TÜRKİYE BÜYÜK
MİLLET MECLİSİ
TUTANAK
DERGİSİ
32nci Birleşim
8 Aralık 2022 Perşembe
(TBMM Tutanak Hizmetleri
Başkanlığı tarafından hazırlanan bu Tutanak
Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her
tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve
tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun
olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN
TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN
KAĞITLAR
III.-
AÇIKLAMALAR
1.- Manisa
Milletvekili Özgür Özelin, Meclis gündeminde bütçe görüşmelerinin
olmasına rağmen, pazartesi günü akşam saatlerinden itibaren ülke
gündemini meşgul eden olayla ilgili olarak Meclise izahat vermesi için
Sayın Bakana söz verilmesini talep ettiğine ilişkin açıklaması
2.- Siirt
Milletvekili Meral Danış Beştaşın,
İsmailağa cemaatine bağlı Hiranur Vakfında bir çocuk
istismarının günlerdir Türkiye kamuoyunu âdeta
salladığına ve yetkililerden bu konuda bilgilendirme taleplerini
yinelediklerine ilişkin açıklaması
3.- Tokat
Milletvekili Özlem Zenginin, çocuk istismarına ilişkin konuyu
memleket meselesi olarak gördüklerine ve bu davayı yakından takip
edeceklerine ilişkin açıklaması
4.- Sakarya
Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün, cinsel istismar suçunu işleyenler
hangi sınıfa, zümreye, cemaate ait olurlarsa olsunlar haklarında
en ağır cezanın verilmesi gerektiğine ilişkin
açıklaması
5.- İzmir
Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlunun, çocuk
istismarının insanlıkla bağdaşmayan bir
davranış olduğuna ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu noktada
yapması icap eden ne varsa ona katkı sağlamaya hazır
olduklarına ilişkin açıklaması
6.- Manisa
Milletvekili Özgür Özelin, Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili
Nimetullah Erdoğmuşun yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
7.- Tokat
Milletvekili Özlem Zenginin, Manisa Milletvekili Özgür Özelin
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
8.- Sakarya
Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün, Manisa Milletvekili Özgür Özelin
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
9.- Siirt
Milletvekili Meral Danış Beştaşın, Sakarya
Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
10.- Tokat
Milletvekili Özlem Zenginin, Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşın yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
11.- Siirt
Milletvekili Meral Danış Beştaşın, Tokat Milletvekili
Özlem Zenginin yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
12.-
İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlunun, İYİ
Parti Grubu olarak bu sürecin doğru yürütülebilmesi, suçluların
ifşası ve cezalandırılması noktasında doğru
adımlar atılması hususundaki kararlılıklarını
sürdürmeye devam edeceklerine ilişkin açıklaması
13.- Sakarya
Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün, konuyla ilgili
tavırlarını net bir şekilde ortaya koyduklarına ve
bunun hiçbir şekilde, hiçbir ortamda, hiçbir şartta
değişmeyeceğine ancak atılacak adımlar, alınacak
tedbirler konusunun son derece önemli ve hassas bir mesele olduğuna
ilişkin açıklaması
14.- Siirt
Milletvekili Meral Danış Beştaşın, karşı
karşıya olunan meselenin münferit bir mesele
olmadığına ve bundan önce de çok sayıda vakıfta,
cemaatte, farklı topluluklarda çocuklara yönelik bu tip istismar
vakalarının gündeme geldiğine ilişkin açıklaması
15.- Manisa
Milletvekili Özgür Özelin, konuyla ilgili bir araştırma komisyonu
kurulmasına bütün grupların olumlu baktığına,
kendilerinin de önerilerini verdiklerine ve tekrar, Sayın Bakanı
İç Tüzükten doğan hakkını kullanmaya davet ettiğine
ilişkin açıklaması
16.- Tokat
Milletvekili Özlem Zenginin, konuyla ilgili konuşmaların
sayısı arttıkça konunun siyaset için kullanılma
eğiliminin de arttığına ancak bunun siyasetin malzemesi
olamayacak kadar yaralayıcı, önemli ve siyasetüstü bir mesele
olduğuna ve Manisa Milletvekili Özgür Özelin yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
17.- Manisa
Milletvekili Özgür Özelin, Tokat Milletvekili Özlem Zenginin
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
18.- Tokat
Milletvekili Özlem Zenginin, Manisa Milletvekili Özgür Özelin
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
19.-
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilginin, bu tür
alçakça, insanlık dışı davranışların Türkiye
Büyük Millet Meclisinde ortak paydada reddedilmesinin fevkalade önemli
olduğuna ilişkin açıklaması
20.- Kültür ve
Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoyun, konunun çok hassas ve korkunç
olduğuna ve olayın sorumlularının tamamının da
örnek teşkil edecek şekilde en ağır cezaları
almalarının ortak arzuları olduğuna ilişkin
açıklaması
21.-
İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlunun,
Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalanın 362 sıra
sayılı 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve
363 sıra sayılı 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Teklifinin üçüncü tur görüşmelerinde HDP Grubu adına
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
22.- Sakarya
Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün, Şanlıurfa Milletvekili Ömer
Öcalanın 362 sıra sayılı 2023 Yılı Merkezi
Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 363 sıra sayılı 2021
Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin üçüncü tur
görüşmelerinde HDP Grubu adına yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
23.- Siirt
Milletvekili Meral Danış Beştaşın, İzmir
Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu ile Sakarya Milletvekili
Muhammed Levent Bülbülün yaptıkları açıklamalarındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
24.- Sakarya
Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün, Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
25.- Tokat
Milletvekili Özlem Zenginin, Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşın yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
26.-
İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlunun, Antalya
Milletvekili Kemal Bülbülün 362 sıra sayılı 2023 Yılı
Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 363 sıra sayılı 2021
Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin üçüncü tur
görüşmelerinde HDP Grubu adına yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
27.- Sakarya
Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün, Antalya Milletvekili Kemal Bülbülün
362 sıra sayılı 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu
Teklifi ve 363 sıra sayılı 2021 Yılı Merkezi Yönetim
Kesin Hesap Kanunu Teklifinin üçüncü tur görüşmelerinde HDP Grubu
adına yaptığı konuşmasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
28.- Tokat
Milletvekili Özlem Zenginin, Antalya Milletvekili Kemal Bülbülün 362
sıra sayılı 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu
Teklifi ve 363 sıra sayılı 2021 Yılı Merkezi Yönetim
Kesin Hesap Kanunu Teklifinin üçüncü tur görüşmelerinde HDP Grubu
adına yaptığı konuşmasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
29.- Manisa
Milletvekili Özgür Özelin, 362 sıra sayılı 2023 Yılı
Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 363 sıra sayılı 2021
Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin üçüncü tur
görüşmelerinde HDP Grubu adına konuşma yapan milletvekillerinin
bazı ifadelerine ve Başkan Vekili Haydar Akarın yönetimine dair
yapılan eleştirilere ilişkin açıklaması
30.- Manisa
Milletvekili Özgür Özelin, Beştepede yapılan Anayasa
toplantısına ve Edirne Milletvekili Fatma Aksalın
attığı tweete ilişkin açıklaması
31.- Tokat
Milletvekili Özlem Zenginin, Manisa Milletvekili Özgür Özelin
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ve
İzmir Milletvekili Özcan Purçunun 362 sıra sayılı 2023
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 363 sıra
sayılı 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifinin üçüncü tur görüşmelerinde CHP Grubu adına
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
32.- Manisa
Milletvekili Özgür Özelin, Tokat Milletvekili Özlem Zenginin
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
33.- Tokat
Milletvekili Özlem Zenginin, Manisa Milletvekili Özgür Özelin yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
34.- Manisa
Milletvekili Özgür Özelin, Antalya Milletvekili Tuba Vural Çokalın 362
sıra sayılı 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu
Teklifi ve 363 sıra sayılı 2021 Yılı Merkezi Yönetim
Kesin Hesap Kanunu Teklifinin üçüncü tur görüşmelerinde AK PARTİ
Grubu adına yaptığı konuşmasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
35.- Tokat
Milletvekili Özlem Zenginin, Manisa Milletvekili Özgür Özelin
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
36.- Antalya
Milletvekili Tuba Vural Çokalın, Manisa Milletvekili Özgür Özelin
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
37.- Kültür ve
Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoyun, Antalya Milletvekili Çetin Osman
Budakın sataşma nedeniyle yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
38.-
İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlunun, Kültür ve
Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Vedat Bilginin 362 sıra sayılı 2023 Yılı
Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 363 sıra sayılı 2021
Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin üçüncü tur
görüşmelerinde yaptıkları konuşmalarındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
39.- Sakarya
Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet
Nuri Ersoy ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilginin
362 sıra sayılı 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu
Teklifi ve 363 sıra sayılı 2021 Yılı Merkezi Yönetim
Kesin Hesap Kanunu Teklifinin üçüncü tur görüşmelerinde
yaptıkları konuşmalarındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
40.- Siirt
Milletvekili Meral Danış Beştaşın, Kültür ve Turizm
Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Vedat Bilginin 362 sıra sayılı 2023 Yılı
Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 363 sıra sayılı 2021
Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin üçüncü tur
görüşmelerinde yaptıkları konuşmalarındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
41.- Manisa
Milletvekili Özgür Özelin, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilginin 362 sıra sayılı
2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 363 sıra
sayılı 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifinin üçüncü tur görüşmelerinde yaptıkları
konuşmalarındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
42.- Tokat
Milletvekili Özlem Zenginin, Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşın yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
43.- Siirt
Milletvekili Meral Danış Beştaşın, Tokat Milletvekili
Özlem Zenginin yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
44.- Tokat
Milletvekili Özlem Zenginin, Siirt Milletvekili Meral Danış
Beştaşın yaptığı açıklamasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
IV.- OTURUM
BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum
Başkanı TBMM Başkan Vekili Nimetullah Erdoğmuşun,
Komisyonda hazır bulunan Bakanlara konuyu hemen havale etmenin emrivaki
olabileceğine, dolayısıyla çalışmalara devam
edilmesini ve bu süreçte de konuyla ilgili hazırlıkların
yapılmasını arz ettiğine ilişkin konuşması
2.- Oturum
Başkanı TBMM Başkan Vekili Nimetullah Erdoğmuşun,
Manisa Milletvekili Özgür Özelin yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelere ilişkin konuşması
V.- KANUN
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER
A) Kanun
Teklifleri
1.- 2023
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ile Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 362)
2.- 2021
Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285), Plan ve
Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli Cetveller, 2021 Yılı
Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifine İlişkin Genel Uygunluk
Bildirimi ile 2021 Yılı Dış Denetim Genel
Değerlendirme Raporu, 201 Adet Kamu İdaresine Ait Sayıştay
Denetim Raporu, 2021 Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve
2021 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/2076) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı:
363)
A) KÜLTÜR VE TURİZM
BAKANLIĞI
1) Kültür ve Turizm
Bakanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kültür ve Turizm
Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) RADYO VE TELEVİZYON ÜST KURULU
1) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) DEVLET OPERA VE BALESİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1) Devlet Opera ve Balesi Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Devlet Opera ve Balesi Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) DEVLET TİYATROLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1) Devlet Tiyatroları Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Devlet Tiyatroları Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) TÜRKİYE YAZMA ESERLER KURUMU
BAŞKANLIĞI
1) Türkiye Yazma Eserler Kurumu
Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1) Vakıflar Genel Müdürlüğü
2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Vakıflar Genel Müdürlüğü
2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) TÜRK
İŞBİRLİĞİ VE KOORDİNASYON AJANSI
BAŞKANLIĞI
1) Türk İşbirliği ve
Koordinasyon Ajansı Başkanlığı 2023 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk
İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı
Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
G) YURTDIŞI TÜRKLER VE
AKRABA TOPLULUKLAR BAŞKANLIĞI
1) Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
Ğ)
ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU
1) Atatürk
Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk
Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) ATATÜRK
ARAŞTIRMA MERKEZİ
1) Atatürk Araştırma Merkezi 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk Araştırma Merkezi 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
I) ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ
1) Atatürk Kültür Merkezi 2023 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk Kültür Merkezi 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) TÜRK DİL KURUMU
1) Türk Dil Kurumu 2023 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk Dil Kurumu 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜRK TARİH KURUMU
1) Türk Tarih Kurumu 2023 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk Tarih Kurumu 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
K)
KAPADOKYA ALAN BAŞKANLIĞI
1) Kapadokya Alan
Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kapadokya Alan
Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
L) ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK
BAKANLIĞI
1) Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
M) MESLEKİ YETERLİLİK KURUMU
1) Mesleki Yeterlilik Kurumu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Mesleki Yeterlilik Kurumu 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
VI.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Antalya
Milletvekili Çetin Osman Budakın, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet
Nuri Ersoyun 362 sıra sayılı 2023 Yılı Merkezi
Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 363 sıra sayılı 2021
Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin üçüncü tur
görüşmelerinde yaptığı konuşması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
VII.- YAZILI
SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Niğde
Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, koruyucu aile yanında kalan çocuk
sayısındaki artışa ilişkin sorusu ve Aile ve Sosyal
Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın cevabı (7/74213)
2.- Batman
Milletvekili Necdet İpekyüz'ün, son beş yılda Bakanlık
tarafından ayni ve nakdî destek verilen dernek ve vakıflara,
- Bursa
Milletvekili Yüksel Özkan'ın, 2021 yılında yurt
dışına göç eden kişilere dair verilere,
- Mersin
Milletvekili Alpay Antmen'in, 2017-2022 yılları arasında Türkiye
Hayat Emeklilikin sponsor olduğu organizasyon, toplantı ve
etkinliklere,
- Siirt
Milletvekili Meral Danış Beştaş'ın, Siirt
Belediyesinin bazı taşınmazları satışa
çıkarmasına,
- Mersin
Milletvekili Alpay Antmen'in, 2017-2022 yılları arasında Türkiye
Sigortanın verdiği reklamlara ve bu reklamlara yapılan
ödemelere,
2017-2022
yılları arasında Türkiye Hayat Emeklilikin verdiği
reklamlara ve bu reklamlara yapılan ödemelere,
2017-2022
yılları arasında Borsa İstanbulun verdiği reklamlara
ve bu reklamlara yapılan ödemelere,
-
Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere'nin, içme suyunun elektrik
enerjisiyle temin edildiği yerlerde elektrik faturalarının
sübvanse edilmesi talebine,
İlişkin
soruları ve Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin cevabı
(7/74240), (7/74373), (7/74376), (7/74533), (7/74535), (7/74536), (7/74541),
(7/74672)
3.- Batman
Milletvekili Necdet İpekyüz'ün, son beş yılda Bakanlık
tarafından ayni ve nakdî destek verilen dernek ve vakıflara
ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın
cevabı (7/74288)
4.- Hatay
Milletvekili Suzan Şahin'in, Sayıştayın 2021 yılı
Denetim Raporu'nda yer alan evde bakım desteklerine yönelik tespitine
ilişkin sorusu ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya
Yanık'ın cevabı (7/74339)
5.- Hatay
Milletvekili Suzan Şahin'in, Sayıştay'ın 2018, 2019 ve 2020
yılı Denetim Raporlarında usulsüz engelli yardım
ödemelerine karşı yapılan işlemlere ilişkin sorusu ve
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın cevabı
(7/74488)
8
Aralık 2022 Perşembe
BİRİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 11.01
BAŞKAN:
Başkan Vekili Nimetullah ERDOĞMUŞ
KÂTİP
ÜYELER: Rümeysa KADAK (İstanbul), Necati TIĞLI (Giresun)
-----0-----
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin 32nci
Birleşimini açıyorum.
Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere
başlıyoruz.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
müsaadenizle usul yönünden bir söz talebim var.
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
III.- AÇIKLAMALAR
1.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Meclis gündeminde bütçe
görüşmelerinin olmasına rağmen, pazartesi günü akşam
saatlerinden itibaren ülke gündemini meşgul eden olayla ilgili olarak
Meclise izahat vermesi için Sayın Bakana söz verilmesini talep
ettiğine ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
bütçe görüşmelerini yapacağız. Malum, bütçe görüşmeleri,
bütün grupların mutabakatıyla, bir Danışma Kurulu
kararıyla ve bütçenin yerleşik usullerine göre yapılıyor.
Meclisin kuralları var, teamülleri var; ona uygun şekilde
yapıyoruz, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz.
Malum, bakanların eskisi gibi Meclisin
doğrudan siyasi denetimine tabi olmadığı bir Anayasayla ve
de ona uyumlaştırılmış bir İç Tüzükle
çalışıyoruz. Ancak olağanüstü durumlarda yürütme ile yasama
arasında bilgi alışverişi ve yasamanın yürütmeden
talepleri noktasında hep birlikte yaptığımız bir
İç Tüzük değişikliğimiz de mevcuttu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Böylelikle ülke gündeminde çok
önemli yer tutan konular olduğunda bakanlar, Meclise, gündem
dışı konuşma maddesine göre davet edilip, İç Tüzükümüzün
59uncu maddesine göre kendilerine söz verilip, yirmi dakika kendilerinden
konuyla ilgili izahat alınıp, ardından da tüm grupların
onar dakika bu konuda görüşmeleriyle olağanüstü gündemleri tüketip
kamuoyunun bu konudaki bilgilendirilme ihtiyacına da cevap verme imkânımız
var. Bugün, Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mehmet Nuri Ersoy burada,
salonda, huzurda; hoş gelmişler. Pazartesi günü akşam
saatlerinden itibaren, nihayet dün iktidar partisi sözcüsünün de
kınadığı bir olay yaşanıyor. Hepimizi rahatsız
eden bir durum var. Büyük bir toplumsal infialle karşı
karşıyayız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bir vakfın yöneticisi
olan bir tarikat liderinin kendi tarikatından ve yine o vakıfta görevli
olan birisine kendi 6 yaşındaki kızını -utanarak
söylüyorum- gelin etmesinden ve yıllar süren bir cinsel istismar
olayından ancak o bebeğin, o çocuğun belli bir yaşa gelip
de boşanma davasını açmasıyla kamuoyu haberdar oldu. Bu
konuda Türkiye sarsılıyor, Ömer Çelik diyor ki: Basını
yakından takip ediyoruz. İktidara müzahir basın görmedi,
duymadı, ta ki infial bu noktalara gelene kadar. Bugün, bu olayın
doğrudan muhatabı ilgili Bakan burada. Sizden ricam, gündem
dışı konuşma maddesiyle
Çağırabildiğimiz
Bakan zaten burada. Eskiden de örneğin İçişleri Bakanı
Meclisteyken bir terör saldırısı
yaşandığında
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Özel.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) -
ya da herhangi bir
bakanlığın kendisini ilgilendiren bir konu olduğunda,
doğrudan yerimizden söz alır, bakanlardan izahat isterdik; bakana söz
verilir ve gruplar da bunu değerlendirebilirdi. Bugün, bu Tüzük buna imkân
veriyor. Normalde, Bakan burada olmasa Meclis Başkanına
çağrı yapacaktık Arayın, Bakanı
çağırın, gelsin, gündem dışı konuşsun, bu
konuya açıklık getirsin. diye. Şimdi, bizim Sayın Bakandan
ve sizden, önce Riyaset makamından talebimiz, Sayın Bakana gündem
dışı söz talebi olup olmadığını sorunuz.
Gündem dışı söz talep ederse yirmi dakika süreyle
Bakanlığı bu konuda ilgili vakfa ne yapmış,
soruşturma başlatmışlar mı? Ayrıca, Hükûmet
-gerçi, tek kişilik hükûmet sistemi var ama sonuçta dâhil olduğu
Kabine, topluluk, masa, neyse onun adı- bu konuda ne yapıyor? Bu
ülkeyi yönetenler olarak bu ülkenin karşısına, bu Mecliste
kürsüye çıkıp bir şey söylemeleri lazım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayınız.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Mademki Sayın Bakan
buradadır, mademki imkân vardır
Elbette bütçe önemlidir,
görüşeceğiz. Bütün gruplar, burada ortaya çıkabilecek,
yarım saati biraz aşacak zaman kaybını telafi etmek için
elinden geleni yapar; siz akşam yemek arası vermezsiniz,
arkadaşlar zaten nöbetleşe gider yerler, gelirler. Ama bu konu
kamuoyunun izahat beklediği bir konudur, bir kez daha sizden gündem
dışı konuşma maddesi üzerinden Sayın Bakana söz
vererek bu konuda Meclise izahat verilmesini talep ediyorum.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
2.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın,
İsmailağa cemaatine bağlı Hiranur Vakfında bir çocuk
istismarının günlerdir Türkiye kamuoyunu âdeta
salladığına ve yetkililerden bu konuda bilgilendirme taleplerini
yinelediklerine ilişkin açıklaması
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Aslında, açıklama yapılması
yönündeki talebi dün buradan, Genel Kurulda ifade ettik. İsmailağa
cemaatine bağlı Hiranur Vakfında bir çocuk istismarı
günlerdir Türkiye kamuoyunu âdeta sallıyor ve bu konuda açıkçası
yanıtlanmayan çok soru var. Yetkililer hiçbir açıklama yapmadı;
dün de buradan sorduk. 6 yaşında bir kız çocuğunun
gelinlikle fotoğrafları kamuoyuna yansıdı; dehşet
verici hakikaten yani İnsanım. diyen herkesin bunun
karşısında mutlaka insanlıktan yana tutum alması
gerekiyor. Bu cemaatlerle ilgili ne yapılıyor? Şu ana kadar bir
işlem yapıldı mı? Ortada, kovuşturmaya yer
olmadığına dair bir karar var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Ortada,
bu kız çocuğunun sonradan 13 yaşında evlendirildiğine,
ebeveynlerinin bu evliliğe onay verdiğine, kemik
yaşının başka birinin kemik incelemesine girilerek 21
yaşında tespit ettirildiğine ve bu kız çocuğunun
evlendirildikten sonra hastalanması üzerine doktorun kendisini adli
kurullara sevk ederek, bir suç olduğunu, bir istismar olduğunu
bildirerek açığa çıkan bir çocuk istismarı var ve bu,
yıllarca devam etmiş.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Beştaş.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Bu
konuda iktidar sözcülerinin, burada bulunan Kültür ve Turizm
Bakanının ve sizlerin ilgililerle görüşerek kamuoyuna, bizlere,
Türkiye toplumuna bir açıklama yapması ve bu cemaate ne yapıldı,
ilgililer hakkında soruşturma başlatıldı mı,
tutuklama var mı diye bir bilgilendirme talebini biz de yineliyoruz.
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Zengin.
3.- Tokat Milletvekili Özlem Zenginin, çocuk istismarına
ilişkin konuyu memleket meselesi olarak gördüklerine ve bu davayı
yakından takip edeceklerine ilişkin açıklaması
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sayın
Başkanım, Sayın Bakanlar, çok değerli milletvekilleri; ben
de Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bu konu içimizde hiçbirimizin, Türkiyede kalbi,
vicdanı olan hiçbirimizin tek kelime bile hakkında bir şey
söylemeden yapamayacağı bir konudur yani bu konuya
baktığımız zaman
Biraz evvel gelirken beni de milletvekili
arkadaşlarımdan arayanlar oldu. Benim kız çocuğum yok,
erkek çocuklarım var. Özellikle kız çocuğu olan
arkadaşlarımızın kendi çocuklarını da
düşünerek çok büyük bir rahatsızlık duyduklarını
hepimiz görüyoruz, yaşıyoruz. Bu konuyu bir memleket meselesi olarak
görüyorum; hepimizin meselesi, bütün milletvekillerinin meselesi, bütün
Bakanların meselesi. Evet, öncelikli olarak Aile Bakanlığımız
olmak üzere, Adalet Bakanlığımız olmak üzere, onların
meselesi olmakla beraber bütün milletvekillerimizin, bütün
Bakanlarımızın Türkiyede birincil meselelerinden bir tanesi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Başkan.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Fakat şimdi hepimiz
-içimizde hukukçu arkadaşlarım var- bu konuyu uzunca bir süre takip
edeceğiz. Benim kendi grubum adına söyleyeceğim şey, daha
evvel yaptığımız gibi, biz Türkiyenin önemsediği
bütün davaları, özellikle kadın milletvekilleri olarak yakından
takip ediyoruz; bu konuda da böyle olacak, biz bütün milletvekilleri olarak bu
davaları yakından takip edeceğiz. Savcının
iddianamesini, Adalet Bakanlığının, Aile Bakanlığının
ne yaptığını yakından takip edeceğiz. Bu konu
asla ve kata yumuşatılamaz, asla ve kata bu konuya dair herhangi
yumuşatıcı bir ifade kullanılamaz. En ağır
şekilde, annenin, babanın, evlendirildiği kişinin ve hatta
bence yargı makamı çok daha özel bir karar vererek yakın aile
çevresinde bu konuyu bilen insanların hepsinin ifadeye
çağrılarak neden böyle bir şeye müsamaha gösterdiklerini;
hukukun çerçevesinin Türkiyede örnek bir karar teşkil edecek şekilde
zorlanarak aile çevresi de dâhil olmak üzere, yakınları, beraber
yaşadıkları
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) -
birlikte bir
hayatı belki idame ettirdikleri -cemaat kelimesini de kullanmak
istemiyorum ama- orada da bu konuyu bilen her kim varsa onlara da ulaşacak
şekilde bu dava sürecinin yakından takip edilmesi gerekiyor.
Bu konu karşısında Sözcümüz
Sayın Ömer Çelikin dün yaptığı açıklama çok önemli,
Aile Bakanımız zaten Bakanlık olarak davaya müdahil
olduklarını açıkladılar. Bu uzun soluklu meseleyi takip
edeceğiz.
Burada elbette ki kürsüye gelen milletvekili
arkadaşlarımız bu konuya dair fikirlerini de beyan edeceklerdir
ama bu sadece fikir beyan edilecek, sadece ne kadar üzüldüğümüzü
söyleyeceğimiz bir konu değil; uzun vadeli takip etmemiz gereken, hem
dava sürecine hem de neden böyle bir şey olmuş, hangi ortam, hangi
şartlar bunların oluşmasına sebebiyet vermiş, bu
konuya dair her şeyi yapalım. Gerekirse bu konuyla alakalı hep
birlikte bir araştırma komisyonu kuralım. Çocukların
istismarıyla alakalı Türkiye Büyük Millet Meclisi daha geniş
anlamda hangi sorumlulukları alabilir
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Bir cümle daha
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Nerede, nasıl
boşluklar var, buna dair hepsini, hep beraber değerlendirelim ama bu
arada da bütçeyle alakalı görüşmelerimize başlayalım. Bu
konuya dair daha evvel aldığımız kararlar var, bu manada
akışımıza devam edelim diye öneriyorum Sayın
Başkanım.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Bülbül
4.- Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün, cinsel istismar
suçunu işleyenler hangi sınıfa, zümreye, cemaate ait olurlarsa
olsunlar haklarında en ağır cezanın verilmesi
gerektiğine ilişkin açıklaması
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Sayın
Başkan, şimdi, böyle, bu şekilde sıralı bir
konuşma olunca bizim de konuşmamamız yanlış bir
şekilde değerlendirilebilir, o açıdan söz aldım.
