını her türlü vergi, resim ve harçlardan muaf
tutacağız. Yine olması gerektiği gibi, ilk iş yeri
açılışlarında, özellikle şehit, gazi, genç ve
kadın girişimcilerimize Bakanlık içinde özel bir birim açarak
kayıtlarından ücret alınmamasını ve onlara yol
haritası olmasını belirteceğiz. AR-GE
çalışmalarından en üst düzeyde yararlanmalarını
sağlayacak bir birim oluşturacağız. En önemlisi,
iktidarınız boyunca sayıları kontrolsüzce artan, şehir
merkezlerinde açılmalarına engel olamadığınız 403
AVM ve onun yanında 3 harfli 41 bin marketin esnafımızla rekabet
şartlarını yeniden düzenleyecek, acilen perakende
yasasını çıkartacağız. Daha düne kadar yandaş
olduğunuz ve 3 harflileri kurduklarında önlerini sonuna kadar
açtığınız, bugün ise savaştığınız,
hatta FETÖ, kumpas bahaneleriyle yerlerine kayyum atama noktasına geldiğiniz
ve dün akşam çıkarttığınız yasayla da bunu
gerçekleştirdiğiniz çok net ortada olan; esnafların bereketini
yok edip ekmek teknelerini ellerinden alanlardan bu ülkeyi hukuki ve adil
düzenlemelerle kurtaracağız.
Sayın Bakan, sizin de tepede olan kavgaları
şaşkınlıkla izlediğinize eminim çünkü buradan sizi
dürüst göndermiştik, umuyorum, aynı düzeyde devam ediyorsunuzdur ama
şunu da bilin, esnafımızı sizin insafınıza terk
etmeyeceğiz. (CHP sıralarından alkışlar) Hani Devlet
bakkallık yapmaz, şeker üretmez, çay üretmez, çaput üretmez
Sümerbankla ilgili
Dünya
fındık ihracatının yüzde 71ini ürettiğimiz ülkemizin
yabancı sermayeye teslim edilmesine göz yumdunuz ya, sonra da bütün
bunları unutup Tarım Kredi Kooperatifleri adı altında
Cumhurbaşkanının emirleriyle bakkalcılık oynamaya
başladınız; başladınız diyorum çünkü çok
yazık. İşte, milletin iktidarı olarak cumhuriyetimizin
2nci yüzyılına doğru giderken bu tür eylemlere asla paye
vermeyeceğiz. (CHP sıralarından alkışlar) Çünkü kamu
ve kamusal çalışmalar halkla rekabet etmez, onların önlerini
ancak açar. Mahalle bakkallarımız da
ayakkabıcılarımız da tuhafiyecilerimiz de
mobilyacılarımız da ve tüm KOBİ'lerimiz de Cumhuriyet Halk
Partisi ve Millet İttifakı iktidarıyla ihya olacaklar.
Geçenlerde Bergamadaydım. Bergama Bakkallar
Odasına uğradım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
BEDRİ SERTER (Devamla) Bakkallar Odası
Başkanı şunu söyledi: Sevgili Vekilim, küçücük bir mahalle
bakkalı veya köy bakkalıyla 3 harflileri bir tutuyorlar, bizden
aldıkları 665 lira, onların da her dükkânından 665 lira
alıyorlar; bu hak mı? dedi. Biz düzenimizi kurduğumuz zaman
onların ücretlerini 100 lira yapmaya, diğerlerinin ücretlerini de
gerekli olan rakamlara çıkartmaya yemin ediyoruz. Esnafımız emin
olsun, emekleriyle var ettikleri ve ata yadigârı olan işletmelerini
Türkiye'nin şartlarını ve kurallarını da göz önünde
bulundurarak hakkaniyetle ve ortak akılla yöneteceğiz. Ülkeye
toplumsal barışı da esnafımıza bereketi de biz getireceğiz.
Evlerine mutlulukla dönecek esnafımız. Esnaf kardeşim, yolumuz
açık olsun, geliyor gelmekte olan.
Saygılarımla. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Ahmet Vehbi
Bakırlıoğlu, buyurun. (CHP sıralarından
alkışlar)
CHP GRUBU ADINA AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU
(Manisa) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, geçen sene ilk bütçenizdi.
Karşımızdaki sıralardan Komisyon sıralarına
geçmiş, çiçeği burnunda bir Ticaret Bakanı olarak rekorlar
kıran ihracat rakamlarından bahsetmiştiniz ve sözünüz sık
sık AKP sıralarından gelen alkışlarla kesilmişti.
O günlere dönersek salgın nedeniyle
dünyanın alternatif tedarikçiler aramaya başlaması,
bölgeselleşme eğilimi ve Türkiye'nin küresel tedarik zincirindeki konumu
ihracatımıza yeni fırsatlar sunmaktaydı ve ihracat
rakamları her ay artmakta, nas öne sürülerek ardı ardına faiz
indirimleri yapılmaktaydı. Dövizin ve enflasyonun patlamaya
başladığı yeni ekonomik planın
açıklandığı günlerden bahsediyorum. Türk tipi yeni ekonomik
model gayet basitti; düşük faizle üretimi ve ihracatı
destekleyeceğiz, ihracat üretimi artıracak, cari fazla verilecek, bu
cari fazlayla da dolar frenlenecek, enflasyon düşecek vesaire vesaire. Bu
kadar basit bir kalkınma modelinin daha önce kimsenin aklına
gelmemesi tuhaftı ama bunu hiçbiriniz dert etmedi.
Hatırladınız mı o günleri?
Peki, biz ne demiştik? 17 Kasım 2021de
Plan ve Bütçede, Bakanlığın bütçesi
tartışılırken aynen şu ifadeleri
kullanmışım: İhracat rakamlarındaki rekorların
sebebi -Selin Hanım'ın da gayet güzel açıkladığı
gibi- rekabetçi kur, ucuz emek ve sizin de belirttiğiniz gibi dünyadaki
tedarik zincirlerinin bölgeselleşme eğilimi. Günümüz dünyasında
kur politikalarının ve ucuz emeğin rekabeti
artırmayacağı açık yani bu ihracat politikasının
sürdürülebilir olmayacağı aşikâr. Yani özetle şunu
söylemişiz: Olmayacak duaya âmin demeyin, ülkeyi felakete sürüklemeyin.
(CHP sıralarından alkışlar)
Aradan geçen bir seneyi değerlendirelim,
bakalım kim haklı çıkmış. 2021in on aylık ihracatının
bir önceki yıla göre artışı yüzde 33,9; bu sene aynı
dönem için artış yüzde 15,4; yarı yarıya inmiş, ekim
ayındaki artış ise sadece yüzde 3. Ocak-Ekim 2021 ithalatı
ise bir önceki döneme göre yüzde 22,5 artmış -geçen sene- bu seneki
artış ise neredeyse 2 katı, yüzde 39,4. Dış ticaret
açığımıza baktığımızda, Ocak-Ekim 2021
dış ticaret açığı bir önceki döneme göre yüzde 16
azalarak 33,8 milyar dolara gerilemiş, bu sene aynı dönemde
dış ticaret açığı yüzde 168,3 artarak 91 milyar dolara
çıkmış. Enerji fiyatlarındaki artışı hiç
hesaba katmazsak bile bu açık bu sene yüzde 40 olarak artmış.
Sayın Bakanım, geçen sene ilk on ayda
ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde
84,3e ulaştığını, bu oranın 2002
yılında yüzde 69,6 olduğunu söylemiştiniz. Bugün ne oldu
biliyor musunuz? 2002 yılıyla hemen hemen aynı, yüzde 70.
Ticaret hadlerine bakarsak -ki bu çok önemli bir veri- Eylül 2021de 88,4
imiş, bugün yüzde 71,2. İhracattaki yüksek teknolojili ürünlerin
payı 2017de yüzde 3,4 idi, bugün ise yüzde 2,9. Kilogram başına
ihracat 2014te 1,59 dolarken bugün 1,2 dolar. Bakın, artmıyor,
düşüyor.
Değerli milletvekilleri, bakın, size
farklı bir veri vereceğim. IMFin verilerine göre Türkiyenin dünya
ekonomisindeki payı darbenin yapıldığı 1980de yüzde
0,86 idi, bu oran 2013te yüzde 1,24e çıktı, başkanlık
sistemine geçtiğimiz 2018 yılında ise yüzde 0,91e düştü.
Bugün ne biliyor musunuz? 0,67 yani getirdiğiniz Türk tipi
başkanlık sistemi, Türk tipi ekonomik model bu ülkeye 80 darbesinden
daha fazla zarar vermiş. (CHP sıralarından alkışlar)
Şimdi bir kere daha soruyorum: Kim haklı çıktı? Ne
yazık ki üzülerek söylüyorum, bir kere daha biz haklı
çıktık. Neden mi? Sanayinin yapısını değiştirmeden,
yapısal reformlar yapmadan, bilgi üretmeden, teknoloji üretmeden, teknolojik
yoğunluğu artırmadan paranın değerini ve emeği
ucuzlatarak, ihracatı artırarak büyümeye çalışmak ve
böylece enflasyonu kontrol edeceğini ummak en hafif ifadeyle iş
bilmezlikti ve ne yazık ki duvara tosladık.
Değerli milletvekilleri, işin tuhafı
ne biliyor musunuz? TL değerli, bu değerli TLyle
ihracatımızın rekabet etme şansı yok.
dediğinizde dolar 9 liraydı, bugün 18,60 ve
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Devamla)
bugün
ihracatçılar, bu kura rağmen TL aşırı değerli,
ihracat yapamıyoruz. diyorlar. Yani başladığımız
noktaya mı döndük? Hayır ne yazık ki
başladığımız noktada yani nas dediğiniz, faiz
indirmeye başladığınız, yeni ekonomik modeli
uygulamaya başladığınız noktada değiliz. Faiz
sebep, enflasyon sonuç. dediğiniz gün dolar 9 liraydı, bugün 18,60;
o gün enflasyon yüzde 19du, bugün yüzde 85. Bugün yoksulluk içindeyiz, yokluk
içindeyiz; bugün Sefalet Endeksinde dünya 1incisiyiz. Öyle ki bugün bu ülkede
süte, bildiğimiz süte alarm takılmakta. Şimdi sormak istiyorum:
Bir anne veyahut da baba eğer bir marketten süt çalıyorsa ona
hırsız diyebilir miyiz?
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) Hayır!
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Devamla)
Eğer bir ülkede bir anne ve baba süt çalıyorsa bilin ki o ülkede daha
büyük hırsızlar vardır.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
BAŞKAN Sayın Müzeyyen Şevkin,
buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, sonda
söyleyeceğimi başta söylemek istiyorum. Bu bütçe, barınma
sorununa çözüm getiren, doğa kaynaklı afetlere karşı
halkın can ve mal güvenliğini sağlayan, çevrenin ve doğal
kaynaklarımızın korunmasını sağlayacak bir bütçe
değildir kesinlikle.
Sayın Bakan, insanlara TOKİden evler
taahhüt ediyorsunuz; olması gereken de bu elbette. Ancak şunu
hatırlatalım: 2020 Elâzığ, İzmir depremzedelerinden
hâlâ evlerini teslim alamayan vatandaşlar var. Sayın Bakan,
Tuncelide 3 kış geçmesine rağmen tek bir hak sahibine ev veya
iş yeri teslim edilmemiş. Ülkemizde 24 kent, 110 ilçe, 500ü
aşkın mahalle ve köy doğrudan fay zoneları üzerinde yer
alıyor ve bu fay zonelarını tespit edip kentsel dönüşümle
boşaltmamakta hâlâ ısrar ediyorsunuz. (CHP sıralarından
alkışlar) Binlerce mühendis işsiz ne yazık ki bunlardan
yararlanmıyorsunuz. Olası bir depremi haykırıyor bilim insanları.
Milyonlarca insan yaşamını kaybedecek, ekonomi çökecek; buna
ilişkin ne yazık ki önlem değil, sadece beton lobilerine hizmet
ediyorsunuz. (CHP sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
Deprem vergisi için 75 milyar dolar
topladınız Sayın Bakan, önleme dönük ne yaptınız?
Buradan bir kez daha haykırıyoruz: 75 milyar doların
hesabını çatır çatır soracağız arkadaşlar.
(CHP sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
AHMET AKIN (Balıkesir) Nerede? Yazıklar
olsun!
VELİ AĞBABA (Malatya) Zehir
zıkkım olsun! Haram olsun! Boğazlarında kalsın! Allah
yedirmesin inşallah!
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Devamla) Sevgili
arkadaşlar, depremlerde, sel, heyelan gibi doğal afetlerde imar
aflarınız, kentsel dönüşüm adı altında ranta
dayalı yapılaşmanız, önlem almak yerine sadece yara sarmaya
dönük politikalarınız, yeşille ve doğayla
barışık olmayan tercihleriniz nedeniyle insanlar
yaşamlarını yitirdiler, yitirmeye devam ediyorlar. Biz
sağlam zeminde, afet direnci yüksek sağlam binalar
yapacağız arkadaşlar. (CHP sıralarından Bravo
sesleri, alkışlar)
Arkadaşlar, Sayın Bakan; Ceyhanda on
gündür kirlilik nedeniyle arılar ölüyor, balıklar ölüyor. Buna
ilişkin ne yaptınız Sayın Çevre Bakanı, size
soruyorum. Ceyhan yirmi gündür bu afetle karşı karşıya,
nehirlerimiz kirleniyor arkadaşlar, sularımız kirleniyor, içme
sularımız kirleniyor; buna dair ne yaptınız diye soruyoruz.
Ama merak etmeyin, biz yapacağız arkadaşlar. (CHP
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
ÖZGÜR KARABAT (İstanbul) Çevre Bakanı
değil, AVM bakanı!
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Devamla) Ekmeğini
zifirî karanlıkta nasırlı elleriyle kazıyarak kazanan maden
emekçileri, insani koşullarda çalışacakları, iş ve
maden cinayetlerine kurban gitmeyecekleri bir Türkiyede yaşayacaklar
arkadaşlar; bu mümkün. Hayatlarını hiçe
saydığınız maden işçilerinin önünde saygıyla
eğiliyoruz arkadaşlar, emeklerini unutmuyoruz. (CHP
sıralarından alkışlar) Vahşi madenciliği
değil; insanların sağlıklı
yaşadığı, madencilerin uç ürünlerinin bu ülke yararına
tüketildiği, insan hayatının öncelendiği ulusal bir
madenciliği biz çıkaracağız; başaracağız,
milletimizle beraber başaracağız arkadaşlar. (CHP
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
Evet, öyle her kriz geldiğinde Doğal gaz
bulduk, petrol bulduk. aldatmacalarıyla krizi unutturma ve umut
tacirliği değil, yenilenebilir enerji kaynaklarının hayata
geçirildiği, dışa bağımlılığın en
aza indirildiği, doğayla barışık, ekolojik bir enerji
politikasını biz oluşturacağız arkadaşlar. (CHP
sıralarından alkışlar)
Evet, değerli milletvekilleri, her gün en az 1
kadın hayatını yitiriyor kadın cinayetlerinde. Bunlar
kaderi değil elbette kadınların, hep bugüne kadar mazeret
ürettiniz. Kadınların özgür, eşit, sağlıklı
yaşam garantisinin sunulduğu, İstanbul Sözleşmesi'nin
yeniden hayata geçirildiği bir Türkiye'yi biz kurgulayacağız
arkadaşlar. (CHP sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
Evet, değerli milletvekilleri, kadınlar
boş tencerelerde su kaynatıyor; ete, süte, peynire, yumurtaya
çocuklar erişemiyorlar. Karnımı doyurmak için su içiyorum.
diyen çocuğun haykırışı hâlâ kulaklarımızda
arkadaşlar. Sayın Genel Başkanımızın Hiçbir çocuk
yatağa aç girmeyecek. şiarıyla çıkardığı
aile destekleri sigortasını biz hayata geçireceğiz
arkadaşlar.
Evet, tarımda bitirdiğiniz çiftçiyi, ürün
destekli, havza bazlı ekim ve planlı tarımı pazarlama ve
kooperatifleşmeyle yine ülkenin baş tacı konumuna biz
getireceğiz. Gübreye, mazota ve ilaca destekleri biz vereceğiz
arkadaşlar. Tarımda ülkeyi süper lige çıkaracağız.
Eğitime herkesin ulaşabileceği,
fırsat eşitliğinin sağlandığı; barınma,
beslenme sorunu çözülmüş, geleceğini başka ülkelerde değil,
bu ülkede arayan gençlerin geleceğini biz garanti altına
alacağız arkadaşlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Devamla) - Evet
Yasakları, yoksulluğu, yolsuzlukları bitireceğiz.
dediniz; Türkiye'de yürütmeyi, yağmayı, ballı maaşları
ve yolsuzluğu âdeta kurumsallaştırdınız. Yeniden adil,
hakça bölüşen bir Türkiyeyi biz ayağa kaldıracağız
arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)
Barış ve hoşgörü iklimini biz yaratacağız. 128 milyar
doların, arka kapıdan yok ettiğiniz 128 milyar doların
hesabını çatır çatır sizden soracağız
arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar) Evet, yepyeni,
herkesi ve her kesimi kucaklayan bir bütçeyi biz yapacağız; siz de
tarihin karanlık sayfalarında yerinizi alacaksınız.
Bu son bütçeniz, hayırlı uğurlu olsun
arkadaşlar.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Gökan Zeybek, buyurun. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA GÖKAN ZEYBEK (İstanbul)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı; çevreyle ilgisi var
mı, şehircilikle ilgisi var mı, iklim
değişikliğinin neresinde? Şimdi size birkaç örnek vermek
istiyorum: Yeşil alanların imara açılması, parsel
bazında plan uygulamaları, rant odaklı imar kararları,
belirli kişi ve gruplara çıkar sağlamaya dönük imar
çalışmaları.
İşte birkaç örnek: Kadıköy 421 ada
286 parseli ticari alana açıyorsunuz, mahkeme iptal ediyor. Beykoz
Deresekide -şimdi gösteriyorum, bakın arkadaşlar- yemyeşil
bir alanı imara açıyorsunuz, mahkeme iptal ediyor. Göktürkte 1.200
dönümlük bir imar parseli; uygulama görmüş, yeşil alana, spor
alanına terk edilmiş olan alanları Demirören grubunun büyük
medya transferi yaparken Ziraat Bankasından aldığı 750
milyon dolarlık kredinin karşılığı olarak ipotek
kabul ediyorsunuz. Değerli milletvekilleri, Değerli AK PARTİ
Grubu; 2010 yılında 14 milyon dolara alınan bir arsayı 2017
yılında bu arkadaşlar tam 315 milyon dolara Ziraat
Bankasına kamulaştırdılar. (CHP sıralarından
alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) Yazıklar
olsun!
CAVİT ARI (Antalya) Yazıklar olsun!
GÖKAN ZEYBEK (Devamla) Sayın Ağbaba,
dünyanın neresinde var yedi yılda, dolar cinsinden 22,5 kat kâr?
VELİ AĞBABA (Malatya) Yazıklar
olsun! Haram olsun! Zehir zıkkım olsun!
GÖKAN ZEYBEK (Devamla) Değerli
arkadaşlar, imar planı yapılıyor, mahkeme iptal ediyor. Bu
Bakanlık, kurum görüşlerini öylesine hızlı alıyor ki
pazartesi günü iptal edilen planı perşembe günü yeniden askıya
çıkarıyor.
ÖZGÜR KARABAT (İstanbul) Ayıp!
Ayıp!
GÖKAN ZEYBEK (Devamla) Gecekondu mahallelerinde on
yılda yapılmayan planlar, imar planları bu
Bakanlığın iktidarında, çıkar grupları için dört
gün içinde askıya çıkarılıyor. (CHP sıralarından
alkışlar)
ÖZGÜR KARABAT (İstanbul) Kanun
tanımazlar!
GÖKAN ZEYBEK (Devamla) Sonra mahkeme planı
bir daha iptal ediyor, o zaman gelsin kamulaştırma!
Kamulaştırılan bu araziyle ilgili
olarak bir uygulama yapıyorsunuz Sayın Bakan. Kamuya terk edilmesi
gereken yeşil ve spor alanları, kök tapu, kök parsel üzerinden
yeniden parsel numarası alarak yeniden imar planlarıyla imara
açılırsa bunun yaratacağı tahribatı öngörmek mümkün
değildir. Israrla ve inatla bunu size söyledik; bu, bir
yanlıştır! 1.200 dönümlük kök parsel üzerinden neredeyse 1.100
dönümünü imara açmış oldunuz. Yazıklar olsun! Yazıklar
olsun! Yazıklar olsun! (CHP sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
Bir de üzerinde golf yapılan, golf topunun
deliğe girmesinden başka bir risk taşımayan alanları,
gittiniz, riskli alana aldınız, rezerv konut sahası ilan
ettiniz
CAVİT ARI (Antalya) Hep öyle yapıyorlar!
GÖKAN ZEYBEK (Devamla)
ve bu alanlarda, rezerv
konut sahasında 3 milyon dolara, 5 milyon dolara konut üretip
yandaşlarınıza satacaksınız. Nerede halk, nerede
deprem riski taşıyan ve barınmak için yeni konuta ihtiyacı
olan insanlar?
Değerli arkadaşlar, İstanbul
Seyrantepede polis lojmanları vardı, polislerin bin liraya, 1.100
liraya barındıkları lojmanlar vardı. 1.500 lojmanı
yıktınız, bir plan geçirdiniz. Şimdi orada bir inşaat
yapılıyor, satış fiyatları 3+1 daire için 30 milyon
ile 50 milyon arasında.
VELİ AĞBABA (Malatya) Yuh!
ÖZGÜR KARABAT (İstanbul) Yuh!
AHMET AKIN (Balıkesir) Haram zıkkım
olsun!
GÖKAN ZEYBEK (Devamla) - Sayın Akın, bir
polis memuru, eşi de polis memuru, memuriyete başladı; on
yıl, yirmi yıl, otuz yıl, kırk yıl, elli yıl
çalışsa bir tek simit yemese para biriktirse bu lojmanlarda
yapılan konutlardan 3+1 daireyi satın alamaz.
MUSTAFA ADIGÜZEL (Ordu) Yazıklar olsun!
GÖKAN ZEYBEK (Devamla) - İşte bu AKP
iktidarının halka reva gördüğü sosyal konut
anlayışı budur. (CHP sıralarından alkışlar)
ÖZGÜR KARABAT (İstanbul) Gözünüze dizinize
dursun!
GÖKAN ZEYBEK (Devamla) - Şehirlerimizi,
kentlerimizi, merkezlerimizi Suriyeli ve göçmenlerle çöküntü alanına
dönüştürdünüz. İstanbul'un Tarihî Yarımadasının
kimliğini, kültürünü ortadan kaldırdınız. Şimdi yapılması
gereken nedir? Bu tür alanlarda riskli yapı stokuna girmiş, artık
yaş haddi dolmuş olan konutlarla ilgili uzun vadeli, düşük
faizli kredilerle bu emekli insanların evlerini dönüştürmesine
fırsat yaratmak gerekiyor. Yani kaynakları rantiyeye değil,
kaynakları emeklilere, işçilere, yoksullara vermek, kendi
halkına vermek gerekiyor. (CHP sıralarından alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) Çok doğru.
GÖKAN ZEYBEK (Devamla) - Bir başka olay da
şu: Bu dağıttığınız toplu konutlarda konut
almak için vatandaşlığa geçenlerden kaç kişiye bu yeni
konutlardan hak verdiniz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
GÖKAN ZEYBEK (Devamla) Değerli
arkadaşlar, Taksim Gezi Parkında yitirdiğimiz bütün
canları saygıyla anıyorum. Uydurulmuş mahkemelerde
haksız yere tutukladığınız Mücella Yapıcıya,
Çiğdem Matere, Mine Özerdene, Can Atalaya, Tayfun Kahramana, Hakan
Altınaya selam olsun; sizi asla yalnız
bırakmayacağız. (CHP sıralarından alkışlar)
Yine, Ankaranın yağmalanmasına, TOGO
Kuleleri gibi çarpık kentleşmeye karşı çıkan Ankara
Mimarlar Odası Başkanı Tezcan Karakuş Candanı uydurma
kararlarla memuriyetten attınız, oda üyesi Ali Atakanı disiplin
kurulu kararıyla memuriyetten attınız. Buradan herkes bilsin ve
duysun ki bu iktidarın almış olduğu bu insani olmayan
kararları seçimden sonra derhâl yok hükmünde sayacağız, bu
insanlara haklarını geri vereceğiz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
BAŞKAN Sayın Hasan Baltacı,
buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA HASAN BALTACI (Kastamonu) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, Çevre ve Şehircilik
Bakanlığının bütçe sunumunu dinleyenler şu cümleleri
duydular; Sayın Bakan Açıkladığımız sosyal konut
projesi kira artışlarını durdurdu." dedi hepimizin
gözünün içine bakarak. İddia bu, akıllara zarar. Oysa her yıl en
az 500-600 bin yeni konut ihtiyacı olan bir ülkede iki sene sonra,
beş sene sonra bitecek 500 bin konut projesinin bugünkü kira
fiyatlarını durdurduğunu iddia etmek zehirli bir propagandadan
başka bir şey değildir. Zaten AK PARTİ de zehirli bir
propaganda makinesinden başka bir şey değildir. (CHP
sıralarından alkışlar) Hâlbuki kiralar zaten
yükseleceği kadar yükseldi; 3e katlandı, 5e katlandı. Geçen
sene 2 bin lira olan kira, bu sene 10 bin lirayı buldu. Şu anda
İstanbulun sadece 2 ilçesinde kiralar asgari ücretin altında.
Artık evler değil, odalar kiraya veriliyor; İstanbulun
bazı ilçelerinde penceresi bile olmayan hapishane hücresi gibi odalara
asgari ücret kadar kira isteniyor. Kirasını ödeyemeyip anne
babasının evine taşınanlar var, ev sahibiyle davalık
olan yüzlerce kiracı var, hatta çıkan kavgalarda hayatını
kaybedenler bile var. Bazı illerde kiraların yüksekliğinden
dolayı başka illere tayin isteyen memurlar var. Milletin hanesinde en
az 1 kişi sadece ev kirasını ödemek için
çalışıyor. 2010 yılında asgari ücretin yüzde 27si
kira harcamasına ayrılırken bugün asgari ücretin neredeyse yüzde
100ü kiraya gidiyor, evin geçimi hariç. 2010 yılında Kastamonuda
3+1 sıfır daire o gün 118 asgari ücret karşılığında
alınabiliyorken bugün on iki yıllık aynı daire 236 asgari
ücrete ancak alınabiliyor, tam 2 katı. (CHP sıralarından
alkışlar)
Şimdi, geriye dönüp sosyal konut projesine
yapılan 8 milyon başvuruya baktığımızda, bugüne
kadar TOKİnin ürettiğini iddia ettiği 1 milyon 170 bin konutun
Türkiyedeki konut sorununu çözmediğini görüyoruz. Zaten iddia edilen 1
milyon 170 bin ama teslim edilen 506 bin ve zaten yirmi yılda üretilen
toplu konut sayısı Türkiyedeki toplam konut stokunun sadece yüzde
2si kadar. Dolayısıyla 8 milyon başvuru da neredeyse konut
ihtiyacı olan hane sayısı kadar.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) Yirmi yıl önce
TOKİ kaç tane ev üretmiş, bir bakar mısınız? Yirmi
yıl önce, 2002 yılından önce TOKİ kaç tane ev üretmiş,
bir bakar mısınız? 1 milyon 170 bin konut ürettik, önce bir
teşekkür et.
HASAN BALTACI (Devamla) 2011 yılında bu
ülkede yaşayan her 100 kişiden 22si kiracıydı, şimdi
bu ülkede yaşayan her 100 kişiden 27si kiracı; bu da neredeyse
8 milyon hane yapıyor.
SALİH CORA (Trabzon) İstanbul
Büyükşehir Belediyesi kaç tane konut yaptı? İzmir
Büyükşehir Belediyesi kaç tane konut yaptı? Ankara Büyükşehir
Belediyesi kaç tane konut yaptı? Kaç tane konut yaptınız da
konuşuyorsunuz ya!
HASAN BALTACI (Devamla) Daha kredi taksitlerini
ödeyemediği için evine el konulan, bir nevi bankaların
kiracısı durumuna düşen on binlerce haneyi saymıyorum bile.
SALİH CORA (Trabzon) Büyükşehirler
sizde, kaç tane konut yaptınız ya? Konuşuyorsun,
konuşuyorsun, boş konuşuyorsun ya!
ENGİN ALTAY (İstanbul) Salih, yeter ya!
SALİH CORA (Trabzon) Kaç tane konut
yaptınız ya?
CAVİT ARI (Antalya) Ne terbiyesiz
adamsın ya!
ENGİN ALTAY (İstanbul) Salih
Salih
Terbiyesiz adam!
BAŞKAN Arkadaşlar, müsaade edin.
SALİH CORA (Trabzon) İstanbul Belediye
Başkanı bir tane konut yaptı mı, çık, söyle. Hadi
bakalım, yaptılarsa çık, söyle.
BAŞKAN Sayın Cora
HASAN BALTACI (Devamla) Şimdi, Sayın
Cora, sorun şu: AK PARTİ çarşıda
anlatamadığı; AK PARTİ pazarda işçinin, esnafın,
emeklinin, ücretlinin, öğrencinin karşısına çıkıp
anlatamadığı masalı geliyor burada bize anlatıyor,
yerseniz! (CHP ve İYİ Parti sıralarından
alkışlar) Ama sarayın penceresinden bakanların gördüğü
Türkiye ile yoksullukla, yoklukla, işsizlikle mücadele eden hanelerden
bakanların gördüğü Türkiye aynı değil. Siz sarayın
harikalar diyarındasınız; biz sokağın, milletin,
hakikatin diyarındayız. (CHP sıralarından
alkışlar)
SALİH CORA (Trabzon) Geç onları, geç!
HASAN BALTACI (Devamla) Hâl böyle ama şimdi
milletin hanesinde yokluk var, yoksulluk var; sizin hanedanınızda
lüks var, şatafat var, israf var, yolsuzluk var. (CHP
sıralarından alkışlar) Hâl böyleyken şimdi Sayın
Bakan sosyal konut projesinin fiyatlarını yüksek bulanlara diyor ki:
Biraz dişinizi sıkın. Biraz eşinizden, biraz dostunuzdan
borç alarak, biraz da ek mesai yaparak bu bedeli
karşılayabilirsiniz. Sayın Bakan, borç alacak ne eş
kaldı ne dost kaldı ne akraba kaldı, kredi çekecek banka bile
kalmadı çünkü artık kamu bankaları arkasında iktidarın
referansı olmayan hiç kimseye kredi bile vermiyor, özel bankalarda sizin
düşürdüğünüzü iddia ettiğiniz faiz oranında zaten kredi
bile yok. (CHP sıralarından alkışlar) Sonuç şimdiden
tam bir fiyasko ama çok değil, az kaldı; Türkiye bu zehirli dilden de
bu iktidardan da kurtulacak. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
HASAN BALTACI (Devamla) Biz barınma
meselesini temel bir insan hakkı olarak görüyoruz. Sosyal konut meselesi
bizim için bir seçim yatırımı olmadı, olmayacak. Hiç kimse
endişe etmesin; cumhuriyetin 2nci yüzyılında herkes ama herkes
güvenle oturabileceği, huzurla oturabileceği, dirlik içinde
oturabileceği, hayatını ipotek altına vermediği
konutlara sahip olacak. Ev sahibi olmak bir ayrıcalık olmayacak.
Türkiye'de sosyal konut hamlesi bizim yeniden inşa edeceğimiz sosyal
devlet anlayışıyla başarıya ulaşacak. (CHP
sıralarından alkışlar) Halkın emeği kur
korumalı mevduata, faiz lobilerine, yandaşlara gitmeyecek;
halkın emeği halkın evi olacak. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Vecdi Gündoğdu,
buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA VECDİ GÜNDOĞDU
(Kırklareli) Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
konuşmama Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği
Bakanının Komisyondaki bütçe sunumunun son cümlesiyle başlamak
istiyorum. Sayın Bakan Türkiye'nin yeni hikâyeler yazacağı, küresel
ligin tepesine çıkacağı, dünya lideri olacağı
bütçedir. diyor. Yeni hikâyeler yazacaklarmış, dünya lideri
olacaklarmış! Ya, hiç mi yüzünüz kızarmıyor Sayın
Bakan? Kim yönetiyor bu ülkeyi yirmi yıldan bu yana? Bugüne kadar elinizi
kolunuzu tutan mı vardı? Neden yirmi yıldır
yapmadınız? Cekleri, cakları bırakıp
yaptıklarınızın, yapmadıklarınızın bir
hesabını verin! (CHP sıralarından alkışlar)
En iyi bildiğiniz beton dökmek konusuna bir
bakalım. 1 milyon 170 bin konut yaptık. diyorsunuz.
SALİH CORA (Trabzon) Sizin
Başkanınıza müteahhit kafalı diyorlar, sen ne diyorsun ya
Allahını seversen!
VECDİ GÜNDOĞDU (Devamla) 3 milyonu
aşkın dönüşüm gerçekleştirdik. diyor Sayın Bakan.
Vatandaşlarımız yirmi yıl öncesine göre daha kolay, daha
ucuz konut sahibi mi oluyor? Hayır, olamıyor. Kiralar mı
ucuzladı? Hayır, kiralar daha da arttı.
SALİH CORA (Trabzon) İl
Başkanınız Belediye Başkanınıza müteahhit
kafalı diyor!
VECDİ GÜNDOĞDU (Devamla) Dar gelirliye
ücretsiz konut mu verdiniz? Hayır, vermediniz. Deprem riski olan tüm
konutları yenilediniz mi? Hayır, yenilemediniz. Milyonlarca
vatandaşımız hâlâ riskli binalarda yaşıyor mu? Evet,
yaşıyor. Bundan kim sorumlu? Müteahhitler mi, demir çelik satanlar
mı, beton satanlar mı, yoksa dış güçler mi? Sayın
Bakan, siz sorumlusunuz, siz; Yazıklar olsun size! diyorum artık.
(CHP sıralarından alkışlar)
Şehircilikte durum vahim, ya çevre? Sizin
çevreniz ihya olmuş, doğa ise talan olmuş. Derelerimiz,
akarsularımız hapsedilmiş; ormanlarımız,
meralarımız, cennet koylarımız işgal edilmiş;
Kırklarelinde göz bebeğimiz Istrancaların, verimli
ovalarımızın hâlâ talanı devam ediyor. Siz vahşi
sermayeyi korumaya çalışırken Bakanlığın asli
görevini ise çevreciler yapıyor, çevreciler. Onlara teşekkür etmeniz
gerekirken Sayın Bakan, onlarla davalık oluyorsunuz.
Danıştay Kırklareli bölgesinde yer altı suyu
kullanımına dayalı kömürden elektrik üretim tesisi kurulamaz.
diyor. Yer altı suları petrolden daha değerli
sayılırken Kırklareli nüfusunun yarısının
kullanacağı suyu bir tesise veren projeyi neden önümüze getirip
atıyorsunuz Sayın Bakan? Yargı Yapmayın. bilim Hata
yapıyorsunuz. demesine rağmen siz hâlâ hiçbir hukuki ve ekolojik
dayanağı olmayan vahşi projeleri destekliyorsunuz.
Sayın milletvekilleri, yirmi yıldır
ülkeyi yöneten AKP Genel Başkanı Vatandaşlarımızdan
biraz daha sabır ve metanet bekliyoruz. diyor. Ya, vatandaş zaten
yirmi yıldan bu yana sabrediyor. Yirmi yıldan bu yana yıkıp
geçtiniz, mutfakları kuruttunuz, evler ısınmaz, aydınlanmaz
oldu; asgari ücretli, emekli, işçi, memur, öğrenci geçinemiyor;
çocuklar yatağa aç, okula aç açıkta gidiyor; daha ne kadar sabredecek
vatandaş? (CHP sıralarından alkışlar)
Talimatlı TÜİK bile enflasyona yüzde 84
diyor; çarşının, pazarın enflasyonu ise yüzde 200ü
geçmiş. Otuz altı ay vadeyle ev alma döneminden otuz altı ay
vadeyle mont, bot alma dönemine gelmişiz. Vatandaşlar bankalara on
ayda 147 milyar faiz ödemiş, icra dairelerindeki dosya sayısı
aralık itibarıyla 23 milyonu geçmiş, millet bitmiş,
tükenmiş; siz hâlâ Sabır. diyorsunuz.
Zenginleriniz bankalardaki milyonlarına
milyonlar katmaya devam ediyor. Bankalarda 1 milyon lira ve daha fazla para
bulunan hesapların sayısı tam 707 bin yükselmiş. Borsada
yandaşlarınız milyonlarına milyon katıyor. Hisse
senetlerinin yüzde 85ini zenginler kontrol ederken küçük
yatırımcının payı yüzde 14lerde kalmış. Kur
korumalı mevduatla zengine ödenen paranın miktarı ise sır
gibi saklanıyor, zengine çalışan AKP ve MHP hâlâ yerli ve
millî masalları anlatıyor. (CHP sıralarından alkışlar)
Dünyaya şeker satmak yerine şeker fabrikaları satanlar, dünyaya
tank paleti satmak yerine Tank Palet Fabrikasını satanlar asla ve
asla yerli de millî de olamazlar. (CHP sıralarından
alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
VECDİ GÜNDOĞDU (Devamla) Sevgili
milletvekilleri, değerli arkadaşlarım; bugünün
karanlığı bizi karamsarlığa sürükleyemez. Ülkenin dört
bir köşesinde Bay Kemalin sesi yankılanıyor. (CHP sıralarından
alkışlar) Bay Kemalin sesi kul hakkı yiyenlerin, hak
edilmemiş kazancın kâbusu oldu, emeğin ise umudu oldu. Bay
Kemalle halktan çalınanlar halka dönecek; rantın, sömürünün,
yolsuzluğun dönemi mutlaka bitecek; vatandaşın önüne seçim sandığı
değil, geçim sandığı gelecek; o zaman da sizden
hesabını soracak vatandaş.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
BAŞKAN Evet, Cumhuriyet Halk Partisinin söz
talepleri karşılandı.
Şimdi, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun
söz taleplerini karşılayacağım.
İlk söz Sayın Ahmet Mücahit
Arınçın.
Sayın Arınç, buyurun. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA AHMET MÜCAHİT ARINÇ
(İstanbul) Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri;
sözlerime başlamadan önce, dün maalesef bu yüce çatı altında hiç
istemediğimiz olaylar oldu. Maalesef, geçmişte çok acı
gerçeklerle yaşadığımız bu acı olayların bir
daha tekrar etmemesi için yüce milletimizin
(Uğultular)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, ya
yerlerimize oturalım ya da Genel Kurulun lütfen dışına
çıkalım.
AHMET MÜCAHİT ARINÇ (Devamla) Yüce
milletimizin bize verdiği bir yetki de burada temsil yetkisi. O yüzden,
bütçe görüşmelerinde ve akabinde olacak devamındaki görüşmelerde
suhuletle ve milletimize yakışır bir şekilde
görüşmelerin tamamlanmasını diliyorum, istiyorum. Bu vesileyle
kıymetli milletvekilimize çok geçmiş olsun diyorum; ailesine,
camiasına çok geçmiş olsun diyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 2023 Yılı Merkezi Bütçe Kanunu Teklifinin Enerji ve
Tabii Kaynaklar bütçesi üzerine AK PARTİ Grubu adına söz
almış bulunuyorum. Bu vesileyle sizleri ve ekranları
başında bizleri izleyen aziz milletimizi en kalbî duygularımla
selamlıyorum.
Cumhuriyetimizin 2nci asrını
kucaklamanın arifesinde bulunduğumuz bu dönemde Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığımız 2019-2023 Stratejik Planı
kapsamında enerji arz güvenliğinden enerji verimliliğine, enerji
ve tabii kaynaklar alanında teknoloji geliştirmeden
yerlileştirmeye, bölgesel ve küresel etkinliği artırmaya,
piyasalarda öngörülebilirlikten sürdürülebilir madenciliğe birçok alanda
çalışmalar gerçekleştirdi. Millî bir enerji politikası
inşa etmeyi hedefleyen bu çalışmalara emek veren tüm
arkadaşlarımıza sizlerin huzurunda bir kez daha teşekkür ediyorum.
Kıymetli milletvekilleri, enerji
toplumların refah seviyesinin yükseltilmesinde ve ülkelerin
kalkınmasında hayati bir öneme sahiptir. Kısır bir siyasi
tartışma argümanı olarak değil de millî bir gelecek
vizyonunun üzerinde mutabık kalınması gereken bir
başlığı olarak algılamamız gereken enerji konusu,
hızlı sanayileşmenin bir sonucu olarak, bugün geldiğimiz
nokta itibarıyla dünyadaki tüm ülkelerin ekonomileri için son derece
hayati önem taşımaktadır. Yaşadığımız
çağda hem bölgesel hem de küresel alanda rekabetçi olmak istiyorsak
çağın gereksinimlerinin en başında gelen doğal
kaynaklara ve doğal olmayan enerji yatırımlarına gereken
ehemmiyeti göstermeliyiz.
Bu enerji yatırımları ile güvenli ve
sağlıklı enerjinin arzının ne kadar mühim
olduğunu, bu sene başında başlayan, bölgemizi ve bizleri de
doğrudan etkileyen Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışmalar
bizlere bir kez daha gösterdi. Bu süreçte birçok ülke, enerji arzı
noktasında sıkıntılar yaşarken bizim de dâhil
olduğumuz bazı ülkeler enerji maliyetlerinin birim fiyatlarında
yaşanan yükselmelerden dolayı mağduriyetler
yaşamıştır. Lakin devletimiz
Cumhurbaşkanımızın liderliği ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığımızın koordinasyonunda hayata
geçirdiği adımlarla, artan maliyetlerin birçoğunu
vatandaşımıza direkt olarak yansıtmak yerine bu maliyetleri
merkezî bütçenin yardımıyla sübvanse etme noktasında inisiyatif
aldı. Bu kapsamda Hazine ve Maliye Bakanlığımızın
yayınladığı verilere göre vatandaşlarımıza
meskenlerde yüzde 82, KOBİ'lerce kullanılan doğal gazda yüzde 76
oranında bir destek sağlandı.
Bakanlığımız bir yandan bu tarz
önlemler alırken bir diğer yandan senelerdir üzerinde ihtimamla
durduğumuz arzın çeşitlendirilmesi konusunda çeşitli
çalışmaları hayata geçirdi. Örneğin, elektrikte sürekli
artan ihtiyacını karşılanabilmesi için iletim ve
dağıtım ile depolama alanında yatırımlar
yapıldı. Bu yılın dokuz ayında toplam elektrik
üretiminin yaklaşık yüzde 44ü yenilenebilir enerji
kaynaklarından, yüzde 32si kömürden, yüzde 22si doğal gazdan sağlandı.
Yerli ve yenilenebilir kaynakların elektrik üretiminde payı yüzde
60a çıktı.
Uzun dönemli doğal gaz ihtiyacının
kesintisiz ve uygun maliyetlerle karşılanabilmesi amacıyla
başta Azerbaycan olmak üzere kaynak ülkelerle görüşmeler
yapıldı. Bu kapsamda TANAP Doğal Gaz Boru Hattının
kapasitesinin 2 katına çıkarılması suretiyle hem Türkiyeye
hem de Avrupaya Hazar bölgesinden daha fazla gaz arzı
sağlanması için çalışmalara başlandı.
Ayrıca, Trakyada kurulması planlanan doğal gaz ticaret merkezi
için izlenecek yol haritası da yıl sonunda netleşmiş
olacak. Karadenizde ve Akdenizde sismik araştırma ve sondaj
çalışmalarımız devam ediyor. Kara alanlarında da
hidrokarbon arama ve mevcut üretimi artırma çalışmalarına
hız vermiş durumdayız. TPAO tarafından 2021de 112 kuyunun
sondajı tamamlandı, bu yılın sonunda ise bu rakam 150ye
ulaşmış olacak. Cumhuriyet tarihinin en büyük projelerinden olan
Sakarya Gaz Sahası Geliştirme Projesi kapsamında
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
AHMET MÜCAHİT ARINÇ (Devamla)
Fatih sondaj
gemisinin gerçekleştirdiği 540 milyar metreküp doğal gaz
keşfi millî enerji politikamızda bir devrim niteliği
taşıyor. Keşiften ilk üretime kadar dünyanın en
hızlı yapılan deniz saha geliştirme projesi olarak tarihe
geçecek bu proje sayesinde ülkemizin 2021 yılı doğal gaz üretimi
dikkate alındığında 1inci fazda beklenen günlük 10 milyon
metreküp üretime bağlı olarak doğal gaz üretimimiz
yaklaşık 10 kat, 2nci fazda beklenen günlük 40 milyon metreküp
üretime bağlı olarak ise yaklaşık 40 kat artacak.
Bunların yanı sıra
Bakanlığımızın koordinasyonunda
çalışmalarına devam edilen Akkuyu Nükleer Güç Santrali, yerli
kömürün ekonomiye kazandırılması, ihtiyaç sahibi hanelere
elektrik tüketim desteği sağlanması, yine ihtiyaç sahibi
ailelere ısınma amaçlı kömür yardımı, enerji
sektörünün karbon ayak izinin düşürülmesi, elektrikli araç şebeke
altyapısı ile dağıtım, üretim ve yenilenebilir enerji
teknolojileri için hayata geçirilen projeler hem milletimiz tarafından
takdirle karşılanmakta
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
AHMET MÜCAHİT ARINÇ (Devamla) Bir dakika rica
edebilir miyim Başkanım?
BAŞKAN İlave sürenizi verdim.
AHMET MÜCAHİT ARINÇ (Devamla) Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN Ben teşekkür ediyorum size.
AHMET MÜCAHİT ARINÇ (Devamla) Hem milletimiz
tarafından
BAŞKAN Sayın Arınç, süreniz
tamamlandı, teşekkür ediyorum.
AHMET MÜCAHİT ARINÇ (Devamla) Selamlamak için
Başkanım
BAŞKAN Açmıyoruz, öyle bir prensip
kararımız var.
Teşekkür ediyorum.
AHMET MÜCAHİT ARINÇ (Devamla) Yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Şahin Tin, buyurun.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA ŞAHİN TİN
(Denizli) Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Enerji
Piyasası Düzenleme Kurumu bütçesi üzerine AK PARTİ Grubu adına
söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi ve aziz milletimizi
saygıyla selamlıyorum.
Enerji, ekonomimizin can damarı,
hayatımızın vazgeçilmezidir. Enerjide Türkiye'nin gücüne ve
potansiyeline inanıyoruz. AK PARTİ yirmi yılda enerji
alanında gurur verici başarılara imza attı.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın
liderliğinde sağlanan siyasi ve ekonomik istikrar sayesinde kamu ve
özel sektör iş birliği enerji alanında çığır
açtı, enerji üretiminde çağ atladık. Bundan yirmi yıl önce
elektrikte kurulu gücümüz yaklaşık 31 bin megavattı, yirmi
yılda attığımız adımlarla bu rakam 3,5 kat
arttı ve 103 bin megavata ulaştı. Eskiden Su akar, Türk bakar.
denirdi. Türkiye su akarken bakmadı, birçok hidroelektrik santraller
kuruldu. 11 bin megavat olan hidroelektrik kurulu gücümüz bugün 31 bin
megavatı geçti. Türkiye, hidroelektrik kurulu gücünde dünyada ilk 10da,
Avrupa'da ise 2nci sıradadır. Güneş enerjisinde ise yirmi
yıl önce ortada proje dahi yoktu, oysa bugün güneş kurulu gücümüz 9
bin megavatı aştı. Yine, yirmi yıl önce kurulu rüzgâr
gücümüz sadece 19 megavattı, bugün ise 11.300 megavata ulaştı.
Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı kurulu gücümüz
yüzde 360 arttı, 56 bin megavata ulaştı. Türkiye'nin dört bir
yanını hidroelektrik santralleriyle, rüzgâr türbinleriyle, güneş
panelleri ve biyokütle tesisleriyle donattık, donatmaya da devam
edeceğiz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, sadece enerji
sektöründe son yirmi yılda 200 milyar doların üzerinde sabit sermaye
yatırımı yapıldı. Bu yatırımlara ilave daha
nice yatırımlar yapıyoruz. Siyasi istikrar ve EPDK'nin
akılcı hamleleri enerji yolundaki başarımızın ana
taşıyıcısıdır. Bize çevrecilik dersi vermek
isteyenlere hatırlatmak isterim ki son yirmi yılda 44 bin
megavatın üzerinde çevre dostu yenilenebilir enerji kaynaklarını
devreye aldık. (AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar) Yani Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan, Arnavutluk ve
Makedonyanın kurulu güçleri toplamı kadar yenilenebilir kapasiteyi
sisteme dâhil ettik. Bunlar lafla olmuyor, çalışarak oluyor. Türkiye
Yüzyılında yerli ve millî kaynaklarımızın
payını daha da artırıyoruz. Ülkemizi nükleer bir güç
konumuna taşıyoruz. Akkuyu Nükleer Santralini hizmete alıyoruz.
Bir zamanlar hava kirliliğinin can aldığı ülkemizde yirmi
yıl önce sadece 5 ilimizde doğal gaz kullanırken bugün 81
ilimizin tamamında ve 650den fazla ilçe ve beldemizde doğal gaz
kullanıyoruz. İnşallah cumhuriyetimizin 100üncü
yılında kendi doğal gazımızı milletimizin hizmetine
sunacağız.
Değerli milletvekilleri, enerji hizmetlerini
vatandaşımıza kesintisiz ve ekonomik ulaştırmak için
çalışıyoruz. Bu konuda Enerji Bakanlığımız
ve EPDK azami gayret sarf ediyorlar. Rusya-Ukrayna savaşı
sonrası dünya küresel bir enerji kriziyle karşı
karşıya kaldı. Özellikle Avrupa ülkeleri bu konuda büyük bir
zorluk yaşıyor. Türkiye ise elektrik ve doğal gaz sektörüyle
ilgili kısa sürede attığı adımlar ve aldığı
tedbirler sayesinde kışa güvenli giriyor.
Elbette sıkıntıları da
biliyoruz. Küresel piyasalarda ham madde fiyatlarında yaşanan
olağanüstü artışların ülkemizdeki enerji üretimi
maliyetlerine etkisinin de bilincindeyiz. İktidarımız bu konuda
üzerine düşeni yapıyor. Vatandaşlarımızın
doğal gaz faturalarının yüzde 80ini, elektrik faturalarının
ise yüzde 50sini devletimiz üstleniyor. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Bunun yanı sıra, dar gelirli
vatandaşlarımıza da enerji desteği veriyoruz. Tüm
sorunları milletimizle birlikte aşıyoruz. Zira, kaptanın
iyisi fırtınalı denizde belli olur. Savunma sanayisinde,
sağlıkta, ulaşımda, enerjide, kısacası her alanda
tarih yazan bir liderimiz ve kadrolarımız var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
ŞAHİN TİN (Devamla) Bizler
milletimizin güvenine layık olabilmek için daha çok
çalışacağız.
Bu duygu ve düşüncelerle 2023 yılı
bütçemizin hayırlara vesile olmasını diliyor, yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın İffet Polat, buyurun.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA İFFET POLAT
(İstanbul) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2023
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifinin Nükleer Düzenleme
Kurumu bütçesi üzerine AK PARTİ Grubu adına söz almış
bulunmaktayım. Sizleri ve ekranları başındaki
vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.
Dünya olarak pandeminin olumsuz etkilerini
atamamışken iklim krizinin getirdiği gıda arzı
sorunları ve akabinde yaklaşık on aydır süren Rusya-Ukrayna
çatışmasının getirdiği enerji arz problemleri,
başta Avrupa olmak üzere bütün dünyayı çok derinden bir kırılganlığa
sürüklemiştir. Paris İklim Anlaşmasıyla karbon emisyonunu
azaltmaya yönelik çalışmalar ve bu bağlamda dayatılan
şartlar bir anda boşluğa düşmüştür çünkü bugünlerde
Avrupa'nın en büyük sorunu güçlü endüstrisini ayakta tutacak ve en basit
anlamda vatandaşlarının donmasına engel olacak enerjiyi
temin etmektir. Bugün Almanya, daha önceden devre dışı
bırakmayı düşündüğü nükleer santrallerini kapatma
planlarını ertelemekte, Fransa başta olmak üzere pek çok Avrupa
ülkesinde de kapatılan kömür santralleri bile yeniden aktif hâle
getirilmeye çalışılmaktadır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın
üstün riyasetinde büyük bir enerji diplomasisi başarısı elde
eden Türkiye, inşallah bu kış doğal gaz
sıkıntısı çekmeyecek ve dünyaya satılacak Rus
gazının da satış ve aktarım merkezi hâline gelecektir.
Biz, ithal gaza bağımlı bir Türkiye'den kendi hidrokarbon
kaynaklarını aktif hâle getiren ve bu noktada Karadeniz ve Akdeniz
başta olmak üzere karasal alanlardaki eski ve yeni kaynaklarını
işleyen, bunun dışında yenilenebilir enerji alanında
çeşitliliği ve verimliliği artıran çalışmalara
devam ediyoruz. Baraj ve hidroelektrik santrali tesislerimizi dünya
çapında inşa edip hizmete alıyoruz. Bunların en yakın
örneği, dünyanın sayılı yüksek barajlarından olan,
ülkemize her yıl 5 milyar TL kaynak oluşturacak olan Yusufeli
Barajı da yakın zamanda Cumhurbaşkanımız
tarafından hizmete açıldı.
Geçen ay, üyesi olduğum Sanayi, Ticaret,
Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu olarak Akkuyu Nükleer
Santralinin inşaatını ziyaret ettik. Tüm vekillerimizin bir
uzay üssü gibi inşa edilen bu devasa yatırımı görmelerini
çok isterim. Sayın Cumhurbaşkanımız nükleer enerjiyle
ilgili vizyonunu paylaştığında bu santralin yapımına
karşı çıkanların, bugün
yaşadığımız enerji krizlerini öngörmekten aciz
birtakım çevrelerin ne kadar dar görüşlü ve vizyonsuz oldukları
gerçeği ortaya çıkmış durumda. Akkuyu Nükleer Santrali'nin
4 reaktörüyle tam güç çalıştığında 4.800 megavat
kurulu gücü olacak. İnşallah, faaliyete geçtiğinde ülkemizin
enerji ihtiyacının yüzde 10unu karşılayacak, 16 bin
kişiye istihdam sağlayacak.
Uzun yıllar fizibilite
çalışmalarını yaptığımız, her türlü
hususu hassasiyetle hesapladığımız ve nihayet 2018
yılında temelini attığımız Akkuyu Nükleer Santrali'miz
Türkiye'nin bu alanda attığı en önemli adımdır.
Santralimizin ilk reaktörünün yakıtı inşallah 2023
yılında getirilecek ve bir sonraki aşamaya geçilecektir.
Ülkemizin en az gelecek seksen yılında bu nükleer santral hizmet
verecektir.
ALİ ŞEKER (İstanbul) Ya, 13-14
sente alınan elektriği mi savunuyorsunuz hâlâ?
Çocuklarınızdan utanmıyor musunuz?
İFFET POLAT (Devamla) Bu noktada bir kere
daha eser ve hizmet siyaseti güden, milletin derdiyle dertlenen, ülkenin sadece
bugününü değil, on yıllar, yüzyıllar sonrasını hesap
ederek hareket eden Türkiye Yüzyılı vizyonunu ortaya koyan
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a
şükranlarımı sunuyorum.
ALİ ŞEKER (İstanbul)
Çocuklarına söyleyeceğini hesap etmeyen...
İFFET POLAT (Devamla) Cumhuriyetimizin
100üncü yılına armağan edeceğimiz Akkuyu Nükleer
Santrali'nden sonra bir diğer hedefimiz de Sinop'ta bir diğer nükleer
santral kurmaktır. Cumhurbaşkanımız tarafından ortaya
konulan bu vizyonu fedakârlıkla çalışarak hayata geçiren Sayın
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Fatih Dönmeze ve tüm
çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyorum.
Sayın milletvekilleri, Nükleer Düzenleme
Kurumumuz nükleer tesislerden bu alandaki denetim kuruluşlarına,
nükleer tesislerde çalışacak personelden radyoaktif atık
merkezlerine kadar çok sayıda başlıkta yetkilendirme görevi
yürütmekte, âdeta bir otorite olarak çalışmaktadır.
2023 yılı merkezî yönetim bütçemizin ve
Nükleer Düzenleme Kurumumuzun bütçesinin hayırlara vesile
olmasını ve kurumumuza üstlendiği bu hayati görevde üstün
başarılar diliyorum.
Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Polat Türkmen, buyurun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA POLAT TÜRKMEN (Zonguldak)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Maden Tetkik ve Arama
Genel Müdürlüğü bütçesi üzerinde AK PARTİ Grubum adına söz
almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Arkadaşlar, MTA Genel Müdürlüğü, 1935
yılında Mustafa Kemal Atatürkün talimatıyla ülke sanayisinin
ihtiyaç duyduğu ham madde, yer altı ve yer üstü
kaynaklarının aranarak bulunması ve geliştirilmesi
amacıyla kurulmuştur. Bugün ülkemizde maden sektörüne hizmet veren
birçok kurum ve kuruluş oluşmasında MTAnın tartışılmaz
emeği olmuştur. Ülkemizdeki ilk ve tek yer bilimleri araştırma
kurumu olan MTAnın hazırladığı farklı ölçekli
jeoloji haritaları, jeofizik haritaları, jeokimya haritaları
gibi başvuru kaynakları yer bilimlerinin ilgili alanlarında
kullanılmaktadır. Hepimizin bildiği üzere,
yaptığı arama ve araştırma faaliyetleriyle sektöre yön
vermekte; kısa, orta, uzun vadeli hedeflerini yakından takip ederek,
sektörün ihtiyaç duyduğu teknik altyapıyı kurum bünyesine
kazandırarak teknik destek ve danışmanlık faaliyetlerini
sürdürmektedir. Tüm bu faaliyetlerini, madenciliğin sürdürülebilirliğinin
sağlanması adına kaynak planlama, maden
atıklarının ekonomiye kazandırılması, terk
edilmiş sahaların rehabilitasyonu gibi çevre projelerini doğa ve
çevreye en uygun şekilde gerçekleştirmektedir.
Değerli arkadaşlar, madencilik sektörü, birçok
endüstri koluna ham madde girişi sağlaması nedeniyle ülke
sanayisinin lokomotifi durumundadır. Sanayinin ihtiyaç duyduğu
metalik madenleri, endüstriyel ham maddeleri arama konusunda önder
kuruluşumuz olan MTA, yeni maden kaynaklarını bulup ekonomiye kazandırmaktadır.
Gelişen teknik ve teknolojileri en üst seviyede kullanarak maden
ithalatının azaltılmasını ve ihracatının
artmasını sağlamaktadır. Bunun yanı sıra, MTA
sadece maden aramakla kalmayıp ürettiği bilgi ve birikimi madencilik
sektörüyle paylaşarak sektöre altyapı hizmeti de sunmaktadır.
Dünya genelinde enerji, enerji
kaynaklarının her geçen gün önemi artmaktadır. MTA, enerji ham
maddelerinin yani kömürün, bitümün, asfaltın, reaktif minerallerin,
jeotermal enerji, tabii gaz ve benzeri nice yer altı zenginliklerinin
aranması ve ülke ekonomisine hazırlanması yönünde yoğun ve
titizlik isteyen pek çok arama çalışmalarını
başarıyla yapmaktadır.
Ülkemiz coğrafyasının yüzde 70inin
deprem tehlikesi altında olduğu bilinen bir gerçektir. Ülkemizde
afetlere duyarlı planlama ve yapılaşma konusunda 2 temel
girdiden biri olan diri fay ve heyelan haritaları da yine MTA
tarafından güncellenmektedir. Bu haritalar başta AFAD, belediyeler
ile birçok kurum ve kuruluş tarafından kullanılmaktadır.
MTA, yine son yıllarda yapılan hamleler
neticesinde havadan jeofizik etüdü; karadan, denizden, yerin üstünü ve yerin
altını en ince ayrıntılarına kadar inceleme
imkânlarına sahiptir. Uluslararası akreditasyona sahip laboratuvarlarıyla
birçok farklı analizi yapmakta olan MTA, ülkemiz madenciliği için
sadece analiz değil, gelişen teknolojiyi kullanarak birçok eski maden
yatağının ekonomimize kazandırılması konusunda da
büyük atılımlar yapmaktadır.
SALİH CORA (Trabzon) Rekorlar
kırıyoruz Vekilim.
POLAT TÜRKMEN (Devamla) MTA birçok ülke ve
kuruluşa jeoloji, jeofizik, analiz ve maden arama konularında
eğitim vermekte, ayrıca, yılda ortalama 500 bin kişinin
ziyaret ettiği Türkiye'nin ilk ve en büyük tabiat tarihi müzesiyle
insanlarımıza doğayı ve madenciliği sevdirmektedir. Bu
zenginlikleri, bu denli önemli ve yerli zenginliklerimizi destekleyen
MTAmızın daha nice başarılara adım
atacağına inanıyoruz.
Ben şunu da söylemek istiyorum: Ben, herkesin
iftiharla baktığı, hepimizin gururlandığı, yerli
ve yenilenebilir enerjiyi Türkiye'ye kazandıran ve Türkiye'nin
aydınlanmasına, gelişmesine alın teri ve beyin teri döken
bütün Enerji Bakanlığımızın tüm
çalışanlarını tebrik ediyorum.
2023ün ilk çeyreğinde, Karadenizde bulunan
540 milyar metreküplük doğal gazımızın
Zonguldakımızdan şebekeye verileceği günü heyecanla
bekliyoruz, bunun için gurur duyuyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
POLAT TÜRKMEN (Devamla) Bazı grupların
bunları bir seçim döneminde devamlı hayal olarak
adlandırmasını da çok yadırgadığımı
söylemek isterim. İşte, hayali olmayan, inancı olmayan,
samimiyetle çalışmayan, alın teri ve beyin teri dökmeyen
insanların bunları hayal etmesi bile mümkün değildir. En
azından, bu grupların, Enerji Bakanlığımıza,
Hükûmetimize, ülkemize ve milletimize bir özür borcu olduğunu da, bir
teşekkür borcu olduğunu da buradan söylemek isterim.
Bu duygularla, MTA bütçemizin ve Enerji
Bakanlığımızın bütçesinin hayırlara vesile
olmasını diliyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Nevzat
Şatıroğlu
Buyurun. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA NEVZAT ŞATIROĞLU
(İstanbul) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımıza bağlı Maden ve
Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün 2023 yılı bütçesi
üzerine grubum adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle
yüce Meclisi ve bizi ekranları başında izleyen kıymetli
vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.
Sözlerimin başında, girdiğimiz her
seçimde bizleri oylarıyla iktidara taşıyan, hiçbir zaman
yalnız bırakmayan ve dualarını eksik etmeyen aziz
milletimize şükranlarımızı ifade etmek istiyorum.
AK PARTİ hükûmetleri olarak ülkemizin 21inci
bütçesini yapmanın haklı gururunu
yaşadığımızı ve daha nice bütçelere imza
atacağımızın inancını ifade etmek istiyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; ülkemizin yer altı kaynaklarının aranması,
bu kaynakların işletilerek ekonomiye kazandırılmasına
yönelik faaliyetleri yürütmesi nedeniyle tabii kaynaklar sektörünün çatı
kuruluşu olarak tanımlayabileceğimiz kısa adı MAPEG
olan Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, maden, petrol ve
doğal gaz rezervlerinin ruhsatlandırılması, denetlenmesi
başta olmak üzere görev ve yetkileri dâhilindeki tüm faaliyetlerini büyük
bir azim ve kararlılıkla yürütmektedir.
Bugün itibarıyla, 5.488 arama, 10.046
işletme ruhsatı; toplamda 15.534 adet maden ruhsatı
yürürlüktedir. İşletme ruhsatlarının 7.593üne üretim
faaliyeti yapılması için işletme izni verilmiştir.
Madencilik ve maden üretimi ülkemizin kalkınmasında önemli
unsurlardandır. 2021 yılı verilerine göre maden
ihracatımız bir önceki yıla göre yüzde 39 artışla 5
milyar 930 milyon dolar olarak gerçekleşmiş ve bu oran toplam
ihracatımız içerisinde yüzde 2,6 bir pay almıştır.
Maden üretimi ülkemizin ve ekonominin ihtiyaçları doğrultusunda son
yıllarda ciddi artışlar göstermiştir. Rekorlara imza atan
bazı maden kaynaklarımızı ifade etmek isterim:
Örneğin, son on bir yılda alüminyum, boksit, fosfat, perlit, rutil,
trona gibi bütün madenlerde milyonlarca ton üretim yapmak suretiyle son on bir
yılın rekorları kırılmıştır;
ayrıca madenlerle ilgili 2021 yılında Hükûmetimiz, devletimiz 3
milyar 75 milyon Türk lirası maden hakkı tahsilatı
yapmıştır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Sayın Cumhurbaşkanımızın
liderliğinde millî enerji ve maden politikalarını
kararlılıkla yürüten ülkemizin son yıllarda dışa
bağımlılığımızı en aza indirecek
bazı önemli keşiflerinden bahsetmek istiyorum. MAPEG tarafından
Sakarya Gaz Sahasının da içinde bulunduğu Karadenizdeki arama
ruhsatları Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Genel
Müdürlüğüne 2014 yılında verilmiştir. Türkiye hem mavi
vatanda varlığını hissettirirken hem de keşif ve
müjdeleriyle millî enerji politikalarında dev adımlar
atmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımızın bizatihi
milletimizle paylaştığı Tuna-1 ve Amasra-1
kuyularından 540 milyar metreküp doğal gaz keşfi ülkemizi ve
milletimizi sevince boğmuştur. Bununla birlikte sahada 17 adet kuyu
açılmış, 1 adet kuyuda sondaj ve daha önce açılan kuyularda
da keşif çalışmaları devam etmektedir. Keşfedilen
doğal gazın ülkemiz ekonomisine kazandırılması
amacıyla deniz dibine boru serme işlemi ve saflaştırma
tesisinde son aşamaya gelinmiş, 2023te ilk kullanıma sunulacak
Karadeniz gazının tam kapasite üretime geçmesiyle ülkemizin
doğal gazda dışa
bağımlılığının yüzde 70ler seviyesine
ineceğinin müjdesini verebiliriz. Siyasi rakiplerimizin hayal dahi
edemeyeceği bu muazzam başarı ancak ve ancak güçlü liderlik ve
istikrarlı yönetimle mümkün olmaktadır. İşte, bu güçlü
siyasi liderin adı Recep Tayyip Erdoğan'dır. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Güçlü Hükûmetin adı AK
PARTİ Hükûmetidir, güçlü iradenin adı da Cumhur
İttifakıdır. İnşallah, mavi vatanın her
köşesinde ülkemizin çıkarlarını koruyacak,
zenginliklerimizi bir bir ortaya çıkaracak ve milletimizin hizmetine
sunmaya devam edeceğiz.