Bizim de tabii Milliyetçi Hareket Partisi Grubu
olarak cinsel istismar suçunu işleyenlerle ilgili olarak -Sayın Genel
Başkanımızın da bizlerin de- en net şekilde, defaatle
söylediğimiz bir husus var; bu suçu işleyenler hangi
sınıfa, hangi zümreye, hangi cemaate mensup olursa olsun, kim olursa
olsun, eğer idam söz konusu olacaksa haklarında, en ağır
ceza ne gerekiyorsa yapılsın diye biz bunu defaatle söyledik. Burada,
ben bunu bir defa daha tekrar ediyorum. Bunlar vicdanları yaralayan,
topluma kan ağlatan, çok acı şeyler.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Bunları
duyduğumuz zaman tüylerimiz ürperiyor, büyük bir üzüntü
yaşıyoruz. Dolayısıyla, hukuken gereğinin eksiksiz bir
şekilde yapılması öncelikli dileğimizdir. Tabii, Türkiye
Büyük Millet Meclisi olarak yapılacak ne varsa, bu tür meselelerin bir
daha yaşanmaması veya önüne geçilmesiyle ilgili alınacak ne tür
bir tedbir varsa, bizler Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu süreçlerin
içerisinde olacağız, oluruz. Bunu bir defa daha tekrar ediyorum.
Cinsel istismar, özellikle çocuklara karşı bu suçu işleyen kim
varsa, bunların tamamını şiddetle lanetlediğimizi
buradan ifade etmek istiyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Dervişoğlu
5.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlunun,
çocuk istismarının insanlıkla bağdaşmayan bir
davranış olduğuna ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu noktada
yapması icap eden ne varsa ona katkı sağlamaya hazır
olduklarına ilişkin açıklaması
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Genel Kurulu saygılarımla
selamlıyorum.
Bu konuda herkesin müşterek bir hassasiyet
göstermesi kanaatini taşıyorum. Bu, öncelikle, insanlıkla
bağdaşmayan bir davranış. Dolayısıyla, sanki
bunun meşrulaşmasına, meşrulaştırılmasına
yönelik birtakım söylem ve eylemlerin de dile getirilmiş olması
hüznümüzü artırıyor; ayrıca, olayın vahametinin hangi
boyutlara ulaştığını da gösteriyor. Bunların
sanki, bazı yerlerdeki... Geride bıraktığımız
asırlar içerisinde benzer tartışmalar da
yaşanmış, bütün bu olup bitenlerin faturasını da
maalesef ve maatteessüf inananlar ödemiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu noktada yapması icap
eden ne varsa ona katkı sağlamaya hazır olduğumuzu ifade
ediyorum.
Ayrıca, konuyla ilgili, Adana Milletvekilimiz
İsmail Koncuk tarafından verilmiş bir araştırma
önergesi vardı; Türkiye Büyük Millet Meclisinde
tartışıldı ama reddedildi. Bazı konularda öngörülerimizin
yüksek olması icap ediyor; yapılan, işlenen suçların ve
gerçekleşen olayların nereye varacağını da önceden
kestirmemiz icap ediyor. Bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisini, siyasi
partileri ve onların sözcülerini daha duyarlı davranmaya davet
ediyorum.
Genel Kurulu saygılarımla
selamlıyorum efendim.
IV.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Nimetullah
Erdoğmuşun, Komisyonda hazır bulunan Bakanlara konuyu hemen
havale etmenin emrivaki olabileceğine, dolayısıyla
çalışmalara devam edilmesini ve bu süreçte de konuyla ilgili
hazırlıkların yapılmasını arz ettiğine
ilişkin konuşması
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, öncelikle,
şu anda Komisyonda hazır bulunan Sayın Bakanlara bu konuyu bu
anda, hemen havale etmek, henüz bu konunun ciddiyetini tam bir noktaya
getirmeden, bu arkadaşlarımıza da bir emrivaki gibi olmasın
diye
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) E, üç gündür
konuşuluyor Türkiyede. Haberi mi yok Bakanın Sayın Başkan?
BAŞKAN Zaten herkes ifadesini, sözünü
kuracak.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ)
Vakıflar kime bağlı?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) İlk defa
duymuyor ya Sayın Bakan.
BAŞKAN Ben izninizle tamamlayayım.
Herkes zaten kendi sözünü kurarken elbette ki
şu anda bu hassasiyetle ilgili en olması gereken şeyi
paylaşacak; bundan hiç kimsenin şüphesi olmaması lazım.
Burası yasamadır, en üst merci burasıdır. Halkla, milletle
direkt irtibatlı olan ve onları temsilen onların
vicdanını dile getirecek, ifade edecek, tercümanlık yapacak bir
Meclisimiz var.
Elbette ki herkes görüşünü, sözünü, olumsuz özgürlük
hakkını kullanarak dinle ilgili de eleştirilerini yapabilir ama
ben bununla ilgili sadece bir cümle kurayım. Kutsal metinlerde, işte,
bazen, bazı topluluklarda, bazı toplumlarda gökten taş
yağdığı şeklinde ifadeler var, bunun aslında
zahirî anlamından öte mecazi anlamı şudur: O toplumun kalbinin,
yüreklerinin taşlaştığını genellikle ifade eder
bu kutsal metinler. Biz toplumumuzun kalbinin, yüreğinin
taşlaşmadığı noktasında, o inancı
taşıyoruz ve bu Meclis de aynen o inancı, bugün, o anlamda,
mutlaka muhafaza edecek. Dolayısıyla da bu
çalışmamızın süreci içerisinde bu konu da
olgunlaştıktan sonra biz bu konuyla ilgili nasıl takdir
edecekseniz ona göre adım atmaya hazırız diyorum. İzniniz
varsa biz bir akışla, süreçle ilgili
çalışmalarımızı yürütelim ama bununla ilgili de
hazırlığımızı yapalım diye arz ediyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
III.- AÇIKLAMALAR (Devam)
6.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Oturum Başkanı TBMM
Başkan Vekili Nimetullah Erdoğmuşun yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Şimdi, parlamenter
sistemde olsak birkaç yolu daha var, anlatırım yani hepimiz biliyoruz
geçmiş dönemlerde bu görevleri yapan arkadaşlar olarak. Bu sistemde
bir tek yol var: Gündem dışı konuşma aşamasında
bakana bu konuya özel söz verebiliyorsunuz yirmi dakika, on, on, on
konuşuyoruz. Bunun dışında gündeme geçince ben ne istersem
isteyeyim, nede anlaşırsak anlaşalım bu imkân olmaz.
İkincisi, pazartesi gününden beri Türkiye hop
oturuyor, hop kalkıyor. Parlamento, kendi gündemine hâkimdir ama ülkenin
gündemine kör ve sağır olamaz, duyarsız kalamaz. Bu konuda
Meclis
Kültür Bakanı orada oturacak. Bütçe dediğiniz, rakamlardan
ibaret bir şey değil, 1215 Magna Cartadan beri bütçe demek, aslında
bir kişinin değil, toplumun yönetmesi, vergide rıza ilkesiyle
başlayan bir ortak sorumluluk, ortak denetim ve şeffaflığa
doğru yürünen bir yol.
Şimdi bugün bütçe kalemleri arasında
Vakıflar Genel Müdürlüğü olmasa ve Vakıflar Genel
Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakan burada olmasa ben derim ki
Riyaset makamı ilgili bakana çağrı yapsın, yarın
gelsin konuşsun. Dün zaten Parlamento bilgilendirilmelidir. denildi. Hiç
şüphem yok, Kültür Bakanlığının Parlamentoyu izleyen
yasama uzmanları, Sayın Bakanın önüne dün öğleden sonra
notu götürdüler zaten; olmadıysa büyük bir zafiyet var. Parlamentoda CHP,
HDP, İYİ Parti Grubundan milletvekilleri, sözlerini söylerken
vakıflarla ilgili eleştiriler yaptılar. Sizin gelip açıklama
yapmanızı istediler. diye önüne not kâğıdı dün gitti
zaten. Eğer o not kâğıdı gitmediyse sistemsel bir sorun,
gidip de kendi, bilgi notuyla buraya gelmediyse kişisel bir sorun ama buna
duyarsız kalırsak bu Parlamento kendi kendini inkâr eder.
O yüzden, uzun lafın kısası, gündem
dışı konuşma aşamasını katetmeden siz hiçbir
şey demeden söz aldım ben. Sizin de anlayışınızla
gündeme geçseydiniz bu imkânı tüketmiş olurduk. Gündeme geçmeden
gündem dışı söz veriniz, verdiğiniz sözde çıksın,
Türkiyenin kendisinden beklediği, özellikle bu vakıflarla ilgili
konuyu açıklasın, parti grupları da bu konuda söz söyleme
imkânı bulsunlar, Türkiyenin yakıcı gündemini tüketelim,
Meclisin gündemini elbette yaparız. Bu konuda talebim, 59a göre söz
vermenizdir, eğer bu talebi reddederseniz o zaman İç Tüzük 63e göre
bir talebim daha olacak.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) 59a göre söz
verme
Kendisi istemiyor ki. Resen mi verecek ya?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Soracağım,
istemiyorsa o ayrı bir şey, o da bir şeydir yani.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) Resen mi verecek
ya? Herkes konuştu zaten, derdini anlattı.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Zengin
7.- Tokat Milletvekili Özlem Zenginin, Manisa Milletvekili Özgür
Özelin yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sayın
Başkanım, şimdi, gruplarımız adına her bir
arkadaşım konuştu, her bir Grup Başkan Vekili
arkadaşım konuştu. Gün içerisinde, zaten günün bitiminde
Sayın Bakanın konuşması olacak. Eminim, Sayın Bakan,
bütün bu konuşulanlar üzerinde bir bütünlük içerisinde bu konu da dâhil
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Bütçe üzerine
konuşacak
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Efendim, biraz evvel,
bakın, Grup Başkan Vekiliniz söyledi: Bütçe demek; sadece ve sadece
mali boyutu konuşmak değil, bir Bakanlığın kendi
perspektifini, yaptıklarını ve yapacaklarını
anlattığı konuşmalar. Genel Kurulda bunları dinliyoruz
Sayın Bakanlarımızdan.
Sayın Bakanımız da burada, şu an
bu konuşmaya şahit oldular; kendi konuşma sırası
geldiğinde ben eminim, kendisinin de bu konuya dair muhakkak hitabı
olacaktır. Buradaki en önemli mesele
Yani şu anda bu konu, sadece ve
sadece bir partiyi mi rahatsız ediyor? Lütfen rica ederim, insan olan
-konuşmamda ifade ettim- herkesin vicdanını kanatan bir konudur,
o yüzden bu konuda birbirimizle yarışmayalım.
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
- Tamam Sayın Başkan, işte kuralım hep beraber, açalım
gündem dışı, görüşme gerçekleştirelim, ilgilisi
burada.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Kim daha fazla üzüldü
yarışına girmeyelim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun Özlem Hanım.
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
- Direnmenin ne manası var, herkes aynı fikirde; açın gündem
dışını konuşalım.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Bu konu, uzun vadeli
takip edilmesi gereken, yargı boyutu uzun vadeli takip edilmesi gereken
bir konudur, gün içerisinde yeni bilgilerimiz olduğunda zaten
paylaşırız.
Sizden ricam, lütfen sürece başlayalım,
görüşmelerimize devam edelim. Sayın Bakanlarımız
kendilerine söz geldiğinde muhakkak surette bu konuyla ilgili
kanaatlerini, yaptıklarını ve yapacaklarını
söyleyeceklerdir.
Teşekkür ederim.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Sayın
Başkan, kısa bir söz rica ediyorum.
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Bülbül.
8.- Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün, Manisa Milletvekili
Özgür Özelin yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Sayın
Başkan, şimdi, tabii ki burada vicdanlarımızın
kanadığı, Sayın Özgür Özelin de bu meseleyle alakalı
olarak bu infiali göstermesini de anlamaya çalışıyoruz, anlıyoruz
ve bunları da düşüncelerimizi de ifade ettik zaten.
Ben, nasıl takdir ederler bilmiyorum ama
işin teknik boyutuyla alakalı bir şey diyeceğim:
Şimdi, mesele bir şahıs tarafından cinsel istismar suçu,
bir şahıs tarafından işlenmiş bir suç ve bununla
alakalı
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
- Bir şahıs tarafından değil Sayın Başkan. Aile
tarafından sistematik bir şekilde düğün yapılarak
işlenmiş! Tecavüzden bahsetmiyoruz bir tek.
MUHAMMET LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Ya,
arkadaşlar, bir müsaade eder misiniz? Ya, ben başka bir şey
söylüyorum. Ben başka bir şey söylüyorum ya, bir müsaade edin
arkadaşlar, ben başka bir şey söylüyorum.
Yani şimdi, burada, davaya müdahil olan
bakanlık, sürece müdahil olan bakanlık, Aile ve Sosyal Hizmetler
Bakanlığı.
ALİ ŞEKER (İstanbul) Muhatabı
da burada.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Hayır
arkadaşlar. Kuşkusuz bütün bakanlarımızın bu meseleyle
ilgili vicdani olarak devleti temsil eden, yürütmeyi temsil eden kişiler
olarak mutlaka söyleyecekleri olabilir, vardır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Bülbül.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Ancak ben teknik
boyutuyla ifade etmek istiyorum. Bununla alakalı olarak Aile ve Sosyal
Hizmetler Bakanlığının dâhil olduğu bir süreçtir. Hani
Bizzat Sayın Bakan buradayken
denildiği zaman siz vakfı
değerlendirerek ifade ettiniz Özgür Bey ama burada vakfın
tartışılmasından daha çok, bu meselenin Aile ve Sosyal
Hizmetler Bakanlığı bünyesinde Türkiye'de çok önemsenmesi
gereken, çok üzerinde durulması gereken bir mesele olması hasebiyle
bu bapta değerlendirilmesinin çok daha yararlı, çok daha faydalı
ve etkili olacağı kanaatindeyiz. Bunun, bu şekilde takdir
edilmesi, kanaatimizce uygun olur. O gün geldiğinde
konuşmacılarımız da sayın bakanlar da bu meseleye
sonuna kadar eğilelim ve yapılması gereken neyse yapalım
ama şimdi vakıflar üzerinden tartışmaya gidersek Sayın
Bakanın kalkıp bir vakfın savunuculuğunu
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) O zaman
vakıfları da koruyalım.
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Efendim, o, bir
yargısal sürecin devamında ortaya çıkacak bir şey. Neyse,
eğer vakıfta bir şey çıkarsa çanına ot
tıkayalım, ölsün, bitsin, üzerinde ot bitmesin ama şu an
itibarıyla
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) Tabipler
Birliğini beklemeden konuştunuz
ALİ MUHİTTİN TAŞDOĞAN
(Gaziantep) Bilmediğin konularda bir şey deme sen.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Allah
aşkına, Tabipler Birliğinin beklenecek tarafı mı var Turan
Aydoğan Efendi!
Yani şimdi Tabipler Birliği aklına
geliyor, buraya sokuyorsun. Bu meseleyle alakalı olarak burada nasıl
bir yaran var ki senin de buraya kadar sokuyorsun işi? Yazıklar
olsun! Nasıl bir yaran varsa! (MHP sıralarından
alkışlar)
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) Yargıysa
böyle, yargı böyle. Ona yargı, buna yok!
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Sayın
Başkan, biz, meselenin konuşulmasına, Bakanların bu konuda
açıklama yapmasına kesinlikle karşı değiliz fakat
meselenin doğru minvalde, doğru zamanda konuşulması
noktasının altını çiziyorum.
Teşekkür ediyorum.
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Sayın Başkan, kaçak denen tarikatları şu anda
vakıflar eliyle meşrulaştırmaya
çalışıyorlar.
NEVZAT ŞATIROĞLU (İstanbul) Korsan
konuşma yapmayalım ya! Korsan konuşuyoruz ya! Söz alıp
konuşalım.
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Bununla ilgili burada konuştuk. Ne bir ailedir ne bir münferit
tecavüzdür. Son derece sistematik, kurulan bir sistemin bir sonucudur. O
sistemin başyapıcıları burada oturmaktadır.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Bunu reddediyoruz, bu
ifadeyi reddediyoruz Sayın Başkan. Kaçak işler yapmak sizin
tarzınızdır, biz kaçak işleri zinhar reddediyoruz.
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Herkes mutabık; açalım bir görüşme, konuşalım.
İstirham ediyorum. Ayıp ya!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Beştaş,
buyurunuz.
9.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın,
Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan, şu anda Türkiyede daha önemli bir mevzu yok. 6
yaşındaki bir çocuğun yıllarca istismara
uğradığını, buna göz yumulduğunu, anne-babası,
yakın çevresinin bu meseleyi bildiğini hepimiz biliyoruz. Tabipler
Birliği Başkanı için Beklese miydik? diyen Grup Başkan
Vekiline söylüyorum: Bir sözün, düşüncenin ifade edilmesi, bir çocuğa
yıllarca istismarda bulunmaktan daha mı ağır? Böyle bir
yaklaşım olabilir mi? Yıllardır cemaatlerin, bu
odakların çocuklara yönelik istismarı kapatılıyor,
meşrulaştırılıyor.
Şu anda elimde
Nureddin Yıldız
isimli bir şahıs, Sosyal Doku Derneği Başkanı
mıymış neymiş, 6 yaşında çocukla 25
yaşındaki biri evlenebilir. dedi, bunu haberleştiren gazeteci
hakkında dava açıldı!
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) -
Kendisinin bu konuda yargılanamayacağını, Nureddin
Yıldızın bu konuda yargılanamadığını
ve en sonunda beraat ettiğini biliyoruz; buna ilişkin
sayısız örnek var. Bu ülkede Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı
Ensar Vakfında 45 çocuğun istismara uğraması meselesinde, o
vakfın avukatlığını yapan bir zat oturuyor o koltukta.
Bizzat bunu araştıracağız, soruşturacağız.
diyenler, bunu sadece ve sadece kapatmak derdindedirler.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Kim kapatmak derdinde
ya! Bunlar çok ağır!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Biz dün
burada ifade ettik, talep ettik, 3 Bakana çağrıda bulunduk. Dünden bu
yana ne yapıldı? Hiçbir şey yapılmadı.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sayın Başkan,
biz bunu kabul etmiyoruz, olamaz böyle bir şey. Lütfen
Ayıp!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Şu
anda da Yapmayalım. demek aslında bu meseleyi zamana bırakmak.
O savcılar, birisi konuştuğu anda anında dava açan
savcılar, gözaltı kararı veren savcılar nerede? Aile, zaten
şüpheli, aile zaten şüpheli. Cemaate ne yaptınız, cemaate?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayınız Sayın
Beştaş.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Orada
korunan, kollanan cemaat üyelerine ne yaptınız?
Dünyayı yerinden oynatmak lazım. 6
yaşındaki bir çocuğun gelinlikli fotoğraflarını
hiçbirimizin ne beyni ne yüreği, hiçbir uzvu kaldıramaz; bu olay
kapatılamaz, kapattırmayacağız. (HDP sıralarından
alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Bravo!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sayın Başkan
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) Kim
kapatıyor ya?
RECEP ÖZEL (Isparta) Kim kapatacak?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Kim
kapatıyor ya!
AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa)
Şimdiye kadar birçok örnek var.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sayın Başkan,
olmaz, lütfen.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) Böyle bir
şey olabilir mi?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) Kapatan
kim, kapatan kim?
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Kapatan kim ya? Bir
defa, o gelinlikli fotoğraflar uydurma, kişilik hakkına
saldırı da var! Başka insanların evlatlarının
fotoğrafları kullanılıyor arkadaşlar!
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) Ayıp
bir şey ya!
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Ayıp bir
şey ya!
BAŞKAN Sayın milletvekilleri
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş)
Sayın Başkan, Bakana sorun, belki hazırlığı
vardır, açıklama yapacaktır.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Zengin, buyurun.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sayın
Başkanım, değerli arkadaşlarım; bir defa, Sayın
Danış Beştaşa şunu söylemek istiyorum: Bakın, ben
kendim konuşmamda
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş)
Ayıp olan yaşananlar, yaşananlar!
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Kimi itham
ediyorsunuz, kimi itham ediyorsunuz?
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) Yaşanan
olaylara hepimiz karşı çıkıyoruz ya, kimsenin bir şey
dediği yok ki.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) Kim, neyi
kapatıyor?
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Değerli
arkadaşlarım
Sayın Başkan, Genel Kurula
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş)
Yaşananlara Ayıp! deyin, yaşananlara; bizim söylediğimize
değil!
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Ya, daha ne
söyleyecek iktidar?
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş)
Ayıp! diyor.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Atışmalar
bittiyse arkadaşlarım, müsaadenizle, grubumuz adına
konuşmamı yapmak istiyorum.
BAŞKAN Sayın Zengin, buyurun.
10.- Tokat Milletvekili Özlem Zenginin, Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sayın
Danış Beştaş, biraz evvel kendi konuşmamda ben bizzat
şunu ifade ettim, dedim ki: Yetmez; annenin, babanın, failin ceza
alması yetmez. Yakınları, bunu destekleyen, gören sosyal dokuda
kim varsa -cemaatse cemaat- herkesin ifadeye çağırılması
lazımdır. Bunu söyledikten sonra diyorsunuz ki: Kapatmaya
çalışmak
Bunu reddediyoruz, kötü niyetli buluyoruz. Çok sarih, çok
net bir şekilde bunun en tepe noktaya kadar üzerine gidilmesi
gerektiğini ifade ettiğimiz hâlde, bunu kapatmaya dair ifade
kullanmanızı reddediyoruz ve kötü niyetli buluyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sayın
Başkanım, bir cümle
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Bu memlekette çocuklar
hepimizin. Çocuklarla alakalı birbirimizin arasında bir
yarış olamaz. Bir çocuğun başına gelen, hepimizin
başına gelmiştir; onun hakkını hukukunu hep beraber korumalıyız
ve bu manada da Genel Kurul, Türkiye Büyük Millet Meclisi ortak hareket etmek
zorundadır.
Sayın Başkanım, teşekkür ederim.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan, izninizle bir cümle
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Ya, benzer
şeyleri söylediniz. Başkanım, böyle bir şey yok ya!
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Beştaş.
11.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın,
Tokat Milletvekili Özlem Zenginin yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Böyle
bir meselede asla niyet sorgulanamaz.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sorguluyoruz çünkü siz
bizim niyetimizi sorguluyorsunuz.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Ben,
Sayın Zengin'in sözlerine cevap vermedim.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Hayır, Sayın
Başkan, Sayın Grup Başkan Vekili bizim niyetimizi sorguluyor.
Biz kendisine hiç niyet sorgulaması yapmadık, kendisi bizim
niyetimizi sorgulamıştır.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Ben
genel olarak iktidarın ve bakanların bu konudaki pratiğini
sorguladım ve Bu, kötü niyetli. demesi meselesini reddediyorum.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Siz kendiniz
yapıyorsunuz. Siz kendiniz yapıyorsunuz, lütfen, rica ediyorum
Kapatmaya çalışmak ne demek?
BAŞKAN Sayın Milletvekili
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan, ben o zaman Sayın Zengin'e sadece şunu soruyorum:
Adalet Bakanlığı, çocuklara yönelik istismar
vakalarını neden açıklamıyor?
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Siz niyet
okuyuculuğu yapıyorsunuz; reddediyoruz bunu.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) 2017
yılından bu yana altı yıldır çocuk istismarına
ilişkin veriler neden açıklanmıyor, neyi saklıyorsunuz? Bu
sorulara cevap versinler.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Böyle bir şey
olabilir mi? Olamaz böyle bir şey.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, müsaade
eder misiniz efendim.
Sayın Grup Başkan Vekillerini
görüşmeye davet edeceğim. Bu zilleti daha fazla dillendirmenin
şu anda bu şekilde bir faydasının olduğuna şahsen
inanmıyorum.
Birleşime on dakika ara veriyorum ve Sayın
Grup Başkan Vekillerini birlikte görüşmeye davet ediyorum.
Kapanma Saati: 11.34
İKİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 12.04
BAŞKAN:
Başkan Vekili Nimetullah ERDOĞMUŞ
KÂTİP
ÜYELER: Necati TIĞLI (Giresun), Rümeysa KADAK (İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 32nci Birleşiminin İkinci Oturumunu
açıyorum.
Şimdi Sayın Grup Başkan Vekillerimize
kendilerine ait olan süre içerisinde bir söz hakkı vereceğiz.
Sayın Dervişoğlu, buyursunlar
efendim.
12.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlunun,
İYİ Parti Grubu olarak bu sürecin doğru yürütülebilmesi,
suçluların ifşası ve cezalandırılması
noktasında doğru adımlar atılması hususundaki
kararlılıklarını sürdürmeye devam edeceklerine ilişkin
açıklaması
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Birleşime ara vermeden önce
tartıştığımız konuyla alakalı olarak
meselenin hassasiyetine vurgu yapmıştım. Bir kisve altında
küçücük çocuklarımıza yaşatılanlar, bizim
tarafımızdan bakıldığında çok büyük
sapkınlıktır, çürümüşlüktür ve düpedüz tecavüzdür. Orta
yerde bir alçaklık vardır, bu alçaklığın örtbas edilmesine
de hiçbirimiz izin veremeyiz; evlatlarımızı bu kirli ellerden
daima koruma iradesi sergileyeceğimizi de herkes çok iyi bilmelidir.
Konuya olan hassasiyetimi biraz önce de ifade ettim. Orta yerde
işlenmiş bir suç, yaşanmış bir ahlaksızlık
vardır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
DURSUN MÜSAVAT
DERVİŞOĞLU (İzmir) Buna insan olan hiç kimsenin karşı
durabilmesi de mümkün değildir. Bir istismar başka istismarlarla
ortadan kaldırılamaz, buna da özen gösterilmesi icap eder.
O bakımdan, biz İYİ Parti Grubu
olarak bu sürecin doğru yürütülebilmesi, suçluların ifşası
ve cezalandırılması noktasında doğru adımlar
atılması hususundaki kararlılığımızı
sürdürmeye devam edeceğiz ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde her türlü katkıyı
vereceğimizi de bu vesileyle taahhüt etmiş olacağız.
Ben, hassasiyete özen gösterilmesini, hassaten
istismar konusu yapılmamasını, hassaten bir kere daha
istismardan uzak bir yaklaşım sergilenmesi hususunu bir kere daha
dile getirmiş olayım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Bu konuda Grup Başkan Vekillerimizin, zatıalinizin,
konuyla ilgili kişi ve kurumların doğru kararlarına
doğru katkılar vereceğimizi de ifade etmiş oluyoruz.
Herkesi de duyarlı olmaya, konunun başka türlü alanlara çekilmesine
izin vermemeye ve doğru bir zeminde tartışılıp
doğru çözümler üretmeye doğru yönlendirilmesi hususundaki
netliğimizi de bu vesileyle ifade etmiş oluyoruz.
Verilecek olan karara İYİ Parti olarak
gerekli katkıyı da sunacağımızı ifade etmek
istiyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Sayın Bülbül
13.- Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün, konuyla ilgili
tavırlarını net bir şekilde ortaya koyduklarına ve
bunun hiçbir şekilde, hiçbir ortamda, hiçbir şartta
değişmeyeceğine ancak atılacak adımlar, alınacak
tedbirler konusunun son derece önemli ve hassas bir mesele olduğuna
ilişkin açıklaması
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Sayın
Başkanım, biz de demin, aradan önce yapmış olduğumuz
konuşmada tavrımızı net bir şekilde ortaya
koymuştuk. Bu tavır hiçbir şekilde, hiçbir ortamda, hiçbir
şartta değişebilecek bir tavır değildir. Ancak
atılacak adımlar, alınacak tedbirler konusu son derece önemlidir
ve hassas meselelerdir. Bir şeyleri yaparken, televizyonlarda gündüz
kuşaklarında birtakım ahlaksızları konuşurken
bunun teşvik ediciliği yönü de dâhil olmak üzere her şeyin
değerlendirilerek bu meselelerde hassasiyetle hareket edilmesi önemli.
Bir de burada, Meclisimizde şu an bir fikir
birliği temin edilmiş, bir tavır birliği temin edilmiş
durumdayken hiçbirimizin birimizin önüne geçme gibi bir gayretin içerisinde
olmasına gerek yok; hepimiz aynı hissiyata sahibiz, aynı
tavrın içerisindeyiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Burada bizi
zorlayan bir şey oluyor, bu da şu: Mesela, şimdi, bir dinî
cemaat kisvesi altında bunun olduğu ifade ediliyor, bu suçun
işlendiği veyahut da bu durumun ortaya çıktığı
ifade ediliyor. Bu meseleler tartışılırken bizi zora koyan
bir şey oluyor, bu lanet olası iş konuşulurken veya
değerlendirilirken bizim inanç ve değerlerimizle alakalı bir
değerlendirme yapıldığı zaman biz mecburen
çıkıp bununla alakalı bir değerlendirme veya bir
karşı tavır içerisine girince, sanki biz bunları koruyoruz,
himaye ediyoruz gibi bir görüntü çıkıyor; bu asla ve asla kabul
edilebilecek bir durum değildir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Bunları
konuşacak olanlardan özellikle istirham ediyoruz, meseleye odaklanıp
bu lanet olası işin ne olduğunu ortaya koyalım,
tedbirlerini alalım ama kimsenin inanç ve değer sistemine karşı
saygısızlığa veya saldırı durumuna götürecek
provokatif bir zemine bu işlerin çekilmemesi de son derece önemlidir ama -demin
dediğim gibi- ne yapılması gerekiyorsa, nasıl bir tedbir
alınması gerekiyorsa hep beraber bunu almaya biz de
hazırız.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Danış
Beştaş
14.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın,
karşı karşıya olunan meselenin münferit bir mesele
olmadığına ve bundan önce de çok sayıda vakıfta,
cemaatte, farklı topluluklarda çocuklara yönelik bu tip istismar
vakalarının gündeme geldiğine ilişkin açıklaması
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Açıkçası karşı karşıya
olduğumuz mesele münferit bir mesele değil, öncelikle bunun
altını çizmek isterim. Bundan önce de çok sayıda vakıfta,
cemaatte, farklı topluluklarda bu tip çocuklara yönelik istismar
vakaları gündeme geldi ve bunun üzerine kararlılıkla
gidilmediği için, yapısal bir mesele olarak görülmediği için,
her seferinde lokal, kişisel, münferit bir vaka olarak
değerlendirildiği için bugünlere kadar geldik. Bizim Halkların
Demokratik Partisi olarak, bu konu da dâhil diğer bütün bu vakalarda
araştırma önergelerimiz, soru önergelerimiz var, çok sayıda
önergemiz var; soru önergelerimize yanıt verilmiyor, araştırma
önergelerimiz kabul edilmiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Bu
mesele, erkek egemen sistemle ilgili bir meseledir, eril yaklaşımla
ilgili bir meseledir ve burada, iktidarın, siyasi iktidarın ve
yargının tutumu ve yaklaşımı, maalesef, bu meselelerin
küçülmesine, son bulmasına, bitmesine değil, büyümesine vesile
oluyor. Buna ilişkin çok sayıda örnek verebilirim ama bugün bütçe
görüşmeleri olduğu için bunu söylemekle yetineyim.
Biz Bu meseleler münferit değil. derken
şu anda sayarsam bu meseleler buradan Yeni Zelanda'ya, Papua Yeni Gineye
yol olur. Çocuk istismarları meselesi ve yargının her seferinde
bu istismarları koruyan, çocukları değil, failleri koruyan
kararlara imza attığını ve siyasetin de bunun
karşısında kararlı durmadığını
görüyoruz.
Bugün araştırma önergemiz var, biz bunu
teklif ettik. Mecliste behemehâl, bir an önce bir ortak araştırma
komisyonunun kurulmasını, bu meselenin bütün boyutlarıyla
araştırılmasını ve bunu önlemek noktasında irade
ve kararlılıkla birlikte adım atmamız gerekiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Çocuklarımız diyoruz, doğru ama bu çocukların
ebeveynlerinden de söz ediyoruz, yakın akrabalarından da söz
ediyoruz; bu anlayışı amasız, fakatsız mahkûm
etmemiz lazım. Bununla ilgili kamuoyunda oluşan tepkiler
haklıdır. Biz de dün teklif ettik, maalesef, hiçbir ses gelmedi.
Bugün, buradaki Bakanlar sanırım ilerleyen saatlerde gerekli
açıklamayı yapacaklar çünkü bu, ertelenecek, ötelenecek bir mesele
değil. Çocukların yerine faillerin korunmasına Hayır.
diyoruz. Bizim HDP kadın grubumuz da bugün bu konuya dair basın
toplantısını yapacak. Araştırma önergelerimizi
veriyoruz, soru önergelerimizi veriyoruz; bunu orada, yanıtlarda da görmek
istiyoruz.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Özel
15.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, konuyla ilgili bir
araştırma komisyonu kurulmasına bütün grupların olumlu
baktığına, kendilerinin de önerilerini verdiklerine ve tekrar,
Sayın Bakanı İç Tüzükten doğan hakkını
kullanmaya davet ettiğine ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan, ilk
önce meselenin teknik boyutunun tartışmasını tüketelim.
İç Tüzük 59un işleyebileceği bir andaydık,
işleyebileceği bir konumdaydık. Sayın Bakan Divana yönelse
ve gündem dışı söz talep etse yirmi dakika konuşur buradan.
Biz, onun bu hazırlıkla geldiğini öngördük yani onun yerinde
hangimiz Bakan olsak ve Türkiye üç gündür Hiranur Vakfındaki bu olayla
çalkalanıyor olsa, Vakıflar Genel Müdürü de yanımdayken,
arkamdayken, bana bağlıyken hazırlıksız olmam
herhâlde. Söz istese kürsüde. O yüzden, İç Tüzük 63 açısından,
siz de demiyorsunuz ki Söz isteyen birine söz vermem. o zaman usul
tartışması açacağım ama siz, görevinizi yapmama
azminde değilsiniz ama Sayın Bakanın böyle bir talebinin
olmadığını görüyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) O talebi varsa o yolu tüketmek
lazım; yoksa, o zaman önümüzdeki, gruplardan sonra
aldığımız, gruplardan sonra sizin bizlere verdiğiniz
sözler sırasında ve gün boyunca bunlar konuşulacak, Sayın
Bakanın da hazırlığı akşama kadar yetişir
herhâlde, sizin takdirinizle o zaman daha fazla süre falan verilerek belki bu
konu konuşulur ama Parlamento, ülkenin gündemi başkayken bir
başka gündeme yönlenmemeliydi. Bu konuda sizin ve grupların,
yasamanın hassasiyetini görüyorum, içindeyim, birlikteyiz. Hemen
birileriyle Ben oradayım, sen buradasın. niyetinde değilim.
Biraz önceki Sayın Grup Başkan Vekillerinin açıklamaları da
paralellik içeriyor. Tabii, benim burada, bu konudaki ısrarım, ilgili
vakfın 2014 yılında bu konuda soruşturulup
bırakıldığı, bu soruşturmanın
kapatıldığı yönünde çok bilgi var; ben bunu Sayın
Bakan dışında kimseden öğrenemem, kamuoyu da öğrenemez
ama bir durumla karşı karşıyayız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Burada, devletin iki yönden
harekete geçmesini bekliyoruz. Bir, ceza davası. Şüphesiz o konuda
savcılar gereğini yapacaklar, onu dikkatli takip edeceğiz ama
bir de idari yönü var; o, vakıf hakkında Sayın Bakanın
üzerinde bir vazife. Ayrıca, Adalet Bakanına, İçişleri
Bakanına, Milli Eğitim Bakanına da düşen çok önemli
görevler var. Ha, yürütme bir bütün olarak ve her gün istediğimizde
gelebilse, birlikte olsak yani bu sıkıntılı rejim
atmosferinde olmasak, Parlamento bu konuyu, o gündemi elinden kaçırmaz.
Benim gayretim bu yöndedir.
Şimdi bir irade ortaya çıkıyor, bütün
gruplar bir araştırma komisyonu kurulmasını olumlu
görüyorlar; biz olumlu görüyoruz ve kendi önerimizi verdik, diğer gruplar
da kendi pozisyonlarını ilan ediyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ama şunu bilelim: Ensar
Vakfında yaşanan olaydan sonra, 3 Kasım 2016da başta
cinsel istismar olmak üzere çocuklara yönelik her türlü istismarın
araştırılmasına yönelik bir komisyon kuruldu. Bu
komisyonda, biz Hüsnü Bozkurt, Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Burcu
Köksal ve Mehmet Bekaroğlu tarafından temsil edildik, 3
arkadaşımız hâlihazırda Parlamentoda. Raporu 20 Şubat
2018de Parlamento gündemine geldi ama görülüyor ki yürütme, Parlamentonun
kendisine verdiği o ödevi yerine getirmiyor; bırakın
karşı oyları, bizim AK PARTİ'yle
ortaklaşamadığımız eleştirileri, raporun
bütününden haberdar değiller. Ben isterim ki o rapor hakkında bugüne
kadar neler yapılmış onu da bir konuşalım, onun üstüne
dönelim, yeni komisyonu tabii ki kuralım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Biz de talep ediyoruz, bu
komisyonun kurulmasıyla ilgili çıkacak ortak iradeyi önemsiyoruz,
Sizin Başkanlık Divanı olarak yapıcı
yaklaşımınızı, verdiğiniz arayı
kıymetlendiriyoruz, çok önemsiyoruz ama Sayın Bakanın da İç
Tüzükün buna bu kadar elverdiği bir aşamada, bu gündeme
Bütün gün,
Türkiye, şimdi Sayın Bakanın akşam dokuzu çeyrek geçe
kendisine verilecek otuz dakikalık süre içinde, bütün bir yıllık
bütçeyle ilgili bütün bir günlük bütün eleştirileri, bir yıllık
faaliyetlerini izah edip bir de bu konuda içimizi serinletmesi için daha dokuz
saat bekleyecek. Bu doğru değil. Sayın Bakan burada İç Tüzükün
kendisine tanıdığı olanağı
kullanmalıydı. Geçmiş değildir, gündeme geçene kadar bu
olanak vardır. Bir kez daha Sayın Bakana Bu konuda bu
hakkınızı kullanın. diye davette bulunuyorum.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Zengin
16.- Tokat Milletvekili Özlem Zenginin, konuyla ilgili
konuşmaların sayısı arttıkça konunun siyaset için
kullanılma eğiliminin de arttığına ancak bunun
siyasetin malzemesi olamayacak kadar yaralayıcı, önemli ve
siyasetüstü bir mesele olduğuna ve Manisa Milletvekili Özgür Özelin
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sayın
Başkanım, çok değerli arkadaşlarım; aynı konuya
dair 3üncü defa bir konuşma yapıyoruz. Aslında aynı
şeyleri söylüyoruz başından itibaren ama görüyorum ki
konuşmalarımızın sayısı arttıkça bu konunun
siyaset için kullanılmaya eğilimi daha fazla artıyor.
Şimdi, daha evvel ifade ettim, tekrar etmek istiyorum bir kez daha: Bu
konu siyasetin malzemesi olamayacak kadar yaralayıcı, önemli bir
konudur, siyasetüstü bir meseledir.
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Ama bu, sizin yaptığınız siyasetin sonucudur Sayın
Zengin.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Laf atmayı
bırakırsa sayın milletvekili, çok sevineceğim. Her işi
korsan yapıyor. Mümkünse söz alsın. Bak, ne güzel İç Tüzük,
açsın, okusun.
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Verin, alayım Sayın Başkan; istiyoruz, vermiyorsunuz. Meclis
Başkanımız telefonlarımıza çıkmıyor. Biz de
bayılmıyoruz bağıra bağıra konuşmaya ya!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Böyle
bağırarak, Sayın Başkanım, aynı üslup devam ediyor.
Biraz evvel de attığı sözler çok rahatsız ediciydi çünkü
Sayın Müsavat Dervişoğlu ve Sayın Levent Bülbül kendisinin
attığı sözlerin ne kadar yaralayıcı olduğunu
Yani Allah'tan ki bunlar kamuoyu tarafından duyulmuyor, kayda geçiyor ama
duyulmuyor.
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Yok, biz dışarıda söylüyoruz kameraya, merak etmeyin.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Bakın, bu konu
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Bir saniye Sayın
Başkanım
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Başkan.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sayın
Başkanım, şunu önce ifade etmek istiyorum: Bir, bu konu
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Söz verin, konuşalım Başkanım, bayılmıyoruz
bağırmaya.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Sayın Başkan,
duyamayacak mıyız konuşmacımızı?
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Böyle mi devam edecek
Sayın Başkanım?
BAŞKAN Buyursunlar efendim, siz buyurun
efendim.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Ben
buyuracağım ama milletvekilini buranın üslubuna uygun davranmaya
davet etmenizi rica ediyorum, lütfen.
BAŞKAN Buyurun efendim.
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Beş yıldır buradayım. Bu gayet geçerli bir üslup, siz de
bunu çok iyi biliyorsunuz Sayın Zengin.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sayın Milletvekili,
ben konuşuyorum. Bakın, bu benim söz hakkım. Söz
hakkımı bölüyorsunuz.
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Ne mutlu, benim de olsa keşke ya.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Kürsüden konuşmak
istiyorum Sayın Başkan, müsaade eder misiniz.
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Lütfen sonra bir ara verin Sayın Başkan.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Kürsüden konuşmak
istiyorum böyle devam edecekse, müsaade eder misiniz lütfen.
BAŞKAN Siz devam edin efendim, lütfen
yerinizden devam edin.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Ama Sayın
Başkanım, rica ediyorum, burası korsan bildiri açma yeri
değil, her şeyin bir üslubu var yani.
BAŞKAN Yerinizden buyurun efendim.
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Sataşma için verin Sayın Başkan, ben de istiyorum.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Bakın, sataşma
devam ederse kürsüyü istiyorum Sayın Başkanım, bir kez daha
olursa kürsüye geleceğim.
BAŞKAN Siz tamamlayın efendim.
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Sayın Başkan, verin, özlemiş belli.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Tek kelime istemiyorum
Sayın Başkanım, rica ediyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Arka arkaya çok önemli
bir konuda
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Sizin isteklerinize bağlı değil bu Sayın Zengin.
RECEP ÖZEL (Isparta) Hâlâ daha konuşuyor ya.
BAŞKAN Buyurun.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sayın
Başkanım, rica ediyorum. Neden başka insanlara laf
atılmıyor, niçin başka insanlara laf atılmıyor? Lütfen
uyarır mısınız kendisini, rica ediyorum.
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Çünkü iktidar temsilcisi sizsiniz Sayın Zengin.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Yakışıyor
mu yani bir kadına konuşurken konuşmasını bölmek,
yakışıyor mu? Nerede hukuk? Avukatlar, hukukçular bunu yapacaksa
nasıl konuşacağız burada?
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Gene mağdur oldular. Ben susuyorum, sonra
BAŞKAN Sayın Milletvekili, lütfen,
istirham ediyorum efendim.
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Tamam Sayın Başkan.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) Madde 68
Başkanım.
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Başkan
Vekili.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sayın
Başkanım, şunu net olarak ifade ettik, bir daha söylüyoruz: Bu
konu siyasetüstü bir meseledir. Bu konunun çözümüyle ilgili olarak Meclise
düşen ne varsa
Ben kendi Grup Başkanımızla ve parti Genel
Başkanımızla, Sayın Cumhurbaşkanımızla da
konuşarak
Araştırma komisyonunu derhâl kuralım, bu konuyla
alakalı bize düşen ne varsa fazlasıyla yapalım. Bu
davayı Adalet Bakanlığımız üzerinden zaten takip
edeceğiz, Aile Bakanlığımız müdahil oldu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Ama bu mesele, Özgür
Beyin İç Tüzükü zorlayarak Sayın Bakanı bu anlamda söz almaya
zorlaması bence bu konuya dair yaklaşımla ilgili biraz sorunlu
bir durum. Çünkü zaten Sayın Bakanın konuşma saati var, bu
konuşma süresi içerisinde konuyu değerlendirecektir.
Asıl şunu ifade etmek istiyorum, iki konu
bizim için çok önemli: Bir tanesi, biraz evvel hatipler arasında da
vardı, bu mesele AK PARTİye, hükûmetlerimize, bizlere saldırı
yapılabilecek bir mevzu değildir. Bu konu, bizim şiddetle
reddettiğimiz, sonuna kadar hukuken yapılması gereken neyse
yapacağımız bir konudur.
Bir diğer mesele, manşetlerde görüyorum,
atılan sözlerde görüyorum; bu konu, inançlı insanlara
saldırı yapılacak bir konu asla değildir. Buradan yola
çıkarak, bu konudan yola çıkarak dindar insanlara
saldırmayı da kesinlikle kötü niyetli olarak görüyorum. Bu meselede
-biraz evvel ilk ben söyledim- bu konunun failleri, annesi, babası,
yakın çevresi, içinde bulundukları doku; hepsiyle alakalı
yapılması gerekeni hukuken yapalım, neyse yapmamız gereken.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Tamamlıyorum.
Araştırma komisyonu kurma teklifini de
daha ilk yaptığım konuşmada ben burada, Genel Kurulda ifade
etmiştim.
Sayın Başkanım, bu konuyu artık
bu şekilde toparlayarak lütfen akışımıza devam edelim
çünkü bu, uzun vadeli, takip etmemiz gereken bir konudur.
Teşekkür ediyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Özel.
17.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Tokat Milletvekili Özlem
Zenginin yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Çok uzatmayacağım.
Sayın Başkan, aslında bir
sataşma da kabul edilebilir. Sorunlu buluyorum. İyi niyetli
görmüyorum. gibi yaklaşımlar doğru değil ama iki şey
söyleyeceğim: Bir, bakın gündelik siyasete alet etmemek falan
Bunlar normalde üzerinde mutabakat sağlayabileceğimiz yani Sayın
Müsavat Başkanın gösterdiği hassasiyet ya da Sayın Özlem
Başkanın tarif ettiği sınırlar içinde ama Efendim,
bu, siyasetin konusu değil. Bu tip olaylar siyasetin konusu değilse
hiçbir şey siyasetin konusu olamaz. Maksat, bunu partiler arası
rekabet falan filan değil de doğrudan
Bu siyaset zaten böyle olaylar
bir daha yaşanmasın diye yapılır.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Hayır,
saldırmadan yapın
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Benim burada olma gerekçem,
bize devletin bu elektriği, bu imkânı sunma gerekçesi bu, biz bunlara
müdahil olalım diye buradayız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale)
Başkanım, gündeme geçelim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) İkincisi, şöyle bir
şey; Özlem Hanım demeseydi Ya, AK PARTİ bu konuda
eleştirilebilecek bir parti değil. bu aşamada bunu söylemem de
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Ya, Özgür Bey, rica
ediyorum, lütfen ya
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bakın, Türkiyeyi infiale
uğratan bir olay yaşanmış. Bu konuda Nureddin
Yıldız diye birisinin 6 yaşında çocuk, 24
yaşında birisiyle evlendirilebilir. diye videosu var. Bu Nureddin
Yıldızın kitaplarını Cemal Yılmaz, Küçükçekmece
İlçe Millî Eğitim Müdürüyken dağıtmış, gündem
etmişiz; Kahramanmaraş İl Millî Eğitim Müdürü olmuş,
İstanbul İl Millî Eğitim Müdür Yardımcısı
olmuş; bu atamaların hepsi aynı kalemin mürekkebiyle; Sayın
Bakanı atayan kalem ile bu atamaları yapan kalem aynı kalem,
yirmi yıldır ülkeyi yönetiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayınız Sayın
Özel.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bugün, bakıyorsunuz,
hâlen daha Millî Eğitime bağlı okullarda seminere gidiyor adam.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) Ya, senin derdin
6 yaşındaki çocuk değil ya! Senin derdin 6 yaşındaki
çocuk değil! Konuyu dağıtıyorsun ya!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Özlem Hanım da diyor ki:
Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetleri, eleştirilebilecek durumda
değil. Eleştirilebilecek durumda; ha, bu mevzuyla ilgili tutup da
sizi, Bakanı, bilmem neyi doğrudan suçlayan yok zaten ama benim
görevim denetim. Sayın Bakanın da vakıflar üzerinde denetim
görevi var, devlette devamlılık ilkesi gereği. Yirmi
yılın sonunda Türkiyede vakıflar bu hâldeyse, bunlar
yaşanıyorsa, kardeşim, bunun bir siyasi sorumlusu var ve ondan
elbette hesap sormak için ana muhalefet partisi var.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Zengin.
18.- Tokat Milletvekili Özlem Zenginin, Manisa Milletvekili Özgür
Özelin yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sayın
Başkanım, ben de Özgür Bey gibi yani böyle söylemeseydi
söylemeyecektim ama söylemem lazım yani aynı şekilde
BAŞKAN Söyleyelim efendim, buyurun.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Söyleyelim, bu son olsun
artık.
Sayın Başkanım, tam da bunu
kastediyordum yani burada iddia şu oluyor: Biz sizden daha fazla
çocukları koruyoruz.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Yok öyle bir şey.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Öyle söylüyorsunuz.
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Aynen öyle.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Aynen böyle. Bunu
reddediyoruz. Bu çocukların hepsi bize emanettir.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) Bir
kereden ne olur? diyen Bakanınız vardı.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Bu konuyla alakalı
ne yapılması gerekiyorsa yaptık ve yapmaya devam edeceğiz.
Buradaki asıl amacın çocukların hukukunu korumak olması
lazım, onlar üzerinden siyaset yapmak tam da böyle oluyor.
Teşekkür ederim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Tamamen reddediyorum yani
uzatmanın manası yok.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Ben de reddediyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Tutanağa geçsin, bu
ifadeyi tamamen reddediyorum. Ama ben şunu demiyorum: Biz çocukları
sizden çok seviyoruz. değil, Biz iktidar olsak çocukları sizden
daha iyi koruruz. diyorum ama. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Eminim ki Sayın Bakanların
da bu konuda kısa da olsa bir izahatı olacak.
Sayın Bilgin
19.- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilginin,
bu tür alçakça, insanlık dışı davranışların
Türkiye Büyük Millet Meclisinde ortak paydada reddedilmesinin fevkalade önemli
olduğuna ilişkin açıklaması
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT BİLGİN
Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Bir defa, Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan
bütün partilerin, Başkanların, Grup Başkan Vekillerinin bu
konuda gösterdiği hassasiyetten dolayı çok mutlu olduğumu ifade
etmek isterim. Gerçekten, bu tür alçakça davranışların, bu tür
insanlık dışı davranışların Türkiye Büyük
Millet Meclisinde ortak paydada reddedilmesi, bir cevap verilmesi fevkalade
önemlidir; o bakımdan, Türkiye Büyük Millet Meclisindeki bu tavır,
gurur verici bir tavırdır. Elbette, farklı konularda farklı
yaklaşımlara sahip olabiliriz ama ortak
insanlığımızın ortak değerleri konusunda
hiçbirimiz bir taviz veremeyiz, hiçbirimiz bunlara rıza gösteremeyiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN Bu tür alçaklıkları şu veya bu gerekçeyle
zaten masum gösteremeyiz, gösterenlerin de karşısında olmak
mecburiyetindeyiz. Ben, bu tavırdan dolayı
Bu tavrın bizim
tarafımızdan da Hükûmet tarafından da -Sayın Bakan da söz
alacaktır vakıflarla ilgili- ilgili soruşturmaların hem
Vakıflar idaresi tarafından hem İçişleri
Bakanlığı tarafından, suç teşkil eden hususların
yargı tarafından sonuna kadar götürüleceğine inanıyorum,
götürülmesi gerektiğini düşünüyorum ve bu konuda susarsak
insanlığımız yara alır diye düşünüyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Sayın Ersoy
20.- Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoyun, konunun çok
hassas ve korkunç olduğuna ve olayın sorumlularının
tamamının da örnek teşkil edecek şekilde en ağır
cezaları almalarının ortak arzuları olduğuna
ilişkin açıklaması
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
Hepimizin çocukları, torunları var; çok hassas ve korkunç bir konu.
Her şeyden önce, Bakan olmamın yanında bir baba olarak, küçük
çocukları olan bir baba olarak bu olayı şiddetle
kınıyorum. Olayın sorumlularının tamamının
örnek teşkil edecek şekilde en ağır cezaları
almaları ortak arzumuz.