Bir diğer önemli keşif, nadir toprak
elementlerinin bulunması hususuna değinmek isterim. Nadir toprak
elementleri, kullanım alanı itibarıyla endüstrinin çok önemli
alanlarında faydalanılan bir üründür; fiber optik, uydu
haberleşmesi, akıllı füzeler, yakıt hücreleri, tıbbi
görüntüleme, enerji depolama sistemleri, uçak motorları, rüzgâr türbinleri
ve elektrikli otomobillerin yapımında nadir toprak elementlerinden
istifade edilmektedir. Dünyada en büyük rezerv Çin Halk Cumhuriyetinde olup
2nci rezerv gururla söylüyorum- ülkemizde keşfedilmiştir. Eti Maden
İşletmeleri tarafından deneme tesisinde ilk etapta
yıllık 1.200 ton cevher işlenmek suretiyle, kurulacak tesis daha
sonraki yıllarda 570 bin ton üretim kapasitesiyle hizmet etmeye devam
edecektir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; MAPEG tarafından madencilik sektöründe yürütülen bir
diğer önemli faaliyet ise ara ve uç ürün üretimine yönelik tesis
şartlı yarışmalardır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
NEVZAT ŞATIROĞLU (Devamla) Bu ihalelerle
cari açığı azaltmak ve madenciliğimizi sadece ham madde
ihracatı yapan ülke konumundan çıkarmak amacıyla madenlerimizden
ara ürün ve uç ürün üretmek suretiyle ülkemizde zenginleştirilmesi
amaçlanmaktadır. Sektöre ve ekonomiye olumlu etkilerini tam olarak
önümüzdeki yıllarda görmeye başlayacağımız bu alanda
bugüne kadar 47 adet tesis şartlı ihale gerçekleştirilmiş,
20 adet ruhsat düzenlenmiştir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; sözlerimi tamamlarken enerji ve tabii kaynaklar sektörünün
bugünkü seviyesine ulaşmasında büyük bir vizyon ortaya koyan millî
enerji ve maden politikalarımızı bir bir gerçekleştiren
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a, emekleri
geçen tüm enerji bakanlarımıza ve bürokratlarımıza yürekten
teşekkür ediyorum.
2023 yılı bütçesinin ülkemize, milletimize
hayırlı olmasını diliyor, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Fahri Çakır
Buyurun. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA FAHRİ ÇAKIR (Düzce) -
Sayın başkan, sayın milletvekilleri; sizleri saygıyla
selamlıyorum.
Enerji Bakanlığı bütçesi üzerinde
Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu, kısa
adıyla TENMAK üzerinde söz aldım. Özellikle TENMAK nükleer enerji
ağırlıklı, odaklı ve diğer enerji üretimleriyle
alakalı oluşmuş bir kurum ve bu kurum enerji
politikalarının özellikle mutfağını teşkil ediyor
ve enerji politikalarını âdeta sürdürülebilir hâle getirmek için
kurulmuş bir kurum. Emeği geçen herkese, Bakanlık
bürokratlarına ve Enerji Bakanlığımıza teşekkür
ediyorum.
Değerli arkadaşlar, bilindiği gibi
enerji netameli bir alan. Enerji dediğimiz zaman her zaman
sıkıntıların, savaşların, gazaların,
belaların olduğu bir taraf. Ülkemiz, enerji
sıkıntısı çeken, enerji konusunda son derece darboğaza
girmiş bir ülke de değil; ta ki biz enerjide son derece üretken bir
ülke olmadığımız hâlde -çünkü tükettiğimiz enerjinin
ancak yüzde 12sini üretebiliyoruz dolayısıyla enerji
bağımlılığımız var ama- çok şükür
-enerji bağımlısı olan bir ülke- özellikle günümüzde donan,
sıkıntı çeken dünya ve Avrupa'daki gibi hiçbir şekilde
Türkiye'mizde, çok şükür bu sıkıntılardan eser yok. Bunun
da tek kaynağı var; o da yönetim biçimi, o da özellikle
Cumhurbaşkanımızın riyasetinde işte burada
gördüğünüz Bakanlar ve çalışan Hükûmetimiz sayesinde
olmuştur. Dolayısıyla, bu Hükûmetin hizmetlerini, enerji
politikalarını bir şekilde tenkit etmek, eleştirmek,
şu veya bu şekilde yok saymak beyhude.
Özellikle sayın muhalefete şunu
hatırlatmak istiyorum: Daha üç hafta evvel Akkuyu Nükleer Santraline
birlikte, beraberce gittik ve Akkuyuda neler olup bittiğini, orada 26 bin
Türkün çalıştığını, istihdam edildiğini,
yap-işlet-sahiplen politikasıyla birlikte bu nükleer santralin
kurulduğunu ve Sinopun ve ardından 3üncüsünün de geleceğini
birlikte, beraberce gördüğümüz, kabullendiğimiz hâlde bu kürsülerden
çıkıp
ALİ ŞEKER (İstanbul) Biz bu kadar
ağır faturayı ödemeyi kabul etmiyoruz.
FAHRİ ÇAKIR (Devamla)
nükleer enerjiyi ve
diğer enerji kaynaklarına yönelen araştırmaları tenkit
etmek ne hikmetse muhalefetin birinci derecede önceliği. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar, CHP sıralarından
gürültüler)
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) Yüzde kaçı
Türkiye'nin? Santralin yüzde kaçı Türkiyenin?
FAHRİ ÇAKIR (Devamla) Değerli
arkadaşlar, bu enerji meselesine ilişkin bir tek üretilmiş
politikanız yok.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) Nükleer
santralin yüzde kaçı Türkiye'nin? Ya, yüzde kaçı Türkiye'nin?
BAŞKAN Sayın Yavuzyılmaz
FAHRİ ÇAKIR (Devamla) Sadece
eleştirmekten, tenkit etmekten başka hiçbir beceriniz yok.
ALİ ŞEKER (İstanbul) Bu
faturayı nasıl savunuyorsunuz ya? Çocuklarınıza
ödeteceğiniz bu faturayı nasıl savunuyorsunuz?
BAŞKAN Arkadaşlar
Sayın Şeker
FAHRİ ÇAKIR (Devamla) Bakınız,
yenilenebilir enerji kaynaklarında yüzde 50yi yakalayan işte bu
Hükûmet!
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) CHP
programını okuyayım sana.
FAHRİ ÇAKIR (Devamla) Takdir edin, bir kere
de Allah aşkına, teşekkür edin! (AK PARTİ
sıralarından alkışlar, CHP sıralarından
gürültüler)
ALİ ŞEKER (İstanbul) Ya,
çocukları borçlandırıyorsunuz, neyinizi takdir edelim sizin?
FAHRİ ÇAKIR (Devamla) Bakın,
Karadenizde doğal gazı bulan biziz.
ALİ ŞEKER (İstanbul) Nerede gaz?
FAHRİ ÇAKIR (Devamla) Cudide, Tendürekte,
Gabarda PKK itlerini toprağa gömerek petrolü fışkırtan
yine biziz, tenkit eden sizsiniz. (AK PARTİ sıralarından Bravo
sesleri, alkışlar)
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Her seçimden
önce de petrol bulursunuz, her seçimden önce.
ALİ ŞEKER (İstanbul) Petrol
fiyatları niye bu kadar yüksek?
FAHRİ ÇAKIR (Devamla) Bakınız,
enerji koridorunu oluşturan, işte, adam gibi adam,
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan; Tek adam. diyen
yine sizsiniz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP
sıralarından gürültüler)
Değerli arkadaşlar, bu milletin
başını yere eğdirmedik biz. Avrupa donarken Bunu ancak
çözerse Tayyip Erdoğan çözer. dediler mi? Dediler ama siz diyemediniz bir
gün, diyemediniz. Bakın, sadece enerji koridorundan bahsetmiyorum, bir de
tahıl koridoru var. Ne dediler? Çözerse yine Tayyip Erdoğan çözer.
dediler. Dediler mi demediler mi? (AK PARTİ sıralarından Bravo
sesleri, alkışlar)
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Ukrayna ile
Rusyanın buğdayıyla mı çözüyorsunuz?
ALİ ŞEKER (İstanbul) Ukraynaya
giden buğdayın
FAHRİ ÇAKIR (Devamla) Peki, hiçbir zaman bu
milletin başını yere eğdirmeyen Cumhurbaşkanı,
hiçbir zaman bu milletin başını özellikle yere eğdirmeyip
utandırmayan bu AK PARTİ Grubu
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Ya,
Türkiye'deki buğdayı anlat, ne yapacaksın Ukraynadaki
buğdayı!
FAHRİ ÇAKIR (Devamla) Bizi sürekli
destekleyen bu milletimize çıkın bir kere de müteşekkir
olduğunuzu teşekkür ederek gösterin; ne olur, neyi kaybedersiniz,
neyi?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Seni
milletvekili yapan cumhuriyete ne kadar sahip çıktın sen! Yüz
yılda yapılanları sattınız, yok ettiniz!
BAŞKAN Fethi Bey
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Buyur
Başkanım.
FAHRİ ÇAKIR (Devamla) Bakın, bir
şey daha söyleyeyim, bir şey daha söyleyeyim: Ukrayna-Rusya
savaşı orada. Savaşı durdurursa ancak Türkiye durdurur, bu
işi çözerse Tayyip Erdoğan çözer. diyen Batılılar;
reddeden bizim muhalefet. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Arkadaşlar, bu, Amerika'da hamburger molası
yapanların anlayacağı bir iş değil. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Hamburgeri de
siz bu ülkeye getirdiniz, unutma!
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) Bir yüzükle
geldiniz, bu zenginlik nasıl oldu?
FAHRİ ÇAKIR (Devamla) Bakın, bunu özellikle
söylüyorum: Bu Batı başkentlerinde iktidar dilenenlerin
anlayacağı bir iş vallahi değil. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ALİ ŞEKER (İstanbul) İktidar
dilenen sizsiniz!
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) Bir yüzükle
geldiniz, bu zenginlik nasıl oldu?
ALİ ŞEKER (İstanbul) Amerikada
iktidarı kuran sizsiniz!
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Cuneyd
Zapsunun o tweetlerini okuyun!
BAŞKAN Sözlerinizi tamamlayın.
FAHRİ ÇAKIR (Devamla) Bitiriyorum Sayın
Başkan.
Londra'da para buldum. diyerek dünyanın en
kirli parasını, en kanlı parasını bu masum milletin
gençlerine Para bulduk. diye yutturmaca yapanların anlayacağı
bir iş vallahi değil. (AK PARTİ sıralarından Bravo
sesleri, alkışlar)
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Sizin
paranız kara para, kirli para!
FAHRİ ÇAKIR (Devamla) - Bakın, bakın,
bir de ithal komiserle beraber ekonomiyi düzelteceklermiş.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Uyuşturucu
parasını bankaya yatıran sizsiniz ya!
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Sizin
paranız kara para, eroin parası!
FAHRİ ÇAKIR (Devamla) - Ya, Allah
aşkına, siz önce kendinize bir çekidüzen verin, çıkın,
muhalefet etmesini bir kere becerin.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Uyuşturucu
parasını bu ülkeye getiren sizsiniz!
FAHRİ ÇAKIR (Devamla) - Geliyoruz, geliyoruz
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Baronların
parasını bu ülkeye siz getirdiniz!
ALİ ŞEKER (İstanbul) Utanmadan
konuşuyorsunuz, hiç utanma yok sizde.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Kendin de
inanmıyorsun, anlatıyorsun işte!
FAHRİ ÇAKIR (Devamla) - Bakınız, bu
millet bizi teveccühüyle birlikte tam 15 kez getirdi mi? Getirdi.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) İstanbul
Büyükşehir Belediyesini biz kazandık, Ankarayı biz
kazandık!
FAHRİ ÇAKIR (Devamla) - 16ncısını
bekleyin, yolda, geliyor. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) Adanayı
biz kazandık, Antalyayı biz kazandık, Mersini biz
kazandık!
FAHRİ ÇAKIR (Devamla) Bakın, yirmi
yıllık iktidarız, 21inci bütçeyi yapıyoruz.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ)
Sayın Çakır, gidiyorsunuz, gidiyorsunuz!
FAHRİ ÇAKIR (Devamla) - İnşallah nice
bütçeleri burada beraberce yapacağız ta ki siz muhalefeti
öğrenene kadar. (AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın
Çakır.
FAHRİ ÇAKIR (Devamla) Bu ülkenin sorunu
muhalefet sorunudur, iktidar sorunu değildir, inşallah
ALİ ŞEKER (İstanbul)
Çocuklarımıza ödeteceğiniz faturayı savunuyorsunuz; helal
olsun size!
BAŞKAN - Sayın Çakır, süreniz
tamamlandı.
Sayın Selman Özboyacı
AK PARTİ GRUBU ADINA SELMAN ÖZBOYACI (Konya)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ticaret
Bakanlığımızın bütçesinde partimizin görüşlerini
aktarmak üzere söz almış bulunuyor, hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Yıllardır bozuk plak gibi bu kürsüden
Veda bütçeniz, son bütçe hazırlayışınız. diyerek hem
kendinizi kandırdınız hem de milletin iradesiyle yirmi bir
yıldır iktidar olan partimizi bu sözlerle yıldıracağınızı
sandınız.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) Seçimi
kaçırıyorsunuz, yapmıyorsunuz; yapın erken seçim!
SELMAN ÖZBOYACI (Devamla) Rabbimize hamdolsun,
biz cumhuriyetimizin 100üncü yılının bütçesini oluşturmak
üzere yine dimdik buradayız ve inşallah, 2023 yılının
sonunda da bütçe hazırlamak üzere yine buralarda olacağız. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Kıymetli milletvekilleri, Türkiye'nin AK
PARTİli yıllarının tamamında tüm alanlarda gösterilen
yüksek başarılar gibi, ticarette de Hükûmetimizin gayretli
çalışmalarıyla başarılı bir süreç
yürütülmektedir. Sizleri teknik kavramlara ve sayılara boğmak istemem
ama ülkemizin ticaret alanında elde ettiği başarılardan da
özet olarak bahsetmek istiyorum. Dünyanın belki de yüz yılda bir
görülen sınamalardan geçtiği, özellikle de salgın ve savaşların
bütün dünyayı derinden etkilediği bir dönemde, artık bazı
ekonomik ezberlerin sadra şifa olmadığını, klasik ve
tutucu anlayışların yaşanan sorunlara çözüm olmaktan ziyade
dengesizlikleri artırdığını görüyoruz. Böyle bir
ortamda Türkiye, ülkemize karşı yapılmak istenen ekonomik
operasyonlara rağmen yatırım, istihdam, üretim ve ihracat
odaklı kendi ekonomik formülünü hayata geçirmekte ve on yıllardır
aşılamayan kronik problemlerini kalıcı şekilde
gidermek için kararlılıkla bu yolda yürümektedir. Bu kararlılığın
bir neticesi olarak geçen yıl yüzde 11,4, bu yılın üçüncü
çeyreğinde ise yüzde 3,9 büyüyen Türkiye, satın alma gücü paritesine göre
dünyanın en büyük 11inci ekonomisi olma konumunu korumuş,
Avrupanın ise 4üncü büyük ekonomisi olmuştur. Her geçen gün
ihracatta yakaladığımız rekor rakamların neticesinde
2021 yılında ihracatımız yüzde 32,8 artarak 225 milyar
dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu yılın kasım
ayına dek gerçekleşen ihracatımız ise 231 milyar dolarla
yeni bir rekor kırmıştır.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde)
İthalatı da söyle, ithalatı.
SELMAN ÖZBOYACI (Devamla) Bu rakamlar gösteriyor
ki Türkiye doğru yoldadır ve inşallah, daha büyük
atılımlarla ekonomik
bağımsızlığını elde edecek kudrete sahiptir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; geçtiğimiz günlerde CHP İstanbulda düzenlediği
bir programda âdeta ABDnin Türkiye vizyonu belgesini açıkladı.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) İyi
izlemişsin. İyi ki izlemişsin bak, bir şeyler öğrendin
mi oradan?
SELMAN ÖZBOYACI (Devamla) Güya şampiyonlar
ligi ekibiymiş, Ronaldoymuş, Messiymiş. Ronaldo ve Messi
Türkiye ekonomisinden ne kadar haberdarsa inanın bu ekip de o kadar
Türkiye'nin ekonomisinden haberdar. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Gören ülkeyi de
siz kurdunuz sanacak ya; ülkeyi biz kurduk, biz. Bak bu sıralara sizi biz
getirdik.
SELMAN ÖZBOYACI (Devamla) Ekonomi kadrosunda da
yabancı sınırı olsa sahaya sürecek adamınız yok;
bunu da görmüş olduk.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ)
Hangileri yabancı?
SELMAN ÖZBOYACI (Devamla) Elinizde kala kala bir
tek 2001 krizinin IMF Türkiye müsteşarı kaldı; bunu da
görmüş olduk.
ALİ ŞEKER (İstanbul) Bir kişi
dışında hepsi yerli ve millîydi!
SELMAN ÖZBOYACI (Devamla) Mesela, Chicago
Üniversitesinden de olsa yerli kontenjanına dâhil edebileceğimiz Ufuk
Akçiğit yapmış olduğu sunum içerisinde e-ticaret konusuyla
ilgili ülkemizin acilen regülasyonlar yapması gerektiğini söylüyor;
siz de bunu kafa sallayarak dinliyorsunuz.
BURHANETTİN BULUT (Adana) Yok, biz
İbrahim Tatlısesi dinliyorduk(!)
SELMAN ÖZBOYACI (Devamla) Ya, dört beş ay
önce bu Mecliste E-Ticaret Kanununu sizin de desteğinizle beraber
çıkarmadık mı? Rekabetle ilgili, tam da sunumda anlatılan
konuları hep beraber çözüme kavuşturmadık mı?
NİLGÜN ÖK (Denizli) Çıkardık, Anayasa
Mahkemesine götürdüler! Çıkardık, Anayasa Mahkemesine götürdünüz, oy
birliğiyle çıkardık burada!
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ)
Vizyonunuz Tatlıses, Tatlıses!
SELMAN ÖZBOYACI (Devamla) Hatta, Grup Başkan
Vekiliniz E-Ticaret Kanunu namuslu, yerli, kaliteli, emperyalizme ve tekellere
savaş açan millî bir kanun, helal olsun Ticaret Bakanına. demedi mi?
EYÜP ÖZSOY (İstanbul) Dediler.
SELMAN ÖZBOYACI (Devamla) Ya, Sayın
milletvekilleri, sunuma para verdiniz diye her söylenene kafa sallamak zorunda
mısınız?
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) O
nereden çıktı?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Ne kadar
verdiler?
SELMAN ÖZBOYACI (Devamla) Desenize biz bunu zaten
Mecliste yaptık diye.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Dünyanın
izlediği adamlardan bihabersiniz; onun için de ülkeyi
batırdınız, yirmi yılda batırdınız!
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) Ne dediğini
anladın mı ya, ne dediğini?
SELMAN ÖZBOYACI (Devamla) Kıymetli
milletvekilleri, cumhuriyetimizin 100üncü yılının bütçesini
görüşüyoruz. Geçtiğimiz yüz yılda CHP zihniyetinin de yoğun
gayretleriyle bu devlete, bu millete yabancıların Türkiyeye dair
planlarını yaşattılar ama 2002de Anadolu ihtilali
gerçekleşti ve hamdolsun milletimiz yeniden yönetime el koydu.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Yaşın
genç, bizim iktidarımızda güzel günleri sen de göreceksin!
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ)
Aradaki fark işte; vizyon.
SELMAN ÖZBOYACI (Devamla) CHP uslanmamış
olacak ki önümüzdeki yüz yıl için de ABDnin, IMFnin, ABnin Türkiye
vizyonunu matah bir şey gibi milletimize sunuyor. Artık o günler
geçti, başkalarının bizim için kurduğu planları
içerideki maşaları aracılığıyla uygulayacak bir
Türkiye artık yok. Buralar şöyle bir ülke olsun diye uzaklardan
kurulan planları Tabii efendim. diyerek uygulamaya koyacak bir Türkiye
artık yok.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Cuneyd Zapsu
öyle demiyor ama Halının altına süpürmeyin, kullanabilirsiniz.
diyor.
SELMAN ÖZBOYACI (Devamla) Bu toprakları
bilmeyen, milletimizi tanımayan, anlattıklarını ancak
kulaklıktaki çeviriyle anlayabildikleri yabancıları büyük bir
hayranlıkla ve eziklikle izleyecek bir Türkiye artık yok çünkü yirmi
yıldır Türkiyenin başında Recep Tayyip Erdoğan ve
kadroları var. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ALİ ŞEKER (İstanbul)
Cumhurbaşkanına mı laf söylüyorsun? Cumhurbaşkanına
mı laf söylüyorsun?
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) Bu kadar lüks
hayatı nasıl yaşayabiliyorsunuz; onu anlat. Bu lüks,
şatafat nereden geliyor?
SELMAN ÖZBOYACI (Devamla) Allahın izniyle,
başkalarının Türkiye vizyonunu değil, dünyada yükselen
Türkiye'nin vizyonunu yaşayacağız. Bu milletin size
kaybettirecek bir yüzyılı daha yok. Biz diyoruz ki Türkiye
Yüzyılı başlıyor; yarın değil, hemen şimdi.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Nilgün Ök
Buyurun. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA NİLGÜN ÖK (Denizli)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2023 yılı
Ticaret Bakanlığı bütçesi üzerinde söz almış
bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce Meclisimizi ve ekranları
başında bizleri izleyen, cumhuriyetimizin 100üncü yılı
bütçesini hazırlama görevini bizlere sunan milletimize, aziz milletimize
şükranlarımızı sunuyor, saygı ve sevgiyle
selamlıyorum.
Hepimizin bildiği gibi, dünya henüz pandemiden
kaynaklanan arz talep dengesizliğinin neden olduğu bozulmaları
atlatamadan hemen Rusya-Ukrayna savaşının etkileriyle
karşı karşıya kaldı ve tüm dünyanın geçtiği
zor bir süreçten ülkemiz de geçti. Özellikle, enerji ve ham madde
fiyatlarında yaşanan ciddi artışlar küresel enflasyonu
tetiklerken dünyada daraltıcı para politikaları ile küresel bir
durgunluğun da kapıda olduğunun sinyallerini görmekteyiz. Ancak
uyguladığımız doğru politikalar ve Sayın
Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu birleştirici
tutum sayesinde krizleri fırsata çevirmeyi bildik. Birçok ekonomik
göstergede birçok ülkenin aksine, yukarı yönlü bir ivmeyi
yakalamış durumdayız. Tabii, yatırımı,
istihdamı, üretimi, ihracatı ve cari fazla vermeyi önceleyen Türkiye
ekonomi modeli kapsamında attığımız adımlarla
ihracatçılarımız küresel tedarik zincirlerindeki
aksaklıkları fırsata çevirmeyi başarmış,
ihracatımızı büyümenin lokomotifi hâline getirmiştir.
Geçtiğimiz yılı yüzde 11.4lük büyümeyle, bu yıl da ilk
çeyreği yüzde 7,6lık büyümeyle, bu yıl sonunu da yüzde 5
büyümeyle kapatıyoruz. Tabii, büyümeyle birlikte istihdamımız da
artarak 31 milyona dayanmıştır. İhracatımız 2021
yılında yüzde 33 artarak 225 milyar dolar olmuştur.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ)
İthalatı söylesene, ithalatı!
NİLGÜN ÖK (Devamla) Yıl sonunu 250
milyar dolar ihracat rakamıyla tamamlayacağız.
ALİ ŞEKER (İstanbul) Dış
ticaret açığı ne olmuş?
NİLGÜN ÖK (Devamla) 2022 yılında bu
rakamların hepsi cumhuriyet tarihinin her bir ayında rekordur.
Tabii, buralara 36 milyar dolarlardan geldik.
İlk kez iktidarımız döneminde küresel mal ticaretinden ülkemizin
aldığı pay yüzde 1in üzerine çıkmıştır ki
bu oran yüzde 0,40tı iktidara geldiğimizde. Önemli bulunduğum
bir veriyi paylaşmak istiyorum: Son yirmi yıllık süreçte, mal ve
hizmet ihracat hacimleri artış hızının
karşılaştırılması
yapıldığında, Türkiye'nin bu dönemde gerek
gelişmiş ülkelere gerekse gelişmekte olan ülke gruplarına
göre daha yüksek bir performans sergilediği görülmekte. Bu dönemde ülkemizin
mal ve hizmet ihracat hacmi yüzde 7 artarken gelişmekte olan ülkelerde bu
oran yüzde 6, gelişmiş ülkelerde ise yüzde 3,6
civarındadır. Tabii, 2021 yılına
baktığımızda 101.336 firmamız ihracat yaparken 2002de
bu sayı 33 bindi. Yine, 2021 yılında 1 milyar doların
üzerinde ihracat yapılan ülke sayısı 46ya
çıkarıldı ki bu rakam 8di. Yine, 1 milyar doların üzerinde
ihracat yapan il sayımız 2005te 5ken bugün 22 olmuştur ve 228
ülkeye ihracat yapıyoruz.
Peki, biz bu ihracatı neye göre yapıyoruz?
Size rağmen yapıyoruz, sizin liderinize rağmen yapıyoruz.
2018 yılında yaşadığımız ekonomik darbede
öyle bir muhalefet var ki karşımızda İngiltere'ye gidip
kapı kapı dolaşıp Sakın Türkiyeye gelmeyin,
Türkiyeye yatırım yapmayın, Türkiye yatırım
yapılacak ülke değil. diyen kişi, aynı zamanlarda bir
bakıyoruz Londrada. Ne yapıyor? Temiz para bulmaya gitmiş.
Vaktizamanında o kara paraydı da şimdi nasıl temiz para
oldu? Tabii, buna şaşırmamak lazım. Aynı kişi,
biliyorsunuz, kendisi Uyuşturucu ticaretinden, kara paradan vergi
alınsın. diyen bir insan. Aynı kişi, aynı zamanda
Cari açığı uyuşturucuyla kapatıyorsunuz. diyen bir
insan. Biz cari açığı ihracatçılarımızla
kapatıyoruz, onların alın teriyle, emeğiyle
kapatıyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Ticaret Bakanlığımızın yurt dışındaki
stratejik sektörler ile yeni pazar arayışlarıyla
kapatıyoruz.
Evet, şimdi, diyeceksiniz ki: Cari açık
arttı. Evet ama neden arttı? Birincisi, cari
açığımızın en büyük kalemi ne? Enerji. E, başta
enerji olmak üzere emtia fiyatlarında ciddi artışlar oldu.
Bakınız, enerji ithalatı ilk on ayda geçen yıla oranla
yüzde 118 artmıştır ama burada, dikkat edilmesi gereken önemli
bir nokta var: İhracat kalemlerinin artmadığı, sadece fiyat
bazlı olarak miktarda artışın gerçekleştiği görülmektedir.
Enerji İthalat Miktar Endeksi yüzde 10,2 seviyesinde düşüş
göstermektedir. Yine, bu anlamda da diyorsunuz ki: Cari açığı
artırdınız, ülkeyi batırıyorsunuz.
E, baktığınızda, biz iktidara
geldiğimizde bu ülkenin vergilerinin yüzde 48i faize gidiyordu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
NİLGÜN ÖK (Devamla) Şimdi diyorsunuz ki:
600 milyar lirayla ülkeyi batırıyorsunuz. Bu oran şimdi
nasıldır? Bu oran şimdi yüzde 10lardadır yani rakamlarla
konuşmamak lazım, oranlarla konuşmak gerekmektedir.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul)
Oranlarla konuşuyoruz.
NİLGÜN ÖK (Devamla) Tabii,
esnafımıza da pandemi döneminde çok büyük destekler
sağladık.
ALİ ŞEKER (İstanbul) 100 milyar
sadece döviz garantili hesaplara gitti.
NİLGÜN ÖK (Devamla) Biliyorsunuz, 100
milyarlık yeni bir paketimiz var Sayın
Cumhurbaşkanımızın da açıkladığı;
onlara yüzde 7,5 faizle altmış ay vadeli özel krediler sunuyoruz.
Tabii, söyleyecek çok söz var ama sürem yetmiyor.
Ben sözlerimi şöyle tamamlamak istiyorum: Faiz ve kur sermayelerine hizmet
eden lobilere fırsat vermeyeceğiz. Reel sektörle,
yatırımcılarımızla, ihracatçılarımızla
büyümeye devam edeceğiz.
Son olarak, Bakanlığımızın
bütçesinin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını
diliyor, dur durak bilmeden çalışan, yeni pazar stratejilerini ortaya
koyan başta Sayın Bakanımız olmak üzere Bakanlık
çalışanlarına teşekkür ediyorum ve yüce Meclisimizi
saygı ve sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Atilla Ödünç
Buyurun. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA ATİLLA ÖDÜNÇ (Bursa)
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; aziz milletimiz
nezdinde sizleri saygı ve muhabbetle selamlıyorum. 2023
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifinin Ticaret
Bakanlığı, Rekabet Kurumu bütçesi üzerine AK PARTİ Grubu
adına söz almış bulunuyorum.
AK PARTİ Genel Başkanımız ve
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan
liderliğinde iktidara geldiğimiz günden bu güne kadar AK
PARTİmizin hazırladığı 21inci bütçe olması ve
ayrıca Türkiyemizin 100üncü yılı bütçesini
hazırlamanın haklı gururunu hep birlikte yaşıyoruz.
2023 Bütçe Kanunu Teklifimizin temel misyonu,
vatandaşı küresel belirsizlikten koruyacak, her kesimden
vatandaşı kollayacak bir mali altyapı oluşturmaktır.
Bütçe teklifimiz vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına
odaklanan bütçe gerçeği ile adil ve sosyal bir anlayışa sahiptir.
Bütçemiz toplumumuzun tüm kesimlerine hitap eden, sahip çıkan programlar,
desteklemeler ve ödenekler içermektedir. İşçisinden işverenine,
emeklisinden çiftçisine, sağlık personelimizden polislerimize, genç
ve yetişkin, toplumumuzun tüm kesimlerini kapsayan, 85 milyon
vatandaşımıza hitap eden bir bütçedir. 85 milyon insanımızın
ihtiyacını, beklentilerini ve geleceğini düşünerek
planladığımız bütçemizle bugüne kadar 81 ilimize
yapmış olduğumuz dev yatırım ve projelerimizin
devamını hedefliyoruz.
İnsan yaşamını baştan
aşağıya değiştiren dijitalleşme çağında
Rekabet Kurumu da uluslararası alanda pek çok mecrada bu
değişime en hızlı ayak uyduran otorite olarak örnek
gösterilmektedir. Rekabet Kurumunun almış olduğu kararlar Avrupa
Parlamentosu tarafından Avrupa Komisyonuna örnek gösterilmekte olup hatta
Türk rekabet otoritesinin ilgili kararları
ışığında Avrupa Komisyonunun nasıl aksiyon
almayı planladığı soru önergelerine dahi konu
olmaktadır. Rekabet Kurumu, bugüne kadarki AB uyum hızı ve
yetkinliğiyle her zaman göz dolduran, her biri donanımlı ve
oldukça yetkin olan personeliyle örnek gösterilen, yaptığı
çalışmalarla her zaman bir adım önde olan oldukça saygın
bir kurum olmuştur. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Sayın Başkan, kıymetli
milletvekilleri; şimdi gelelim ülkemizdeki ilklere. Başka neler
yaptık, şöyle yakın tarihimize bir bakalım: Türkiye olarak
çelik üretiminde Avrupa'da 1inci ülkeyiz. Beyaz eşya üretiminde Avrupa'da
1inci, dünyada 2nci ülkeyiz. Bor karbür üreten 3 ülkeden biriyiz.
Akıllı bomba üretebilen 4 ülkeden biriyiz. Baz istasyonu üretebilen 5
ülkeden biriyiz. Kriptolu telefon üretebilen 6 ülkeden biriyiz. Jet motoru
teknolojisine sahip 7 ülkeden biriyiz. Tünel açma makinesi üretebilen 8 ülkeden
biriyiz. Covid aşısı üretebilen 9 ülkeden biriyiz. Grafeni seri
üretebilen 10 ülkeden biriyiz. Bu listeyi daha da uzatabiliriz.
Sayın Başkan, kıymetli
milletvekilleri; ülkemizde gerçekleştirilen ve sadece Türkiye'de
değil, dünyada ses getiren 2 mega projeyle sözlerime devam ediyorum.
Artvin ile Erzurum arasında, Çoruh Nehri üzerinde cumhuriyet tarihinin en
gurur verici eserlerinden Yusufeli Hidroelektrik Barajı'nı Sayın
Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle açtık.
Evet, şimdi gelelim Togga, altmış
yıllık hayalimiz gerçek oldu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
ATİLLA ÖDÜNÇ (Devamla) Bir otomobilden
fazlası ilk Togg akıllı cihazımızı şehrim
Bursa'mızın Gemlik ilçesinde kurulan Gemlik Kampüsü'nde 29 Ekim
Cumhuriyet Bayramı'nda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep
Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla banttan indirdik;
ülkemize, milletimize hayırlı olsun.
Bütçe görüşmeleri sırasında görev
yapan Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi üyelerimize,
kıymetli bakanlarımıza, milletvekili arkadaşlarıma,
Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanımıza ve üyelerimize,
bürokratlarımıza teşekkür ediyor, 2023 yılı bütçemizin
ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Hacı Özkan
Sayın Özkan, buyurun. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA HACI ÖZKAN (Mersin)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2023 yılı
Ticaret Bakanlığı Helal Akreditasyon Kurumu bütçesi üzerine AK
PARTİ Grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle
ekranları başında bizleri izleyen Mersinli hemşehrilerim
başta olmak üzere aziz milletimizi, Gazi Meclisimizi saygıyla
selamlıyorum.
Helal Akreditasyon Kurumunca başvuruların
kabul edilmeye başlandığı Kasım 2019dan bugüne kadar
Türkiye dâhil 23 farklı ülkeden akreditasyon talebi gelmiştir.
Gelinen noktada toplam 27 akreditasyon kararı
alınmıştır. Bu suretle, helal belgesi sayısı
790ı aşmıştır.
Değerli milletvekilleri, bir ülkenin
gelişmesinin, büyümesinin, hedeflerine ulaşmasının yolu
esnaf ve sanatkârlardan geçer. Bu sebeple, devletimiz ve hükûmetimiz her zaman
olduğu gibi içinden geçtiğimiz olağanüstü pandemi sürecinde de
esnaf ve sanatkârlarımızın yanında oldu, olmaya da devam
ediyor. Verilen kira desteği şartlarını taşıyan
ve iş yeri kira olan esnafımıza büyükşehirlerde aylık
750 lira, diğer illerde ise 500 lira kira desteği yaptık. Buna
göre, ayda 432 milyon liradan toplam 1 milyar 300 milyon liralık bir kira
desteğini esnafımıza hibe olarak verdik. Ayrıca, daha önce
küçük esnaf için Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifimiz Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kurulunda kabul edilmiştir. Yasaya göre,
yıllık cirosu 240 bin TLnin altındaki yaklaşık 850
bin esnafımızı vergiden muaf tuttuk. AK PARTİ
iktidarları olarak bununla da yetinmedik, Cumhurbaşkanımız
Sayın Recep Tayyip Erdoğanın açıkladığı,
esnafımız için Halkbank vasıtasıyla altmış ay
vadeyle, yüzde 7,5 faiz oranıyla 100 milyar liralık kredi vermeye
başladık. Ayrıca, kredi üst limitlerini 350 bin liradan 500 bin
liraya çıkardık. İş yeri edindirme ve taşıt
kredisi limitlerini de 1 milyon liradan 1,5 milyon liraya yükselttik.
Esnafımıza ve sanatkârımıza hayırlı olsun.
Gençlerimizi de unutmadık, sıfır faizli kredi limitini 100 bin
liradan 300 bin liraya yükseltirken yaş sınırını da
30dan 35e çıkardık.
Değerli milletvekilleri, esnaf ve sanatkârlar,
ülkemizin ekonomi ve kültürünü oluşturan en önemli yapı
taşıdır. Esnaf, güvenin kapısıdır. Esnaf,
kardeşliğin teminatıdır. Esnaf, birliğin
sigortasıdır. Esnaf, ekonomimizin temel taşıdır.
Esnaf, toplumumuzun taşıyıcı omurgasıdır.
Değerli milletvekilleri, yeni Türkiye
Yüzyılı inşasında her zaman esnaf ve
sanatkârlarımızın yanında olan Genel
Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep
Tayyip Erdoğan'a bir esnaf milletvekili olarak şükranlarımı
sunuyorum. Başarılı bir şekilde görevini icra eden Ticaret
Bakanımız Sayın Mehmet Muş'a, bütçe süresince yoğun
mesai harcayan siz değerli milletvekillerine ve yine yoğun mesai
harcayan Meclis çalışanlarına şükranlarımı
sunuyorum.
2023 bütçemizin ülkemize, milletimize
hayırlı olmasını diliyor, aziz milletimizi ve Gazi
Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Yaşar
Kırkpınar
Buyurun. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA YAŞAR KIRKPINAR
(İzmir) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Çevre,
Şehircilik ve İklim Değişikliği
Bakanlığımızın bütçesi üzerine AK PARTİ Grubum
adına söz aldım. Genel Kurulu ve ekranları başında
bizleri takip eden ve bizlere 21inci bütçemizi yapma fırsatı veren
aziz milletimizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Şu anda, çevre dostu şehirler inşa
eden, selde, kışta, depremde, tüm afetlerde milletinin yanında
olan Nerede bu devlet? dedirtmek yerine Allah devletimize zeval vermesin.
dedirten bir Bakanlığın bütçesini görüşüyoruz. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) Her alanda olduğu
gibi, çevre ve şehircilik alanında da yüz yılda
yapılabilecek hizmetleri yirmi yıla
sığdırmış olmanın onurunu ve gururunu burada bir
kere daha yaşıyoruz.
Değerli arkadaşlar, 28 Ekimde
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğanın
başlattığı Türkiye Yüzyılı vizyonuyla artık
ülkemizin önünde yeni bir hedefler silsilesi, kutlu bir istikbal yolu
açılmıştır. 1950lerden itibaren başlayan, özellikle
1970lerde ve 1980lerde zirveye çıkan düzensiz göç, çarpık kentleşme,
gecekondulaşma, hazine arazilerinin işgali gibi sorunların
önemli oranda ortadan kaldırılmasına şahit olduk. Tüm
kurumlarımızla birlikte asırlık ihmalleri gidermenin,
kronikleşen meselelere çözüm bulmanın mücadelesini sürdürmekteyiz. AK
PARTİ hükûmetleri olarak bizler, ecdadımızın emaneti olan
şehirlerimizi, içinde yaşayan nesilleri ihmal etmeden ihya etmek için
çalışmalarımızı süratle sürdürüyoruz. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Medeniyetimizi yaşatan, çevreye
saygılı, iklim dostu şehirler hedefiyle sosyal konuttan millet
bahçelerine, kentsel dönüşümden sıfır atığa, iklim
değişikliğinden ekolojik koridorlara kadar tüm altyapı ve
üstyapı yatırımlarımızla şehirlerimizi imar ve
ihya etmeye devam ediyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep
Tayyip Erdoğan tarafından başlatılan ve Türkiyenin en
büyük şehircilik hareketi olan kentsel dönüşüm seferberliğiyle
81 ilimizin tamamında afetlere karşı risk taşıyan tüm
binaları yeniliyoruz. Şehirlerimizde kendi enerjisini üreten,
enerjiyi savurmayan, su hasadı yapan, sıfır atık uyumlu,
akıllı sistem uygulamalarıyla donatılmış
yapılar inşa ediyoruz. TOKİ eliyle 81 şehrimizin
tamamına yayılan toplam 1 milyon 170 bin konut ürettik, 3 milyon konutun
da bu sayede dönüşümünü tamamladık; böylece, bir deprem ülkesi olan
ülkemizde 12 milyon vatandaşımızı yeni ve güvenli
konutlarına kavuşturmuş olduk. Geçtiğimiz aylarda 500 bin
sosyal konut, 250 bin konut amaçlı arsa, 50 bin iş yeri
kampanyamızın müjdesini aziz milletimizle paylaşmış
olduk.
81 şehrimizde 81 milyon metrekare millet
bahçesi kazandırma hedefimiz çerçevesinde bugün Türkiye'de 462 millet
bahçesi yapıyoruz. Bunlardan 152sini tamamlayarak hizmete sunduk,
inşallah, 2023te de tamamını bitirmiş olacağız.
30 Ekim 2020de meydana gelen 6,6
büyüklüğündeki İzmir depreminin hiçbir anını unutmadan
İzmir'imizdeki bu depremin izlerini silmeye çalıştık. Toplu
Konut İdaresi Başkanlığı tarafından 2003-2022
yılları arasında İzmir ili ve ilçelerinde, güncellenmiş
rakamlarla, toplamda 18,3 milyar TL'lik yatırım yaptık
İzmir'imize. Yine, 30 Ekim 2020de meydana gelen İzmir depremi
sonrasında rezerv alan da dâhil olmak üzere 5.061 konut
planlanmış, 1.404 konut ve 289 dükkan bitirilerek hak sahiplerine
teslim edilmiştir, 3.657 konut da inşallah kısa süre içerisinde
hak sahiplerine teslim edilecektir. Bunun için de ben Sayın
Bakanımıza ve ekibine canıgönülden İzmirliler adına
teşekkür ediyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
YAŞAR KIRKPINAR (Devamla) Sonuç olarak,
yaptığımız tüm çalışmalarla bütün illerimizde
2023e, 2053e ve 2071e en güzel şekilde hazırlanıyoruz.
Sözlerime son verirken millete hizmet yolunda
aşkla yürüyen AK PARTİ'mizin ve hükûmetlerimizin her alanda
olduğu gibi çevre, şehircilik alanında da yaptığı
çalışmaların vatanımız ve aziz milletimiz için artarak
devam edeceğini özellikle belirtmek istiyorum.
Kıymetli milletvekilleri, bütçemizin
milletimize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyor, bu
vesileyle Genel Kurulu bir kere daha saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın İlyas Şeker
Sayın Şeker, buyurun. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA İLYAS ŞEKER
(Kocaeli) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, Tapu ve Kadastro Genel
Müdürlüğünün bütçesi üzerine AK PARTİ Grubum adına söz
almış bulunmaktayım. Gazi Meclisi ve aziz milletimizi
saygıyla hürmetle selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, 2023 yılı
bütçesi cumhuriyetimizin ilk yüzyılının son bütçesi ve ikinci
yüzyılının da ilk bütçesi olacak. 2023 bütçesi
yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyümeyi önceleyen bir
bütçedir. 2023 bütçesi işçinin, işverenin, çiftçinin, esnafın,
emeklinin, memurun, sanatçının, gencin, yaşlının,
dezavantajlıların, kısaca 85 milyonun bütçesidir. 2023 bütçesi,
Anayasaya göre, mülkiyet hakkı sahibi gerçek ve tüzel kişilerin
mülkiyet haklarının korunması, kullanımının
kolaylaştırılması ve muhafazasını sağlayan
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün bütçesidir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, teknolojiyi ve
bilişimi her alanda yaygın olarak kullanan, 81i kadastro, 973ü tapu
olmak üzere 1054 müdürlük ve 18.659 personelle, yüz yetmiş beş
yıllık köklü bir kurumdur. Birkaçını ifade edeceğim
çok değerli projeleri uygulamaya koyarak 85 milyon
vatandaşımıza kesintisiz olarak hizmet vermektedir. Webtapu
Projesiyle, gayrimenkul sahiplerinin müdürlüklere gitmeden başvurusunu,
işleminin takibini, harç ödemelerini, her türlü belge teminini
bulunduğu ortamda çay ve kahvesini yudumlayarak yapabilmektedir. Kare
Kodlu Akıllı Tapu Projesiyle, taşınmazın konumunu
belirleme de dâhil olmak üzere tüm bilgilere aracısız, direkt
ulaşabilme imkânı sağlanmaktadır. Türkiye tapu sistemiyle;
il, ilçe, hatta ülke sınırları kaldırılarak, mülki
sınırlara bağlı olmaksızın, TAKBİS
sistemiyle tapu işlemleri yapılabilmektedir. Bu ve buna benzer daha
çok projelerle taşınmaza ait temel verilere cep telefonundan bile
ulaşılabilmektedir. Müdürlüklere gitmeden, e-devlet üzerinden
gayrimenkuller hakkında bilgi alınıyor, en son atılacak
imzaya kadar bütün işlemler yapılabiliyor. Yani Tapu Kadastro Genel
Müdürlüğü, AK PARTİ iktidarıyla, insanı kendi
ayağına getirerek değil, insanın ayağına giderek
hizmet vermeye devam ediyor.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; ülke genelinde kadastro ve tapulama
çalışmalarını tamamlayan Genel Müdürlük,
taşınmazların konumunu gösteren mekânsal gayrimenkul sistemiyle
tapuda kayıtlı 58 milyon parselin sisteme entegrasyonunu da
sağlamış durumda. Elektronik Kimlik Doğrulama Projesiyle
tapu işlemlerinde muhtemel sahtecilik olaylarının önüne geçildi.
Tapu arşiv bilgi sistemiyle, Osmanlı'dan devredilen, 26 ülkeye ait
yaklaşık 25 milyon arşiv belgesini muhafaza ederek bu tarihî
mirası gelecek nesillerimizin de kullanımına, istifadesine
sunmaktadır. Yine, yabancılara yönelik 6 dilde hizmet veren Your Key
Turkey Projesiyle ülkemizde yatırım yapmak isteyen yabancılara
hizmet verilmektedir. Afet bölgesinde afet sonrası hizmetlerin yerine
getirilmesine imkân sağlayan Mobil Tır Projesi de uygulamaya konuldu.
Ayrıca, 3 boyutlu kadastro çalışmalarına,
taşınmazlara ait değer bilgi merkezinin kurulmasına ve
yapay zekâ sistemi çalışmalarına da devam etmektedir.
Kısacası, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Fatih Sultan Mehmet
Han'ın Kanunnâmesine dayanarak, Sultan I. Mahmut'un emrine uymayarak
kellesinden olan defterhâne memuru, memurların evliyası Server Dede
gibi ser verip sır vermeden milletimize hizmet etmeye devam ediyor ve
devam edecektir. Bu hizmetleri yapan başta Genel Müdürümüz olmak üzere tüm
personele teşekkür ediyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
İLYAS ŞEKER (Devamla) - Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; üst üste 21 bütçeyi yapıp
uygulamak cumhuriyet tarihinde AK PARTİnin dışında
başka hiçbir partiye nasip olmamıştır, bundan sonra da
bütçeleri yapmaya AK PARTİ iktidarı olarak devam edeceğiz. Bu
başarının mimarı Sayın Cumhurbaşkanımız
Recep Tayyip Erdoğana ve onun liderliğinde hizmet eden
bakanlarımıza ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum.
2023 yılı merkezî yönetim bütçemizin aziz
milletimize, ülkemize hayırlı olmasını diliyor, Genel
Kurulu ve aziz milletimizi saygıyla hürmetle selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın İshak Gazel
Buyurun. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA İSHAK GAZEL (Kütahya)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Değerli milletvekilleri, Genel Kurulu ve
ekranları başında bizleri seyreden milletimizi saygıyla
selamlıyorum.
Bugün ülkemizin şu anda gelinen noktada çok
önemli bir stratejik kurumu hâline gelmiş Meteoroloji Genel Müdürlüğü
bütçesi üzerinde konuşacağım. Meteoroloji Genel Müdürlüğü
yüksek teknolojiyi kullanan ve gerçekten çevre, tarım,
ulaştırma, enerji, savunma, turizm, sağlık, adalet, spor ve
şehircilik gibi pek çok alanda meteorolojik bilgi taleplerini
karşılayan stratejik bir konuma gelmiştir. AK PARTİ
iktidarları öncesinde 2003 yılı öncesinde 31 adet otomatik
gözlem sistemleri sayısı bu dönemde, AK PARTİ döneminde 2022 yılı
itibarıyla tam 2.057 adede çıkartılmıştır, ülke geneline
yayılmış geniş bir gözlem ağı
oluşmuştur. Uzun mesafe kirleticilerinin tespitine yönelik
çalışmaları da 15 asit yağmuru istasyonuyla Meteoroloji
Genel Müdürlüğü sürdürmektedir. Ayrıca tıbbi meteoroloji
kapsamında halk sağlığına yönelik olarak şu anda
pilot olarak uygulanmaya başlanılan İzmir ve Ankarada polen
gözlemleri yapılarak tahmin ve uyarı ürünleri de yayımlanmaya
başlanmıştır.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü bir ilki
gerçekleştirerek etkin afet yönetimi ve meteoroloji
okuryazarlığının artırılmasına yönelik
faaliyetlerde kullanılmak için mobil gözlem ve tahmin merkezini de hizmete
açmıştır. Bununla birlikte Sayın
Cumhurbaşkanımızın Antarktikada da söz sahibi 30 ülkeden
biri olma vizyonu esas alınarak ulusal Antarktika bilim seferlerine
katılım sağlanmış, beyaz kıtada kurmuş
olduğu ilk otomatik meteorolojik gözlem istasyonuyla da 2020
yılından beri hizmet vermektedir. Bu gözlem sistemlerinin yanı
sıra vatandaşlarımıza daha kaliteli hizmet sunabilmek
adına saniyede 167 trilyon işlem yapabilme kapasitesine sahip yüksek
teknoloji ürünlerini kullanan ülkemizdeki en önemli, sayılı
kurumlardan biridir.
Değerli milletvekilleri, günlük
planlamalarımızı Meteoroloji Genel Müdürlüğü
tarafından yerli ve millî olarak gerçekleştirilen mobil uygulamadaki
hava tahminlerine göre yapmalıyız. Telefonlarında
hâlihazırda yaklaşık 4 milyon kişi tarafından
kullanılan Meteoroloji mobil uygulaması olmayanlara tavsiyem, hemen
burada hava durumu bilgilerini, tahmin ve erken uyarıları içeren bu
mobil uygulamayı telefonlarınıza indirmenizdir çünkü şu
anda akıllı cihazlarda kullanmış olduğumuz hava tahmin
verileri, bu, Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınarak ama
işlenmeden sizlere sunulan veriler. Asıl veriler, asıl yüzde 90
üzerinde tahmin uyumluluğu Meteoroloji Genel Müdürlüğünün bu
uygulamasında mevcut. Ayrıca, günlük ortalama 1 milyon kişi
tarafından ziyaret edilen mgm.gov.tr adresinde meteorolojik gözlem ve
tahmin bilgilerine ulaşılabildiği gibi, zirai meteorolojik
bilgiler de tarımsal hava tahmini sayfası ve mobil uygulamasında
hizmete sunulmaktadır. Evet, Meteoroloji Genel Müdürlüğü
ürettiği meteorolojik bilgileri ve yayınladığı
uyarıları tarımsal üretimin her aşamasında etkin
kullanmak amacıyla başta Türkiye Ziraat Odaları olmak üzere,
Tarım Kredi Kooperatifleri, süt üreticileri, arı yetiştiricileri
birlikleri gibi sivil toplum kuruluşlarına üye olan 5 milyonun
üzerinde üreticimizin cep telefonlarına her yerden, anında
ulaştırmaktadır. Bunun yanında Cebelitarık Boğazından
Hazar Denizine kadar beş günlük hava ve deniz tahminleri tüm bölge
denizcilerine ulaştırılmakta, 2.500 denizci ve
balıkçımıza da meteorolojik uyarılar SMS kanalıyla
yapılmaktadır. Denizcilik sektöründe ihtiyaç duyulan meteorolojik
bilgilerin bir arada sunulması amacıyla Piri Reis Denizcilik mobil
uygulaması da hizmete sunulmuştur.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2022 yılında
kuvvetli meteorolojik hadiselerin sebep olabileceği can ve mal
kaybını en aza indirmek gayesiyle kasım ayı itibarıyla
toplam 530 adet meteorolojik uyarı yayınlamıştır. Bu
uyarılar Genel Müdürlük tarafından geliştirilen yerli ve millî
renk kodlu uyarı sistemi olan MeteoUyarıyla vatandaşlara ve
yetkililere sunulmaktadır.
Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel
Müdürlüğünce sivil ve askerî havacılığa Uluslararası
Sivil Havacılık Teşkilatı standart kriterlerinde 7/24
esasına göre meteorolojik hizmet verilmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
İSHAK GAZEL (Devamla) Ayrıca, insansız
hava araçlarının uçuş faaliyetlerinin planlanması ve
icrasında da meteorolojik destek sağlanmaktadır. Bunun
yanında, Sayın Cumhurbaşkanımızın
katılımıyla banttan iniş töreni gerçekleştirilen yerli
ve millî Türkiyenin otomobiline anlık meteorolojik verilerin gösterimi
ile tahmin, erken uyarılar ve rota önerileri inşallah
sunulacaktır.
Değerli milletvekilleri, sözlerime son verirken
yedi gün yirmi dört saat kesintisiz hizmet veren Meteoroloji Genel
Müdürlüğümüzün ülkemiz açısından son derece önemli olan
hedeflerine ulaşması için yaptığı özverili
çalışmalarının desteklenmesini bir vicdani borç olduğu
kadar bir kamu görevi olduğuna da inanarak 2023 yılı bütçesinin
Kurumumuza ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Hepinize saygılarımı sunuyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Derya Bakbak
Buyurun. (AK PARTİ ve MHP sıralarından
alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA DERYA BAKBAK (Gaziantep)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; milletimizi ve Gazi
Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Küresel ısınma iklim
değişikliği gibi kavramlar yakın geçmişte filmlerin
felaket sahnelerinde Acaba böyle mi olacak? mesajıyla işleniyordu;
bugün ise kendini dayatan bir gerçekliktir. Birleşmiş Milletlerin
raporlarında da denildiği gibi, iklim değişikliği
geleceğin sorunu değil, bugünü ve her bölgeyi etkileyen bir sorundur.
Bu gidişle, kişi başına düşen gelirin küresel çapta
yüzde 7 azalması ve 8 trilyon dolara yakın zararın ortaya
çıkması bekleniyor. Dünyanın gözünü geç de olsa
açtığı iklim konusunda hızlıca harekete geçen
başlıca ülkelerden biriyiz. Çünkü biz yani AK PARTİ'miz icraat
hareketiyiz, lafla değil, yaptıklarımızla biliniriz. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) Birleşmiş
Milletlerin 2021de yayınladığı İklim Raporu'nda Paris
İklim Anlaşması'ndaki küresel sıcaklık oranlarına
ulaşabilmek için emisyonların 2030a kadar yüzde 45
azaltılmasının önemi vurgulanmıştı. Bu kapsamda
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın
talimatlarıyla anlaşmayı kanunlaştırdık. 7 Ekim
2021de de yürürlüğe girdi. Yeşil kalkınma vizyonunu Türkiye'ye
kazandırmak çok şükür bize nasip oldu. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, kıymetli
milletvekilleri; gelecek nesillere ak bir dünya bırakabilmek adına
bakın neler yaptık? İlk önce enerji
kaynaklarımızın yenilenebilir olmasına önem vererek büyük
bir seferberlik başlattık. 2022de açılan elektrik
santrallerimizin yüzde 94ü yenilenebilir enerji kaynaklıdır.
Yenilenebilir enerjimizin sistemdeki payı yüzde 54e ulaşmıştır.
İklim değişikliğine bağlı sellerle mücadele için
Taşkın Tahmini ve Erken Uyarı Sistemi TATUM'u kurduk ülke
yüzölçümünün yüzde 29,6sını ağaçlandırarak erozyonla
taşınan toprak miktarını 500 milyon tondan 154 milyon tona
düşürdük. 81 ilimizde yürürlüğe koyduğumuz akıllı bina
projemizle sürdürülebilir şehirciliğin önünü açtık. 150 bin
kurum ve kuruluş binamıza sıfır atık yönetim sistemini
kurduk. 17,5 milyon insanımıza bu konuda eğitim verdik.
Yeşil ve dijital dönüşüm, enerji verimliliği, yeşil ve
sürdürülebilir tarım, sürdürülebilir bankacılık, yeşil
tahvil, yeşil kira sertifikası gibi uygulamaları
geliştirmeyi sürdüreceğiz.
Milletvekili olmaktan gurur duyduğum gazi
şehrim Gaziantep Avrupa'da aldığı yeşil şehir
unvanını 10 yenilenebilir enerji tesisi, yeşil ulaşım,
yeşil hidrojen ayrıştırma tesisleri, sıfır karbon
binalar, sıfır atık projesinin uygulandığı bine
yakın kurumuyla sonuna kadar hak etmektedir. Ayrıca, organize sanayi
bölgemizde faaliyet gösteren 106 fabrikamızda güneş enerjisi
kaynaklı kurulu gücümüz tamamlanacak projelerimizde üç ay içinde 400
megavata çıkacaktır. Bu vesileyle yeşil
kalkınmamızın öncüsü Gaziantep'e yüce Meclisimizden selam olsun.
(AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlarım, iklim ve çevre
işi gibi siyasetüstü bir konuda AK PARTİ olarak sürekli
yatırımlar yapıyoruz ancak muhalefetten de çok garip tepkiler
alıyoruz. Karadeniz'de doğal gaz buluyoruz; küçümsüyorsunuz,
değersizleştiriyorsunuz. Millî servetlerimizi bulup ekonomiye
kazandırıyoruz; dünya laf ediyorsunuz. Elektrikli araç Toggu
yaptık; bir sürü laf ettiniz. Yapamazsınız. dediniz; çok
şükür yaptık. Yolları kısaltan köprüler, denizaltında
tüneller yaptık. Yakıt sarfiyatını azaltıp egzoz
gazını düşürdük; buna da dünya laf ettiniz. Bakın, bütün
bunlar ülkemizin kazanımları ve çevreye duyarlı işler.
Destek vereceğinize bas bas bağırıyorsunuz. Ayinesi
iştir kişinin lafa bakılmaz. Bizim derdimiz millete hizmet;
sizin derdiniz ise her işe bir kulp bulmak. Milletimiz iyi biliyor ki
yaptığımız her eser yeni Türkiye Yüzyılına birer
abide olarak hizmet edecektir. Yeşil geleceğin adresi denenip rafa
kaldırılmış zihniyetler değil AK PARTİ'dir,
öncüsü Recep Tayyip Erdoğan'dır. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Ve inşallah yirmi yılın
tecrübesiyle ülkemizi yeşil geleceğe de biz
taşıyacağız.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)
ENGİN ALTAY (İstanbul) Sayın
Başkan
BAŞKAN Sayın Altay, buyurun sizi
dinliyorum.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Sayın
Başkan, Toggla ilgili sayın hatip bir şeyler söyledi, bizi
kastetmemiştir inşallah. Togg'la ilgili emeği geçen herkese
teşekkür etmeyi bir borç biliyoruz. Ancak daha önce konuşan
Sayın Fahri Çakır partimize Batı başkentlerinde, efendim,
iktidar aradılar, dünyanın en kirli parasıyla temasa gittiler.
gibi ağır sataşmada bulunmuştur.
BAŞKAN CHPnin ismini direkt vermedi ama.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Hamburger
(Gülüşmeler) Hamburger olmasa mesele yok, hamburger var. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Hamburgeri ben de severim.
Buyurun.
IV.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR
1.- İstanbul Milletvekili Engin Altayın,
Düzce Milletvekili Fahri Çakırın 362 sıra sayılı 2023
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 363 sıra
sayılı 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifinin ikinci tur görüşmelerinde AK PARTİ Grubu adına yaptığı
konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
ENGİN ALTAY (İstanbul) Evet, hamburger
ben de severim, arada yerim, kilo aldırır.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Hamburgerin
reklamı çok geçti, biraz da dönerin reklamını yapalım.
ENGİN ALTAY (Devamla) Şimdi, Genel
Başkanımız hamburger yedi, afiyet olsun, helali hoş olsun,
kendi parasıyla yedi. Ama Genel Başkanımız mal
varlığıyla tehdit edilmedi. (CHP sıralarından
alkışlar) Genel Başkanımız hamburger yedi ama haram
yemedi. Mesela, 7 liralık elektrik kablo borusu için yandaş
müteahhide 2 bin lira ödemedi ve kara para aklayıcısı Sezgin
Baran Korkmaz'ı bir operasyonla yurt dışına yollamadı,
Orta Doğu'nun en büyük uyuşturucu kaçakçısını
cezaevinden çıkarıp yurt dışına salmadı;
Başka? Türkiyeyi mülteci deposuna çevirmedi. Başka? Türkiyeyi
uyuşturucu bataklığına da çevirmedi; Türk
insanını dünyanın ucuz iş gücü de yapmadı ve
Türkiyeyi gri listeye sokmadı. Keşke siz de hamburger yeseniz de bu
ayıpları işlemesiniz. (CHP sıralarından
alkışlar) Katil dedikleriyle kanka olmadı, hamburger yedi. 15
Temmuzun finansörü. dediği şerefsizlerle iki elini tutarak el
sıkışmadı, yeniden dost olmadı. Bunda bir huy var
katil diyor, sonra kanka oluyor. 15 Temmuzun sponsoru diyor, finansörü
diyor, sonra dost oluyor. Amerikaya icazete gidenler belli, Sayın
Erdoğan AK PARTİyi kurmadan önce gitti; kurdu, bir daha gitti ama
gittiği yanındakilerle de yollarını ayırdı.
Sayın Erdoğanın Amerikaya niye gittiğini, kiminle
konuştuğunu gelin, yüreğiniz yetiyorsa burada
açıklayın. Sayın Erdoğan, Amerikaya
danışmanını yolladı, beni çöpe süpürmeyin,
kullanın mesajı verdi. Bundan büyük ayıp olur mu ya? Önce
bunlara bir cevap vereceksiniz. (CHP sıralarından alkışlar)
Bunu çöpe süpürmeyin kullanın. dedi. Kemal Kılıçdaroğlu
hamburger yedi ama Sorosla fotoğraf çektirmedi. (CHP
sıralarından alkışlar)
SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) Afiyet olsun.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Altay.
Sayın milletvekilleri, birleşime on
beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 13.56
İKİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 14.17
BAŞKAN:
Başkan Vekili Süreyya Sadi BİLGİÇ
KÂTİP
ÜYELER: Mustafa AÇIKGÖZ (Nevşehir), Abdurrahman TUTDERE(Adıyaman)
-----0-----
BAŞKAN Sayın Milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 31inci Birleşiminin İkinci Oturumunu
açıyorum.
2023 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu
Teklifi ile 2021 yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin
görüşmelerine devam ediyoruz.
III.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu
Teklifi (1/286) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 362)
(Devam)
2.- 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Teklifi (1/285), Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli
Cetveller, 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifine
İlişkin Genel Uygunluk Bildirimi ile 2021 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 201 Adet Kamu
İdaresine Ait Sayıştay Denetim Raporu, 2021 Yılı
Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2021 Yılı Mali
İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/2076) ile Plan
ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 363) (Devam)
A) ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU
(Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) NÜKLEER DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Nükleer Düzenleme Kurumu 2023 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Nükleer Düzenleme Kurumu 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
Ç) MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) MADEN VE PETROL İŞLERİ GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden ve Petrol İşleri Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden ve Petrol İşleri Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) TÜRKİYE ENERJİ, NÜKLEER VE MADEN
ARAŞTIRMA KURUMU (Devam)
1) Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden
Araştırma Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden
Araştırma Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
F) TİCARET BAKANLIĞI (Devam)
1) Ticaret Bakanlığı 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ticaret Bakanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) REKABET KURUMU (Devam)
1) Rekabet Kurumu 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Rekabet Kurumu 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) HELAL AKREDİTASYON KURUMU (Devam)
1) Helal Akreditasyon Kurumu 2023 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Helal Akreditasyon Kurumu 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI
(Devam)
1) Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
I) TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
J) İKLİM
DEĞİŞİKLİĞİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) İklim Değişikliği Başkanlığı
2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
BAŞKAN Komisyon yerinde.
Evet, şimdi İYİ Parti Grubu
adına yapılacak konuşmalara başlıyoruz.
İlk söz Sayın Bedri Yaşarın.
Sayın Yaşar, buyurun. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA BEDRİ
YAŞAR (Samsun) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 2023 yılı
merkezî yönetim bütçesi üzerine söz almış bulunuyorum. Yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, sözlerime
başlamadan önce, dün burada yaşadığımız üzüntü
verici olaya kısaca değinmek istiyorum.
Değerli milletvekili
arkadaşımız, Trabzon Milletvekilimiz, sevgili kardeşim
Hüseyin Örse AK PARTİ Bursa Milletvekili Zafer Işık
tarafından gerçekleştirilen saldırıyı buradan
şiddetle kınıyoruz. Gazi Meclisimizde yapılan bu
saldırı milletin iradesine ve partimize
yapılmıştır. Dün yaşadığımız bu
vahim olayı bizler gibi AK PARTİ milletvekillerimizden birkaç
kişinin haricinde hiç kimsenin tasvip edemeyeceğini düşünüyoruz.
Hiç kimse dün yaşadığımız olaylara onay veremez fakat
değerli vekilin yaptığından pişman
olmadığını, üzüntü duymadığını ve özür
dilemeyeceğini açıklaması gerçekleştirilen
saldırının bilinçli bir hareket olduğunu göstermektedir.
Gazi Meclis bu tür olayların vuku bulacağı bir alan kesinlikle
değildir. Çok şükür, Hüseyin Hocamızın durumu gayet iyi,
hızla sağlığına kavuşmaya
başlamıştır ama şurası açıktır ki bu
saldırı Türkiye Cumhuriyeti tarihine kara bir leke olarak
geçmiştir ve milletimizin hafızasında ve kayıtlarda yerini
alacaktır.
Değerli milletvekilleri, Gazi Meclisin
çatısı altında olabilecek en makul seviyede siyaset yapmaya
çalışıyoruz. İYİ Parti kurulduğu günden bugüne
Türkiyede siyaset kurumunun kalitesini artırmak, siyasetin dilini temiz,
yapıcı ve birleştirici bir üsluba dönüştürmek için çok
büyük bir çaba harcamaktadır. Bu anlayışla, İYİ Parti
olarak bir taraftan burada milletimizin sorunlarını dile getirerek
çözüm önerileri sunarken diğer taraftan da ülkemizin ve milletimizin yararına
olan çalışmaları destekliyoruz. Bu nedenle, ülkemiz ve
milletimiz için çıktığımız bu yolda doğru
bildiklerimizi, her şeyi söylemeye devam edeceğiz. Dün olduğu
gibi bugün de bizi bu yolumuzdan döndürmek ve bizi kavga ortamına çekmek
isteyenler elbette olacaktır, biz bunların hiçbirine
aldırmayacağız. Genel Başkanımız Sayın Meral
Akşenerin söylediği gibi, hiçbir ahlaksız yumruk bizi
hakkın ve hakikatin yolundan ayırmayacaktır. (İYİ
Parti sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, özellikle, Türkiyenin
bugün enerji konusunda ciddi handikaplarının olduğunu biliyoruz.
Bugün, Türkiyenin kurulu gücü yaklaşık 102.281; herhâlde son devreye
alınanlarla beraber 103 bin megavat civarındadır. Bunun yüzde
30,9u hidrolik enerjiden, yüzde 24ü doğal gazdan, yüzde 20si kömürden,
yüzde 10u rüzgâr, yüzde 8i güneş, yüzde 1,6sı jeotermalden
üretilmektedir. Tabii, bu arada, üretilen bu enerjinin yüzde 32si kamuda,
yüzde 68iyse özel sektördedir.
Şimdi, burada şunu vurgulamak istiyoruz:
Özellikle belli puant dönemlerinde, bizim, yaklaşık 103 binlik kurulu
güce rağmen, kullandığımız güç 56.304
civarındadır; bu, neredeyse yüzde 50si gibi. Hâlbuki bu manada daha
iyi bir planlama, daha iyi bir projeksiyon yapılırsa kurulu gücü daha
efektif kullanabiliriz diyoruz çünkü dünyada kabul gören, kurulu güç ile puant
arasındaki fark yüzde 20 ile 25 arasında cereyan etmektedir. Tabii,
özellikle son dönemde enerjiye ödediğimiz rakamlar ciddi oranda
artmaktadır. Sadece bu yılın ocak ve eylül aylarında, yüzde
135 artışla 73 milyar 850 milyon dolar para ödemişiz. Veriler
göstermektedir ki ülkemiz enerjide tam bir bağımlılığa
sürüklenirken bu durum hem vatandaşımıza hem de devletimize
ağır bir külfet getirmektedir. Kaldı ki işsizliğin
önüne geçmek için her geçen gün bizim kurulu gücümüzün yanı sıra, hem
onu, istihdamı artırmak hem de enerji üretimine ciddi destekler
vermemiz gerekiyor.
Özellikle, yenilenebilir enerji konusunda hâlâ
istediğimiz seviyede olmadığımızı sizler de
biliyorsunuz. Bugün, üretilen enerjide güneş enerjisi yüzde 8,8; jeotermal
enerji yüzde 1,6; rüzgâr enerjisi yüzde 10,9. Bugün, özellikle Avrupada
yenilenebilir enerji konusunda ciddi yatırımlar ve ciddi destekler
var. Bu manada, ülkemizde de muhakkak belli desteklerin verilmesi lazım,
bu gücümüzü net olarak kullanmamız lazım. Ortalama
aydınlanmamızın bin sekiz yüz saat olduğu bir yerde, bugün,
Almanya özellikle bin dört yüzler mertebesinde; bizden daha fazla güneş
enerjisinden istifade ettiğini biliyoruz. Dolayısıyla bu
çerçevede, her türlü desteği yenilenebilir enerji kaynaklarına
vermemiz gerekiyor. Mesela, özellikle barajların üzerindeki depolama
alanları üzerinde enerji panelleriyle çok rahat enerji üretmek mümkün,
bunu çeşitlendirmek mümkün. Tabii, bütün bunları söylerken bunun
altyapısını da oluşturmak lazım yani rüzgâr türbinleri
için hâlâ dışarıya para verdiğimiz sürece, jeneratörlere
para verdiğimiz sürece, enerji panellerine ödemeler
yaptığımız sürece bu rakamları aşağıya
çekme şansımız mümkün değil, bunlara yatırım
yapmadan da enerji maliyetlerini aşağıya çekmek mümkün
değil.
Özellikle, hep söylüyoruz, savunma sanayisinde
Kıbrıs Barış Harekâtından sonra çok ciddi
adımlar atılmıştır. Bu konuda da rahmetli
Erbakanın Teksan diye Ankarada kurduğu bir türbin fabrikası
vardır. Maalesef o günden bugüne hâlâ bu fabrikayı biz belli bir
standarda getiremedik. Hâlâ basit alt taşeron işleriyle işi
yürütmeye çalışıyor. Dolayısıyla bizim, enerjinin
altyapısına ciddi oranda yatırım yapmamız lazım
ki bu rakamlar düşsün. Bize verilen rakamlara göre, bugün Elektrik Üretim
AŞnin yaklaşık maliyeti 1,1 TL; özellikle, verdiğiniz
garantilerle güneş enerjisinde bu 13 sent, hidrolikte 7 sent, rüzgârda 12,
yine, biokütlede 13 sent yani ortalama verdiğiniz garantiler 7 sent
civarında, 7 senti bugünkü rakamlara çevirdiğiniz takdirde,
rakamın nerelerde olduğunu hepimiz daha iyi biliyoruz. Aynı
şekilde, Elbistanda da verdiğiniz rakamı TLye
çevirdiğiniz zaman 15 sent kilovatsaat, o da 3 TL civarında . Bugün,
bu rakamlara mal ettiğiniz enerjiyi ne yapıyorsunuz? Meskenlerde 90
kuruştu, 170 kuruşa çektiniz; tarımsal sulamada 175ti, 284;
sanayide 100dü, onu da 532 kuruşa çektiniz. Bunların
artışlarına baktığınız zaman korkunç;
sanayide yüzde 400 zam yapmışsınız, meskende yüzde 92,
tarımsal sulamada yüzde 170 oranında enerji fiyatlarına zam
yapmışsınız. Enerjinizin maliyetine de
baktığınız zaman bunun çok üzerinde. Otomatikman,
işte
Sayın Bakanın geçen de bir beyanatı vardı: 100
milyar civarında katkı sağlıyoruz, enerjiye destek
veriyoruz. Biz arzu ediyoruz ki insanların alım gücü artsın,
üretim gücü artsın, siz de bunları desteklemeyin. AK PARTİ
iktidara geldiği gün söylediği şuydu: Biz, 2 milyon 300 bin
aileye destek veriyoruz. Bugün geldiği rakam itibarıyla, 6 milyon
küsur aileye destek veriyorsunuz. Bunun anlamı nedir? 2 milyondan 6
milyona yoksul sayısı arttı. Dünyanın hiçbir yerinde Biz
iktidara geldik, yoksul sayısını artırdık. diye
övünen bir iktidar ben tanımıyorum. Hâlbuki iktidarların görevi
Sizin yüzyıl hedefleriniz de var, buradan ona girmek istemiyorum;
özellikle, işte, kişi başı millî gelir açısından
25 bin dolarlardan, büyümede ilk 10ların içindeki rakamlardan
bahsediyorsunuz. Bu, ülkenin zenginliğinin emareleridir diye düşünüyoruz
ama bu rakamların tutmayacağını bugünden hepimiz biliyoruz.
Şimdi, yeni bir vizyon
açıkladınız, İkinci Yüzyıl Misyonu. E, 1inci
yüzyılın sonuçları size gelecekle ilgili ipuçları
verecektir. Yani verdiğiniz hiçbir rakam tutmadığı sürece
-ben anlamıyorum- yeni koyacağınız hedeflere kimi inandıracaksınız,
kim sizin orta yere koyduğunuz hedeflere güvenerek bu işi yapacak?
Dolayısıyla, sizin ortaya koyduğunuz enerji üretimi de dâhil,
piyasalar da dâhil, rakamların net, anlaşılabilir, gerçekleşebilir
olması, hem uluslararası arenada hem de Türk müteşebbisler
tarafından satın alınması lazım ama bugün sizin orta
yere koyduğunuz üretim ve ekonomik göstergelerle ilgili hiç kimsenin
inandırıcı bir tarafı maalesef yok.
Diğer taraftan, Akkuyu Nükleer Santrali
Biz,
Türkiyede üretimin her türlüsünü desteklemeye çalışıyoruz.
Sadece şunu söyleyeyim: Verdiğiniz altmış yıl
garantiyle bu firmaya ödeyeceğimiz para -biz zaten bunun 2
megavatını satın almayı 12 sent/kilovatsaatten garanti etmişiz,
gerisini istediği alana satabilir- burada 35 milyar doları buluyor.
Biz, yap-işlet-devret, yap-işlet-devam et, kamu-özel iş
birlikleri gibi projelere karşı değiliz; biz sizin bunlara
oluşturduğunuz maliyetlere karşıyız yani Bizim
cebimizden 1 kuruş çıkmıyor. dediğiniz her projeye. Hem
otoyollarda araç garantisinden dolayı hem hastanelerde hasta garantisinden
dolayı hem elektrik üretiminde kilovatsaat başına
verdiğiniz garantilerden dolayı işte bu
sıkıntıları yaşıyoruz; bu memleketin iki
yakası bir araya gelmiyor.
Son dönemde bir şeyler daha yapıyorsunuz,
özellikle belli rakamları ilan ettiniz. Sayın Bakan, biz bunu
destekliyoruz. Siz rakamları ilan edin, zaten satılacak yer belli,
kim ne kadar yatırım yapmak istiyorsa yapsın; buna engel
olmayın. Mesela, son dönemde güneşle ilgili Üreticiler,
yatırımcılar kendi tükettikleri enerji miktarının 2
katı kadar bu enerji sistemini kurabilir. dediniz ve engel oldunuz.
Bırakın, istedikleri kadar kursunlar yani bunun sizi rahatsız
eden tarafı ne? Hem Enerjiye ihtiyacımız var. hem Ucuz
enerjiye ihtiyacımız var. diyorsunuz hem de bu tür bariyerleri
koyuyorsunuz. Dolayısıyla, rakamı siz tespit ettiğiniz
sürece -rakamlar zaten belli- bırakın, insanlar istediği kadar
enerjiyi istediği şartlarda üretsin. Tabii, bu enerjiyi tüketirken de
dikkat etmek lazım. Bugün, özellikle akıllı binalarda veyahut
diğer yapılarda izolasyon dâhil veyahut da su tüketimi dâhil,
artık, biz, buradaki arkadaşlarımız yeşil enerjiden
bahsediyoruz. Arkadaşlar, söylem başka bir şey, eylem başka
bir şey; ses var, görüntü yok; sizin ortaya koyduğunuz durum bu. Onun
için, buna da geçmek için yeni imar planlarında veya yeni inşaat
ruhsatlarında demeniz lazım ki: Bu suyun geri dönüşümünü
yapmalısınız veyahut da enerji tüketimine yönelik yeterli
izolasyonların muhakkak yapılması lazım ki enerji
tüketiminde mesafeler katedebilelim.
Tabii, yine bunun yanı sıra özellikle
bölgesel tarifeleriniz var. Yani, siz Dağıtımı
özelleştireceğiz. dediniz, rakamlar aşağıya gelecek
diye ümit ettik ama maalesef bunların yaptığı
yatırımları denetleyemiyorsunuz. Diyorsunuz ki Normal
şartlar altında dağıtım şirketleri kendi alt
şirketlerine bu işi ihale edemezler. ama maalesef bugün bütün
dağıtım şirketleri ki zaten Türkiyede enerji alanında
olsun, farklı sektörlerde olsun bilinen 5 firmanın
dışında bu işleri yapan kimse yok
Sayın
Cumhurbaşkanımız diyor ki: Dünya 5ten büyüktür. Biz de buna
aynen katılıyoruz ama Türk müteşebbisi, Türk
yatırımcısı da sizin 5li grubunuzdan daha büyüktür, ben de
bunun, burada altını çizmek istiyorum. (İYİ Parti ve CHP
sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, bu tüketimle ilgili
kesinlikle bölgesel tarifeye geçmelisiniz yani Hakkâride veyahut da
güneydoğuda yüksek kayıp kaçak oranlarıyla oluşan
rakamları batıda, Aydında birilerine ödetmemelisiniz diye düşünüyoruz.
Aynı şekilde, netice itibarıyla, dönüşü itibarıyla
bunların yatırımları muhakkak ülkemize geri dönecek. Bu
yatırımların da muhakkak denetlenmesi lazım diye
düşünüyoruz.
Tabii, süre kalmadığı için özellikle
bir iki konuya daha değinmek istiyorum. İletim hatları
Türkiyenin can damarları gibidir. Sakın ola ki bunları
özelleştirmeye kalkmayın. Aynı şekilde, boru hatları
bir vücudun kan damarları gibidir, bunları özelleştirmeye
kalkmayın. Aynı şekilde, işte Türkiyede Mavi
Akımla, Türk Akımıyla elde ettiğimiz gazı Avrupaya
gönderiyoruz. Diyorsunuz, Putinle aramız gayet iyi, Türkiyeyi bir gaz
dağıtım merkezi hâline getireceğiz. diyorsunuz. Peki, biz
bundan bir şey anlamak istiyoruz, diyoruz ki: Bütün bu olaylardan
dolayı Türkiye'de doğal gaz fiyatlarının düşmesi
lazım. Bu kadar ilişkiler var, bu kadar diyaloglar var; Türkiye
olmadan Avrupa da gazı tüketemediğine göre
Ama bugün Türkiye'deki
gaz fiyatlarındaki artış yüzde 100lerin üzerinde. Yani
söyledikleriniz ile gerçekleşenler arasında çok ciddi farklar var.
Biz ümit ediyoruz, bu ilişkilerinizden Türkiye istifade eder diye
düşünüyoruz ama maalesef geldiğimiz nokta itibarıyla, bugünkü
rakamlarla insanlar kombilerini, bildiğiniz, o evdeki kombilerini
Eskiden
radyolar vardı, radyolar, üzerlerinde böyle çok güzel tenteler olurdu, süs
gibi evin bir tarafında, başköşede dururdu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BEDRİ YAŞAR (Devamla) Bitiriyorum
Başkanım.
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
BEDRİ YAŞAR (Devamla) Bugün sizin
sayenizde evdeki kombiler de aynen evin bir köşesinde süs eşyası
olarak, üstü gayet güzel kamufle edilmiş vaziyette duruyor. Hâlbuki
diyorsunuz ki: Almanya Parlamentosunda gaz yanmadığı için,
enerji tasarrufundan dolayı ısınamıyorlar, battaniyeyle
oturuyorlar. Vallahi, Amerika'ya biz bir ara maske göndermiştik, ben
buradan teklif ediyorum, Almanya'ya da biraz enerji gönderelim de hiç olmazsa
-adamların durumu vahim- sayemizde bu işlerden kurtulsunlar diyorum.
(İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)
ALİ ŞEKER (İstanbul) Almanya bizi
kıskanıyor(!)
BEDRİ YAŞAR (Devamla) Bütün bu
olumsuzluklara rağmen, ben, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı bütçemizin devletimize, milletimize hayırlı
uğurlu olmasını diliyorum.
Gaz üretiyoruz 540 milyar rezerv bulduk.
diyorsunuz, gayet tabii ki bu yatırımların tamamını da
destekliyoruz. Ümit ediyoruz ki Doğu Akdeniz'de de bir an önce, aynı
şekilde bu gazla ilgili sonuçlara ulaşırız diyor, yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Yasin Öztürk
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA YASİN
ÖZTÜRK (Denizli) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2023
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifinin Enerji
Bakanlığının bağlı, ilgili ve ilişkili
kuruluşları üzerine İYİ Parti Grubu adına söz
almış bulunmaktayım. Genel Kurulu ve bu bütçenin her
kuruşunda hakkı olan milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Meclis Genel Kurulunun dünkü oturumunda AK
PARTİ'si Bursa Milletvekili Zafer Işık tarafından
gerçekleştirilen milletvekilimize yönelik şiddet eylemi
demokrasimize, yüce Meclisimizin mehabetine yakışmayan bir olay
olarak siyasi tarihimize geçmiştir. Bu elim olayı şiddetle
kınıyoruz. Hiçbir ahlaksız yumruk bizi hakkın ve hakikatin
yolundan ayıramayacaktır. (İYİ Parti ve CHP
sıralarından alkışlar) İktidar ellerinden gidiyor korkusuyla
devlet adamlığı bilinci ve sorumluluğu olmayanların
saldırıları bizleri asla yolumuzdan döndürmeyecektir.
Değerli milletvekilleri, 2022 Yılı
Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi görüşmeleri sırasında,
yine, bu kürsüden Enerji Bakanlığı ve bağlı
kuruluşların bütçesi üzerine söz almıştım ve
demiştim ki: Enerji Bakanlığının bütçesine bir isim
verilecek olsa bu isim yokluk, karanlık ve unutkanlık
olmalıdır ve ne yazık ki dediğimiz oldu. 2021
yılının Aralık ayında bütçe görüşmeleri
sırasında sözler veren iktidar, 2022 yılının ilk
dakikalarında sözlerini unuttu. Ülkemiz 2022 yılının ilk
dakikalarına elektrik ve doğal gaza yapılan bir zam yağmuru
altında girdi; yetmedi, ocak ayının ortasında İran
teknik bir arıza bahanesiyle Türkiye'ye gaz akışını on
gün süreyle durdurdu. Önce BOTAŞ, doğal gazla üretim yapan fabrika ve
santralleri kapsayan kullanıcı birliklerinin doğal gaz
kullanımını yüzde 40 oranında kısıtladı,
arkasından TEİAŞ da organize sanayi birliklerine telefonla
bildirim yaparak OSBlerde üç ila dört gün arası elektrik kesintisi
uygulanacağını iletti hem de ceza yazmakla, elektriklerinin
kesileceği tehdidiyle. Ey OBSler! Aydınlatma ve ısıtma
dışında elektrik çekerseniz bedelini ödersiniz. Bir Enerji
Bakanı düşünün, 2021 yılı Aralık ayında Elimizde
doğal gaz var, her yılın sonunda bir sonraki yılın
planlamasını yapıyoruz. diyor ama anlıyoruz ki elimizde ne
doğal gaz varmış ne de bir sonraki yıla yönelik plan. Olan
plan, yalan ve dolan; aslında, hepsi talan. Daha bitmedi, şubat
ayının başında Isparta günlerce elektriksiz kaldı hem
de hava sıcaklığının eksileri gösterdiği günlerde
vatandaşlarımız hem ısınma hem de aydınlatma
ihtiyaçlarını gideremedi. Neden? Çünkü Ispartaya çok fazla kar
yağmış(!) Bahaneye bak. Gerçek ne? Dağıtımda
elini özel sektöre kaptıran; iletimde, üretimde nasıl bir politika
izlediği belli olmayan Enerji Bakanlığının havlu atmak
zorunda kalması. Ama bu kesintilerden, anladığımız
kadarıyla EPDK Başkanının haberi yok. Kendileri, bütçe
sunum konuşmasında Türkiyeye baktığımızda
özellikle elektrik ve doğal gaz sektörlerine yönelik 2022
yılının ilk aylarından itibaren atılan adımlar ve
alınan tedbirlerle kış aylarına daha müsterih ve güvenle
girdiğimizi söylemek mümkündür. diyor. Yalancısınız!
desek suç. Ne diyelim? Yalan mı söylüyorsunuz yoksa hayal âleminde mi
yaşıyorsunuz?
Enerji iş yapabilme kapasitesiyle ilgilidir;
enerjiniz yoksa iş yapabilme kapasiteniz de yoktur, enerjiniz yoksa üretim
olmaz, enerji yoksa kalkınma olmaz. Bugün, hem ülkenin hem de AK
PARTİsi iktidarının enerji sorunu var. Bu nedenledir ki 2023
yılı bütçesi enerjisi biten AK PARTİsinin son bütçesidir.
(İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar) Bu bütçe
geçim değil, seçim bütçesidir.
Değerli milletvekilleri, konuşmamın
başında da dile getirdiğim gibi, Enerji
Bakanlığının bağlı, ilgili ve ilişkili
kuruluşları üzerine söz aldım. Konuşmamı
hazırlarken de özellikle Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmeler
sırasında Sayın Bakan ve Bakanlıkla ilgili
kuruluşların yetkili görevlileri de ne söylemiş dikkatle inceledim.
Sayın Bakan biraz da karışık bir anlatımla demiş
ki: Geçmişteki başarılarımızdan çok, geleceğe
yönelik kısa, orta ve uzun vadeli programlar yaparak hem piyasaların
hem de yeni teknolojilerin içinden geçtiği büyüme ve gelişim
sürecinin dışında kalmamak için millî enerji ve maden
stratejilerimizle güçlü Türkiye anlayışıyla belirlediğimiz
politikalar ve hedefler doğrultusunda reform niteliğinde birçok
projeyi hayata geçirdik.
Sayın Bakanın konuşmasının
içerisinde birkaç konu var, çok dikkat çekici, biraz da
ayrıntılarına gireceğim; mesela, millî enerji ve maden
stratejilerimizle güçlü Türkiye ifadesi çok önemli; mesela, enerji
fiyatlarının yüksekliği ve vatandaşlarımızın
bu fiyatlardan etkilenmemesi için yapılan fedakârlıklar; mesela, kamu
binalarındaki enerji verimliliğine yönelik tasarruflar; mesela,
doğal gaz keşifleri; mesela, yenilenebilir enerji kaynaklarından
yararlanmak üzere yapılan çalışmalar; mesela, Akkuyu Nükleer
Enerji Santrali; hepsi ayrı ayrı çok önemli başlıklar ama
içleri boş, nedenlerini kısaca anlatayım: Önce kulağa çok
hoş gelen millî enerji konusu
Yıllardır ifade ediyoruz, ülkemiz
enerjide dışa bağımlı. Ülkemizin toplam
ithalatının yaklaşık dörtte 1ini enerji ithalatı
oluşturmaktadır, bu dörtte 1lik ithalat oranı ise enerji ihtiyacımızın
dörtte 3üne karşılık gelmektedir. Sayın Bakanım,
bütçe sunumunda yer alan bilgiye de burada yer verirsek
kullandığımız doğal gazın yüzde 99u, petrolün
ise yüzde 92si ithal edilmektedir. Evet, petrol ve doğal gaz
rezervlerimiz yetersiz ama yenilenebilir ve alternatif enerji
kaynaklarımız mevcut. Sadece doğru bir yatırımla,
doğru bir stratejiyle bu kaynakları ülkeyi ele güne muhtaç etmemek
üzere kullanabiliriz, yirmi yılda da kullanabilirdiniz ama gelgitleriniz
ama öncelikleriniz ama tercihleriniz ülkemizi enerjide dışa
bağlı, hatta bağımlı hâle getirdi. Unutulmaması
gerekir ki bağımlılık bir hastalıktır.
Bağımlılıktan kurtulmak sağlam bir irade gerektirir
ama iktidarınız bağımlılığı daha da
kalıcı bir hâle getirmeye çalışıyor.
Küçük bir örnek: Akkuyu Nükleer Santrali
yapımında yaşananlar. Akkuyuda Ruslara uluslararası
anlaşmanın dışında hem yatırım teşviki
hem de liman lisansı verdiniz. Ruslara tanıdığınız
bu imtiyazlar Rusların Akkuyuyu askerî üs olarak kullanmasının
yolunu açabilir, farkında mısınız? Belki siz de
farkındasınız ama birkaç milyar dolar adına eliniz kolunuz
bağlandı. Sayın Cumhurbaşkanı, dostu Putinle
bekletmeli toplantılarının birinde Akkuyuda yapılacak
nükleer güç santralinin 20 milyar dolarlık sermayesiyle tek kalemde
yapılan en büyük yatırım olduğunu kaydetti ve ekledi:
Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu 700 milyon dolar sermaye aktardı, daha
sonra 800 milyon dolar daha aktaracak. Bu rakamı 2,5 milyar dolara
çıkarmak istiyoruz. Biz nükleer enerjiye karşı değiliz ama
arkasında ne tür gizli pazarlıkların döndüğü, sahibinin kim
olduğu belli olmayan; enerjide dışa
bağımlılıktan kurtulmayı bırakın,
yıllarca sürecek yeni bir bağımlılık yaratacak
anlaşmalar imzalayan zihniyete ve yönetime karşıyız.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar) Ruslarla
yapılan anlaşmada teknoloji transferi yok. Ruslar bizim ülkemizde
ürettiği elektriği bize yüklü fiyatlardan satacak. Alım
garantisinin büyüklüğü düşünülürse Akkuyu Projesi bütçede kocaman bir
delik açacak, çöpü de atığı da bize kalacak. Sizin yaptığınız
anlaşmayla Akkuyu Ruslara istediği gibi at koşturması için
verilmiştir. Rusların Akkuyuda Türk şirketinin feshedilmesi
için yaptığı oyunları da gördük. 5li çeteden bir firmayı
savunacağımız aklımıza gelmezdi ama Rusların
nükleer santral projesi yönetiminde yer alan Türk şirketi feshedip Türk
şirketinin varlığını azaltmaya ve taşeron
seviyesine indirmeye çalışmasına göz yummak vatana ihanetle
eş değerdir.
Bizim tavsiyelerimize kulaklarınızı
tıkıyorsunuz ama geçmişte birlikte yol yürüdüğünüz Cuneyd Zapsuya
bari kulak verin. Cuneyd Zapsu, Akkuyu Nükleer Anonim Şirketinin tek Türk
Yönetim Kurulu Üyesi. Zapsu geçtiğimiz günlerde şirkete hem dava
açtı hem de noter kanalıyla ihtarname gönderdi. Daha önce de
şirketin aldığı kararlara yönelik muhalefet şerhi de
vermişti. Zapsunun şirketin içinden biri olarak söyledikleri çok
önemli. Öncelikle, kendisi hiçbir Yönetim Kurulu toplantısına
alınmamış. Fiziki toplantı istemiş, yok. Yönetim
Kurulu toplanmadan ne şekilde alındığı belli olmayan
kararların altına imza atması dayatılmış. Kamu
yararı açısından bilgi ve belge istemiş, yok. Hem de bu
kararlar ne biliyor musunuz? Türkiye ekonomisine mali yük, millî
güvenliğimize tehdit oluşturacak kararlar. Yerli, millî gibi
lafları kullanıp hamaset yaparak bu kıymetli kelimelerin içini
de boşaltmayın. Efendim, Akkuyu Nükleer Santralinde şu anda 20
binin üzerinde beyaz ve mavi yakalı personel
çalışmaktaymış. Bu çalışanların yüzde 80i
Türk vatandaşıymış, geçiniz. Santral Rusların olduktan
sonra içinde Türk çalışsa ne olur, Rus çalışsa ne olur. Bu
arada biz Ruslarla nükleer ilişkimizin altmış yıl
süreceğini zannediyorduk ya, seksen yılmış; bunu da Nükleer
Düzenleme Kurumunun açıklamasından öğreniyoruz. Son kez
söylüyoruz, nükleer santral konusunda Rusyayla kurulan asimetrik ilişki
biçimi sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır;
aklınızı başınıza alın.
Değerli milletvekilleri, gelelim
hayatımızın tam ortasında yer alan bir devlet kurumu olan
EPDKye; gerçekten önemli bir kuruluş. Avrupa İstatistik Ofisi
(EUROSTAT) diye bir kuruluş var. O kuruluş enerji yoksunu diye bir
tanım yapıyor; eğer gelirinin yüzde 25i faturasını
karşılıyorsa o kişiyi enerji yoksunu sayıyor. Enerji
zengini miyiz, fakiri miyiz? İşte, bizim
vatandaşımızın enerji faturası adına
harcadığı ne varsa önemli bir kısmı EPDKnin
yaptığı düzenlemelerle şekilleniyor ya da biz öyle
zannediyoruz. Geçmişte elektrik tekti, kamu tekelindeydi; güya tekel
kırıldı, dağıtım dağıtıldı,
üretim kısıtlandı, iletimin ne olacağı belirsiz.
Doğal gaz, petrol, akaryakıt ve LPG piyasalarında ise kontrol
imkânsız. Hâlâ enerji yoksuluyuz, hâlâ enerji yoksuluyuz ama EPDKnin
-elektrik ve doğal gaz kesintileri gibi- bundan da haberi yok.
Bakınız, en önemli savunmaları var ya
Avrupada enerji krizi var. Avrupada da fiyatlar yüksek. Avrupa bizi örnek
alıyor
EUROSTAT verilerine göre, Ekim 2021 ve Ekim 2022 arasında
Türkiyede enerji fiyatları yüzde 137,4 olarak gerçekleşmiş,
enerji enflasyonu sınırlamasında Avrupada lideriz. Ekonomik
İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECDye göre, enerji fiyat
artışlarında en kötü orana sahip ülke yine Türkiye ama EPDK
Başkanı diyor ki: Bu süreçte Avrupanın da örnek
aldığı ve uygulamaya başladığı
adımlarımız
Evet, yenilenebilir enerji konusunda iyi işler
de yapmaya çalışıyorsunuz ama kafanız
karışık. Mesela güneş enerjisinden yararlanmak için bir
kanun çıkarıyorsunuz, yönetmelikle destekliyorsunuz; teşvik
sistemi, vergi indirimi, destek açıklıyorsunuz, sonra birdenbire
sanki bu kanunu başka biri çıkarmışçasına kanunu,
yönetmeliği değiştiriyor, yatırımcıyı ortada
bırakıp pişman ediyorsunuz. Bu konuda ülkenin birçok yerinde
mağduriyet yaşayan yatırımcı var.
Ben seçim bölgem Denizli üzerinden bir örnek vermek
istiyorum. 2019 yılında dediniz ki: Siz yenilenebilir enerjiye
yatırım yapın, ihtiyacınızı alın, üste kalan
miktarını ben sizden devlet olarak alacağım. Denizli
sanayi şehri, her türlü fabrikanın çalışması için
enerjiye ihtiyaç var. Sanayici size güvendi ve uzun vadeli kredi çekerek,
borçlanarak yatırım yaptı. Siz ne yaptınız? Daha
borcun vadesi bitmeden 2022 yılında tekrar bir yönetmelik
çıkardınız Kendi tüketebildiğiniz kadarı sizin,
üzerini ben almayacağım. dediniz ama başından
söyleseydiniz sanayici yatırımını ve hesabını ona
göre yapardı. Bugün ülkede size güvenen birçok sanayici gibi Denizlili
sanayici de zorda. Kimin yüzünden zorda? Sizin yüzünüzden zorda.
Değerli milletvekilleri Bu bütçe geçim
değil, seçim bütçesi. dedik. OECD ve EUROSTAT verileri tersini söylese de
Sayın Enerji Bakanı diyor ki: Meskenlerde ekim ayı
itibarıyla birim enerji başına, Avrupa ülkeleri arasında,
vatandaşlarına en ucuz doğal gaz sağlayan 3üncü ülkeyiz.
Anlaşılan, hesaplamada bir sıkıntı var. Bununla
birlikte, ısınmak için 4 milyon haneye yardım
yapılacakmış. 4 milyon vatandaşımıza yardım
yapılmasına karşı değiliz ama Sayın Bakan,
doğal gazımız size göre bu kadar ucuz ama 4 milyon hane
ısınmaya para ayırmaya muhtaç, bu da başka bir
ayıbımız ama bununla da övünüyorsunuz.
Bir de evlere şenlik tavsiyeleriniz var: Kısa
mesafelerde yürüyün, saçınızı havluyla kurutun, banyoya kum
saati koyun, dört dakikadan fazla duş almayın, fırını
kullandıktan sonra kapağını açıp ortamı
ısıtın. Bu tavsiyelere hiç gerek yok, vatandaş bunların
âlâsını yıllardır yapıyor; uzun mesafelere bile
yürüyor, değil saç kurutma makinası, fırın kullanmak, lamba
yakmayıp karanlıkta, kombi çalıştırmayıp
soğukta battaniyeyle oturuyor.
Gelelim sloganınıza: Aklınla Verimli
Yaşa Ya! Az kaldı, vatandaş aklıyla verimli yaşamaya
başlayacak. Seçim yaklaştıkça müjde üstüne müjde,
açılış üstüne açılış. Yerli doğal
gazımızla buluşmaya gün sayarken son günlerde ülkemizden petrol
fışkırmaya başladı; Doğu Akdenizde 2 ayrı
bölgede büyük rezerv, Çukurovada 800 milyon dolar değerinde petrol
keşfi, Şırnakta bulunan petrol 2022 yılında dünyada
yapılmış en büyük ilk 10 keşif arasında. Bu
keşifleri Sayın Cumhurbaşkanı açıklayacak ama ön hazırlık
A Haber tarafından yapılıyor. Dünya rezervlerinin yüzde 73üne
sahip ülkemizde yıllardır yeterli yatırım yapılmayan
bora ilişkin bor karbür üretim tesisleri 2023 Ocak ayında
işletmeye açılacak. Eskişehir Kırkada lityum karbonat
üretim tesislerinin kurulmasına yönelik ihale 2023 yılında
yapılacak.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) Eskişehir
Beylikovada bulunan nadir toprak elementini cevhere dönüştürmeye yönelik
tesis 2023 Ocak ayında devreye alınacak. Bunlar tabii ki güzel
gelişmeler ama keşke seçim müjdesi olarak tabela asmak değil de
yıllar içinde icraat olarak karşımıza çıksaydı.
Konuşma süremin sonunda, bu ülkenin
geleceğine karar verecek milletimize seslenmek istiyorum: İktidar
milletvekillerinin hırçınlığına siz de
şahitsiniz; gidecekler, az kaldı çünkü ampul patladı. Su
görülünce teyemmüm bozulur. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar) Güneş çıkınca gereksiz ampul söndürülür;
güzel ülkemde iyi ve güneşli günlere az kaldı.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Erhan Usta
Buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) Öyle bir anons ediyorsunuz ki
BAŞKAN Efendim?
ERHAN USTA (Samsun) Öyle bir anons ediyorsunuz ki
BAŞKAN E, işte, motive etmek için.
ERHAN USTA (Samsun) Yani pek motivasyon yok gibi
geliyor sanki Sayın Başkan.
BAŞKAN Buyurun.
İYİ PARTİ GRUBU ADINA ERHAN USTA
(Samsun) Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Ticaret Bakanlığı bütçesi üzerine İYİ
Parti Grubu adına söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlarım.
Dünkü Genel Kurul oturumunda Adalet ve Kalkınma
Partisi Bursa Milletvekili Zafer Işık tarafından Milletvekilimiz
Sayın Hüseyin Örse yönelik şiddet eylemi demokrasimize, yüce
Meclisin saygınlığına yakışmayan bir olay olarak
Parlamento tarihine geçmiştir; bu elim olayı şiddetle
kınıyoruz. Hiçbir ahlaksız yumruk bizi yolumuzdan
döndüremeyecektir, hak ve hakikati haykırmaya devam edeceğiz.
(İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)
Bu arada şunu da söyleyeyim: Tabii, Adalet ve
Kalkınma Partisi yönetimi bu şiddet meyilli milletvekiline
karşı bir tutum alıncaya kadar da bütçe görüşmelerinde
Adalet ve Kalkınma Partisini dinlemeyeceğiz, onları da boykot
edeceğimizi buradan tekrar ifade etmek isterim. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
Şimdi, ben bugünkü konuşmamda üç temel
meseleye girmek istiyorum. Bir tanesi, tabii ki Hükûmetin bir cari fazla hedefi
vardı, Türkiye ekonomi modeli diye takdim edilen bir model vardı,
bu model niye çöp oldu, nasıl çöp oldu, bunu konuşacağız;
bu doğru bir program mıydı, bunu değerlendirmeye
çalışacağım. İkinci olarak da tabii, şu anda bu
model çöktü, mazeret olarak da -sürekli mazeret uydurduğu için- Hükûmetin
Enerji faturamız çok arttı, o yüzden aslında bizim model
çalışmadı. şeklinde bir ifadesi var. Dolayısıyla
o zaman enerji faturamız niye arttı? Aslında bugün çok güzel bir
şey oldu, isabetli oldu yani Ticaret Bakanlığı ile Enerji
Bakanlığının birlikte görüşülmesi, bu anlamda son
derece önemli çünkü sürekli Enerji faturası arttı. diye bir
ağlama var iktidar tarafında. Dolayısıyla bu
artış sadece uluslararası enerji fiyatlarındaki
artıştan mı kaynaklandı yoksa birtakım
beceriksizlikler, birtakım -daha açık ifadesiyle- yolsuzluklar
mı var, bundan mı kaynaklandı, bunu irdelemeye
çalışacağız. Üçüncü olarak şu anda, Türkiye'de piyasa
mekanizması çalışmıyor. Bu piyasa mekanizması niye
çalışmıyor, temel sorunlar nelerdir? Mesela, enflasyonun suçlusu
marketler midir? Bu başlık altında bunları
değerlendirmeye çalışacağız.
Tabii, zaman çabuk geçiyor Sayın Mehmet
Muş -bu arada Sayın Bakanlar da hoş geldiler- geçen yıl
Plan Bütçe Komisyonunda ve burada Türkiye ekonomi modeli takdim edildi;
kendileri Efendim, biz, cari fazla üzerine bir model uygulayacağız
ve bu model üzerinden de önce kura istikrar kazandıracağız,
sonrasında da enflasyonu düşüreceğiz. dediler. Bunun
olmayacağını söyledik, Bakın, burada ya bir cehalet var ya
da başka bir şey var; böyle bir şey olmaz. Türkiye sanayisinde,
tarımında hangi yapısal dönüşümü yaptı da siz cari
fazla vereceksiniz? dedik ama onlar ne yaptılar? Geçen yılın
ağustos, eylül ve ekim aylarında, üç ay cari fazla verilince
zannettiler ki bu sürekli olacak bir şey. Tabii, iş bilmemek böyle
bir şey; iş bilmeyen insanlar Türkiye'yi yönetince böyle oluyor. O üç
aylık geçici cari fazlaya bakarak
Sayın Mehmet Muş burada,
tutanaklar ortada; Plan Bütçe Komisyonunda kendisine ısrarla söyledim:
Sayın Bakan, yanlış yapıyorsunuz, Türkiye'nin bu
şartlarda cari fazla vermesi mümkün değil. Üç aydaki cari fazla sizi
aldatmasın, bu, kriz karakteristiğidir; krizden kaynaklanan cari
fazlayı kalıcı zannetmeyin. Fakat laf dinlemediler, kendi
bildiklerini, daha doğrusu bilmediklerini okuyarak bir model
kurguladılar ve bu model şu anda Türkiye'yi yangın yerine
çevirdi, Türkiye'nin bütün makroekonomik dengelerini bozdu. Hiçbir literatürle,
bilimle, akılla bağdaşmayan bu modelle, maalesef, Türkiye'yi
deneme tahtasına çevirdiler.
Şimdi, enerji ithalatını analiz
ederken ne yapıyorlar? Efendim, enerji hariç cari açık
bakalım. deniliyor. Tamam, analiz olarak yani analiz açısından
bir iktisatçı, bir bilim insanı enerji hariç cari açığa
bakabilir; bunda herhangi bir beis yok, biz de bunu teknisyenken çok
yaptık ama enerji hariç cari açık üzerinden model kurgulanmaz. Ya,
siz enerji için fatura ödemeyecek misiniz? Bunun için para vermeyecek misiniz,
bunun için döviz ihtiyacınız yok mu? Bu döviz ihtiyacını
yok kabul ederek nasıl bir program yapabilirsiniz? Şimdi, geliyorlar,
gidiyorlar, efendim, işte Enerji olmasaydı şöyle
olacaktı. Arkadaşlar, Türkiye enerji bağımlısı
bir ülke, AK PARTİ iktidarlarından önce de böyleydi, şimdi de
böyle. Yirmi yıllık bir iktidar Türkiyenin enerji
bağımlılığını çözemedi, daha doğrusu,
sadece enerji de değil, ithalat
bağımlılığını çözemedi.
Bakın, sizin devraldığınız
Türkiyede 2002 yılında yüzde 6,4 büyüme vardı Sayın
Bakanlar, yüzde 6,4 büyüme! Bu, neyle yapıldı? Sadece 600 milyon
dolarlık cari açıkla yapıldı, 1 milyar dolar bile
değildi, millî gelire oran olarak da millî gelirin yüzde 0,3üydü. Şu
anda bu yıl sonunda büyümenin ortalama yüzde 5 olacağını
söylüyor Hükûmet ama ortaya konulan açık 50 milyar doların üzerinde.
Yani, devraldığınız Türkiye bugünkünden daha fazla büyümeyi
1 milyar doların altında bir rakamla yaparken siz yüzde 5lik büyüme
için 50 milyar doların üzerinde bir cari açık veriyorsunuz.
Dolayısıyla, bu bile net bir şekilde Türkiyenin ithalat
bağımlılığının nasıl
arttığını gösteriyor.
Şimdi, ocak-eylül rakamlarıyla falan
-bunları çok konuştuk- vakit kaybetmek istemiyorum, 38 milyar dolar
cari açık... Ya Cari fazla verecek. denilen bir dönemde, ocak-eylül
döneminde 38 milyar dolar cari açık var ve üstelik bu cari açık da
sağlam kaynaklarla finanse edilmiyor. 25 milyar dolar da nereden
geldiği belli olmayan; kara mıdır, ak mıdır ne
olduğu belli olmayan net hata ve girişle finanse ediliyor.
Şimdi, Ticaret Bakanlığı
ocak-kasım rakamlarını açıkladı. Bakın,
arkadaşlar, Türkiye ocak-kasım döneminde 99,9 milyar dolar
dış ticaret açığı verdi, bütün zamanların en
yüksek dış ticaret açığını verdi. Hani Sayın
Bakan sürekli ihracat rakamlarından bahsediyor ya, bunun bir de ithalat
tarafı var kardeşim; ona niye bakmıyorsunuz, ondan niye
bahsetmiyorsunuz? Tüm zamanların en yüksek ithalatını
yaparsanız tüm zamanların da en yüksek dış ticaret
açığını verirsiniz. Efendim, enerji faturamız
olmasaydı -böyle bir varsayım kabul edilemez de- daha iyi
olacaktı. Olmayacaktı arkadaşlar. 27nci fasıl enerjiyi
dışarıya aldığımızda, ocak-kasım
döneminde, on bir ayda 26,6 milyar dolar ticaret açığımız
var hâlâ; bakın, enerji ihracatını da ithalatını da
tamamen dışarıda bırakıyoruz, buna rağmen 26,6
milyar dolar dış ticaret açığı var. Geçen yıl ne
kadarmış bu? Sadece 3,4 milyar dolarmış. Hani bu seneki
cari açıktaki bozulma enerjiden kaynaklanıyordu? Bunu söyleyebilir
misiniz? Enerji hariç dış ticaret açığı tam yüzde 682
artmıştır; bu, kötü yönetimden başka bir şey
değildir. Sonra, enerji fiyat artışları göz göre göre geldi
arkadaşlar. Ukrayna-Rusya savaşı... Bir yıldan fazla bir
süredir orada yığınak yapılıyor; bunlara göre siz
devleti niye yönetmiyorsunuz? Bunların tedbirlerini niye
almıyorsunuz?
Şimdi, nihayetinde yanlış hesap
yapıldı, yanlış program kurgusu da Türkiyeyi yangın
yerine çevirdi. Şimdi, ocak-eylül yani... Enerji hariç cari fazla
veriyoruz. deniliyor. Dış ticaret açığı var enerji
hariç, enerji hariç olunca cari fazla var ama bu ilk defa değil ki. Sanki
ilk defa bu sene oluyormuş gibi, bir şey varmış gibi ortaya
koyuyorlar. Bakın, enerji hariç bu yıl cari fazla 22,9; e, geçen
yıl 19,6 milyar dolarmış; daha 2019a git, 35 milyar dolarmış;
önceki yıllarda da var. Enerjiyi dışarıya
aldığın zaman hemen hemen her yıl zaten cari fazla veriyor;
yeni bir şeymiş gibi bunu niye takdim ediyorsunuz? Bunun üzerinden
hesap yapıyorsunuz? Bunları kabul etmek mümkün değil.
Şimdi, tabii, ihracatın
artırılması lazım ama ne oldu? Her yer arpalığa
çevrildiği gibi ticaret müşavirlikleri de bu ülkede
arpalığa çevrildi. Cumhurbaşkanı danışmanı
vardı Somada vatandaşı tekmeleyen, hatırlıyorsunuz
değil mi? O şu anda Almanyada ticaret müşaviri arkadaşlar;
ödüllendirildi, oraya gönderildi. 2 de savcının gönderildiğine ilişkin
elimizde bilgi var, bu konuda da Sayın Bakan açıklama yaparsa memnun
oluruz.
Şimdi, peki, enerji faturamız niye bu
kadar arttı? Tek faktör uluslararası fiyat artışı
mı? Bunlara bakalım. Şimdi, Sayın Mehmet Muş,
eğer bu enerji faturasının artışıyla ilgili suçlu
arıyorsanız, suçlu hemen yanı başınızda;
Sayın Enerji Bakanı yani kendi kabinenizde. Niye arttı biliyor
musunuz? Şimdi size madde madde bunları sıralamak istiyorum.
Türkiye'nin 2021 yılında 15,9 milyar
metreküplük doğal gaz alım anlaşması sona eriyordu. Bu
anlaşmalar bitti -önce bir yekûnunu söyleyeyim, sonra vaktim
kaldığı sürece detaylarına gireceğim- zamanında
yenilenmedi. Bunun nedeni nedir bilmiyorum, spottan alma birileri için çok
kârlı olabilir çünkü uluslararası anlaşmayla almak yerine spottan
almak kârlı olabilir birileri açısından; ondan mıdır,
beceriksizlikten midir, nedir bilmiyorum ama bundan dolayı, maliyetin esas
artış nedeni budur ki bu da bizim doğal gaz
ihtiyacımızın 1/4'üdür.
Şimdi, 2021 yılı Nisan ayında
Azerbaycan Faz 1 Anlaşması sona eriyor. Bu anlaşma sona erdikten
sonra -bu anlaşma kapsamında bizim aldığımız
doğal gaz maliyetimiz 250 ila 300 dolar arasında- Ağustos
ayından itibaren anlaşma yenilenmiyor, spot piyasadan yani spottan
almaya başlanıyor ve 250 dolardan aldığımız
doğal gazı 450 dolardan almaya başlıyoruz arkadaşlar.
Yani burada bir iyi niyetten bahsedilebilir mi? Ve normal
alacağımız doğal gazın da sadece 1/3ünü buradan
alıyoruz, kalanları daha da pahalı alıyoruz; şimdi
onlara geleceğim, bu birinci durum. Bu konuyu soruyorum: Niye bu
anlaşma yenilenmedi de bizim doğal gaz maliyetimizi
artırdınız Sayın Bakan? Bunu bize bir söyleyin.
İki: Şimdi, biliyorsunuz, biz Rusyadan
birkaç kanaldan doğal gaz alıyoruz. Bir tanesi, Rusya batı
hattı doğal gazı petrol bazlı fiyatlama formülüne göre
alınıyor; maliyetimiz 300 dolar arkadaşlar, petrol bazlı
fiyatlamaya göre alınıyor. 2002 Ocak ayından itibaren bu petrol
bazlı fiyatlama yerine TTF bazlı fiyatlamaya geçiliyor ve Türk Akımı
kapsamında Rusyadan aldığımız 300 dolar olan maliyet
800 dolara çıkıyor arkadaşlar, 800 dolara çıkıyor.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar) Şimdi
bunun hesabını bize verecek Sayın Bakan, bunu burada
açıklayacak; niye bu yapıldı?
Bir de ne oldu? Bir de Mavi Akım
kısmı var. Burada yapılanın aynısı Mavi
Akıma da uygulanıyor. Hâlbuki Mavi Akım Sözleşmemiz 2025e
kadar devam ediyor. 2025e kadar daha ucuza alacağımız
doğal gazı Rusya'yla ilişkilerimiz nedeniyle almıyoruz
-bakın Rusya'ya verilen tavizlere- Mavi Akımdan da tekrar yüksek
fiyatla doğal gaz alıyoruz.
Şimdi, sadece bu olsa, bir de işin Nijerya
tarafı var. Nijerya'dan LNG alıyoruz. Nijeryayla LNG
Anlaşmamız da yine 2021 yılı içerisinde bitti, bu
anlaşma yenilenmiyor, özellikle Nijerya tarafının da çok olumlu
yaklaşmasına rağmen kısa vadeli alımlar
yapılıyor ve BOTAŞ burada da ciddi bir şekilde bir maliyete
katlanıyor. Şimdi bütün bunlardan sonra ben Sayın Bakana
soruyorum, diyorlar ki: 200 milyar dolar BOTAŞ zarar etti.
BOTAŞ'ın bu zararının temel nedeni ne, bunların
buradaki katkısı ne kadar? Bunları lütfen bize bir
açıklayın. Dolayısıyla, buradaki bütün maliyetlerin
tamamı getirildi BOTAŞ'a, bunun bir kısmını BOTAŞ
üstlendi, hazine üstlendi çünkü 2023 yılına 175 milyar lira oraya biz
para vereceğiz ama esas maliyet milletin sırtına yüklendi; onu
da birazdan açıklayacağım.
Şimdi, iddialarımıza devam edelim.
Bir şey daha var, efendim, 2018 yılında Gazprom ile BOTAŞ
arasında bir tahkim meselesi başladı. BOTAŞ tahkimden
vazgeçti. Bu tahkim neden kaynaklanıyordu? Özel sektör firmalarına
biz sözleşme devirleri yaptıktan sonra Gazprom bu firmalara, özel
sektör firmalarına tek taraflı olarak indirim yaptı. BOTAŞ
Kardeşim, bu indirimi bana da yapacaksın. dedi, tahkime gitti. Tam
tahkim görüşülürken bu arada ne oldu? Rus uçağı düşürüldü,
-dış politikadaki yanlışlar- ondan sonra maalesef
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Türkiye'de öldürüldü, ondan sonra bunun
üzerine tahkimden vazgeçildi ve bu yanlışlar nedeniyle Türkiye
oradaki menfaatlerimizden vazgeçti. Dolayısıyla tahkim meselesi,
TürkAkım Anlaşmasındaki revizyon görüşmeleri ve S-400
süreçleri aynı masada görüşüldü ve Türkiye zarara
uğratıldı; bu arada da S-400 alındı.
Şimdi, son konu olarak, diğerlerinde hep
yurt dışına kaynak aktardık, yurt dışına
kıyaklar yapıldı ve ciddi bir maliyet üstlendi Türk milleti;
şimdi, burada da içeriye bir şeyler yapıldı. Şimdi,
Gazpromdan özel sektör firmaları gaz alıyordu, oraya tek
taraflı indirim yapmıştı, bunu bir süre sonra Gazprom
kesti. Gazprom kesince firmalar Gazproma karşı tahkime gittiler,
tahkimi de kaybettiler. Ondan sonra bizimkiler ne yaptı? BOTAŞ hemen
devlet olarak devreye girdi, ondan sonra bir, Tahkim sürecinde bu
firmaların almadığı doğal gazın
tamamını biz alacağız. dedi, yüksek fiyattan. İki, ne
yapıldı? Bu firmalara ciddi bir ödeme yükümlülüğü doğdu, bu
ödeme yükümlülüğünü de BOTAŞ üstlendi. Bakın, bu firmaların
birkaç tanesinin ismini vereyim: Kibar Enerji, AKFER, Enerya; bunlar bir yerden
tanıdık geliyor. Bu şirketler Gazpromdan BOTAŞın aldığı
fiyata göre 2-3 kat yukarından almak durumundaydılar ve bunlar bütün
anlaşmaları
Daha doğrusu oradaki fiyat farklarının
tamamı getirildi BOTAŞa yükletildi.
Şimdi, değerli arkadaşlar, işte
budur Türkiyedeki enerji faturasının kabarmasının nedeni,
uluslararası fiyatlar filan değil; elbette oradan bir kat var ama
esas konuşulması gereken mesele budur ve bunlar Yüce Divanlık
meselelerdir. Sayın Bakan bu maliyetlerin ne olduğu konusunda burada
bize cevap verir, vermez ama nihayetinde bu soruların cevabını
Yüce Divanda vermek zorundasınız Sayın Enerji Bakanım.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Şimdi, Sübvansiyon yapıldı. filan
deniliyor. Bir bakalım, arkadaş, bütün dünyada, Avrupada daha fazla
enerji problemi var, değil mi? Yani fiyat artışı orada daha
fazla. Şimdi, EUROSTAT rakamlarına bakıyorsunuz, Ekim 2022
itibarıyla Türkiye için verilen enerji enflasyonu yüzde 137,4 ki bunda
sanayi yok, hane halkları esas alındı; oradaki metodoloji
gereği öyle yapılıyor çünkü bizde sanayi ile hane halkı
arasında bir uçurum var, birazdan söyleyeceğim onları.
Şimdi, bakıyorsunuz, Avrupa Birliğinde ne kadar? Yüzde 38,7;
bizde yüzde 137yken bakın, 100 puan üzerindeyiz, OECD ortalaması da
yüzde 28. Dolayısıyla yani enerji enflasyonu açısından
Avrupa Birliğinin 3-4 katı kadar Türkiyede bir enerji enflasyonuna
maalesef Türkiye maruz kaldı.
Şimdi, doğal gazın biraz daha
detayına geçelim. Bakın, hane halkında son bir yılda yüzde
174lük bir fiyat artışı var, OSBlerde -vaktim
olmadığı için detayına giremeyeceğim- yüzde 442,
elektrik santralleri de öyle. OSBye Santral yapsın. demeyin
arkadaşlar, bunlar nihayetinde bu fiyatı üstlenmiyor, bu maliyeti,
geliyor, tüketici olarak bize yansıtıyor ve bunun aslında bütün
maliyetine millet katlanmış oluyor.
Şimdi, Sayın Cumhurbaşkanı diyor
ki: Efendim, yüzde 75 sübvansiyon var konutta. Bu, yüzde 75 değil; bizim
hesaplamalarımıza göre yüzde 68 sübvansiyon var evet; buradan hesap
edersek maliyetin, doğal gazın maliyetinin 12,5 lira olduğu
ortaya çıkıyor. Peki, sanayiye ne kadar veriyorsunuz? 19 bin liradan
veriyorsunuz bin metreküpünü, elektrik santrallerine 20.625 liradan
veriyorsunuz yani evet konuta bir sübvansiyon yapılıyor ama sanayiye
yüzde 52 kârla, santrallere de yüzde 65 kârla satılıyor
arkadaşlar. Herkese sübvansiyon yok ve bu maliyetler de az önce bahsettiğim
gibi yine getiriliyor, milletin sırtına yükleniyor.
Şimdi, 3-5 milyar dolar için kapı
kapı dolanacaksınız, Türkiyeyi dilenci hâline getireceksiniz,
ondan sonra milyarlarca dolarlık Türkiyenin menfaatini de
başkalarına peşkeş çekeceksiniz, bu kabul edilebilir bir
şey değildir. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar) Kaşıkçı dosyasını gönderip
Türkiyenin egemenlik haklarından vazgeçeceksiniz, 15 Temmuzun faili
dediğiniz Birleşik Arap Emirliklerine sarılacaksınız;
Sisinin iki elini birden tutacaksınız, önce darbeci diyeceksiniz;
Rusyanın kapısında bekleyeceksiniz, ondan sonra
başkalarına da milyarlarca dolarlık kıyak
yapacaksınız, bunların hiçbirisini kabul etme
imkânımız yok.
Şimdi, bu söylediğimiz konular
üstlendiğimiz maliyetlerdi. Önümüzdeki dönemde gelecek maliyet, EPDK Başkanı
burada mı bilmiyorum, şimdi çok ciddi bir iddiayı gündeme
getireceğim, önümüzdeki döneme ilişkin maliyetler de gelecek
arkadaşlar, işin büyüğü arkada.
Bakın, şimdi, 19 Kasımda bir
yönetmelik çıkardı EPDK, bir gece yarısı yönetmeliği
yine normal olarak. Bu yönetmelikte diyor ki: Depolama ve üretim
lisansını aynı anda veririm. 2014ten beri vermiyordu yani
üretimciyseniz size depolama vermiyordu, depolamacıysanız üretim
lisansı vermiyordu.
Şimdi, burada kıymetli olan ne biliyor
musunuz? Üretim; rüzgâr ve enerjide üretim, rüzgâr ve enerji için var tabii bu.
Üretim kıymetli olan, depolama ticari olarak kârlı değil, hiç
kimse de depolamaya müracaat etmiyordu o vakte kadar. Bu yönetmelik 19
Kasımda çıkıyor fakat temmuz ayından itibaren paldır
paldır 40-50 tane firma, birinci halka yandaş firmalar, depolama için
müracaat ediyorlar çünkü depolama alana üretim verilecek. Ya, daha ortada
yönetmelik yok, yönetmelikle ilgili görüşe açılmış bir
çalışma da yok. Bu firmalar nereden biliyor da bu vakte kadar kârlı
olmayan bu depolama işi için 40-50 tane firma müracaat ediyor? Bunun bize
bir açıklamasını yapın. 19 Kasımda yönetmelik
çıkıyor, bu sefer de 700 tane firma aynı gün
Hâlbuki o kadar
çok evrakı var ki mümkün değil bir günde yetiştirmek.
Hazırlanmış, TEİAŞ görüşleri
alınmış, bilmem ne yapılmış yani önceden haber
verilmiş.
Niye böyle oluyor peki? Haberli olmasının
anlamı ne? Diyor ki: Ben bu üretim lisansını bana müracaat
sırasına göre veririm. Dolayısıyla önceden haber alanlar
şu anda üretim hakkını alıyor değerli arkadaşlar.
Firma, firma kimin ne aldığı elimizde var. Yazıktır
ya, yazıktır bu ülkeye! (İYİ Parti sıralarından
alkışlar) Yani bunun üzerinden bir yarışma olur mu? Madem
böyle bir şey açıyorsunuz, o zaman fiyat üzerinden yapın, bir
rekabet yapın. Önceden haberi vereceksiniz, ondan sonra müracaat
sırasına göre de Size kıyak yapacağım, üretim
lisansı vereceğim. diyeceksiniz, bunu kabul etmek mümkün değil.
Bu ne biliyor musunuz? On yıllık alım
garantisi var ve devir mümkün, yapmak durumunda da değilsiniz. Bunun bir
hava parası var; aldım bunu, ondan sonra al, iki gün sonra birisine,
esas yapacak olana sat. Hatta Depolamayı yapmasanız bile üretim
lisansını da vermeye devam ederim. diyor ya. Ya, depolama yapmak
için üretim lisansını veriyorsunuz, yani Şeyi almasanız da
teşviki veririm. diyor. Böyle bir şey olabilir mi yani böyle bir
yolsuzluk olabilir mi? Bunun cevabını Sayın Bakan, burada sizden
bekliyoruz. Bu, Türkiyenin belki de önümüzdeki dönemde göreceği en büyük
yolsuzluklardan biridir; daha fazla bununla ilgili vakit kaybetmek istemiyorum.
Şimdi, Piyasa mekanizması
çalışmıyor. dedik değil mi; çalışmıyor.
Nerede çalışmıyor? Faizde çalışmıyor. Merkez
Bankasından yüzde 9la kredi alan birtakım -15 tane- firmalar var.
Ben bunu soru önergesiyle sordum, hâlâ cevap bekliyoruz. Milyarlarca
liralık arkadaşlar, öyle küçük paralar filan değil. Yüzde 9la
alıyor yüzde 80 enflasyon olan bir ortamda çünkü ikili bir faiz var;
normal vatandaş gittiğinde yüzde 30la alıyor. Şimdi, unda,
şekerde, yağda biliyorsunuz- otomobilde piyasa mekanizması yok.
Şimdi, ikinci elle ilgili bir düzenleme yaptınız Sayın
Ticaret Bakanı; ya, piyasayı okuyamıyorsunuz,
yaptığınız hiçbir düzenlemenin piyasa açısından
bir kıymetiharbiyesi yok. İkinci elde dediniz ki: Altı aydan
önce satamaz, 6 bin kilometreden önce satamaz. Ya, açın
sahibinden.comu, arabam.comu, sayfalarca bu tür ilanlar var. Bunlar nereden
geliyor, bunlar nasıl oluyor madem satılmayacaktı? Piyasa
mekanizmasını bozdunuz, dolar kurunu fırlattınız,
ondan sonra tabii ikinci el kıymetlendi; şimdi tedbir almaya
çalışıyorsunuz, tedbirlerinizin hiçbiri
çalışmıyor. Ve bir iddia var, özel kaleminiz tarafından
gündeme getirilen bir iddia var, bu da şudur: Galericiler size geliyorlar
ve Denetimi bırakın. diyorlar yani şu yapılan
düzenlemenin denetimi de şu anda bırakılmış durumda.
Zaten bunun mekanizmalarını anlatabilirim bu hileler nasıl
yapılıyor- eğer siz bana bunları tekrar soracak olursanız,
vaktim olmadığı için mekanizmasına girmeyeceğim ama
aldığınız tedbirler çalışmıyor.
Şimdi, dün yine bir şey yapıldı;
bu gece, bu gece yarısı bir yönetmelik çıktı. Bu
yönetmeliğe niye ihtiyaç duyuldu? Deniliyor ki işte:
Sayısı 200den fazla olan market zincirler fiyat vermek durumundalar.
Değerli arkadaşlar, marketlerle ilgili biz, burada dünya kadar
meseleyi gündeme getirdik, bu market zincirleriyle ilgili. Pandemi döneminde
10.001inci marketini açtılar. Düzenlemediniz, onların hepsi size çok
yakındı
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
ERHAN USTA (Devamla) Teşekkür ederim.
Düzenleme yapmadınız, şimdi her
şeyde bir suçlu arıyorsunuz. Bu sefer de enflasyon suçlusu olarak
marketleri kendinize hedef olarak koydunuz, şimdi marketlerle
uğraşılıyor. Uğraşılmasın.
dediğimiz filan da yok ama bu marketler çığ gibi büyürken siz
neredeydiniz? Pandemide hafta sonları züccaciyeci kapalıyken,
kırtasiyeci kapalıyken, çorapçı, çamaşırcı
kapalıyken bunları hep açtırdınız siz; onların o
reyonları açıktı. En son şu Meclis kürsüsünde benim gündeme
getirmemden sonra, o reyonlar hafta sonları kapatıldı.
Bunların hiçbirini görmediniz, oralara kıyakları
yaptınız, şimdi bir suçlu arıyorsunuz, suçlu olarak da
gittiniz üç harfli marketleri buldunuz. Marketler denetlensin ancak bu
enflasyonun suçlusunu market olarak görmek, bu işi çok hafife
almaktır ve yanlış bir teşhis yapmaktır. Burada
söylenecek çok şey vardı ama onları söylemeye fırsatım
kalmadı.
Netice olarak da şunu söyleyeyim: Bazı
sektörlerde eğer bir şey yapacaksanız çok ciddi kâr
marjları var, bu kâr marjlarının üzerine gidin. Dünya bugün,
bunları konuşuyor. Firma ismi vermek doğru olmaz, sektör ismi
vermeyeceğim ama özelde sorarsanız bunların isimlerini
verebilirim. Bunların üzerine gidip bu kâr marjı çok yükselen
firmalardan bir miktar daha fazla vergi almayı gündeminize alabilirsiniz
diye değerlendiriyorum ve bütçe görüşmelerinin hayırlı
olmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ
Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Metin Ergun...
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA METİN
ERGUN (Muğla) Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; 2023
yılı için hazırlanan Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı bütçesi üzerinde
İYİ Parti Grubu adına görüşlerimizi belirtmek için söz
almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi ve bizleri
ekranları başında izleyen büyük milletimizi saygıyla
selamlıyorum.
Muhterem milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisi Genel Kurulunun 6 Aralık 2022 tarihli oturumunda AK PARTİ
Bursa Milletvekili Zafer Işık tarafından gerçekleştirilen,
milletvekilimize yönelik şiddet eylemi; demokrasimize, yüce Meclisimizin
mehabetine yakışmayan bir olay olarak Parlamento tarihine
geçmiştir. Bu elim olayı şiddetle kınıyoruz. Hiçbir
ahlaksız yumruk bizi Hakkın ve hakikatin yolundan ayıramayacaktır.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Muhterem milletvekilleri, günümüzde küresel ölçekte
yaşanan çevre sorunlarındaki artıştan dolayı
sosyoekolojik politikalar ağırlık kazanmaya
başlamıştır. Bu nedenle, Paris İklim Anlaşması,
Avrupa Yeşil Mutabakatı gibi sosyoekolojik politika
adımları birer birer yürürlüğe konulmaktadır. Bu küresel
eğilimden dolayı ülkemiz de uluslararası anlaşmalara taraf
olmakta ve taahhütlerde bulunmaktadır. Maalesef, Türkiye'nin bu anlaşmalara
taraf olması, mevcut iktidarın çevreye yönelik rantçı ve
talancı zihniyeti açısından bir engel teşkil etmemektedir.
Özellikle çevre ve şehircilik konularını mevcut iktidar her
zaman bir rant ve zenginleşme alanı olarak görmüştür. Mevcut iktidarın
anlayışı bu olunca talan odaklı çevre politikaları
Türkiye'nin ekolojik ve çevresel değerlerini geri dönüşü olmayacak
biçimde tahrip etmiştir. Bunun böyle olduğu, çevreyle alakalı
uluslararası endeksler ve ölçümlerde de açıkça görülmektedir.
Bakanlık çevre politikalarında
başarı hikâyeleri anlatsa da dünyanın en saygın
üniversiteleri tarafından yapılan araştırmalar tam tersini
söylemektedir. Mesela, Yale Üniversitesinin 180 ülkeyi dâhil ettiği
Çevresel Performans Endeksi Raporu bu konuda aydınlatıcıdır.
Bu rapora göre, 2016da çevresel performans açısından dünyada 99uncu
sırada olan Türkiye, 2018de 108inci sıraya gerilemiştir,
2022de ise 172nci sıraya düşmüş durumdadır. Mevcut
iktidarın rant ve talan politikalarından dolayı yakında en
son sıraya düşmemiz şaşırtıcı
olmayacaktır.
Benzer şekilde, ekonomik kalkınmanın
ne kadar çevresel tahribat yaratarak ortaya çıktığını
ölçen Ülkeler Ekolojik Ayak İzi 2022 Raporuna göre ise 2002de 182 milyon
küresel hektar olan Türkiyenin ekolojik ayak izi yirmi yıl içinde 276
milyon küresel hektara ulaşmıştır yani son yirmi yılda
çevresel tahribat oranı yüzde 52 oranında artmış
durumdadır. Bu durum Bakanlığın kendi raporlarında da
kabul edilmiş durumdadır. Bakanlık tarafından
hazırlanan Türkiye Çevre Sorunları ve Öncelikleri
Raporlarının sonuncusuna göre 27 ilde hava kirliliğinin, 27 ilde
su kirliliğinin, 25 ilde atıkların, 2 ilde ise gürültü
kirliliğinin 1inci öncelikli çevre sorunu olmaya devam ettiği ve bu
sorunların da ülkemiz için en öncelikli 3 çevre sorunu olduğu belirtilmektedir.
Yine aynı rapora göre, su kirliliği 27 ilimizde 1inci, 30 ilimizde
2nci, 16 ilimizde de en önemli 3üncü çevre sorunu olarak belirtilirken
toplamda 73 ilimizin en önemli çevre sorununun su kirliliği olduğu
ifade edilmiştir Bakanlık tarafından. Bu konuda en trajik
verilerden biri de Türkiye yüzey sularının yaklaşık yüzde
79unun kirletilmiş olmasıdır. Bunun en önemli sebebi,
endüstriyel atık suların büyük ölçüde arıtılamaması ve
arıtma tesisi yetersizliğidir. Marmara Denizi'nde yaşanan
müsilaj felaketinin sebebi de budur. Türkiye'nin tatlı su kaynakları
giderek kirlenirken kişi başına düşen su miktarı da
peyderpey azalmaktadır, Sayın Bakan da bu gidişatı itiraf
etmiş durumdadır. Zira, 22 Mart 2022 tarihinde İstanbul'da bir
etkinlikte konuşan Sayın Bakan, Türkiye'nin su stresi yaşayan bir
ülke hâline geldiğini ve kişi başına düşen temiz su
miktarının şu an
Muhterem milletvekilleri, hava kirliliği
konusunda Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 60ının
yaşadığı 38 ilde 2021 yılı boyunca hava ölçümleri
yapılmıştır. Bu ölçümlerden elde edilen verilere göre
nüfusumuzun maruz kaldığı ince partikül kirliliği Dünya
Sağlık Örgütünün belirlediği yıllık limit
değerinin 4 katından fazladır. Termik santrallere yönelik filtre
tedbirlerini bile yıllarca hayata geçiremeyen bir iktidarın hava
kirliliği diye bir meselesinin olmadığı açıktır.
Türkiyede hava kirliliği algısı başlıklı bir
araştırmaya göre toplumun yüzde 60ı son on yılda hava
kirliliğinin arttığını düşünmektedir; aynı
araştırmaya göre, vatandaşlarımızın yüzde 95i
ise hava kirliliğiyle ilgili nereye, nasıl başvuracağı
konusunda en ufak bir bilgi sahibi değildir. Sadece bu veriler bile
Bakanlığın hava kirliliği konusunda mutlak
başarısızlığa sahip olduğunu göstermektedir.