Aile ve Sosyal Hizmetler
Bakanlığımız, İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza
Mahkemesinde çocuğun nitelikli cinsel istismarı iddiasıyla
açılan davaya müdahil oldu. Vakıflar Genel Müdürlüğümüz bir
başmüfettiş görevlendirdi, görevine de başladı zaten.
Öncelikle bu konuyla ilgili olmak üzere, vakıfla ilgili detaylı bir
inceleme yapılıyor; büyük bir hassasiyetle konuyu takip ediyoruz.
Hassasiyetinden dolayı başta Meclisimiz
olmak üzere, herkese ben de teşekkürlerimi sunuyorum,
şükranlarımı sunuyorum.
Sağ olun.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri,
gündemimize göre 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile
2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi üzerindeki
görüşmelere devam edeceğiz.
Program uyarınca bugün üçüncü turdaki
görüşmeleri yapacağız.
Üçüncü turda Kültür ve Turizm
Bakanlığı, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Devlet Opera ve
Balesi Genel Müdürlüğü, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü,
Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı, Vakıflar
Genel Müdürlüğü, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı
Başkanlığı, Yurtdışı Türkler ve Akraba
Topluluklar Başkanlığı, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek
Kurumu, Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk Kültür Merkezi, Türk Dil
Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Kapadokya Alan Başkanlığı,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Mesleki
Yeterlilik Kurumunun bütçe ve kesin hesapları yer almaktadır.
V.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER
A) Kanun Teklifleri
1.- 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 362) (*)
2.- 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi
(1/285), Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli Cetveller, 2021
Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifine İlişkin
Genel Uygunluk Bildirimi ile 2021 Yılı Dış Denetim Genel
Değerlendirme Raporu, 201 Adet Kamu İdaresine Ait Sayıştay
Denetim Raporu, 2021 Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve
2021 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/2076) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı:
363) (*)
A) KÜLTÜR VE TURİZM
BAKANLIĞI
1) Kültür ve Turizm
Bakanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kültür ve Turizm
Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) RADYO VE
TELEVİZYON ÜST KURULU
1) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) DEVLET OPERA VE BALESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1) Devlet Opera ve Balesi Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Devlet Opera ve Balesi Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) DEVLET
TİYATROLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1) Devlet Tiyatroları Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Devlet Tiyatroları Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) TÜRKİYE
YAZMA ESERLER KURUMU BAŞKANLIĞI
1) Türkiye Yazma Eserler Kurumu
Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Yazma Eserler
Kurumu Başkanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1) Vakıflar Genel Müdürlüğü
2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Vakıflar Genel Müdürlüğü
2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) TÜRK
İŞBİRLİĞİ VE KOORDİNASYON AJANSI
BAŞKANLIĞI
1) Türk
İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı
Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk İşbirliği ve Koordinasyon
Ajansı Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
G) YURTDIŞI TÜRKLER VE
AKRABA TOPLULUKLAR BAŞKANLIĞI
1) Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH
YÜKSEK KURUMU
1) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ
1) Atatürk
Araştırma Merkezi 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk
Araştırma Merkezi 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
I) ATATÜRK
KÜLTÜR MERKEZİ
1) Atatürk
Kültür Merkezi 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk
Kültür Merkezi 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) TÜRK
DİL KURUMU
1) Türk Dil
Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk Dil
Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜRK
TARİH KURUMU
1) Türk Tarih Kurumu 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Türk Tarih Kurumu 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
K) KAPADOKYA ALAN BAŞKANLIĞI
1) Kapadokya
Alan Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kapadokya
Alan Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
L)
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI
1)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
M)
MESLEKİ YETERLİLİK KURUMU
1) Mesleki
Yeterlilik Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Mesleki
Yeterlilik Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Komisyon? Yerinde.
Sayın milletvekilleri, alınan karar
gereğince, tur üzerindeki görüşmelerde, siyasi parti gruplarına
ve istemi hâlinde İç Tüzükün 62nci maddesi gereğince
görüşlerini bildirmek üzere yürütmeye yetmişer dakika söz verilecek.
Bu süreler birden fazla konuşmacı tarafından
kullanılabilecek ve şahsı adına yapılacak
konuşmaların süresi ise beşer dakika olacaktır.
Ayrıca, konuşmalar tamamlanınca soru-cevap işlemi on dakika
soru, on dakika cevap olarak yapılacak ve sorular gerekçesiz olarak yerinden
sorulacaktır.
Bilgilerinize sunulur.
Üçüncü turda siyasi parti grupları, yürütme ve
şahısları adına söz alanların adlarını
sırasıyla okuyorum:
Halkların Demokratik Partisi Grubu sayın
konuşmacıları: Muş Milletvekili Sayın Gülüstan
Kılıç Koçyiğit, Van Milletvekili Sayın Tayip Temel,
İstanbul Milletvekili Sayın Zeynep Özen, Şanlıurfa
Milletvekili Sayın Ömer Öcalan, Şanlıurfa Milletvekili
Sayın Nusrettin Maçin, Siirt Milletvekili Sayın Sıdık Taş,
Antalya Milletvekili Sayın Kemal Bülbül, Şırnak Milletvekili
Sayın Nuran İmir, Ağrı Milletvekili Sayın Dirayet
Dilan Taşdemir, İzmir Milletvekili Sayın Serpil Kemalbay
Pekgözegü.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu sayın
konuşmacıları: Muğla Milletvekili Sayın Süleyman
Girgin, Antalya Milletvekili Sayın Çetin Osman Budak, Bursa Milletvekilli
Sayın Nurhayat Altaca Kayışoğlu, İzmir Milletvekili
Sayın Özcan Purçu, İzmir Milletvekili Sayın Atila Sertel, Ankara
Milletvekili Sayın Nihat Yeşil, Bursa Milletvekili Sayın Yüksel
Özkan, Ankara Milletvekili Sayın Servet Ünsal, Eskişehir Milletvekili
Sayın Jale Nur Süllü, Nevşehir Milletvekili Sayın Faruk
Sarıaslan, Adana Milletvekili Sayın Burhanettin Bulut, İzmir
Milletvekili Sayın Kani Beko, Zonguldak Milletvekili Sayın Ünal
Demirtaş.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu sayın
konuşmacıları: Ardahan Milletvekili Sayın Orhan Atalay,
Sakarya Milletvekili Sayın Çiğdem Erdoğan Atabek, Antalya
Milletvekili Sayın Tuba Vural Çokal, Amasya Milletvekili Sayın
Mustafa Levent Karahocagil, İzmir Milletvekili Sayın Ceyda Bölünmez
Çankırı, Isparta Milletvekili Sayın Mehmet Uğur Gökgöz,
Giresun Milletvekili Sayın Sabri Öztürk, İstanbul Milletvekili
Sayın Canan Kalsın, Aksaray Milletvekili Sayın Cengiz
Aydoğdu, Mardin Milletvekili Sayın Şeyhmus Dinçel, Nevşehir
Milletvekili Sayın Mustafa Açıkgöz, Balıkesir Milletvekili
Sayın İsmail Ok, Konya Milletvekili Sayın Halil Etyemez,
Elâzığ Milletvekili Sayın Zülfü Demirbağ.
İYİ Parti Grubu sayın
konuşmacıları: İstanbul Milletvekili Sayın Yavuz
Ağıralioğlu, İzmir Milletvekili Sayın Aytun
Çıray, Edirne Milletvekili Sayın Orhan Çakırlar, Adana
Milletvekili Sayın İsmail Koncuk.
Milliyetçi Hareket Partisi sayın
konuşmacıları: Kütahya Milletvekili Sayın Ahmet Erbaş,
Ankara Milletvekili Sayın Erkan Haberal, İstanbul Milletvekili
Sayın Cemal Çetin, Tokat Milletvekili Sayın Yücel Bulut, Aksaray
Milletvekili Sayın Ramazan Kaşlı, Ankara Milletvekili Sayın
Nevin Taşlıçay, Konya Milletvekili Sayın Esin Kara.
Şahısları adına lehinde
Nevşehir Milletvekili Sayın Yücel Menekşe, aleyhinde Hatay
Milletvekili Sayın Barış Atay Mengüllüoğlu.
Yürütme adına Kültür ve Turizm Bakanı
Sayın Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Sayın Vedat Bilgin.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Lehinde bana verin
Sayın Başkanım, son söz milletvekilinindir diye.
BAŞKAN Şimdi Halkların Demokratik
Partisi Grubu konuşmacısı Muş Milletvekili Sayın
Gülüstan Kılıç Koçyiğit.
Buyurunuz Sayın Kılıç Koçyiğit.
(HDP sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA GÜLÜSTAN KILIÇ
KOÇYİĞİT (Muş) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Ekranları başında bizleri izleyen
değerli halklarımızı ve cezaevinde rehin olarak tutulan
değerli yoldaşlarımızı saygıyla sevgiyle
selamlayarak başlamak istiyorum.
Şimdi, Kültür ve Turizm
Bakanlığının bütçesi üzerine konuşuyorum ama olmayan
şeye nasıl bütçe vereceğiz, açıkçası benim
açımdan bir muamma çünkü ortada bir kültür kalmadı; sağ olsun,
Kültür Bakanlığı bu ülkede kültüre dair ne varsa her şeyi
yok etti ve yok etmeye de devam ediyor.
Şimdi, AKP ilk yıllarda siyasi iktidara
yerleşmeye başladı ve iktidarını tahkim ettikten sonra
da bir kültürel hegemonya kurmak istedi, bu kültürel hegemonya için de
kolları sıvadı. Ama şimdi yatırım deyince
inşaatı anlayan, iş insanı deyince de müteahhidi anlayan
aklın aslında kültürdeki sınırı da ortaya
çıkmış oluyor. O anlamıyla, bir kültürel hegemonya da kuramadılar;
bunun için de mevcut kültürü hızlı bir şekilde yok etmek,
kısıtlamak, tek tipleştirmek ve içeriksizleştirmek gibi bir
politikayı kendileri için düstur edindiler. Örneğin, bizim
bütçelerimizle, bizim vergilerimizle ayakta duran TRT sabah akşam AKPnin
politikalarına, AKPnin zihinsel kodlarına, AKPnin dünya
görüşüne göre diziler yapıyor ve bu dizileri ihraç ediyor. Şimdi
soruyoruz: Bu dizilerin içeriğini neye göre belirliyorsunuz, kime göre
belirliyorsunuz? Her biri muamma. Tabii ki millî ve yerli olmak gibi bir
kavram üzerinden aslında bütün alan bir şekilde düzenlenmeye, bütün
bir yaşam değiştirilip dönüştürülmeye
çalışılıyor. Sadece bu da değil, örneğin
kültürel dönüşüm adı altında yani daha doğrusu kültürel
hegemonyayı kurmak için bütün kentlere müdahale ettiniz, kentlerin en
önemli kültür merkezlerini yok ettiniz; İstanbul'da Sulukule'yi,
İzmir'de Kadifekale'yi yok ettiniz ve o güzelim, canım yerlere el
koydunuz, ranta açtınız. Sadece bu da değil, bütün kentleri
kubbelerle donattınız, bütün kentlere kendi mimarinizi giydirmeye
çalıştınız; bununla da bir şekilde kültürel bir
hegemonya kurmaya çalışıyordunuz ama geldiğimiz yer
Ne
yazık ki bunu başaramadığınız gerçeği
karşımızda. Şimdi, siz, Ayasofya'yı ibadete
açtınız, Ayasofya'nın başına gelmeyen kalmadı.
Hadi, ibadethaneyi ibadete
açtınız, bari korusaydınız. Şifa olsun diye
kapısını yiyen mi ararsınız, binlerce yıllık
tarihî eser olan çinilerini söküp evine götüren mi ararsanız; neler neler
Peki, siz ne yapıyorsunuz? Hiçbir şey, sadece seyrediyorsunuz ve
İbadete açtık. diye de buradan övünüp duruyorsunuz.
Diğer bir şey, Sayın Kültür
Bakanına soruyorum: Siz Aleviler için en önemli dergâh olan Hacı
Bektaş Veli dergâhını gasbetmekten ne zaman vazgeçeceksiniz?
Orası bir dergâh; orası bir kültürevi değil, orası bir müze
değil, orası Alevilerin dergâhı ve bütün Alevi kanaat önderleri,
bütün Aleviler o kurumun kendilerine iade edilmesini istiyor ama Kültür
Bakanlığı hâlihazırda orayı gasbetmeye devam ediyor.
Diğer bir mesele, bu ülkede yaşayan bütün
halkları, bütün inançları yok etmek üzerine bir siyasetiniz var.
Bakın, benim ilim Muş'ta onlarca kilise var ama hepsi ölüme terk
edilmiş durumda. Mesela, Aziz Havarileri Manastırı, Surp Garabet
Manastırı ve yine Surp Hovhannes Yetimhanesi yok olma tehlikesiyle
yüz yüze. Yine, aynı şekilde, Uludere ilçesi Andaç köyünde olan
Asurilere ait Geramon Kilisesi de yok olma riskiyle yüz yüze. Kültür
Bakanlığı ne yapıyor, buraları tescilliyor mu,
buraları koruma altına alıyor mu? Hayır. Neden? Çünkü onlar
kendilerince -tırnak içinde- Türk kültürüne ait değil. Başka ne
yapıyorsunuz? Hâkim bir kültür ideolojiniz var, kültürel
bakışınız var, Kürtlerin kültürünü de yok etmek
istiyorsunuz. Bakın, Kürt bölgelerinde yaşanan bir kültürel
kırımdır, çok açık ve net bir kültür kırım
politikası uyguluyorsunuz. Siz binlerce yıllık yaşam
alanı olan Hasankeyfi sulara gömdünüz, siz Suru aldınız
Toledo yapacağız. dediniz, o ucube villalarınızı
götürdünüz. Şimdi, Hevsel Bahçelerini yok etmek istiyorsunuz. Neden?
Çünkü hepsi kürdistanda, çünkü hepsi Kürtlerin yaşadığı
yerde ve siz oradaki kadim kültüre tahammül edemiyorsunuz.
Sadece kültürel alanları değil,
sanatçıları da susturuyorsunuz. Aynur Doğanın konserlerini
yasakladınız, Metin-Kemalin konserlerini yasakladınız,
bugün dünya çapında akademisyenlerin, müzik sanatçılarının
kampanya yaptığı Nudem Durakı hâlâ siz cezaevinde
tutuyorsunuz. Neden? Çünkü o bir Kürt, çünkü o Kürtlerin sanatını
icra ediyor ve kendi ana diliyle icra ediyor ve bu da sizin işinize
gelmiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Peki, sadece bunlarla mı
sınırlı? Şimdi, siz, Gülşenin kendi özel bir
sohbetinde sarf ettiği cümleler üzerinden kıyameti
kopardınız; Diyanetinizden Bakan
Yardımcılarınıza, parti sözcünüze kadar açıklama yapan
açıklama yapana. Ne oldu? Tutuklattınız. Ya, kaç gündür bu, ne
bu vakfın adı, İsmailağa cemaatine bağlı Hiranur
Vakfında olay olmuş, hangi yetkiliniz açıklama yaptı?
Hanginiz üzüntünüzü belirtti? Bugün Meclise gelmese, Meclis bu kadar diretmese,
muhalefet direnmese dün, öbür gün açıklama yaptınız mı?
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Var tabii, var, var.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla)
Yapmadınız, yapmıyorsunuz. Bakın, Nureddin Yıldız
diye biri var, diyor ki 6 yaşındaki kız çocuğu ya da 6
yaşındaki erkek çocuğu 25 yaşında biriyle
evlendirilebilir. Sizin talimatlı yargınız ne yapıyor?
Düşünce ve ifade özgürlüğüdür. diyor. Siz, böyle bir ülke
yarattınız, böyle bir kültür yaratıyorsunuz.
Saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Van Milletvekili Sayın Tayip
Temel.
Buyurunuz Sayın Temel. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA TAYİP TEMEL (Van)
Değerli milletvekilleri, ben, RTÜK yani Radyo ve Televizyon Üst Kurulu
bütçesi üzerine söz aldım.
Ama öyle bir şey ki yani neresinden
tutarsanız tutun elinizde kalabilecek bir gerçekle karşı
karşıyayız. Aslında, bu iktidar, RTÜKü her alanda bir
dezenformasyon ve sansür merkezi hâline getirdi. RTÜKe bu anlamda
aktarılan her kaynak âdeta bir sansür, bir yalan merkezine aktarılan
kaynak hâline gelmiş. RTÜK, muhalifleri, muhalif kanalları, muhalif
radyoları ve hatta muhalif olan her türlü yayın organını
susturma aracı ve merkezi hâline getirilmiş bu iktidar eliyle. Bütün
basın, özgür basın, alternatif basın mecralarını
susturdu bu iktidar. Allahın lütfu dediği darbe girişimiyle
çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerle -sadece ben rakam vermek
istiyorum- 5 haber ajansı, 62 gazete, 19 dergi, 34 radyo, 29 televizyon
kanalı, 25 yayınevi olmak üzere; toplam 178 basın yayın
kurulu ya da basın yayın kurumu kapatıldı. Kürte ve
Kürtçeye düşmanlığınız bu alanda da kendisini gösterdi
ki ilk önce Kürtlerin ve sosyalistlerin yayınlarını susturmakla
başladınız. Günlük yayın yapan tek Kürtçe yayın olan
Azadiya Welat gazetesi yıllar sonra AKP iktidarının
kararıyla kapatıldı. Muhalif olarak yayın yapan yüzlerce
internet sitesine yüzlerce defa, binlerce defa erişim engeli getirdiniz.
Bu da yetmedi, sosyal medyayı kontrol altına almak için yeni bir
sosyal medya denetim yasası ya da dezenformasyon yasası
dediğiniz yasayı çıkardınız. Bakın,
basının neredeyse yüzde 90ı AKP, MHP iktidarı
tarafından Türkiyede kontrol edildiği hâlde, tek merkezden
manşetler belirlendiği hâlde, Alo Fatih hatları televizyon ile
iktidar merkezi arasına döşendiği hâlde bir türlü kendi
yalanlarınızı bu topluma taşıyamıyorsunuz, bu
toplumu yalanlarınıza inandıramıyorsunuz. Bunun elbette bir
sebebi var, sebep de şudur: Hakikat ve gerçek hiçbir zaman şatafatlı,
yanardönerli stüdyolarda topluma ulaşmaz. O yüzden bir kamerası, bir
tripodu, bir kalemi olan ve Diyarbakır'da, Ankara'da, İstanbul'da,
neredeyse karın tokluğuna hakikatin peşinden koşan özgür
basın emekçilerini tutuklamak, gözaltına almak, hedef göstermek
zorunda kalıyorsunuz. Yani o şatafatlı, yanardönerli
stüdyolardaki yalan ve dezenformasyon Diyarbakır, Amed, Van
sokaklarında gerçeğin peşinden koşan gazeteci
arkadaşlarımızın emeğine yenildi. (HDP
sıralarından alkışlar) Onları yüzlerce kez
selamlıyoruz. Cezaevlerinde, sokakta, gözaltında bu hakikati savunan
ve bu gerçeğin peşinde ne pahasına olursa olsun her türlü bedeli
ödemeyi göze alarak savunan o gazeteci yoldaşlarımı,
arkadaşlarımı şantajlarınıza, tehditlerinize ve
zulmünüze boyun eğmediği için tekrar partim adına, HDP
adına selamlıyorum.
Şimdi, bir İletişim
Başkanlığı kuruldu ki evlere şenlik. Yani bu merkez
âdeta bir dezenformasyon, bir yalan merkezine dönüşmüş ve belki
bilmeyen var söyleyeyim, bu merkez her hafta Dezenformasyon Bülteni yayınlıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
TAYİP TEMEL (Devamla) - Yani dezenformasyon,
yani yalan bülteni yayınlıyor; güya yalanları ifşa edecek.
Ben sadece bir örnek vereyim size: Geçen HDP, Taksim katliamı gerçeğini,
hakikatini açığa çıkarsın diye araştırma
komisyonu önergesi verdi, reddedildi. Dezenformasyon Bülteninde, yani
İletişim Başkanlığının Dezenformasyon
Bülteninde Bu önerge bunun için verilmedi; bu, yalandır
dolayısıyla Genel Kurula böyle bir önerge gelmedi. diye bir haber
çıktı. Yani Meclisin işleyişi, Meclisin içinde olan bir
durum yalan olarak, dezenformasyon olarak tanımlandı. Sonra ne oldu
peki? CHP aynı önergeyi verdi ve aynı şekilde MHP, AKP oylarıyla
reddedildi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
TAYİP TEMEL (Devamla) - Dolayısıyla,
aslında, Meclis, dezenformasyon merkezi olan İletişim
Başkanlığının yalan bültenini tekrar yalanladı
deyip teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN İstanbul Milletvekili Sayın
Zeynel Özen.
Buyurunuz Sayın Özen. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA ZEYNEL ÖZEN (İstanbul)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, ekranları
başında bizi izleyen canlar; sizi saygıyla aşkla
selamlıyorum.
Kültür Bakanının da yerinde
olmasını isterdim çünkü Kültür Bakanlığıyla ilgili
konuşacağım.
Değerli milletvekilleri, birkaç hafta önce
Kültür Bakanlığına bağlı Alevi-Bektaşi Kültür ve
Cemevi Başkanlığı kuruldu fakat bu, ne Alevilere soruldu ne
Alevi örgütlerine soruldu ne kanaat önderlerine, akademisyenlere soruldu. Bunun
nedeni nedir, size açıklayacağım.
Alevilerin tarihi, biz Alevilerin tarihi katliamlar
tarihidir. Cumhuriyet Döneminde -yani daha öncelerini saymıyorum- onlarca
büyük katliam olmuştur ve özellikle Sivas katliamı Aleviler için bir
dönüm noktasıdır. Sivas katliamı, Alevilerin külleri üzerinden
yeniden doğmasına neden olmuştur. Aleviler örgütlenmiş,
Aleviler demokratik alanda mücadeleye başlamışlardır, hem
yurt içinde hem yurt dışında demokratik mücadelelerini
vermişlerdir; sorunlarını iç hukuka, İnsan Hakları
Mahkemesine taşımışlardır. İnsan Hakları
Mahkemesinin, Yargıtayın cemevleri konusunda, zorunlu din dersleri
konusunda kararları var, Anayasa Mahkemesinin kararları var ama bu
iktidar, bunları uygulamamıştır. Ve bu zorlamalar,
mücadelenin gelişimiyle AKP sorunu çözmek için değil
Şimdiye
kadar Aleviler fiziken katlediliyordu, şu anda, bu getirilen yasayla
Alevilik katledilmek isteniyor çünkü sorunu çözüyor, sorunun arkasında
dolanıyorlar.
Şimdi, Alevi inancını,
sistematiğini bilmiyorlar, bildiklerini iddia ediyorlar ama biz Alevi
çocukları zorunlu din derslerinde Sünniliği öğrendik
arkadaşlar. Siz, Aleviliğin hakikatini, inancının
sistematiğini bilmiyorsunuz. Alevilikte şeyhülislamlık yoktur,
atamayla bir dede, baba, ana olunamaz. Ocak sistemi var, her ocağın
anası, dedesi, babası, piri vardır, onlar taliplerine hizmet
yaptırır ve onlar da hizmet yaptırırken rızalık
almak zorundadır. Hiç kimse gelip de o posta oturamaz.
Şimdi, Cumhurbaşkanlığına
bağlı 11 kişiden oluşan bir Kurul oluşturuluyor. Kim
bunlar ya, kim bunlar? Bunlar hangi Alevi'den rızalık
almışlar? Siz Aleviliğe kayyum atıyorsunuz. Aleviler
kayyumu kabul etmez. Nasıl Kürtlere koruculuğu
dayattınız... Ama şunu da iyi bilin; yetkililer iyi bilir bunu:
Aleviler köy koruculuğunu bile kabul etmediler. Biz asla ve asla böyle bir
dayatmayı, inancımıza müdahaleyi kabul etmeyiz.
Değerli arkadaşlarım, Alevilik
kendine özgü bir inançtır. Hizmet Hak için yapılır. Dedeler,
analar, babalar, pirler, mürşitler maaş almazlar, taliplerin hakkullahlarıyla
yaşarlar. Şimdi, siz, onları devlet memuru hâline getirmek
istiyorsunuz.
Tarihten bir şey anlatayım. Pirimiz Pir
Sultan, Hızır Paşa tarafından makamına
çağrılır. Lüks bir sofra hazırlanır. Pir Sultan'a o
lüks sofraya Buyur. derler. O da Bu sofra haramdır, biz yemeyiz. der,
hatta şunu söyler; özür dileyerek söylüyorum: Benim itlerim bile bunu
yemezler. Alevi inancını, Alevi felsefesini, hakikatini bilmeden siz
ne yaptığınızın farkında değilsiniz.
Değerli arkadaşlar, ben bu kürsüde kaç
defa söyledim sizlere, dedim ki çıkıp bu kürsüye hamaset
konuşmaları yapmayın: Kürt-Türk kardeştir. Alevi-Sünni
kardeştir. Evet, biz de kardeş olmak istiyoruz ama kardeşlik
eşit yurttaşlık, eşit haklarla olur. Şimdi bu size
ağır gelebilir -keşke bu sıralar dolu olsaydı, onlar
dinleseydi- bu ağır gelebilir. Neden bunu söylediğimi size
açıklayacağım: Şimdi, Sünni vatandaşlarımıza
hizmet eden bir Diyanet İşleri Başkanlığı var. Yaklaşık
36 milyar lira bütçe ayırmışsınız. Diğer
taraftan, Kültür ve Turizm Bakanı da burada; bütçenizin hepsi
yaklaşık 16 milyar lira. Bu nasıl kardeşlik ya, bu
nasıl kardeşlik? Bu Aleviler bu ülkenin dörtte 1i yani yüzde 25i.
Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm bütçesini ayırsanız,
bu yetmiyor. Bizim de Aleviler olarak böyle bir talebimiz yok. Demokratik
ülkelerde devlet dinlere para ayırmaz. Biz de hem Halkların
Demokratik Partisi olarak hem Aleviler olarak diyoruz ki: Demokratik bir
devlette inançlara para ayrılmaz ancak her cemaat, her inanç kendi kendini
finanse eder; devlet de bu konuda yardımcı olur.
Şimdi, nefret suçları daha devam ediyor;
onlarca Alevi evi işaretlendi, kapısı işaretlendi. Ne
dediniz? Dediniz ki: Kendini bilmez, ayyaş veya bir çocuk
yapmıştır. Hiçbir faili siz yargı karşısına
çıkarmadınız. Elinizi vicdanınıza koyun. Daha dün
okullarda, zorunlu din derslerinde, Bursada bir öğretmenin Alevilere
ettiği hakareti biliyorsunuz: Anası-babası belli değil.