Bakanlık raporunda geçen ve iktidarın her alanda başarısız
olduğunu itiraf eden şu cümleler oldukça vahim bir durumu
göstermektedir: Hava kirliliğine karşı önlem
alınmasında başlıca zorluk, halkın alım gücünün
yetersiz olması sebebiyle ısınmada kalitesiz kömür
kullanımı ve diğer atıkların yakılmasıdır.
Muhterem milletvekilleri, toprak kirliliği
konusuna geldiğimizde ise maalesef iç karartıcı bir tabloyla
karşı karşıya olduğumuz açıktır. 35 ilimizde
vahşi depolanan katı atıklar, 15 ilimizde yasa
dışı atık boşaltımı, 8 ilimizde ise hayvancılık
atıkları önemli bir çevresel sorun yaratmaktadır. Bunun temel
sebebi, ülkemizde yaygın ve etkin bir atık yönetimi
mekanizmasının olmayışı ve atıkların
kaynağında ayrıştırılamamasıdır.
Ülkemizde belediyelerce toplanan günlük işlenmemiş atık miktarı
yılda yaklaşık 35 milyon tona ulaşmış
durumdadır. Bunun içindeki toplam ambalaj atığı oranı
yüzde 25 iken diğer atıkların oranı ise yüzde 75tir. Yüzde
25lik ambalaj atığının ise ancak yüzde 29luk bir
kısmı geri kazanılırken yüzde 71lik kısmı ise
geri kazanılamamaktadır. Oysa, mevcut iktidar 2023e kadar geri
dönüşüm oranının yüzde 60lara kadar yükselmesini
hedeflemekteydi; dolayısıyla, iktidarın birçok alanda
olduğu gibi bu konuda da başarısız olduğu
görülmektedir. Zira, 2023te Sıfır Atık sloganıyla ortaya
konulan atık toplama ve geri dönüşüm oranı yüzde 60 olarak
hedeflenmişti fakat TÜİK verilerine göre Türkiyenin 2021
yılı geri dönüşüm oranı yaklaşık yüzde 12
civarında gerçekleşmiştir. Hâl böyleyken iktidar,
atıkları kaynağında ayrıştırmak ve geri
dönüşüm süreçlerine entegre etmek yerine daha ucuza mal ediliyor diye çöp
ithalatını teşvik etmektedir; bundan dolayı, Türkiye,
2021de Avrupa Birliğinin en fazla katı atık gönderdiği
ülke olmuştur. Türkiye, atık ithalatında Avrupada son üç
yılda üst üste 1inci sırada yer alırken geri dönüşüm
konusunda ise son sırada yer almıştır. Kendi
atıklarımızı değerlendiremediğimizden
dolayı, gereken ham maddeleri satın almak için ülke olarak maalesef
bir servet ödemeye devam ediyoruz. Atık yönetimi konusunda çok büyük
reformlara ihtiyacımız var Türkiye olarak. Merkezî idareye
bağlı kurumların, belediyelerin ve özel sektör
kuruluşlarının, bu kapsamda, etkin bir iş birliği
geliştirmeleri ve ortak akla dayanan entegre çözümleri hayata geçirmeleri
şarttır. Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığına bu konuda çok hayati bir
sorumluluk düşmektedir.
Muhterem milletvekilleri, AK PARTİ
iktidarları döneminde Anadolu'nun doğal hayatına ve ekosistemine
en ağır darbeyi indiren faaliyetlerin biri de vahşi
madenciliğin teşvik edilmesidir. Türkiye'nin ormanları, tarım
arazileri, korunması gereken alanları, zeytinlikleri ve su
kaynakları vahşi madencilik için feda edilmektedir. Mesela bu konuda
TEMA Vakfının çok çarpıcı bir raporu bulunmaktadır.
TEMA raporuna göre Türkiye'nin ormanlık alanlarının
yaklaşık yüzde 58i, tarım alanlarının yüzde
60ı, önemli doğa alanlarının yüzde 64ü, millî
parkların yüzde 51i, korunması gereken alanların ise yüzde 59u
madencilik faaliyetleri için ruhsatlandırılmış
durumdadır. Bölgesel ve il bazlı olarak
bakıldığında ise Kaz Dağları yöresinin yüzde
79u, Ordu'nun yüzde 74ü, Artvin'in yüzde 71i, Muğla'nın yüzde
59u, Kahramanmaraş'ın yüzde 58i, Erzincan ile Tunceli'nin ise yüzde
52si madenler için ruhsatlandırılmıştır. Bu oranlar
Türkiye'de doğal çevrenin bizzat iktidar eliyle nasıl yok edilmek
istendiğinin en açık göstergesidir.
Mevcut iktidarın madencilik konusunda ne
yaptığı, hangi doğa tahribatlarına göz yumduğu ve
teşvik ettiği artık herkesin malumudur. Bu hususta Kaz
Dağları'nda yaşanan felaketin bilançosu ortadadır. Kaz
Dağlarında 200 bin ağaç kesilmiş, bölgenin ekosistemine ve
biyoçeşitliliğine telafisi mümkün olmayan ağır bir darbe
vurulmuştur. İktidar, madencilik için bir başka çevre felaketine
Fatsada sebep olmuş, on binlerce ağaç maden için yok
edilmiştir. Hızını alamayan iktidar geçtiğimiz
yıl Anayasa ve ilgili kanunları yok sayarak zeytinlik
alanlarını da madenciliğe açmaya teşebbüs etmiştir. Bu
doğrultuda, 1 Mart 2022de bir yönetmelik değişikliğiyle
zeytinlik alanlarda madenciliğin önünün açılması amaçlanmıştır.
Bunun üzerine İYİ Parti olarak Danıştaya dava
açmış, bu değişikliğin iptalini ve yürütmesinin
durdurulmasını talep etmiştik. Başvurumuzu görüşen
Danıştay da başvurumuzu haklı bulmuş ve yürütmeyi
durdurmuştu. Bu kürsüden bir kez daha söylüyorum: İYİ Parti
olarak zeytinliklerimizi ve tüm doğal güzelliklerimizi korumak için bundan
sonra da mücadeleye devam edeceğimizden kimsenin şüphesi
olmasın. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Madencilik faaliyetlerinin doğal hayatı ve çevreyi nasıl yok
ettiğini herkes gibi Bakanlık da görmektedir fakat bu olumsuz tabloyu
tersine çevirecek hiçbir adım atmadığı gibi asla izah
edilemeyecek ÇED raporları ve verdiği izinlerle ekolojik
yıkımları âdeta teşvik etmektedir.
Muhterem milletvekilleri, Bakanlığın
sorumluluk alanlarına giren konulardan biri ise şehircilik
meselesidir. Şehircilik meselesi yine iktidarın rant ve talana
dayalı anlayışından dolayı kanayan
yaralarımızdan birine dönüşmüştür. İktidarın
şehircilik anlayışı, imar plan bütünlüğünden uzak, çok
kurumlu ve rant odaklı noktasal projelere dayalıdır, bu da
uyumlu bir kentsel bütünlüğün sağlanmasının önündeki en
büyük engeldir. Bu anlayış kent ve imar planlarının sosyal
ve çevresel yönünü ihmal ederek meseleyi sadece mekân planlaması
seviyesine indirmektedir. Böylece, kentsel yapılı çevre projeleri
belirli kişilere ve sektörlere tahsis edilerek rant odaklı mekânsal
planlamaya ve beton ekonomisine yöneltilmektedir. Bu uygulamaları
yönetmekle görevli olan Bakanlık ise şehirleri sadece
betonlaştırmakla kalmamış, toplumun belleği olan
şehirlerin doğal ve tarihî silüetini yani hikâyelerini de yok
etmiştir. İktidarın bu anlayışı, çarpık
kentleşmeyi, afet risklerini, bölgeler arası gelişmişlik
farklarını, çevresel problemleri, nüfus
yığılmasını, göçü, işsizliği,
yoksulluğu, tarım alanlarının parçalanmasını ve
ulaşım problemlerini artırmaktadır.
Şehircilik konusunda iktidarın bir
diğer başarısızlığı da kentsel dönüşüm
konusundadır. Dünya Küresel Risk Yönetim Endeksine göre insani krizler ve
afetler bakımından yüksek riskli ülkeler grubunda yer alan ülkemizde
kentsel dönüşüm meselesi hâlâ kanayan bir yara olmaya devam etmektedir.
Yine, şehircilik
anlayışının da uzantısı olan başka bir
mesele de konut meselesidir. Maalesef, bugün ülkemizde çok derin bir
barınma krizi yaşanmaktadır. Vatandaşlarımız
artan konut ve kira fiyatlarından dolayı yaşanabilir ve
erişilebilir bir ev bulma konusunda büyük sıkıntı
çekmektedir. Öğrenciler ise bu krizden en çok etkilenen kesimlerin
başında gelmektedir çünkü mevcut iktidarın plansız,
programsız ve öngörüsüz politikaları sayesinde, Türkiye'de
üniversiteye giden her 100 öğrenciden yalnızca ve yalnızca 8i
yurtta kalabilme şansına sahiptir. Unutmayalım ki barınma
hakkı bir insan hakkıdır. İktidarın bugüne kadar
ortaya koyduğu politikalar, maalesef, insanları en temel
haklarından dahi mahrum bırakmaktadır. Türkiye hiç bir dönemde
bu kadar sarsıcı bir barınma krizi
yaşamamıştır. Bugün ülkemizde başta düşük
gelirliler olmak üzere maaşlı çalışanların çok büyük
çoğunluğunun bir ömür çalışsa bile bir ev alma
şansı kalmamıştır. İktidar ise her konuda
olduğu gibi bu konuda da hayal satmaktan ve kredi kampanyaları ilan
etmekten başka bir çözüm önerememektedir. İYİ Parti olarak
yabancıların kolaylıkla ev sahibi olabilmesini mümkün kılan
ve vatandaşlarımıza büyük bir sıkıntı
yaşatan bu düzeni mutlaka ama mutlaka değiştireceğiz.
Muhterem milletvekilleri, Bakanlığın
başarısız olduğu bir diğer temel sorumluluk alanı
ise iklim değişikliğiyle mücadeledir. Türkiye, Küresel
İklim Riski Endeksi Raporuna göre 193 ülke arasında 64üncü
sıradadır ve gerekli uyum politikaları hızla devreye
sokulmaz ise risk seviyesinin daha da artması
kaçınılmazdır. Türkiye, Dünya Bankasının İklim
Riskli Ülkeler Raporu'nda da iklim hassasiyeti kapsamında belirlenen
kriterler doğrultusunda yüksek hassasiyete sahip ülkeler içinde yer
almaktadır. İklim değişikliği sürecinin doğru
yönetilmesi, net sıfır emisyon hedefine ulaşabilmek için iklim
kanunu ve emisyon ticaret sisteminin kurulması konusunda iktidarın
daha fazla zaman kaybetmemesi gerekmektedir. Yapılacak bu düzenlemeler,
hem ülkemizin iklim risklerine karşı korunması hem de
ihracatımızın büyük çoğunluğunu
yaptığımız AB ülkelerinin uygulamaya koyacağı
Avrupa Yeşil Mutabakatı ve sınırda karbon düzenlemesi için
büyük bir önem taşımaktadır.
Muhterem milletvekilleri, biraz önce ifade
ettiğim gibi, çevre konusunda giderek karmaşıklaşan ve her
geçen gün aciliyeti artan pek çok problem çözüm beklemektedir. O yüzden Çevre,
Şehircilik ve İklim Değişikliği
Bakanlığının tüm bu meselelerde çok hızlı ve
etkin bir şekilde harekete geçmesi önem arz etmektedir.
Konuşmama burada son verirken hem 2023
yılının hem de önümüzdeki genel seçimlerin her alanda, bilhassa
çevre, şehircilik ve iklim meselelerinde köklü bir zihniyet
değişimine vesile olmasını diliyorum. 2023 yılı
bütçesinin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını temenni
ediyor, hepinize saygılarımı sunuyorum. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Beştaş, buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşın, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş
Başkanı Selçuk Mızraklı hakkında Yargıtayın
verdiği bozma kararına ve çocukların yargı eliyle
istismarına göz yumulmasına ilişkin açıklaması
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
İki konu var kısaca aktaracağım.
Bir tanesi, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş
Başkanımız Selçuk Mızraklı hakkında;
Yargıtay bozma kararı verdi, oldukça ciddi bir bozma kararı.
Selçuk Başkan 2019 yılından beri tutuklu, üç yıldır
cezaevinde ve kendisi sadece kayyum atanması için tutuklanan bir cerrah,
bir doktor, aynı zamanda bilim insanı. Selçuk Mızraklı hâlâ
tahliye edilmedi bozma kararından sonra. Diyarbakır
halkının iradesinin serbest bırakılması yönünde
buradan çağrı yapmak istiyorum.
Diğer mesele, çok vahim bir mesele; üç gündür
basın-yayın organlarında sıkça
tartışılıyor fakat, maalesef, ilgili bakanlıklar henüz
çıt çıkarmadılar. Nedir mesele? İsmailağa cemaatine
bağlı Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel, 1998
İstanbul Fatih doğumlu H. K. G. adlı kızını 6
yaşındayken 29 yaşındaki müridi Kadir İstekliyle imam
nikâhıyla evlendirmiş.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Belgeler
de elimde yani mahkeme kararları vesaire. Sonra, 6 yaşından
itibaren bu Kadir İsteklinin sistematik bir cinsel
saldırısına maruz kalmış ve maalesef, ebeveynler, anne-baba
da bunu onaylamış, kız çocuğunun bütün itirazlarına
Bu, doğaldır. şeklinde yanıtlar vermiş; bu,
çocuğun kendi ifadesinden. Sonra, 14 yaşına geldiğinde
resmî olarak evlendirilmiş yani aileler arasında tören falan herhâlde
yapılmış, nişanlandırılmış ve
evlendirilmiş. Düğünden tam dört ay sonra sağlık
sorunları sebebiyle hastaneye götürülmüş ve doktor, cinsel
istismarı fark ettiği için sevk etmiş. Bu istismar vakası
doktor tarafından, hastane tarafından ilgili adli kurullara
bildirilmiş ve kemik yaşı talep edilmiş, o tarihteki
yaşı tespit edilmiş.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Özetliyorum: Ve başka biri kemik testine, ultrasona, ilgili tetkike -her
neyse- girmiş, kemik raporunda 21 yaşında tespit edilmiş ve
kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş.
Çağrım açıkça Aile ve Sosyal
Hizmetler Bakanlığına, İçişleri
Bakanlığına, Adalet Bakanlığına ve tabii ki
iktidar sözcülerine. Bu bize doğrudan Ensar Vakfını
hatırlatıyor, faillerin korunmasını, kadınların,
kız çocuklarının mağduriyetini hatırlatıyor. Bu
çok ağır bir vakadır, bunun elle tutulur, kabul edilebilir
hiçbir yanı yok zaten; en ağır cezayla
cezalandırılması gerekiyor. Kovuşturmaya yer
olmadığına karar veren kişi hakkında da derhâl
soruşturma açılması gerekiyor. Çocukların, aynı
zamanda yargı eliyle istismarına göz yumulmasını bir
dehşetle karşıladığımızı da ifade etmek
istiyorum.
Teşekkür ediyorum.
III.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu
Teklifi (1/286) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 362)
(Devam)
2.- 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Teklifi (1/285), Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli
Cetveller, 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifine
İlişkin Genel Uygunluk Bildirimi ile 2021 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 201 Adet Kamu
İdaresine Ait Sayıştay Denetim Raporu, 2021 Yılı
Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2021 Yılı Mali
İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/2076) ile Plan ve
Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 363) (Devam)
A) ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU
(Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) NÜKLEER DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Nükleer Düzenleme Kurumu 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Nükleer Düzenleme Kurumu 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) MADEN VE PETROL İŞLERİ GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden ve Petrol İşleri Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden ve Petrol İşleri Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) TÜRKİYE ENERJİ, NÜKLEER VE MADEN
ARAŞTIRMA KURUMU (Devam)
1) Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden
Araştırma Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden
Araştırma Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
F) TİCARET BAKANLIĞI (Devam)
1) Ticaret Bakanlığı 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ticaret Bakanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) REKABET KURUMU (Devam)
1) Rekabet Kurumu 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Rekabet Kurumu 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) HELAL AKREDİTASYON KURUMU (Devam)
1) Helal Akreditasyon Kurumu 2023 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Helal Akreditasyon Kurumu 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI
(Devam)
1) Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği
Bakanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
I) TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
J) İKLİM
DEĞİŞİKLİĞİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) İklim Değişikliği
Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
BAŞKAN - Milliyetçi Hareket Partisi Grubu
adına Sayın Abdurrahman Başkan.
Buyurun. (MHP ve AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA ABDURRAHMAN BAŞKAN (Antalya) -
Sayın Başkan, kıymetli bakanlarımız, Gazi Meclisimizin
değerli milletvekilleri; Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Nükleer
Düzenleme Kurumu, Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu
2023 yılı bütçesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz
adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce
Meclisimizi ve televizyonları başında bizleri izleyen aziz Türk
milletini saygıyla selamlıyorum.
Bütçe üzerine görüşlerimi ifade etmeden önce, 4
Aralıkta kutladığımız Dünya Madenciler Günü
dolayısıyla, dünyanın en kıymetli mücevheri olan alın
terlerini döken tüm madencilerimize buradan saygılarımı,
şükranlarımı sunuyor, maden kazalarında hayatını
kaybeden maden şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100üncü
yılına adım atmaya yaklaştık. 2023 yılında
bölgesinde güçlü, kendi içinde refah, üretimde hız kazanmış,
enerji kaynakları konusunda çalışmalarını daha da
artırmış bir Türkiye Cumhuriyetini Türk milletiyle
buluşturmak her şeyden önce bir vatan borcu olarak
düşünülmelidir. Dünyanın en önemli enerji kaynağı olan
gençlerimize sunacağımız güçlü bir Türkiye ise tarihî
sorumluluğumuzun ve kutlu mirasımızın adıdır. Bu
mirasın kültürel kodları Türk tarihinin derinliklerine kadar
uzanmaktadır. Bilimsel açıdan dünyanın en büyük enerji
kaynağı olan güneşi tuğ olarak telakki eden Türk milleti
Güneş bayrağımız olsun, gök çadırımız.
anlayışını hafızasına nakşetmiştir.
Oğuz Kağan Destanında ifade bulan ve bir anlamda enerjinin
kıymetine de vurgu yapan bu anlayış, Türk devlet
aklının jeopolitik ufkudur aynı zamanda. Dolayısıyla
büyük Türk milletinin hayati ve var oluş amacını kurgulayan bir
düşünce iklimine işaret ettiğimizde karşımıza
felsefi bir derinlik açılmaktadır, önemli olan ise bu derinliği
gönül gözüyle görebilmektir. O zaman göreceğiz ki enerji de dâhil olmak
üzere bugün üzerinde çalıştığımız pek çok konu
yalnızca maddi kazanç elde edeceğimiz unsurlar değil, çok daha
derinlikli bir evren tasavvurunun kültürel kodlarımız
aracılığıyla aşikâr edilmesidir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun kurulduğu 2000
yılından bu yana yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı
kurulu gücü yüzde 360 düzeyinde artarak 12 bin megavattan 55.238 megavat
seviyesine ulaşmıştır. 2022 yılında devreye
alınan kurulu gücün yaklaşık yüzde 82sini hidroelektrik,
rüzgâr, biyokütle, güneş gibi yenilenebilir enerji kaynakları
oluşturmaktadır. Bu yenilenebilir enerji kaynaklarıyla
dünyanın gündemine oturan elektrikli araçlar da aynı zamanda bu
yenilenebilir enerjiyle şarj edilecektir. Bu kapsamda, başta yerli ve
millî aracımız Togg olmak üzere elektrikli araçların
kullanımı için şarj istasyonlarının kurulması,
şarj altyapısının gelişmesi ve tüm ülkeyi kapsayacak
bütüncül bir şarj ağının oluşması amacıyla
Şarj Hizmeti Yönetmeliği EPDK tarafından yürürlüğe
sokulmuştur. Yapılan bu yatırım ve düzenlemelerle
elektrikli araç sahiplerinin kaliteli ve sürekli şarj hizmeti
almasının sağlanması amaçlanmış olup 2022
yılı Eylül ayı itibarıyla 43 adet şirkete şarj
ağı işletmesi lisansı verilmiştir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 2023 yılında yerli gazımızın piyasaya
arz edilmesiyle birlikte, Türkiye, hiç şüphesiz, organize gaz
piyasalarının, Avrupa'da, kendi ülkesinde üretilen gazın
uluslararası ticarete konu edildiği az sayıdaki
gelişmiş gaz ticareti merkezlerinden biri olacağı açık
ve nettir.
Başka bir önemli konu ise elektrik ve
doğal gaz gibi akaryakıt piyasalarımız da hızla
büyümekte ve gelişimini sürdürmektedir. Akaryakıt Kalitesi
İzleme Sistemi yani AKİSle yapılan çalışmalarda,
ülkemizde piyasaya arz edilen akaryakıtın yüzde 99,7sinin yani neredeyse
tamamına yakınının teknik düzenlemelere uygun olduğu da
görülmüştür.
EPDK, petrol piyasalarını düzenleme
açısından önemli bir görevi yerine getirmektedir. Petrol
piyasasında, bugün itibarıyla toplam 6 adet rafinerici lisansı
bulunmakta olup ülkemizin yıllık 41 milyon tonluk bir ham petrol
işleme kapasitesiyle birlikte rafinaj konusunda önemli bir merkez hâline
gelmesini de son dönemde önemli olarak görüyoruz.
Değerli milletvekilleri, hepimizin malumudur ki
dünyada enerji kaynaklarına olan ihtiyaç her geçen gün artmakta ve bu
husustaki çalışmalar çeşitlilik göstererek devam etmektedir.
Ülkesinin yaşadığı enerji krizi ve yaklaşan
kış mevsimi dolayısıyla Alman Başbakanı Olaf
Scholz ve Ekonomi Bakanı Robert Habeckin bu yıl tamamen sona
erdirilmesi planlanan nükleer santralleri yeniden canlandırmanın
seçenekler arasında olduğunu belirtmesi, nükleer enerjinin önemini
bir kez daha dünya kamuoyunun gündemine getirmiştir Yine, son
yıllarda enerji sıkıntısı yaşayan bir başka
ülke olan Fransa da yeni nesil nükleer reaktörlerin inşasına 2027den
önce başlanacağını açıklamıştır. Tüm
dünyada olduğu gibi ülkemiz de bu gelişmeleri yakından takip
etmekte, kendi bünyesinde araştırma ve geliştirme faaliyetlerini
hızla sürdürmektedir.
Nükleer enerji, doğal gaz, madencilik gibi
faaliyet alanları arttıkça çevre temizliği ve güvenliği
gibi hususlar da hiç şüphesiz beraberinde gündeme gelmektedir.
Doğayla çatışmadan, güvenlik zafiyeti oluşturmadan, insan
sağlığını tehlikeye atmadan, ucuz,
ulaşılabilir ve sürdürülebilir güvenli enerji kaynaklarını
Türk milletinin hizmetine sunma gayret ve çabalarını önemsiyor ve
Milliyetçi Hareket Partisi olarak benimsiyoruz.
Ülkemizin enerji alanındaki en büyük
yatırımlarından biri olan, 2023 yılında devreye
alınması planlanan Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi
tamamlandığında Türkiye'nin elektrik ihtiyacının
yaklaşık yüzde 10u buradan temin edilecektir. Söz konusu proje
kapsamında 4 adet nükleer reaktörün de faaliyete geçeceği
bilinmektedir. Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi, Rusya ile Türkiye
arasında en büyük ortak proje olması dolayısıyla da ayrıca
önem arz etmektedir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Ukrayna ve Rusya arasında olan gerilim bir kez daha bize
gösterdi ki ülkelerin dışa
bağımlılığının en büyük nedeni enerjiden
kaynaklanmaktadır. Bu da demek oluyor ki bir ülke enerjide ne kadar
dışa bağımlı olursa cari açığı da o
denli büyük olacaktır. Bu nedenle Doğu Akdeniz havzasındaki
enerji rekabetinde Türkiye Cumhuriyetinin aktif bir şekilde rol
alması geleceğimiz açısından hiç şüphesiz hayati
önemdedir.
Kendi sınıfında dünyadaki 5 sondaj
gemisinden biri olan 7nci nesil, en son teknolojiyle donatılmış
ve ilk defa bizim kullanacağımız 4üncü sondaj gemimiz
Abdülhamid Han 19 Mayıs 2022 itibarıyla Taşucu Limanına
ulaşarak Yörükler-1 kuyusundaki sondaj operasyonunu tamamlamış,
Taşucu Limanında kuyu sonu bakım çalışmalarına
devam etmektedir. Yakın zamanda, Rusya ile Avrupa ülkeleri arasında
doğal gaz konusu üzerinde gündeme gelen restleşme dahi yapılan
bu çalışmaların ne denli kıymetli olduğunu
sanırım vurgular niteliktedir. Bu vesileyle 4 sondaj ve 2 sismik
araştırma gemisinde çalışan tüm teknik personelimize
kolaylıklar diliyor, onlara şükranlarımızı sunuyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; doğal gazda kaynak ve güzergâh çeşitlendirilmesi
kapsamında önemli adımların atıldığını
görmek bizim açımızdan memnuniyet verici bir gelişmedir. Buna
göre, Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP) 25 Ekim 2011
tarihinde yapılan anlaşmayla Azerbaycanın Hazar Denizindeki
gaz sahalarında üretilen doğal gazın Türkiye ve Avrupaya iletilmesi
amacıyla planlanmıştır. TANAP projesi kapsamında
Türkiyeye gaz teslimi ise 2018 yılı Haziran ayında
başlamıştır. TANAPın bağlandığı
ve Avrupa enerji arz güvenliğinin önemli bir halkası olan Trans
Adriyatik Boru Hattı (TAP) tamamlanmış olup Azerbaycan
gazının Avrupaya iletilmesine ise 31/12/2021 tarihinde Türkiye
sınırından başlanmıştır.
Rusya ile Türkiye arasında 10 Ekim 2016
tarihinde imzalanan anlaşmayla çalışmalarına başlanan
TürkAkım Boru Hattı ise biri Rusya Federasyonundan
başlayıp Karadenizi geçerek Kıyıköy Alım
Terminalinden ülkemize, diğeri ise Bulgaristan
sınırımızdan Avrupaya giriş yapan, her biri 15,75
milyar metreküp kapasiteli 2 hattan oluşmaktadır. Yine, ifade etmek
gerekir ki Rusyayla 2025 yılı sonuna kadar TürkAkım
Hattından gelecek 5,75 milyar metreküplük doğal gaz ticaret
anlaşması 30 Aralık 2021 tarihinde imzalanmıştır.
Türkiyenin ilk yerli sondaj kulesi olan Koca
Yusufun testleri 2021 yılında tamamlanmış olup ilk
sondajını 2022 yılında Diyarbakırda
gerçekleştirmiştir. Türkiye Petrolleri Anonim
Ortaklığı tarafından Şehit Esma Çevik Petrol
Sahasında yapılan keşfin 2022 yılında dünyada
yapılmış en büyük ilk 10 keşif arasında yer
almasının da önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. Ayrıca,
27 Haziran 2022 tarihinde Adana Çukurova Petrol Sahasında rezerv
değeri 800 milyon dolar olan bir petrol sahası da
keşfedilmiştir.
Petrol arama faaliyetleri kapsamında son müjde
ise 5 Aralık tarihinde gelmiştir. Dün akşam Enerji
Bakanımız Sayın Fatih Dönmezin bir televizyon programında
yaptığı samimi açıklamalar ve verdiği müjdeler
hepimizi heyecanlandırmış ve
gururlandırmıştır. Bir zamanlar terör örgütünün üs
bölgelerinden olan Cudi ve Gabar Dağlarının birleştiği
havza, kararlı bir şekilde yürütülen operasyonlar sonucu terörden
temizlenmiş, yer altındaki saklı zenginliklerimiz bir bir ortaya
çıkmaya başlamıştır. Türkiyeyi zengin
kaynakların bekçisi yapmak isteyenler bilsinler ki bizler gençlerimize ve
gelecek nesillerimize daha zengin bir Türkiye bırakmak için gece gündüz
çalışmaya devam edeceğiz. Bizler Milliyetçi Hareket Partisi
olarak, her şeyden önce, enerji odaklı çalışmaların
siyasetüstü bir anlayışla ele alınması gerektiğini
sürekli bu kürsülerden savunmaktayız.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; ülkemizde özellikle nükleer enerji ve madencilik alanında
yapılan çalışmaların kurumsal adreslerinden biri TENMAK
yani Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumudur. Kamu tüzel
kişiliğini haiz, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığıyla
ilgili özel bütçeli kuruluş olan TENMAK; TAEK, BOREN ve Nadir Toprak
Elementleri Araştırma Enstitüsü kurumlarını bünyesinde
toplayarak oluşmuş temel bir yapıdır. Bu anlamda,
araştırma ve geliştirme çalışmalarının
yoğun olduğu TENMAK, uluslararası pek çok kuruluşa da
üyedir. Dolayısıyla, TENMAKtan beklentimiz yüksektir. 2020
yılında faaliyetlerine başlayan söz konusu Kurumun kısa
zamanda pek çok projeye imza atması dolayısıyla enerji
alanında ülkemize katkı sağlayacak daha pek çok önemli çalışmayı
da sürdüreceğine yürekten inanıyoruz.
Dünya her geçen gün değişmekte ve yeni
gelişmelere şahitlik etmektedir. Enerji odaklı
çalışmaların çeşitliliği ve hızı da bu
anlamda doğru orantılı olarak artmaktadır. Bizlere
düşen görev ise bu sistem içerisinde, yüz yılını tamamlamak
üzere olan Türkiye Cumhuriyeti'ni çağın gereklilikleri
doğrultusunda güçlendirmektir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli
Beyefendi'nin son grup toplantımızda söylemiş olduğu
şu tarihî ifadeyi bir kez daha hatırlatmak istiyorum: On üç
asır önce Ötüken'den kutlu hakanların buyruğu olarak yola
çıkan mesajlar bizi milletler mücadelesinde bugün var edebiliyorsa, bugün
hem söyleyip hem de yapacaklarımızın Türk milletinin
devamını ve yükselişini yeni bir on üç asır daha
taşıması neden mümkün olmasın? demiştir.
Sözlerime burada son verirken, Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanımız Sayın Fatih Dönmez, Ticaret
Bakanımız Sayın Mehmet Muş, Çevre, Şehircilik ve
İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Murat
Kurum nezdinde Bakanlıklarımızın bütçelerinin
hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinizi sevgi ve
saygıyla selamlıyorum.(MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Lütfi
Kaşıkçı
Buyurun.(MHP sıralarından
alkışlar)
MHP GRUBU ADINA LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2023 yılı
Enerji Bakanlığı bütçesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi
Grubu adına söz alınmış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi
ve ekran başında bizleri izleyen aziz milletimizi saygıyla
selamlıyorum
Değerli milletvekilleri, bugün sizlere
ülkemizde gerçekleştirilen bir keşiften bahsetmek istiyorum.
Ceyhan'da bulunan petrolden bahsetmeyeceğim, Şırnak Gabar
Dağı'nda bulunan ve miktarı açıklandığında
herkesi sevince boğacak petrolden de bahsetmeyeceğim, Karadeniz ve
Doğu Akdeniz'de yapılan derin deniz sondajlarından da
bahsetmeyeceğim; bugün sizlere madencilik alanında yaşanan çok
önemli bir keşiften bahsetmek istiyorum. Bu keşfi, bugün, bu kürsüde
dile getirmemin iki önemli sebebi vardır: Birincisi, böylesine önemli bir
keşfin kamuoyunda yeteri kadar yer bulmadığına
inanıyorum. İkincisi ise son zamanlarda ülkemizin geleceğini
Batılı adreslerde ve orada yaşayan yabancı bilim
insanlarının aklında arayanlara inat, ülkemiz
kurumlarının ve çalışanlarının neleri
başarabileceğinin hikâyesini sizlere gösterme arzumdur. Bakın
bakalım, Batı kompleksi karşısında Türk
aklını görmezden gelenler aslında neleri ıskalıyorlar.
Değerli milletvekilleri, belki de bir
çoğumuzun ilk defa duyacağı nadir toprak elementlerinden
bahsetmek istiyorum ki adından da anlaşılacağı üzere
nadiren bulunan doğal bir zenginliktir. Dünya genelinde yıllık
sadece 170 bin ton üretilmektedir; üretiminin ise yüzde 80ini, sahip
olduğu 800 milyon ton rezervle tek başına Çin
karşılamaktadır. Yani dünya piyasasını Çin elinde
bulundurmaktadır. Öyle ki Çin, bu gücünü Kuzey Çin Denizinde hâkimiyet
mücadelesi verdiği Japonyaya karşı bir silah olarak da
kullanmaktadır.
Adından da anlaşılacağı
üzere nadir bulunan bu elementler havacılık, savunma ve uzay
sanayisi, tıp sanayisi, uydu haberleşme, akıllı füzeler,
yakıt hücreleri, fiber optik, lazer, sensör, x-ray görüntüleme, optik
camlar, süper alaşımlar, bataryalar, katalizörler, petrol ve
doğal gaz sondaj kuyuları, enerji depolama sistemleri, rüzgâr
türbinlerinin motor ve jeneratörleri, hibrit otomobil motorları, elektrikli
otomobiller gibi alanlarda kullanılmaktadır. Yakın zamana kadar
bu alanda dışa bağımlı olan ülkemiz ise yeni
keşifle birlikte piyasanın en etkili oyuncusu olma seviyesine
yükselmiştir.
Eskişehire bağlı Beylikova ilçesi
sınırları içinde yapılan çalışmalar neticesinde
tam 694 milyon tonluk nadir toprak elementi cevheri keşfedilmiştir,
bu da keşfettiğimiz bu cevherin bir numunesidir. Kim tarafından
keşfedildi? Tabii ki Türk mühendisleri tarafından. Şimdilerde
ise bu cevherin içerisinden bu elementlerin
ayrıştırılması için tesisler yapılmaktadır.
Tesislerin devreye girmesiyle birlikte Beylikovadaki bu maden alanından
ağırlıklı olarak 10 element çıkarılacak,
yıllık 570 bin ton cevher işlenecek, buradan 10 bin ton nadir
toprak oksitleri elde edilecek ve bunun yanında 72 bin ton barit, 70 bin
ton florit, 250 ton toryum çıkarılacaktır. Toryum,
bildiğiniz üzere yeni nükleer teknolojiler için çok çok önemlidir. Peki,
bu cevherden toryumu kim çıkartacak? Tabii ki Türk mühendisleri
çıkaracak.
Yapılan bu keşfin önemi belki bugün için ülkemizde
yeterince anlaşılmamış olabilir ancak bir noktaya özellikle
dikkatinizi çekmek istiyorum. Avrupa Birliği Komisyonunun
yayınladığı 207 no.lu Rapora göre bazı ham maddeler
tedarik riski ve ekonomideki önemine göre kritik ham maddeler olarak kabul
edilir. Kritik ham maddelerin en başında ise nadir toprak elementleri
bulunuyor ki şu an için dünyanın en yüksek rezerve sahip 2nci ülkesi
konumundayız.
Değerli milletvekilleri, ülkeler
arasındaki siyasi ve stratejik çekişmeler tedarik zincirinde büyük
riskler oluşturmaktadır. Bununla birlikte, birçok sektörde
kullanılmakta olan nadir toprak elementlerine olan talep, mevcut ve yeni
teknolojik gelişmelere bağlı olarak sürekli olarak
artacaktır. Evet, değerli milletvekilleri, Avrupa Birliği
Komisyonu Raporuna göre en kritik ham madde olarak belirtilen nadir toprak
elementlerinde ülkemiz, 694 milyon ton rezervle, dünyanın Çinden sonra
2nci en büyük rezervine sahiptir. Bu keşif ülkemizin
başarısıdır. Bu keşif Türk mühendisliğinin
zaferidir. Bu keşif kurumlarımızın iftiharıdır.
Bu keşif üretime dayalı yeni ekonomik modelin ilk
çıktılarındandır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
LÜTFİ KAŞIKÇI (Devamla) - Bu keşif
yeni yüzyılın Türkiye Yüzyılı olacağının
işaretidir. Bu keşif enerjide ülkemizi dışa
bağımlılıktan kurtarmaya çalışan Cumhur
İttifakı'nın ortaya koyduğu vizyonun eseridir. Bu
keşif değerli devlet adamı ve bilim insanı Sadrettin
Alpan'ın İnsanı maden yaşatır. sözünün hayat
bulmasıdır. Bu keşif MTA'nın kurucusu Gazi Mustafa Kemal
Atatürk'ün hayalinin gerçekleştiğinin göstergesidir. Bu keşif
Türkiye'nin ayak sesleridir; ayaklandık, geliyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle emeği geçenlere
teşekkür ediyor, Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. (MHP ve
AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Sayın Ahmet Özyürek
Buyurun. (MHP sıralarından
alkışlar)
MHP GRUBU ADINA AHMET ÖZYÜREK (Sivas) - Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; 2023 Yılı Merkezi Yönetim
Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifinin Ticaret Bakanlığı, Rekabet Kurumu ve Helal
Akreditasyon Kurumu bütçeleri üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz
adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
İki yıldan fazla bir süre boyunca devam
eden pandeminin ardından Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş
küresel ekonomik aktivitedeki yavaşlamayı
hızlandırmıştır. Rusya-Ukrayna
savaşının ekonomi üzerindeki çok boyutlu etkisi nedeniyle 2022
yılının ikinci çeyreğinde küresel ekonomiye dair riskler
belirgin hâle gelmiştir.
Savaşın büyük Avrupa ekonomileri
üzerindeki etkileri yüksek enerji fiyatlarının yanı sıra
tüketici güvenindeki zayıflama, kalıcı tedarik zinciri
kesintileriyle ve artan girdi maliyetleri kaynaklı imalat sanayisinde
yaşanan ivme kaybı nedeniyle beklenenden daha olumsuz olmuştur.
Küresel ölçekte yaşanmakta olan tüm bu olumsuz yöndeki gelişmelere
rağmen Türkiye ekonomisi içinde bulunduğumuz yılın ilk
yarısında yüzde 7,5 büyümeyle güçlü performansını devam
ettirmiştir.
Küresel ekonomik gidişat üzerinde
salgının ve savaş ortamının olumsuz etkileri
yanında alternatif tedarikçi arayışı ve bölgeselleşme
eğilimleri görülmektedir. Bu eğilimler ülkemizin küresel tedarik zincirleri
içerisindeki konumu ve ihracat kapasitesinin artırılması için
yeni fırsatlar doğurmaktadır. Dünya genelinde ekonomik
bütünleşme süreçleri nedeniyle global ölçekte pazara giriş
stratejileri yoğun bir şekilde uygulanmaktadır.
Ülkemizin sürdürülebilir ekonomik büyümesine ve
toplumsal refahının artışına katkı sağlamak
amacıyla girişimcilerimizin ve ihracatçılarımızın
desteklenmesi önemlidir. Rekabet gücü ve katma değeri yüksek ürünlerin
ihracat içerisindeki payının artırılması ve ihracatta
ürün ve pazar çeşitliliğinin sağlanması, ülkemizin küresel
değer zincirindeki konumunun güçlendirilmesi bakımından
değerlidir.
Yine, ülkemizin küresel dış ticaret
hacmindeki payının artırılması için e-ticaretin etkin
bir e-ihracat kanalı hâline getirilmesi, bunun için de KOBİlerin ve
mikro girişimcilerin e-ihracata ulaşmalarının kolaylaştırılması
gerekmektedir. Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda
yapılan değişikliklerin etkin şekilde uygulanması,
e-ticaret pazar yerlerindeki esnaflar ile mikro, küçük ve orta büyüklükteki
işletmelerin haklarının korunması bakımından önemlidir.
Bu şekilde sektör içerisindeki rekabeti bozan ve
sınırlandıran faaliyetler engellenerek sektörün
sağlıklı bir şekilde büyümesi sağlanabilecektir.
İthalatın yerli üretim üzerinde neden
olabileceği zararlar ve potansiyel tehditlere karşı yerli üretimin
korunması önem arz etmektedir. Ara malı ithalatının
azaltılması, yerli ara malı üretiminin ve
kullanımının teşvik edilmesi gerek ihracatçının
pazarlama kabiliyetinin yükseltilmesine gerekse sanayinin girdi tedarikinde
etkinliğin ve güvenliğin sağlanmasına katkı
sağlayacaktır.
Ek olarak, sürdürülebilir ekonomik büyüme
hedeflerinin gerçekleştirilmesinde kooperatifçilik faaliyetlerinin önemi
büyüktür. Kooperatiflerin ekonomik hayatın aktif kuruluşları
hâline gelmesi için kooperatifçilik bilincinin artırılması ve
kooperatifleşme faaliyetleri desteklemelerine devam edilmesi elzemdir.
Millî ekonomimizin güçlü ve güvenli olması,
esnaf ve sanatkârlarımızın korunması ve güçlendirilmesiyle
mümkündür. Ekim ayında duyurulan, esnaf ve sanatkârlara yönelik yeni finansman
imkânları, esnaf ve sanatkârlarımızın rekabet güçlerinin ve
kapasitelerinin artırılması noktasında fayda
sağlayacaktır. Ek olarak, yeni destekleme modellerinin
geliştirilmesi ve mevcut programlarda etkililiğin
artırılmasıyla birlikte esnaf ve sanatkârlarımızın
meslek standartlarında gelişme sağlanmalıdır.
İhracattaki artışın sürdürülmesi, ithalatımızda
etkin denetimin sağlanması ve toplumun teknik düzenlemelere uygun, kalitesi
yüksek ürünlere ulaşması için ürün güvenliğinin
sağlanması ve tüketicinin korunması oldukça önemlidir. Zira,
tüketicinin korunmasına ilişkin düzenlemeler ve yapılacak
çalışmalar sadece tüketiciyi değil, belirli standartta ve
kalitede mal ve hizmet üretiminin sağlanmasıyla üreticileri ve
dolayısıyla ülke ekonomisini de koruyacaktır. Bu sebeple,
piyasadaki haksız şartların, aldatıcı reklamların
ve haksız ticari uygulamaların denetlenmesinde etkinliğin
artırılması sağlanarak tüketicinin irade bağımsızlığı
temin edilmelidir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Anayasamızın 167nci maddesinin devlete açıkça
piyasalarda doğacak tekelleşmeyi ve kartelleşmeyi önleme görev
ve sorumluluğunu vermesi üzerine söz konusu görevin yerine getirilmesini
sağlamak için Rekabet Kurumu teşkilatlanmasını
sağlayarak 1997 itibarıyla faaliyete geçmiştir. Kurumun
faaliyetlerinin temel çerçevesi 4054 sayılı Kanunla
belirlenmiştir. Rekabet Kurumunun faaliyet alanlarını temel
olarak üç ana başlık altında toplamamız mümkündür. Bunlar;
rekabet hukukunun uygulanması, rekabet savunuculuğu ve politika
geliştirmedir. Piyasa mekanizmasının sağlıklı bir
şekilde işlemesi, uluslararası rekabet gücünün
artırılması, giriş engellerinin azaltılarak
yatırım ortamlarının sağlıklı
işletilmesinin temini için Rekabet Kurumunun faaliyetlerinde
etkinliğin sağlanması ise önemlidir. Rekabet Kurumunun rekabet
savunuculuğu faaliyetleri çerçevesinde kamu kurumlarına, sivil toplum
kuruluşlarına, üniversitelere, özel sektöre ve tüketicilerin geneline
yönelik rekabet hukukunun ve kurumunun tanıtılmasına
ilişkin çalışmalar yürütmesi toplum bilincinin
oluşturulması bakımından önem arz etmektedir.
Teknolojik gelişmeler ve dijitalleşme
sürecinin hızlı ilerleyişi pandemi dönemiyle birlikte ivme
kazanarak tüm sektörler açısından dönüşümün gerektiğini
açıkça ortaya koymuştur. Kurum açısından bu durum, bilgi
teknolojilerinin gelişimi karşısında ihlallerin tespitinin
güçleşmesi, teknolojik ve endüstriyel gelişmelerle değişen
iş yapma biçimlerinin takibinin zorlaşması gibi problemlerin
ortaya çıkmasına yol açabilecektir. Bu nedenle, rekabet hukuku
uygulayıcıları ve diğer rekabet otoriteleri ön
alıcı bir yaklaşım benimseyerek dijitalleşme hususunda
kurumsal inovasyonların gerçekleştirilmesi sorumluluğunu
taşımaktadır.
Değerli milletvekilleri, küresel çapta
gelişmeye devam eden helal ürün pazarının tüketici güvenini
kazanarak büyümeye devam etmesini teminen helal ürün ve hizmetlerin
belgelendirilmesi gerekliliği bulunmaktadır. Helal ürün ve hizmet
ticaretindeki artışa karşılık, helal alanında çok
fazla standardın bulunması nedeniyle üreticiler ürün pazarına
göre birden fazla belge alma zorunluluğuyla karşılaşmakta
ve bu durum maliyet artışlarına, en nihayetinde ise tüketicinin
refah kaybına neden olmaktadır. Gerek ülkemiz özelinde helal
akreditasyon alanında faaliyette bulunmak gerekse uluslararası platformdaki
helal akreditasyon çalışmalarında Türkiyeyi temsil etmek
ihtiyacına binaen Helal Akreditasyon Kurumu kurulmuştur. Kuruma
başvuruların kabul edilmeye başlandığı Kasım
2019dan günümüze kadar ülkemiz dâhil 23 farklı ülkeden 80 akreditasyon
talebi gelmiştir. Akreditasyon güvencesi kapsamındaki helal belge
sayısı ise 790ı aşmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
AHMET ÖZYÜREK (Devamla) Helal ürünün aynı
zamanda güvenilir, temiz ve etik kurallara uygun olarak üretimi
gerçekleştirilmiş bir ürünü ifade ettiğini bütün dünyaya
tanıtmak elzemdir. Bu amaca yönelik olarak helal ürün ve hizmet
alanındaki tüketici farkındalığının
artırılmasını sağlayacak bilgilendirici faaliyetlerin
düzenlenmesi gerekmektedir.
Ek olarak, Helal Akreditasyon Kurumunun ulusal ve
uluslararası alanda bilinirliğinin artırılması ve
küresel seviyede uyumlaştırılması, bir helal akreditasyon
sisteminin tesisine yönelik diğer ülkelerin akreditasyon
kuruluşlarıyla çok taraflı ve ikili iş birliği
anlaşmalarının geliştirilmesi için çalışmalar
yapılması önemlidir. Böylelikle, helal ürün pazarında faaliyet
gösteren ya da faaliyet göstermek isteyen ihracatçıların pazara girişleri
önündeki engeller kaldırılacak ve helal ürünlerin uluslararası
ticarette dolaşımı kolaylaştırılacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Süreniz tamamlandı, ilave süreyi verdim.
Sağ olun.
AHMET ÖZYÜREK (Devamla) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bütçemizin ülkemize, milletimize
hayırlı olmasını diliyor, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Nevin Taşlıçay
Buyurun.
MHP GRUBU ADINA NEVİN TAŞLIÇAY (Ankara)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Helal Akreditasyon Kurumu
bütçesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Bu
vesileyle aziz Türk milletini ve yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Kitlesel tüketim kültürü, tüketim
alışkanlıklarını tek tipleştirmeye
çalışsa da dünya üzerindeki tüketici
davranışlarını biçimlendiren birçok etken vardır. Dinî
inançlar bunlar arasındaki en etkili biçimlendiricilerden biridir. Helal
kavramı tam da bu noktada üretim-tüketim ilişkisine büyük etki eden
bir ölçüt olarak varlığını sürdürmektedir. Bugün dünya
üzerinde helal tüketim hassasiyeti taşıyan potansiyel tüketici
sayısı yaklaşık 2 milyar nüfusla dünya nüfusunun yüzde
25ini oluşturmakta, dolayısıyla dünyadaki tüketici nüfusun
dörtte 1ine tekabül eden büyük bir ekonomiye denk düşmektedir. Bu
tüketici gruplarında ilk olarak helal gıda kavramıyla
başlayan hassasiyet, günümüzde tarım, lojistik, kimya, kozmetik,
teknoloji ve turizm olmak üzere üretim-tüketim denkleminin neredeyse her
alanına yayılmıştır.
Dünya nüfusunun çeyreği boyutundaki tüketici
kitlesinin hassasiyetlerine mukabil İslam Ülkeleri Standartlar ve
Metroloji Enstitüsü tarafından helal tüketim kriterleri
belirlenmiştir. Helal Akreditasyon Kurumu belirlenen kriterler
doğrultusunda bu büyük pazardaki akreditasyon işlemlerinin önemli bir
aktörüdür. Helal sertifikalı ürün ve hizmet tüketme bilincinin dünya
genelinde yaygınlaşması, potansiyel tüketici kitlesindeki nüfus
artış hızının yüksekliği sebebiyle oluşan
büyük tüketim potansiyeli iyi değerlendirilmelidir. Türkiye'nin jeopolitik
konumu ve tarihî bağları nedeniyle bulunduğu coğrafyada
helal belgelendirme alanında lider olma imkânının yüksek
olması kurumun geleceği ve sağlayabileceği ticari getiriler
açısından büyük bir avantajdır. Bu amaçlar doğrultusunda,
Helal Akreditasyon Kurumunun dış paydaşlarından olan Ticaret
Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve
Hazine ve Maliye Bakanlığıyla ortak bir program kapsamında
KOBİ'lerimize sunulan helal belgelendirme desteği miktarı
artırılarak devam ettirilmelidir. KOBİ'lere kuruluş
aşamasından itibaren helal belgelendirmenin
sağlayacağı ihracat fırsatlarına yönelik
danışmanlık hizmeti sağlanmalı, bu alanlarda
faaliyette bulunacak olan KOBİ'lere yönelik teşvikler uygulamaya
geçirilmelidir.
Bunun yanı sıra, Türkiye henüz helal
lojistik alanında yeterli olgunluğa erişememiştir.
Türkiye'de ulusal ve uluslararası düzeyde faaliyet gösteren lojistik
firmalarına bu konuda küresel durum analiz desteği, ticari vizyon
desteği ve teşvikler sağlanmalıdır. Coğrafi konum
avantajımız değerlendirilerek Türkiye'nin dünya helal lojistik
hizmetinin ana üssü olması hedefiyle çalışmalar yürütülmelidir.
Türk Devletleri Teşkilatı hepimizi
gururlandıran ve geleceğe dair umutlarımızı
pekiştiren bir birlikteliktir. Günden güne sıkılaşan
ilişkilerimiz doğrultusunda ticari ilişkilerimiz de aynı
oranda geliştirilmelidir. Bu noktada, nüfuslarında yüzde 70ten yüzde
96ya varan oranlarda potansiyel helal pazar tüketicisi olan Türk
dünyasındaki kardeş ülkelerimizle ikili veya çok yönlü
anlaşmalar gerçekleştirilmeli, helal belgelendirme sahibi ürün ve
hizmetlerin topluluk dâhilinde serbest dolaşıma girmesi de
sağlanmalıdır. Helal ürünlerin ve hizmetlerin
sağlıklı ve kaliteli olması tüm tüketici
gruplarının bu alana talep gösterdiği bir duruma evrilmektedir.
Bu yönelim doğru yönetilmeli, tanıtım, reklam stratejileri
doğrultusunda tüketici pazarı genişletilmeli, helal pazarın
ticaret hacminin büyümesine yönelik gayretler ortaya konulmalıdır.
Helal Akreditasyon Kurumu, dış paydaşlar olan işletmeler ve
kurumları bir araya getirmeli, bu organizasyonlarda ülkemizde var olan
turizm potansiyeline helal turizm faaliyetleriyle katkı sağlayacak
stratejik planlar hazırlanmalıdır.
İnançla ifade etmek isterim ki Türkiye her
alanda 21inci asrın yıldızı olacaktır. Bu
doğrultuda hilalin merkezi Türkiye, helalin de merkezi olmalıdır.
Bu duygu ve düşüncelerle Genel Kurulu ve aziz
Türk milletini tekrar saygıyla selamlıyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Sadir Durmaz
Buyurun. (MHP sıralarından
alkışlar)
MHP GRUBU ADINA SADİR DURMAZ (Ankara)
Sayın başkan, değerli milletvekilleri; Çevre, Şehircilik ve
İklim Değişikliği Bakanlığımızın
bütçesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış
bulunmaktayım. Bu vesileyle Gazi Meclisimizi ve ekranları
başında bizi izleyen aziz milletimizi saygılarımla
selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Cenab-ı
Allah'ın muhteşem bir ölçü, nizam ve dengeyle
yarattığı varlık âlemi olan dünyamızda, topraktan
biten her türlü bitki, gökyüzünden indirilen su, toprak altından
çıkarılan madenler ve doğal kaynaklar, hayvanlardan sağlanan
iş gücü, besin veya endüstriyel kaynaklar hep yeryüzünün müstesna
varlığı olan insan hayatının idamesi içindir.
Tabiatın aktif bir parçası olan insan ekosistemin tüm
unsurlarıyla dolaylı veya doğrudan etkileşim hâlinde olup
insanın tabiata bakış açısı ve onunla
geliştirdiği ilişki biçimi de kendisinin ait olduğu
medeniyet kodlarıyla yakından ilgilidir. İçine doğup
büyüdüğümüz medeniyet ve inancımız bize her şeyin bir ölçü
ve denge içinde yaratıldığını, dengeyi bozmanın
felaketlere gebe olduğunu, en önemlisi de tabiatın bize emanet
edildiğini öğütler. Bu anlayış, hayatımızda
doğaya saygı duyulan nice davranış biçimini
oluşturmuş, kültürümüzde nice geleneği meydana getirmiştir.
Ormana ağaç kesmeye giderken diğer ağaçlar görmesin diye
baltanın ucunu bezle saran hassasiyet, ateşe odun atarken üzerinde
karınca, börtü, böcek varsa yanmasın diye odunu yere vurarak
ateşe atan naif düşünce hâlen Anadolu'da
yaşatılmaktadır. Biz, topraktan geldiğimize
inanırız ve topraktan gelen insanın topraktan
koparıldığında kimliğini kaybedeceğini
düşünürüz. Buna karşın modern anlayış, insanın
doğa üzerinde tahakküm kurma hakkı olduğunu iddia etmiş ve
bunun sonucunda mekanik ve matematik bir bakış açısıyla
tabiatı bir makineye dönüştürmüştür. Doğaya hâkim olunarak
ilerleme kaydedileceğini düşünen bu anlayış, doğal
döngü içinde seyreden ve insanın fıtratıyla uyumlu bir hayat
tarzı yerine suni ve problem üreten bir hayat tarzı ortaya
çıkarmıştır. Maalesef, Batı medeniyeti, ne Batı
felsefesinde ne de Batı biliminde ekolojik bir bakışın
gelişmesine imkân sağlamamıştır. Özellikle, sanayi
devrimi sonrası dünyayı yer altı ve yer üstü tüm
değerleriyle sömüren Batı medeniyeti bugün günah çıkarmaya
çalışmaktadır. Dünyamız sömürülen, tüketilen yer altı
ve yer üstü kaynakları nedeniyle iklim krizinin ağır
tehditleriyle karşı karşıyadır. Mevsimler
değişmekte, buzullar erimekte, su kaynakları kurumakta, toprak
çölleşmektedir. Sadece mevsimsel değişikliğin bu ilk
sonuçları bile dünyanın temel ihtiyaç maddesi olan su ve
tarımsal ürünlerle ilgili bir kriz yaşayacağını ayan
beyan ortaya koymaktadır. Özellikle, ülkemizin de içinde bulunduğu
Akdeniz havzası, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine
karşın en hassas bölgelerden biri olarak tanımlanmaktadır.
Her geçen gün artan dünya nüfusunun aksine her geçen gün azalan
kaynakların teşkil ettiği sorunların içerisinde en
önemlilerinden biri de susuzluk ve kuraklıktır. Cennet
vatanımız da ne yazık ki sınırlı su
kaynaklarıyla su stresi yaşayan ülkelerden biri durumuna
düşmüştür. Gelen tehlike çok büyüktür ve fertten millete ve devlete
kadar meseleye çok daha fazla duyarlı ve dirençli hâle gelmemiz
kaçınılmazdır. Bu konuda Hükûmetin 2017 yılında
başlattığı Sıfır Atık Projesi büyük takdir
ve beğeni toplamış, 2053 net sıfır emisyon hedefleri
Türkiyenin meseleye olan hassasiyetini ve kararlı duruşunu
göstermiştir.
Bilhassa Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığımızın bünyesindeki
kuruluşlarla birlikte iklim değişikliyle mücadeleden sosyal
konut projelerine, kentsel dönüşüm çalışmalarından
erozyonla mücadeleye kadar çok geniş ve hayati öneme sahip alanlarda
bilimsel temelli, geleceği anlayan ve planlayan bir projeksiyonla
attıkları adımları takip ediyor, takdirle
karşılıyoruz. En son Mısırdaki İklim Zirvesinde
(COP27) ülkemizin ulusal katkı beyan hedefinin yüzde 41 olarak
güncellenmesi, küresel mücadeledeki konumumuzu tahkim eden anlamlı bir
adım olmuştur. Ayrıca, bizim de yerinde tanıklık
ettiğimiz Mısırdaki COP27 toplantısında Türkiyenin
iklim kriziyle yaptığı mücadelede çalışmaları
fevkalade bir sunumla ve açılan Türkiye standıyla başta
katılımcı 197 ülke olmak üzere tüm dünyaya gösteren Çevre,
Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız
Sayın Murat Kurumu ve mesai arkadaşlarını, emeği
geçen herkesi yürekten kutluyorum. Küresel iklim krizinin müsebbibi
gelişmiş ülkeler de aynı hassasiyet ve samimiyetle
çalışırlarsa inşallah dünyamızı çok daha güzel
bir şekilde gelecek nesillere bırakabiliriz.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; iklim değişikliğinin ne denli büyük bir problem
olduğunu ve ülkemizin bu noktada dirençli ve yeniliklere açık bir
şekilde, kararlı bir mücadele içerisinde olduğunu beyan ettikten
sonra meseleye dair milliyetçi, ülkücü hareketin düşüncelerini ve
yaptıklarını da anlatmak isterim. Milliyetçi, ülkücü hareket bu
konuda ilhamını Kıyamet anında olsanız dahi
elinizdeki fidanı dikiniz. diyen iki cihan serveri Hazreti Peygamberin
kutlu hadisinden ve kendini doğanın bir parçası görüp
tabiatı hayatının merkezine alan muhterem ecdadımızdan
almaktadır. Yaratılanı severiz Yaradandan ötürü. diyen Yunus
Emrenin veciz dizesini ilke olarak benimsiyor; insana, tabiata ve diğer
mahlukata bahçesindeki ağaçları harap eden karıncaları dahi
incitmeye çekinen Sultan Süleyman Hanın hassasiyetiyle
yaklaşıyoruz. Yeryüzünde gençlerini fidana benzeten, soyunu
ağaçla, büyüklüğünü dağla, iltifatı gökyüzüyle tarif eden
başka bir millete rastlayamazsınız. Biz tarihimizi bir ufuk gibi
istikbale tutuyor, kadim kültür ve değerlerimizden
aldığımız güçle geleceğe doğru emin
adımlarla yürüyoruz. Cennetmekân Başbuğumuz Alparslan
Türkeş Bey bize dokuz ışığın köycülük ilkesinde
bu meseleye dair ipuçlarını vermiştir. Başbuğ'umuz
Alparslan Türkeş Bey kaleme aldığı eserinde; dönemin şartlarından
hareketle toprağın korunmasının, tarımsal uzmanlar
yetiştirilmesinin, zirai uzmanlarla toprağın uzun
ömürlülüğünün temin edilip ilahi nizama uygun bir şekilde,
sürdürülebilir bir forma kavuşmasının gerektiğini ifade
eder. Bununla beraber tarımsal alanların korunması, geliştirilmesi
ve geleceğe taşınması adına hukuki düzenlemelerin
şart olduğunu da ifade eder. Liderimiz, Genel
Başkanımız, Sayın Devlet Bahçeli de bu meseleye dair
şöyle net ve kalın bir çerçeve çizmiştir: Bizim bir
vatanımız, bir de dünyamız vardır. Biri olmadan
diğerinin varlığı elbette anlamsızdır. Hem
vatanımızı hem de içinde yaşadığımız
gezegenimizi düşünmek, sorunlarını dert etmek,
payımıza düşen sorumlulukları yerine getirmek
durumundayız çünkü bizim milliyetçiliğimiz ekolojik dengenin
sürdürülebilirliğine saygıyı gerektirir, çünkü bizim
milliyetçiliğimiz çevre duyarlılığıyla eş
anlamlıdır. İşte, liderimizin çizdiği bu çerçeveden
hareketle milliyetçi, ülkücü hareketin mensupları olarak bütün sorumluluk
alanlarımızda yüksek bir çevre hassasiyeti gösteriyoruz. Partimizin
Yerel Yönetimler Vizyon Belgesi olan üretken belediyecilik kapsamında üç
hilal sancaklı belediyelerimizde sıfır atık ve iklim
değişikliği şubelerinin kurulması için
çalışmalarımızı başlattık. Gayemiz, bütün belediyelerimizde
ve yerel yönetimler idaresiyle Türk milleti tarafından bize tevdi edilmiş
her bir alanda iklim değişikliğinin boyutunu gözler önüne sermek
ve Türk milletini bu krize karşı bilinçlendirmektir. Bu sayede
gelecek nesillere temiz, yaşanabilir, doğal ve kültürel
değerleri korunmuş bir çevre bırakmak sağlıklı
çevre ile kenti buluşturma yaklaşımımızın
esasını teşkil etmektedir. Doğal
kaynaklarımızın ve korunan alanlarımızın idamesi
için gerekli düzenlemeleri yapıyor, çeşitli etkinliklerle yediden
yetmişe herkese çevre bilinci aşılamaya gayret ediyoruz.
Türk gençliğinin çınar ağacı ve
Türk milletinin gençlik pınarı olan ülkü ocaklarımız da bu
konudaki faaliyetleriyle farkındalık oluşturmaya devam
etmektedir. Çevrecilik milliyetçiliktir. anlayışıyla
tabiatı yeşil vatan olarak tarif eden ülkü ocaklarımız
yayımladığı raporlar, Ülkü Ocakları dergisinde
sıklıkla yer verdiği iklim değişikliği konusu
gibi adımlarla meseleye entelektüel ve bilimsel bir boyut
katmaktadır. Özellikle Ülkü Ocakları dergimizin 205inci
sayısının Çevre Bilinci Eşittir Vatan Sevgisi kapak
konusu ve manşetiyle yayımlanması, içeriğinde birbirinden
kıymetli çalışmalar barındırması
Ocağımızın çevre hassasiyetine verdiği önemin
örneklerinden sadece biridir. Ülkü Ocakları Genel Merkezi çevre, bilim ve
teknoloji birimi koordinatörlüğünde yurt sathında sıklıkla
düzenlenen geri dönüşümü mümkün olmayan maddelerin temizlenmesi ve geri
dönüşümü mümkün olan maddelerin ayrıştırılması
etkinliği Ülkü Ocaklarında ruh ve karakter bulan her bir Türk gencine
büyük bir çevre bilinci aşılamaktadır. Ülkü
Ocaklarımızın her şart ve zeminde hatıra ormanı
dikerek aziz şehitlerimizin adını yaşatıp
ruhlarını şad etmesi, bunu da iklim dostu bilinçle yaparak
mensuplarına yeşil bir hassasiyet kazandırması da Türk
milleti tarafından büyük bir takdirle karşılanmaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
ülkemizin geçmişten bugüne yaşadığı deprem
felaketleri, yakın tarihimizde yaşadığımız
depremler, sel baskınları, orman yangınları sosyal
hayatı felç etmekle kalmayıp hayatın her alanına olumsuz
etki eden Covid-19 pandemisi hepimize yaşadığımız
şehirlerin hatta köylerimizin her anlamda dirençli hâle getirilmesinin ne
denli önemli olduğunu göstermiştir.
Temelinde iklim değişikliğinin
olumsuz etkileri yer alan söz konusu afetleri ve etkilerini en aza indirmek
için verilecek mücadele bireyden millete ve devlete oradan da dünyanın
tamamına yayılması şart olan küresel bir teyakkuz hâlini
gerektirmektedir. İşte bu gerçekliklerden hareketle
Bakanlığımızın, ilgili kurumlarımızın
milliyetçi-ülkücü hareketin, Ülkü Ocaklarımızın, konuya
duyarlı tüm sivil toplum kuruluşlarımızın
attığı adımlar, ortaya koyduğu politikalar bir
çığ gibi gelen iklim krizine karşı yine bir çığ
gibi büyüyen direnç mekanizması olacaktır.
Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak kadim umdelere
bağlı kalmakla beraber zamanın imkân, şart ve usullerini
tatbik ederek insanı, tabiatı ve mahlukatı koruyacak,
geliştirecek her türlü sürdürülebilir plan ve çalışmanın
Cumhur İttifakı ruhuyla yanında olduğumuzu beyan ediyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken
bütçemizin ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyor,
Gazi Meclisimizi ve muhterem hazırunu saygılarımla
selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Hasan Kalyoncu
Buyurun. (MHP sıralarından
alkışlar)
MHP GRUBU ADINA HASAN KALYONCU (İzmir)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Çevre, Şehircilik ve
İklim Değişikliği Bakanlığı ve
bağlı kuruluşlarının 2023 yılı bütçesi
üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Yüce
heyetinizi ve aziz Türk milletini saygıyla selamlıyorum.
Günümüzün konusu iklim değişikliği,
küresel ısınma, emisyon azaltımı ve yenilenebilir enerji
kaynaklarıyla ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı gerekli çalışmaları
yapmaktadır. Fakat iklim değişikliğinin gelecekte meydana
getireceği etkileri konusunda önlemler almamız hayatidir. Bu sebeple
sürekli gündeme getirdiğimiz yağmur suyu kanalları ve
kanalizasyonun birbirinden ayrılması konusu üzerine belediyelerin
eğilmesi ve yağmur suyunu depolayarak belediyeler tarafından
park, bahçe sulamalarında kullanılması sağlanmalı,
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği
Bakanlığının da bu konuda gerekli düzenlemeleri
yapması gerekmektedir. Yapılacak yeni binaların hem iklim
değişikliğine karşı dirençli şekilde hem de su
hasadı yapılacak şekilde planlanması gerekmektedir.
Aynı zamanda, belediyeler kayıp kaçak oranlarını
düşürmeli, yeşil alan sulamalarında ve özellikle refüj ve kara
yollarında yapılacak sulamalarda kapalı basınçlı damla
sulama sistemleri kullanmalıdır. Daha önce önerilerimiz arasında
yer alan ve sıklıkla dile getirdiğimiz suda sıfır
kayıp kampanyası yapılması gerekliliği Tarım ve
Orman Bakanlığında karşılık bulmuş ve suda
sıfır israf seferberliği
başlatılmıştır. Bu seferberliğin alanı
genişletilmeli, sıfır atık kampanyası
yapıldığı gibi suda sıfır kayıp
kampanyası başlatılarak suyumuza sahip çıkmamız
gerekmektedir. Sıfır atık kampanyası demişken, biz bu
kampanyayı destekliyoruz fakat biz desteklemekle beraber
atıkların kaynakta ayrıştırılması
gerektiğini de söylüyoruz. Eğer kaynakta ayrıştırma
yaparsak sosyoekonomik açıdan büyük faydalar sağlayacağı da
ortadadır. İklim değişiminden ilk önce etkilenecek
canlılar endemik türlerdir; bu endemik türlerin yaklaşık yüzde
40ı da tıbbi aromatik bitkilerdir. Bu türlerin kaybı sadece
biyoçeşitlilik açısından değil ekonomik açıdan da
büyük zararlara sebep olacaktır. Doğal ekosistemde yaşanacak
kayıplar toplum üzerinde doğrudan etki yapacaktır; bunun için
daha fazla yeşil ve daha az beton demeliyiz.
Millet bahçeleri, ülkemize kazandırılan
güzellikler arasında yer alırken, botanik bahçesi hüviyeti
kazanmalıdır. Millet bahçeleri, botanik bahçesi gibi düzenlenir ve bu
bahçelerde bölgenin yerel bitkileri kullanılırsa birçok fayda birden
sağlayabilir. Özellikle, geniş arazilere sahip millet bahçelerinde
klimatik seralar oluşturulmalı, bölgeye özgü endemik türler için
planlanmalı ve gelecekte yok olmamaları için en iyi şekilde
korunmalı ve denetlenmelidir. Aynı zamanda ilk ve ortaöğretimde
okuyan gençlerimiz için de bir çevre bilinci oluşturmaya katkı
sağlayacağı kanaatindeyiz. Daha önceki konuşmalarımda
da dile getirdiğim gibi şehirlerimizin tamamı hava
koridorları açısından incelenmeli, hava koridorları
oluşturulmalı, ısı adası oluşabilecek alanlar
belirlenmeli ve bu alanlarla ilgili çalışmalar bir an önce
başlatılmalıdır çünkü sıcaklık
artışları, şehirlerde ısı adalarının
oluşumunu artıracak ve bu alanlarda doğrudan sağlık
sorunlarına neden olacaktır.
Bakanlığınız açısından
bir başka önemli konu da deniz seviyelerinin yükselmesidir. Bir an önce bu
yükselmeler öngörülerek kıyı şeritlerimiz, kültürel
varlıklarımız buna göre şekillendirilmelidir. Önlem
alınacak öncelikli alanlar belirlenmeli ve bu alanlarda ne tip önlemler
oluşturulacağı da bir an önce planlanmalıdır. Deniz
seviyesi yükselmesi, birçok şehrimiz ve vatandaşımız için
büyük bir risk oluşturmaktadır. Bunların yanında 25 nehir
havzasında havza yönetim planları yapılmış ve bu
yönetim planlarının bir kısmı uygulamaya sokulmuştur
fakat hâlen akarsularımız kirlenmeye devam etmektedir; bu durumun bir
an önce önüne geçilmesi gerekmektedir. Günümüzde dahi birçok ilçemizde hatta
ilimizde atık su arıtma tesisi bulunmamakta ve atık sular
doğrudan akarsularımıza verilmektedir. Bunların yanında
atık su arıtma tesisleri olan her işletmenin ve kurumun çok
sıkı bir şekilde denetlenmesi gerekmektedir. Bu denetimlerin
sadece atık su çıkışında değil aynı zamanda
alıcı ortamlarda da yapılması gerekmektedir. Denetimler
sadece sularımızda değil, çevreyi kirletebilme kapasitesine
sahip her alanda yapılmalıdır.
Sayın milletvekilleri, vatan,
toprağıyla suyuyla Türk milletine aittir; kutsaldır,
korunması gerekmektedir, Türk milleti bu vatan toprağında
ebediyen var olacaktır. Bu sebeple, bugün kullandığımız
su, ektiğimiz toprak, yetiştirdiğimiz başak ve
soluduğumuz hava Türk milletinin gelecek nesilleri için
paylaşması gereken kutsallarıdır. Milliyetçi Hareket
Partisinin çevreye yaklaşımı, Türk milletinin binlerce
yıllık bütünlükçü bir evren anlayışının
tezahürüdür. Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeşin dokuz
ışıkta ahlakçılık ilkesini açıklarken ifade
ettiği gibi Tabiat kanunlarıyla uyumlu olmak Türk
ahlakının belirleyici unsurlarından biridir.
Başbuğumuz diyor ki: Bizim
ahlakçılığımızın dayanacağı temeller
şunlardır: Türk ahlakı Türk geleneklerine, Türk ruhuna, Türk
milletinin inançlarına uygun olacaktır. Türk ahlakı, hiçbir
zaman tabiat kanunlarına aykırı olmayacak, tabiat
kanunlarıyla da bağdaşan birtakım temellere
dayanmış bir ahlak olacaktır. Ahlakçılıkta
gözeteceğimiz, araştıracağımız şeylerden
biri de Türk ahlakının Türk milletinin yükselmesi, yaşaması
ve korunmasını sağlamaya yarayacak esasları içinde
toplaması olacaktır. Sayın Genel Başkanımız
Devlet Bahçeli, 8 Haziran 2021 tarihli konuşmasında aynı çizgiyi
herkesin anlayacağı kadar açık ve veciz biçimde ortaya
koymuştur. Muhterem Genel Başkanımızın ifadeleriyle
söylersek Bizim milliyetçilik anlayışımızda çevrecilik ana
eksenlerden biridir. Çevre demek insanlığın çehresi, medeni
olmanın çağrısı demektir. Çevre demek aynı zamanda vatan
demektir. Çevreye hürmet çağın şifrelerini çözmenin, huzurlu ve
mutlu bir hayatın ilk şartıdır.
Sayın milletvekilleri, Başbuğ
Alparslan Türkeş ve liderimiz Devlet Bahçeli tarafından çizilen
milliyetçi hareketin siyaset anlayışı nasıl şahsi
çıkar heveslerini aşmayı emrediyorsa milliyetçi siyasetin vatan
anlayışı da siyasi sınırları aşan bir
derinliğe sahiptir. Başbuğumuzdan ve liderimizden
aldığımız ilhamla tekrarlıyorum: Vatan haritalardaki
bir hudut çizgisinden ibaret değildir. Bu vatanın kurdu, kuşu,
deresi, gölü, denizi, havası ve toprağı en kıymetlisi, bu
toprağı- Türk vatanı kılan bütün insanları hep
birlikte millî vatanı oluşturmaktadır. Tek bir çakıl
taşı, tek bir insan veya tek bir ot, bir buğday
başağı vazgeçilesi değildir. Çevre bilincimiz ile vatan
bilincimiz birbirinden ayrılamaz. Toprağı ana vatandan
ayırmak, birtakım insanları millî bütünden koparmak isteyen
bölücüye nasıl hasım ve düşmansak vatan toprağını
aşındıran erozyona da kirlenmeye de çölleşmeye de
duyarlı ve uyanık durumdayız.
Son söz olarak, doğanın, doğal
çevrenin sürekliliğine hassasiyet gösteren bütün insanlarımıza
teşekkürlerimizi sunuyoruz ancak, güya çevre koruma
duyarlılığıyla kitleleri devletle karşı karşıya
getirmeye uğraşan çevresel terörün farkında olduğumuzun da
altını çizmek istiyorum.
2023 yılı bütçesinin milletimize ve
devletimize hayırlı olmasını diler, Gazi Meclisimizi
saygıyla selamlarım. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Ayşe Sibel Ersoy
Buyurun. (MHP sıralarından
alkışlar)
MHP GRUBU ADINA AYŞE SİBEL ERSOY (Adana)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2023 Yılı
Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim
Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurul
görüşmelerinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği
Bakanlığı, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Tapu ve Kadastro
Genel Müdürlüğü ve İklim Değişikliği
Başkanlığının bütçeleri üzerinde konuşma yapmak
üzere Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış
bulunuyorum. Bu vesileyle, Gazi Meclisimizi ve ekranları başında
bizleri izleyen aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Kıymetli milletvekilleri,
insanlığın doğanın bir parçası olmak yerine
doğaya tahakküm ettiği bir dönemdeyiz. Teknolojinin gelişmesiyle
birlikte üretim kolaylaşmış, bu durum aynı zamanda tüketimi
de artırmıştır. Üretim ve tüketim odaklı yaşam
trendleri, kaynakların kendisini onarma, yenileme hızını
aştığı gibi bir yandan da havaya, suya, toprağa yüksek
oranda zararlı emisyon ve atıkların bırakılmasına
yol açmıştır. Bu durumdan, yine en çok insanlığın
kendisi zarar görmüş ve ne yazık ki görmeye de devam etmektedir.
20nci yüzyılın ikinci yarısında görülen büyük çaplı
hava kirliliği, kimyasal kirlilik gibi hadiseler sonrasında, dünya kamuoyunda
seslerin yükselmesi liderleri bir araya getirmiş ve çevremizin,
doğamızın, su kaynaklarımızın, ozon
tabakasının, iklim sistemimizin korunması noktasında birçok
uluslararası sözleşmenin geliştirilmesi
sağlanmıştır. Ancak biliyoruz ki sözleşmeler genel
hükümler içeriyor; İklim değişikliğiyle mücadele veya uyum
noktasında kim ne yapacak, nasıl yapacak, hangi zamana kadar yapacak
veya ne oranda emisyon azaltımı sağlayacak? gibi uygulama
hususları yer almıyor. Bu nedenle, belirlenen periyotlarda
sözleşme taraflarının bir araya geldiği bu platformlara
kısaca COP deniliyor. Kimi sözleşmelerde bu toplanma
sıklığı iki yılda bir olurken iklim
değişikliği alanında ise düzenli olarak her yıl
yapılıyor. Yine, COP toplantılarında sadece kararlar
alınırken kimi toplantılarda Kyoto Protokolü ve Paris
Anlaşması gibi daha önemli sonuçlar da çıkabilmektedir.
Japonyanın Kyoto şehrinde düzenlenen 3üncü Taraflar
Konferansında Kyoto Protokolü doğmuştu. Bu protokolün
amacı, kısaca, gelişmiş ülkelerin emisyonlarının belirli
oranda azaltılmasıydı. Akabinde, 2015 yılında Fransanın
Paris şehrinde yapılan 21inci Taraflar Konferansında ise
çerçeve sözleşmenin 2020 yılı sonrasını
şekillendiren Paris Anlaşması doğdu. Hepimizin malumu, bu
çatı altında, geçtiğimiz yıl ekim ayında Paris
Anlaşmasına ülke olarak taraf olduk. Bu sene de Taraflar
Konferansının 27ncisi düzenlendi, ev sahipliğini ise
Mısır yaptı. Burada alınan kararların dünyayı ve
ülkemizi ilgilendiren yönlerine kısaca değinmek istiyorum.
Değerli milletvekilleri, yıkıcı
hadiselerin sayısı, şiddeti ve etkisi artıyor; hâliyle,
dünya kamuoyu çözüm odaklı kararlar bekliyor. Pandemiyle birlikte,
Rusya-Ukrayna geriliminin yol açtığı enerji ve gıda
krizleri ile enflasyonist durumlar hâlen etkisini sürdürmekte. Bu durum,
ülkelerin fosil yakıt bağımlılığını
sonlandırmasını da engelledi. COPlarda fosil yakıt
kullanımının azaltılması hedefiyle, iklim
değişikliğiyle mücadele ve uyum eylemlerinin harekete
geçirilmesi için ihtiyaç duyulan finansman akışını
hızlandıran karar veya politikaların çıkması
bekleniyordu.
Küresel iklim değişikliğiyle Dünya
Meteoroloji Örgütü ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı
tarafından hazırlanan bilimsel temelli sunulan raporlar COP öncesi
yayınlanarak çıkacak olası kararlara katkı sunması
amaçlanmıştı. Dünya Meteoroloji Örgütünün 6 Kasımda
yayınladığı 2022 Küresel İklim Görünümü Geçici Raporu,
2015-2022 döneminin kayıtlardaki en sıcak sekiz yılı
barındırdığına -Pasifikte yaşanan La Nina
denilen hava akımının ki bu, küresel sıcaklığı
geçici olarak düşürücü etki yapan bir hadise- içinde bulunduğumuz
2022 yılının da kayıtlardaki en sıcak beş veya
altıncı yılı olabileceğine, artan sera gazı
emisyonları dolayısıyla da sıcaklık
artışının sanayi öncesi döneme kıyasla artı 1,15
santigrat derece daha fazla olmasına yol açtığına
dikkatleri çekti.
Benzer şekilde, Birleşmiş Milletler
Çevre Programı da emisyon uyum ve açık raporlarını
yayınladı. 27 Ekimde yayınlanan Emisyon Açığı
Raporu, kısaca, hâlihazırda verilen tüm taahhütlere uyulsa dahi yüzyılın
sonunda oluşması beklenen sıcaklık
artışının 2,4 ila 2,6 santigrat derece olacağına
vurgu yaptı. 1 Kasımda yayınlanan Emisyon Uyum Raporu ise uyum
için ihtiyaç duyulan finansmana odaklandı. Raporda, özetle,
gelişmekte olan ülkelere yapılan finansal akışların
olması gerekenden 5 ila 10 kat daha düşük olduğu; 2030
yılına kadar yıllık bazda ihtiyaç duyulan finansın 160
ila 340 milyar, bu değerin 2050 yılına kadar ise 315 ila 565
milyar dolar olacağı dile getirildi.
COP27de alınan en önemli karar ise hiç
kuşkusuz, iklim değişikliği etmenlerinden oluşan zarar
ve kayıpların telafisi için bir fonun kurulması oldu.
Aslında, bu konu COP gündemine son anda girebilmişti. Bu fonun iklim
değişikliğine etkisi neredeyse olmayan ancak değişimin
tetiklediği afetler karşısında son derece
kırılgan olan ülkelerin yaşadığı
kayıpları telafi edecek olması memnuniyetle
karşılandı ancak bu fona kim, ne derece katkı sunacak,
fondan hangi ülkeler istifade edecek, izleme ve denetimi kim yapacak gibi
birçok soru gündeme geldi. Bu teknik detayları çalışmak üzere de
bir geçiş komitesinin kurulması kararlaştırıldı.
Bu konu, uzun süredir müzakere edilmesine karşın, özellikle iklim
değişikliğinde başrol oynayan gelişmiş ülkelerin
tarihsel sorumluluklarını gün yüzüne çıkarma ihtimaline
karşı sürekli engelleniyordu. Burada kısa bir hatırlatmada
bulunmak istiyorum: Yapılan değerlendirmelere göre atmosfere şu
ana kadar salınan karbon emisyonlarının yüzde 25inden Amerika
Birleşik Devletleri, yüzde 22sinden Avrupa Birliği, yüzde 13ünden
Çin, yüzde 7 mertebesinde ise Rusya sorumlu; ülkemizin tarihsel sorumluluğu
ise on binde 7 gibi oldukça düşük bir değer. Bu kararı,
şahsen, hakkaniyetli uygulanması hâlinde kirleten öder ilkesiyle
uyumlu olduğundan destekliyorum. Aynı şekilde iklim adaleti ve
kimseyi geride bırakmama düşünceleriyle son derece isabetli bir karar
olduğunun da altını çizmek istiyorum.
Sayın milletvekilleri, ülkemiz iklim
değişikliğinden en çok etkilenmesi beklenen Akdeniz
çanağında yer alıyor. Yıkıcı afetlerin
sayısı ve etkisi her geçen gün artıyor. Ülkemizin daha önce çeşitli
gerekçelerle iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum için
geliştirilen Yeşil İklim Fonundan istifade etmesi önlenmiş
olmasıyla artık bu haktan yararlanması gerektiğini
düşünüyor; halkın iradesini temsil eden Gazi Meclisin de bu konuda
gerekli desteği sunacağına inanıyorum.
Son olarak, başta Çevre, Şehircilik ve
İklim Bakanımız Sayın Murat Kurum olmak üzere,
Başmüzakerecimiz ve Bakan Yardımcımız Profesör Doktor
Mehmet Emin Birpınara gösterdikleri gayret için tebrik ve teşekkür
ediyorum. Ayrıca, ülkemiz, milletimiz ve çevremizin öncelikleri dâhilinde
müzakereleri titizlikle takip eden Türk Pavilionumuzda birçok etkinliğe
ev sahipliği yaparak büyük beğeni alan, ülkemizin çevre yönetimi ve
iklim değişikliğiyle mücadele alanında gösterdiği
başarılı uygulama örneklerini dünya ülkeleriyle paylaşan
tüm yetkililerimize ve temsilcilerimize gönülden teşekkür ediyor, 2023
yılı merkezî yönetim bütçesinin ülkemize, milletimize hayırlara
vesile olmasını temenni ediyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
(MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi
Grubu adına Sayın Ali Kenanoğlu.
Buyurun. (HDP sıralarından
alkışlar)
HDP GRUBU ADINA ALİ KENANOĞLU
(İstanbul) Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesi
üzerine partimiz adına söz aldım, bu konuda görüşlerimizi
aktaracağız.
Tabii, enerji meselesi bir bütün olarak politik bir
meseledir. Meseleyi politikaüstü ya da siyasetüstü gibi sözlerle
karşılamak doğru değildir çünkü sizin enerjide nasıl
bir üretim tekniğini belirleyeceğiniz, önceliğinizin ne
olduğunu belirleyen sizin siyasi
yaklaşımlarınızdır. Dolayısıyla
iktidarın tümüyle siyasi yaklaşımları, siyasi öncelikleri
enerji politikalarındaki yaklaşımını da ortaya
koymaktadır. Enerjinin kimin için, ne kadar ve nasıl üretildiği
de tamamen politik bir meseledir ve -dediğim gibi- tercihlere
bağlıdır.
Şimdi, şöyle bir bakış
açısı var: Yani, siz bu enerjiyi halk için kamucu bir
yaklaşımla mı üretiyorsunuz ve tüketime sunuyorsunuz yoksa
sermayenin kâr kâr hırsını karşılamak için mi bu
enerji politikalarını ele alıyorsunuz? Mesele burada
düğümleniyor. Amaç, şirketleri, bir avuç yandaşı zengin
etmek mi, onların gelirlerine gelir katmak mı yoksa toplumun enerji
ihtiyacını karşılamak mı? Bu anlamdaki bakış
açısı tümüyle enerji politikalarını da ortaya koyuyor.
Türkiye'nin elektrik üretiminin sadece yüzde 16sı kamunun elindedir, onun
dışındakinin tümü özel sektördedir ve
dağıtımın tamamı neredeyse şu anda özel sektörün
elindedir. Dolayısıyla kamucu ve toplumcu bir bakış
açısını enerji politikalarında görmek mümkün değildir.
Şimdi, Türkiye'de 48 milyon -yaklaşık
tabii, küsuratları var bunun, 48 milyon- elektrik abonesi var. Bu
abonelerin toplamda yüzde 83ü meskenlerden oluşuyor, yüzde 83ü. Peki, bu
yüzde 83ün tüketimdeki payı ne? Bunun tüketimdeki payı yüzde 24.
AVM'lerin, sarayların ve kamu kurumlarının binalarının
abonelikteki oranı yüzde 14 ama tüketimdeki
karşılığı yüzde 25. Şimdi, bakıyoruz,
Sayın Bakan zaman zaman halka tasarruf tedbirleri öneriyor fakat hiç oraya,
buraya gerek yok, şurada Halkla İlişkiler Binası yani bizim
milletvekillerinin odalarının olduğu binalara gidiyorsunuz -ki
bu son yapılan binalardan bir tanesidir- gündüz elektriği açmadan
içeride duramıyorsunuz yani binalar karanlık. Dolayısıyla
bu binalar yapılırken
Son süreçte yapılmış bir
binadır, eski bir bina değildir. Yine, kamu binalarına
gidiyoruz, oralarda da gündüz elektrik yakmadan, elektriği açık
olmadan hiçbir şekilde aydınlanmak mümkün değil. Yani,
vatandaşa bu tür tavsiyelerde bulunurken önce devletin, iktidarın
kendisi bu tür yapıları, bu tür mekânları, kamunun
kullandığı toplu kullanım alanlarını, özellikle,
günümüz koşullarında, günümüz teknolojisi içerisinde, çok fazla sarfiyat
olmadan, elektrik tüketimi çok fazla yapılmadan oluşturabilecek
şekilde dizayn etmesi gerekirken maalesef, bu böyle.
Tabii, Türkiye bir AVM cenneti ve AVM'lerdeki enerji
tüketimini, elektrik tüketimini hepimizi görüyoruz yani tüm Türkiye'deki
konutların tükettiği elektrikten daha fazla elektrik buralarda tüketiliyor.
O nedenle, hani deniliyor ya: Nükleer santrale ihtiyacımız var,
bizim elektrik ihtiyacımız var. diye. Ya, elektrik
ihtiyacımız filan yok, yeter ki siz tasarruf tedbirlerini alın,
yeter ki siz bu israfı ortadan kaldırın, yeter ki siz bir avuç
yandaşı zengin etmekten vazgeçin. Eğer, siz,
dağıtım şirketlerine olan denetimi yerine getirseniz,
dağıtım şirketleri kendi görevlerini yerine getirse,
elektriğin alınıp iletilmesi noktasındaki kaçaklar,
kayıplar ortadan kaldırılsa yüzde 10un üzerinde tasarruf
sağlıyorsunuz ve bu tasarruf Akkuyu Nükleer Santrali'nin tam
faaliyetli üretiminde elde edilecek elektriğe denk gelen bir şey yani
Akkuyu Nükleer Santrali'ne ihtiyaç yok; Sinop'takine hiç yok. Ama
bakış açısı bu olmayınca işte, politik tercihler
bütünüyle bu tutumu ortaya koyuyor.
Şimdi, değerli arkadaşlar,
elektriğin üretiminde, bir de burada -iktidar milletvekilleri de çok iyi
ifade ettiler- sürekli yenilenebilir enerji oranını ne kadar
yükselttiğimizi söylediler. Sayın Bakan da Komisyonda,
yanılmıyorsam, yüzde 50nin üzerine
çıkarıldığını söyledi. Kurulu güç anlamında
doğru ancak şu anda elektrik üretimi anlamında yenilebilir
enerjinin payı yüzde 32,27 megavattır. Dolayısıyla, o, yüzde
50liler oranında filan değil; birincisi bu. İkincisi,
yenilenebilir enerji ne demek yani temiz enerji diye ifade edilen bu enerji ne
demek? Yani siz bir aracı, bir otomobili ulaşım için
kullanabilirsiniz, o zaman faydalıdır ama bir toplumun, bir
topluluğun üzerine sürerseniz bu bir katliam aracı hâline
dönüşür. Siz JESleri, HESleri, GESleri, RESleri, BESleri, bütünüyle
yenilebilir enerji kapsamında sunmuş olduğunuz bu enerji
alanlarını siz, kendi elinizle bir felakete dönüştürdünüz.
Buralar, bu alanlar şu anda yenilebilir enerji kapsamında değil.
Şimdi, JESler yani jeotermal kaynaklardan
elektrik üretilmesi, baktığınız zaman evet, elektrik
Burada ne oluyor? 1.000 ila
Diğer taraftan ne oldu? Diğer taraftan
şu oldu: Kasım 2020de buradan bir yasa geçti, benim de üyesi
olduğum Enerji ve Tabii Kaynaklar Komisyonundan. Ya, isyan ettik, bütün
kamuoyu isyan etti, dedik ki: Ya, atık lastiklerin
yakılmasından elde edilen enerjiye, yenilenebilir enerji denmez.
Bunlara YEKDEM kapsamında bir destekleme olamaz, bu mümkün değildir.
Sayın Elitaş Komisyon Başkanıydı ve dedi ki: Ya,
haklısınız. İçeride bir sürü müzakere ettik,
Haklısınız. dedi. Sayın Bakan Yardımcıları
da vardı Bu konuyu en kısa zamanda bir torba yasayla
düzelteceğiz. dediler. Düzeltildi mi? Düzeltilmedi, hâlâ atık
lastiklerin yakılmasından elde edilen enerjiye biz yenilenebilir
enerji diyoruz, ondan sonra da buraya çıkıyorlar, diyorlar ki:
Şu kadar yenilenebilir enerjimiz var, bu kadar çağ atlıyoruz, bu
kadar ileri teknolojiyle elektrik üretiyoruz, enerji üretiyoruz, Türkiyede
devrim yapıyoruz. Ya, sizin devrim anlayışınız bu
işte yani atık lastiği alıp yakıyorsunuz, buna da
devrim diyorsunuz.
Dolayısıyla değerli arkadaşlar,
bu YEKDEMin kapsamının ve yenilenebilir enerji
kavramının tümüyle gözden geçirilmesi gerekiyor. Biz bununla ilgili kanun
teklifi verdik işinizi kolaylaştırmak için, bu atık
lastiklerden elde edilen enerjiye, biyokütle enerjisine yenilenebilir enerji
denmesin ve YEKDEM kapsamından çıkarılsın diye kanun
teklifi de verdik, o da dikkate alınmadı.
Dolayısıyla şudur arkadaşlar:
Türkiyenin, elektrik üretimine yetecek derecede kurulu gücü vardır ve
burada, Türkiyede kaynak olarak da nükleer santraller başta olmak üzere
bu ucube yatırımlara ve ucube işlere gerek yoktur.
Sayın Bakan, birlikte Hamburgdaydık,
enerji fuarına gittik. Enerji fuarında, siz, tabii, göreviniz
gereği açılışlara katıldınız, biz
oraları dolaştık. Şimdi, burada deniliyor ki
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul)
Bitiriyorum Başkan.
Almanya nükleer santrale geri dönme kararı
aldı. Ya, onlar mevcut santrallerini Açalım mı? diye
düşünüyorlar. Peki, Avrupa nereye yatırım yapıyor?
Hidrojene yatırım yapıyor yani Hidrojen üzerinden enerjiyi
nasıl elde ederim? yatırımı yapıyor. Peki, siz ne
yapıyorsunuz? Siz Avrupanın düşündüğü şeye
yatırım yapıyorsunuz yani nükleer santrale yatırım
yapıyorsunuz, atık lastik tesislerine yatırım
yapıyorsunuz yani desteklemeniz gereken yeni teknolojiler olması
gerekirken siz hâlâ Taş Devri dönemindeki uygulamalara yatırım
yapıyorsunuz. Artık onlar kalmadı, bununla övünmeyin,
Avrupayı da örnek göstermeyin. Biz o fuarda tümünü gezdik, tümünü gördük,
asla böyle bir uygulama yok, tümüyle halkı yanıltıyorsunuz, toplumu
yanıltıyorsunuz. Çözüm, yerinde ve yenilenebilir temiz enerjidir. HDP
olarak biz bunu sağlayacağız. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Muazzez Orhan
Işık.
Buyurun. (HDP sıralarından
alkışlar)
HDP GRUBU ADINA MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Van)
Teşekkürler.
AKP-MHP iktidarı ülkede var olan sorunları
çözmek yerine daha da büyük sorunlar yaratarak unutturma siyaseti yapıyor.
Toplumsal barış, demokratik bir yaşam yerine savaşta, halk
için doğal ve yenilenebilir enerji üretmek yerine nükleer enerjide
ısrar ediyor. Türkiye'de nükleer tehlikenin her geçen gün
arttığını, bu nükleer enerji üretimi hevesinin
doğayı ve toplumu tehlikeye attığını defalarca
ifade ettik. Rusya ve NATOnun Ukraynada devam eden savaşı, nükleer
santrallerin ve nükleer silahların tüm dünyaya insanlık için
nasıl bir tehlike oluşturduğunu bir kez daha
hatırlattı.
Devletlerin gizlediği verilere rağmen,
ABDde 169, Japonyada 23, Rusyada 205, İngilterede 17 ciddi nükleer
kaza kamuoyuna yansımıştır. Öte yandan, radyoaktif
atıkların toplum sağlığını nasıl tehdit
ettiği kanser vakalarının artışında
görülmektedir. Türkiye'nin 15 Temmuz dâhil darbeci siyasal kültürü, sabotaj
riskleri, deprem olasılıkları bir yana, Bartın, Soma,
Ermenek gibi katliamlardaki ihmaller zinciri tehlikenin boyutlarını göstermektedir.
Geçtiğimiz 14 Ekimde ihmal ve tedbirsizlikten dolayı Bartında
maden katliamında yine onlarca canımızı yitirdik.
Doğayla uyumlu, yenilenebilir enerji üretmek varken nükleer enerjide
ısrar etmeniz halkın ihtiyaç ve yararına değil saray
şürekâsı ve yandaşlarınızın ihtiyaçları
içindir. Biz, sizin yaşam ve doğa düşmanı bu nükleer
santral projelerinize son vereceğiz. Yatırım ve teşvik
bütçelerini ekolojik rehabilitasyon ve ormanlaşmaya
harcayacağız.
Değerli milletvekilleri, Türkiyede enerji
dışa bağımlı, piyasanın insafına
bırakılmış ve denetimsizdir. İktidarın ranta
dayalı, halk düşmanı ekonomi ve enerji politikaları her
şeyin fiyatını artırmıştır. Bu hafta
açıklanan üretici enflasyonu yüzde 136dır. Elektrik ve doğal
gazda ise yüzde 442 oranında zam açıklanmıştır. Bu
soygun düzeninde iktidar yurttaşların ve küçük esnafın cebine el
atmıştır. AKP düzeninde akaryakıt istasyonları,
yandaş enerji şirketleri ve GSM operatörleri gibi kurum ve
kuruluşlar vergi tahsildarlığına dönüştürülmüş;
dünyanın hiçbir yerinde olmayan fahiş oranlarla faturalar üzerinden
vergi tahsil edilmektedir. Halk vergi ve zam yükü altında ezilirken dev
şirketler, enerji tekelleri, bankalar, yandaşlar servetlerine servet
katmaktadır.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
yurttaşlardan fatura bedeli dışında sayaç kontrol, ödeme
bildirimi, teknik kalite ölçüm, ihbar bırakma, sayaç sökme takma gibi
ilave ücretlerle âdeta soygun yapmaktadır. Halka hizmet değil, eziyet
edilmektedir. Faturasını ödeyemediği için doğal gazı kesilerek
sokakta bırakılan hane sayısı yüz binleri geçmiştir.
Elektrik ve doğal gaz faturaları Türkiye tarihinin hiçbir döneminde
kira fiyatını geçmemişti. Sayenizde konut ve iş yerlerinin
faturaları kira bedelini geçti. İşte, özelleştirme ve
soygun politikalarınızın fotoğrafı bu; iyi bakın,
bir esnafın size karşı isyanının resmidir bu. Ortalama
bir hanede minimum tüketilmesi gereken 210 kilovatsaatin bedeli 550 TLyi
geçmiştir. Vatandaş bu faturayı nasıl ödesin; sadece
elektrik değil ki, suyu, telefonu, interneti, doğal gazı var?
Diğer fosil yakıtlara göre daha temiz olan doğal gaz hâlâ birçok
il ve ilçeye ulaştırılamamıştır. Kömür
fiyatlarındaki fahiş artış doğal gaz
ihtiyaçlarını daha da artırmıştır. İnsanca
yaşamak için en temel ihtiyaçlar olan kalemlerde yüzde 400ü aşan
zamlarla, ekonomik krizle insanları işsiz, gelirsiz,
faturasını ödeyemez duruma getiren iktidar, halka soğuk ve
karanlık kışları yaşatıyor. Ülkenin başına karabasan gibi çöken
iktidarınız, bu kara kışta hanelerde yaşanan
trajedilerden habersiz. Halkın karşısına çıkacak
yüzünüz varsa esnafı dolaşın, evleri gezin, bu ülkeyi nasıl
viraneye çevirdiğinizi görün. Gerçi umurunuzda olsaydı bu talan
düzenini kurmazdınız. Sosyal bir devlette enerjiye ulaşmak temel
bir haktır. Ancak amacınız halkın ihtiyacını
karşılamak değil.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Devamla)
İcraatınız; doğanın talanı, yaşam
alanlarının kâr ve para hırsıyla ranta ve yandaş
şirketlere peşkeş çekilmesidir. Doğayla uyumlu, yenilenebilir
enerji yerine, ekolojik tahribatı amaç edinen bir iktidar var; tek
derdiniz para ve rant. AKP Kürt coğrafyasında da HESlerle hem bir
ekolojik kırım yapmakta hem de bu iş için seçtiği yerlerde
bir tarihî kültür ve hafıza kırımını amaçlamaktadır.
İktidarın Enerji ihtiyacı var. söylemi bir manipülasyondur.
Önceliğiniz, yenilenebilir, halkın yararına ve temiz enerji
üretmek olmamıştır. Hasankeyfte, Zilanda, tarihî
Şırnakta, Dersimde, Kaz Dağları'nda ormanları, her
yerde madenleri ve nehirleri talan eden ekolojik kırım siyaseti var.
Biz geldiğimizde sizin doğa
düşmanı, kâr odaklı anlayışınızla yoksuldan
alıp yandaşa aktaran düzeninizi bozacağız; savaşa ve
saraya endeksli kurduğunuz bu düzende halkın emeğini sömüren,
ekmeğini çalan, geleceğini karartan yoksulluk ve talanla
döndürdüğünüz çarkınızı durduracağız.
Saygılarımla. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Mahmut Celadet
Gaydalı
Buyurun. (HDP sıralarından
alkışlar)
HDP GRUBU ADINA MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis)
Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünün bütçesi üzerine
söz almış bulunmaktayım. Sizleri ve kamuoyunu saygıyla
selamlarım.
1935 yılında Türkiyenin ihtiyaç
duyduğu maden ve ham madde kaynaklarını araştırmak,
rezerv ve tenörlerini tespit etmek, ekonomiye kazandırmak amacıyla
kurulmuş önemli bir kurum olan MTA maalesef bugün sermayenin ve
emperyalist güçlerin ihtiyaçları doğrultusunda hizmet veren bir
yapı hâline dönüştürülmüştür. Bu ülkenin en temel ve acil
ihtiyaçlarından biri enerjidir. Enerjide dışa
bağımlı bir ülkeyiz ve ülkenin sahip olduğu enerjileri
açığa çıkarmak için MTAnın ciddi çalışmalar
yapması gerekiyor. Bugün, jeotermal enerji, önemli ve özellikle ekonomiye
kazandırılması gereken temiz bir enerji kaynağı iken
ihmal edilmektedir.
Bakınız, doğu ve güneydoğuda,
Van, Bitlis, Iğdır, Erzurum ve Ağrı gibi illerde jeotermal
enerjiden yararlanarak hanelerde ısınmayı sağlayabilmek
mümkün iken MTA sermayenin talepleri doğrultusunda sadece maden
araştırması yapıyor. Bitliste milyonlar harcayarak saray
yaptıracağınıza hanelerin daha ucuza
ısınmasını sağlayacak enerji kaynaklarına
yönelerek hem bölge insanının ucuza ısınmasını
hem de ekonomik açıdan tasarrufu sağlayabilirdiniz ama doğal gaz
özendiriliyor. Bunun için de Bu bütçeler halkın değil sermayenin
bütçesi. diyoruz. Bitlis'te, Van'da, Iğdır'da, Erzurum'da,
Ağrı'da yaşayan halklarımız, MTA görevini
yapmadığı için ucuza ısınamıyorsunuz. Örnek
olarak Afyon gösterilebilir, jeotermal enerji sayesinde hanelerin
ısınma maliyeti doğal gaza göre üçte 1, kömüre göre beşte
1den daha ucuz fiyata geliyor. Bölge müdürlükleri
işlevsizleştirilmiş olduğundan bu çalışmalar
yapılamıyor. Genel Müdürlükte 1.865 personel varken 12 bölge
müdürlüğünde toplam 866 personel çalışıyor. Bu nasıl
bir iştir? Bu kadroların çoğu da MTA'da araştırma
yapacak mühendis kadroları değil. MTAdaki mühendisler kölelik
düzeninde çalıştırılıyor. Genel Müdürlüğün hizmet
alımı yoluyla mühendis istihdamı ihalesi tam bir trajedidir.
Yargı bu uygulamayı durdurmasına rağmen MTA, kanununun arka
yolundan dolanmayı tercih ediyor. Biz, MTAnın gerçekten daha
işlevsel bir hâl almasını istiyoruz. Bu da ancak nitelikli ve
güvenceli kadro anlayışıyla gerçekleştirilebilir.
Mühendislerin istediği kamuda kadrolu, güvenceli istihdam. Bu kadar basit,
anayasal ve hukuki açıdan desteklenen bir talebi nasıl kabul
etmezsiniz, anlamak mümkün değil. Proje bazlı mühendis
çalıştırılıyor, MTA gibi usta-çırak
ilişkilerinin önemli olduğu bir kurumda mühendislerin böylesine kötü
şartlarda çalıştırılması kabul edilemez.
Değerli milletvekilleri; madenlerden,
metallerden bahsediyoruz, siyasette metal yorgunluğu diye bir kavram
ortaya attınız, elemanlarınızı elimine ettiniz ama
metallerde metal korozyonu yani metal çürümesini hiç dikkate almadınız.
Metal yorgunu metaller tekrar değerlendirilerek daha kalitesiz işler
için kullanılabilir ama korozyona uğramış metaller yani
çürümüş metaller korozyondan arındırılmadıkça hiçbir
işe yaramazlar. Korozyona maruz kalan bir metal tamamen temizlenmezse
metalin kemirilmesini önleyemezsiniz. Elinizde at nalı gibi 4 tane
bakanınızın
(*) ile iltisaklı, irtibatlı,
ittifaklı olduğu açığa çıkmışken radikal bir
çözüm olan temizleme yerine üstünü örterek, boyayarak kamufle ettiniz hatta
bazılarını da ödüllendirdiniz ama boya kabararak çürüme devam
etti. (HDP sıralarından alkışlar) Metalde korozyon ne ise
siyasette
(*) da aynı şeydir.
(*) ise rant, yalan, talan ve
rüşvetin ortak adıdır yani yerli ve millî
karşılığıdır. Çelik konstrüksiyonlar aynen
siyasette olduğu gibi her beş yılda bir bakım onarıma
alınır. Korozyon belirtileri varsa taşlanıp,
zımparalanıp, gerekirse yama yaparak veya parça
değiştirilerek boyanır ve tekrar hizmete sokulur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
MAHMUT CELADET GAYDALI (Devamla) Beş
yılda bir halkın önüne konan sandıkta halkın temizlik için
taşlama, törpüleme ve zımparalamasından sonra metalinizden
geriye ne kalır bilemiyorum ama işe yarayacak bir şey
kalacağını da tahmin etmiyorum çünkü siz de halkın cebini,
ekmeğini törpülediniz. Aşırı korozyona maruz
kalmış metallerin de gideceği yer topraktır.
İşte, metallerin evrimi de topraktan çıkıp toprağa
geri dönmektir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Bravo!
BAŞKAN Sayın Pero Dundar...
Buyurun. (HDP sıralarından
alkışlar)
HDP GRUBU ADINA PERO DUNDAR (Mardin) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle ekranları
başında bizleri izleyen değerli halklarımızı ve
cezaevindeki arkadaşlarımızı selamlıyorum.
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığıyla birlikte tüm bakanlıkların Mardin
halkına yaşattığı zulme dair sadece birkaç noktaya
değineceğim. İşçi ve emekçileri düşünmeyen talan ve
rant düzeni sebebiyle 14 Ekimde Amasrada 42 madenci yaşamını yitirdi.
Sizin dediğiniz gibi kader olmadığını çok iyi
biliyoruz, bu hırstan toplumun çok canı yandı.
Bunlardan bir diğeri de Derik. Ülkeyi
peşkeş çektiğiniz bölgede, Derikte çok sayıda ekolojik
tahribata imza atan Cengiz Holdinge ait tesislerde 2 tırın
çarpmasıyla 21 insan yaşamını yitirdi. Bu vesileyle, hem
Derikte hem de Amasrada yaşamını yitiren
insanlarımızı saygıyla anıyorum.
Derik, Kızıltepe, Nusaybin
yollarının nasıl tehlikeli olduğunu, neredeyse her gün bir
kazanın olduğunu defalarca dile getirdik ama herhangi bir çözüm
üretilemedi. Derikteki kazaya dair hazırlanan iddianame
yargının da yandaşları koruduğunu gösteriyor. Ülkede
adalet diye bir şeyin kalmadığını, kâr
hırsının insan hayatını hiçe
saydığını gösteriyor. Biz kez daha söylüyorum: Sadece
tır şoförlerine ceza vererek Kusur yok. ve Yetki
alanımız dışında. diyerek de bu ölümlerin üzerini
kapatamayacaksınız; Cengiz Holding de onu koruyanlar da çevre yolu
talebine sessiz kalanlar da elbette halka hesap verecektir. Mardin
Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezinin
bağlı olduğu halk iradesini gasbeden, halkın
kaynaklarını yandaşlara aktaran kayyum da hesap verecektir.
Kayyum rejiminin 2nci dönemindeyiz. İlk dönemi
her türlü yolsuzlukla geçen kayyum rejiminin 2nci dönemi de Daha iyi
nasıl gasbederim? diye devam ediyor. Her fırsatta belediyenin bir
taşınmazını satarak, Dara Antik Kentinin çevresini imara
açarak halkın kaynaklarını talan ediyorlar. Ne kendisinin ne de
MARSU gibi kurumların halka hizmet gibi bir derdi yoktur.
MARSU, halka hizmet üretmiyor; birçok köylünün,
köyün, mahallenin altyapı ve su sorunu devam ediyor; yurttaşı
susuz bırakmaktan hiç çekinmiyor MARSU, tıpkı DEDAŞın
zulmettiği gibi halka zulmediyor. DEDAŞ yanına kolluğu da
alarak bölgede zulme devam ediyor. Hiçbir hak hukuk tanınmaması,
kullanılan elektrikten fazla fatura kesilmesi, sık sık elektrik
kesintileri yapılması, tarım arazilerine elektrik verilmemesi
hiç mi ilgilendirmiyor sizi?
Mardinli çiftçiye eziyet ediyorsunuz, üretemez hâle
getirdiniz. Yüksek fatura, mazot ve gübre fiyatlarıyla tarlasını
ekemez hâle getirdiniz. Bu, Mezopotamya ovasını kurutmaktır,
üretimi bitirmektir, halkı göçe zorlamaktır.
İktidarın Kürt ve kadın
düşmanlığının yerellerde temsilcisi kayyumlardır.
Nusaybinde Gülşilav Kadın Merkezini ve Kadına Yönelik
Şiddetle Mücadele Merkezini kapatanlar, Kadın Daire
Başkanlığına erkek atayanlar aynı zamanda Mardindeki
tüm kadına yönelik şiddeti besleyenlerdir. Bizler şunu çok iyi
biliyoruz ki bu iktidarın kadına yönelik şiddeti engelleme gibi
bir derdi yoktur; bunu yasalardan biliyoruz, İstanbul Sözleşmesinden
çıkılmasından biliyoruz, her türlü baskıya ve şiddete
karşı mücadele eden kadınların, TJAlı
arkadaşlarımızın tutuklanmasından biliyoruz, gerekli
tedbirler alınmadığı için katledilen Pakistan Demirden ve
daha birçoklarından biliyoruz.
Tabii, bir de ekonomik kriz var, bunun yerele
yansımaları var. Halk yoksulluk içinde, ev almak bir yana,
kirasını bile ödeyemiyor, küçük esnaf iflas etmek üzere. Ekonomik
krizin bedelini en çok kadınlar ve gençler ödüyor. Tekstil atölyelerinde
işçiye asgari ücretin altında ücret verildiğinden haberiniz var
mı? Geçinemeyen emeklinin çalışmak zorunda
kaldığını biliyor musunuz? Elbette biliyorsunuz ama umurunuzda
değil.
Bir diğer sorun okullarda yaşanıyor,
öğrenciler okullara aç gidip geliyorlar. Defalarca kez, günde bir
öğün yemek okullarda ücretsiz olsun dedik, ücretli öğretmenler dâhil
ataması yapılmayan öğretmenler atansın dedik, servis
ücretlerinin yüksek aidatlarına çözüm bulunsun dedik.
Ekonomik krizin yanında yönetememe krizi var,
özgürlük krizi var, adalet krizi var. Bunların hepsinin temelinde de Kürt
düşmanlığı, kadın düşmanlığı var,
savaş ve şiddet politikası var. Bu kadar krize rağmen
çıkıp Mardinde sosyal yardım alan aileleri
Cumhurbaşkanı selamlıyor ve mektubunu iletiyorsunuz. Yoksulluk
içindeki toplumun derdini selamla mı çözeceksiniz? Bunun üzerinden oy
alacağınızı zannediyorsunuz, yazık! Gidişiniz
yakındır.
Tüm bu sorunların çözümü nerede biliyor
musunuz? Çözümü de çaresi de HDPdedir, toplumun kendisindedir. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Sait Dede
Buyurun. (HDP sıralarından
alkışlar)
HDP GRUBU ADINA SAİT DEDE (Hakkâri)
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 2023 Merkezi Yönetim Bütçe
Kanun Teklifinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına
bağlı kısaca TENMAK olarak ifade edilen Türkiye Enerji,
Nükleer ve Maden Araştırma Kurumunun bütçesi üzerine söz
almış bulunmaktayım.
Enerji, maden, iyonlaştırıcı
radyasyon, parçacık hızlandırıcıları ve nükleer
teknoloji alanlarında faaliyet göstermek üzere 2020 yılında
kurulmuş olan TENMAK bütçesine baktığımızda tüm
bütçenin ruhuna uygun olarak burada da ağırlıklı olarak
personel giderleri, kaynak transferleri kalemleriyle karşılaşıyoruz.
Karşılığında mal ve hizmet alımı olmayan ve
bütçeden karşılıksız olarak yapılan aktarımlar
anlamına gelen cari transferler bütçenin vazgeçilmezi olmuş
durumdadır. Ülkede tek gelirin vergi olduğu, üretimin
olmadığı, harcanan her kuruşun yurttaşa faiziyle
fatura edildiği bir adisyona benzeyen AKP'nin 2023 bütçesinin gelir
kaleminin büyük bir kısmı vergi gelirlerinden, bunun da önemli bir
kısmı dolaylı vergilerden meydana gelmektedir. Özetle, yüzde
84ü KDV ve ÖTV ağırlıklı olmak üzere çoğunlukla
yoksullardan alınan dolaylı vergilerden oluşan bir bütçe. Ülke
kaynaklarının, üretimi, istihdamı artırmak yerine
savaşa ayrılması; döviz kurlarındaki ve enflasyondaki rekor
artışlar; yine, lüks, israf ve şatafat için savrulan paralar ve
yaklaşan seçimler düşünüldüğünde bu bütçenin de yılın
ilk çeyreğinde kadük olacağı ortadadır. AKP'nin hemen her
bütçesinde temel kalemler; sermayeye kaynak transferi, faiz ödemeleri,
savaş ve güvenlik harcamaları olmuştur.
Sayın milletvekilleri, esasında bütün
dünyanın vazgeçtiği, santrallerini tek tek kapattığı
bir alan nükleer enerji. Bakın, nükleer santrallere sahip olan ve hâlen
kullanan ülkeler ekonomik olarak umdukları başarıyı
yakalayamamışlardır. Radyoaktif atıkların nasıl
bertaraf ettirileceği hâlâ çözüme kavuşmamıştır. Yine,
normal işletme anında bile çevreye sızan ve işletmede
çalışanlara da zarar veren radyasyon yayılımı hâlâ
ciddi bir tehdittir. Sıkça yaşanan ve milyonlarca kişiyi
etkileyen nükleer kazalar, nükleer silahlanmaya bağlı
uluslararası tehditlerin artması ve yine, uranyum yakıtı
işletmeciliğinin sorunları ülkeleri nükleer enerjiden
uzaklaştırmıştır. Artık gelişmiş
ülkelerde yenilenebilir, alternatif, temiz enerji kaynaklarına yönelim
var. Sormak lazım: Madem nükleer santraller iddia edildiği kadar
çevreci, temiz, risksiz, ucuz, sorunsuz ve tehlikesiz, neden dünyanın
birçok ülkesi nükleer santrallerden vazgeçiyor ve vazgeçtikten sonra da gelip
santrallerini Türkiyede açıyor?
İktidar her fırsatta enerji krizine
sığınıyor ama bu krizin asıl sebebi yönetememe
krizidir. Kamu kaynaklarının har vurulup harman
savrulmasıdır asıl mesele. Türkiye hızla enerji krizine
doğru adım adım yaklaşmakta. Bu, öyle, kaynakların
yetersizliği ya da yanlış kullanımıyla da
açıklanacak bir durum değil, hele hele tencere kapağının
kapalı tutulması ya da kum saatiyle duş alınmasıyla
giderilecek bir sorun da değil. Siz bin odalı saraylarda
oturacaksınız ama yurttaşa diyeceksiniz ki Tencere
kapağını kapalı tutun. Sizin sadece bir avuç
ayrıcalıklı kesimin yararına kurduğunuz sistemin
miadı dolmuştur artık. Sermayenin AKPyle el ele verip yok ettiği
ormanları, su varlıklarını, tarım
alanlarını, ekolojik koridorları ve sistemleri elbette biz
kurtaracağız. Demokratik ekonomi yaklaşımıyla
yurttaşların temel ihtiyaçlarını kamusal ve tamamen
ücretsiz bir biçimde karşılanabileceği bir ekonomiyi yine biz
yaratacağız. Sağlık, eğitim, ısınma, su,
elektrik, internet ve iletişim gibi temel ihtiyaçların tamamen
kamusal kaynaklardan karşılanacağı yeni bir sistemi biz
inşa edeceğiz. Sağlık, eğitim, ulaşım,
iletişim, ısınma, temel beslenme giderleri, barınma gibi
temel insani gereksinimler bir hak olarak devlet tarafından
karşılanmalıdır. Bu alanlar sadece parası
olanların erişebildiği ve bir grup seçkin
azınlığın ulaşabildiği alanlar olmaktan
çıkarılmalıdır.
Enerji alanında ücreti ödendiği hâlde
enerjiye ulaşmak şirketlerin kâr hırsı yüzündün mümkün
olmamaktadır. Sürekli Malım çalınıyor. diye sızlanan
ancak bilançolarına baktığımızda hepsinin yüksek
kârlar elde ettiğini gördüğümüz enerji dağıtım
şirketleri bu halkın vergilerini, bu halkın emeğini
sömürmeye devam etmektedir. Ağır zırhlı araçlarla köy
baskınları yapan bir dağıtım şirketini
dünyanın hiçbir yerinde göremeyiz, tarihte bile bunun örneği yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
SAİT DEDE (Devamla) Tamamlıyorum
Başkan.
Bakın, ordularını şirketlerin
denetimine vererek Hindistanı yıllarca sömüren İngilizler bile
bu kadar pervasızca davranmamıştır. Hiçbir devlet
yurttaşını şirketlerin insafına terk edemez.
Dağıtım şirketleri, hatların bakım
onarımını yapmadığı için sürekli elektrik
kesintileri yaşanmaktadır. Bakım ve onarım ayrı bir
külfet getireceğinden, kârları azalacağından yirmi otuz
yıllık şebekeler üzerinden elektrik dağıtımında
ısrar edilmektedir.
Korkunç bir dönemde yaşıyoruz, artık
savaşlar bile canlı yayında veriliyor. Rusya Kievi veya
Ukraynanın başka bir şehrini saatlerce bombalıyor, bunu
televizyonlar naklen veriyor, görüntüler halk arasında endişe
uyandırırken şaşkınlık da oluşuyor.
Saatlerce bombalanan şehirlerde elektrikler hiç kesilmiyor, hatırlarsanız
Körfez Savaşı sırasında ABD Tomahawk füzeleriyle
Bağdatı vururken Bağdatta sokak lambaları sönmüyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Dede.
Süreniz tamamlandı.
SAİT DEDE (Devamla) Bakın, Hakkaride
yılın ilk karı yağdığından beri elektrikler
-şimdiden- kesilmeye başladı.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Erol
Katırcıoğlu
Buyurun. (HDP sıralarından
alkışlar)
HDP GRUBU ADINA EROL KATIRCIOĞLU
(İstanbul) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu bütçe konuşmasında -ki on dakika bir
vaktim var- bazı tespitlerimi böyle çok fazla detaya da inmeden söylemek
istiyorum. Bir kere hemen şunu söyleyeyim: Adalet ve Kalkınma Partisinin
yani iktidarın yetkililerinin ekonomiyle ilişkileri bir tuhaf,
ekonomide bir şeyler oluyor fakat onlar başka bir şey
söylüyorlar ama bu hep oluyor yani neredeyse dört senedir hep bu tespitleri
yapmaya yönelik laflar etmişimdir burada. Mesela, son olarak dün
Sayın Kavcıoğlu Merkez Bankası Başkanı olarak
diyor ki: Ocak sonu, şubat ayında enflasyonu yükselten sebepler
geride kalacak.
Şimdi, arkadaşlar, ekonomiye bakan
herhangi biri biraz ilgisi varsa şunu görür: Bütün dünya esasında bir
resesyona doğru gidiyor. Özellikle Avrupa Topluluğu son verilen
rakamlara göre önümüzdeki yıl 0,5 büyüyecek ki hatırlatırım
size bizim ihracat pazarlarımız daha çok Avrupa pazarı yani
ihracatımızın yüzde 50sini biz Avrupa'ya yaparız.
Dolayısıyla da çok açıkça önümüzdeki yıl itibarıyla
ihracatın düşeceği gözüküyor ve dolayısıyla da
üretimimizin düşeceği gözüküyor. Daha başka şeyler de
sayabilirim. Bunlara rağmen bunu söyleyebiliyorlar yani bunu anlamak benim
açımdan çok zor. Yine, devam ediyor Sayın Kavcıoğlu, diyor
ki: Türk ekonomi modelini, felsefesini gerçekleştirme sebebi cari fazla
sağlamaktır. Fiyat istikrarını artık faiz
artırarak değil, cari fazla vererek gerçekleştirmemiz
gerekiyor. Güzel. Peki, arkadaşlar, yani son rakamlar, on ayın
rakamları var elimizde; cari açık 100 milyar dolara varmış
vaziyette yani cari açık azalmıyor, artıyor. E, peki, Sayın
Kavcıoğlu bunu görmüyor mu? Görmemesi de mümkün değil ama niçin
böyle söylüyor, bunu da anlamak mümkün değil.
Başka birkaç şey daha söyleyeyim.
Sayın Muş geçenlerde dedi ki: Adalet ve Kalkınma Partisi millî
geliri 3 kat artırdı. Doğru fakat Sayın Muş,
şöyle de bir gerçek var: Başka ülkeler 5-6 kat artırdı
aynı dönemde. Yani ben size sayayım: Rusya, Sırbistan,
Bulgaristan, Hindistan; onların aynı dönemlerdeki gayrisafi millî
hasıladaki artışlarına bakarsanız onlar 5-6 kat
artırdılar yani onlar sizden daha hızlı büyümüşler,
daha hızlı koşmuşlar. E, siz şimdi bununla
övünüyorsunuz. Yani nasıl bir çerçevede değerlendirdiğinizi siz
varın düşünün.
Bir başka tespitim de şu, bunu Sayın
Oktay çok sık yapıyor: Efendim, her niyeyse referans noktası
bütün istatistiklerde 2002 yılı; 2022yi konuşuyoruz ama 2002
yılıyla bağlantı kurarak konuşuyorlar. Mesela,
Sayın Oktay -bu sene yapmadı onu ama geçen sene çok
yapmıştı- şöyle diyor: Bakın, 2002de bu rakam 3
bindi, şimdi 30 bin oldu, yahu, 9 kat arttı; ne kadar önemli bir
şey yapmışız. Fakat değerli arkadaşlar, mesela
2012ye baktığınızda 2012de 60 bin. Dolayısıyla
da 60 binden 30 bine düşmüşüz aslında ama istatistikler bunlara
izin veriyor. Fakat bütün bunları toplayacak olursam söylemek
istediğim şey şu: Sayın Cumhurbaşkanı başta
olmak üzere, Fuat Oktay'ın kendisinin de geçenlerde burada bütçe üzerine
yaptığı konuşmalarda ifade ettiği üzere, Sayın
Muş'un Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı
açıklamalardan da benim anladığım kadarıyla gerçekten
olan biten ile kendi durdukları model -diyeyim- arasında çok büyük
bir uçurum var. Dolayısıyla da gerçekten ne olduğunu çok fazla
bildikleri kanaatinde değilim ben, Türkiye'nin ekonomisinde neler olduğuna
dair.
Şimdi, bakın, ben geri kalan zamanda
şunları söylemek istiyorum: Şimdi, enflasyonla mücadelede
gerçekten bu Hükûmet değişik bir şey yaptı, değil mi?
Değişik bir şey yaptı. Ne yaptı? Efendim, bütün dünya
yükselen
Yani ekonomiler ısınmaya başladı, onun üzerine
faizleri artırarak talebi daraltmaya yani fiyatlar yükseliyor diye,
enflasyon ortaya çıkıyor diye faizleri yükselterek ekonomiyi
soğutmaya çalışıyorlar, çalışmaya karar verdiler.
Böylelikle de enflasyon şöyle düşecekti doğal olarak; talep
düşünce üretim azalacaktı, üretim arttığında istihdam
artacaktı, tabii istihdam arttığında asıl önemli olan
şey şu: Ücretler düşecekti. Dolayısıyla da enflasyonun
bütün faturasını ücretlilere yüklemek durumunda bugünün Batı
dünyası. Dolayısıyla da ben bizde de görüyorum, bizim
iktisatçılarımızın oldukça önemli bir kısmı
Keşke faizleri arttırsak. diye bakıyorlardı ama
doğrusu bu değil. Peki, ne yapılabilir? Yani antienflasyonist
politikalarda nasıl başka bir yol bulunabilir? Tabii ki üretimin
artırılması. Nitekim Hükûmet böyle bir karar verdi ama bu
kararı vermesinin asıl sebebini ben size söyleyeyim: Değerli
arkadaşlar, seçime giden bir iktidar sıkı para
politikasıyla, efendim, talebi daraltarak enflasyonu düşürmek
şeklinde bir yolu denemezdi zaten. Çünkü bunu deneyenler tarihte her zaman
iktidarlarını kaybetmişlerdir. Dolayısıyla da dediler
ki: Ya, biz başka bir şey yapalım; TLyi
zayıflatalım, ihracata dayalı bir büyüme sağlayalım,
üretim artsın. Efendim, evet, üretim artsın, cari açık
kapansın; dolayısıyla da ülkeye ihtiyacımız olan
dolarlar gelsin. Dolayısıyla TL değerlensin ve
dolayısıyla da enflasyon aşağı çekilsin. Yani
mantıklı gibi gözüküyor esas itibarıyla. Fakat değerli
arkadaşlar, bu olmuyor, bir türlü olmuyor. Bakın, son rakamlar,
ekimde 85,5ti enflasyon, kasımda 84,4e geldi ki burada baz etkisi de var
ve dolayısıyla da esasında diyebiliriz ki çok zayıf bir
enflasyonda bir adım atılmış gibi gözüküyor.
Değerli arkadaşlar, neden olmuyor? Neden
olmuyor, söyleyeyim size -bunu Türkiye tartışmıyor ama gerçekten
tartışmamız gereken önemli bir konu bu bence- çünkü değerli
arkadaşlar, Türkiyede piyasa ekonomisi iddia edildiği gibi serbest
olan bir ekonomi değildir. Türkiyede piyasa ekonomisi doğrudan doğruya
kartel ve tekellerin kontrolü altındadır. Dolayısıyla da
bakın, ne oluyor, biliyor musunuz? Faizleri düşürdüğünüzde lider
firmalar liderliklerini kaptırmamak için hem daha fazla yatırım
yaparak pazarlarını büyütüyorlar hem de kendi aralarında
anlaşmalara gidiyorlar ve böylelikle kâr marjlarını
artırıyorlar. Değerli arkadaşlar, dolayısıyla
burada ne oluyor? Evet, Sayın Muş da Plan ve Bütçe Komisyonunda
söylemiş. Efendim, işte, ekonomide neler oluyor?
Dışarıdan geliyor. Yine, dış güçler ne yapıyor?
Mesela, emtia fiyatları artıyor, petrol fiyatları artıyor.
E, ne yapalım? Bu da bizim maliyetlerimizi artırıyor. Fakat
değerli arkadaşlar, diyelim ki yüzde 10 bir maliyet
artışı oldu ama emin olun, fiyatlar yüzde 10dan daha fazla
artıyor. Neden? Çünkü piyasadaki firmalarımızın, bizim
hâkim firmalarımızın piyasa güçleri, pazar güçleri var ve bundan
dolayı da artan maliyetleri çok rahatlıkla fiyatlarına
geçirebiliyorlar ve bunu da daha yüksek kâr marjları yaparak
geçirebiliyorlar. Dolayısıyla da değerli arkadaşlar, ben
size şunu söyleyeyim: Böyle bir yapı ki biz bu yapıyı
konuşmuyoruz, Türkiyede maalesef bu yapıyı konuşan çok az
insan var ama bu yapı var olduğu sürece yani bu kadar
tekelleşmiş bir sanayileşme düzeyi olduğu sürece bu ekonomide
makroiktisat politikaları istendiği gibi yürümez ve istediğiniz
sonuçları da vermez ve nitekim Hükûmetin bu yöndeki
adımlarının gerçekleşmeyeceğini söyleyebilirim.
Peki, ne oluyor arkadaşlar? Olanı
söyleyeyim: Bir, borsa şirketlerindeki kârların
artışına bakın arkadaşlar yani aldığım
rakamlar, 2021de 150 milyar -yanılmıyorsam- Türk lirasıyken
2022de 244 milyara çıkıyor, yüzde 60-70 civarında bir
artış var. Bankalara bakın, bankaların geçen yıl 50
milyar civarında kârları vardı. Şimdi ne kadar oldu biliyor
musunuz arkadaşlar? 252 milyar Türk lirası oldu, yüzde 400
arttı. Peki, bunun sonucunda ne oluyor? Hızlı gitmem gerekiyor.
Bunun sonucunda şu oluyor: Zenginler daha zengin oluyor, fakirler daha
fakir oluyor. Yine ben size bir rakam söyleyeyim: Mesela, 2020de millî
gelirden sermayenin aldığı pay yüzde 43ken 2022de yüzde 54e
çıkıyor, 2020de emeğin payı yüzde 37yken şimdi yüzde
25e düşüyor yani gelir dağılımında bir problem
oluyor.
Değerli arkadaşlar, ben lafımı
bitirmeden bir şey daha söyleyeyim ama ben bunu sadece iktidara
değil, bütün Parlamentoya söylüyorum: Hiç baktınız mı
Ya
da böyle bir çalışma yapılmadı bildiğim kadarıyla
da onun için bildiğinizi varsaymıyorum. Ben Kürtlerin
yaşadığı 15 tane ildeki kişi başına millî
gelir rakamlarını hesapladım ve diğer 66 ille
karşılaştırdım. Ne çıkıyor biliyor musunuz
arkadaşlar? Yarı yarıya.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) Teşekkür
ederim.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Bir daha söyler
misiniz?
EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) Evet, yarı
yarıya yani mesela 66 il -batıdaki illerimizi kastederek söylüyorum
daha çok- eğer 10 bin dolar kazanıyorsa Diyarbakır'daki insan 5
bin dolar kazanabiliyor. Değerli arkadaşlar, kimileri diyor ki: Kürt
sorunu yoktur. Arkadaşlar, Kürt sorunu böyle bir sorun. Kürt sorunu,
sadece Kürtlerin yıllar yılı onurlarının
çiğnenmiş olmasından kaynaklanan bir sorun değil, aynı
zamanda bir yoksulluk sorunudur, bir yaratılan değerden daha az pay
almak zorunda bırakılmışlık sorunudur.
Dolayısıyla da ben bunu herkes için söylüyorum çünkü nedense
-Türkiye'de siyaset böyle- Kürtler konu olduğu zaman susmayı tercih
ediyorlar. Arkadaşlar, ben tam tersini söyleyeyim: Eğer biz Kürtleri
konuşamazsak, inanın, size, bu ülkede herhangi bir şekilde herhangi
bir zaman bir demokrasi olamaz diyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Sayın Serpil Kemalbay
Buyurun. (HDP sıralarından
alkışlar)
HDP GRUBU ADINA SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ
(İzmir) - Sadece büyük insanlığın değil, aynı
zamanda doğamızın, ağacımızın,
hayvanların ve tüm canlıların yaşam hakkının
gözetildiği, ezenin, sömürenin dışlandığı,
insanın insana kul olmadığı bir yeni yaşamı
kuracağımıza derin inancımla değerli
halklarımızı selamlıyorum.
AKP-MHP bloku istiyor ki 2023 bütçe
anlatısı Alice Harikalar Diyarındaki masal gibi olsun ama
yağma yok, HDP olarak bu kürsüden Kral çıplak. demeye devam
edeceğiz.
Bütçe paketinin biraz yanına
yaklaştığımızda kesif bir ölüm kokusu, karın
gurultusu, acı ve keder görüyoruz. Bu bütçe, halkın ihtiyaçları
için değil, Erdoğanın bekası, ekonomik, politik tercihleri
için hazırlanmıştır; savaşa, ranta, yandaşa
kaynak aktarma bütçesidir. Erdoğan Türkiyesi bir yoksulluk, yolsuzluk ve
yasaklar ülkesi olmakla kalmamıştır, koca bir hapishane,
işkencehane, tecrit -bazılarına göre- tımarhane
şekline dönüşmüştür. Yirmi yılın hikâyesinin spotu,
bundan sonra olabileceklerin fragmanı dün bu Mecliste yaşandı.
Bir milletvekili, AKPli vekilin saldırısıyla az kalsın yaşamını
yitiriyordu; Kürtçe konuşan bir milletvekilinin mikrofonu kapatıldı;
cinsiyetçi küfürler havada uçuştu. HDPnin değiştirmek
istediği, işte, bu şiddete dayanan despotik, cinsiyetçi,
yasakçı anlayıştır. İklimi de insanı da koruyacak
olan emek, barış, demokrasidir. Emek ve özgürlük ittifakı olarak
bunun için mücadele ediyoruz, mutlaka kazanacağız.
Amasra katliamını
konuşacağım fakat öncelikle enerji politikalarında
kârı maksimize etmeyi birinci hedef olarak gören hiçbir anlayış,
bu anlayışla yapılan hiçbir yatırım emeği ve doğayı
koruyamaz, ekolojik dengeleri gözetmez; kömür madenlerine olduğu kadar
RESlere, HESlere, JESlere bakarsanız da bunu görürsünüz. En verimli
topraklara, Egede incirin, zeytinin fışkırdığı
yerlere bu santrali yapan iktidarın amacı sadece yandaşa kâr
devşirmektir. Öte yandan, derelerimiz, zeytinlerimiz HESlere, JESlere
kurban edilirken vatandaşın elektrik faturası da her ay
kabarmaktadır. Her evin ihtiyacı kadar elektrik, ısınma
giderlerinin bu bütçeden ücretsiz karşılanmasını talep
ettik; önergemiz reddedildi sizin tarafınızdan. Buna
karşılık, madenleri yandaşlarınıza peşkeş
çekmeye devam ediyorsunuz; nadir kalan kamu kurumlarından TTK Amasra
İşletmesine havzanın sadece yüzde 3ünü tahsis ederken yüzde
97sini yandaşlara veriyorsunuz. Bakın, işte burada, 42
madencinin katledildiği Amasra maden kazasının neden
yaşandığına geliyoruz. Havzada iş
sağlığı ve güvenliği politikasını baltalayan
böl-parçala-yönet özelleştirme redevans sistemi Amasradaki katliamın
sebeplerinden birincisidir.