İşte, bir sürü saçma sapan şeyler. Soruyorum size: Eşitsek,
sizin inancınıza böyle bir hakaret yapılsa ne derdiniz ya?
Buradan Millî Eğitim Bakanını da kınıyorum. Millî
Eğitim Bakanı bu öğretmeni görevden almadı, sadece görev
yerini değiştirdi; bu öğretmen görevine devam edecek. Bu,
yalnız bir örnek değil, bunun onlarca örneği var
arkadaşlar. Şimdi, ondan sonra, kalkıyorsunuz, diyorsunuz ki:
Ya, Alevi-Sünni kardeştir. Neresi kardeş? Biraz samimi olun ya,
elinizi vicdanınıza koyun.
Şimdi, Alevilere karşı işlenen
tüm suçlar hep cezasız kaldı, soruşturulmadı ve bu
cezasızlık devam ediyor ve bu meczuplar bundan cesaret alarak, bu
iktidardan cesaret alarak bu suçları işliyorlar arkadaşlar;
biraz elinizi vicdanınıza koyun.
Dergâhlarımız -Kültür ve Turizm
Bakanlığı burada- bugün hâlen işgal altında.
Alevilerin serçeşmesi Hacı Bektaş Veli dergâhına nasıl
el koyarsınız, nasıl el koyarsınız ve Alevilere teslim
etmezsiniz? Alevi inancını, cemevlerini yok sayıyorsunuz, inanç
merkezi olarak saymıyorsunuz, bir folklorik kültür şeyi gibi
algılıyorsunuz. Bu, Alevilerin onuruna dokunuyor; bu, incitiyor.
Kimin böyle bir şeye hakkı var, kimin? Yani bu kürsülerde onun için
ben bunları duymak istemiyorum. Eğer samimiyseniz bunları
düşünürsünüz, bunları yaptırmazsınız arkadaşlar.
Diğer taraftan, onlarca katliam oldu; hangi
katliamın hesabını verdiniz siz, hangi katliamın
hesabını verdiniz? Ki bugün Aleviler konusunda yasa
çıkarıyorsunuz; samimiyseniz, ilk önce bu katliamların
hesabını verin. Yaklaşıyor, bizim, Alevilerin en
yaralı olduğu bir dönem yaklaşıyor. 19-24 Aralıkta Maraş
katliamı oldu, oradaki tüm şehitlerimizi ben saygıyla anıyorum.
Biz 24 Aralıkta Maraşta olacağız, burada grup
ayrımı yapmadan diyorum ki: Elinizi vicdanınıza koyun,
vicdanlı olan herkesi oraya davet ediyorum. Bu katilleri lanetleyelim ki
bir daha böyle bir olay yaşanmasın. Aynı zamanda, o dönemde
başta Gıjgin Dede ve Mehmet Mengücek yoldaşım -o,
Karamaraş Mahallesini kurtaran yiğit bir
yoldaşımızdı- olmak üzere, onları ve tüm
şehitleri saygıyla anıyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
ZEYNEL ÖZEN (Devamla) Ve şunu da bilin:
Maraşta katledilen Alevilerin mezar yeri belli değil
arkadaşlar, mezar yeri belli değil. Dün bir mahkeme vardı
biliyor musunuz arkadaşlar? Avukatlar Maraş olayları
dosyasını almak istiyor ve Millî Savunma Bakanlığı
şu yazıyla cevap veriyor: Gizlilik kararı var. Kırk dört
yıl önce olan bir olay arkadaşlar
Neden çekiniliyor? Neden
korkuluyor? Neden korkuluyor, bu dosya verilmiyor? Bu ne demektir biliyor
musunuz? Bu katliamda devletin parmağı var, o suçlarının
ortaya çıkmaması için dosyayı bile vermiyorlar.
Değerli arkadaşlar, şimdi
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ZEYNEL ÖZEN (Devamla) Teşekkür ederim.(HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Şanlıurfa Milletvekili
Sayın Ömer Öcalan.
Buyurunuz Sayın Öcalan.(HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA ÖMER ÖCALAN (Şanlıurfa)
Genel Kurulu ve halkımızı saygıyla selamlıyorum.
6 yaşındaki çocukların
evlendirildiği, istismar edildiği
Bu, toplum için bir
vahşettir, siyasetüstü değildir, siyasetin tam merkezidir. Bu
vakıflar, bu dernekler, bu tarikatlar siyasal zeminde, siyasal iktidarda
bu zemini gördükleri için böyle şeyler yaşanıyor. Bu olay da
münferit değildir, ülkenin dört bir tarafında bu durum, bu zulüm, bu
vahşet yaşanıyor. Siyasal iktidar ve siyaset buna zemin
vermemelidir, maalesef büyük bir zemini vardır. Partimiz bu vahşetin
karşısında mücadele etmeye devam edecektir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, tabii ki
bizim için önemlidir. Bizim partimizin bünyesinde de dil, kültür, sanat
komisyonu vardır. Hem Kürtçe dilinin resmî bir dil olması için hem de
ana dilinde eğitim dili olması için büyük bir mücadeleyi yürütüyoruz.
Bu cumhuriyetin yüz yıllık tarihinde bir asimilasyon tarihi
olduğunu unutmayalım. Cumhuriyetin 2nci yüzyılına
giriliyor. Biz, bu 2nci yüzyılda ret, inkâr ve asimilasyonu kabul
etmeyeceğimizi söylüyoruz. 30 milyon Kürtten bahsediliyor; her yerde bu
dile bir şiddet uygulanıyor, bu dilin sanatına, kültürüne bir
şiddet uygulanıyor. Tabii ki Bakan buradadır, Bakanı da
ilgilendiren bir meseledir; bu noktada katkı sunmaları gerekiyor.
21inci yüzyılın dünyasında, nerede
görülmüştür bir dilin, milyonlarca insanın, bir halkın dilinin
yasaklandığı, geriletildiği, şiddetin en
ağır biçimde uygulandığı değerli arkadaşlar?
İşte, biz, bu dil konusunda ısrarcıyız, geri adım
atmayacağız. Kürtçe dilini asimilasyonla devre dışı
bırakamazsınız.
Bakınız, Cumhurbaşkanı birkaç
sene önce Diyarbakırdaydı, geçenlerde de Urfadaydı. Kürtler
için de bir ağıt olan bir şarkıyı, bir eseri söyledi.
Ben onun sözlerini burada söyleyeceğim, bu ağıtın hikâyesini
de anlatacağım tane tane; bilinsin. Tabii, yanında, Kürtçeden
Türkçeye, nasıl makamlarıyla birlikte şarkıları
çeviren bir anlayışın olduğunu da biliyoruz.
Bakınız, Cumhurbaşkanının olduğu ortamda ne
diyor, söz budur: Bingöl
(*)
ALİ MUHİTTİN TAŞDOĞAN
(Gaziantep) Türkçe söyle de anlayalım.
ÖMER ÖCALAN (Devamla)
(*)
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Sayın
Başkanım, burası Meclis kürsüsü.
ÖMER ÖCALAN (Devamla)
(*)
ALİ MUHİTTİN TAŞDOĞAN
(Gaziantep) Gelenek hâline getiriyorlar.
ÖMER ÖCALAN (Devamla)
(*) Sözler
bunlardır.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin)
Sayın Başkan, dün burada Haydar Bey gerekeni yaptı, siz de
yapın; burası milletin Meclisi.
ÖMER ÖCALAN (Devamla) Söz budur.
Cevdet Bey buradaydı, Cevdet Yılmaz; ben
sabah gördüm, şu an burada değil. Meclis Başkan Vekilimiz de
Nimetullah Hocamız da Bingöllüdür. Tüm Bingöllüler bu eserin hikâyesini
bilirler. Cumhurbaşkanı yeri gelince bu eseri okuyor. Kürtçede bir
söz var, ne deniliyor biliyor musunuz buna?
(*)
ALİ MUHİTTİN TAŞDOĞAN
(Gaziantep) Bu ne ya! Bu kadar olmaz Başkanım, bu kadar olmaz!
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Bu doğru
değil!
ALİ MUHİTTİN TAŞDOĞAN
(Gaziantep) Bunu gelenek hâline getiriyorlar. Uyarın lütfen
Başkanım.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin)
Sayın Başkan, görevinizi yapın, orada oturmanızın
gereğini yapın!
ÖMER ÖCALAN (Devamla) Mesele aynen böyle. Bunun
içeriğini, bu eserin içeriğini her partinin kendi milletvekilleri
bilirler Kürtçede anlamı nedir.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) Bu millet
ne yapacak daha, Meclis Başkan Vekili yaptı. Daha ne yapacak?
ÖMER ÖCALAN (Devamla) Değerli
arkadaşlar, bu bir ağıttır, Bingöllüler bilir, bu bir
ağıttır, Zeki Yıldız üzerine yazılmış
bir ağıttır. Mehmet Hayri Durmuşla aynı okulda,
aynı köylüler
Köyün ismi Kumık. Yani ne
yaptığınızı bilin diye söylüyorum. Bu bir PKKlidir.
Bir PKKli üzerine yazılan ağıttır. Ne
yaptığınızı bilin diye söylüyorum. Her şeyi
istismar etmeyin. Bu ülkenin gerçekliğidir ama istismar edilmemesi
gerekiyor; derin sorunlardır, ağır sorunlardır. İki
kelime Kürtçeye tahammülünüz yok. Zihniyet bu, anlayış bu olduğu
için alışacaksınız.
FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) Utan, utan!
Terör örgütünü övüyorsun.
ÖMER ÖCALAN (Devamla) 2nci yüzyılda Kürtçe
bu ülkenin resmî dili o-la-cak-tır! (HDP sıralarından
alkışlar) Ana dili de eğitim dili o-la-cak-tır! Hangi parti
iktidar olursa olsun olacaktır, bunun mücadelesini vereceğiz.
Geçenlerde, İmam Vekilimiz de burada konuştu, kıyamet. Ne oluyor
arkadaşlar? Hengâme; bir ses oradan, bir ses buradan. Bunların
karşısında duracağız. Bakınız, geçen sene,
Urfa Vekilimiz burada bir kelime kullandı. Ne dedi? Bir cümleyle
Demokratik Türkiye, özgür kürdistan. Dedi, 3 oturum ceza aldı, buradan
çıkardılar. Binali Yıldırım İstanbul seçimi için
Diyarbakır'a gidince ne dedi? Kürdistan mebusları dedi, kürdistan
mebusları dedi. Bize serbest, size serbest değil. diyor. Biz bunu
istismar ederiz, kullanırız -istismar değil de
gerçekliğidir bu ülkenin- biz bunu orada kullanırız, burada
kullanırız ama HDP kullanamaz, Kürtler kullanamaz,
yanımızda bulunan Kürt kökenliler kullanabilir. Bunu kabul
etmiyoruz.
Sayın Kültür Bakanı, bakınız,
Kadir Çat Kürtçe konser vermek için Aydın'a gidiyor 20 Eylülde, polisler
yanına yaklaşıyor Kadir Çat, sen siyasi şarkılar,
eserler söylemeyeceksin; özellikle de Kemal Pir Yoldaş müziğini
söylemeyeceksin. diyor. Sahneye çıkıyor, Kemal Pir Yoldaş
müziğini de yapıyor, siyasi mesajlarını da veriyor.
Konserde sahneden indiği gibi gözaltına alınıyor. 21inci
yüzyıldaki modern ülke anlayışınız budur. Onlarca kez
söyledim, ben Bütçe Komisyonunda da anladım, bakınız, bu bir
şiddettir hem de asimilasyonun kültürel anlamda nasıl en
şiddetli bir şekilde uygulandığının göstergesi. Bakınız,
biz Kürt halkı 21inci yüzyılda bir kültürel soykırım
kıskacında olduğumuzu biliyoruz ama artık örgütlü bir Kürt
bilinci olduğu için bunun karşısında Türkiye Cumhuriyeti de
duramaz, gerçekçi olan da bu değildir, gerçekçi bir politika
değildir. Şimdi, arkadaşlarımız da çıkıyor,
tabii ki bin yıllık hikâyeden bahsediyor. Artık bu
kardeşlik meselesi farklı bir meseleye evrildi. Biz artık net
bir şekilde eşit yurttaşlıktan, eşit
yurttaşlıktan bahsediyoruz. Meclis Başkan Vekilimiz
buradadır. Geçenlerde CHPli Meclis Başkan Vekili
Tahammül etmek
lazım. Tahammül de aslında kaba bir terim. Sizin teşvik
etmeniz gerekiyor. Eğer Kürtlerle 21inci yüzyılda bir eşit
yurttaşlık temelinde yaşayacaksanız diline, kültürüne,
yaşamına, geleneğine göreneğine tahammül edeceksiniz.
Beyefendi, ben burada ana dilimden, kültürümden, asimilasyonumdan bahsediyorum,
kıyameti koparıyor; bu ülkede 6 yaşındaki çocuklara taciz,
tecavüz ediliyor, sesini çıkarmıyor, gıkını
çıkarmıyor.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Hay, sana yazıklar olsun!
ÖMER ÖCALAN (Devamla) Niye? Bir düşman
politikası, bir Kürtçe düşmanlığı yürütüyor. (MHP
sıralarından Yazıklar olsun! sesleri)
Ben burada yumuşak yumuşak, böyle, tane
tane tane anlatmaya çalışıyorum çünkü derin
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Anlamıyoruz ki. Anlamadığımız dilden
konuşuyorsun.
ÖMER ÖCALAN (Devamla) İnternete girip
anlayabilirsiniz, internete bakın, anlayabilirsiniz. (MHP
sıralarından gürültüler)
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Hadi oradan be!
Terbiyesiz herif! İnternete girip de anlayacakmışız.
BAŞKAN Genel Kurula hitap edelim lütfen.
ÖMER ÖCALAN (Devamla) Ben, bakınız
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Kime yol
gösteriyorsun sen?
ÖMER ÖCALAN (Devamla) Tercüman var.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Terbiyesiz adam!
ÖMER ÖCALAN (Devamla) Okumayacağım,
tercümesini ben yapmayacağım.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) İnternete
gir, ondan sonra bak. Terbiyesiz adam!
ÖMER ÖCALAN (Devamla) Terbiyesiz sizsiniz!
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Terbiyesiz
adamsın sen!
ÖMER ÖCALAN (Devamla) Terbiyesiz sensin!
ÜMİT YILMAZ (Düzce) Doğru konuş
lan! Doğru konuş!
ÖMER ÖCALAN (Devamla) Terbiyesiz sensin!
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Terbiyesiz herif!
BAŞKAN Genel Kurula
ÖMER ÖCALAN (Devamla) Sayın Başkan,
makamı Kürtçe olan eserler
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Sen efelenmeye
devam et oradan.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Tehdit
mi ediyorsun Bülbül?
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş)
Tehdit ediyor Sayın Başkan.
ÖMER ÖCALAN (Devamla) Tehdit mi ediyorsunuz?
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Hayır,
tehditlere cevap veriyorum.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Öyle mi?
Ha, doğru, yakışır, yakışır!
ÖMER ÖCALAN (Devamla) Bakınız,
makamı Kürtçe olan eserler 1925 yılında cumhuriyet
tarafından bölgeye gönderiliyor. Bir heyet gidiyor, Adana'ya uğruyor,
Adana'dan Antep'e, Antepten Diyarbakıra, Urfaya; oradaki büyük
çoğunluğu Kürtçe olan eserleri Türkçeye çeviriyorlar, makam
aynı, makam orijinali, Türkçeye çevriliyor. Orada ne deniliyor?
Diyarbakır ağzı, Antep ağzı, Urfa ağzı. Ya,
orijinalini söylersin, çevirini de yaparsın. Tabii ki diller arasında
değerler, kültürler çevrilecek, yararlanılacak, faydalanılacak,
bütünleştirilecek ama bir asimilasyon meselesine döndüğü için
heyetler gidiyor, bu müzikleri çeviriyor ve bunun da orijinalini...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayınız Sayın
Öcalan.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir)
Sömürgeci bir zihniyettir bu.
ÖMER ÖCALAN (Devamla) Bu anlayış sakat
bir anlayıştır. Bu anlayışı kabul etmemiz mümkün
değildir. Su akar, yatağını bulur, yolunu bulur.
Şimdi, buna harcadığınız
enerjiyi birliğe, demokrasiye, insani değerlere verseydiniz şu
an bu ülke bambaşka olurdu, farklılıklarıyla bir bütünlük
içinde yaşardı. Farklılıkları zenginlik olarak
görmediğiniz için, Cumhurbaşkanın da sürekli söylediği
bizim de her defasında eleştirdiğimiz Tek, tek, tek, tek...
Dünyada böyle bir şey yok. Biz de her şeye rağmen çok, çok, çok
diyoruz, farklılıklar diyoruz, halkımızı
selamlıyoruz, halkımızı demokrasi değerlerine sahip
çıkmaya çağırıyoruz; ırkçı, faşist, tekçi
anlayışı da protesto ediyoruz.
Saygılar. (HDP sıralarından
alkışlar)
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Sayın Başkan, bir söz talebim var.
BAŞKAN Sayın Dervişoğlu...
III.- AÇIKLAMALAR (Devam)
21.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlunun,
Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalanın 362 sıra
sayılı 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve
363 sıra sayılı 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Teklifinin üçüncü tur görüşmelerinde HDP Grubu adına
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Şimdi, bu tarz konuşmalar maksadı aşar hâle
geldi ve Türkiye Büyük Millet Meclisiyle birlikte aziz milletimizi de töhmet
altında bırakacak bir mahiyet arz etmeye başladı.
NURAN İMİR (Şırnak)
Maksadımızı sorgulayamazsınız Sayın Başkan.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Konuya bir taraftan ideolojik, öbür taraftan sosyolojik, bir
yandan da etimolojik yaklaşmak, yani bilgi gerektiren şeyler. Bir
kere ağız, şive, lehçe ve dil birbirinden farklı
kavramlardır. Burada hiç kimsenin Kürtle ve Kürtçeyle bir sorunu yoktur.
Türkiye Büyük Millet Meclisinde -bunu kabul ederler, etmezler, onu bilmem; ben
şahsi kanaatimi, hayata bakışımı ve yorumlayışımı
arz ediyorum- 1876dan yani imparatorluk döneminden itibaren Meclisimizin dili
Türkçedir. Yoksa kimse Şunun dilini kullanıyor. falan türünden bir
değerlendirme yapmıyor ama ben bu kürsüde konuşulanı
internete girmeden anlamak istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Bu, milletvekili olarak benim bir hakkımdır. Hiç kimse
bunu suistimal etmeye, sömürmeye, buradan beslenmeye, bunun üzerinden
ırkçılık yapmaya kalkışmasın diyor, Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Sayın
Başkan
BAŞKAN Sayın Bülbül
22.- Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün,
Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalanın 362 sıra
sayılı 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve
363 sıra sayılı 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Teklifinin üçüncü tur görüşmelerinde HDP Grubu adına
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Sayın
Başkan, biz bu memleketi Millî Mücadele Döneminde
Bunlara hikâye denilse
de bunlar en çarpıcı gerçeklerdir.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş)
Bunlar kim ya! Bizim bir adımız var.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) Bir dinle
ya!
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Kürtçeden
başka bir dil bilmeyen, Türkçe bilmeyen analarımızın ay
yıldızlı al bayrağa sarılarak büyük ve eşsiz
kahramanca mücadeleleri üzerinden kazandık bu Millî Mücadeleyi. Burada
dilin ne olduğu, onun ana dilinin ne olduğu meselesinden daha çok,
bir vatana, bir memlekete sahip çıkma duygusu, bir milletle yüreğinin
beraber atma meselesi vardır ki milleti millet yapan da budur. Burada
inatla -sizin de bu tavrınızı kınıyorum Sayın
Başkan- geçmiş olduğumuz, daha önceki toplantıda
yapılan şey şuydu: Her zaman bir iki cümleyle farklı
dillerde konuşulmasına burada kimse kalkıp da bir şey
söylemedi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayınız.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Bunu Kürtçe
düşmanlığı olarak yorumlamak alçaklıktır. Ama
burada anlamadığımız bir şekilde, ne
konuşulduğunun bilinmediği bir şekilde hitabın
başka bir dille yapılmasına -bakın, bir iki cümlenin
söylenmesi değil- burada Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkan
Vekili olarak, Gazi Meclisimizin Başkan Vekili olarak asla ve asla müsaade
etmemeniz lazımdı. Bu sürecin özellikle HDP'li bir Başkan Vekili
olarak sizin yönetiminiz esnasında getirilmesi ayrıca bir istismar
meselesidir.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş)
Her yönetimde söylüyoruz biz, Celal Adanda da konuştuk, Celal Adanda da
Kürtçe konuşuyoruz.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Bunu kabul
etmediğimizi, şiddetle reddettiğimizi ifade ediyorum. O hatibin
Türkiye'de alışacaksınız, zorla bu iş olacak
Zorla
yapmak isteyen için hodri meydan, kim neyi ne şekilde yapmak istiyorsa biz
buradayız. Zorla yapmaya çalışanlar sarı torbaların
içerisinde nereye gömüldüğü belli değil, aynı son herkesi
bekler. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş)
Tehdit ediyorsunuz.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman)
Diline sahip çıkanları sarı torbayla tehdit etmek yeni bir
şey.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş)
Ölüm şeklini söylüyor. Mecliste bizi ölümle tehdit ediyor.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Zorlamaya
çalışanları söylüyorum. Kimse bizi tehdit edemez. Zorlamaya
çalışanları sarı torbalar bekliyor. (HDP
sıralarından gürültüler)
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş)
Anlayışınız çok iyi,
ırkçılığınız ne güzel açığa
çıkıyor! (MHP sıralarından gürültüler)
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Hadi
bakalım, hadi bakalım!
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş)
Irkçılık öyle durmuyor, açığa çıkıyor,
ırkçılık hortluyor!
ÜMİT YILMAZ (Düzce) Siz devlete meydan
okuyacaksınız, devlet sizin zorlamanıza sessiz kalacak, öyle mi?
BAŞKAN Birleşime on dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati: 13.15
ÜÇÜNCÜ
OTURUM
Açılma
Saati: 13.37
BAŞKAN:
Başkan Vekili Nimetullah ERDOĞMUŞ
KÂTİP
ÜYELER: Necati TIĞLI (Giresun), Rümeysa KADAK (İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 32nci Birleşimin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu
Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin
görüşmelerine devam ediyoruz.
V.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 362) (Devam)
2.- 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi
(1/285), Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli Cetveller, 2021
Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifine İlişkin
Genel Uygunluk Bildirimi ile 2021 Yılı Dış Denetim Genel
Değerlendirme Raporu, 201 Adet Kamu İdaresine Ait Sayıştay
Denetim Raporu, 2021 Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve
2021 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/2076) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı:
363) (Devam)
A) KÜLTÜR VE TURİZM
BAKANLIĞI (Devam)
1) Kültür ve Turizm
Bakanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kültür ve Turizm
Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) RADYO VE
TELEVİZYON ÜST KURULU (Devam)
1) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) DEVLET OPERA VE BALESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Devlet Opera ve Balesi Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Devlet Opera ve Balesi Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) DEVLET
TİYATROLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Devlet Tiyatroları Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Devlet Tiyatroları Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) TÜRKİYE
YAZMA ESERLER KURUMU BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı
2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Yazma Eserler
Kurumu Başkanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Vakıflar Genel Müdürlüğü
2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Vakıflar Genel Müdürlüğü 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) TÜRK
İŞBİRLİĞİ VE KOORDİNASYON AJANSI
BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Türk
İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı
Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk İşbirliği ve Koordinasyon
Ajansı Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
G) YURTDIŞI TÜRKLER VE
AKRABA TOPLULUKLAR BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH
YÜKSEK KURUMU (Devam)
1) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ (Devam)
1) Atatürk
Araştırma Merkezi 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk
Araştırma Merkezi 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
I) ATATÜRK
KÜLTÜR MERKEZİ (Devam)
1) Atatürk
Kültür Merkezi 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk
Kültür Merkezi 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) TÜRK
DİL KURUMU (Devam)
1) Türk Dil
Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk Dil
Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜRK
TARİH KURUMU (Devam)
1) Türk
Tarih Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk
Tarih Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
K) KAPADOKYA ALAN BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Kapadokya
Alan Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kapadokya
Alan Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
L)
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI (Devam)
1)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
M)
MESLEKİ YETERLİLİK KURUMU (Devam)
1) Mesleki
Yeterlilik Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Mesleki
Yeterlilik Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Komisyon yerinde.
Sayın Beştaş, buyurunuz.
III.- AÇIKLAMALAR (Devam)
23.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın,
İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu ile Sakarya
Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün yaptıkları
açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Aradan önce, hiç istemediğimiz bir
tartışmaya bu salon tanık oldu, toplum da tanıklık
etti. Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum: Halkların Demokratik
Partisi demokrasiye inanan, Türkiyede bütün meseleleri konuşarak,
tartışarak, demokratik siyaset kanallarıyla çözülmesini savunan
ve bu konuda tekçiliği değil, çoğulculuğu; herkesin,
Türkiyede yaşayan herkesin; Kürtler de Türkler de Lazlar da Çerkezler de
Abazalar da Pomaklar da Aleviler de Sünniler de herkesin eşit ve özgür
yurttaş olarak yaşamasını savunan bir partidir; bunu
söylemek durumunda hissediyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Bu kürsü
halkın kürsüsüdür; buraya çıkıp konuşanlar, kürsüde
konuşanlar halkın iradesini temsil eden, halkın vekâletini alan
milletvekilleridir. Bu nedenle o milletvekillerinin düşüncelerinin mutlak
suretle korunması gerektiği yönünde Anayasa düzenleme
yapmıştır; sorumsuzluk ve dokunulmazlık. Çünkü
milletvekilleri toplumun düşüncelerini, duygularını, taleplerini
en üst düzeyde, hatta daha ileri giderek burada temsil edebilsin diye, ifade
edebilsin diye hem iç hukukta hem uluslararası hukukta düzenlemeler
vardır.