301 madencinin yaşamını
yitirdiği Soma kazası Türkiye tarihinin en büyük maden katliamı
olmuştur. Somadan hangi dersleri çıkardınız Sayın
Bakan? Hiç. Çünkü sorun, bilmemek değil; sorun, tercih etmemektir; Amasra
katliamının ikinci nedeni de burada yatıyor.
Bilim Yüzde 100 önlenebilir. demesine rağmen,
Erdoğan Soma için ısrarla Kaza, kader, fıtrat. demişti ve
ölümleri normalleştirmişti. Siz, Somanın
yargıçlarını değiştirip ceza almalarının
önünü kestiniz; Somanın avukatları Sevgili Selçuk
Kozağaçlıyı ve Can Atalayı tutukladınız.
Buradan da üçüncü nedene geliyoruz Sayın Bakan: Cezasızlık politikası.
Havalandırmanın yetersiz olduğu,
metan gazının sürekli yükseldiği, sensörlerin 355 kere alarm
verdiği, tali vantilatörün hasarlı olduğu, ana havalandırma
aspiratörünün modernize edilmediği, ATEX sertifikalarının
bulunmadığı ortadayken, Sayıştay raporları
bunları yazarken Sayıştay raporlarını sümen altı
ettiniz Sayın Bakan ve sendika, sarı sendika da sizinle birlikte
sustu. İşte, Amasra maden katliamının dördüncü sebebi de
burada yatıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) 42 can
grizu patlamasında yaşamını yitirdi. Amasra'da tekrar
Erdoğan sahneye çıktı ve dedi ki: Kader planı. Ya, bu
kader hep madencilere, işçilere, yoksulların çocukları üstüne mi
plan kuruyor? Bu, kader planı değil; bu, sömürü planıdır,
yeni katliamlara davetiyedir. Bakın, Amasra'da yaşamını
yitiren Mehmet Bulut'un eşi -Sayın Bakan, bakın bu
fotoğrafa- Öldürdüler, cinayet bu, kaza değil; keserler,
sansürlerler; siz kesmeyin. diyor. 42 kişiyi siz öldürdünüz Sayın
Bakan. Sayıştay Olacak. dedi, siz Olursa olsun. dediniz. Onur
istifayı gerektiriyor Sayın Bakan, derhâl istifa edin! (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Sayın Murat Çepni, buyurun. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA MURAT ÇEPNİ (İzmir) -
Teşekkürler Başkan.
Genel Kurul ve değerli halkımız;
burada 17 bakanlığın bütçesini görüşüyoruz, oysa sadece bir
bütçeyi görüşüyoruz, o da sarayın saltanat bütçesi. Ha Adalet
Bakanlığı ha Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı ha Ticaret
Bakanlığı, hiçbiri fark etmiyor, hepsi sarayın saltanat
bütçesini inşa etmek için elinden ne geliyorsa yapıyor.
Bu bütçe, halk açlıkla
uğraşırken yüzde 300-500 kâr yapan şirketlerin,
bankaların bütçesidir yani yüzde 1in bütçesidir. Bu bütçe, betonların,
dozerlerin bütçesidir ve bu bütçe, fidan dikmeyi orman sananların kurnazca
inşa ettiği bir bütçedir. Bu bütçe, tüm coğrafyayı delik
deşik eden maden ve enerji şirketlerinin bütçesidir ve bu bütçe,
mafyaların, çetelerin, tarikatların bütçesidir. Bu bütçe,
dağına taşına, deresine, ormanına sahip çıkan
köylüye saldırmayı vatan millet adına savunan, yapan suç
şebekelerinin bütçesidir ve yoksulun daha yoksul, zenginin daha zengin
olduğu, tüm soygunların, hırsızlığın, suçun,
çürümenin vatan, millet, din, iman edebiyatıyla örtüldüğü bir
bütçedir, bu sistemin bütçesidir. Evet, gerçekler başka, iktidarın
ortaya koyduğu yalanlar başka.
Şimdi, Çevre Bakanlığından
ekoloji sorunlarına, çevre sorunlarına müdahale etmesini beklersiniz;
halkın, itiraz eden bilim insanlarının söylediklerine kulak
vermesini, onların işini kolaylaştırmasını
beklersiniz oysa tam tersine Bakanlık doğa katliamlarının,
doğa kırımının bizzat merkezinde duruyor. Ekolojik
yıkıma gösterişli ambalajlar üretmekle meşgul Çevre,
Şehircilik ve İklim Değişikliği
Bakanlığı, şirketlerin taleplerine hukuki zemin ayarlamakla
meşgul Bakanlık. Bakanlığın doğa lehine
yaptığı tek bir şey yok, tek bir icraatı yok Bakanlığın.
Kirlet, nasılsa halkın bütçesiyle hallederiz. diyen bir
Bakanlık. Bakanlık ekoloji ihtilaflarıyla,
ekoloji örgütlerinin itirazlarıyla, bilim insanlarıyla
bırakın uğraşmayı, onların
yaptıklarını manipüle etmekle meşgul.
Evet, şimdi, birkaç örnek vermek istiyorum
değerli arkadaşlar. Bakın, Akbelende beş
yüz sekiz gündür İkizköylüler direniyor, buradan onları
selamlıyoruz.
SALİH CORA (Trabzon) Ayder
Yaylasını gördün mü Sayın Çepni?
MURAT ÇEPNİ (Devamla) Beş yüz sekiz gündür direnenler, ormanları devletten
korumaya çalışıyorlar.
SALİH CORA (Trabzon) Ayder
Yaylasını gördün mü?
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Arkaya geç, arkaya.
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) Yemek
zamanı. Yemeğe git.
MURAT ÇEPNİ (Devamla) İdare mahkemesi
önce yürütmeyi durdurma kararı veriyor fakat nasılsa, bilirkişi
raporları peş peşe geliyor ve yeniden bu kararlar iptal
ediliyor. Şimdi, soruyoruz: Bakanlığın burada ne
yapması lazım? Bakanlık bu işleri kotarmakla meşgul.
Marmaris; Sinpaşta bir kaçak inşaat sürüyor, kaçak inşaat, suç
inşaatı. Burada verilen ÇED Gerekli Değildir raporu daha sonra
iptal ediliyor fakat inşaat sürüyor, inşaat hâlâ sürüyor.
Bakanlık ne yapıyor, kime kulak veriyor? Sinpaşa kulak veriyor,
işte Çevre Bakanlığı böyle bir Bakanlık. Şimdi,
Sinpaşta direnen Marmaris Ekolojik Mücadele Komitesi ve Kent Konseyi ve
tüm halkımızı buradan bir kez daha selamlıyoruz,
onların yanındayız.
Evet, Kaz Dağlarında yine aynı
şey geçerli. Önce, bu yerli ve millî Hükûmet, Alamos Goldu karara
rağmen bir yıl alandan çıkaramadı; yerli ve millî ya
bunlar, çıkaramadılar. Şimdi de Cengiz İnşaat
aynı yerde çalışma yapmaya hazırlanıyor.
SALİH CORA (Trabzon) Aydere gel, Aydere,
Aydere gel.
MURAT ÇEPNİ (Devamla) Ayderi de siz
batırdınız, Ayderi de siz batırdınız.
SALİH CORA (Trabzon) Aydere gel, ne güzel
yaptık orayı.
MURAT ÇEPNİ (Devamla) Şimdi, Kaz
Dağları'nda durum bu. Evet, Kaz Dağları'nda da yine direnen
ve kazanan halkımızı, arkadaşlarımızı
buradan bir kez daha selamlıyorum.
Bakın, Şırnak'ta iki yıldır
devlet kontrolünde çetelerin ormanları katliamı gerçekleşiyor,
iki yıldır. Her gün 15 tane kamyon ağaçları kesip
taşıyor; nereye taşıyor, kim taşıyor, belli
değil.
SALİH CORA (Trabzon) Şırnakta
petrol bulduk, petrol; petrol bulduk.
MURAT ÇEPNİ (Devamla) Aliağa'da gelecek
olan zehirli gemi itirazlar sonucunda engellendi. Bakan dedi ki: 600 ton yok,
9 ton var. Bakan için 9 ton zehir önlemli değil. Sonrasında iptal
edildi. Bakan özür diledi mi, bilim insanlarına teşekkür etti mi?
Hayır, hâlâ yerinde oturuyor. Gaziemir'de nükleer atıklar hâlâ
çıkmış değil.
Evet, ne yapacağız? İklim kriziyle
mücadele adı altında temiz enerji yeşil üretim gibi
kılıflarla temiz fonlar yeşil krediler süslemesiyle
sermayeye yeni olanaklar yaratılıyor. Bu yeşil soygun
yalanını reddediyoruz. Toplumsal ihtiyaçları ve
doğanın sınırlarını gözeten politikaları
belirleyeceğiz HDP olarak. Emperyalist, kapitalist ülkelerin planları
doğrultusunda enerji yoğun, emek ve doğa sömürüsü yoğun
ikincil sanayilerin üssü olmayı reddediyoruz. İşçilerin,
emekçilerin söz, yetki, karar süreçlerinde etkin olduğu demokratik,
halkçı, planlı bir ekonomi politikasını
uygulayacağız. Nüfusu belli kentlere toplayarak megakentler yaratan
rant ve kâr odaklı kentleşme politikalarını reddediyoruz.
Kentlerimizi demokratikleştireceğiz, küçülteceğiz, yeniden
doğal alanlarına kavuşturacağız. Gıda
alanında şirket egemenliğine son vereceğiz. Endüstriyel
tarımla toprağın, suyun, havanın ve gıdanın
zehirlenmesine son vereceğiz. Kirletilen, atıl bırakılan
tarım alanlarını rehabilite edeceğiz, halkın
kullanımına açacağız. Ekolojik, doğa dostu
kolektifleri, kooperatifleri, küçük aile tarımını
geliştireceğiz. Enerjide şirket egemenliğine son
vereceğiz. Doğa ve insan sağlığına rağmen
kâr odaklı enerji politikalarını reddediyoruz. Termik
santralleri kapatacağız; Akkuyu NGS başta olmak üzere nükleer
enerji ve silahlanma projelerine son vereceğiz. Bu alanda yapılan
bütün gizli anlaşmaları açıklayacağız. Savaş
politikalarına, silahlanma çalışmalarına son verecek,
halklar ve doğa lehine politikaları esas alacağız. Orman ve
su varlıkları mutlak korunacak, buralarda bilimsel çalışma
dışında tüm faaliyetler yasaklanacak. Dicle, Fırat,
Kızılırmak, Çoruh, Gediz, Menderes gibi havzalar hızla
rehabilite edilecek. Hayvanlara yönelik her türlü şiddet ağır
biçimde cezalandırılacak. Biyolojik ve kültürel çeşitliliği
koruyan, geliştiren politikaları uygulayacağız.
Ekokırımı suç olarak sayacağız, yaban
hayatını koruyacağız, avcılığı
yasaklayacağız. Biz doğayı, emekçiyi, köylüyü, hayvanı
kısaca tüm canlıları koruyan, egemenlik değil eşitlik
ilişkisi kuran bir yaşamı kuracağız. Paranın
yenmediğini bilerek paraya tapılan soygun düzenini
yıkacağız. Gündüzlerinde aç gezilmeyen, gecelerinde aç
yatılmayan özgür, demokratik, sosyalist bir ülkeyi ve dünyayı mutlaka
kuracağız! (HDP sıralarından alkışlar)
SALİH CORA (Trabzon) Komünizmi getireceksiniz
öyle mi?
MURAT ÇEPNİ (İzmir) Getireceğiz.
SALİH CORA (Trabzon) Hayal dünyası
BAŞKAN Sayın Zeynel Özen
Buyurun. (HDP sıralarından
alkışlar)
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Başkan,
Coraya beş dakika ver de laf atmayı kessin.
BAŞKAN Efendim?
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Beş dakika
verin, laf atmayı kessin.
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) Ya
konuş ya git bir çorba iç; ikisinden birisini yap.
BAŞKAN - Sayın Cora mı?
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) Evet, lütfen.
PERO DUNDAR (Mardin) Yani bir beş dakika
verin, çıksın konuşsun.
BAŞKAN Yarın Nimetullah Bey verir.
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) Git bir
çorba iç, git bir çorba iç.
SALİH CORA (Trabzon) Başkanım, kötü
bir şey demedim ki yani.
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) Ya,
hakikaten sen ilginç bir insansın ya!
SALİH CORA (Trabzon) Kötü bir şey
demedim ki Komünizmi mi getireceksiniz? dedim. Merak ettim, sordum yani.
MURAT SARISAÇ (Van) İşin parazitlik
senin.
HDP GRUBU ADINA ZEYNEL ÖZEN (İstanbul)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, tüm halklarımız;
bu bütçe ne hakçadır ne de halkın bütçesidir; bu bütçe yandaşa
rant dağıtma bütçesidir, savaşın bütçesidir. Bakın, bu
bütçede yoksullar yok, emekliler yok, işçiler yok, çiftçiler yok,
hayvancılıkla uğraşanlar yok, öğrenciler yok; tüm
yoksullar, emekçiler yok burada.
Bu bütçenin amacı yoksulluğu ve
adaletsizliği azaltmak değil. Bu bütçe uygulandığında
Maraşlı çiftçinin, Konyalı esnafın, Ağrıda
hayvancılıkla uğraşanın durumu daha da iyi olmayacak.
Rantın, faizin ve savaş iktidarı olan AKPnin bu bütçesiyle
iş cinayetleri devam edecek, kadın kırım politikaları
sürdürülecek, doğanın ekolojik talanı derinleşecek; AKP
iktidarı varken yoksulluk ve işsizlik azalmayacak, tam tersine
artacak.
Bu bütçe, Karadenizde Ben halkım! diyen
Havva Ananın karşısına jandarma copu olarak çıkacak,
Dersimde orman yakacak, Meriçte mülteci boğacak; Şirvanda,
Amasrada, Somada madenciye ölümü fıtrat olarak dayatacak. Bu bütçeyle
her sabah evinden çıkan en az 6 işçi akşam evine geri dönemeyecek,
iş cinayetlerinde katledilecektir. Bu bütçe Köle değiliz! diyen
işçilere gözaltı ve tutuklama olacak. Bu bütçe kadın emeği
için bağımlı yaşamı dayatacak çünkü bu bütçe
emeğin sömürüsü demek. Bu bütçe engelliler için daha çok engel
çıkaracak. Bu bütçe esnaf için iflas, çiftçi için daha çok masraf demek.
Bu bütçe halka dolaylı vergide artış; ranta vergide af demektir.
Bu bütçede AKP'nin adaletsizliği tescillidir. Ekonomide bunca rezalete ve
enflasyon rekorlarına rağmen AKP'liler kürsüye çıkıyor,
pembe tablolar çiziyor. Hiç sokağa çıkmıyor musunuz siz
AKP'liler? (HDP sıralarından alkışlar)
Sayın Ticaret Bakanı, sizin selefiniz olan
Ruhsar Pekcan, kendi Bakanlığında, kendi şirketindeki bozuk
dezenfektanları fahiş fiyattan satmıştı. Peki ne oldu?
Herhangi bir soruşturma açıldı mı? Üstüne üstlük ödül bile
verdiniz. Bu memlekette ekonominin neden bu hâlde olduğunun
cevabını Ruhsar Pekcan örneğinde anlayabiliriz arkadaşlar.
Avrupa'da bakanlar en ufak bir hediye aldığında bu istifa
gerekçesi olur, bizde ise kendi bakanlığını
dolandırana ödül verilmektedir. Adalet derseniz hak getire. 12 Eylül
faşist cuntası döneminde üç ay gözüm açılmadı ve her türlü
işkenceye maruz kaldım.
SALİH CORA (Trabzon) Geçmiş olsun.
ZEYNEL ÖZEN (Devamla) Ama bugün, adalet hak getire.
Cezaevlerinde yaşanan her işkence, sistematik olarak hak ihlalleri
normal duruma gelmiştir.
SALİH CORA (Trabzon) İşkence yok.
ZEYNEL ÖZEN (Devamla) Geçtiğimiz yıl 9
Aralıkta Kandıra Cezaevinde yaşamını yitiren Garibe
Gezerin intihar ettiği söylendi fakat geçtiğimiz haftalarda
basına yansıyan görüntülerde, Garibe çok sayıda gardiyan
tarafından yerlerde sürükleniyor ve işkenceye uğruyor. Bu
görüntülere rağmen Kandıra Savcılığı Garibenin
ölümünde kimsenin kastı veya kusuru yoktur, kovuşturmaya gerek
yoktur. diyor.
Bugün cezaevlerinde binlerce hasta mahpus ölümü
bekliyor. İnsanları diri diri yakan Madımak katili Ahmet
Kılıçı yaşı gerekçesiyle serbest bırakanlar, 85
yaşında onlarca hastalığı olan, ayakta bile durmakta
zorlanan Mehmet Emin Özkanı yıllardır cezaevinde ölüme
sürüklüyorlar. Arkadaşlar, yakılanları değil,
yakanları affediyorlar. (HDP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
ZEYNEL ÖZEN (Devamla) Teşekkürler
Başkan.
Son olarak, bu bütçe halkın bütçesi değil,
bir avuç oligarşik grubun bütçesidir; saray ve küçük
ortağının son bütçesidir; 5li çetenin bütçesidir; halkın
cebindeki parayı bir avuç sermayedara aktarma bütçesidir. Biz bu talan ve
soygun bütçesini kabul etmiyoruz ve hayır diyoruz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Elitaş, buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
2.- Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaşın, Yenilik Partisi Genel Başkanı Ardahan
Milletvekili Öztürk Yılmaza ilişkin açıklaması
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın
Başkanım, teşekkür ediyorum.
Şimdi aldığımız bir habere
göre Yenilik Partisi Genel Başkanı Sayın Öztürk Yılmaz
Ankaradaki ofisinde bıçaklı saldırıya
uğramış, hastaneye kaldırmışlar. Ardahan
Milletvekili ve Yenilik Partisi Genel Başkanı Sayın Öztürk Yılmaza
geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Siyasetçiler, ne olursa olsun
korunması gereken, bir kurumu temsil eden arkadaşlarımız.
Bu saldırıyı şiddetle kınıyorum.
Teşekkür ediyorum.
ERDAL AYDEMİR (Bingöl) Darısı Salih
Coranın başına.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Sayın
Başkan
BAŞKAN Sayın Altay, buyurun.
3.- İstanbul Milletvekili Engin Altayın,
Yenilik Partisi Genel Başkanı Ardahan Milletvekili Öztürk
Yılmaza ilişkin açıklaması
ENGİN ALTAY (İstanbul) Çok teşekkür
ederim.
Ben de aynı sebeple söz almıştım
Sayın Başkan. Yenilik Partisi Genel Başkanı ve Ardahan
Milletvekili Sayın Öztürk Yılmaz bugün Parti Genel Merkezindeki
makam odasında bir bıçaklı saldırıya uğramış
ve yaralı olarak hastaneye sevk edilmiştir. Kendisine acil şifa
diliyorum, parti camiasına da geçmiş olsun diyorum.
MAHMUT ATİLLA KAYA (İzmir) Darısı Salih Coranın başına. demek
ne demek?
SALİH CORA (Trabzon) Başkanım,
Darısı Salih Coranın başına. demiş.
FUAT KÖKTAŞ (Samsun) Darısı Salih
Coranın başına. dedi.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Ancak, Sayın
Elitaşın da söylediği gibi, devletin 85 milyonu korumak gibi
bir görevi var ama öncelikle -öncelikle derken- siyasetçilerin de kamuoyunda
göz önünde olan insanların da korunması konusundaki bu zafiyet de
kabul edilemez. Bir siyasi parti genel başkanının makam
odasında saldırıya uğraması bir aczin de ifadesidir.
Bu konuda yetkilileri daha duyarlı olmaya da bu vesileyle davet ediyorum.
Teşekkür ederim.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Sayın
Başkan
ERKAN AKÇAY (Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Akçay, söz vereceğim.
Önce Sayın Oluçun söz talebi var.
Buyurun Saruhan Bey.
4.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan
Oluçun, Yenilik Partisi Genel Başkanı Ardahan Milletvekili Öztürk
Yılmaza ilişkin açıklaması
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) - Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Ardahan Milletvekili ve Yenilik Partisi Genel
Başkanı Öztürk Yılmaz'a yapılan saldırıyı
biz de üzüntüyle öğrendik. Bu saldırıyı
kınıyoruz, kendisine acil şifa diliyoruz ve vekillere yapılan
her türlü saldırıyı -ister Meclis içinde ister Meclis
dışında, kim tarafından yapılırsa
yapılsın- kınıyoruz ve bunları protesto ediyoruz.
Demokratik siyasete yönelik saldırılardır bunlar, hiçbir
şekilde kabul edilemez. Tekrar geçmiş olsun diyoruz kendisine.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
VI.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili
Süreyya Sadi Bilgiçin, HDP sıralarından Darısı Salih
Coranın başına. diye bağırılmasına
ilişkin konuşması
BAŞKAN Sayın Oluç, arka
sıralarınızdan bir milletvekili arkadaşımız da
Darısı Salih Coranın başına. diye
bağırdı, siz onu da duydunuz mu, bilmiyorum.
SALİH CORA (Trabzon) Başkanım,
açık açık tehdittir bu ya!
BAŞKAN - Buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
5.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluçun,
Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiçin
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) - Sayın
Başkan, kesinlikle kabul ettiğimiz ve doğru bulduğumuz bir
şey değil, bir espri olarak söylemiş olabilir fakat bunun
esprisi bile yapılmaz.
BAŞKAN Esprisi bile iyi değil.
SALİH CORA (Trabzon) Espri olduğunu
söylesin. Tehdit mi, espri mi?
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) - Asla kabul
edebileceğimiz bir şey değildir, onu net olarak söyleyeyim.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Sayın Akçay, buyurun.
6.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, Yenilik
Partisi Genel Başkanı Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaza
ilişkin açıklaması
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Biz de Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak
Yenilik Partisi Genel Başkanı Sayın Öztürk Yılmaz'a
yapılan bu menfur saldırıyı kınıyoruz, Sayın
Öztürk Yılmaza da geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN - Sayın Usta, buyurun.
7.- Samsun Milletvekili Erhan Ustanın, Yenilik
Partisi Genel Başkanı Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaza
ilişkin açıklaması
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Biz de İYİ Parti Grubu olarak Yenilik
Partisi Genel Başkanı Sayın Öztürk Yılmaza yapılan bu
saldırıyı kınıyoruz. Asla bu tür şeyler kabul
edilemez. Kendisine geçmiş olsun diyorum, sevenlerine de yine geçmiş
olsun dileklerimi iletmek istiyorum.
Teşekkür ederim.
VI.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
(Devam)
2.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili
Süreyya Sadi Bilgiçin, Yenilik Partisi Genel Başkanı Ardahan
Milletvekili Öztürk Yılmaza geçmiş olsun dileklerini ilettiklerine
ve Parlamento açısından böyle bir saldırının kabul
edilemez olduğuna ilişkin konuşması
BAŞKAN Biz de Ardahan Milletvekilimiz ve
Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz Beye geçmiş
olsun dileklerimizi iletiyoruz. Parlamentomuz açısından da böyle bir
saldırının kabul edilemez olduğunu da ifade etmek
istiyorum.
III.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu
Teklifi (1/286) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 362)
(Devam)
2.- 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Teklifi (1/285), Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli Cetveller,
2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifine
İlişkin Genel Uygunluk Bildirimi ile 2021 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 201 Adet Kamu
İdaresine Ait Sayıştay Denetim Raporu, 2021 Yılı
Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2021 Yılı Mali
İstatistikleri Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/2076) ile Plan
ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 363) (Devam)
A) ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU
(Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) NÜKLEER DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Nükleer Düzenleme Kurumu 2023 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Nükleer Düzenleme Kurumu 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) MADEN VE PETROL İŞLERİ GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden ve Petrol İşleri Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden ve Petrol İşleri Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) TÜRKİYE ENERJİ, NÜKLEER VE MADEN
ARAŞTIRMA KURUMU (Devam)
1) Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden
Araştırma Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden
Araştırma Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
F) TİCARET BAKANLIĞI (Devam)
1) Ticaret Bakanlığı 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ticaret Bakanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) REKABET KURUMU (Devam)
1) Rekabet Kurumu 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Rekabet Kurumu 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) HELAL AKREDİTASYON KURUMU (Devam)
1) Helal Akreditasyon Kurumu 2023 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Helal Akreditasyon Kurumu 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
H) ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI
(Devam)
1) Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
I) TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
J) İKLİM
DEĞİŞİKLİĞİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) İklim Değişikliği
Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
BAŞKAN Son söz Halkların Demokratik
Partisi Grubu adına Sayın Oya Ersoyun. (HDP sıralarından
alkışlar)
HDP GRUBU ADINA OYA ERSOY (İstanbul)
Sayın Başkan, yaşamları boyunca kentlerin
yağmasına, doğanın talanına karşı mücadele
eden arkadaşlarımız, halkın eşitlik, özgürlük,
saygı talebiyle sokakları, meydanları doldurduğu ve bu ülke
tarihinin en demokratik, en yaratıcı, en kitlesel direniş
hareketi olan Gezi direnişinin tutukluları sevgili Mücella
Yapıcı, Can Atalay ve Tayfun Kahraman
arkadaşlarımızı sevgiyle saygıyla ve özlemle selamlıyorum.
(HDP sıralarından alkışlar)
Yirmi yıllık AKP hükûmetlerinin en fazla
mesai yaptığı alanlardan birinin bütçesini konuşuyoruz;
çevre. İktidara gelir gelmez çevre konusunda ne varsa, yasal düzenleme, ne
varsa, her birini, çevreyi koruyan bütün düzenlemeleri çöpe attı ve en
büyük darbeyi de 2010 referandumuyla yaptı, Danıştayın kamu
yararına denetim yetkisini kaldırdı ve kentlerin
yağmasının, o doğanın talanının önündeki yargı
engelini -Genel Başkanlarının tabiriyle- ortadan
kaldırdı. Halkın yararlandığı kent
meydanlarını, memleketin dört bir yanındaki koruları,
ormanları, dereleri, meraları, yaylaları,
kıyıları, zeytinlikleri, tarım alanlarını,
arazileri, gözünüzü bile kırpmadan inşaat sektörünün, turizmin,
enerji ve maden şirketlerinin yağmasına açtınız.
Göller, dereler, sulak alanlar, akarsular betonlarla ıslah edilip zincire
vuruldu ve izin verilen şirket etkinlikleri yüzünden de kurudu. Henüz
kurumayan nehirler var ya, hani, azıcık kalan, onlar da oralara
bırakılan sanayi ve tarımsal atıklar nedeniyle zehir akmaya
başladı, denizler oksijensiz bırakıldı.
İçerisinde plastik ve tehlikeli atık
maddelerin bulunduğu atıkların ithal edilmesine ve asbestli
gemilerin ülkeye girmesine izin verdiniz; ne oldu? Türkiye emperyalist
devletlerin, tekellerin çöplüğü hâline geldi. 2022 yılına
geldiğimizde durum şudur: Türkiye'yi, Çevresel Performans Endeksinde
180 ülke arasında 172nci sıraya, ekosistem
canlılığında 176ncı sıraya, iklim krizinin azaltılmasında
166ncı sıraya yerleştirdiniz.
Yirmi yıl boyunca iklim kriziyle mücadele
konusunda hiçbir politikanız olmadı. Tam tersine, İklim
felaketlerinin çok daha fazlasını görmemek için tüm o fosil
yakıt kullanımının sona erdirilmesi gerekir. deniyor ya
her yerde -bu sadece iklim krizini çözmek için tek şey değil- ama siz
bunu azaltmak yerine fosil yakıtlara ve özellikle de kömüre dayalı
enerji santrallerine yerli, millî adı altında hız kesmeden
devam ediyorsunuz. Trakya'dan Ege'ye, Bursa'dan Eskişehir'e kadar birçok
yerde kömür yakan termik santralleri halklara dayatıyorsunuz. Yoğun
enerji tüketen ve önemli oranda da sera gazı salınımı yapan
çimento ve demir çelik fabrikalarına ağırlık veren mega
projelere devam ediyorsunuz. Ormanları rant amaçlı mega projeler için
tamamen talana açıyorsunuz ve enerji projeleri için her şeyi talan
etmeye hazırsınız. Evet, buna karşı direnen
halklarımız var. Muğlada Limak Holding, termik santrali için
Akbelen Ormanında kömür madeni açmak istiyor. İkizköylüler var
orada, İkizköy halkı ormana, suya, tarım alanlarına sahip
çıkmak için Akbelende nöbet tutuyor. Diyorlar ki: Limak ormandan gider,
biz burada kalırız ve gidene kadar da asla terk etmiyoruz.
Dünya üzerinde biyolojik çeşitliliğiyle
sayılı ekosistemlerden biri Kaz Dağları, memleketim. Kaz
Dağlarının yüzde 79una maden ruhsatı verdiniz ve orada
yaşayan halk bereketli yaşam alanlarını, kurdu, kuşu,
sincabı korumak için ve Kaz Dağlarındaki milyonlarca
canlının varlığını sürdürebilmesi için maden şirketlerine
karşı mücadele ediyor. Evet, bu şirketlerden biri o çok ünlü
5li çetenin bir tanesi, Cengiz Holding ve Cengiz Holdingin Çanakkale
Halilağa Bakır Madeni Projesi var. Eğer bu proje de yaşama
geçerse 3 köy haritadan silinecek, biliyor musunuz bunu? Ve üstelik,
yakınındaki diğer köyler de etkilenecek. Dün, bu projeye
karşı oradaki çevre örgütleri ve Çanakkale halkı dava açtı,
onların duruşması vardı ve İstanbulda da İklim
Adaleti Koalisyonu üyesi arkadaşlarımız Kaz Dağlarına
destek olmak için Cengiz Holding önünde bir açıklama yapmak istedi. Bu
açıklamaya, 7 kişinin yaptığı açıklamaya önce
şirket yetkilileri saldırdı, daha sonra da sizin polisiniz.
Devletin polisinin görevi şirketlerin lehine halka saldırmak
mıdır?
FUAT KÖKTAŞ (Samsun) O hepimizin polisi.
OYA ERSOY (Devamla) Bunu soruyorum.
FUAT KÖKTAŞ (Samsun) Bu ülkenin polisi o.
OYA ERSOY (Devamla) Evet, bitmedi, Çanakkalede
talan var, talanın her türlüsü var; HESler var, RESler var,
kıyı doldurma var, tam bir işgal altında. Ve Lâpsekide bir
tarafta TÜMADın altın madeni, diğer yanda kurşun-çinko
madeni; tarım ve hayvancılığı, su
kaynaklarını tehdit ediyor.
Gelelim, iklim kriziyle mücadele adı
altında Yeni dönem başlattık. diye sunduğunuz yeşil
kalkınma hedeflerinize. Yenilenebilir enerji üretimi, yeşil
dönüşüm adı altında HESler, rüzgâr, güneş, jeotermal,
biyokütle ve biyogaz yenilenebilir enerji kaynakları olarak
pazarlanıyor. Hidroelektrikte Avrupa 2ncisiyiz. diye övünüyorsunuz, o
HESlerle Karadenizde kurutmadık dere bırakmadınız. Sadece
dereleri kurutmakla kalmadınız, aynı zamanda bu
toprakların, insanlığın tarihî ve kültürel
varlığı 12 bin yıllık Hasankeyfi sulara gömdünüz.
Avrupa 1incisiyiz. diye övündüğünüz JESler ve biyokütle santralleri,
bunlar da yer altı sularını tamamen bitiriyor, toprağı
ve havayı zehirliyor. Bu jeotermal santrallerin bulunduğu Egeye
bakalım. Aydın, Manisa, Salihli; buradaki halklara sorun, bu
arazilerde bor, yer altı sularında yoğun arsenik saptandı
-bunu biz saptamadık, DSİ saptadı- ve zeytinlikler, incirler,
üzüm bağları kurudu; dereler, ırmaklar kirlendi ve derelerde
balıklar öldü. Yine, jeotermal kaynak arama projesi var Bakromun. 40 bin
dönümlük ruhsat alanıyla Behramkale köyünü, Assos Antik Kentini tehdit
ediyor. Yani Hasankeyften sonra Assos da
Evet, nerede bir kalkınma varsa o, sizin
şirketlerinizin kalkınması, halkların
yoksullaşması, emeğin sömürüsü ve doğanın talanı
demek; biz bunu gayet iyi biliyoruz artık, Türkiye halklarına
öğrettiniz. Yirmi yıldır uyguladığınız inşaata
dayalı büyüme tercihinizin sonucu, aynı zamanda halkın
yoksullaşması dışında bugün bir de barınma krizi
olarak yaşanıyor. İnşaata dayalı büyüme
politikanız gayrimenkul yatırımlarını cazip hâle
getirdi; konut artık barınma değil, tamamen bir
yatırım aracı hâline geldi. Özellikle orta ve lüks
sınıfa dönük lüks konut üretimini artırdınız, böylece
bütün fiyatlar yukarı çekildi ve tam anlamıyla bir barınma krizi
yaşanıyor. Bu krizlerin hiçbirinin çözümü sizde değil, hiçbirini
çözme yeteneğine sahip değilsiniz çünkü bu sorunların hepsinin
kaynağı sizsiniz.
Bizler, bu ülkenin dört bir tarafında
doğaya, suya, toprağına sahip çıkan halkımızla ve
ekoloji hareketinin tüm bileşenleriyle beraber doğanın,
insanın, kurdun, kuşun haklarını gözeten yeni bir ülkeyi
hep birlikte kuracağız. Bu krizin çözümü için
yapacağımız program çok nettir; iklim krizi için,
yüzyıllardır süregiden üretim ilişkileri tamamen
değişmek zorundadır, kapitalist yağma düzenine son
verilmesi gerekir. Biz bunu yapacağız; doğanın kapitalist
yağmasına son vereceğiz, sermayenin yararına değil,
doğanın ve halkın yararına demokratik bir dönüşümü
esas alacağız, kömür yakıtlı termik santraller tamamen
kapatılacak, tüm enerji sistemlerini kamulaştıracağız,
yerinde ve halkın ihtiyacı için kullanım değeri kadar
üretim yapacak enerji sistemlerini biz kuracağız, endüstriyel
tarımdan vazgeçilecek ve küçük çiftçi tarımı desteklenecek.
Evet, tüm enerji sistemlerini kamulaştıracağız. O 5li çete
başta olmak üzere, halktan çalınan her şeyi halka yeniden iade
edeceğiz. Bizler bu ülkenin bütün emeğini ve değerlerini savunan
herkesle birlikte, sizi hep birlikte göndereceğiz ve barış
içinde yaşayacağımız, eşit, özgür bir ülkeyi hep
birlikte biz kuracağız. (HDP sıralarından
alkışlar)
SALİH CORA (Trabzon) Sayın
Başkanım
BAŞKAN Sayın Cora, buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
8.- Trabzon Milletvekili Salih Coranın, Bingöl
Milletvekili Erdal Aydemirin Darısı Salih Coranın
başına. diyerek açıkça tehdit içeren bir ifade
kullanmasına ilişkin açıklaması
SALİH CORA (Trabzon) Başkanım, AK
PARTİ Grup Başkan Vekilimiz Sayın Mustafa Elitaş Yenilik
Partisinin Genel Başkanının uğradığı
saldırı nedeniyle geçmiş olsun dileklerini iletirken HDP
sıralarından Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir Darısı
Salih Cora'nın başına. diyerek açıkça tehdit içeren bir
ifade kullanmıştır. Biz siyasette çok tehditler gördük, biz inandığımız
dava uğruna mücadele etmeye her zaman hazırız; demirden korkan
trene binmez. Birçok terörist, terörist yardakçısının tehdidine
maruz kaldık ama sizin yaptığınız bu tehdidi de
açıkçası kınıyorum. Sizden korkan sizin gibi olsun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul)
Başkanım
BAŞKAN Sayın Oluç, buyurun.
ERDAL AYDEMİR (Bingöl) Başkanım,
ben söz almak istiyorum.
BAŞKAN Sayın Oluç istedi, ona söz verdim
önce, müsaade edin Grup Başkan Vekilinize.
ERDAL AYDEMİR (Bingöl) Tamam, ondan sonra
benim.
9.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan
Oluçun, Trabzon Milletvekili Salih Coranın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Sayın
Başkan, biraz evvel siz bu konuda hatırlatma yaptınız ve
ben bunu, asla parti olarak böyle bir yaklaşımı
kabullenmediğimizi, bir espri olarak bile kabullenemeyeceğimizi dile
getirdim.
BAŞKAN Doğrudur.
SALİH CORA (Trabzon) Espri olduğunu
söylesin o zaman.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul)
Dolayısıyla bu konuda bizim açımızdan hiçbir şüphe söz
konusu değildir yani Salih Coranın bu konuda bize yönelik
yaptığı eleştirilerin partimiz adına bir
karşılığı olmadığını söylemiş
olayım. Hani, aranızda laf sokuşturmak babından terörist
filan demesini de şık bulmuyorum, onu da söylemiş olayım.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Aydemir
10.- Bingöl Milletvekili Erdal Aydemirin, Trabzon
Milletvekili Salih Coranın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ERDAL AYDEMİR (Bingöl) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; özellikle Salih Cora, yapılan bütün
konuşmalarda hatiplerimize karşı sataşmalarda bulunuyordu.
Bütçe görüşmeleri esnasında sürekli ve sistemli bir şekilde
kürsüde konuşan bütün hatiplere karşı sözlü
sataşmaları var. Benim Sayın Salih Corayla aramızdaki
hukuka dayalı olarak şaka yaptığımı kendisi
benden çok daha iyi biliyor çünkü karşılıklı da
gülüştük.
LÜTFİYE SELVA ÇAM (Ankara) Hiç güzel bir
şaka değil.
ERDAL AYDEMİR (Bingöl) Bunu
çarpıtıp farklı sınırlara farklı yorumlaması
da affedilir değil. Ayrıca, konuşması içerisindeki benimle
ilgili yapmış olduğu ithamları aynen kendisine iade
ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
III.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu
Teklifi (1/286) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 362)
(Devam)
2.- 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Teklifi (1/285), Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli
Cetveller, 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifine
İlişkin Genel Uygunluk Bildirimi ile 2021 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 201 Adet Kamu
İdaresine Ait Sayıştay Denetim Raporu, 2021 Yılı Faaliyet
Genel Değerlendirme Raporu ve 2021 Yılı Mali İstatistikleri
Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/2076) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S. Sayısı: 363) (Devam)
A) ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU
(Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) NÜKLEER DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Nükleer Düzenleme Kurumu 2023 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Nükleer Düzenleme Kurumu 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) MADEN VE PETROL İŞLERİ GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden ve Petrol İşleri Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden ve Petrol İşleri Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) TÜRKİYE ENERJİ, NÜKLEER VE MADEN
ARAŞTIRMA KURUMU (Devam)
1) Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden
Araştırma Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden
Araştırma Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
F) TİCARET BAKANLIĞI (Devam)
1) Ticaret Bakanlığı 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ticaret Bakanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) REKABET KURUMU (Devam)
1) Rekabet Kurumu 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Rekabet Kurumu 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) HELAL AKREDİTASYON KURUMU (Devam)
1) Helal Akreditasyon Kurumu 2023 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Helal Akreditasyon Kurumu 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI
(Devam)
1) Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
I) TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2023 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
J) İKLİM
DEĞİŞİKLİĞİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) İklim Değişikliği
Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
BAŞKAN Siyasi gruplar adına söz
talepleri karşılandı.
Şahsı adına ilk söz, lehinde olmak
üzere Sayın Ahmet Sami Ceylanın.
Buyurun Sayın Ceylan. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AHMET SAMİ CEYLAN (Çorum) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, Gazi Meclisimizin
kıymetli milletvekilleri; 2023 yılı bütçesi üzerinde
şahsım adına lehte söz almış bulunmaktayım. Bu
vesileyle Genel Kurulu ve ekranları başında bizleri izleyen aziz
milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Gururla ve onurla ifade ediyorum ki bu bütçe,
cumhuriyetimizin 100üncü yıl, Cumhurbaşkanımız Sayın
Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK PARTİ'nin 21inci
bütçesidir. Bu emaneti yirmi yıldır bizlere tevdi eden aziz
milletimize şükranlarımı arz ediyorum.
Türkiye; iktidarımızla, yirmi yıl
içerisinde enerjide, ticarette, çevre ve şehircilik anlayışında
çok büyük mesafeler katetmiştir. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla bu
hizmet aşkımızı, Cumhur İttifakı'yla birlikte
daha ileri seviyeye taşıyacağız.
Sayın Cumhurbaşkanımızın
duyurusunu yapmış olduğu sosyal konut projelerimiz de bu
vizyonun bir ifadesidir. İki yılda tamamlanması planlanan bu
sosyal konut projesinin ilk etabı olan 250 bin konut, 1 milyon arsa ve 10
bin iş yeri için 8 milyona yakın vatandaşımız
başvuruda bulunmuştur. 2003 yılında
başlattığımız kentleşme ve konut
seferberliği kapsamında 1 milyon 100 bin konut üretilmiştir. Son
yıllarda meydana gelen afetlerden olumsuz şekilde etkilenen
vatandaşlarımıza yönelik konut üretimiyle, afet zamanında
vatandaşlarımızın her daim yanında olmuşuzdur.
Cumhurbaşkanımız tarafından başlatılan millet
bahçeleri projelerimizin tamamına yakını tamamlanmış
veya tamamlanmak üzeredir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; en son açıklanan sosyal konut projesinde, Çorum ilimizde,
13 bin konutluk arsa, 200 iş yeri ve 2.160 konut inşa edilecektir, 14
ve 15 Aralıkta da kura çekimi yapılacaktır; bu müjdeyi de
buradan hemşehrilerimle paylaşmak istiyorum. Bu
çalışmalardan dolayı Sayın Murat Kurum'a ve
çalışma ekibine de teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bu hizmetlerin yanında ülkemizin özellikle ihracat
alanında cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırmaya devam
ettiğini belirtmek isterim. 2002 yılında sadece 36 milyar dolar
ihracatımız var iken 2022 yılı Kasım ayı
itibarıyla 231 milyar dolara ulaşmıştır. 2002 ve 2021
yılları arasında ekonomimiz yıllık ortalama yüzde 5,5
büyüme oranını yakalamış, 2021 yılında yüzde 11,4
büyüme oranıyla bir rekor kırmıştır. Üretimde,
istihdamda, yatırımda ihracat odaklı büyüme politikamızla
hedeflerimizi gerçekleştiriyor, ekonomi modelimizle ülkemizi dünyanın
en büyük on ekonomisi içerisine girme yolunda hızlı adımlarla
ilerliyoruz. Sayın Bakanımız Mehmet Muş ve
çalışma ekibine de teşekkür ediyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Tabii ki bu arada
çalışkanlığıyla, dürüstlüğüyle, müteşebbis
ruhuyla çok kıymetli Çorumlu sanayicilerimizin de bu süreçteki
destekleriyle Çorum ilimizin 2,6 milyar dolar ihracat rakamına
ulaştığını da belirtmek isterim. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
FUAT KÖKTAŞ (Samsun) Bravo Çoruma, helal
olsun!
AHMET SAMİ CEYLAN (Devamla) Çorumumuz için
üreten, ihracat yapan işçimizden, esnafımızdan, sanayicimizden,
çiftçimize kadar tüm hemşehrilerime şükranlarımı sunuyorum.
Sayın Başkanım, değerli
milletvekilleri; birçok ülke enerji darboğazıyla boğuşurken
Türkiye gelecek yüzyıllara damga vuracak enerji politikalarını
adım adım uygulamaktadır. Sakarya gaz sahasında
keşfedilen doğal gazı denizden karaya nakledecek 170
kilometrelik boru hattı tamamlanmış olup 2023 yılı
içerisinde inşallah milletimizin kullanımına da sunacağız.
İktidarımız döneminde Çorum ilimizde merkez ilçe dâhil olmak
üzere, Sungurlu, Alaca, Osmancık, İskilip, Mecitözü, Dodurga,
Oğuzlar, Bayat, Uğurludağ, Kargı ve Laçin ilçelerimiz
doğal gazla buluşmuştur. 2023 yılı sonunda ise Ortaköy
ve Boğazkale ilçelerimiz ile Aşdağul beldemizle birlikte Çorum
ilimizin tamamı doğal gazla buluşacaktır. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
Kıymetli milletvekilleri, enerji alanında
yürütülen yüksek yatırımlar sayesinde elektrik üretimi 2002-2021
yılları arasında yüzde 159 artışla 334,7 milyar
kilovatsaate ulaşmıştır.
Enerji alanındaki en büyük projelerden biri de
açılışını yakın zamanda
Cumhurbaşkanımızın gerçekleştirmiş olduğu
Artvin Yusufeli Barajı ve HEStir. Dünyanın 5inci büyük barajı
olan bu önemli yatırım, ülkemizin sürekli artan elektrik
ihtiyacının karşılanması bakımından son
derece stratejik bir adımdır. Sayın Fatih Sönmez ve beraber
çalıştığı ekibine de buradan teşekkür ederim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın lütfen.
Buyurun.
AHMET SAMİ CEYLAN (Devamla) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Kıymetli milletvekilleri, biz bunları
yaparken, yirmi yıldır halkımızla beraber yol yürürken
sözüm ona birileri ikinci yüzyıl adı altında Jeremylerden ve
ithal danışmanlardan medet ummaktadır ama maalesef şunu da
bilmiyorlar ki bizim bu milletle çıktığımız yolda
Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Cumhur
İttifakıyla beraber bu hizmet kervanı hiçbir zaman durmayacak,
hiçbir zaman kesilmeyecektir. (AK PARTİ sıralarından Bravo
sesleri, alkışlar)
2023 yılı bütçesinin milletimize, ülkemize
hayırlara vesile getirmesini dileyerek yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri,
birleşime otuz dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 18.17
ÜÇÜNCÜ
OTURUM
Açılma
Saati: 18.57
BAŞKAN:
Başkan Vekili Süreyya Sadi BİLGİÇ
KÂTİP
ÜYELER: Mustafa AÇIKGÖZ (Nevşehir), Abdurrahman TUTDERE (Adıyaman)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 31inci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu
açıyorum.
2023 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu
Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin
görüşmelerine devam ediyoruz.
Komisyon yerinde.
Evet, şimdi yürütme adına söz taleplerini
karşılayacağım.
İlk söz, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanımız Sayın Fatih Dönmezindir.
Buyurun Sayın Dönmez. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Sayın Dönmez, süreniz yirmi üç dakikadır.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ Gazi Meclisimizin Sayın Başkanı ve
değerli milletvekilleri; hepinizi şahsım ve
Bakanlığım adına saygıyla selamlıyorum.
Türkiye Yüzyılının temel
paradigmalarından biri olan enerji
bağımsızlığı ve enerjinin; çevreci, güvenli,
yeterli miktarda ve katlanılabilir maliyetle tüketiciye sunulması
stratejik açıdan büyük önem arz etmektedir. Nitekim küresel yeniliklere
kendini adapte edebilen, dinamik ve güçlü bir altyapıya sahip olan ülkemiz
ekonomisi pandemi sonrasında hızla toparlanarak 2021
yılında yüzde 11,4 büyümüştür. Söz konusu büyümenin itici gücü,
bir önceki yıla göre yüzde 8,3lük artışla 159,4 milyon ton
eş değer petrole ulaşan birincil enerji arzıyla
oluşmuştur. Yenilenebilir enerjiden madene, katma değeri yüksek
AR-GE projelerinden nükleere, sektöre katkı sağlayan her alanda
politik ve finansal sürdürülebilirlik ile iyi yönetişim ilkelerini
gözeterek büyüyen ekonomimizi destekleyecek, teknolojik altyapıyı
güçlendirecek yatırımlara imza attık, atmaya da devam ediyoruz.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; küresel gelişmelere bağlı olarak enerji arz
güvenliğinin birinci öncelik hâline geldiği bu dönemde üretim,
iletim, dağıtım ve depolama alanında gerekli
yatırımları yapmak ve önlemleri almak ülkemizin sürekli artan
elektrik ihtiyacının karşılanabilmesi için kritik öneme
sahiptir. Bu amaçla kapsamlı analiz ve projeksiyonlar sonucunda
hazırladığımız ve enerji sektörüne yatırım
yapmak isteyen girişimcilerimiz için bir rehber niteliği
taşıyacak Türkiye Ulusal Enerji Planı'nı kısa süre
içerisinde kamuoyuyla paylaşacağız. 2002 yılında
12.305 megavat olan yenilenebilir enerji kaynaklı kurulu gücümüz 2022
yılı Ekim sonu itibarıyla 55.901 megavat olarak
gerçekleşmiştir. Ülkemizin yenilenebilir enerji kaynaklı kurulu
güçte Avrupada 5inci, dünyada ise 12nci sırada yer alması daha
fazla yerli, daha fazla yenilenebilir anlayışıyla gerçekleştirdiğimiz
özverili çalışmalarımızın en önemli göstergelerinden
biridir. Yenilenebilir enerji kurulu gücümüzün toplam kurulu gücümüz içindeki
payı 2022 yılı Ekim sonu itibarıyla yüzde 54e
yükselmiştir. Yerli ve yenilenebilir kurulu gücümüz ise yüzde 65
olmuştur. Toplam kurulu gücümüz ise 2002 yılına göre 3,2
katına yükselerek 2022 yılı Ekim sonu itibarıyla 103.276
megavata yükselmiştir.
Ülkemizin yenilenebilir enerji alanında öncü
ülkelerden biri olma hedefine ulaşması ve bu alandaki
yatırımların süratle hayata geçirilmesinde çok önemli bir
işlevi olan YEKA projelerinin seyrine bakıldığında,
bugüne kadar 5.850 megavatlık güneş ve rüzgâr YEKA
yarışmaları gerçekleşmiştir. Bu kapsamda,
Avrupanın en büyük, dünyanın ise sayılı güneş enerji
santralleri arasında yer alan Konya Karapınardaki YEKA GES-1deki
976 megavatlık kapasite servise alınmıştır. Son
dönemde dünyada enerji fiyatlarında yaşanan anormal
artışlar ve beklenmedik arz sorunları enerjide kendi kendine
yetebilmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.
Bu kapsamda kendi elektrik tüketimlerini karşılamak üzere kurulan
lisanssız santrallerin toplam kurulu gücü 2022 yılı Ekim sonu
itibarıyla 8.386 megavata ulaşmış olup 2022
yılının ilk on ayında üretilen elektriğin yüzde
4,6sı lisansız santrallerden elde edilmiştir.
Gerçekleştirdiğimiz yatırımlarla
elektrik altyapımızı büyüyen ve gelişen Türkiye'nin
ihtiyaçlarına cevap verebilecek biçimde geliştirmeye devam ediyoruz.
Elektrik altyapımızın geliştirilmesi ve modernize
edilmesine yönelik çalışmalar neticesinde dağıtım
hattı uzunluğumuz yaklaşık 1,4 milyon kilometre, iletim
hattı uzunluğumuz ise 73 bin kilometre seviyesine
ulaşmıştır. Bu büyük rakamları tasavvur etmek zaman
zaman zorlaşıyor; bu rakamın toplamında, dünyanın
etrafını 36 kez dolaşacak büyüklüğe eşit bir rakamdan
bahsediyoruz. Bunların büyük bir kısmının atmosfere
açık şebekeden oluştuğunu ifade edebilirim. 2021
yılında güncel fiyatlara göre yaklaşık 35 milyar
liralık elektrik şebeke yatırımı
yapılmışken bu tutarın 2022 yılında 49 milyar
lira olarak gerçekleşmesi öngörülmektedir.
Ülkemize ve milletimize hizmet sunma yolunda
elektrik enerjisi sektöründe yirmi yılda elde ettiğimiz
başarının bir benzerine doğal gaz sektöründe de
ulaştık. Yirmi sene önce sadece 5i il merkezi olmak üzere 57 yerleşim
yerinde doğal gaz kullanılmakta iken günümüzde 81 il merkezinin
tümüne ve 693 yerleşim yerine daha doğal gaz
ulaştırılmıştır. 2022-2026 döneminde 275
yerleşim yerine daha doğal gaz ulaştırılması
hedeflenmektedir. Yirmi yılda doğal gaz imkânı sunduğumuz
vatandaşlarımızın sayısı 4,2 katına
çıkarak 69 milyona ulaşmıştır. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) Halkın
sağlığı Fatih ağabey.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ (Devamla) 2021 yılında 2022 yılı
Kasım TÜFEsine göre 13,3 milyar lira doğal gaz şebekesi
yatırımı yapılmışken bu tutarın bu yıl
için 18,9 milyar lira olması planlanmaktadır. Hedefimiz, tüm ilçelere
ve yerleşim birimlerine doğal gazın konforunu
ulaştırmaktır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; pandemi sonrası dönemde birçok sektörde arzın talebi
karşılayamaması, yatırımların gecikmesi ve
uluslararası krizler nedeniyle enerji fiyatları kısa sürede hem
seviye hem de değişkenlik bağlamında aşırı
yükselmiştir. 2020 yılında varili ortalama 42 dolar olan Brent
petrolün fiyatı 7 Mart 2022 tarihinde 139 doları görerek 2008
yılından beri görülen en yüksek değere
ulaşmıştır. Doğal gaz fiyatlarına
baktığımızda ise 2020 yılında ortalama 115 dolar
olan bin metreküplük spot doğal gazın fiyatı 30 Ağustos
2022 tarihinde rekor kırarak 3.332 dolara ulaşmıştır.
Benzer bir rekor kömür fiyatlarında da gerçekleşmiştir.
Vatandaşlarımızın artan enerji maliyetlerinden asgari
seviyede etkilenmesi için gerekli tüm tedbirleri aldık, bundan sonra da
almaya devam edeceğiz.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Battaniye
çağı başladı, battaniye çağı!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ (Devamla) Nitekim geçen yıl elektrik ve doğal
gazda 100 milyar lira sübvansiyon yaptık. Hâlihazırda elektrikte
düşük kademede yaklaşık yüzde 50, doğal gazda ise yüzde
75le söz konusu desteği artırarak sürdürüyoruz. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) Sadece
Akbaşoğlu alkışlıyor bak Sayın Bakan.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ (Devamla) Ekim ayı itibarıyla Avrupa ülkeleri
arasında, meskenlerde vatandaşlara birim enerji başına en
ucuz doğal gaz sağlayan 3üncü, elektrikte ise 4üncü ülke
konumundayız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) Yine kimse yok,
yine kimse yok.
BAŞKAN - Sayın Ağbaba, rica ediyorum,
size yarın söz vereceğim ben, müsaade edin.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ (Devamla) Mesken ve tarımsal faaliyetler abone
gruplarında yer alan tüketiciler için KDV oranı yüzde 18den yüzde
8e düşürülmüştür. Elektrikte de hem meskende hem de ticarethane
abone gruplarında kademeli tarifeye geçilerek dar ve orta gelirli
vatandaşlarımızın daha uygun fiyattan elektrik temin
etmeleri sağlanmıştır. Tanzim edilen elektrik
faturalarının meskende yüzde 83ü, ticarethanede yüzde 87si
düşük kademede yer almıştır. Ayrıca, elektrik
faturalarında sizlerin de bildiği gibi Enerji Fonu ve TRT
payını da kaldırdık.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Kayıp
kaçağı bile vatandaşın sırtına yüklediniz.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ (Devamla) İhtiyaç sahibi hanelere, elektrik tüketim
desteği verilmesine yönelik düzenleme kapsamında 2019-2022 döneminde
9,5 milyar lira tutarında elektrik tüketim desteği verilmiş olup
2022 Ocak-Ekim döneminde ise 2,4 milyon haneye 3,4 milyar liralık destek
sağlanmıştır. 2021 yılında ülke genelinde 2
milyon aileye 1,8 milyon ton kömür teslim edilmiş olup bu yıl da
kömür yardımı yine aynı şekilde devam etmektedir.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) İstifa
etmiyor musunuz Sayın Bakan?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ (Devamla) Ayrıca, ısınma yardımı
alan hanelere verilen desteklere doğal gaz desteği de dâhil
edilmiştir. Buna göre, yaklaşık 4 milyon haneye senelik 3 milyar
liralık yardım yapılacak olup 2022 Ocak ve Ekim dönemlerinde 331
bin haneye 114 milyon liralık doğal gaz tüketim desteği
sağlanmıştır.
Sayın Başkan, kıymetli
milletvekilleri; daha önce hayal bile edilemeyen adımları son yirmi
yılda atarak 2023 yılına bir asırdan uzun süreli bilgi
birikimi ve tecrübeyle giren enerji ve maden sektörümüz, Bakanlık olarak
ortaya koyduğumuz vizyon çerçevesinde âdeta kendi yüzyılını
inşa ederek Türkiye Yüzyılına hayat verecek temel unsurlardan
biri olacaktır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Türkiye Yüzyılında ülkemiz, enerji ve maden alanında kendi
kendine yeten bir ülke hâline gelecektir. Enerjide tam bağımsız
olmak, geleceğimizi aydınlatan vizyonumuzdur.
Karadeniz doğal gazı ve diğer
keşiflere gelince
VELİ AĞBABA (Malatya) İş
cinayetlerine gel, iş cinayetlerine.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ (Devamla) Dünyadaki 5 sondaj gemisinden 1i olan 7nci
nesil, en son teknolojiyle donatılmış 4üncü sondaj gemimiz
Abdülhamid Hanı dâhil ettiğimiz güçlü filomuz, yeni keşifler
için çalışmalarına ara vermeksizin devam etmektedir.
Yıllar boyunca hem karada hem de denizde ihmal
edilmiş alanlarda arama ve üretim projelerine hız verdik, son üç
yılda dünya çapında keşifler yaptık. Rezerv büyüklüğü
açısından Sakarya gaz sahası Tuna-1 kuyusunda
gerçekleştirilen keşif, 2020 yılında denizlerde
yapılan, dünyanın en büyük keşfidir; Amasra-1 kuyusunda
yapılan keşif ise 2021 yılında gerçekleştirilmiş
dünyanın 2nci büyük keşfidir. Kara alanlarında da yeni
keşif ve üretim artışlarımız devam ediyor. Son
beş yılda Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı
tarafından yapılan hidrokarbon üretimi yaklaşık yüzde 70
seviyesinde artmıştır. Toplam 540 milyar metreküplük doğal
gaz keşfi sonrasında keşiften ilk üretime kadar dünyanın en
hızlı saha geliştirme projesini yaklaşık iki buçuk
yıl gibi rekor bir sürede tamamlayarak cumhuriyetimizin 100üncü
yılında yerli gazımızı milletimizle
buluşturmayı hedefliyoruz. (AK PARTİ sıralarından
Bravo sesleri, alkışlar)
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) Ya,
keşfediyoruz, keşfediyoruz da bir türlü göremedik şunu
Sayın Bakan.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ (Devamla) Bu kapsamda, derin deniz tabanındaki 170
kilometrelik boru hattının serim işlemini tamamladık. Test
ve devreye alma işlemleri ise devam etmekte olup Filyos Doğal Gaz
Kara İşleme Tesisindeki çalışmalarımızı da
büyük oranda tamamladık. Şu hususa özellikle dikkat çekmek isterim:
Yerli doğal gazımızı milletimizin hizmetine sunma sürecinde
Türkiye Petrolleri ve bağlı şirketlerinin derin denizlerde elde
ettiği arama ve üretim tecrübesi, bu şirketlerimizi dünyadaki büyük
enerji şirketleri sınıfına sokmuştur. Nitekim, bu
konuda birçok ülkeden talepler alıyoruz. Enerji şirketlerimizi
dünyada rol model hâline getirmek, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun
önemli bir parçası olacaktır. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) Ya,
yirmi yıldan beri iktidarsınız Sayın Bakan. Yirmi
yıldan beri enerji sektöründe kim vardı? Yirmi yıldan beri ne
yaptınız? Elinizi tutan mı vardı?
NEVZAT ŞATIROĞLU (İstanbul) Dinle,
dinle, bir dinle!
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ)
Tabii, gerçekler acı, gerçekler acı, gerçekler acı. Yirmi
yıldan beri enerjiyi çözemediniz.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ (Devamla) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; son yıllarda uluslararası alanda kazan kazan
politikasını temel alan, operasyonel yetkinliğimizi en üst
düzeye çıkaran iş birliği modellerini enerji diplomasimizin
merkezine aldığımız bir döneme girdik. Bu çerçevede, Hazar
bölgesi, Körfez bölgesi ve Kuzey Afrika coğrafyasında iş birliği
yaptığımız ülkelerin sahip olduğu enerji
kaynaklarına ilişkin karşılıklı arama, üretim ve
ticaret konularında çalışmalarımızı yoğun
bir şekilde sürdürüyoruz.
Avrupa ülkeleri önümüzdeki kış
aylarını endişeyle beklerken toplam 6 milyar metreküp kapasiteye
sahip ve yüzde 100 dolu olan Silivri Yer Altı Doğal Gaz Depolama
Tesisi ile Tuz Gölü Yer Altı Depolama Tesisinin mevcut kapasitesini iki
yıl içerisinde 10 milyar metreküpe çıkartmayı hedefliyoruz.
Toplam geri üretim kapasitesini ise günlük 155 milyon metreküpe
ulaştıracağız. Altyapı tesislerimiz ve kaynak esnekliğimiz
sayesinde kış aylarında bir olumsuzluk yaşamamayı
hedefliyoruz ayrıca TANAP Doğal Gaz Boru Hattının
kapasitesinin 2 katına çıkarılması suretiyle Hazar
bölgesinden hem Türkiye'ye hem de Avrupa'ya daha fazla gaz arzı
sağlanması için çalışmalarımızı da
başlattık. 196 bin kilometrelik doğal gaz iletim ve
dağıtım boru hattı, yakında servise alınacak olan
3üncü yüzer depolama ve gazlaştırma ünitemiz Saros FSRUyla birlikte
5 LNG terminali, 2 yer altı depolama tesisiyle fiziki
altyapısını güçlendirirken yakın zamanda tesis ettiği
vadeli işlemler piyasasıyla ticari altyapısını
hazırlayan ülkemiz için bir sonraki adım, dünyadaki örneklerine
benzer ve referans alınan bir doğal gaz ticaret merkezi kurmaktır.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Trakya'da kurmayı planladığımız
doğal gaz ticaret merkezi için izlenecek yol haritasını
kısa süre içerisinde netleştireceğiz.
Yaptığımız ve yapacağımız
yatırımlara bağlı olarak birçok ülkeden gerek boru
hattı gerekse LNG şeklinde temin edeceğimiz doğal gaz ve
Karadeniz'den elde edeceğimiz kendi doğal gazımız sayesinde
piyasa katılımcıları hem fiziki olarak hem de finansal
enstrümanlarla doğal gaz ticareti yapabilecektir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; nükleer enerjiyi arz kaynaklarımız arasına
dâhil etmek olmazsa olmazımızdır. Şu anda dünyanın en
büyük nükleer güç santrali şantiyesi olan Akkuyu NGSde 4 reaktörün de
inşaatı aynı anda devam etmektedir. NGS tam kapasitesiyle
çalışmaya başlayınca yılda yaklaşık 35
milyar kilovatsaatle ülkemizin mevcut elektrik üretiminin yaklaşık
yüzde 10u sıfır emisyonla karşılanacaktır. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) Akkuyu NGS
dışında en az 2 tane daha nükleer güç santralinin
kurulmasına yönelik çalışmalarımız da devam
etmektedir. Böylece, hükûmetlerimiz öncesinde on yıllardır gerçekleştirilemeyen
bir hayali daha hayata geçirmek Türkiye Yüzyılına nasip
olacaktır.
Enerji verimliliği ve çevreyle ilgili hususlara
gelince
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) Türkiyede iyot
tableti yok.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ (Devamla) Enerji yoğunluğumuzu gelişmiş
ülkeler seviyesine düşürmek için enerji verimliliği büyük önem arz
etmekte olup yapılan çalışmalar neticesinde kayda değer
kazanımlar elde edilmiştir. Son yirmi yılda 1 birim katma
değer üretmek için yüzde 27 daha az enerji harcayan bir ülke konumuna
geldik. 2021 yılı enerji verimliliğinde en yüksek
yatırımın ve en yüksek tasarrufun sağlandığı
yıl oldu, enerji tasarrufunda ilk defa 1 milyon ton eş değer
petrol sınırını aştık. 2017-2023 dönemlerini
kapsayan Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planımızla 2017-2021
yılları arasında 6,5 milyar dolar enerji verimliliği
yatırımları gerçekleşmiş ve 4,5 milyon ton eş
değer petrol enerji tasarrufu sağlanmıştır. Böylelikle
kümülatif olarak 43 milyon ton eş değeri sera gazı
azaltımı yapılmış ve 12 bin yeni istihdam
oluşturulmuştur.
Türkiye Yüzyılı, ürün geliştirmeden
ticarileşmeye kadar enerji teknolojilerinin her aşamada
atılım yapacağı ve ülkemizin teknoloji geliştirme
konusunda merkez hâline geleceği bir dönem olacaktır. Bu çerçevede yenilenebilir
enerji projelerinde yerli aksam ve yurt içi üretim gibi şartlarla AR-GE ve
inovasyon çalışmalarını teşvik ediyoruz, buna da devam
edeceğiz. Ankarada kurulan Avrupa ve Orta Doğunun ilk ve tek
entegre güneş paneli üretim fabrikasının yanı sıra,
tasarım aşaması tamamlanan ve Sarıyar Hasan Polatkan
Hidroelektrik Santralinde kullanılması planlanan ilk yerli türbin
ile yakında seri üretime geçilecek ilk yerli jeneratör, söz konusu AR-GE
ve inovasyon teşviklerinin gurur verici örneklerinden bazılarıdır.
Öte yandan, hidrojen üretimi, depolanması ve
dağıtımından oluşacak bir hidrojen değer zinciri
oluşturarak başta yerli elektrolizörün ve depolama sistemlerinin
geliştirilmesi olmak üzere hidrojen teknolojilerinde ve ekonomisinde öncü
bir ülke olmayı hedefliyoruz. Ayrıca 2053 yılı net
sıfır emisyon hedefi kapsamında elektrolizör kapasitemizi 70
gigavat seviyesine ulaştıracağız. Bu sayede yeşil
dönüşüme katkı sunarken enerji ithalat faturamızı
azaltacağız ve ekonomimizin rekabet gücünü
artıracağız.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; kaynak milliyetçiliğinin arttığı bu
dönemde kritik madenlere ulaşım giderek hayati bir konu hâline
gelmektedir. Bu çerçevede Bakanlığımız bünyesinde Türkiye
Stratejik ve Kritik Minerallerin Belirlenmesi Projesi yürütülmekte olup
geliştirilecek politikalarla kritik madenlere yönelik
yatırımların hızlanması ve arama faaliyetlerinin
artırılması hedeflenmektedir. Bu çerçevede, savunma sanayisinde
ve aşınmaya dayanıklı makine parçalarının
üretiminde kullanılacak, yıllık bin ton kapasiteli bor karbür
üretim tesisiyle ülkemiz ferro bor ihtiyacını karşılayacak,
yıllık 800 ton kapasiteli tesisi Balıkesir Bandırmada 2023
yılı içerisinde tamamlamayı öngörüyoruz.
Diğer yandan, yeşil dönüşüm için
kritik önemi haiz yerli lityum için Eskişehir Kırkada 600 tonluk,
Balıkesir Bandırmada 100 tonluk, toplam 700 ton kapasiteli lityum
karbonat üretim tesisinin kurulmasına yönelik proje
çalışmalarımız devam etmektedir.
Eskişehir Beylikovada havacılık,
savunma, uzay sanayisi, biyomedikal gibi alanlarda kullanılan 694 milyon
ton nadir toprak elementi keşfi gerçekleştirilmiştir. İlk
etapta yıllık 1.200 ton cevher işleyecek pilot üretim tesisinin
kurulması çalışmalarına hâlihazırda devam
edilmektedir. Söz konusu tesis, 2023 yılı Ocak ayında devreye
alınacak olup tam kapasiteye ulaştığında tesiste
yıllık 570 bin ton cevher işlenebilecektir.
Dünya rezervlerinin yüzde 73üne sahip
olduğumuz bor işletmeciliğinde yüzde 62 pazar payıyla lider
konumuna ulaştık. Eti Maden 2022 yılında yaklaşık
2 milyon 650 bin ton bor ürünleri satışı ve 1 milyar 250 milyon
doların üzerindeki ciroyla, henüz 2022 yılı tamamlanmadan yeni
bir rekor kırmış olup bu, ülkemiz açısından büyük bir
gurur kaynağıdır. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) 2022 yılında madencilik ihracatı 6 milyar
doları aşarak yeni bir rekor kıracaktır.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) İstifa
edecek misiniz Sayın Bakan?
BAŞKAN Sayın Bankoğlu, lütfen
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ (Devamla) Hiç şüpheniz olmasın, Türkiye
Yüzyılı madencilik alanında da keşif müjdelerimizi
sıklıkla milletimizle paylaşacağımız bir sürece
dönüşecek olup madencilik sektörümüzün gayrisafi yurt içi hasıla
içindeki payını ve ihracat gelirini istikrarlı ve çevreye uyumlu
bir şekilde artıracağız.
Sayın Başkan, kıymetli hazırun;
Amasrada maden kazasında hayatını kaybeden
vatandaşlarımıza bir kez daha Allahtan rahmet, sevenlerine ve
yakınlarına başsağlığı diliyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
AYSU BANKOĞLU (Bartın) Facia, facia,
kaza değil cinayet!
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ (Devamla) Amasra maden kazası sonrasında
kazanın her yönüyle araştırılarak sorumluların
belirlenmesi için bir yandan adli ve idari süreç devam ederken diğer
yandan da Türkiye Büyük Millet Meclisi Meclis Araştırması
Komisyonu kazayı ele almaktadır.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) Kaza
değil Sayın Bakan, kaza değil cinayet o, katliam.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) TTK Genel Müdürü
hâlâ neden görevde Sayın Bakan? TTK Genel Müdürünü kim koruyor, neden
istifa etmiyor, neden görevden alınmıyor?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ (Devamla) Biz de Bakanlık olarak söz konusu Komisyonun
çalışmalarına ilgili kurumlarımızla her türlü
katkıyı sağlıyoruz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) Komisyona siz
de gelecek misiniz?
AYSU BANKOĞLU (Bartın) İdari olarak
neden hiçbir şey yapmıyorsunuz? TTK Genel Müdürü neden görevde? Neden
hiç kimsenin ifadesi alınmadı?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ (Devamla) Diğer yandan, vefat eden madenci kardeşlerimizin
geride kalan yakınlarına da sahip çıkıyor, her türlü maddi
ve manevi desteği sağlıyoruz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) Komisyona
Enerji Bakanı olarak siz de gelecek misiniz?
BAŞKAN Sayın Yavuzyılmaz,
Sayın Bankoğlu; lütfen
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ (Devamla) Bu çerçevede yapılan düzenlemeyle vefat eden
madencilerimizin yakınlarına aylık bağlanacak ve kamuda
istihdam olanağı sağlanacaktır.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) TTK Genel Müdürü
neden görevde? TTKden kimsenin ifadesi alınmadı, Ankaraya
soruşturma uzanmadı, neden Sayın Bakan?
BAŞKAN Sayın Bankoğlu, lütfen
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ (Devamla) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) Komisyona siz
de gelecek misiniz?
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ)
Komisyona gelecek misin? diye soruyorlar Sayın Bakan.
BAŞKAN Sayın Yavuzyılmaz,
Sayın Bankoğlu
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ (Devamla) 3 milyar 999 milyon 188 bin lira olan
Bakanlığımız 2021 yılı bütçesi
AYSU BANKOĞLU (Bartın) Bakanlıktan
kimse ifade vermedi. Hiçbir kimse soruşturmada tek kelime ifade vermedi.
Hiç kimse hakkında soruşturma açmadınız. Neden? Neden?
Neden?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ (Devamla)
başlangıç ödeneğine, genel
aydınlatma giderleri ile cari ve yatırım giderleri için 433
milyon 173 bin 101 lira eklenmesi sonucunda 2021 yılı bütçe
ödeneğimizin toplamı 4 milyar 432 milyon 361 bin 101 lira
olmuştur.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) Amasrayı
iki cümleyle mi geçeceksiniz?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ (Devamla) Bu tutarın 4 milyar 314 milyon 752 bin 417
lirası harcanmış olup kalan 117 milyon 608 bin 684 TL ödenek
yıl sonunda iptal edilmiştir.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) Amasra için iki
cümle mi kuracaksınız?
AYSU BANKOĞLU (Bartın) Ailelerin
ahı var üzerinizde, ahı var. Adalet arıyorlar, adalet. Aileler
size güvenmiyorlar.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) 42 madenci için
iki cümle mi kuracaksınız?
AYSU BANKOĞLU (Bartın) Neden soruşturma
açmıyorsunuz?
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) Onur,
istifayı gerektirir Sayın Bakan.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) Hiç
de yüzü kızarmıyor!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ (Devamla) Ortaya çıkan bu kesin hesap rakamlarına
bağlı olarak Bakanlığımızın 2021
yılı bütçe gerçekleşme oranı yüzde 97dir.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) Hiç
de yüzü kızarmadı!
AYSU BANKOĞLU (Bartın) Aileler size
hakkını helal etmiyor.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ (Devamla) Bakanlığımız merkez
teşkilatı için
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Bakan, sözlerinizi
tamamlayın.
Buyurun.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) 42 madenci için
sadece iki cümle mi kuracaksınız?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ (Devamla) Son cümlelerim Sayın Başkanım.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) Neden
soruşturma açmıyorsunuz?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ (Devamla)
2023 yılı bütçe teklifi 18 milyar 861
milyon 264 bin lira olup MTA, MAPEG, TENMAK, EPDK ve NDKyle birlikte teklif
edilen toplam bütçe tutarı 23 milyar 854 milyon 250 bin Türk
lirasıdır.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) Madenciler hâlâ
idari izin
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Lütfen susar
mısınız.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ (Devamla) Sözlerime son verirken tüm milletvekillerime
teşekkür eder, 2023 yılı bütçesinin milletimiz, devletimiz ve
Bakanlığımız için hayırlara vesile olmasını
diler, yüce Meclisimizi saygıyla selamlarım. (AK PARTİ ve MHP
sıralarından alkışlar)
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir)
Öldürmeyi çok güzel biliyorsunuz, bravo size(!)
BAŞKAN Şimdi yürütme adına ikinci
söz talebi Ticaret Bakanı Sayın Mehmet Muşun.
Sayın Muş, buyurun. (AK PARTİ ve MHP
sıralarından alkışlar)
Süreniz yirmi dört dakikadır.
TİCARET BAKANI MEHMET MUŞ Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygı ve muhabbetle
selamlıyorum.
Bugün Ticaret Bakanlığı ile
bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarımızın
2023 yılı bütçesini ve 2021 yılı kesin hesabını
yüce Meclisimize arz etmiş olacağız. Öncelikle, Bakanlığımız
hakkında görüş beyan eden ve yapıcı eleştirilerde
bulunan tüm milletvekillerimize teşekkür ediyorum.
Bünyesinde merkez, yurt dışı ve
taşra teşkilatını barındıran Ticaret
Bakanlığı, ülkemizin ihracat odaklı ve sürdürülebilir
büyümesine katkı sunmak, rekabetçi ve adil bir piyasa oluşturmak,
esnaf ve sanatkârlarımıza destek olmak ve tüketicilerimizi
haksız uygulamalar karşısında korumak için
çalışmalar yürütmektedir.
Bakanlığımızın
çalışmalarını sizlere takdim etmeden önce Türkiye ve dünya
ekonomisindeki gelişmelerle ilgili Genel Kurulu bilgilendirmek istiyorum.
Sizlerin de şahit olduğu gibi geçtiğimiz birkaç yıl
içerisinde dünya ekonomisi ardı ardına meydana gelen şoklarla
sarsılmıştır. Pandemiyle başlayan arz talep
dengesizlikleri, tedarik zinciri aksamaları ve parasal gevşeme hem
arz hem talep yönlü bir küresel enflasyona sebep olmuştur. Şubat
ayında patlak veren Rusya-Ukrayna savaşı, özellikle enerji ve
gıda sektörü kaynaklı olarak söz konusu fiyat artışlarını
körüklemiştir. Rusya ve Ukrayna; tahıl ürünleri, yağlı
tohumlar ve gübrelerde temel tedarikçiler olduğu için gıda
fiyatları yılın ilk yarısında keskin bir şekilde
yükselerek özellikle az gelişmiş ülkeler için gıda güvenliği
endişelerini artırmıştır. Birçok ülkenin küresel
enflasyona çözüm olarak başlattığı mali
sıkılaştırma politikaları henüz enflasyonu
düşüremeden, yeni bir küresel resesyon süreci tetiklenmiştir.
Öte yandan, kış aylarına
girdiğimiz bu dönemde, gaz tedarikinde küresel çapta ciddi sorunlar
yaşanmakta olup bu durumdan en fazla etkilenen bölge en büyük ihracat
pazarımız olan Avrupa Birliğidir. Bu gelişmeler
ışığında, OECD gibi uluslararası kuruluşlar
küresel ekonomik büyümeye dair tahminlerini sürekli aşağı yönlü
olarak revize etmektedirler. Küresel ticarette de benzer beklentiler görülmekte
olup Dünya Ticaret Örgütü 2021 yılında gerçekleşen yüzde 9,7lik
küresel mal ticareti hacmi büyümesinin 2022 yılında yüzde 3,5a, 2023
yılında ise yüzde 1e gerileyeceğini tahmin etmektedir. Nitekim,
Dünya Ticaret Örgütünün küresel ticaretteki trendleri izlediği ticaret
barometresi geçtiğimiz ay 100ün altına düşerek ticarette
yavaşlamayı yansıtmaya başlamıştır.
Diğer taraftan, pandemi döneminde artan küresel borçluluk seviyesi yükselen
finansman maliyetlerinin de etkisiyle kaygı verici seviyelere
gelmiştir.
Değerli milletvekilleri, küresel ekonomideki
olumsuz gelişmelere rağmen, Türkiye ekonomisi, odağını
üretim ve istihdamda tutarak büyümeye ve ülkemizin mallarını
dünyanın dört bir yanına ihraç etmeye devam etmiştir. Nitekim,
ekonomimiz 2021 yılında yüzde 11,4 oranında büyüyerek son elli
yılın en yüksek büyüme performansını göstermiştir. Bu
büyümeye mal ve hizmet ihracatının katkısı 5,3 puan gibi
yüksek bir seviyede olmuştur. 2022 yılının üçüncü
çeyreğinde ise ekonomimiz, yüzde 3,9 oranında büyüyerek son dokuz
çeyrekte kesintisiz büyümeye devam etmiştir. 2022 yılının
ilk üç çeyreklik kısmında yaşanan yüzde 6,2lik büyümeye
ihracatın katkısı 3,4 puan seviyesinde olmuştur.
Gerçekleşen yüksek oranlı büyümenin yarısından fazlası
mal ve hizmet ihracatından kaynaklanmış olup ihracat, büyümenin
itici gücü olmaya devam etmektedir. 2022 yılı Ocak ayına
kıyasla bakıldığında sağlanan ilave istihdam 1
milyon seviyesine çıkmıştır. Pandeminin etkisiyle yüzde
61,6 düzeyine kadar gerileyen imalat sanayisi kapasite kullanım oranı
ihracat artışından aldığı önemli destekle pandemi
öncesi düzeyini de aşarak kasım ayı itibarıyla yüzde 75,9
seviyesinde gerçekleşmiştir. Tüm bu gelişmeler, üretim
kapasitesini ihracatla destekleyen Türkiye hedefine ulaşma noktasında
doğru adımlar attığımızın göstergesidir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; salgın ve savaş nedeniyle görülen yeni tedarikçi
arama ve bölgeselcilik, Türkiye'nin küresel tedarik zincirindeki konumu için
yeni fırsatlar barındırmaktadır. 2021 yılında
küresel ekonomideki hızlı toparlanmayla mal ihracatı yüzde 33
artışla 225 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiş, küresel
mal ihracatından alınan pay ilk defa yüzde 1in üzerine
çıkmıştır. 2022 yılı Kasım ayı
itibarıyla ihracatımız 2021 yılında gerçekleşen
toplam ihracatı yakalamış durumdadır. Ocak-Kasım
dönemi ihracatımız ise yüzde 14 artışla 231 milyar dolara
gelmiştir. Bu rakamlarla hem ihracatta on bir ay bazında en yüksek
aylık hedeflere ulaştık hem de 2022 yılının ilk
on bir ayında dünyanın farklı coğrafyalarına
yaptığımız ihracat güçlü bir şekilde devam
etmiştir. Oransal olarak en fazla ihracat artışı Afrika
Kıtasına gerçekleşirken en önemli ticari partnerimiz olan
Avrupa Birliğine ihracatımız yüzde 12 artmış, AByle
ticaret fazlamız 10 milyar dolara çıkmıştır.
Birleşik Krallık'la ticaretimiz ise 6,6 milyar dolar dış
ticaret fazlası vermektedir. Enerji ve emtia fiyatlarında
yaşanan sert artışın etkisiyle ithalatımız
kasım ayında 30,7 milyar dolar olmuştur. Bu ay enerji
ithalatımız yüzde 17,4 artışla 7,7 milyar dolar olarak
gerçekleşti. Ocak-Kasım döneminde ise ithalatımız yüzde 37
artarak 331 milyar dolar seviyesine gelmiştir.
Değerli milletvekilleri, burada bir konuya da
açıklık getirmek istiyorum. Türkiye'nin Ocak-Kasım 2022
döneminde dış ticaret açığı 90 milyar dolar; bunun
16,8 milyar doları altın ithalatı; 73,3 milyar doları
enerji ithalatıdır yani iki kalem, toplam dış ticaret
açığımızın yüzde 90ını
oluşturmaktadır. 2021e göre 2022 yılının ilk on bir
ayındaki artışımız, dış ticaretteki
artış 60 milyar dolar olmuştur. Bu 60 milyar dolarlık
dış ticaretteki, dış ticaret açığındaki
artışın yüzde 86sı yani 52 milyar doları enerji ve
işlenmemiş altın ticaretindeki açığımızdan
kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla, miktarsal olarak benzer
rakamları kullanmamıza rağmen değer olarak yükselen enerji
fiyatlarından kaynaklı bir açık söz konusudur. Burada...
ERHAN USTA (Samsun) Enerji fiyatları
arttığı için ihracat artmıyor mu?
TİCARET BAKANI MEHMET MUŞ (Devamla)
Erhan Bey... Değerli arkadaşlar, Erhan Bey bunları, rakamları,
sayıları Parlamentoda en iyi bilen arkadaşlarımızdan
ve hangisini ifade edeceğini, hangisini saklayacağını,
hangisini söylemeyeceğini de iyi biliyor; dolayısıyla, ben
aynı şekilde mukabele ediyorum.
Şimdi, Finlandiyanın...
ERHAN USTA (Samsun) Dış ticaret
açığı 90 milyar dolar. dediniz; 99,9.
TİCARET BAKANI MEHMET MUŞ (Devamla)
Bakın, arkadaşlar, şimdi, bu bir eleştiri olabilir.
ERHAN USTA (Samsun) Hayır, hayır; sizin
rakamınızı söylüyorum.
TİCARET BAKANI MEHMET MUŞ (Devamla)
Şimdi, enerjiyle alakalı ithal eden ülkeler ile ihracatçı
ülkelerin cari dengelerinde ne olmuş? Yani, bizde artmış da
farklı ülkelerde ne olmuş? Mesela, Finlandiya, 2021den 2022ye
değişim...
ERHAN USTA (Samsun) Kurları
patlamış mı onların?
TİCARET BAKANI MEHMET MUŞ (Devamla)
Finlandiyanın...
ERHAN USTA (Samsun) Kurları
patlamış mı? Sonuca gelin!
TİCARET BAKANI MEHMET MUŞ (Devamla) Ya,
Erhan Bey bir dur, şurayı bir anlatayım.
ERHAN USTA (Samsun) Adamın parası var,
ithalat yapmış. Kurları patlatmışlar mı sizin
gibi?
TİCARET BAKANI MEHMET MUŞ (Devamla) Sen
bir dinle, anlatayım.
Yüzde 0,64 fazla veriyorken -3,6ya
düşmüş; dolayısıyla, cari dengesinde yüzde 4 kötüleşme
olmuş. Değerli arkadaşlar, bunun sebebi enerji fiyatları.
Şimdi...
ERHAN USTA (Samsun) Bizim kaç kötüleşti?
TİCARET BAKANI MEHMET MUŞ (Devamla)
Bizimki de aynı, 4.
BAŞKAN Sayın Muş, lütfen Genel
Kurula hitap edin.
ERHAN USTA (Samsun) 4 ama onların parası
var, rezervi var, kurları patlamadı.
TİCARET BAKANI MEHMET MUŞ (Devamla)
Bizimki de 4. İngiltereninki...
ERHAN USTA (Samsun) Kuru niye
patlattınız, ben onu soruyorum size, niye ithalat yaptınız
demiyorum ki!
BAŞKAN Sayın Usta, siz bütün
sorularınızı kürsüden sordunuz.
TİCARET BAKANI MEHMET MUŞ (Devamla)
İngiltereninki -2den 5,9a gerilemiş. Bakın, değerli
arkadaşlar, enerji ithal eden ülkelerin cari dengesinde fiyatlardan
kaynaklı bir bozulma varken enerji ihracatçısı ülkelerin cari
dengelerinde artış var, dolayısıyla bu birinde
artıyorken birinde eksiye dönüyor. Bu, İtalyada da 3,1den -0,8e
Baktığınız zaman, enerji ithal eden ülkeler cari dengede
ortalama 4 puan eksiye gitmiş. Peki, ihraç eden ülkeler ne durumda?
Mesela, Azerbaycanın cari fazlası 15,2den 18,5e çıkmış;
İranın 4,2den 8,7ye çıkmış; Rusyanın 6,9dan
12,9a çıkmış; Suudi Arabistanın 5,3ten 13,5e
çıkmış. Dolayısıyla, enerji ihraç eden ülkelerde
iyileşme olurken ithalatçı ülkelerin cari dengelerinde fiyatlardan
kaynaklı bir bozulma olduğu aşikârdır; bunu ifade
etmiş olayım. Bunu izah ettikten sonra konuşmamıza
kaldığımız yerden devam edelim.
Değerli milletvekilleri, küresel ekonomide
biraz önce çizdiğim tablo ihracatımız için çeşitli riskler
barındırmaktadır. Özellikle, en önemli ihraç pazarımız
olan Avrupa Birliği üyesi ülkelerdeki yavaşlama belirgin bir hâl
almıştır. Bu kapsamda, ihracatçılarımızı
alternatif pazarlara yönlendirmek için Bakanlık olarak yeni stratejiler
ortaya koyuyor, Bakanlığımızın yol
göstericiliğinde ihracatçılarımızın yeni girdikleri
pazarlarda da aynı başarıyı göstermeleri için büyük bir
çaba sarf ediyoruz. Bu kapsamda, ihracatımızın geleneksel ürün
pazar yapısını bir ileri aşamaya taşımayı ve
uzak ülkelerde ticaretimizi geliştirmeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda
Bakanlığımızca ortaya konulan ve temmuz ayında
kamuoyuyla paylaştığımız Uzak Ülkeler Stratejisiyle,
belirlediğimiz 18 ülkeye yönelik toplam 328 eylem ortaya koyduk. Böylece,
ülkemizin ihracat menzilini genişletmeyi ve bu ülkelere olan
ihracatımızı 4 kat artırmayı hedefliyoruz. Ayrıca,
bu strateji kapsamındaki ülkelerin de içinde bulunduğu hedef
ülkelerimize yönelik ihraç destek oranlarımızı ilave 20 puana
kadar, hedef ülkelere hedef sektörlerde olması durumundaysa ilave 25 puana
kadar yükseltiyoruz.
Değerli milletvekilleri, finansmana
erişimde teminat sorununun ortadan kaldırılması, krediye
erişimin kefalet suretiyle sağlanması, bu sayede
ihracatımızın tabana yayılması için TİM ile
EXIMBANKın öz kaynaklarıyla kurulan İhracatı
Geliştirme Anonim Şirketi mart ayı itibarıyla faaliyete
geçmiş ve temmuz ayında sermaye yapısı güçlendirilmiştir.
Bu kapsamda, teminat sorunu kolaylıkla çözülüyor ve
ihracatçılarımız artık kredi almak için mal
varlığını bankaya ipotek etmek zorunda kalmıyor.
Bugüne kadar İGE AŞ tarafında -kısa ismi İGE bunun-
onaylanan 3.264 başvuru kapsamında 11,8 milyar kefalet
sağlanmış, bunun karşılığında EXIMBANK
tarafından 11,3 milyarlık kısmı kredi olarak
kullandırılmıştır. Daha çok yeni olduğu için
Zaman içerisinde çok ciddi bir yapıya dönüşeceğine eminim.
Diğer taraftan, bildiğiniz gibi ihracatımıza finansman
sağlanması hususunda TÜRK EXIMBANK oldukça önemli bir yere sahiptir.
Türkiye'nin tek resmî ihracat destek kuruluşu olan TÜRK EXIMBANK 2022
yılının ilk on bir ayı itibarıyla
ihracatçılarımız için 41 milyar dolar finansman desteği
sağlamıştır. Bankanın ödenmiş sermayesi 3 milyar
lira artışla 13,8 milyar liraya yükselirken kayıtlı sermaye
tavanı 17,5 milyar liradan 30 milyar liraya yükseltilmiştir.
Değerli milletvekilleri, bizim için en az mal
ihracatı kadar önemli olan bir diğer alan hizmet
ihracatıdır. Hizmet ihracatımız 2021 yılında bir
önceki yıla göre yüzde 74,3 oranında artarak 61,3 milyar dolar
seviyesine ulaşmış, aynı dönemde hizmetler dengesi ise 31,7
milyar dolar fazla vermiştir. 2022 Eylül ayı
yıllıklandırılmış veriye
baktığımızda ise hizmet ihracatımız bir önceki
yılın aynı dönemine göre yüzde 59 artış kaydederek
85,3 milyar dolara ulaşmış, aynı dönemde hizmet
sektöründeki dış ticaret fazlası yüzde 81 artışla 47,5
milyar dolara yükselmiş bulunuyor.
Hizmet ihracatımızı artırmaya
yönelik yaptığımız çalışmalar neticesinde nisan
ayında hizmet ihracatı destek programı paketini uygulamaya
almış bulunuyoruz. Bu kapsamlı paketle tüm hizmet yöntemlerini
içeren bir tanımlama yapılırken sağlık hizmetleri,
bilişim, film dizi, eğitim, yönetim
danışmanlığı, yayıncılık, lojistik,
yolcu taşımacılığı, ulaştırma
altyapı hizmetleri, gastronomi, perakende ve konaklama sektörlerimizin
uluslararası pazarlara daha fazla açılmaları ve bu pazarlarda
kalıcı olabilmeleri amaçlanmaktadır. Ayrıca bilişim
sektörüne özel olarak tasarlanmış olan E-Turquality, diğer adıyla Bilişimin
Yıldızları Programıyla bilişim alanında bölgesel
ve küresel anlamda rekabet edilebilir şirketlerin
çıkarılması ve inovasyonun artırılması
amaçlanmaktadır. Bakanlığımız tarafından 2022
Ocak-Kasım dönemi içerisinde 697 firmaya yaklaşık 820 milyon
lira civarında ödeme yapılmıştır
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; nisan ayında yayınladığımız bir
diğer kararla, Yurt Dışı Lojistik Dağıtım
Ağlarının Desteklenmesi Hakkında Kararla tüm lojistik
süreçlerinin uçtan uca yönetildiği entegre bir model kurularak
dağıtım ağları aracılığıyla
lojistik imkân ve kabiliyetlerimizin sınır ötesine
taşınması hedeflenmektedir. Bu ağlarla ihraç ürünlerimizin
son alıcısına yirmi dört ila yetmiş iki saat içerisinde
ulaştırılması ve taşımacılık
maliyetimizin asgari yüzde 20 oranında azaltılması
amaçlanmaktadır. Böylece kaliteli, hızlı ve katma değerli
hizmet sunumuyla hem mal hem de lojistik hizmet ihracatımız
artırılacaktır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; özellikle yüksek doluluk oranlarına ulaşan Kocaeli,
Ege ve İzmir Serbest Bölgelerinde yeni yatırım taleplerinin
karşılanması amacıyla söz konusu serbest bölgelerimizin
genişletilmesi Bakanlığımızın önemli gündem
maddelerinden biri olmuştur. Örneğin, İzmir'de mevcut 3 serbest
bölgeye ilave olarak Menemen Serbest Bölgesinin kuruluşuna ilişkin
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi geçtiğimiz ekim
ayında yayınlanmıştır. Benzer şekilde, 2023
yılında faaliyete geçirilmesi planlanan Batı Anadolu Serbest
Bölgesini Bergama'da kurmuş bulunuyoruz. Serbest bölgelerimizde 2022
yılı Kasım sonu itibarıyla 30 milyar dolar ticaret hacmine
ulaşılmış olup yaklaşık 90 bin kişiye
istihdam sağlanmaktadır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Bakanlığımızın bir diğer
faaliyet alanı olan iç ticarette şeffaf, adil ve güvenilir bir ortam
oluşturmak, tacir ve esnafımızın refahını
artırmak ve tüketicimizi korumak temel hedeflerimizden biridir. Bu
noktada, iç ticarete yönelik yıl içerisinde önemli faaliyetlerimize
değinmek istiyorum. Bildiğiniz üzere, pandemi koşullarıyla
birlikte elektronik ticaret tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyük bir
önem kazanmıştır. Bu kapsamda, sektörün rekabetçi koşullar
altında yeni oyunculara alan açacak şekilde büyümesi için
düzenlemeler yapılması ihtiyacı doğmuştur. Bu doğrultuda,
Parlamentodaki milletvekillerimizin desteğiyle, tüm Parlamentonun oy
birliğiyle Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda önemli
değişiklikler yapılmıştır. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Böylece, elektronik ticaret
sektöründe rekabeti bozucu veya sınırlayıcı faaliyetlerin
engellenmesi, çok oyunculu bir yapının tesisi ve sektörün
sağlıklı şekilde büyümesi amaçlanmıştır. Bu
düzenlemelerin etkin şekilde uygulanmasıyla adil ve şeffaf bir
piyasa oluşturulacak; elektronik ticaret pazar yerlerindeki mikro, küçük
ve orta büyüklükteki işletmelerin, esnafın hakları
korunacaktır.
Burada yine, Sayın Ustanın
konuşmasında özellikle bu ikinci elle ilgili getirdiğimiz 6 bin
kilometre ve altı ay gibi sınırın sitelerde ihlal
edildiğiyle alakalı
Bu, biliyorsunuz, bireysel. Bireyseller için bir
kısıtlama söz konusu değil yani arabayı aldım ben, iki
ay sonra satabilirim.
ERHAN USTA (Samsun) Bireysel değil o,
galeride.
TİCARET BAKANI MEHMET MUŞ (Devamla) Bu,
özellikle bayilerde arabaların ikinci el ticari işletmelere devriyle
oluşan bir durumdur. Bahsettiğiniz siteleri biz de yakından
takip ediyoruz. Dolayısıyla amacımız herkese ceza yazmak
değil, herkesi kurallı şekilde davranmaya teşvik etmektir.
Çok ceza yazmak çok iyi netice demek değildir.
ERHAN USTA (Samsun) Bunlar şahıs
adına alınan galeri araçları Sayın Bakan.
TİCARET BAKANI MEHMET MUŞ (Devamla)
Galerileri de takip ediyoruz.
ERHAN USTA (Samsun) 8 bin lira cezaya razı
zaten çünkü fark daha fazla.
TİCARET BAKANI MEHMET MUŞ (Devamla)
İlanları genellikle 6 ile 7 bin kilometre arasında verilir.
Süreyi de takip ediyoruz. En son, zaten onlara uygulayacağımız
cezanın limitleri yükseltildi dolayısıyla aslında orada
uygulanan cezalar can yakıcı cezalar. Kolay kolay sektör
tarafından çok ihlal edilebileceğini düşünmüyoruz çünkü
anlık takip ediyoruz. Size ulaşan ihlaller varsa lütfen bize
ulaştırın.
ERHAN USTA (Samsun) Olur.
TİCARET BAKANI MEHMET MUŞ (Devamla)
Şimdi, tabii, sürem azalıyor, çok fazla konu var, hızlıca
diğerlerini geçiyorum.
Değerli milletvekilleri, önemli iştigal
alanlarımızdan biri de -gümrüklerimizdeki yenilikleri ve
kaçakçılıkla mücadele faaliyetlerimizi de sizlerle burada
paylaşmak istiyorum- 2022 yılının ilk on ayında
ülkemizin vergi gelirlerinin yüzde 30unun tahsil edildiği gümrüklerdir.
Mümkün olan en ileri seviyede hizmet sunabilmek için önemli teknolojik
yatırımlar yapılıyor. Dijitalleşmeyle gümrük
işlemlerini basitleştirip bürokrasiyi azaltmak için
uğraşıyoruz. 2022 yılının ilk on bir aylık
sürecinde gümrük idarelerimizde işlem gören ihracat beyannamesi
sayısı bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla
yüzde 4,9 artarak 4,5 milyonu aşarken yaklaşık 9,2 milyon araç
ve 111,8 milyon yolcunun işlemleri başarıyla
gerçekleşmiştir. Bu doğrultuda Türkgözü, Gürbulak, Pazarkule ve
Ceylânpınar Gümrük Kapılarının modernizasyon
çalışmaları devam etmektedir. Şanlıurfa Gümrük
Müdürlüğü, Mersin Laboratuvar Müdürlüğü, Ege Gümrük ve Dış
Ticaret Bölge Müdürlüğü, Şırnak Silopi ve Hakkâri Yüksekova
lojmanlarının yenilenmesine ilişkin projeler de hızlı
bir şekilde devam etmektedir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; burada bir konuyu da sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu
gümrüklerde kullanılan cihazlar genelde ithal cihazlar yani x-ray
cihazları. Bunların yerlileştirilmesiyle ilgili önemli bir proje
Bakanlığımız tarafından yürütüldü ve ilk millî tarama
cihazı İzmir Alsancak Limanında kullanılmaya
başlandı. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Neticeleri, geri dönüşleri muadillerinden çok daha iyi.
Dolayısıyla bundan sonraki bütün bu cihazları yerli olarak
alacağız ve burada hem mobil hem de yolcu
kaçakçılığı için cihazları da mart ayı
itibarıyla yerlileştirmeyi hedefliyoruz, planlıyoruz. Burada,
gümrük muhafaza ekiplerimizce gümrüklerde kaçakçılıkla çok ciddi bir
mücadele verilmektedir ve 10,5 milyar değerinde kaçak eşyaya
gümrüklerde el konulmuştur.
Yine, Bakanlığımız bünyesinde
görev yapan akaryakıt özel ekibince bu yıl içerisinde yürütülen
çalışmalarda 4 milyar değerinde vergi ziyaı ile 10 milyar
değerinde sahte fatura tespit edilmiş ve 1.289 ton kaçak
akaryakıta el konulmuştur.
Değerli milletvekilleri, yapılan bütün
çalışmalar devletin ilgili kolluk birimleriyle birlikte
yapılmaktadır. Burada, 7318 sayılı Kanun sonrası -yine
Parlamentonun desteğiyle, burada pek çok milletvekilinin
katkısıyla çıktı- dış satış yöntemiyle
gerçekleştirilen suistimallerin engellenmesine yönelik
çalışmalar yürütülerek yaklaşık 31 milyar lira
değerinde vergi ziyaı engellenmiştir. Bu yıl uyuşturucuyla
mücadelelerimizi gümrük kapılarında etkin şekilde sürdürmeye
devam ediyoruz. Gürbulak Sınır Kapısı'nda 1 ton 18 kilo,
diğeri 622 kilo olmak üzere sıvı metamfetamin ele
geçirilmiştir. Bunlarla ilgili adli soruşturmalar yargı
tarafından da sürdürülmektedir. Dolayısıyla toplama
baktığımız zaman 13,7 ton uyuşturucu;
yaklaşık 32 ton uyuşturucu yapımında kullanılan
kimyasal; 9.411 ton akaryakıt
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
TİCARET BAKANI MEHMET MUŞ (Devamla)
Sayın Başkan, toparlıyorum.
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
TİCARET BAKANI MEHMET MUŞ (Devamla)
2,5
milyon paket sigara; 21,4 milyon adet sigara kâğıdı ve filtresi;
3,4 milyon adet elektronik sigara; 8.550 ton gıda; yaklaşık 26
bin adet tarihî eser gümrüklerde ele geçirilmiştir ve zehir tacirlerine
sınırlarımızda müsaade edilmemiş, geçit
verilmemiştir.
Tüm Genel Kurulu ben tekrar saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Birkaç tane konu kaldı, onların notu
gelince de soru-cevapta cevap vermiş olacağım; çoğunu
atladım zaten süreyi zamanlı kullanabilmek için. (AK PARTİ ve
MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Muş.
Yürütme adına son söz Çevre, Şehircilik ve
İklim Değişikliği Bakanı Sayın Murat Kurumun.
Sayın Kurum, buyurun. (AK PARTİ ve MHP
sıralarından alkışlar)
ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MURAT
KURUM Saygıdeğer Başkanım, değerli milletvekilleri;
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği
Bakanlığımız ile bağlı
kuruluşlarımızın 2022 yılı faaliyetlerini, 2023
yılı hedeflerini sunmak üzere huzurlarınızdayım. Gazi
Meclisimizi ve aziz milletimizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, ben sözlerimin hemen
başında Düzcemizde meydana gelen depremden etkilenen
vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi bir kez daha
iletiyorum.
Düzcede, her afette olduğu gibi, yine,
depremin ilk anından itibaren 600 uzmanımızla, ilgili tüm
Bakanlıklarımızla birlikte
çalışmalarımızı başlattık. 60 bin bina, 157
bin bağımsız birimde hasar tespitlerimizi özverili bir
çalışmayla tamamladık. Ağır hasarlı 791
binamızın 210unun yıkımını süratle
tamamladık. Bu vesileyle, Düzceli kardeşlerimize ifade etmek isterim
ki acı bir depremle sarsıldığımız
Elâzığ ve Malatyada kardeşlerimiz nasıl yeni yuvalarında
hayat sürüyorlarsa, İzmirde evlerine kavuşan kardeşlerimiz
nasıl huzur içerisinde oturuyorlarsa, İzmirliler yine tarihinin en
büyük dönüşümüyle nasıl umut doluysa Düzcemizde de inşallah
aynı güzellikleri yaşatacağız. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Ve tüm kurumlarımızla,
belediyelerimizle el ele vererek binalarımızı yenileyecek,
milletimizin yeni yuvalarını, yeni iş yerlerini yine en
hızlı şekilde teslim edeceğiz ve işin sonunda
hayır dualarını alacağız. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Sayın milletvekilleri, Düzcemizdeki en büyük
tesellimiz, can kaybımızın olmamasıydı, şehirdeki
binaların yüzde 80inin 1999 sonrası yapılan düzenlemelere uygun
bir şekilde yapılmış olmasıydı. Yine burada
yaptığımız nitelikli dönüşüm
çalışmaları hasarın daha da kötü olmasına mani
olmuştur. Tabii, son depremde bir kez daha gördük ki bu cennet vatanın
deprem meselesindeki yegâne çözümü kentsel dönüşümdür, deprem
dönüşümüdür. Cumhurbaşkanımız 2012 yılında her
türlü siyasi bedeli de göze alarak tarihe altın harflerle yazılacak
bir adım attılar, Türkiye'nin her yerinde kentsel dönüşüm
hedefiyle, anlayışıyla bu çalışmaları
başlattılar ve bugün 81 şehrimizde
yaptığımız kentsel dönüşümü
yavrularımızın istikbal meselesi olarak görüyor, 922 ilçemizin
tamamını âdeta baştan aşağı yeniliyoruz. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Cumhurbaşkanımızın liderliğinde geçen yirmi yılda
tam 13 milyon vatandaşımızın, başka bir ifadeyle
Yunanistan, Portekiz, İsveç nüfuslarına denk gelen sayıda
insanımızın huzur içerisinde yaşadığı tam 3
milyon 200 bin konutumuzu yeniledik. Bir seferberlik şuuruyla şu anda
sahada 250 bin konutumuzu da canla başla yeniliyoruz. Tabii, bu bir
liderlik, bir vizyon meselesidir, ufuk meselesidir, bu topyekûn millet
sevdasıdır. Bu büyüklükteki bir dönüşümü bu kadar sürede
gerçekleştirebilen dünyada başka da bir ülke yoktur ve bu gurur
hepimizin, Türkiye Cumhuriyetinin gururudur. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Tabii, diğer taraftan da medeniyetimizin
başkenti İstanbulumuz bu noktada deprem dönüşümünün merkezi
konumundadır. Bugün İstanbulumuzda tam 695 bin konutun
dönüşümünü tamamladık ve 39 ilçemizde girilmedik mahalle
bırakmadık. Kartalda binamız çöktü, yakınlarını
yitiren kardeşlerimizin hemen yanındaydık.
Kâğıthanede istinat duvarı çöktü ve çöken alanda yepyeni bir
hayatı başlattık. Üsküdar Kirazlıtepede, Fikirtepede,
Okmeydanında, Beykozda ve daha birçok yerde tüm dönüşüm
sorunlarını azimle, kararlılıkla çözdük. Bu
kararlılıkla bugün İstanbulun her noktasına yayılan
tam 93 bin yuvanın yenilenmesi için var gücümüzle çalışıyoruz.
Başkentimiz Ankaranın Mamak ve
Altındağ ilçelerinde tarihî bir dönüşümü başlattık.
Tüm ilçelerimizde cansiparane bir şekilde çalışıyoruz.
Şimdiye kadar 39 bin konutumuzun Ankarada dönüşümünü bitirdik.
Yaklaşık 5 bin güvenli yuvamızı en kısa sürede
milletimize sunacağız. Tüm bu gayretin yegâne sebebi de milletimizin
selametidir. Biz bu güzel vatanın, gözümüzün nuru
evlatlarımızın geleceğini ilgilendiren dönüşümü her
zaman ortak aklın ürünü, siyasetüstü bir istiklal meselesi olarak gördük.
Bundan sonra da aynı anlayışla
çalışmalarımızı yürüteceğiz. Siz değerli
vekillerimiz ve belediyelerimizle birlikte bu siyasetüstü seferberliğe her
şart ve durumda güçlü destek vermeye mecburuz. Hiç kimse Depremi merkeze
alacağız. deyip de deprem bütçesini kısamaz. Milletin
hayatını ilgilendiren bu meseleyi hiçbir şekilde erteleyemez,
reklam ve algı faaliyetleriyle deprem gerçeğini gölgeleyemez. Kentsel
dönüşüm, emin olun, terörle mücadele kadar önemlidir; her türlü siyasetin
de, her türlü ikbal kaygısının da, düşüncesinin de
üstündedir, üzerindedir. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bundan bir yıl önce ebediyete
uğurladığımız büyük üstadımız Sezai Karakoç
Medeniyet, kendini kurduğu şehirlerle ifade eder. derdi.
Medeniyetimizin en güzel tezahür mekânları, her biri birer açık hava
müzesi olan ve tarihî değerlerimizin içinde yer aldığı kent
meydanlarımızdır. Bugün tarihe vefa, geçmişe saygı
anlayışıyla 45 ilimizde 80 tarihî meydanımızı
yeniliyoruz ve Türkiye Yüzyılının abide eserleri hâline
getirmek için tüm ekibimizle, milletvekillerimizle, belediye
başkanlarımızla birlikte çalışıyoruz.
Açılışını Cumhurbaşkanımızın
teşrifleriyle gerçekleştirdiğimiz Mevlâna
Meydanımızla Konyamızın güzelliğine güzellik
kattık. Mimar Sinanın emaneti Selimiye Camisi ve çevresine
ışıltısını yeniden kazandırdık. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) Bursa Ulu Camisi
çevresindeki tarihî çarşı ve hanlar bölgesinde şanlı
tarihimizi bütün ihtişamıyla yeniden ayağa
kaldırıyoruz. Bitlis'imizde Selçuklu'nun emaneti köprülerimizi,
hanlarımızı, medreselerimizi güneşle yeniden
buluşturuyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Balıkesir'imizde, güzel Balıkesir'imizde Zağnos Paşa Camisi
çevresinde maneviyatı yeniden harekete geçiriyoruz. Zonguldak, Sinop,
Trabzon ve Rizede tarihimizi yeşille kucaklaştırıyoruz.
Terör örgütü eliyle harabeye dönen Diyarbakır Sur'u aslına uygun bir
şekilde imar ederek bin yılların köklü kardeşlik tarihini
yeniden ayağa kaldırıyoruz. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Mardin'de, Şırnak'ta,
Urfa'da tarihî alanlarımızı ihya ederek yine bu milletin
çocuklarını yüzyıllardır akıp giden mimarimizle,
kültürümüzle yeniden buluşturuyoruz. Ankara'mızı Türkiye
Yüzyılının güçlü başkenti yapmak için Hergelen
Meydanı ve çevresini, Saraçoğlu Mahallesini, tescilli
ağaçları, tescilli yapıları da koruyarak milletimize, inşallah,
bu yıl sonu armağan ediyoruz. Elbette durmuyoruz; Erzurum tarihî
meydanı yeniden kahramanlık hikâyeleri yazsın diye; Yozgat
Çapanoğlu Camisi ve çevresi şiirle, edebiyatla dolsun diye; Muş,
Kütahya, Isparta, Bingöl, Afyon ve Kayseri tarihî kent meydanlarımız
misafirlerine tarihin, yeşilin, şiirin, edebiyatın zevkini
sunsun diye gayret gösteriyoruz.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Afyon Zafer
Müzesinin hâlâ üstü açık. Ne meydanından bahsediyorsunuz? Zafer
Müzesinin tadilatını bitirin.
ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MURAT
KURUM (Devamla) Her biri şehrin ekonomisine, istihdamına, üretimine
ve turizmine katkı sunacak tüm bu değerlerimizi yükseltmek için var
gücümüzle çalışıyoruz. Bizim esnafımız değerli
milletvekillerimiz, yüzyıllar boyunca Dükkân kapısı Hak
kapısı. demiştir. Biz de esnafımızın
hakkını verecek, gençlerimizin ekmeğine ekmek, aşına
aş katacak, sanatına katkı sunacak, şehirlerimizin ekonomisini,
yatırım potansiyelini güçlendirecek 10 bin sanayi dükkânı
projemizi 81 şehrimizde inşa ediyoruz.
Her biri yöremizin kendi dokusuna uygun
Tarımköy Projelerimizi de çok çok önemsiyoruz. Kırsal
kalkınmayı sağlamak adına hemen hemen her ilimizde
Tarımköy Projelerimizi yürütüyoruz. Şu an sahada 7 bin Tarımköy Projemizi
milletimizin efendisi olan köylü kardeşlerimize armağan ettik. Hele
hele haksız, yersiz, mesnetsiz her türlü iddialara muhatap olsa da
Cumhurbaşkanımızın Artvin'i teşrifleriyle su toplamaya
başlayan Yusufeli Barajı'mız Yusufelili kardeşlerimizin
yeni yuvalarına, yeni iş yerlerine taşınmaya
başladığı yeni Yusufeli'miz muhteşem bir eser
olmuştur. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Tabii,
böylece cumhuriyet tarihimizin en büyük, en hızlı, en kaliteli iskân
projesini hayata geçirmek de Cumhurbaşkanımızın
liderliğinde AK PARTİmize nasip olmuştur. İnşallah,
devletimizin gücü, milletimizin desteğiyle; ihya edilmiş tarihî
meydanlarıyla, yeni sosyal konutlarıyla, yeni sanayi alanlarıyla
birlikte 2035 yılına kadar da ülkemizde tek bir sağlıksız
yapı bırakmayana kadar aşkla, azimle, kararlılıkla
çalışacağız.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bugün birçok gelişmiş ülke bile ekonomiye dair
nedenlerle sosyal devlet uygulamalarını askıya
almıştır. Türkiye ise tüm zor şartlara rağmen, her
zaman olduğu gibi, milletin olanı yine millete vermektedir,
tarihimizin milletten en çok teveccüh gören sosyal devlet
anlayışını, hamlesini gerçekleştirmektedir.
TOKİmizle ürettiğimiz 1 milyon 170 bin sosyal konutla hiçbir ülkenin
yapmaya dahi cesaret edemeyeceği bir istikbal
yatırımını hayata geçirdik. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Şu an 81 ilimizde 138 bin yeni
yuvamızın inşası da devam etmektedir. Bizim gözümüz hiçbir
zaman dışarıda olmadı.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) İthal çöp
bile getirdiniz, ithal çöp.
ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MURAT
KURUM (Devamla) - Hele hele ithal ekonomi uzmanlarında, ithal iklim ve
şehircilik uzmanlarında hiçbir zaman olmadı. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) İthal
plastik bile getiriyorsunuz, ithal plastik.
ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM
DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MURAT KURUM (Devamla) -
Bizim kulağımız da gözümüz de aklımız da milletimizde
oldu, milletimizin rızasında oldu.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ)
Ülkeyi çöplüğe çevirdiniz, çöplüğe!
ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MURAT
KURUM (Devamla) - Türkiye olarak kendi kaynaklarımızı
oluşturduk, planımızı yaptık, milletimiz bizden yeni
yuvalar istedi, biz de yaptık. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Şimdi, yine cumhuriyet tarihinin en büyük
sosyal konut hamlesini yerli ve millî imkânlarımızla büyük bir
gururla başlattık. 500 bin sosyal konut, 1 milyon altyapısı
ve imarı hazırlanmış konut arsası ve 50 bin iş
yerimizi halkımıza sunuyoruz.
ULAŞ KARASU (Sivas) Kaç tane inşaat
yarım kaldı, kaç müteahhit battı?
ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MURAT
KURUM (Devamla) Projemize 8 milyonu aşkın
vatandaşımız başvurdu ve 5 milyon 135 bin başvuru ise
kuraya katılmaya hak kazandı. 2 milyon 30 bin gibi rekor bir
başvuru sayısıyla kendilerine güvenmeyen mahfilerin
tamamına tarihî bir cevap veren gençlerimizin her birine ayrı
ayrı teşekkür ediyor, alınlarından öpüyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Bir taraftan projemizi açıkladık
ve hemen ardından ekim ayında temellerini attığımız
5.615 konutumuzla beraber ihalesi yapılan ve ihale aşamasındaki
konut sayımız şu an itibarıyla 22.500e ulaştı ve
kura çekimlerimiz 2023 yılının Mart ayına kadar
inşallah tamamlanmış olacak.
İnşaatlarımızın başlaması özel sektörümüzü
harekete geçirecek, konut arzı yükselecek, herkes kazanacak, en önemlisi
milletimiz kazanacak, Türkiye kazanacak. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Tabii, yeri gelmişken bu projenin
teminatını, garantisini soranları da unutmayalım. Bu dev
hamlenin teminatı da garantisi de bundan önce olduğu gibi, yirmi
yıldır yaptığımız projelerde olduğu gibi,
bundan sonra da güçlü Türkiye'nin mimarı, Türkiye
Yüzyılının mimarı Cumhurbaşkanımız Recep
Tayyip Erdoğandır. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Ve buradan ilan edelim, sosyal konutta yeni etaplar
başlatmaya, yeni sosyal konut müjdelerini ardı ardına vermeye
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) Hayal
satmaya devam!
ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MURAT
KURUM (Devamla)
milletimize yeni yuvalar kurmaya buradan, milletin kürsüsünden
hep birlikte söz veriyoruz. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bugün maalesef iklim değişikliği kaynaklı
afetlerin sıklığı, şiddeti ve etkileri artık daha
da geri dönülemez bir noktaya doğru ilerlemektedir. Dünya Meteoroloji
Örgütü son elli yılda afet sayılarının 5e
katlandığını ve bu afetler dolayısıyla da her gün
115 insanın hayatını kaybettiğini ifade ediyor. Son
yıllarda iklim değişikliği sebebiyle birçok sel ve
yangın afetleriyle karşı karşıya kaldık; Karadenizde
yaşanan sellerde ocaklara ateşler düştü, Antalya ve
Muğladaki ateş çemberi hepimizin içini dağladı. Her ne
kadar birileri çıkıp Ne aceleniz var? diyerek anlamsız bir
itirazda da bulunsa
CAVİT ARI (Antalya) Kim Sayın Bakan? Kim
itirazda bulundu?
ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MURAT
KURUM (Devamla)
hızımızdan rahatsız da olsalar biz
milletimizin yaralarını sarmak için, çocuklarımızın
geleceğe umutlu bakmasını sağlamak için hep birlikte gece
gündüz çalıştık.
CAVİT ARI (Antalya) Öyle bir şey
olmadı.
ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MURAT
KURUM (Devamla) Ve güzeller güzeli Giresunumuzda Yeni Dereli Yeni
Doğankent diyerek yepyeni bir şehir kurduk. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Kastamonu Bozkurtta tüm şehri,
sanayi alanlarıyla birlikte inşa ediyoruz. Hepinizi oralara davet
ediyoruz. Yine, Rize, Sinop ve Bartında yeni yuvalar kuruyoruz. Antalya
Manavgatta sarıldığımız İbrahim
amcamızı güvenli bir hayata, Muğlamızda Ayşe
teyzemizi yeni bir yuvaya kavuşturmanın mutluluğunu
yaşıyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Devlet-millet bütünleşmesinden rahatsız olanların, her iyiye
kötü her güzele çirkin her hayra şer diyenlerin ithamlarına
rağmen bugün tüm bu afet alanlarında 45 bin konut, iş yeri,
ahır, köy evini büyük bir oranda tamamladık ve aziz milletimizin
hizmetine sunduk. (AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
Bu hakikatler ortadayken bize dönüp
yapmadınız bitirmediniz diyenlerden şöyle bir aynaya
bakmalarını, üç buçuk yıldır yönettiğiniz
belediyelerinizde ne yaptığınıza, hangi
yatırımları başardığınıza
bakmanızı özellikle tavsiye ediyorum. (CHP sıralarından
gürültüler)
ULAŞ KARASU (Sivas) O zaman aday ol, aday ol.
ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MURAT
KURUM (Devamla) Başınızı ellerinizin arasına koyup
bu şehirlere kaç metrekare yeşil alan
kazandırdığınızı, üç buçuk yıllık süreç
içerisinde, 100 bin konut dönüştürme vaadiyle çıktığınız
yolda ne yaptığınızı kendinize sormanızı her
birinizden rica ediyorum. Biz Allahın izni, 85 milyon
vatandaşımızın desteğiyle milletimizi sıcak
yuvalarına kavuşturduk, bundan sonra da Sayın
Cumhurbaşkanımızın liderliğinde tüm ekibimizle
birlikte kavuşturmaya devam edeceğiz. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) Bir daha
söylemen lazım ha. 5e tamamla, en az 5 defa söylemen lazım.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Bu
yaptıklarından sonra bir belediye başkanı adayı ol,
hadi görelim
ÇEVRE, ŞEHİR VE İKLİM
DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MURAT KURUM (Devamla)
Ve şunu herkes çok iyi bilmelidir ki afet alanlarında tarihinin en
büyük dönüşümlerine imza atan bir Türkiye var, devletine güvenen bir
millet var ve bu güveni millet lehine kullanan bir Türkiye var. İşte,
bu Türkiye, bu afetlerle ve iklim değişikliğiyle mücadeleyi
Türkiyenin istikbal ve istiklal mücadelesi olarak görmektedir.
Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği 2053 net
sıfır emisyon hedefiyle, yeşil kalkınma hedefiyle iklim
kriziyle mücadelemizde ihtiyaç duyduğumuz kalıcı dönüşüm
için tarihî bir adım atıyoruz. Şubat ayında ülkemizde tüm
üniversitelerimizle birlikte ilk iklim şûramızı düzenledik; 217
karar aldık, uygulamalarımızı çeşitlendirdik.
Mısırda düzenlenen COP27 Toplantısı da kendi bilim
insanlarımızla birlikte gerçekleştirdiğimiz iklim
diplomasisinin geldiği noktayı dünyaya göstermiştir.
Ulusal katkı beyanımızı
güncelledik; 2030 yılında gerçekleşmesi öngörülen
artıştan yüzde 21 azaltım hedefimizi büyük bir cesaret ve
ülkemize duyduğumuz güvenle yüzde 41e yükselttik. Sadece 2030 yılında
bile 500 milyon ton emisyonumuzu insanımızdan ve dünyamızdan
uzaklaştırmış olacağız. Bu noktada, yüce
Meclisimizden de en büyük beklentimiz iklim kanununun
hazırlanmasıdır ve bu kanuna katkı verecek vekillerimize
ben şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; dünyamızda bir yılda toplam 2 milyar ton atık
oluşmaktadır ve bu değer 800 bin olimpik havuzu doldurabilecek
bir büyüklüğe sahiptir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi Sayın
Kurum.
ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MURAT
KURUM (Devamla) İşte, bu küresel israf krizine karşı
geliştirilen Sıfır Atık Hareketimiz artık 5
yaşında. Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendinin
himayelerinde 2017de başlayan bu hareket küresel bir çevrecilik modeline
dönüşmüştür ve bu kapsamda 150 bin kamu kuruluşu binamızda
Sıfır Atık Projemizi yaptık, artık
binalarımıza çöp kamyonları girmiyor. Plastik poşet
kaynaklı 550 bin ton plastik atığın oluşumunu ve 23
bin ton sera gazı salımını engelledik. Bu yıl da
aldığımız kararla poşet fiyatını 25
kuruş olarak belirliyor ve herhangi bir artışa gitmiyoruz. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Bedavaydı
ya, bedavaydı! 25 kuruş yaptınız, bedavaydı.
ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MURAT
KURUM (Devamla) Şimdi, bu, poşette gösterdiğimiz
başarıyı inşallah depozito iade sistemiyle de
göstereceğiz. Aynı doğa koruma hassasiyetiyle Ayderde,
Saldada, Uzungölde, Van ve Beyşehir Göllerimizde, tüm yaylalarımızda
çevre düzenlemeleri yapıyor, insan eliyle oluşacak zararları
bertaraf ediyor ve bu değerleri gözümüz gibi koruyoruz. Bugün,
Sıfır Atık Mavi çatısı altında denizlerimiz
artık daha temiz çünkü gemilerin ürettiği atıkların kabulü
için kurulan tesis sayımızı 326ya çıkardık. Yine, bu
kapsamda, 93 atık düzenli depolama tesisimizde 70 milyon
vatandaşımıza hizmet veriyoruz. Sanayide yeşil
dönüşümün en önemli adımlarından birini atarak tüm
atıkları ham madde olarak kullanıyoruz. Bu yolda, 2022
yılında 2,8 milyon ton atığı ham madde olarak
kullandık ve milletimizin cebine gelir olarak iade ettik.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Son kez açıyorum Sayın
Bakan, tamamlayın sözlerinizi.
ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MURAT
KURUM (Devamla) Ne hazindir ki 2002 yılında 145 tesisle nüfusumuzun
sadece yüzde 35ine atık su arıtma hizmeti veriliyor, kalan yüzde 65
günlük hayatında kirli suyla muhatap oluyordu. Biz, İller
Bankamızla atık su arıtma tesisi sayımızı
1.176ya çıkararak nüfusumuzun yüzde 90dan fazlasına hizmet vermeye
başladık ve yine, sanayi tesislerimizin denetimlerini yedi gün yirmi
dört saat yapıyoruz.
81 ilde 81 milyon metrekare hedefiyle yola
çıktığımız millet bahçemizde bugün 72 milyon
metrekareye, 468 sayısına ulaştık. Atatürk Havalimanı
Millet Bahçemizin karşısına dikilen sözde çevrecilere, maskeli
doğaseverlere milletin kürsüsünden ifade etmek isterim ki Türkiye'nin en
büyük millet bahçesini ağaçları, fidanları, göletleri,
kıraathaneleri, kütüphaneleriyle 29 Mayıs 2023te İstanbulun
kutlu fethinin 570inci yıl dönümünde
Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle açıyoruz. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Selamlama için açıyorum.
Tamamlayalım lütfen.
ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MURAT
KURUM (Devamla) Ben şimdiden tüm halkımızı, vekillerimizi
İstanbulda düzenlenecek fetih ve yeşilin, zaferin bayramına
davet ediyorum.
Değerli Başkan, kıymetli
milletvekilleri; bizim medeniyetimiz iki dünyanın fikir ve eser
dünyasının medeniyetidir. Hem fikir hem de eser diyen bir
medeniyettir. Hem Yunus gibi düşüneceğiz, anlatacağız hem
de Sinan gibi üreteceğiz, eser yapacağız.
BAŞKAN Sayın Bakan,
selamlamanızı alalım.
ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MURAT
KURUM (Devamla) Sayın Cumhurbaşkanımızın
liderliğinde bir eliyle Süleymaniye'yi, Selimiye'yi, köprüleri, medreseleri,
çarşıları kadim şehirleri
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ULAŞ KARASU (Sivas) Sayın
Başkanım, beş dakika oldu, beş.
(CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Selamlama için mikrofonu açıyorum
Sayın Bakanım.
ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MURAT
KURUM (Devamla)
diğer eliyle yüzbinlerce sıcak yuva, altyapı
tesisleri, yüzlerce millet bahçesi ve akıllı şehirleriyle
çağın en muhteşem eserlerini yapan bu cennet vatanın hadimi
olacağız, milletin hizmetkârı olacağız. Türkiye
Yüzyılının neferi olacağız. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
(CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Sayın Bakan
ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MURAT
KURUM (Devamla) Ben bu duygularla siz değerli milletvekillerimize, tüm
çalışma arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. 81 ilde
milletvekillerimizle birlikte şehirlerimizin sorunları için gece
gündüz çalışıyoruz. Ve 2023 yılı bütçemizin ülkemiz ve
milletimiz için hayırlı olmasını diliyor, sizleri bir kez
daha saygı ve hürmetle selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, şimdi
şahsı adına aleyhte olmak üzere Sayın Remziye Tosuna söz
vereceğim.
Buyurun. (HDP sıralarından
alkışlar)
REMZİYE TOSUN (Diyarbakır) Savaş
politikalarına karşı tüm direnenleri saygıyla
selamlıyorum.
Baskı politikalarının
tırmandığı ancak buna karşı direnişin de
yükseldiği bir süreci yaşıyoruz. Bir tarafta halkı sömüren,
diğer tarafta yoklukla cebelleşen; bir yanda savaştan beslenen
zulümkârlar, diğer yanda onurlu barışın yılmaz
savunucuları. İşte bu ikilemle, neredeyse seçim
çalışması gibi, bütçe görüşmelerini
gerçekleştiriyoruz. Topluma vekâleten burada bulunurken toplumun onurlu
barışı için mücadele etmek boynumuzun borcudur; bundan
dolayıdır ki Savaşa değil, barışa bütçe. dedik,
demeye devam edeceğiz.
Fakat toplumun emeği, alın teri yine
savaş harcamalarına aktarılıyor; yirmi yıllık
çatışmaların maliyeti trilyonlarca lira. Bu harcamalardan
toplumun payına düşen; baskı, ölüm, şiddet, açlık.
(AK PARTİ sıralarından bir grup
milletvekilinin Komisyon sıraları önünde toplanması)
BAŞKAN Sayın milletvekillerimiz,
sayın hatibimiz kürsüde, lütfen yerlerimize geçelim.
ORHAN SÜMER (Adana) Sayın Başkanım,
daha devam ediyor
CAVİT ARI (Antalya) Bu ne Başkanım
ya, bu ne ya! Ayıp ya, ayıp! Vallahi hiç yakışmıyor.
ORHAN SÜMER (Adana) Daha sonra girsinler
sıraya.
BAŞKAN Sayın milletvekillerimiz, lütfen
yerlerimize geçelim.
REMZİYE TOSUN (Devamla) Savaş politikaları;
cezaevlerinden sokağa, sokaktan sınır dışı
operasyonlarına dağılarak artıyor. Cezaevlerinde bir
yılda tam 73 tutsak yaşamını yitirdi; 73 can, devletin gözü
önünde katledildi. Hasta tutsaklar, ellerinde koz; siyasi tutsaklar ise rehin olarak
tutuluyor.
BAŞKAN Sayın vekillerimiz, daha
buradayız, bir yere gitmiyoruz, lütfen.
REMZİYE TOSUN (Devamla) Bu yolla, tüm
muhaliflere gözdağı veriliyor; idare ve gözlem kurulları, Adli
Tıp Kurumu ölüm kararları saçıyor. Cezaevlerinden her gün hak
ihlalleri haberleri alıyoruz; bu ihlallere karşı hiçbir
işlem yapılmıyor, hatta gardiyanlar Buranın Allah'ı
benim. diyor.
Kapatma davası ve Kobani davası devam
ederken gazetecilerden sağlıkçılara, meslek örgütlerinden
kadınlara, tüm direnenlere boyun eğdirilmeye çalışılıyor.
Tüm bu uygulamalar, temelde İmralı tecrit sisteminden cesaret
alıyor. Hukuku, ahlakı, insanlık onurunu altüst eden sistemin
karadeliği, İmralı cezaevinde uygulanan her politika dalga dalga
tüm topluma yayılıyor, Sayın Abdullah Öcalan'dan iki yıldır
haber alınamıyor. Kürt sorununda çözümsüzlüğü dayatan iktidar
kuzey doğu Suriyede, Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nde askerî operasyonlara
devam ediyor. Bu operasyonlarda kimyasal silah görüntüleri ortaya
çıkıyor. Kimyasal silahın kullanımı
araştırılmıyor, Araştırılsın.
diyenler tutuklanıyor. Kürt sorununda çözümsüzlükte ısrar etmek
toplumu felakete sürüklüyor. Mücadele tarihinden süzülerek geldiğimiz
aşamada yıllardır her baskı yöntemi uygulandı,
uygulanmaya da devam ediyor. Çözümsüzlükte ısrar eden yöntemler ise
direnişle karşılandı. 1990'lı yılların
karanlığına karşı Cumartesi Annelerinin direnişi
öncü oldu. Bugün, başta Barış Anneleri ve kadın mücadelesi
olmak üzere tüm kesimler savaş politikalarına karşı
direniyor, hâlen ülkenin birçok yerinde barış ve adalet nöbetleri
devam ediyor. Buradan hem toplumun vicdanı hem de öncüsü olan Cumartesi
Anneleri ve Barış Annelerini saygıyla selamlıyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
Şimdi, barışa hiç
olmadığımız kadar ihtiyacımız var, en çok da
kadınların ihtiyacı var çünkü çatışmalardan en çok
yara alan kadınlardır. Öyleyse geleneklerimizde beyaz tülbendini yere
atarak çatışmaları sonlandıran kadınların bugün
de bu gücünü kullanması gerekir. Ben de çatışmaların son
bulması için, tecrit sisteminin kaldırılması için, bu
coğrafyaya onurlu bir barışın gelmesi için tülbendimi tüm
savaş kararlarının verildiği buraya atıyorum.
EROL KAVUNCU (Çorum) Tuu! Allah belanı
versin! Allah belanı versin!
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) Tuu ne
demek ya? O da ne? O ne demek? Bu ne ya!
REMZİYE TOSUN (Devamla) Operasyonlar
durdurulsun, İmralıdaki tecrit kaldırılsın, onurlu
barışın yolu açılsın. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, ikinci
turdaki konuşmalar tamamlanmıştır.
Şimdi, soru-cevap işlemine geçiyoruz.
Sayın
ENGİN ALTAY
(İstanbul) Sayın Başkan
Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Söz talebimiz var
efendim.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Soru-cevap var,
soru-cevap.
İSMET YILMAZ (Sivas) Soru-cevaptan sonra
vereceğim. demişti.
BAŞKAN Efendim?
ENGİN ALTAY (İstanbul) Sataşmadan
dolayı grupların
BAŞKAN Sataşma
Kim sataştı?
ENGİN ALTAY (İstanbul) Sayın Bakan.
BAŞKAN Bir şey demedi Sayın
ENGİN ALTAY (İstanbul) Belediyelerimizi
de eleştirdi Hiç icraat yapmadılar. diye, Jeremy Rifkine de
kafayı takmış, başdanışmanımıza yani
bizim dışarıdan
BAYRAM ÖZÇELİK (Burdur) Götürme oraya,
götürme oraya ne gerek var?
BAŞKAN Evet, kürsüden iki dakika.
Buyurun.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Yerimizden
yapıyoruz ya Başkanım.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) O başka,
soru-cevaptan sonra o.
BAŞKAN Yok, yok, efendim, o ayrı.
ENGİN ALTAY (İstanbul) O ayrı.
BAŞKAN Soru-cevabı tamamladıktan
sonra isteyen Grup Başkan Vekillerimize ikişer dakika yerlerinden söz
vereceğim, o ayrı ama sataşmadan kürsü.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Tamam, olur.
BAŞKAN Sataşma varsa kürsü, yoksa söz
yok.
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) Sataşma bana da
var.
ERHAN USTA (Samsun) Aslında biraz
sataştı bana da Sakladı. falan dedi.
BAŞKAN Sayın Enginyurt, ben
sataşacağım sana, sen merak etme.
Buyurun Sayın Altay. (CHP
sıralarından alkışlar)
IV.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR (Devam)
2.- İstanbul Milletvekili Engin Altayın,
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı
Murat Kurumun 362 sıra sayılı 2023 Yılı Merkezi
Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 363 sıra sayılı 2021
Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin ikinci tur
görüşmelerinde yaptığı konuşması
sırasında Cumhuriyet Halk Partisine sataşması nedeniyle
konuşması
ENGİN ALTAY (İstanbul) Teşekkür
ederim.
Şimdi, Bay Kemal kâbusunu anlıyorum
bunların, 6lı masa kâbusunu da anlıyorum. Yeni bir
kâbusları oldu, Jeremy Rifkin. Niye taktılar, niye böyle bir panik
havasındalar anlamıyorum. Jeremy Rifkin kim? Merkele, Çin Devlet
Başkanına endüstriyel dönüşüm ve teknoloji
Sanayi teknolojileri
konusunda dünyada kendini kabul ettirmiş büyük bir deha âdeta. Hazreti
Peygamberimiz der ki Sayın Elitaş: İlim Çinde de olsa git,
bul, al. Biz onu yapıyoruz, sizin gibi Amerikadan emir almıyoruz
Sayın Bakan. (CHP sıralarından alkışlar) Biz
Amerikadan emir almıyoruz, Amerikaya secde etmiyoruz. Şunu
yalanlayamadınız, şu mektubu
İFFET POLAT (İstanbul) Emir alan
sizsiniz.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Faik Öztrak niye öyle
diyordu? Faik Öztrak ne diyordu?
ENGİN ALTAY (Devamla) Başladın
gene, başladın gene, cırcır!
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Hiç alakası yok.
BAŞKAN Sayın Çilez, lütfen
Arkadaşlar, huzur iyi gelmiyor size.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Başkanım,
işine gelmiyor konuşmam.