Aradan önce hatibimiz bir Kürtçe dörtlük okudu,
şiir okudu ve bu kürsüde Kürtçeye karşı bir tahammülsüzlük
olduğunu, bir tepki olduğunu, bir Kürt düşmanlığının
olduğunu ve Genel Kurulun, maalesef, Kürtlere
karşıtlığın ve düşmanlığın
üretildiği bir yer hâline geldiğini üzülerek ifade etmek istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayınız Sayın
Beştaş.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Bizim
Adana Milletvekilimiz Tulay Hatımoğulları Arap olduğu için
Arapça konuştu, tek bir çıt çıkmadı ama Kürtçe
konuşulduğu anda bir hareket başlıyor, bir tepki
başlıyor. Kürtçe, bu ülkede yaşayan 30 milyonu aşkın
yurttaşın dilidir. Biz Kürtçenin resmî dil olmasını da
savunuyoruz, ana dilinde eğitimi de savunuyoruz ve bu kürsüde yüzlerce
Kürt milletvekilinin olması hasebiyle bunun kabul edilmesi
gerektiğini de savunuyoruz ama bunun karşısında bütün bir grubu,
bir partiyi sarı torbayla tehdit etmek ne Meclis İçtüzüğüne ne
siyasete ne hukuka, hiçbir şeye sığmaz. Bu ülkede baştrol
olan bir İçişleri Bakanı var, sarı torbalarla bir
halkı tehdit eden tweetler atabiliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayınız.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Bitiriyorum Başkan.
Bir partinin Grup Başkan Vekilinin bize dönerek
sarı torba tehdidinde bulunmasını kabul etmiyoruz. Bizi
sarı torbayla tehdit edecekler, henüz doğmadı. (HDP
sıralarından alkışlar) Kesinlikle doğmadı. (HDP
sıralarından alkışlar) Biz, burada yaşamı
savunuyoruz. Ölümle tehdit etmek ve bunu Genel Kurulda yapmak çok büyük bir
hukuksuzluk, şiddet ve düzeyi göstermiştir, bu da kayıtlara
geçsin. Biz hiçbir şeyden korkmayız, ne sarı torbadan ne
tehditlerden -diğer tehditleri de geçiyorum- biz en büyük bedelleri
ödeyerek buraya geldik, bu da böyle bilinsin. Karşılarında
tehditlere pabuç bırakacak bir grup, bir parti yok. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Bülbül.
24.- Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün, Siirt Milletvekili
Meral Danış Beştaşın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Teşekkür
ederim Sayın Başkanım.
Şimdi burada bir defa daha altını
çizmek istiyorum.
OYA ERONAT (Diyarbakır) Ne bedelini ödediniz;
benim canımı yaktınız, canımdan can
kopardınız, neyin bedelini ödediniz? Benim canımdan can
kopardınız siz ya, neyin bedelini ödediniz?
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ
(Adana) Oya
Hanım, konuşmayın!
OYA ERONAT(Diyarbakır) Siz bedel ödettiniz
bana. Bana siz bedel ödettiniz. Benim canımı kopardınız.
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) O konu
olmasa söyleyecek tek sözü yok, tek! Başka konuşabildiğin bir
konu yok.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Cevap verme lütfen,
cevap verme!
ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Sakarya)
Buna ne söylüyorsun? Ona söyleyecek sözün olamaz senin!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Buna da mı cevap
veriyorsun? Yeter artık ya!
BAŞKAN Sayın milletvekilleri
ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Sakarya)
Otur oturduğun yerde!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Her şeye bir cevap
var ya! Bir de utanır insan biraz ya!
BAŞKAN Sayın Grup Başkan
Vekillerimiz
Buyurunuz Sayın Bülbül.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Şimdi,
şunun bir sefer daha hatırlatılmasında fayda görüyorum:
Biraz önce yaşanan hadisenin ne şekilde cereyan ettiğini iyi
hatırlamak lazım. Burada -HDPli vekil- kürsüden işte, bir iki
cümleyle bir atasözü, bir deyiş, birtakım ifadeler, cümleler
nakledilebilir; bunlar daha önce de yaşandı, bugüne kadar çıt sesimizi
çıkarmadık.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Bunlar olabilir.
Sadece Kürtçe de değil, insanlar yöresel ağızdan, belli
başlı dillerden de değil, şivelerle vesair şeylerle,
bunlar olabilir, bunlar yaşandı ve buna dair en ufak bir
sıkıntı olmadı. İç Tüzükümüze göre de -ben bunu
buraya dayandırıyorum- anlaşılmayacak bir dille Mecliste
hitap edilmesi doğru değildir, yanlıştır; burada
kullanılan dil resmî dilimiz Türkçedir.
Şimdi, bunun ötesinde, bu konuşmalar
olduğu zaman da yine biz sesimizi çıkarmadık; bakın,
altını çiziyorum, sesimizi çıkarmadık. Ta ki nereye kadar?
Ta ki İYİ Parti Grup Başkan Vekili Konuştuğunuzu
anlamıyoruz. diye bir söz söyleyince arkasından İnternetten
aç, bakarsın, oradan anlarsın. gibi bir cevabı Meclis
kürsüsünden büyük bir rahatlıkla böyle bir cevabı duyunca,
karşısında buradan laflar atıldı, birtakım sözler
söylendi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Bizim bu noktada
tahammülsüzlüğümüz Kürtçe konuşulmasını bırakın,
hitap edilse dahi Kürtçe konuşulmasına değildir, bizim buradaki
rahatsızlığımız bu kadar rahat, efendime söyleyeyim,
bu kadar gevşek bir şekilde, sorumlu olmayan bir ağızla
kürsüden bu şekilde cevap verilmesine, bu şekilde mukabele
edilmiş olmasınadır. Bu, son derece can sıkıcı
bir durum olmuştur.
Ayrıca, konuşmanın içerisinde tehdit
içeren, sanki devlete, sanki Türkiyeye efeleniyormuş gibi hissettirecek
birçok beyanın da burada yer almış olmasının Genel
Kurulu gerdiği kanaatindeyiz. Nihayetinde biz şunu söyledik, benim
arkasından söylediğim şey şuydu
Benim HDP Grubuna dönerek,
HDPlileri ifade ederek söylediğim bir söz yok; bu şekilde, bu tarzda
Türkiyeyi tehdit eden, Türkiyeye zorla bir şeyler yaptırmak
isteyenler varsa buna müsaade edilmeyeceğini, bunun
olamayacağını ifade ettim ben.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayınız.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Türkiyeye
gayrihukuki yollardan tehdit ve zorlamayla bir şey yaptırmaya
kalktığınız zaman bunun yolu ancak hukuk
dışı faaliyetlerden geçer. Hukuk dışı
faaliyetlerin sonunun da ne olduğunu ve bunun teröre
vardırıldığı zaman da bunun sonunun ne olduğunu biz,
bütün kamuoyu, herkes bilmektedir. Benim ifade ettiğim, altını
çizdiğim husus budur. Bunu da saygılarımla ifade etmek
istiyorum.
Teşekkür ederim. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Sayın Zengin
25.- Tokat Milletvekili Özlem Zenginin, Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sayın
Başkanım, değerli arkadaşlarım; şöyle bir hava
oluyor: Biz, hiçbirimiz acemi değiliz yani, kürsüye gelen hatip
konuşmaya başladığı andan itibaren Eyvah, eyvah,
eyvah; geliyor. diyorsunuz yani geliyor. Hani Anadoluda bir tabir var,
alnınızın ortasından vuruyor böyle, tak; size başka
çare bırakmıyor. Cümlelerden yola çıkarak bu yapılan
konuşmaların ana teması şu: Kürtçe ve Kürtlere
karşı düşmanlık. Peki, ben soruyorum: Sayın hatibin
yaptığı düşmanlık kimedir, bu ülkeye değil midir?
Bu konuşmalar bu ülkeye bir düşmanlık değil midir? (AK
PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar) Bakın, biz AK
PARTİ olarak -Kürt milletvekilleri- Kürtlerden en fazla oy alan partiyiz. Şimdi,
bu yapılanlar, bu konuşmaların tamamı, mesela kültürel
soykırım ifadesi yani bu laflar buradan bu kadar pervasız
söylenecek, bir terör örgütünü, PKKyı kurmaktan mahkûm olmuş bir
kişinin şarkıları söylenmediği için bizim
İçişleri Bakanımıza hakaret edilecek
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Ben şimdi soruyorum
Genel Kurula, Kültür Bakanımıza da soruyorum: Yani kültür sanat
terörü yaymak için midir? Benim bildiğim zevk almak içindir, eğlenmek
içindir, kendi kültürümüzü paylaşmak içindir. Ha, siyaset için olur mu?
Elbette, siyasetin de bir parçası olur fakat siyaset yaparken birbirimizi
böyle ayrıştıramayız, böyle bölücü bir dil
kullanamayız ve devamında da birbirimize böylesine hakaret edemeyiz
ve bunlar karşısında da siz söz söylediğiniz zaman neden
ben bir savunma yapmak zorunda kalıyorum ki Benim meselem Kürtlerle
değil, Kürtçeyle değil. diye?
OYA ERONAT (Diyarbakır) Biz Kürtüz ya!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Zaten bak, arkadaşım
Oya Hanım söylüyor Ben Kürtüm. diyor, evladını şehit
vermiş bir anne. Neden bu yapılıyor? Bu ülkede biz hep beraber
birlikte yaşıyoruz, kimsenin kimseyle meselesi yok ama siz
siyasetinizi sadece ve sadece bu ayrımcılık üzerine
yapıyorsunuz.
Son cümlem de şu Sayın Başkanım:
Siz çıktıktan sonra -belki de bunu kendi içimizde tartışmalıyız-
Genel Kurul kapandığı andan itibaren de burada konuşmalar
devam ediyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayınız Sayın
Başkan.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Dehşet verici laf
atmalar vardı. Çok çirkin sözler, laf atmalar oluyor. Bence bunları
da kayda geçirmeyle alakalı bir usul bulmamız lazım. Burası
bir bütün; Genel Kurul açıkken daha sakin ama Genel Kurul ara
verdiğinde birbirimize her tür hakareti yapma hakkımız yok
herhâlde yani bunu bir bütün olarak düşünmemiz lazım. Böyle
bakıldığı zaman buradaki mesele, herkesin
Ha, resmî dil
olarak da savunabilirsiniz, ana dili, en tabii, savunabilirsiniz ama kürsüden
bize parmak sallayarak İlla olacak, illa olacak, illa olacak. böyle
dediğiniz zaman kusura bakmayın yani burada da herkesin kendi
hakkını, hukukunu savunma imkânı var. Kürsüye gelerek kimseye
hakaret etmeye, bizlere hakaret etmeye hiçbir hatibin hakkı
olmadığını bir kez daha ifade etmek isterim.
Teşekkür ederim.
V.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 362) (Devam)
2.- 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi
(1/285), Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli Cetveller, 2021
Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifine İlişkin
Genel Uygunluk Bildirimi ile 2021 Yılı Dış Denetim Genel
Değerlendirme Raporu, 201 Adet Kamu İdaresine Ait Sayıştay
Denetim Raporu, 2021 Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve
2021 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/2076) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı:
363) (Devam)
A) KÜLTÜR VE TURİZM
BAKANLIĞI (Devam)
1) Kültür ve Turizm Bakanlığı
2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kültür ve Turizm
Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) RADYO VE
TELEVİZYON ÜST KURULU (Devam)
1) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) DEVLET OPERA VE BALESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Devlet Opera ve Balesi Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Devlet Opera ve Balesi Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) DEVLET
TİYATROLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Devlet Tiyatroları Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Devlet Tiyatroları Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) TÜRKİYE
YAZMA ESERLER KURUMU BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Türkiye Yazma Eserler Kurumu
Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Yazma Eserler
Kurumu Başkanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Vakıflar Genel Müdürlüğü
2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Vakıflar Genel Müdürlüğü
2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) TÜRK
İŞBİRLİĞİ VE KOORDİNASYON AJANSI
BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Türk
İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı
Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk İşbirliği ve Koordinasyon
Ajansı Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
G) YURTDIŞI TÜRKLER VE
AKRABA TOPLULUKLAR BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ğ) ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH
YÜKSEK KURUMU (Devam)
1) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ (Devam)
1) Atatürk
Araştırma Merkezi 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk
Araştırma Merkezi 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
I) ATATÜRK
KÜLTÜR MERKEZİ (Devam)
1) Atatürk
Kültür Merkezi 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk Kültür
Merkezi 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) TÜRK
DİL KURUMU (Devam)
1) Türk Dil
Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk Dil
Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜRK
TARİH KURUMU (Devam)
1) Türk
Tarih Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk
Tarih Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
K) KAPADOKYA ALAN BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Kapadokya
Alan Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kapadokya
Alan Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
L) ÇALIŞMA
VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI (Devam)
1)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
M)
MESLEKİ YETERLİLİK KURUMU (Devam)
1) Mesleki
Yeterlilik Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Mesleki
Yeterlilik Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Şanlıurfa Milletvekili
Sayın Nusrettin Maçin.
Buyurunuz Sayın Maçin. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA NUSRETTİN MAÇİN
(Şanlıurfa) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
27nci Dönemin son bütçesini görüşmekteyiz; bütün dileğim, umudum
AKPnin hazırlamış olduğu son bütçe olmasıdır.
Şimdi, bu ülkede Kürt
düşmanlığı AKPyle başlamadı
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) Kürt
düşmanlığı diye bir şey yok.
NUSRETTİN MAÇİN (Devamla)
yüz
yıllık bir düşmanlık var ama AKP döneminde bu zirve
yaptı.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) Hangi
kazanımları elde etti, onu söyle sen.
NUSRETTİN MAÇİN (Devamla)
Sınır içinde, sınır dışında, bölge
devletlerinde, küresel güçlerle görüşürken, diplomasi yaparken, siyaset
yaparken başat politikası Kürtün kazanımlarını yok
etmeye yönelik bir politikadır.
Sevgili halkım, değerli milletvekilleri;
Kürt bölgesel yönetimiyle, Irakla olan ilişkisine Türkiyenin saygı
duyması gerekirken neden dört buçuk yıldır özellikle
operasyonlar hiç durmuyor, onlarca operasyon yapıldı. Yine, yanı
başımızda, Rojavada, ya, tek bir kurşun bu tarafa
sıkılmadı. Neden Rojava ile Suriye merkezî rejimin kendi
ilişkisine Türkiye müdahale ediyor; bu, düşmanlık değil de
nedir?
Bir şey daha hatırlatalım. Avrupa
Yerel Yönetimler Özerklik Şartına siz neden şerh koydunuz? Buna
bizzat sizin dönemin, AKP'nin Dışişleri Bakanı dedi ki:
Kürtlerden kaynaklı, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartına
şerh konuldu.
Şimdi, değerli milletvekilleri, biz
eğer bu Mecliste de bu 84 milyonun sorunlarını
konuşmayacaksak nerede konuşacağız? Ben size bir örnek
vereyim. Geçenlerde Urfa, Diyarbakır ve Siirt milletvekilleriyle beraber
Suruç'ta, kendi ilçemizde bir basın açıklaması
yapacağız; vali talimatı Yasak. Ya, şimdi, Kürt olunca,
savaşa karşı çıkma olunca düşünce özgürlüğü,
insan hakları, yargı her şey bitiyor, her şey bitiyor. Size
bütün samimiyetimle söyleyeyim, benim siyasetle tanışma hikâyemi
anlatsam burada biraz vicdanı olan, biraz ahlakı olan
milletvekillerinin çoğu duygulanacaktır. Ben burada söylemeyi
kaldıramadığım için söylemiyorum.
Şimdi, bakın, değerli
milletvekilleri, biz söylemiyoruz, bakın, Londra merkezli Demokratik
Gelişim Enstitüsü sadece son kırk yılda Türkiye'nin Kürt
sorununda güvenlikçi politikalardan kaynaklı 3 trilyon dolar -sesimi iyi
duyun- milyar değil, 3 trilyon dolar harcadığını
söylüyor, raporlarında kayıtlı.
Sevgili kardeşim, değerli milletvekilleri;
bu ülkede 30 milyon Kürt yaşıyor. Siz, TRT Kurdîde Kürtçe yayın
yapıyorsunuz ama burada bir milletvekilimiz Kürtçe konuştuğu
zaman bilinmeyen dil
Ya, ayıp! Sizin bu coğrafyanın
dilleriyle, kültürleriyle, edebiyatıyla ilgili hiç okumanız mı
yok? Ben size bir örnek vereyim -isim vermeyeceğim yazarın- sadece
Kürt atasözleri 4 cilt, her cildi de 1.200-1.300 sayfa; her cildi 1.200-1.300
sayfa. Yine, bir örnek vereyim: Sadece Kürtçe bitki isimleri 30 bin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayınız Sayın
Maçin.
NUSRETTİN MAÇİN (Devamla) Ya,
değerli arkadaşlar, bakın, bu savaş politikasından
kaynaklı ülkenin geldiği nokta budur. Şimdi, Avrupa, haftada
dört gün çalışmaya geçiyor, bakın, haftada dört gün
çalışma, çalışma saatlerini de yükseltmeksizin geçiyor.
Niye? Ekonomisi güçlü, düşünce özgürlüğü var, demokrasi var. Belçika
bunu yasalaştırdı, şimdi de İngiltere'de bu altı
aydır uygulamaya konuluyor, deneme yapılıyor yani Avrupa'da dört
güne geçiliyor, Türkiye'de hâlâ asgari ücret ve bu asgari ücret de özellikle
bölgede verilmiyor; Maaşı karttan yatır, tekrar
yarısını geri ver. diyor Ya, şunu söyleyeyim: Sevgili
kardeşim, G20 ülkelerinin toplam enflasyonu, Türkiye'yi
çıkarırsak yüzde 12, Türkiye'de TÜİKin verilerine göre
enflasyon yüzde 85. (HDP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
NUSRETTİN MAÇİN (Devamla) Şimdi,
bunu düşünün.
Hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Biz, burada konuşmacıyız, sorunlarımızı
diyalog yoluyla çözmemiz gerekir; şiddet, kaba tehdit
Hiç kimseye HDPyi
yedirmezler. (HDP sıralarından alkışlar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN Siirt Milletvekili Sayın
Sıdık Taş.
Buyurunuz Sayın Taş. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA SIDIK TAŞ (Siirt) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmama geçmeden önce,
şu anda cezaevlerinde rehin olarak tutulan önceki dönem Eş Genel
Başkanlarımızı, milletvekillerimizi, belediye eş
başkanlarımızı ve tüm siyasi tutsak arkadaşlarımızı
saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 2023 Yılı Merkezi Bütçe Kanunu Teklifinde yer alan
Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesi üzerinde söz almış
bulunmaktayım.
Bakanlığın kültür alanında
yaptığı çalışmalara baktığımızda,
sadece Türkiye, Türk kültürüne yönelik çalışmaların
olduğunu görüyoruz oysa bu ülkede Kürt, Laz, Çerkez, Süryani, Ermeni,
Arap, Boşnak, Arnavut ve daha birçok farklı yapı mevcutken
Sayın Bakana sormak istiyorum: Kültür Bakanlığının
farklı etnik yapılara ya da inanç gruplarına yönelik uygulamaya
geçirdiği bir kültürel projesi var mıdır? Yine, bu zengin
kültürel yapıyı ve çeşitliliği korumak ve yaşatmak
adına Bakanlık bütçesinden bir pay ayrılmış
mıdır? Eğer Bu AKP ve yandaş bütçesi değil.
diyorsanız bütün kimliklerin, bütün inançların, bütün dillerin, bütün
kültürlerin bütçesi olmak zorundadır. Ne yazık ki bu bütçe yoksulun,
köylünün, işçinin, esnafın, emekçinin bütçesi değil. Bu bütçede
gençler yok, kadınlar yok, sağlık emekçileri yok, engelliler
yok, işsizler yok, daha doğrusu halkın kendisi yok; bu yüzden bu
bütçeye Sarayın, savaşın ve seçimin bütçesi. diyoruz.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; vekili olduğum Siirt ilinde Siirt Valisi izne tabi
olmayan bütün basın açıklamalarını yasak getirerek engellemeye
çalışıyor. Oysaki toplantı ve gösteri yürüyüşleri
anayasal güvence altındadır. Siirt'te AKP il başkanı gibi
davranan Vali her gün Anayasa'yı çiğnemektedir, Siirti gerdikçe
germektedir. Siyasal faaliyetlerimizi engelleyerek halkımızla bir
araya gelmemizi engellemeye çalışmaktadır. Siirt Valisi saraydan
aldığı yetkiyle OHAL valisi gibi davranmakta ve bu yetkisini
sonuna kadar kullanmaktadır. Valilik düzenli olarak toplanma,
yürüyüş, basın açıklaması, oturma eylemi, stant açma gibi
faaliyetleri yasaklamaktadır. Örneğin, il binamızın önünde
yapmak istediğimiz basın açıklamalarımızı kendi
keyfî uygulamalarıyla il binamızın giriş ve
çıkışlarını kolluk kuvvetleriyle ablukaya alarak
engellemektedir.
Yine, Siirt Valisi bir meslek örgütü olan Siirt
Barosunun çocuk haklarıyla ilgili yapmak istediği basın
açıklamasını çok keyfî uygulamalarla
yasaklamıştır. İşte, bu keyfî uygulamalardan
dolayı Siirt Valisinin AKP il başkanı gibi çalışmalar
yürüttüğünü biliyoruz. Siirt Valisi yani Siirt kayyumu Siirt Belediyesinin
içini boşaltıp bu yetmediği gibi belediyeye ait
taşınmazları hukuksuzca kendi yandaşlarına
peşkeş çektiğini de çok iyi biliyoruz.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; son olarak cezaevleriyle ilgili birkaç şeyi belirtmek
istiyorum. Cezaevlerinde yapılan hak ihlalleri bütün cezaevlerinde rutin
hâle gelmiştir; gerek basında gerekse tutuklularla yapılan
görüşmelerde bazı gazete ve dergilerin verilmediği,
iletişim haklarının ihlal edildiği, cezaevi
dışından gönderilen kitaplar ve mektupların geç
ulaştığı, kargoların çok bekletildiği hatta
verilmediği söylenmiştir.
Cezaevlerinde bulunan tutsakların son
yapılan düzenlemelerle telefon görüş haklarını görüntülü
olarak kullanmaya başladıklarını ancak siyasi
koğuşlarda bulunan tutuklulara idare tarafından bu hakkın
verilmediğini, adli tutuklularla aralarında ayrım
yapıldığını biliyoruz. Buradan şu
anlaşılıyor ki ayrımcılığın cezaevinde
de devam ettiğidir. Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin en
başında hasta tutsakların durumu gelmektedir. İnsan
Hakları Derneğinin verilerine göre, hâlen Türkiye cezaevlerinde 651i
ağır olmak üzere toplamda 1.517 hasta tutsak bulunmaktadır.
Hasta tutsaklar tedavi talep ettiklerinde ya reddedilmekte ya da tedavi
sürecinde kötü muamele görmektedirler.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayınız Sayın
Taş.
SIDIK TAŞ (Devamla) Cezaevlerinde
yaşanan bu hak ihlalleri bir an önce son bulmalı ve hasta tutsaklar
tahliye edilip tedavileri yapılmalıdır.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Antalya Milletvekili Sayın Kemal
Bülbül.
Buyurunuz Sayın Bülbül. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA KEMAL BÜLBÜL (Antalya) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Kültür Bakanlığı
Bir, turizm emekçilerinin sorunları; iki, tarihî yapılar ve
kültürlerin yok edilmesi; üç, yok edilen diller; dört, yayınevlerinin
sorunları; beş, RTÜK ve hukuksuzluk; altı, farklı dil ve
kültürlerin yaşatılması; yedi, yer adları; sekiz, kilise,
cemevleri, havra, sinagog ve benzeri yerlerin onarımı, düzenlenmesi;
Ezidi kültürüne ve Roman kültürüne sahiplik ve bununla ilgili
çalışma; kayyumların kültürel tahribatları, konser ve
etkinliklerin yasakları; sit alanları ve turizm alanlarına dair
tahribat ve yasaklar ve Bakanlığa dair çalışmaların
tamamı konusunda tabii ki eleştirimiz var.
Bir: Bakınız, elimde Kültür
Bakanlığının yayını olan Hemû Berhem Divan
Sultan Şeyhmus; Mevlûd Divan Sultan Şeyhmus; Kürtçe
yayımlanmış Kültür Bakanlığı tarafından. AKP,
Kürtçe mevlit okuyan Ali Boçnakı tutukladı ve Ali Boçnak hapishanede
öldü. Demek ki Kürtçe yayımlamak size serbest, Kürte yasak, en bariz
örneği burada.
İki: Bakın, Mem-û Zîn Ahmed-i Hani, Divan
Fakiyi Teyran, Kültür Bakanlığı ve
Diyarbakır Valiliği birlikte yayınlamış, Divan
Melaye Ciziri; teşekkür ediyoruz, çok güzel etmişler fakat aynı
Diyarbakır Valiliği Ahmed-i Haninin heykelini kaldırıyor,
Roboski anıtını tahrip ediyor ve Fakiyi Teyranla ilgili de
etkinlikler yasaklanıyor. Şimdi, Sayın Kültür Bakanı, bu ne
yaman çelişki, bu ne yaman tahribat, bu ne perhiz bu ne lahana
turşusu!
Bitmedi, bakın, yine Kültür
Bakanlığının kendi yayınları olan örnek
şeyler göstereceğim size değerli arkadaşlar. Ne var mesela?
Geleneksel Zekâ ve Strateji Oyunu: Mangala güzel, çok güzel. Başka?
Mesir macununa dair -bunlar Dünya Kültürel Mirasına, UNESCO'ya
gönderilmiş- Türk kahvesi
Başka? Geleneksel Türk Okçuluğu çok
güzel, kutluyorum. Fakat bunun yanında ne yapılmış?
Bakın, Alevi Bektaşi semah ritüelleri... Başka?
Âşıklık Geleneği. Başka ne yapılmış?
Nevruz. Bak sadece Türkmen tabiriyle, Nevroz yazılmamış.
Efendim, başka? Bahar Kutlaması: Hıdırellez.
Şimdi, Tekke ve Zaviyeler Kanunu'nda
yapılan ırkçılık, tekçilik ve cehalet gibi burada da
aynısı yapılmış. Ya, okçuluk, Türk kahvesi, mesir
macunu, geleneksel zekâ oyunu ile benim ibadetimi niye bir araya koyuyorsunuz?
Bu ne cehalettir! Bu ne rezalettir! Böyle bir şey olabilir mi? (HDP
sıralarından alkışlar) Şimdi, biz namazı,
İslam toplumunun hakkı ve hakikati olan namazı
İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası olarak
UNESCOya söylüyor muyuz, söyleyebilir miyiz? Ayıptır, öğrenin.
Bakın, cemdeki 12 hizmetten biridir semah, ibadettir; namaz gibi bir
ibadettir, kilisedeki ayin gibi bir ibadettir. Sayın Kültür Bakanı,
rica ediyorum, bunu bilmiyorsanız ayıp yani, bunu öğrenmek
lazım; kadrolarınız bilsin.