ENGİN ALTAY (Devamla) Sayın
Erdoğanın 4 Kasım 2002de Amerika Birleşik Devletlerine
yazdığı bir mektup geziyor ortada. Bir şey dileniyor
oradan, bunu bir türlü yalanlayamadınız, önce onun cevabını
bir verin.
İki, Sayın Erdoğan 8 Şubat
2002de, genel seçimlerden on ay önce, AK PARTİyi kurduktan altı ay
sonra -Amerikaya kiminle gittiğini biliyoruz, Abdullah Gül, Turhan Çömez;
ikisi de yanında yok- Amerikada kimlerle görüştü? Ne yaptı
oralarda? Niye gitti? Mal almaya mı gitti, mal satmaya mı gitti,
gezmeye mi gitti? Bu millete önce bunun hesabını bir verin ya!
Allahtan korkun ya! (CHP sıralarından alkışlar)
Evet, ben Sayın Genel
Başkanımıza buradan teşekkür ediyorum, AK PARTİnin
kâbuslarına kâbus katmaya devam ediyor. Jeremy Rifkin daha çok dengenizi
ve düzeninizi bozacak.
Çok teşekkür ederim. (CHP
sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, rica
ediyorum.
Sayın Oluç, sizin bir söz talebiniz var ama
anlayamadım. Sataşma mı, yerinizden mi, açıklama mı?
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Sayın
Başkan, Adalet ve Kalkınma Partisi
BAŞKAN Buyurun, mikrofonunuzu açıyorum
Sayın Oluç.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Sayın
Başkanım, Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekili bizim
vekilimizin konuşması üzerine kürsüye doğru hamle yaparak Allah
belanı versin! lafını kullandı hem temiz dil kullanmaya
çağırılması gerekiyor hem de buna cevap vermek istiyorum.
BAŞKAN Buyurun, siz cevap verin, ben temiz
dile çağırırım.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
11.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan
Oluçun, kürsüde konuşma yapan Diyarbakır Milletvekili Remziye
Tosuna Çorum Milletvekili Erol Kavuncunun Allah belanı versin! diye
müdahale etmesine ilişkin açıklaması
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
EROL KAVUNCU (Çorum) Sözümün
arkasındayım.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Sayın
vekiller, bakın, dinlediğinizi önce sakin dinlemeniz gerekiyor, ondan
sonra anlamak gerekiyor -size söylüyorum evet- eleştiri varsa söz
alıp eleştirinizi yapmanız gerekiyor ya da Grup Başkan
Vekiliniz yapabilir. Bir vekilimiz kürsüde konuşurken sizin oraya
doğru yürüyüp Allah belanı versin! deme hakkınız ve
haddiniz yok, yok bu!
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Daha dün,
burada, bir vekil sizin davranışınız gibi
davranışlar yüzünden ölümden döndü, böyle bir şey
yapamazsınız; birincisi bu. Diyorum, haddiniz değil.
İkincisi, ya, vekilimiz bir barış çağrısı
yapıyor ve diyor ki: Bu ülkede artık hiç kimse ölmesin, bir tek eve
bile ateş düşmesin, barış olsun. ve Kürt halkının,
Kürt kadınının geleneksel bir tutumunu sergileyerek
başörtüsünü çıkartıyor, beyaz tülbendini yere atıyor;
barış olsun diye geleneksel bir şey yapıyor ve siz buna
Allah belasını versin! diyorsunuz. (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) Yürü be!
Uydurma! Neyi uyduruyorsun?
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) Konuşma,
konuşma! Konuşmayın!
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) İşte,
sizin anlayışınız bu, işte sizin
anlayışınız bu; kınıyorum ve protesto ediyorum,
böyle bir yaklaşım olmaz. (AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) Uydurma!
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) Siz
uyduruyorsunuz ya!
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul)
Bağırmayın oradan, söyleyecek bir şeyiniz varsa
çıkın, tartışın bizimle, bağırarak olmaz o.
MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Van) Savaş
tezkerelerinin kararlarını burada almıyor musunuz? O da onun
için işte. Siz ne anlarsınız?
VI.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
(Devam)
3.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili
Süreyya Sadi Bilgiçin, Hiçbir milletvekilinin bir diğerine sözlü olarak
hakaret etme, beddua etme ve fiilî olarak müdahale etme hakkının
olmadığına ilişkin konuşması
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, hiçbir
milletvekilinin bir diğerine sözlü olarak hakaret etme hakkı asla
yoktur, beddua etme hakkı da yoktur, fiili olarak müdahale etme hakkı
da yoktur. Eğer katılmadığınız bir konu varsa
usulü dairesinde, İç Tüzük hükümlerine uygun olarak söz talep edersiniz,
söz veriliyorsa da açıklamanızı yaparsınız ama hiç
kimsenin bir diğerine hakaret etme hakkı yoktur.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul)
Orman kanunları geçiyor artık burada.
ERKAN AYDIN (Bursa) Kınama cezası verin!
Buna bir kınama verin!
BAŞKAN Dün burada acı bir tecrübeyi
yaşadık, Allahtan
Çok daha kötü sonuçlanabilirdi. Bunun hâlâ
üzerine gitmenin hiç kimseye bir faydası yok.
Sayın Elitaş, buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
12.- Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaşın, Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Süreyya
Sadi Bilgiçin yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın
Başkan, teşekkür ediyorum.
Biraz önce yaptığınız uyarı
çok önemli. Gerçekten hiçbir milletvekilinin hiçbir milletvekiline
karşı sataşması -belki sataşma gelenek hâline
gelmiş ama- hakaret etmesi uygun değil fakat burada şimdi
(HDP
sıralarından gürültüler)
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) Ya, Fakat
ne? Fakat ne? Amalı sözlerinizle hiçbir şey kalmıyor ortada.
VELİ AĞBABA (Malatya) Arkana söyle
Elitaş!
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Ya, Sayın
Başkan, lütfen susturur musunuz?
BAŞKAN Sayın Başaran, lütfen.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Benim
milletvekilime yaptığın eleştiriyle sizin
yanınızda oturan kişi aynısını yapıyor.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) Hakaret
etmedi ya.
VELİ AĞBABA (Malatya) Arkana dön
Sayın Elitaş.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Şimdi,
bakın, Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu ülkeyi kuran, hepimizin baş
tacıdır ama burada başındaki tülbendi Savaş
kararlarının alındığı bu Parlamentoya lanet
olsun. diye atıyorsa ona lanet olsun! Lanet olsun! Lanet olsun! (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) Lanet
olsun. demedi. Lanet olsun. demedi.
MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Van) Ne diyor, ne laneti
ya! Atıyorum. diyor, ne dediğini bile dinlememişsiniz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Bu Parlamentoyu
savaşçılıkla itham edenler bu kürsüden aynı şekilde
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Van) Ne dediğini
dinlememişsin Sayın Elitaş, öyle bir şey yok.
BAŞKAN Buyurun.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Bizim
yaptığımız icraatları, pazartesi günü
Cumhurbaşkanı Yardımcımızın
yaptığı konuşmaları lanetleyen Grup Başkan
Vekilleri vardı Utanmaz adam. diyen Grup Başkan Vekilleri
vardı Utanmaz adam. diyen milletvekilleri vardı.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir)
Provokasyon yapma!
MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Van) Provokasyon
yapıyorsunuz, manipülasyon yapıyorsunuz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Bugün Türkiye
Büyük Millet Meclisinin aldığı kararları savaş
kararı diye iddia etmek ve o başörtüsünü atmak milletvekillerinin
tepkilerinin en doğal göstergesidir.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Van) Tutanakları
isteyin, tutanakları. Bir ne olduğunu görün, sonra
PERO DUNDAR (Mardin) Bence siz dinlemediniz
Sayın Başkan.
MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Van) Sayın
Elitaş, tutanaklara bakın, ne demiş.
BAŞKAN Sayın Oluç
13.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan
Oluçun, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaşın
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Sayın Elitaş, bakın, tutanakları
isteyelim.
MUSTAFA LEVENT KARAHOCAGİL (Amasya) Milyonlarca
lanet olsun, binlerce lanet olsun!
MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Van) Savaş
baronları, susun bir oradan!
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman)
Aldığınız karar neyin kararı?
MUSTAFA LEVENT KARAHOCAGİL (Amasya)
Hesabını vereceksiniz.
MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Van) Küfrediyor
Başkanım, oradan, dinleyin.
BAŞKAN Müsaade edin.
Sayın Oluç, buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Sayın
Elitaş, tutanakları isteyelim. Vekilimiz Lanet olsun." diye bir
laf kullanmadı, tutanakları isteyelim, bakalım. Böyle bir
şey varsa değerlendiririz.
BAŞKAN Kullanmadı.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Şimdi,
ikincisi, son derece barışçı bir şey yaptı.
Bakın, Kürt kadınlarında geleneksel olarak beyaz tülbendin yere
atılması barışçı bir çağrıdır, çok
önemlidir, geleneksel bir tutumdur.
EYÜP ÖZSOY (İstanbul) Öyle bir şey yok.
Başörtüsü yere atılır mı ya!
MUSTAFA DEMİR (İstanbul)
Kafasındaki başörtüsünü nasıl çıkartıp atar ya!
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Ve bunu
yaparken şu eleştiriyi biz her zaman dile getirdik.
MUSTAFA DEMİR (İstanbul) Kürt
kadınına hakaret etmeyin Başörtüsünü çıkarıp
atıyor. diye! Yapmayın bunu arkadaşlar ya!
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Efendim,
dinleyin, siz de itirazlarınızı söyleyin. Ne yapalım, siz
de itirazlarınızı söyleyin. Beğenmiyorsanız
eleştirirsiniz.
EYÜP ÖZSOY (İstanbul) Hangi Kürt
kadını başörtüsünü yere atıyor ya!
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Bizim de
eleştirme hakkımız var. Bu Parlamentoda tezkere kararları
alınmadı mı?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Oluç, buyurun.
EYÜP ÖZSOY (İstanbul) Müslüman Kürt
kadını başörtüsünü niye yere atsın?
MURAT ÇEPNİ (İzmir) Doğru
konuş!
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Bu
Parlamentoda
EYÜP ÖZSOY (İstanbul) Müslüman Kürt
kadını başörtüsünü niye yere atsın?
BAŞKAN Arkadaşlar, bir müsaade edin.
MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Van) Neden rahatsız
oluyorsunuz?
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, müsaade
eder misiniz lütfen.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Bu Parlamentoda
tezkereler teker teker karar altına alındığında, biz,
her seferinde kalkıp eleştirilerimizi dile getirmedik mi? Bu
tezkereleri doğru bulmadığımızı söylemedik mi? Bu
tezkereleri eleştirmedik mi? Eleştirimiz politiktir. Bunların
savaş tezkeresi olduğunu söylemedik mi? Söyledik ve dış
politikanızın yanlışlığını
anlatmadık mı? Anlattık ve haklı çıktık hepsinde.
Şimdi, bu Parlamentoda bu kararların
alınmasını eleştirip Bu Parlamento artık
barış kararları alsın. diye bir niyet beyanında
bulunmak, fikir ifade etmek neden eleştiri konusu oluyor ve sizin
tarafınızdan bu kadar ağır hakaretlerle karşı
karşıya kalınıyor?
MUSTAFA DEMİR (İstanbul) Hakaret ya,
Kürtlere hakaret, kadınlara hakaret, inanca hakaret.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Niye yüzünüzü
buruşturup böyle davranıyorsunuz? Görüştür bu, fikirdir, tartışıyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Siz
beğenmiyorsunuz diye görüşlerimizi açıklamayacak mıyız
biz?
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
III.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu
Teklifi (1/286) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 362)
(Devam)
2.- 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Teklifi (1/285), Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli
Cetveller, 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifine
İlişkin Genel Uygunluk Bildirimi ile 2021 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 201 Adet Kamu İdaresine
Ait Sayıştay Denetim Raporu, 2021 Yılı Faaliyet Genel
Değerlendirme Raporu ve 2021 Yılı Mali İstatistikleri
Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/2076) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S. Sayısı: 363) (Devam)
A) ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU
(Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) NÜKLEER DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Nükleer Düzenleme Kurumu 2023 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Nükleer Düzenleme Kurumu 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) MADEN VE PETROL İŞLERİ GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden ve Petrol İşleri Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden ve Petrol İşleri Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) TÜRKİYE ENERJİ, NÜKLEER VE MADEN
ARAŞTIRMA KURUMU (Devam)
1) Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden
Araştırma Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden
Araştırma Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
F) TİCARET BAKANLIĞI (Devam)
1) Ticaret Bakanlığı 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ticaret Bakanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) REKABET KURUMU (Devam)
1) Rekabet Kurumu 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Rekabet Kurumu 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) HELAL AKREDİTASYON KURUMU (Devam)
1) Helal Akreditasyon Kurumu 2023 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Helal Akreditasyon Kurumu 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI
(Devam)
1) Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
I) TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
J) İKLİM
DEĞİŞİKLİĞİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) İklim Değişikliği
Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
BAŞKAN Evet, Sayın milletvekilleri,
şimdi soru-cevap işlemlerine başlıyorum.
Sayın Yılmazkaya
BAYRAM YILMAZKAYA (Gaziantep) Teşekkürler
Sayın Başkan.
Elektrik ve doğal gaz faturalarının
son yıllardaki zam yağmuruyla birlikte tarihî zirve
yaptığı, karakışın soğuğu hissedilmeye
başladığı şu günlerde, vatandaşlar haklı
olarak içinde bulunduğumuz kış aylarında nasıl
ısınacağının hesabını yapıyor. Bankalar
doğal gaz ve enerji faturalarının ödenebilmesi için kredi
vermeye başladı. Vatandaş kredi kartına taksitle doğal
gaz faturasını ödemeye çalışıyor. Sayın Bakana
sormak istiyorum: Bu kış doğal gaza ve elektriğe zam
yapacak mısınız?
Bir diğer sorum Çevre Bakanına: Yirmi
yıldır sadece 1 milyon 170 bin konut üreten TOKİ beş
yılda 500 bin konutu hangi kaynakla üretecek çok merak ediyorum. Engelli,
şehit, gazi yakınları ile dar gelirli vatandaşlar
yıllardır ev hayali kurarken TOKİnin konut projelerinden
Suriyeli ve yabancı vatandaşlara da ev çıkmasını
nasıl açıklıyorsunuz Sayın Bakan? Gaziantep, Hatay gibi birçok
ilde bunu yapmışsınız; vatandaş da bize soruyor.
BAŞKAN Sayın Gaytancıoğlu
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Bir inat uğruna sürdürdüğünüz, bahane
olarak enerji tasarrufu dediğiniz, yıl boyunca yaz saati
uygulaması nedeniyle çocuklarımız kör karanlıkta evlerinden
çıkıyor. İnsanlarımız karanlıkta yola düşüp
işlerine varmaya çalışıyor. Enerji tasarrufu
yapıyoruz. masalınıza kimse inanmıyor. Madem tasarruf
yapıyorsunuz neden çocuklarımız boş beslenme
çantalarıyla, aç karınlarıyla okula gidiyor? Madem tasarruf
yapıyorsunuz neden anne-babalar çocuklarına et, süt, peynir, meyve
sebze yediremiyor? Madem tasarruf yapıyorsunuz bütçe diye
getirdiğiniz bu şey neden hamamcı peştamalı gibi her
yerinden delik deşik. Tasarruf yapacaksanız niye itibar denen
görgüsüzlükten tasarruf yapmıyorsunuz? Küçücük yavrularımız
boş beslenme çantalarıyla karanlıkta evlerinden
çıkınca neyin tasarrufunu yapmış oluyorsunuz? Velhasıl
herkesin inat uğruna sürdürdüğünüzü bildiği damat Bakandan
hatıra olduğu için dokunamadığınız saçma sapan
yaz saati uygulamasını ne zaman sonlandıracaksınız?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Keven
ALİ KEVEN (Yozgat) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Kötü giden ekonomi yönetiminin bir sonucu olan
önlenemeyen hayat pahalılığı yüzünden karnını
bile zor doyuran vatandaşın fatura, kredi kartı gibi
borçlarını ödeyecek hâli kalmamıştır. Bu durum,
hâliyle ülkemizde icra ve iflas dosyalarını
şaşırtıcı biçimde arttırmıştır.
İcra ve iflas dosyaları günlük 4.500 adede ulaşırken dosya
sayısı bu yıl içinde toplam 7 milyon 690 bine
ulaşmıştır. Mahkemelerde bekleyen davalarla birlikte icra
ve iflas dosyalarının toplamı 23 milyon 600 bin olmuştur.
12 kilogramlık tüpün 350 TL olduğu ülkemizde buradan Sayın
Ticaret Bakanına soruyorum: Ülkemizde ticaret sizce iyi mi gidiyor? Size
bu harita neyi hatırlatıyor Sayın Bakan, ne düşünüyorsunuz?
BAŞKAN - Sayın Çepni...
MURAT ÇEPNİ (İzmir) Dünya
Sağlık Örgütü ve Uluslararası Çalışma Örgütü asbest
mineralini birinci grup kesin kanser nedeni olarak tanımlamasına
rağmen asbestli gemi sökümlerine Bakanlık nedeni onay vermektedir?
Son beş yılda Aliağa'da kaç gemi sökülmüş ve kaç ton asbest
bertaraf edilmiştir? Ne kadar çöp ithal ediyorsunuz? Geçmişte deprem
toplanma alanı olarak belirlenmesine rağmen, bugün üzerinde AVM,
konut ve benzeri bulunan alan sayısı nedir? Komisyonda
yaptığınız konuşmada 2.343 projenin
936sının yani yaklaşık 40ının ÇED raporunu
olumsuz olarak bitirdik, iade ettik. dediniz. Ancak
Bakanlığınız Şırnak çevresinde 22 bölgede ÇED
raporuna gerek görmeden maden arama izni verdi, bunun sebebi nedir? Nusaybin
ile Kamışlı arasındaki gümrük kapısını ne
zaman açacaksınız?
BAŞKAN Sayın Taşkın
ALİ CUMHUR TAŞKIN (Mersin) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep
Tayyip Erdoğanın güçlü liderliğinde, AK PARTİ olarak yirmi
yılı aşan iktidarımızda, ticarette
ihracatımızı artıran, ithalatımızı da
azaltan, yerli üretim ve sanayimizi koruyan ve güçlendiren bir stratejiyi
hayata geçirdik. Ticarette, 2002de 36 milyar dolar olan
ihracatımızı da 2022 yıl sonu itibarıyla 250 milyar
doları yakalamış olacağız. Kasım ayında
ihracatımız yüzde 1,9 oranında artarak 21 milyar 384 milyon
dolar olarak gerçekleşti.
Ülkemizin ve Akdenizin en önemli ticaret
merkezlerinden biri olan seçim bölgem Mersin, kasım ayında
gerçekleştirdiği 323 milyon 122 bin dolar ihracatla yükseliş
trendini sürdürmüştür.
Bugün görüşülen Ticaret
Bakanlığımızın ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın,
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği
Bakanlığımızın 2023 yılı bütçelerinin
hayırlı olmasını diliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
(AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
BAŞKAN Sayın Öcalan
ÖMER ÖCALAN (Şanlıurfa) Sayın Bakan
Siyasetüstü seferberlik. dediniz. Bakınız, Urfaya gidin, özellikle
Halfeti ilçesine; ne bir hazine arazisini bıraktılar ne de Belediyeye
ait bir araziyi bıraktılar. Şu an Belediye Başkanı
Halfetide arazileri parsel parsel satıyor. Siyasetüstü seferberlik.
dediğiniz herhâlde rant ve hırsızlık seferberliği.
Yarın bir gün bu Belediyeye bu araziler lazım olmayacak mı?
Halfeti ilçesine bir park yapılmayacak mı ya da bir sosyal tesis
yapılmayacak mı? Siz çıkıp siyasetüstü seferberlikten
bahsediyorsunuz. Urfada mitinge Cumhurbaşkanı geldi, Belediye
Başkanınızı mitinge gelen insanlar istifaya
çağırdı. Bakınız, Urfada almış bir rant
mekanizması, her şeyi parsel parsel satıyor, sadece Halfetide
değil
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Girgin
SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Ticaret Bakanlığına
Bugün zincir marketlerin satış
fiyatlarını Ticaret Bakanlığına bildirme
zorunluluğuna ilişkin bir yönetmelik yayımlandı. Asıl
sorun, zincir marketlerin satış fiyatında değil
alış fiyatlarındadır. Alış maliyet
fiyatlarını Bakanlığa bildirmeleri lazım. Bir de
üreticilere paketli ürünlerin üzerine tavsiye edilen satış
fiyatı yazmaları zorunlu olmalı. Eğer fahiş fiyat
sorunu varsa bu sorun bu şekilde giderilebilir. Gelişmiş
ülkelerde üretici ve tedarikçiler küçük ya da büyük tüm işletmelere
aynı fiyatları uygulamakta ve aynı koşullarda
satış yapmaktadır.
Sayın Bakan, üretici ve tedarikçilerin
perakendecilere satış fiyatlarını, bir başka ifadeyle
zincir marketlerin alış fiyatlarını ve maliyetlerini de
kontrol altına almayı düşünüyor musunuz? Bu konuda Rekabet
Kanununda düzenleme yapacak mısınız? Paketli ürünlere tavsiye
edilen satış fiyatının yazılması konusunda
üreticilere zorunluluk getirecek misiniz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Kayışoğlu
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
Teşekkür ediyorum.
Sayın Kurum, konuşmanızda Ulu Cami
etrafındaki Hanlar Bölgesini ayağa kaldırdık. dediniz,
biz bunu destekliyoruz, teşekkür ederiz ama lütfen, bu projeyi takip edin,
elinize yüzünüze bulaşmasın çünkü oradaki yıkılan AVMnin
yerine başka bir AVMnin eklentisi yükseliyor.
Yine, Gemlikte MKS firması derin deniz
deşarjıyla denizi ısıtıyor ve bu müsilaja sebep oluyor
ve siz de Bakanlık olarak bu firmaya, maalesef, kapasite
artırımı için izin verdiniz. Bundan vazgeçecek misiniz?
Üçüncüsü, TOKİnin Bursada 12 ilçede konut
yapma kararı var, Karacabeyde karar aldığınız yer Ramsar
bölgesinde, Uluabat Gölü yakınındaki Yenikaraağaç. Teknik olarak
buraya konut yapma imkânı yok. Ne yapacaksınız?
Bir diğer konu, Yunuseli Havaalanı.
Büyükşehirle birlikte burayı yapılaşmaya açmayı
düşünüyorsunuz, Bursalılar buna karşı çıkıyorlar
çünkü Bursa yeterince betona boğuldu, bu konuda ısrarcı
mısınız?
Diğer bir konu da: Defalarca Nilüfer
Çayı'nı gündeme getirdik; geçtiği her yerde can suyu olması
gerekirken maalesef kimyasal ve zehir akıyor, sürdürülebilir bir çözüm
üretecek misiniz?
BAŞKAN Sayın Özdemir...
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul)
Teşekkür ederim Başkanım.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanına sormak
istiyorum. Sayın Bakan, Komisyon aşamasında da sormuştum
size, Millî Eğitim Bakanına da sordum. Bu kalıcı yaz saati
uygulamasının yarattığı sorunlar nedeniyle özellikle
öğrenci, veli, çalışanların çok büyük şikâyet ve
sorunları var; özellikle güvenlik anlamında, sağlık
anlamında. Ancak siz verdiğiniz cevabınızda,
yazılı cevabınızda teknik üniversitenin bir raporuna
atıfta bulundunuz ve burada kalıcı yaz saati
uygulamasının aksine, saat değişikliklerinin depresyon,
kaygı, stres yarattığını söylüyorsunuz ve bir
tasarruftan bahsediyorsunuz. Bu raporu bizimle paylaşır
mısınız? Bu raporun dayanağı nedir?
Bir de Çevre ve Şehircilik Bakanına sormak
istiyorum. Sayın Bakan, İstanbul Göktürk Mahallesi'nde, Kemerköy'de
Demirören ve Ziraat Bankasının bir teminat anlaşması
sonucunda bir doğa katliamı var, mahkemenin iptal kararı var. Bu
konuda bir açıklama yapar mısınız?
Teşekkürler.
BAŞKAN Sayın Kaya
İSMAİL KAYA (Osmaniye) Teşekkürler
Sayın Başkanım.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep
Tayyip Erdoğan'ın güçlü liderliğinde birçok alanda
çığır açan hizmetleri vatandaşlarımızla
buluşturan kadrolardan olan yatırım, üretim, istihdam, ihracat
odaklı büyüme stratejimizin en önemli uygulayıcılarından
Ticaret Bakanımız Sayın Mehmet Muş'a, gecesini gündüzüne
katarak ülkemizin içini ısıtacak olan doğal gaz keşiflerini
gerçekleştiren kadroya ilham ve güç veren Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanımız Sayın Fatih Dönmez'e, daha güçlü,
yaşanılabilir bir Türkiye için dertlenen, şehirlerimize
medeniyetimizin ruhunu ilmek ilmek işleme gayretinde olan, ayrıca,
Osmaniyemize verdiği desteklerden dolayı Çevre, Şehircilik ve
İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Murat
Kuruma teşekkür ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Vekiller
Bakanları göremiyor, teşekkürü burada yapıyor
anlaşılan.
BAŞKAN Evet, şimdi cevaplara geçiyoruz.
Sayın Muş, sizden başlıyoruz,
buyurun.
TİCARET BAKANI MEHMET MUŞ Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; ticari hayatla ilgili sorulan
bazı sorular vardı, müsaadenizle onlara cevap vermek istiyorum.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Serbest piyasa
ekonomisi devam ediyor mu Sayın Bakan? Ondan başla.
TİCARET BAKANI MEHMET MUŞ Sizce
Türkiyede ticari hayatın işleyişiyle
alakalı bana
sorulan soruya şunu söylemek isterim, az önce de bir ifade
kullanıldı 80 bin işletme kapandı. diye onları
vererek aslında ticari hayattaki gelişmeleri bir anlamda izah etmiş
olurum diye düşünüyorum.
Şimdi, değerli milletvekilleri, 2021
yılında 44.414 şirket kapanmış, 149.653 şirket
açılmış. 2022 yılında -bunlar 30 Kasım
itibarıyla rakamlar- 182.869 şirket kurulmuş, 52.993 şirket
kapanmış.
Diğer taraftan, esnafa yönelik rakamlara
baktığımız zaman -rakamlarını
paylaşayım- önce 2021 yılını vereyim, 233.451 tescil,
79.372 terkin. 2022 yılı, 293.868 tescil, 108.049 terkin
yapılmış.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde)
Açılış tarihlerine bakmak lazım
TİCARET BAKANI MEHMET MUŞ
Dolayısıyla, hem açılan hem kapanan işletmeler vardır
fakat açılan işletmeler ve şirketlerin sayısı
kapananlara göre, terkin edilenlere göre çok daha fazladır ve ekonomik
büyümemiz geçen sene yüzde 11in üzerinde, bu sene de yüzde 5in üzerinde
kapatacağımız öngörülüyor.
Ticari faaliyetlerden dolayı ortaya
çıkacak olan uyuşmazlıkların çözüm yolu özel hukuk
hükümlerine göre mahkemelerde yargı yoluyla ve bireylerin kendi
aralarındaki sözleşmelere dayalı olarak çözülür diye
düşünüyorum.
Bu yayınlanan yönetmelikle ilgili bir soru
geldi. Buradaki şirketlerin, 200 ve üzeri daha fazla şubesi olan
zincir marketlerin satış fiyatlarının Bakanlıkla
paylaşılması ve burada, TÜBİTAKın da
altyapısının kullanılması suretiyle, bu veriler
aslında karşılaştırma yapan piyasadaki diğer
platformlarla da paylaşılacak ki vatandaş buradaki uygulamalar
marifetiyle fiyat karşılaştırmasını daha kolay
yapabilsin. Biz zaten bu fiyatları takip ediyorduk, şimdi elektronik
olarak almış olacağız ve daha yakın bir takip sistemi
de oluşturmuş olacağız.
Diğer dediğiniz konularla ilgili de piyasa
koşulları içerisinde ve Perakende Kanununun verdiği yetkiler
çerçevesinde değerli milletvekilleri, gerekli adımlar
atılıyor. Şunu da unutmayalım, nihayetinde
bakanlıklar, Türkiye Büyük Millet Meclisinin yaptığı
yasaları uygulamakla görevlidir ve bu yetkiler çerçevesinde sonuna kadar
bunları uyguladığımızı da belirtmek isterim.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Dönmez buyurun.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, 2 milletvekilimizin
sorusu kalıcı yaz saati uygulamasına ilişkin Tasarruf
yapıldı mı yapılmadı mı? Bildiğiniz gibi,
2015 yılında bu karar alınmıştı. İstanbul
Teknik Üniversitesiyle aramızda yapılan bir protokol gereği bir
rapora bağlanmıştı. İTÜ tarafından yürütülen
bilimsel çalışmalarda sabit saat uygulamasının hem elektrik
tüketimine etkisi hem de psikolojik ve sosyolojik etkileri analiz edildi.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) Ya,
şimdi hikâye anlattın ya! Şu raporu verin de bir görelim biz de.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ Nitekim her yıl da bunun takibi de yapıldı.
Uygulamanın başlamasından bu yana elde edilen tasarruf
yaklaşık 8 milyar 35 milyon kilovatsaat olup bu tasarrufun parasal
karşılığı tek zamanlı tarifede 5,69 milyar lira,
zamanlı tarifede 9,24 milyar liradır.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Kimse
inanmıyor Sayın Bakan. Ya,
daha erken elektrik yakarak nasıl olur da tasarruf sağlanır ya?
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) Kimse
inanmıyor.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ Ayrıca Avrupa Parlamentosu, 26 Mart 2019 tarihinde
kabul edilen teklifle üye ülkelere tek saat uygulamasına geçmeyi tavsiye
etti.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) O saatte hiç
sokağa çıktınız mı?
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ)
Raporu verin, raporu, raporu! Sayın Bakan, raporu bir paylaşın
Parlamentoyla.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ Yine bu yıl, 16 Mart 2022de Amerika Birleşik
Devletleri Senatosu ülkede yaz saati uygulamasının kalıcı
hâle getirilmesine ilişkin hazırlanan yasa tasarısını
da oy birliğiyle kabul etti.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) Rapor yok
ki Sayın Bakan, rapor yok.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Raporda kimin
imzası var, raporda; onları da açıklayın.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ (Devamla) Diğer husus da enerji fiyatlarıyla
ilgili husustur. Aslında konuşmamda da söyledim, Avrupada elektrik
ve doğal gazda hane halkına en ucuz elektriği ve gazı
sağlayan ülkelerden biriyiz; doğal gazda 3üncü en ucuz, elektrikte
de 4üncü en ucuz. Şimdi, zaman zaman Oradaki gelir ile bizdeki gelir
aynı değil. Dolayısıyla, bu kıyaslama yanlış
oluyor. şeklinde eleştiriler vardı. Onları da içine alacak
şekilde şöyle bir cevaplama yapmak istiyorum izninizle: Aylık
200 kilovatsaat elektrik tüketimi tutarının brüt asgari ücret içerisindeki
payı -Ekim 2022 yılı verilerinden bahsediyorum- Avrupa
Birliği başkentleri mukayesesi
Türkiye burada 10uncu sırada
yer alıyor. Asgari ücretin yüzde 5,4ünü elektrik için, elektrik
faturasını ödemek için ayırırken
Mesela Almanyada
elektrik tüketim faturasının asgari ücret içerisindeki payı
yüzde 7,2; çok daha yüksek. Komşumuz Bulgaristanda bu oran yüzde 8,4.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ)
Asgari ücret ne kadar? Sayın Bakan, asgari ücret ne Almanyada?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ Evet, oradaki ücretle mukayese ediyoruz, zaten onu
konuşuyorum.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) Onu
konuşalım, onu karşılaştıracaksın, bana
hikâye anlatma!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ Aynı mukayeseyi doğal gazda
yaptığımızda Türkiye 4üncü sırada yer alıyor.
Asgari ücret içerisindeki payı yüzde 8,8.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) Kaç
yumurta alıyor asgari ücretli? Almanyadaki asgari ücretli kaç yumurta
alıyor, Türkiye'de kaç yumurta alıyor?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ Almanya birçok soydaşımızın
yaşadığı bir ülke, siz de mukayese edebilirsiniz, orada bir
asgari ücretli
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ)
Battın, battın, yanlış yerden gidiyorsun, yanlış
yoldasın çık o yoldan.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ Komşumuz Bulgaristanda bu oran yüzde 47,9.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ)
Bulgar levası kaç para fikrin var mı? Bir Bulgar levası kaç para
oldu haberin var mı?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ Peki, AK PARTİ hükûmetleri, bakın, 2002de
iktidara geldiğimizde
Teşekkür ediyorum.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Millet tezek
yakmaya başladı, tezek yakıyor millet, doğal gazı
kapattı.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Sayın Altay
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) Cevapları
duyamıyoruz Sayın Çilez.
BAŞKAN Sayın Çilez, Sayın Aygun;
bir müsaade edin lütfen. On dakika sonra bitecek, dışarıda
konuşun, tartışın dışarıda.
Sayın Kurum, buyurun.
ÇEVRE ŞEHİRCİLİK VE
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MURAT
KURUM Evet, Sayın Vekilimiz Yirmi yılda 1 milyon 170 bin konut
ürettiniz, nasıl yapacaksınız? diye 250 bin konutu sordular,
söyledim ama bir kez daha söyleyeyim: Yani biz yirmi yılda köprülerimizi,
hastanelerimizi, sanayi tesislerimizi, okullarımızı,
camilerimizi, millet bahçelerimizi nasıl yaptıysak 250 bin sosyal
konutumuzu da aynı anlayışla, Sayın
Cumhurbaşkanımızın liderliğiyle yapacağız.
Şu an sahada devam eden 138 bin konut var. Tabii, bunu hep söylüyoruz ama
anlatamıyoruz; ya, bu bir vizyon meselesi, ufuk meselesi ki bu vizyonu ve
ufku sahaya vatandaşımızın, milletimizin lehine koyan bir
irade var, AK PARTİ iradesi var, Cumhurbaşkanımız var.
Şu an -ayda 8 milyar lira- biz TOKİ
Başkanlığımız eliyle gerek afet
konutlarımızı gerek sosyal konutlarımızı gerek
millet bahçelerimizi yapıyoruz, milletimize armağan ediyoruz.
Kimsenin, hiçbir yüklenicinin TOKİden de alacağı yok yani
aynı anlayışla vatandaşımıza söz verdiğimiz
şekilde konutlarımızı yapacağız.
Şimdi bu konutlardan -kaç kere söyledik ama
yine söyleyelim- sadece ve sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı
olanlar alabilir; bunun dışında kimse alamaz.
ÖZGÜR KARABAT (İstanbul) Tabii
Suriyelilerden vatandaş olanlar kaç tane alıyor?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MURAT
KURUM Yine, insan sağlığına zararlı asbestin
üretimiyle ilgili sayın vekilimiz sordular. Emin olun, biz çevre mevzuatı, uluslararası mevzuatlar
dışında insanımıza,
sağlığımıza, doğamıza zarar verecek hiçbir
maddenin ülkemize girmesine, burada üretilmesine izin vermiyoruz. Aslında
çöp ithal ediyorsunuz. dediniz; çöp ithal etmiyoruz ham madde ithal ediyoruz.
O yüzden Sıfır Atık Projesi önemli; sıfır atıkla
biz geri kazanım oranımızı yüzde 35lere
çıkardık, çok kısa zamanda daha da artıracağız.
Dolayısıyla ithalatı bu oranda kısaltacağız.
Emekçi sokak toplayıcılarımız
var, evlerine ekmek götürüyorlar. Onların alın teriyle
topladıkları o malzemeleri ham madde yapıyoruz ve bu ham
maddelerle üretime katkı sağlıyoruz.
Urfadaki kentsel dönüşümle ilgili Sayın
Vekilimiz sordular, emin olun dönüşüm 81 ilimizde devam ediyor; hem tarihî
mekanlarda hem de riskli alanlarda yapılıyor. Halfetide de
dönüşümle alakalı yapılması gereken ne varsa en acil
alandan başlamak suretiyle yapacağız. Tabii, burada sorumluluk
hepimizin; vekillerimizin, belediyelerimizin, herkesin elini taşın altına
koyması gerekiyor. Bize dönüşümle gelen hiçbir projeye Hayır.
demedik; gerek plan desteği gerek maddi destek gerek
kamulaştırma desteği gerekse kira, taşınma
desteği olmak üzere her türlü desteği verdik, vermeye devam
edeceğiz.
Bursa Hanlar Bölgesinde tarihî bir dönüşüm
yapılmaktadır ve biz bu dönüşümde kuyumcu terazisi
hassasiyetiyle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Orada
tarihî binalarımıza zarar veren ne varsa, bütün binaları
kaldırdık ve burayı tamamen milletimize armağan
edeceğiz. Biz yirmi yıldır hiçbir işte sizin gibi elimize
yüzümüze bulaştırmadık Sayın Vekilim. Dolayısıyla
biz tüm işlerimizi layıkıyla hakkıyla yapıyoruz,
yapmaya da devam edeceğiz. Karacabey konutlarının yerini de
değiştiriyoruz, bunu sordunuz. Bunu da değiştiriyoruz,
buradan ifade etmek isterim.
Teşekkür ederim.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Sayın
Başkanım, çok özür dilerim
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)
Sayın Başkanım, sataşmadan söz istiyorum.
BAŞKAN Sataşma falan yok
arkadaşlar.
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) Sizin
gibi elimize yüzümüze bulaştırmadık. dedi.
BAŞKAN Elinize yüzünüze bulaştırma
sataşma kapsamında değil, daha neler söyleniyor.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Değerli
Başkanım, Şanlıurfada, Mardinde, Diyarbakırda ve
Şırnakta zengin mahallelerin girişinde elektrik sayaçları
var yani her evde, dairede, binanın girişinde elektrik sayacı
var Sayın Bakanım, fakirlerin bulunduğu semtlerdeki elektrik
sayaçları direklerde; bu, hakikaten insanlık onuruna
aykırıdır. O bölgenin AK PARTİli tüm vekil
arkadaşlarım da bunu biliyor. Bu insanlık ayıbını
ortadan kaldırın Sayın Bakanım.
Teşekkür ediyorum.
Saygılar.
BAŞKAN Kayıtlara geçmiştir.
Sayın Altay, buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
14.- İstanbul Milletvekili Engin Altayın,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Ticaret Bakanı Mehmet
Muş ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği
Bakanı Murat Kurumun yaptıkları açıklamalarındaki
bazı ifadelerine ve Aile ve Sosyal Hizmetler
Bakanlığının yaptığı açıklamaya
ilişkin açıklaması
ENGİN ALTAY (İstanbul) Çok teşekkür
ederim.
Bugünkü 3 Sayın Bakanı tebrik ediyorum,
şunun için tebrik ediyorum, aslında şu 2 sebepten dolayı
tebrik edeceğim: Birincisi, AK PARTİ Grubundan,
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktayın aldığı
alkışın 10 katını aldılar, sizleri tebrik
ediyorum; ikincisi de Türkiye Büyük Millet Meclisine, yasama organına
yönelik tutumlarını da genel olarak -Çevre Bakanımızın
biraz polemik hevesini de anlayışla karşılıyorum ama
elbette siyaset münakaşa işidir, müzakere işidir- kimi
bakanların geçmişte yaptığı ve önümüzdeki günlerde
yapacakları olası saygısızlıkları
öngördüğümüzde, takdirle karşılıyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Ancak Meclis
olarak bir şeyi göz ardı ediyoruz bugün. Pazartesi günü Türkiyeyi
ürperten bir olay yaşandı, 85 milyonun kanını donduran bir
olay yaşandı; 6 yaşındaki bir çocuğumuzla ilgili deyip
burada gerisini söylemeyi bile zül sayarım. Maalesef, biraz önce, yirmi
beş dakika önce Aile Bakanlığı bu konuda üç gün sonra
Davaya müdahil olacağız. diye bir açıklamayla yetindi; bu,
kabul edilebilir değil. Bu, 6 yaşındaki çocuğumuza
yapılan bir sapkınlıktır ama ilgili Bakanın
sessizliği bir felakettir arkadaşlar, bir felakettir. (CHP
sıralarından alkışlar)
Şimdi, elimize yüzümüze
bulaştırmaktan bahsedilince çok örneğiniz var, çok: Kaz
Dağlarında elinize yüzünüze bulaştırdınız,
İliçte siyanür havuzu sızıntısıyla elinize yüzünüze
bulaştı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun, tamamlayınız
sözlerinizi.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Afşin
Elbistan zehir soluyor, Akbelen Ormanını katlediyorsunuz, Ergene
kangrenini yirmi-yirmi beş yıldır çözmediniz. En son,
Kapadokya'da peribacasının üstüne otel dikmek de eline yüzüne
bulaştırmaktır, bunun da altını çiziyorum. Acil
durumlarda, olabilir, 21/bye göre afet olmayan yerlerde afet olmuş gibi
21/bden ihale yapmak da eline yüzüne bulaştırmaktır.
Sayın Başkan, Sayın Bakan;
İTÜ'nün raporu nerede? Ya, ben müştekiyim; sabahın köründe, erken
kalkıyoruz, hava karanlık, sabah okulların hepsinde elektrik
tüketiliyor zaten, sabah tüketileceğine akşam tüketilir. İTÜ'nün
raporunu koymanız lazım samimiyetle, yaz saati meselesini söylüyorum.
Avrupa Birliği Komisyonu tavsiye kararı almış, hiçbir Avrupa
ülkesi kendisi uymuyor Türkiye'ye tavsiye kararı, bu nasıl iş,
bunu da anlamak mümkün değil.
Bizim belediyelerimizle ilgili üç buçuk
yıldır ne yapıyor?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi, son kez
açıyorum.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Bitirelim
Başkanım.
Bizim belediye başkanlarımızın,
sizin yirmi beş yılınızla bizim üç buçuk
yılımızı mukayese etmeniz çok güzel, bizim hoşumuza
gidiyor.
EYÜP ÖZSOY (İstanbul) Kayak yapıyor,
kayak.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Çünkü sizin yirmi
beş yılda yaptıklarınızdan, yapabildiklerinizden
fazlasını yapmış Belediye Başkanına
EYÜP ÖZSOY (İstanbul) Heykel yapıyor,
kayak yapıyor, çeşme açıyor.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Örnek
vereceğim, merak etmeyin.
Sayın Bakan soru da sordu Ne kadar yeşil
alan kazandırdı? diye ama bir şeyi söyleyeyim, 3
büyükşehri söyleyelim ne yaptıklarıyla ilgili: İkisi sizin
yirmi beş yıllık enkazınızı temizlemekle
uğraşıyor, birisi de güzelliğine güzellik katıyor;
yaptıkları bu. Ama somuta geliyorum; Sayın Bakan,
Bakanlığınızdaki en güvendiğiniz kadronuzdan birini,
sizin başarınıza kendini adamış kadronuzdan birini
veriniz, görevlendiriniz, ben de bir milletvekili arkadaşımı
görevlendireceğim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ENGİN ALTAY (İstanbul) Son
BAŞKAN Son cümleniz açıyorum.
ENGİN ALTAY (İstanbul) Şunu beraber
incelesinler: İstanbulda 2019dan bugüne kadar 6 milyon 347 bin
EYÜP ÖZSOY (İstanbul) Ya, mümkün değil
ya! Ya, zaten 7ydi; verdiğin rakam mümkün değil, mümkün değil!
5ten 7ye çıkarması İstanbulda mümkün değil! Poker
oynarken hesap yapıyorsun!
ENGİN ALTAY (İstanbul)
İnanmıyorsanız birini görevlendirin, biz de bir
arkadaşımızı görevlendirelim, gitsinler yerinde keşif yapsınlar.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Oluç
15.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan
Oluçun, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Ticaret
Bakanı Mehmet Muş ile Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanı Murat Kurumun yaptıkları
açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Sayın vekiller, öncelikle Sayın Bakanlara
teşekkür ederiz, gerçekten medeni bir sunum yaptılar; elbette ki çok
eleştirimiz var söylediklerinin içinde.
(Uğultular)
BAŞKAN Arkadaşlar, biraz yavaş
lütfen.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Bir iki noktaya
değinmek istiyorum. Bir tanesi, Sayın Kurum, biraz talihsiz bir ifade
gibi geldi bana ama bir İstanbul Vekili olarak bunu söylüyorum, sadece
Grup Başkan Vekili olarak değil: Siz konuşurken kentsel
dönüşüm, deprem tehlikesi ve terörle mücadeleyi aynı cümle içinde
kullandınız. Şimdi, kusura bakmayın ama ben
İstanbulda yaşayan birisi olarak biraz tüylerim ürpererek izledim.
Neden derseniz; şimdi, İstanbulda İzmit depreminden bugüne
kadar deprem güncel bir hâle gelmiştir ve her geçen gün aslında
tehlike büyümektedir. 7,2 ile 7,5 arasında bir deprem beklentisi
vardır çeşitli raporlara göre ve bunun sonucunda yine çeşitli raporlara
göre 91 bin bina ağır hasarlı veya çok ağır
hasarlı olacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) 167 bin bina
orta hasarlı olacaktır yani bu 250 bin binanın üzerindedir ve
hafif hasarlılarla beraber 500 bin binanın hasarlı
olacağı düşünülmektedir. Allah muhafaza etsin diyorum ama yüz
binlerce insanın ölme ihtimalinden söz edilmektedir. Bu kadar
ağır bir tehlikeyle karşı karşıyayken sizin bu
meseleyi, bu üç kavramı bir cümle içinde kullanmanızı ben çok
yadırgadım, sanıyorum İstanbullular da çok
yadırgamışlardır ve bu iyi olmadı, onu söylemiş
olayım.
Sayın Muş, ihracat bakanı olarak
hoş geldiniz aramıza fakat yanınızda ithalat
bakanını getirmemişsiniz. Yani, ihracat üzerine verdiğiniz
bütün rakamlar çok güzel, her ay onları izliyoruz ama bu ithalatı kim
yapıyor, anlamıyoruz. Bakın, en son İhracat, ekimde yüzde
3 artışla 21,3 milyar dolar. dediniz, ithalat 29,3 milyar dolar
oldu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Arada 8 milyar
dolar dış ticaret açığı var. E, bir
yıllığa baktığımızda... Yani, Türkiyenin
dış ticaret açığı yılın ilk on ayında
91 milyar dolara yükselmiş vaziyette, 2021in aynı döneminde 25
milyar dolarmış yani dış ticaret açığında
büyük bir yükselme var. Şimdi, dolayısıyla, sizin Kabinede bu
ithalatı kim yapıyorsa onu da bulmanız gerekiyor Sayın
Muş. Bakın, bu neden önemli? Tabii ki bunun tek sorumlusu siz
değilsiniz, yanlış anlamayın ama bir yeni ekonomi modeli
iddiasıyla bu iktidar yürüyor ve bu iddianın temellerinden bir tanesi
ihracatın artması, dış ticaret açığının
fazlaya dönüşmesinin sağlanmasıydı. Ne oldu? Tam tersi
oldu.
Şimdi, siz diyorsunuz ki: Enerji ve altın
ithalatı. E, Türkiye enerji ithalatına, altın ithalatına
yeni mi başladı? Zaten Türkiye'nin ekonomisi enerjide dışa
bağımlı bir sistem üzerinde şekillenmiş bir
ekonomidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) Bitiriyorum
efendim.
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
Buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul)
Dolayısıyla, ekonomi zaten bu şekilde şekillenmiştir,
yeni bir durumla karşı karşıya değiliz. Demek ki bu
yeni ekonomi modeli aslında çökmüş vaziyette ve bir açıklar modeli
hâline gelmiş yani cari açık artmış, dış ticaret
açığı artmış, bütçe açığı
artmış; 3 açıkların ekonomi modeliyle karşı
karşıyayız. Elbette, siz, şu anda, bunun sadece bir
parçasını temsil ediyorsunuz. Dolayısıyla size yönelik
eleştirilerimiz o parçası çerçevesinde ama yeni ekonomi modelinin, bu
iktidarın yeni ekonomi modelinin çöktüğü çok açık
ortadadır. Bu bütçenin de tartışmalarında her gün bunu
tartışmaya devam edeceğiz.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Usta
16.- Samsun Milletvekili Erhan Ustanın, Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Ticaret Bakanı Mehmet
Muş ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği
Bakanı Murat Kurumun yaptıkları açıklamalarındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
ERHAN USTA (Samsun) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Bakanlara hakikaten bu seviyeli
sunumları ve müzakereleri nedeniyle ben de teşekkür etmek istiyorum.
Ancak şöyle bir şey var: Şimdi,
Sayın Bakanlar sabahleyin sunum yapmıyorlar. Mesela, bütçenin ilk
sunumunda sabahleyin bir sunum oluyor. Şimdi, burada, aslında
müzakerelerin sonuna konulmasının temel nedeni şu: Tabii, elbette
kendi gündemleri olacak, onları söyleyecekler, biz ona bir şey
demiyoruz ama onun dışında, burada saatlerce siyasi partiler
adına değerlendirmeler yapıldı, eleştiriler
yapıldı, iddialar ortaya konuldu, ağır eleştiriler
oldu belki; bunlara ilişkin bir düşüncelerini açıklamaları
lazım, sizin için de bir fırsat. Yani mesela, işte, benim
-birazdan bir iki tane örnek vereceğim- enerjiyle ilgili çok ciddi
iddialarım oldu. Yani bunlara hiç girmeyip sadece daha önceden hazırlanmış
bir metin üzerinden gidilmesinin ben doğru olduğunu
düşünmüyorum; nihayetinde buraya yılda bir defa geliyorsunuz, bu,
sizin açınızdan da bir fırsat
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ERHAN USTA (Samsun)
Meclis açısından da
bir fırsat. Yoksa diğer türlü, insanın aklına şöyle
geliyor: O zaman gelmenize gerek yoktu Sayın Bakanım, bir video
çekip gönderseydiniz, nasıl olsa metin elinizde. Hâlbuki mesele öyle
değil. Tabii, Mehmet Muş Bakanımızı bu anlamda bir
miktar belki ayırabiliriz; o, en azından metnin biraz
dışına çıkıp değerlendirmelere ilişkin bir
miktar görüşlerini ifade etti. Ama temel soru şu: Şimdi, şu
anda çektiğimiz bütün sıkıntıların temelinde,
özellikle son bir yılda uygulanan, ismine Türkiye ekonomi modeli denilen
model ve bu modelin de temel benchmarkı sizin faaliyet
alanınız yani Cari fazla vereceğiz. iddiasıyla bir model
ortaya konuldu ve bu model üzerinden birtakım işler
yapıldı, şu anda Türkiye çok ciddi bir ekonomik sıkıntı
içerisinde. Şimdi, bunun için geçen yıl burada
tartıştık, Bu cari fazla verilemez. dedik, siz
Vereceğiz. dediniz; e, biz haklı çıktık, tarihin en
yüksek cari açıklarını veya dış ticaret
açıklarını verdik. Şimdi, orada, Sayın Muş hem
bana iltifat etti hem de o arada rakamları sakladığımı
söyledi. Aslında sataşmadan
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Son kez açıyorum mikrofonu.
ERHAN USTA (Samsun) 2 tane daha hakkım var
Sayın Başkan, takip ediyorum.
BAŞKAN Öyle mi?
ERHAN USTA (Samsun) Şimdi, ocak-kasım
verileri var elimizde değil mi? Bakın, dış ticaret
açığı
Dış ticaret açığıyla vakit
kaybetmeyelim, onun, tarihin en yüksek dış ticaret
açığı olduğunu söyledik. Değerli arkadaşlar,
enerji faslını tamamen dışarıya
aldığımızda bile 2022 yılının
Ocak-Kasım döneminde 26,6 milyar dolar dış ticaret
açığı veriyoruz, bakın Fazla vereceğiz. denilen bir
dönemde. Bu, geçen yıl ne kadarmış? Yani en azından bunun
bir miktar düzelmesi lazım, geçen yıl sadece 3,4 milyar dolar yani
yüzde 682 artış var. Şimdi, diyoruz ki programın kurgusunda
bir problem vardı, bunu geçen yıl söyledik biz size, Bu, olmaz.
dedik; siz inat ettiniz, Türkiyeyi deneme tahtasına çevirdiniz ve bunun
sonucunda şu oldu: Şimdi, bir de deniliyor ki: Efendim, dolar bütün
dünyada güçlendi. Yok öyle bir şey değerli arkadaşlar. Bakın,
şurada elimde, birazdan listesini size vereyim; başka ülkelerle
mukayese ettiğimizde Türk lirasının
. Yüzde 151 Türkiye'de kur
artışı olmuş, başka ülkelerde yüzde 1, 2, 3, 5 bu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
ERHAN USTA (Samsun) Savaştaki Rusya'da yüzde
16, hatta kur düşüşü olmuş; Ukrayna'da yüzde 30 artış
olmuş. Dolayısıyla bunlar yanlış şeyler.
Enerjiye ilişkin iddialarımızı
soru önergesiyle soracağım, şimdi vakit olmadığı
için o konuya giremeyeceğim, maalesef sürem kısaldı fakat bu
Akkuyu Nükleerle ilgili Sayın Halil İbrahim Oral Bey'in soru sorma
imkânı olmadı. Ankara Milletvekili olduğu için tabii, şunu
soruyor: Şimdi, bu nükleer atıkların Polatlı Avdanlı
köyüne depolanacağına ilişkin bir proje olduğu söyleniyor,
Sayın Bakanlar, bu doğru mu? Önce bunu soruyoruz. Biliyorsunuz, burası
Sakarya Nehri'ne
FATİH ŞAHİN (Ankara) Öyle bir
şey yok, yok öyle bir şey.
ERHAN USTA (Samsun) Dolayısıyla Ankara
halkı burada bunu istemiyor. Sayın Milletvekilimiz ve arkadaşlarımız
orada basın açıklaması yapıp bu konuyu da ilettiler. Bu
konuyla ilgili de bir açıklama yaparsanız çok memnun oluruz.
Son konu olarak da bu asgari ücrette
yanlış bir mukayese yaptınız Sayın Bakan. Türkiye'de
asgari ücretlilerin toplam ücretlilere oranı yüzde 65.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Son kez açıyorum mikrofonu.
ERHAN USTA (Samsun) Teşekkür ediyorum.
Asgari ücret bizde bir ortalama ücret yani
Avrupa'da, bakın, bize en yakın olan ülkede, Romanya'da yüzde 21;
Avrupa ortalaması yani asgari ücretlilerin toplam ücretlilere oranı
birçok Avrupa ülkesinde yüzde 2, 3. Asgari ücretten değil de toplam gelir
üzerinden bir mukayese yapmanız lazım. (MHP sıralarından
gürültüler)
BAŞKAN Arkadaşlar, sabır
MUHARREM VARLI (Adana) Ne sabrı ya!
BAŞKAN Sabır, sabır
ERHAN USTA (Samsun) Eğer bu mukayeseyi
yaparsanız Türkiye'de enerjiyi hem pahalı
kullandığımız hem de artışların çok yüksek
olduğu zaten ortada, EUROSTAT rakamları ortada. Türkiye'de yüzde 137
son bir yıldaki enflasyon, enerji enflasyonu; Avrupa Birliğinde yüzde
38,7; OECDde yüzde 28. Dolayısıyla, lütfen, asgari ücretli çok
kızıyor sizin bu sözlerinize.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
FATİH DÖNMEZ Ortalama ücret Avrupada ilan edilmiyor.
ERHAN USTA (Samsun) Ortalama ücret ilan
Kişi
başı gelirleri var, oradan yapabilirsiniz.
BAŞKAN Tamamlayın sözlerinizi.
ERHAN USTA (Samsun) Kişi başı gelir
üzerinden yapmanız lazım. Asgari ücret üzerinden
yapacağınız mukayese yanlış bir mukayese olur.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
III.- KANUN TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu
Teklifi (1/286) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 362)
(Devam)
2.- 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Teklifi (1/285), Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli
Cetveller, 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifine
İlişkin Genel Uygunluk Bildirimi ile 2021 Yılı
Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, 201 Adet Kamu İdaresine
Ait Sayıştay Denetim Raporu, 2021 Yılı Faaliyet Genel
Değerlendirme Raporu ve 2021 Yılı Mali İstatistikleri
Değerlendirme Raporunun Sunulduğuna Dair Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/2076) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (S. Sayısı: 363) (Devam)
A) ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANLIĞI (Devam)
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU
(Devam)
1) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) NÜKLEER DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1) Nükleer Düzenleme Kurumu 2023 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Nükleer Düzenleme Kurumu 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) MADEN VE PETROL İŞLERİ GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Maden ve Petrol İşleri Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Maden ve Petrol İşleri Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) TÜRKİYE ENERJİ, NÜKLEER VE MADEN
ARAŞTIRMA KURUMU (Devam)
1) Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden
Araştırma Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden
Araştırma Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
F) TİCARET BAKANLIĞI (Devam)
1) Ticaret Bakanlığı 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Ticaret Bakanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
G) REKABET KURUMU (Devam)
1) Rekabet Kurumu 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Rekabet Kurumu 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) HELAL AKREDİTASYON KURUMU (Devam)
1) Helal Akreditasyon Kurumu 2023 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Helal Akreditasyon Kurumu 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI
(Devam)
1) Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
I) TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
J) İKLİM
DEĞİŞİKLİĞİ BAŞKANLIĞI (Devam)
1) İklim Değişikliği
Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
BAŞKAN Evet, şimdi sırasıyla
ikinci turda yer alan kamu idarelerinin bütçeleri ile kesin hesaplarına
geçilmesi hususunu ve bütçeleri ile kesin hesaplarını ayrı
ayrı okutup oylarınıza sunacağım.
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığının 2023 yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Genel toplamı okutuyorum:
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI
1) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 2023 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 18.861.264.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 2023 yılı merkezî
yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 4.432.361.101,00
Bütçe Gideri 4.314.752.416,98
Kullanılmayan Ödenek 117.608.684,02
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 2021 yılı merkezî
yönetim kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Enerji
Piyasası Düzenleme Kurumunun 2023 yılı merkezî yönetim bütçesine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Genel toplamı okutuyorum:
ENERJİ PİYASASI
DÜZENLEME KURUMU
1) Enerji Piyasası
Düzenleme Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 847.250.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir
cetvelinin toplamını okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 847.250.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Enerji
Piyasası Düzenleme Kurumunun 2023 yılı merkezî yönetim bütçesi
kabul edilmiştir.
Enerji
Piyasası Düzenleme Kurumunun 2021 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel toplamları
okutuyorum:
2) Enerji Piyasası
Düzenleme Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 659.345.467,00
Bütçe Gideri 612.747.332,00
Kullanılmayan Ödenek 46.598.135,00
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
(B) cetvelinin genel
toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 323.052.000,00
Bütçe Geliri 501.929.741,23
Bütçe Gelirlerinden Ret ve
İadeler 14.746.407,23
Net Bütçe Geliri 487.183.334,00
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Enerji
Piyasası Düzenleme Kurumunun 2021 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Nükleer
Düzenleme Kurumunun 2023 yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Genel toplamı
okutuyorum:
NÜKLEER DÜZENLEME KURUMU
1) Nükleer Düzenleme
Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 519.954.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 519.954.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Nükleer
Düzenleme Kurumunun 2023 yılı merkezî yönetim bütçesi kabul
edilmiştir.
Nükleer
Düzenleme Kurumunun 2021 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel toplamları
okutuyorum:
2) Nükleer Düzenleme
Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 349.592.192,00
Bütçe Gideri 271.097.641,37
Kullanılmayan Ödenek 78.494.550,63
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
(B) cetvelinin genel
toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 184.570.000,00
Bütçe Geliri 206.510.115,47
Bütçe Gelirlerinden Ret ve
İadeler 9.090.702,94
Net Bütçe Geliri 197.419.412,53
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Nükleer
Düzenleme Kurumunun 2021 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Maden
Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünün 2023 yılı merkezî yönetim
bütçesine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel toplamı okutuyorum:
MADEN TETKİK VE ARAMA
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezi
Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 2.172.066.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir
cetvelinin toplamını okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 2.167.066.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Maden
Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünün 2023 yılı merkezî yönetim
bütçesi kabul edilmiştir.
Maden
Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünün 2021 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel toplamları
okutuyorum:
2) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 1.117.744.696,04
Bütçe Gideri 1.100.865.385,92
Kullanılmayan Ödenek 16.879.310,12
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
(B) cetvelinin genel
toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 778.715.000,00
Bütçe Geliri 1.150.829.803,21
Bütçe Gelirlerinden Ret ve
İadeler 4.373.631,22
Net Bütçe Geliri 1.146.456.171,99
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Maden
Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünün 2021 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Maden ve Petrol İşleri Genel
Müdürlüğünün 2023 yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Genel toplamı
okutuyorum:
MADEN VE PETROL İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1) Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 1.028.373.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 1.008.373.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Maden ve Petrol İşleri Genel
Müdürlüğünün 2023 yılı merkezî yönetim bütçesi kabul
edilmiştir.
Maden ve
Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün 2021 yılı merkezî
yönetim kesin hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel toplamları
okutuyorum:
2) Maden ve Petrol
İşleri Genel Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 631.841.100,00
Bütçe Gideri 626.445.237,33
Kullanılmayan Ödenek 5.395.862,67
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
(B) cetvelinin genel
toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 384.017.000,00
Bütçe Geliri 559.523.667,33
Bütçe Gelirlerinden Ret ve
İadeler 46.814.035,00
Net Bütçe Geliri 512.709.632,33
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Maden ve
Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün 2021 yılı merkezî
yönetim kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden
Araştırma Kurumunun 2023 yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Genel toplamı
okutuyorum:
TÜRKİYE ENERJİ, NÜKLEER VE MADEN ARAŞTIRMA KURUMU
1) Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 951.343.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 950.343.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden
Araştırma Kurumunun 2023 yılı merkezî yönetim bütçesi kabul
edilmiştir.
Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden
Araştırma Kurumunun 2021 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel toplamları
okutuyorum:
2) Türkiye Enerji, Nükleer
ve Maden Araştırma Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 305.002.550,39
Bütçe Gideri 273.511.052,89
Kullanılmayan Ödenek 31.491.497,50
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
(B) cetvelinin genel
toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 282.814.000,00
Bütçe Geliri 255.792.861,18
Bütçe Gelirlerinden Ret ve
İadeler 368.422,07
Net Bütçe Geliri 255.424.439,11
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden
Araştırma Kurumunun 2021 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Ticaret Bakanlığının
2023 yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Genel toplamı okutuyorum:
TİCARET BAKANLIĞI
1) Ticaret Bakanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 17.124.310.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Ticaret Bakanlığının
2023 yılı merkezî yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Ticaret Bakanlığının
2021 yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümlerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiştir.
Genel toplamları okutuyorum:
2) Ticaret Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
(A)
CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 14.458.286.234,24
Bütçe Gideri 14.136.566.219,10
Kullanılmayan Ödenek 321.720.015,14
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Ticaret Bakanlığının
2021
yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümleri kabul
edilmiştir.
Rekabet Kurumunun 2023 yılı
merkezî yönetim bütçesine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
REKABET KURUMU
1) Rekabet Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 559.953.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir
cetvelinin toplamını okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 559.953.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Rekabet
Kurumunun 2023 yılı merkezî yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Rekabet
Kurumunun 2021 yılı merkezî yönetim kesin hesabının
bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Rekabet Kurumu 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 207.506.000,00
Bütçe Gideri 178.184.411,84
Kullanılmayan Ödenek 29.321.588,16
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelininin genel toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 137.500.000,00
Bütçe Geliri 212.826.448,45
Bütçe Gelirlerinden Ret ve
İadeler 661.592,49
Net Bütçe Geliri 212.164.855,96
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Rekabet Kurumunun 2021 yılı
merkezî yönetim kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Helal Akreditasyon Kurumunun 2023
yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Genel toplamı okutuyorum:
HELAL AKREDİTASYON KURUMU
1) Helal Akreditasyon Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 22.816.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir
cetvelinin toplamını okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 22.716.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Helal Akreditasyon Kurumunun 2023
yılı merkezî yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Helal Akreditasyon
Kurumunun 2021 yılı merkezî yönetim kesin hesabının
bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Genel toplamları okutuyorum:
2) Helal Akreditasyon
Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A)
CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 8.254.000,00
Bütçe Gideri 6.027.734,09
Kullanılmayan Ödenek 2.226.265,91
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(B) cetvelininin genel
toplamını okutuyorum:
(B)
CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 6.355.000,00
Bütçe Geliri 6.906.650,17
Bütçe Gelirlerinden Ret ve
İadeler 400,00
Net Bütçe Geliri 6.906.250,17
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Helal Akreditasyon
Kurumunun 2021 yılı
merkezî yönetim kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Çevre,
Şehircilik ve İklim Değişikliği
Bakanlığının 2023 yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Genel toplamı
okutuyorum:
ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM
DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI
1) Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği
Bakanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 24.321.048.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Çevre,
Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının 2023 yılı
merkezî yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Çevre,
Şehircilik ve İklim Değişikliği
Bakanlığının 2021 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Genel toplamları okutuyorum:
2) Çevre, Şehircilik
ve İklim Değişikliği Bakanlığı 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 10.258.469.843,82
Bütçe Gideri 9.847.784.988,24
Kullanılmayan Ödenek 410.684.855,58
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Çevre,
Şehircilik ve İklim Değişikliği
Bakanlığının 2021 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Tapu ve
Kadastro Genel Müdürlüğünün 2023 yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Genel toplamı okutuyorum:
TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 3.068.236.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tapu ve
Kadastro Genel Müdürlüğünün 2023 yılı merkezî yönetim bütçesi
kabul edilmiştir.
Tapu ve
Kadastro Genel Müdürlüğünün 2021 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Genel toplamları okutuyorum:
2) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 1.730.768.628,80
Bütçe Gideri 1.564.999.737,95
Kullanılmayan Ödenek 165.768.890,85
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tapu ve
Kadastro Genel Müdürlüğünün 2021 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Meteoroloji
Genel Müdürlüğünün 2023 yılı merkezî yönetim bütçesine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
METEOROLOJİ GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ
1) Meteoroloji Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 1.603.859.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Meteoroloji
Genel Müdürlüğünün 2023 yılı merkezî yönetim bütçesi kabul
edilmiştir.
Meteoroloji
Genel Müdürlüğünün 2021 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel toplamları okutuyorum:
2) Meteoroloji Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 555.068.000,00
Bütçe Gideri 552.872.266,93
Kullanılmayan Ödenek 2.195.733,07
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Meteoroloji
Genel Müdürlüğünün 2021 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
İklim
Değişikliği Başkanlığının 2023
yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel toplamı
okutuyorum:
İKLİM
DEĞİŞİKLİĞİ BAŞKANLIĞI
1) İklim
Değişikliği Başkanlığı 2023 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 154.182.000
BAŞKAN Kabul
edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
İklim
Değişikliği Başkanlığının 2023
yılı merkezî yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Böylece, ikinci turda yer alan kamu idarelerinin
bütçeleri ve kesin hesapları kabul edilmiştir.
Hayırlı olmalarını temenni
ederim.
Sayın milletvekilleri, ikinci tur görüşmeleri
tamamlanmıştır.
Programa göre kamu idarelerinin bütçe ve kesin
hesaplarını sırasıyla görüşmek için 8 Aralık 2022
Perşembe günü saat 11.00de toplanmak üzere birleşimi
kapatıyorum.
Kapanma Saati: 21.20