Efendim, başka
Bakın, Nevruz çok güzel.
Türkmenler de Türkler de Nevruzu kutluyor, çok güzel. Bakın, burada
Nevruz çiçeği var, ben de bunu biliyorum fakat Kürt halkının da
Nevrozu var, Kürt halkının da Kawası var, bunun da
belirtilmesi lazım.
Ayrıca, âşıklık geleneği
şöyle bir şey değil bakın, saz çalmaktan ibaret değil.
Âşık Veysel, Âşık Mahsuni, adını
sayamadığım kadar âşıklar ve sadıklar yolumuzu,
erkânımızı bununla yürütürken biz önce niyaz ederiz, buna telli
Kuran deriz, bunu söyleyene de dilli Kuran deriz. Telli Kuran ile dilli
Kuran birleşir, ibadet olur; lütfen bunları öğrenin.
Bakın, Hıdırellez, Roman
halkının çok önemli bir geleneği. Hıdırellezin Roman
kültüründeki yerini iyi anlatmak, iyi bilmek lazım. Biz, bakın,
burada
Sayın Dervişoğlu, isminizin
manası üzerine sizi müsavvat olmaya davet ediyorum. Müsavvat
olalım, Türkler ve Kürtler, Aleviler ve Sünniler, halklar, İYİ
Parti ve HDP müsavvat olalım. Müsavvatlığa karşı
çıkıyorsunuz Sayın Dervişoğlu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın Sayın Bülbül.
KEMAL BÜLBÜL (Devamla) Sayın Bülbül,
isminizin manası üzerine, Muhammed Mustafanın tabiriyle,
eşitliğe ve adalete davet ediyorum sizi; eşitlik ve adalet karşıtı
davranıyorsunuz.
Sayın Zengin, niye gönlünüz olmuyor engin? Ben
değilim sizin dengin ama lütfen
(Gülüşmeler) Bakın, her konuda
eşitlik ve adalet, her konuda birlik, dirlik ve beraberlik
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Kem aletle de kemalat
olmaz.
KEMAL BÜLBÜL (Devamla) Evet, izninizle
şununla bitirmek istiyorum, bakın, Hüdai Baba, Âşık Hüdai
Baba diyor ki:
Bahçıvanım derler, bağı
bilmezler,
Gülüş hırsızları, gül
hırsızları.
Yürekler dağlayan dağı bilmezler,
Duygu hırsızları, dil
hırsızları.
Ceme, cemiyete harami dolmuş,
Gerçek er yerini yalancı almış,
Cahil cühelanın aklını çelmiş,
Yolcu hırsızları, yol
hırsızları.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MAHMUT TANAL (İstanbul) Bir beş dakika
daha verelim Başkanım.
KEMAL BÜLBÜL (Devamla) Yarım dakika yeter.
BAŞKAN Hiç vermedik ama tamamlayın
Sayın Bülbül.
KEMAL BÜLBÜL (Devamla) Kargalar her seher etseler
zarı,
Onlara yer vermez gönül diyarı.
Kovana boş girer yabani arı,
Emek hırsızları bal
hırsızları.
Hüdayi'yim düştüm çileye gama,
Yaralar yürekte bak yama yama,
Hırsızın hırsızdan
farkı yok ama,
Onlardan şerefli mal
hırsızları.
Şimdi, biz HDP olarak veya birey olarak ya da
buradaki vekiller olarak ya da seçmenlerimiz olarak zorla değil, adaletle,
zulmetle değil, hakikatle, işkenceyle değil, merhametle bir
siyaset yürütmekle Türkiye'de eşit olmak istiyoruz, müsavvat olmak
istiyoruz. Müsavvatlığa karşı çıkıp kendi isminin
zıddını ortaya koymaya gerek yok.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Sayın Başkan
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Kem aletle de kemalat
olmuyor.
BAŞKAN Sayın Bülbül, o müsavattır
efendim, 2 vav yok orada, şeddeli söylüyorsunuz efendim.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Müsavat
Dervişoğlu.
III.- AÇIKLAMALAR (Devam)
26.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlunun,
Antalya Milletvekili Kemal Bülbülün 362 sıra sayılı 2023
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 363 sıra
sayılı 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifinin üçüncü tur görüşmelerinde HDP Grubu adına
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Aslında sataşma olarak görmediğim için 60a göre
yerimden istedim.
KEMAL BÜLBÜL (Antalya) Sataşma değil
zaten, yârenlik, yârenlik.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Yok, yok; yârenlik ediyor, çok teşekkür ederim. Bu
zarafetle ifade edilmesi beni asla ve kata rahatsız etmez. Benim adım
Müsavat, kardeşimin adı Hürriyet, ablamın adı da Adalet;
meseleye bu bütünlük içerisinde bakabilecek ferasete sahibim.
Ayrıca, hayatım boyunca bunca yıl hep
adaleti, hep eşitliği, hep hürriyeti ve hep kardeşliği
aradım. O sebeple benim hayata bakışımın, hayata
yüklediğim anlamın Sayın Bülbül tarafından da doğru
anlaşılmasını arzu ederim; bu bir temennidir.
Ama onun ötesinde bir ifadesi oldu,
rahatsızlık duydum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Eşitlikten yana olmadığımı ifade ederek
beni müsavata davet etti. O bir alınganlık da sebebi şahsım
açısından. Ben ömrüm boyunca Alevi ile Sünninin, Kürt ile Türkün
arasında bir ayrım gözetmediğimi ve bu kavramların beni
rahatsız etmediğini gönül rahatlığıyla ifade
edebilirim. Kendileri de müsterih olsunlar, bütün bir ömür boyu ismimin bana
yüklediği sorumlulukla hareket edip eşitlik yanlısı oldum.
Rahmetli bir hukukçu olan babamın da kardeşlerime verdiği
isimler hayatım boyunca takip etmem icap eden yolun ışığını
tutmuştur bana.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Yine de zarif üslubu için teşekkür ediyorum
kendisine.
BAŞKAN Normalde konuşmalar bittikten
sonra Sayın Grup Başkan Vekillerimiz söz alıyordu ama Sayın
Bülbül, buyurunuz efendim.
27.- Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün, Antalya
Milletvekili Kemal Bülbülün 362 sıra sayılı 2023 Yılı
Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 363 sıra sayılı 2021
Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin üçüncü tur görüşmelerinde
HDP Grubu adına yaptığı konuşmasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Şimdi,
efendim, tabii, bu şekilde, edebî bir şekilde dile getirilmeye
çalışılmış, isimlerden hareket edilmiş. Soy
isimlere özellikle girmedi çünkü soy isme girse aynı soy ismi
taşıyoruz, o işin içinden çıkamayacağını
biliyor kendisi ama neticede bizim isimlerimizle birlikte
sorumluluklarımız da var, Allah o isimlere uygun hareket etmeyi
hepimize nasip etsin, temennimiz, dileğimiz o. Kuluz, hatalarımız
olabilir ancak adalet eşitlik gibi kavramlar hepimizin temel
niyazıdır, hedefidir, arzusudur. Büyük gönüllerin, büyük gönül sahibi
insanların hoşgörüyle, gönül üzerinden Allah'ın izniyle bu
meseleleri çözebileceği kanaatindeyim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Bu noktada,
bunları dile getiren Kemal Beyin de mertebe olarak ismi gibi kemale
erdiği, daha gönül diliyle, daha hoşgörüyle bunları ifade
ettiği zamanları inşallah görürüz diyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Sayın Zengin
28.- Tokat Milletvekili Özlem Zenginin, Antalya Milletvekili Kemal
Bülbülün 362 sıra sayılı 2023 Yılı Merkezi Yönetim
Bütçe Kanunu Teklifi ve 363 sıra sayılı 2021 Yılı
Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin üçüncü tur görüşmelerinde
HDP Grubu adına yaptığı konuşmasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sayın
Başkanım, tabii, konuşmanın bazı bölümlerine
itirazım olsa da Sayın Bülbül bizleri tebessüm ettirdi, o manada
güzel bir gün oldu diye düşünüyorum.
Şimdi, biliyorsunuz, zenginin zsini
düşerseniz engin yani engin zaten zenginin içinde mündemiç,
saklı yani onun içinde saklı ama diğer taraftan da ben
Sayın Ali Kenanoğlunu da şahit gösteriyorum, özellikle
Tokattaki Alevi kardeşlerimizle olan hukukumuz konusunda kendi
grupları da şahittir, bu konuda en ufak bir sorun yok, biz her zaman
onların hakkını, hukukunu savunuyoruz. Yani sonuç olarak engin
zenginin içinde.
Teşekkür ediyorum.
V.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 362) (Devam)
2.- 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi
(1/285), Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli Cetveller, 2021
Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifine İlişkin
Genel Uygunluk Bildirimi ile 2021 Yılı Dış Denetim Genel
Değerlendirme Raporu, 201 Adet Kamu İdaresine Ait Sayıştay
Denetim Raporu, 2021 Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve
2021 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/2076) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı:
363) (Devam)
A) KÜLTÜR VE TURİZM
BAKANLIĞI (Devam)
1) Kültür ve Turizm Bakanlığı
2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kültür ve Turizm
Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) RADYO VE
TELEVİZYON ÜST KURULU (Devam)
1) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) DEVLET OPERA VE BALESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Devlet Opera ve Balesi Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Devlet Opera ve Balesi Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) DEVLET
TİYATROLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Devlet Tiyatroları Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Devlet Tiyatroları Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) TÜRKİYE
YAZMA ESERLER KURUMU BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Türkiye Yazma Eserler Kurumu
Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Yazma Eserler
Kurumu Başkanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Vakıflar Genel Müdürlüğü
2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Vakıflar Genel Müdürlüğü
2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) TÜRK
İŞBİRLİĞİ VE KOORDİNASYON AJANSI
BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Türk
İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı
Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk İşbirliği ve Koordinasyon
Ajansı Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
G) YURTDIŞI TÜRKLER VE
AKRABA TOPLULUKLAR BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH
YÜKSEK KURUMU (Devam)
1) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ (Devam)
1) Atatürk
Araştırma Merkezi 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk
Araştırma Merkezi 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
I) ATATÜRK
KÜLTÜR MERKEZİ (Devam)
1) Atatürk
Kültür Merkezi 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk
Kültür Merkezi 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) TÜRK
DİL KURUMU (Devam)
1) Türk Dil
Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk Dil
Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜRK
TARİH KURUMU (Devam)
1) Türk
Tarih Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk
Tarih Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
K) KAPADOKYA ALAN BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Kapadokya
Alan Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kapadokya
Alan Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
L)
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI (Devam)
1)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
M)
MESLEKİ YETERLİLİK KURUMU (Devam)
1) Mesleki
Yeterlilik Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Mesleki
Yeterlilik Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Şırnak Milletvekili
Sayın Nuran İmir.
Buyurunuz Sayın İmir. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA NURAN İMİR (Şırnak)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Bu relaks ortamdan sonra, özellikle Genel Kurulu ve
bizleri ekranları başında izleyen, yüreği özgürlük
tutkusuyla alanlara akan bütün halkımızı, yine Jina Amininin
saç teline tutunup
(*)
diyerek yaşamı güzelleştiren özgür kadınları ve
şu an hukuksuz bir şekilde zindanlarda tutulan bütün tutsak
arkadaşlarımızı sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
(HDP sıralarından alkışlar)
Değerli halkımız, 2023 yılı
bütçe görüşmeleri kapsamında Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu
bütçeleri üzerine partimiz adına söz almış bulunmaktayım.
Ülkede tabii ki çok yönlü temel sorunlar var. Bu
sorunların en önemli olanlarından biri de ana dili sorunudur. Bir
Kürtün kendi ana dilinde konuşması suç olarak görülen bir ülke
düşünün, eğitim sisteminden günlük yaşam alanlarına ve
Meclisine kadar Kürtçe dili yasaklar silsilesiyle karşı
karşıyadır.
Bakın, iki gün önce bu kürsüde bir vekil
arkadaşımız Kürtçe konuştuğu için mikrofonu
kapatıldı ve konuşması kesildi. Gerekçesi neymiş?
Meclis kürsüsünde Türkçe dışında bir dil
kullanılamazmış. Şunu belirtmek istiyorum: Bu Mecliste,
Almanya Federal Cumhuriyeti Başkanı, ABD Başkanı Obama,
Şimon Peres ve ismini şu an sayamayacağım birçok ülkenin
temsilcileri bu kürsüde kendi ana dilleriyle söz kurmuşlar ve hiçbirinin
konuşması kesilmemiş, tutanaklara da x ya da bilinmeyen dil
olarak da geçmemiştir. Bu listede 40ın üzerinde ülkenin devlet
temsilcilerinin isimleri geçiyor ama konuşulan dil Kürtçe olunca mikrofon
kapatılıyor x veya bilinmeyen dil olarak da tutanaklara geçiyor.
Şimdi, sormak istiyorum: Bu, Kürt diline karşı tahammülsüzlük
değil de nedir? İster kabul edin ister etmeyin, bu hem düşman
hukukudur hem tahammülsüzlüktür hem de milyonlarca Kürte büyük bir hakarettir.
Bu ayrımcı yaklaşımı tabii ki dün de reddettik, bugün
de reddediyoruz. Daha iki ay önce yaklaşık 100 bin Kürtün
yaşadığı İsviçrede Resmî yazışmalar Kürtçe
yapılacak. diye bir kanun çıktı. Kürtlerle ve Kürtçeyle
sorunumuz yoktur. diyenlerin Kürtçeye bakışı x ya da
bilinmeyen dildir; bu zihniyeti mahkûm ediyoruz.
Değerli halkımız, geçen yıl Kürt
Dil Platformu Türk Dil Kurumuna başvuruda bulunmuş, Ankarada veya
Diyarbakırda Kürt dil kurumu temsilciliğinin
açılmasını, uluslararası Kürtçe sempozyumunun düzenlenmesini,
üç ayda bir Kürtçe dil dergisinin çıkarılmasını ve Kürtçe-Türkçe
sözlük yayınlanmasını talep etmişti; bu bile tabii ki
karşılanmadı, Türk Dil Kurumunun verdiği cevap ise 2014te
biz sözlük bastırdık. oldu. Artık anlayıp kabul etmeniz
gereken şu ki ana dilinde eğitim sözlük bastırmakla, bir seçmeli
dersle, TRT Şeşle sağlanmıyor. Kürt çocukları en
insani hak olan ana dilinde eğitim ve öğretim hakkından mahrum
bırakılıyor. Bilmelisiniz ki okullara Kürtçe seçmeli ders
getirmekle bu sorun da çözülmüyor. O yüzden, ana dilinde eğitim
hakkının anayasal güvence altına alınması gerekiyor.
Seçmeli Kürtçe dersini getirdiniz, bu doğru fakat Kürtçe dersi 2012
yılından bu yana müfredatta olmasına rağmen okullarda yok.
Dersi talep eden öğrencilere ya yeterli derslik olmadığı ya
da Kürtçe öğretmeni olmadığı gerekçesiyle ders de
verilmiyor. İktidarınız ne yapıyor? Kürtçe öğretmen
ataması olarak yılda sadece 3 atama yapıyor. Oysaki Kürt dili ve
edebiyatı mezunu binlerce öğretmen atama bekliyor.
Bakın, iktidarınızın gerçek
Kürtçe politikası nedir, sadece birkaç örnekle ifade etmek istiyorum. Kürt
dili ve kültür kurumlarının neredeyse tümünü kapattı. Kürt
dilini kamusal alanda tamamıyla dışlamaya
çalıştı. Kürtçe sokak ve park isimlerini değiştirdi.
Kürtçe hutbe okuyan imamlara hapis cezası verdi. Leyla Güven ve
yoldaşlarına cezaevlerinde Kürtçe şarkı söyledikleri için
disiplin soruşturması açtı. İstanbulda bakın,
altını çiziyorum- bir düğünde zurnanın melodisi Kürtçe diye
zurnacı gözaltına alındı. İşte, bunları
yapan iktidarınızın zihniyeti ile 60larda Kürtçe
konuşanlara para cezası yağdıran, 80lerde Türkçe
konuş, çok konuş kampanyaları düzenleyen, Kürtçe
ıslık çaldığı gerekçesiyle Ape Musaya dava açan
zihniyet aynıdır. Bu, sizin aslında varoluş
zihniyetinizdir.
Kürt dili ve kültürüne karşı
yasakların, asimilasyon politikalarının, yok etme
çabalarının hiçbiri şimdiye kadar başarılı
olmadı ve olmayacak. Ne yaparsanız yapın, Kürtler yeni
yüzyılda her yönüyle dilini ve kültürünü yaşatacaklardır.
Sevgili kadınlar, dilin ve kültürün yaratıcısı
ve taşıyıcısı elbette kadınlardır.
Kadınlara saldırıların sebeplerinden biri de dilin ve
kültürün taşıyıcıları olmalarıdır.
İktidar, tek dilde olduğu gibi tek kültürde de ısrar ederek
ülkede bir AKP kültürü yaratmaya çalışıyor. Özellikle Kürt kültürü
üzerindeki kırım politikalarında başta kadınları
hedef alarak toplumda bir kültür yozlaşması yaratma
çabasındadır. Bundan kaynaklıdır ki her alanda kadın
mücadelesi yürüten kadınlar her gün hedef alınmakta, gözaltı ve
tutuklamalarla, baskıyla karşı karşıya
kalmaktadırlar. Kadına yönelik şiddetin zirve
yaptığı bu dönemde şiddetin önlenmesi gerekirken iktidar,
kadınların kültürel ve siyasal alanda yürüttükleri bütün mücadeleleri
illegalize ederek var olan kurumlarını da kapatmaktadır.
Bir kez daha buradan söylüyoruz: Kadınlar,
özgürlük mücadelesinde bütün heybetleriyle bir nehir gibi akmaya devam edecek.
Biz kadınlar, varlığımıza, dilimize, kültürümüze,
yaşam alanlarımıza her koşulda sahip çıkmaya ve
mücadelemizi yükseltmeye devam edeceğiz. Biz kadınlar, demokratik,
ekolojik, özgür ve ortak bir yaşamı inşa edeceğiz. Yeni
yüzyıl, biz kadınların yöneteceği, yaşama rengimizi
katacağımız bir yüzyıl olacak.
Değerli halkımız, yıllardır
parti olarak politikamız, yol haritamız, çözüm önerilerimiz ve
pratiğimiz ortadadır. Sorun ne olursa olsun, demokrasi ve müzakereyle
çözülmesinden yanayız. Bizim istediğimiz, bu ülkede herkesin kendi
kimliği, dili, inancı ve kültürüyle var olabileceği demokratik
bir yaşamı inşa etmektir. Bizlere ödetilen bütün bedellere
rağmen, bugüne kadar hiçbirimiz savaşı savunan bir pozisyonda
olmadık ve olmayacağız ve bizim barış
politikalarımıza karşı, savaşı savunan bütün
iktidarlar çözemedikleri Kürt sorununda çözüldüler. Bu ülkenin bugün de içinde
bulunduğu ekonomik krizin ve yoksulluğun sebebi, savaş
politikaları ve Kürt sorunundaki çözümsüzlüktür. Bu politikalara
karşı, biz HDP olarak, halkta karşılık bulan bütün
çözüm önerilerimizle, dün olduğu gibi bugün de halkımızla
birlikte ölüme karşı yaşamı, savaşa karşı
barışı savunacağız. Bu perspektifimizle, sarayın,
sermayenin, yandaşın değil halkın yönetimini
kuracağız. HDP, daha güçlü, daha kararlı, gümbür gümbür geliyor
çünkü HDP, umudun ve direnişin vücut bulmuş hâlidir; HDP, yeni yaşamın
adıdır; HDP, kadınların, gençlerin, emekçilerin, ötekileştirilen
bütün halkların sesidir, nefesidir; HDP, bu ülkenin demokrasi
sigortasıdır.
Değerli halkımız, biz buradayız,
biz birlikteyiz, biz buralıyız, birlikte güçlüyüz;
kazanacağız, kesin kazanacağız, mutlaka
kazanacağız. (HDP sıralarından alkışlar)
Teşekkürler.
BAŞKAN Ağrı Milletvekili Sayın
Dirayet Dilan Taşdemir.
Buyurunuz Sayın Taşdemir. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA DİRAYET DİLAN
TAŞDEMİR (Ağrı) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Ben de televizyonları başında bizi
izleyen halkımızı ve cezaevinde rehin tutulan bütün
arkadaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.
2023 bütçesini yaklaşık bir ay Plan Bütçe
Komisyonunda tartıştık. Komisyona gelen Bakanlar söz
aldıklarında -içerisinde Çalışma Bakanı da vardı-
genelde sunumlarında tozpembe tablolar çizdiler. Aslında, bu ülkede
hiç iş cinayeti yaşanmıyor, bu ülkede açlık, yoksulluk yok;
her şey tıkırında işliyor; eğer bir sorun var ise
de bu zaten iktidardan kaynaklı değil ya dış güçlerden
kaynaklıdır ya da aslında, muhalefetin iddialarıyla
sınırlıdır. Dolayısıyla, bizim
yaşadığımız ülke gerçekliği ile Bakanların
Plan ve Bütçe Komisyonunda sunduğu tablo ve hikâyelerin birbiriyle
uyuşmadığını bir kez daha ifade etmek istiyorum.
Yine, biz Plan ve Bütçe Komisyonunda
Bakanlıkların sunumlarına yönelik yaptığımız
bütün eleştirilere -2002 neredeyse AKPnin miladı olmuş-
yapılan her öneriye genelde şöyle bir cevap aldık: Ama 2002de
böyle değildi. Ama 2002de biz daha vahim bir durumdaydık. Yani
AKPnin başlattığı 2002 miladına göre, neredeyse
ülkede taş üstüne taş konulmamış, bir çivi
çakılmamış; AKP gelmiş ülkeyi uçurmuş, bütün
sorunları çözmüş ve bununla şükretmeyen muhalefet de bu iktidara
karşı nankörlük içerisindeymiş.
ZEMZEM GÜLENDER AÇANAL (Şanlıurfa) Aynen
öyle.
PAKİZE MUTLU AYDEMİR (Balıkesir)
Vallahi öyle, tam öyle.
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Devamla)
Onun için de aslında, ben burada konuşmamı, Bakanlara ya da bu
bütçeyi hazırlayanlara yönelik yapmak istemiyorum çünkü 2023 bütçesinin
Genel Kurulda da sarayda hazırlandığı şekliyle,
noktasıyla virgülüyle geçeceğini biliyorum.
Ben bizi televizyonları başında
izleyen halklarımıza seslenmek istiyorum ve aslında, onlara
konuşmak istiyorum: Halklarımız şunu bilsin ki 2023 bütçesi
sarayın bütçesidir, faizin bütçesidir, rantın bütçesidir,
savaşın bütçesidir. Bu bütçe, halkların bütçesi değildir;
bu bütçe, emekçilerin bütçesi değildir; bu bütçe, kadınların,
çocukların bütçesi değildir; bu bütçe, kepenk kapatan esnafın
bütçesi değildir; bu bütçe, tarlasını süremeyen çiftçinin
bütçesi değildir, Bu bütçe, AKPnin yandaşlarının
şatafat içerisinde hayatlarını sürdürme bütçesidir; bu bütçe,
yoksuldan alıp zengine veren bir bütçedir; bu bütçe, işçinin
boğazından kıstığını patrona veren bir
bütçedir. Onun için de biz bu bütçeye yönelik eleştirilerimizi sunmaya devam
edeceğiz.
Değerli arkadaşlar, AKP, son yirmi
yıl içerisinde ülkeyi bir asgari ücretliler ülkesi hâline getirdi.
Bakın, çalışanların neredeyse yüzde 50si asgari ücretle
çalışıyor. Ne kadar bu ücret peki? 5.500 TL. Bu enflasyon
şartlarında emekçilerden 5.500 TLyle geçinmelerini istiyor AKP
iktidarı, buna rıza göstermelerini istiyor, aslında
açlığa mahkûm etmek istiyor.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir)
Çalışma Bakanı nerede?
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Devamla)
Onun için, biz Plan ve Bütçe Komisyonunda da
Burada da bir kez daha ifade
etmek istiyorum; biz HDP olarak, insanca onurlu bir yaşam için asgari
ücretin 12.500 TL olmasını savunuyoruz, bunu savunmaya da devam
edeceğiz. (HDP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, evet, ülkede çok ciddi
bir yoksulluk var, ülkede çok ciddi bir işsizlik var. Bakın,
neredeyse 7 milyona yakın insan işsiz; TÜİKin raporlarına
göre, istatistiklerine göre işsizlik oranı yüzde 20ler
civarında. Tabii, bu, TÜİKin verileri; hani, TÜİKin
verilerinin aslında ne kadar gerçeğe hitap ettiği, ne kadar
kırpıldığı da tartışmalı bir mesele.
Ama iş bulabilenlerin de yaşam koşulları gerçekten
artık bu ülkede cehenneme dönmüş durumda.
AKP iktidarı döneminde neredeyse bir işçi
kırımı yaşanıyor, bir sınıf
kırımı yaşanıyor ve AKP, bunu bilinçli
politikalarıyla destekliyor. Bakın, İSİG Meclisinin yaptığı
ve paylaştığı verilere göre, sadece 2002nin ilk beş
ayında 646 işçi hayatını kaybetmiş ve AKPnin iktidara
geldiği 3 Kasım 2002den bugüne 30 bin işçi iş
cinayetlerinde yaşamını yitirmiş. Bakın, bu, neredeyse
bir savaş bilançosu. Yani, bu, kırım değil de nedir?
Aynı durum maden işçileri için de geçerli.
Maden facialarını biz burada çok konuştuk. Yine, AKP döneminde
neredeyse 2 bine yakın maden işçisi hayatını kaybetti.
Sadece bir gecede Somada 301 işçi, Bartında 41 işçi -maden
işçisi- hayatını kaybetti. Peki, siz ne yaptınız? Ne
söylediniz? Hesap mı sordunuz? Hesap mı verdiniz? Hayır. Patronlar
elini kolunu dışarıda sallıyor. Evet, yargılanan biri
oldu; o da kim, biliyor musunuz? Soma maden işçilerinin avukatı
Selçuk Kozağaçlı yargılandı, ceza aldı. Buradan bir
kez daha Selçuk Kozağaçlıya da selamlarımı, sevgilerimi
göndermek istiyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
Evet, bu, AKPnin bilinçli bir
politikasıdır. İşçiye değersizleştirme
politikaları üzerinden yaklaşılıyor yani iş
güvenliğini sağlamak yerine aslında İşçiler ölsün,
biz buna bütçe ayırmayalım. ne de olsa bu ülkede işçilerin canı
sudan ucuz.
Değerli arkadaşlar, tabii ki iş
yaşamındaki sorunlar çok çok büyük ama bu alanda yine en fazla
etkilenen kesimlerin başında da kadınlar geliyor. Kadınlar
yaşamın her alanında çok ciddi anlamda mobbinge uğruyor,
tacize uğruyor, ötekileştiriliyor ama iş yaşamında
bunun katbekat arttığını biz görebiliyoruz. Zaten iş
yaşamına kadınların katılım oranında da çok
ciddi bir -oran anlamında da- eksiklik var. Bakın, TÜİKe göre
kadın işsizliği son bir yılda 129 bin artmış,
geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 26. Her 100
kadından sadece 18i kayıtlı ve tam zamanlı istihdam
ediliyor. Yine, tarım sektöründe çalışan kadınların
yüzde 94,9u zaten kayıt dışı çalışıyor.
Genç kadın işsizliği yüzde 28,3. Yani bu rakamlar bize neyi
gösteriyor? Aslında, işsizliğin kadın hâlini gösteriyor,
cinsiyet eşitsizliğinin tablolardaki resmî ifadesini bize gösteriyor.
Şimdi, kadınlar neden iş yaşamına
katılamıyor? Elbette ki bu, kadın karşıtı
yürütülen politikalardan kaynaklı. Şimdi, kadınları sadece
ev içi işlerine yönlendiren, sadece kadının kariyerini çocuk
doğurmayla sınırlı tutan, sadece kadınları ev
içinde çocuk ve yaşlı bakımıyla sorumlu gören bir
anlayıştan kaynaklı kadınlar iş yaşamına
dâhil olamıyor. Bu politikalar, elbette ki bilinçli olarak yürütülüyor;
bu, öyle keyfî sıradan geliştirilen bir durum değil. Çünkü
bakın, 2023 bütçesinde tek bir kere bile toplumsal cinsiyet
eşitliği kavramı geçmiyor. Neredeyse bütün metinlerden
kadın kavramını çıkaracaksınız, kadın
kelimesini yasaklı hâle getireceksiniz. İşte, bu kadın
karşıtı politikalar, kadın düşmanlığı
dönüp dolaşıp yine kadınları vuruyor, kadına yönelik
şiddet onun için bu kadar artmış durumda, onun için işte 6
yaşında bir kız çocuğu evlendirilebiliyor. Hani, bunu siz
yaptınız diye elbette kimse söylemiyor ama yürütülen politika bunu
destekliyor; yürütülen politika kız çocuklarını,
kadınları vuruyor ve bunu yapanlar da bundan güç alıyor, destek
alıyor.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) Kız
çocuklarının üniversiteye girme oranı kaç? Onu söyle önce.
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Devamla)
Yine, diğer önemli bir konuysa elbette ki iş yaşamındaki
bölgeler arası eşitsizlik. Bakın, sadece iş
yaşamında değil eğitimde de benzer durum
yaşanıyor, sağlıkta da benzer durum yaşanıyor.
Bölgeler arasında eşitsizlik çok derin bir uçurum hâlinde yani bir
mutlak yoksulluktan söz etmek mümkün, özellikle Kürt coğrafyasında
bunu biz söyleyebiliriz. Bilinçli olarak yıllara yayılan bir
ihmalkârlık söz konusu, sistematik olarak aç bırakma, yoksul
bırakma siyaseti izleniyor; bunu zaten rakamlar da ifade ediyor.
Bakın, örneğin, Türkiye genelinde işsizlik oranı yüzde
yüzde 10 ila 13 bandında seyrederken son dört yılda sadece Mardin'de
bu oran yüzde 30, kadınlarda ise bu oran yüzde 42 bandında. Yine, SGK
istatistiklerine göre Ağrı, Muş ve Urfa'da yüzde 44 ila 45
oranında bir nüfus, genel sağlık sigortasını
ödeyemiyor. Peki, bu ne demek, bunu nasıl okumalıyız? Bu,
şu demek: Orada mutlak bir yoksulluk söz konusu, mutlak bir
açlığa mahkûm etme söz konusu. Peki, bu iller gerçekten yoksul iller
mi, bu iller gerçekten kaynakları bağlamında fakir iller mi?
Hayır. Tarımda, hayvancılıkta aslında, ülkede
neredeyse ilk akla gelen iller. Ağrı, Muş, Urfa; bunlar
tarımın, hayvancılığın merkezi iller. Peki, neden
bugün açlıkla yüz yüze bırakılmış bu iller? Bu,
bilinçli bir politikanın sonucu değil de nedir? Evet, bu, bilinçli
bir politikanın sonucudur; özellikle Kürtleri ve bölgede yaşayan
insanları açlıkla terbiye etme, açlık üzerinden yönetme
siyasetidir. Yine, o coğrafyayı insansızlaştırma
politikasının bir sonucudur. Sadece seçim bölgem Ağrı'da bu
iki yıl içerisinde binlerce genç Ağrı'yı terk etti, yurt
dışına gitmek zorunda kaldı. Neden? Özellikle, son yirmi
yılki politikaların sonucudur; hem baskı siyasetinin hem
işsiz bırakma, yoksul bırakma, yatırımlardan mahrum
bırakma siyasetinin sonucunda insanlar yerini, yurdunu, sevdiklerini terk
etmek zorunda kalıyor. İşte, bunun adı nedir? Tam da bunun
adı Kürt sorununun kendisidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayınız Sayın
Taşdemir.
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Devamla)
Teşekkür ederim Başkanım, bitiriyorum.
Kürt sorununa güvenlikçi politikalar, yayla
yasakları, mera yasakları ve bu konudaki, savaş siyasetindeki
ısrar, işte, ülkenin ekonomisini, bölgenin ekonomisini bu
bağlamda çok ciddi anlamda etkiliyor, insanları yoksun ve
yoksullaştırıyor. Bu politikanın yüz yıldır devam
ettiğini biz biliyoruz. Özellikle, AKP, son yirmi yılda bu
politikaları istikrarlı ve ısrarlı bir şekilde
sürdürüyor.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN İzmir Milletvekili Sayın
Serpil Kemalbay.
Buyurunuz Sayın Kemalbay. (HDP
sıralarından alkışlar)
HDP GRUBU ADINA SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ
(İzmir) Çalışma Bakanlığını
konuşacağız ama Çalışma Bakanı yerinde
değil.
Sendika yetkisi aldıkları hâlde iradeleri
tanınmayan ve greve çıkan Soho House Otel işçileri; mobbinge,
iş yerinde şiddete direnen Koç Üniversitesi Hastanesi işçileri;
işlerini isteyen İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı
evde bakım ve sağlık işçileri nezdinde hak arayan, mücadele
eden tüm işçileri, emekçileri, kadınları, değerli
halklarımızı burada selamlıyorum.
Dünya artan eşitsizliklerle, göçlerle, bölgesel
savaşların yarattığı yıkımlar,
salgınlar, işsizlik ve yoksullukla boğuşuyor. Halklar
baskıcı ve sömürücü otokratik rejimlere karşı seslerini yükseltiyor.
Ağır sömürüye, özgürlüklerin gasbedilmesine ve elitlerin bolluk
içinde yaşamasına isyan dört bir yanda büyüyor. Halklar soyguncu
düzenlere karşı ayağa kalkmakta ve Bizden
çaldıklarınızı geri alacağız. demektedir.
Erdoğan Türkiyesi de farksız
değildir. Türkiyeyi Sefalet Endeksinde 156 ülke içerisinde 1inci
yaptınız ve Türkiye yine gıda enflasyonunda -işte burada
görüldüğü gibi- 1nci sıradadır, gıda enflasyonu yüzde 99.
Türkiye, bir işçi mezarlığına da
dönüşmüştür. Günde en az 6 işçi iş cinayetinde
yaşamını yitirirken iş cinayetlerinin en az 6 katı
kadar ölümlü meslek hastalığı yaşanmaktadır.
Bakanlığınız meslek hastalıklarını
önlemediği gibi bir de gizlemektedir. Bu meslek
hastalıklarını gizlemeniz SGKye ölüm aylığı,
malulen emeklilik faturaları çıkmasın diye mi
soracağım ama Bakan yerinde yok.
Türkiyede 12 Eylül askerî darbesinden bu yana
patron, hükûmet, sarı sendika arasında kurulan simbiyotik bir
ilişkiyle kölelik düzeninin tek amacı sermaye biriktirmektir. AKPnin
derdi zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapmaktır. Bakın,
Türkiyenin en büyük sorunu işsizlik sorunu. Geniş tanımlı
işsizlik 7,5 milyonu aşmıştır ve bu sorun ne göçmenler
yüzündendir ne mülteciler yüzündendir ne de söylendiği gibi millet iş
beğenmiyor. Bu ucuz emek rejimi işsizliği yaratan gerçek
nedendir. İşsizlik Fonundan işsizler yararlanmasın diye
barajlar, engeller, şartlar koyuyorsunuz; İşsizlik Fonunu da
patronlara veriyorsunuz. Merak ediyorum, işsizlerin İşsizlik
Fonuna erişebilmek için nakliye yollarını, ana arterleri
işgal etmesi mi gerekiyor? Asgari ücrete dair hayal değil gerçekçi
olalım, yüzde 50 fazla. diyorsunuz. Ne hayali? Siz, Türkiye büyürken,
gelirleri zenginlere, sermaye sınıfına verirken hiç bu hayalden
bahsetmiyorsunuz. Emeğin millî gelirden aldığı pay AKP
döneminde düşmüştür. Kaldı ki bölgesel eşitsizlikler
yüzünden asgari ücretin altında ücret alan çok sayıda, milyonlarca
işçi vardır. Bu nedenle, asgari ücret temel ücret oldu diyebiliyoruz.
Asgari ücret en az 12.500 lira olmalıdır, çözüm bütçesinde biz bunun
teklifini verdik.
Yine, AKPli yıllarda emeklilik daha geç ve
daha güç oldu. Emekli aylığı bağlama oranlarını
düşürdünüz. Emeklileri, neredeyse, 19uncu yüzyılda yoksul Japonyada
yaşlı köylülerin bırakıldığı Narayama
Dağına götürüp bırakacaksınız. Hiç 3.500 lirayla bir
ev geçinebilir mi acaba? Kusura bakmayın ama ellerinizde işçinin
kanı, teriyle gelip bir de bize burada ahkâm kesiyorsunuz. Yeri geliyor,
antiemperyalistliği de hatta Sayın Vedat Bilginin bütçe
görüşmesinde yaptığı gibi antikapitalistliği de
kimseye bırakmıyorsunuz. Buna sol jargonda oportünizm denir ve
sevgili Doktor Hikmet Kıvılcımlı oportünizm için şöyle
demiştir Oportünizm Nedir? kitabında: İşçi
sınıfı yerine bir avuç elitin çıkarlarına hizmet etmek
demektir. Kısaca oportünizm, sözün işe uymaması demektir.
Bu bütçe çocukların bütçesi değildir.
Asgari 700 bin, bazı raporlara göre 2 milyon çocuk işçi bulunuyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayınız efendim.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) Ve
kayıtsız, güvencesiz, mevsimlik çalışan bu çocuklar
tarlalarda, iş yerlerinde, iş cinayetlerinde yaşamını
yitiriyor. Bunlar daha çocuk. Peki, nerede çocukların yüksek yararını
gözeten bütçe diye burada soruyoruz. Savaşa ve faize pay
ayrılırken neden çocuklara pay ayrılmamaktadır?
Seçimlerin yüzü suyu hürmetine EYTlilere de paket
açıyorsunuz. EYTlilerin kazanılmış haklarına
sakın dokunmayın, insana yakışır emeklilik ücretleriyle
EYTlilerin haklarını verin.
Bu bütçede savaşa ve faize 1 trilyona
yakın kaynak aktarırken ne yazık ki kadınlara kaynak
aktarılmamıştır. Kadınlara bütçe diyoruz ve
kadınların yaşamını, emeğini savunuyoruz.
(*) diyerek sözlerimi bitiriyorum. (HDP
sıralarından alkışlar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Grup Başkan
Vekillerimize hatiplerle birlikte söz vermiştik.
Sayın Özel, buyurunuz.
III.- AÇIKLAMALAR (Devam)
29.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, 362 sıra sayılı
2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 363 sıra
sayılı 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifinin üçüncü tur görüşmelerinde HDP Grubu adına konuşma
yapan milletvekillerinin bazı ifadelerine ve Başkan Vekili Haydar
Akarın yönetimine dair yapılan eleştirilere ilişkin
açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan, biraz
önce soy isimle ilgili meselede bize bir söz düşmediği için, herhangi
bir ismimiz zikredilmediği için tabii kullanmadık ama HDP Grubunun
konuşmaları içinde birkaç kez yüzyıllık Kürt
düşmanlığı Kürt düşmanlığı bugün
başlamadı, yüzyıldır var. gibi ifadeler vardı.
Şimdi, bu tip konular hem hassas hem üzerinde çok dikkatle söz
kurulması gereken konular, bizim tarafımızdan da. Hep söyledik,
bizim geçmişten husumet çıkarmak değil geçmişte
yaşananları iyi okuyup buradan dostluk çıkarmak;
ayrılıkları değil birliği, beraberliği ve
kardeşliği yükseltmek gibi görevimiz var; yüzyıllık bir
cumhuriyet var, bir Kurtuluş Savaşı var, Kurtuluş
Savaşından önce Çanakkalede emperyalist saldırıda birlikte
savaşmış ve aynı yerde koyun koyuna yatan dedelerimiz var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Devamında, Cumhuriyet
Döneminde bir cumhuriyetin kurulması, tek parti dönemi, çok partili rejime
geçiş, demokratik bir ilerleyiş var. O yüzyılın içinde
elbette yaşanmış acılar da var. Bu ülkede Aleviler acı
çekti, Kürtler acı çekti, Türkler acı çekti ama bu ülkede kendini
öteki hissetmiş ya da bugün kendini ötekileştirilmiş
hissettiğini söyleyen biri varsa Sen yalan söylüyorsun. demek
hiçbirimize yakışmaz. Bunun böyle olmadığına ikna etme
ya da bunun böyle olmayacağı yarınları hep beraber
inşa etme görevimiz var; geçmişten husumet çıkarmak değil,
varsa geçmişte yaşanmış birtakım acılar, oradan
ders çıkarmak ve geriye değil ileriye bakarak cumhuriyetin 2nci
yüzyılını hep beraber inşa etmek gibi bir görevimiz var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) İki şeyin renginin
olmadığına inanıyoruz: Bir, işçinin alın terinin
rengi yoktur; bir de annenin gözyaşının rengi yoktur. Biz 2nci
yüzyılda hiçbir annenin ağlamadığı, evlat
acısı çekmediği bir cumhuriyeti bu Parlamentoda bulunan
herkesle, bulunamayan, farklı düşünen herkesle birlikte inşa etmenin
yolunu bulmalıyız; biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu yolda
yolcuyuz, bizim hedefimiz bu.
Sayın Haydar Akarın -ismi verilerek veya
verilmeden- yönettiği oturumda yaşananlarla ilgili birtakım
eleştiriler oldu. Ben on bir yıldır buradayım, yedi yıldır
Grup Başkan Vekiliyim ve Haydar Akarın yönettiği
sayısız oturumu da son yıllarda takip ettik. Sayın
Akarın dörtlükler, kutlamalar, selamlamalar hatta bazen türküler
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Özer.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Birinde bizim milletvekilimiz
Nurhayat Altaca Kayışoğlu bir Kürtçe türkü söylediğinde,
Haydar Akarın Bütün türküler bizim. deyip Parlamentodan alkış
aldığını da birlikte yaşadık ama bir
konuşmanın tamamının çoğumuzun bilmediği bir dilde
yapılması ve öyle sonlandırılacak olmasına doğru,
iki gün önce birtakım tartışmalar yaşandı. Haydar Akar
İç Tüzükle bağlıdır, hepimiz İç Tüzükle
bağlıyız. İç Tüzükün imkân
verdiği ölçüde müsamaha, İç Tüzükün imkân verdiği ölçüde
anlayış gösteriliyor; bu konuda hepimiz şahidiz. Oradan bir
düşmanlık
Veya, işte, biraz önce isim verilmese de Haydar
Akarın, yapı olarak da tabi olduğu, üyesi olduğu
partisinin durumu ve duruşu açısından da hiç hak etmediği
eleştiriler aldığını düşünüyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayınız Sayın
Özel.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Hem yüzyıllık
perspektifte, hem bugün hem yarına doğru bu ülkede Anayasaya
bağlı, bu birlik beraberlik ve ülke sınırları içinde,
kardeşlik içinde ve barış içinde yaşayacağımız
yarınlar için Cumhuriyet Halk Partisinin ne bir düşmanlık ne bir
ret, asimilasyon ama ne de bir Anayasasızlık ve bir İç
Tüzüksüzlük hâlini savunması ve orada durması mümkün değildir.
Durduğumuz yer bellidir ve bundan sonra çok daha güzel yarınları
hep birlikte inşa edeceğimize inancımız da tamdır.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
IV.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI (Devam)
2.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Nimetullah
Erdoğmuşun, Manisa Milletvekili Özgür Özelin yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelere ilişkin konuşması
BAŞKAN Sayın Özel, Sayın Akar
mevkidaşım itibarıyla söylüyorum, ben de biraz önce bir
kınamayla taltif edildim; bunlar normal, demokratik bir ortamda tabii ki
eleştiriler olacak, tabii ki kınamalar olacak; biz ondan
rahatsız değiliz, Sayın Akar da mutlaka rahatsız
değil.
Birleşime on beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:14.43
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 15.04
BAŞKAN: Başkan Vekili Nimetullah ERDOĞMUŞ
KÂTİP ÜYELER: Necati TIĞLI (Giresun), Rümeysa KADAK
(İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 32nci Birleşiminin Dördüncü Oturumunu
açıyorum.
2023 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu
Teklifi ile 2021 yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin
görüşmelerine devam ediyoruz.
V.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 362) (Devam)
2.- 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi
(1/285), Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli Cetveller, 2021
Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifine İlişkin
Genel Uygunluk Bildirimi ile 2021 Yılı Dış Denetim Genel
Değerlendirme Raporu, 201 Adet Kamu İdaresine Ait Sayıştay
Denetim Raporu, 2021 Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve
2021 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/2076) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 363)
(Devam)
A) KÜLTÜR VE TURİZM
BAKANLIĞI (Devam)
1) Kültür ve Turizm Bakanlığı
2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kültür ve Turizm
Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) RADYO VE
TELEVİZYON ÜST KURULU (Devam)
1) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) DEVLET OPERA VE BALESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Devlet Opera ve Balesi Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Devlet Opera ve Balesi Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) DEVLET
TİYATROLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Devlet Tiyatroları Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Devlet Tiyatroları Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) TÜRKİYE
YAZMA ESERLER KURUMU BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Türkiye Yazma Eserler Kurumu
Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Yazma Eserler
Kurumu Başkanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Vakıflar Genel Müdürlüğü
2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Vakıflar Genel Müdürlüğü
2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) TÜRK
İŞBİRLİĞİ VE KOORDİNASYON AJANSI
BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Türk
İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı
Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk İşbirliği ve Koordinasyon
Ajansı Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
G) YURTDIŞI TÜRKLER VE
AKRABA TOPLULUKLAR BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH
YÜKSEK KURUMU (Devam)
1) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ (Devam)
1) Atatürk
Araştırma Merkezi 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk
Araştırma Merkezi 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
I) ATATÜRK
KÜLTÜR MERKEZİ (Devam)
1) Atatürk
Kültür Merkezi 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk
Kültür Merkezi 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) TÜRK
DİL KURUMU (Devam)
1) Türk Dil
Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk Dil
Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜRK
TARİH KURUMU (Devam)
1) Türk
Tarih Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk
Tarih Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
K) KAPADOKYA ALAN BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Kapadokya
Alan Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kapadokya
Alan Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
L)
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI (Devam)
1)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
M)
MESLEKİ YETERLİLİK KURUMU (Devam)
1) Mesleki
Yeterlilik Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Mesleki
Yeterlilik Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Komisyon yerinde.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Özel.
III.- AÇIKLAMALAR (Devam)
30.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Beştepede yapılan
Anayasa toplantısına ve Edirne Milletvekili Fatma Aksalın
attığı tweete ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan, dün,
kamuoyuna Beştepede Anayasa toplantısı diye bir haber
yansıdı ve doğrulandı, Adalet ve Kalkınma Partisinin
hazırladığı, geçtiğimiz günlerde imzaya
açtığı Anayasa değişikliği teklifi üzerine bir
toplantı; Cumhurbaşkanı orada, Grup Başkan Vekili var,
Bakanlar var ama bir de Meclis Başkanı var. Ya, Anayasa
değişikliği teklifi Adalet ve Kalkınma Partisinin
hazırladığı bir teklif. Zaten Bakanların falan
olması Anayasaya aykırı da Meclis Başkanı gibi bir
tarafsızlık makamı nasıl oluyor da gidip bir partinin
Anayasa çalışmasına katılıyor? Meclis
Başkanı bu tutumuyla tarafsızlığını tamamen
ortadan kaldırmıştır. Gerçekten, artık nasıl
güveneceğiz, nasıl onun yönettiği bir Mecliste görev
yapabileceğiz? Hepimiz açısından son derece
sıkıntılı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Özel.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ayrıca, yapılan
iş o kadar da tuhaf bir duruma evrildi ki -ben mümkün mertebe bütün AK
PARTİ'li arkadaşları takip etmeye çalışıyorum-
Sayın Fatma Aksal geçen gün "tweet" attı: Anayasa
değişikliğimizi grupta imzaladım. diye.
Değişiklik teklifini gazeteciler merak ediyor, biz merak ediyoruz,
diyorlar ki: Henüz metin yok. Metinsiz imzalar mı atılıyor;
Fatma Aksal'a da bunu sormak lazım, AK PARTİ Grubuna sormak
lazım. Fatma Aksal'ın imzaladığı metin dün nasıl
müzakereye açılıyor? Orada tarafsız Meclis
Başkanının ne işi var? Yani neresinden
tutacağımızı bilemediğimiz tam bir hukuksuzluk hâli,
tam bir parti devleti, tam devleti tahakküm altına almış bir
parti görüntüsü. Yani diyeceğim şu Sayın Başkan:
İllallah diyoruz, illallah! (CHP sıralarından
alkışlar)
Teşekkür ederim.
V.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 362) (Devam)
2.- 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi
(1/285), Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli Cetveller, 2021
Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifine İlişkin
Genel Uygunluk Bildirimi ile 2021 Yılı Dış Denetim Genel Değerlendirme
Raporu, 201 Adet Kamu İdaresine Ait Sayıştay Denetim Raporu,
2021 Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve 2021
Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/2076) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 363) (Devam)
A) KÜLTÜR VE TURİZM
BAKANLIĞI (Devam)
1) Kültür ve Turizm
Bakanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kültür ve Turizm
Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) RADYO VE
TELEVİZYON ÜST KURULU (Devam)
1) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) DEVLET OPERA VE BALESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Devlet Opera ve Balesi Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü
2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) DEVLET
TİYATROLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Devlet Tiyatroları Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Devlet Tiyatroları Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) TÜRKİYE
YAZMA ESERLER KURUMU BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Türkiye Yazma Eserler Kurumu
Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Yazma Eserler
Kurumu Başkanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Vakıflar Genel Müdürlüğü
2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Vakıflar Genel Müdürlüğü
2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) TÜRK
İŞBİRLİĞİ VE KOORDİNASYON AJANSI
BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Türk
İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı
Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk İşbirliği ve Koordinasyon
Ajansı Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
G) YURTDIŞI TÜRKLER VE
AKRABA TOPLULUKLAR BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH
YÜKSEK KURUMU (Devam)
1) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ (Devam)
1) Atatürk
Araştırma Merkezi 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk
Araştırma Merkezi 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
I) ATATÜRK
KÜLTÜR MERKEZİ (Devam)
1) Atatürk
Kültür Merkezi 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk
Kültür Merkezi 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) TÜRK
DİL KURUMU (Devam)
1) Türk Dil
Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk Dil
Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜRK
TARİH KURUMU (Devam)
1) Türk
Tarih Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk
Tarih Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
K) KAPADOKYA ALAN BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Kapadokya
Alan Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kapadokya
Alan Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
L)
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI (Devam)
1)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
M)
MESLEKİ YETERLİLİK KURUMU (Devam)
1) Mesleki
Yeterlilik Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Mesleki
Yeterlilik Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına Muğla Milletvekili Sayın Süleyman Girgin.
Buyurunuz Sayın Girgin. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA SÜLEYMAN GİRGİN
(Muğla) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum.
6 yaşında çocuk
Şeytanı uzakta
aramayalım arkadaşlar, 6 yaşında çocuğa cehennem
ceketi dikildi ülkemizde; kınıyorum, lanet olsun. Bu vakfı bugün
değil anında, şu an itibarıyla kapatmanız gerekiyor
Sayın Bakan.
Değerli milletvekilleri, ikili bir yapı
oluştu Türkiye'de: Sarayda yaşayanlar, sarayın
dışında yaşayanlar. Saray ve şürekâsının, 5li
çetelerin yaşadığı Türkiye'de her şey çok mükemmel;
orada yaşayanlar bir eli yağda, bir eli balda. Bir de ikinci Türkiye
var, trajik Türkiye var. Bu trajik Türkiyede günlük hayatta kalma kavgası
var, açlık, yoksulluk var, iş bulamadığı için kendini
yakan insanlar var, borçlarını ödeyemediği için intihar edenler
var. Biz, birinci Türkiyenin, ikinci Türkiyeyi sadakaya bağlama
programını yırtıp atmak için geliyoruz arkadaşlar.
(CHP sıralarından alkışlar) Hor gördükleri, üstten
baktıkları, vergilerini, en temel haklarını gasbettikleri o
ikinci Türkiye bu yarattıkları saray Türkiyesini yenecek ve kısa
çöp uzun çöpten hakkını alacak.
Değerli arkadaşlar, size bu ikili
Türkiye'nin rakamlarla oluşmuş bir tablosunu, emek ve sermayenin
millî gelirden aldığı payı göstereceğim: 2016dan beri
emeğin millî gelirden aldığı pay yüzde 40tan yüzde 26ya
iniyor, sermayenin millî gelirden aldığı pay yüzde 41den yüzde
55e çıkıyor. Bu açılan makas sadece rakamları değil,
aynı zamanda birbirinden uzaklaşan dünyaları işaret ediyor
ve makasın keskin tarafı emekçilerin hayatını dilim dilim
kesiyor. İktidar, evlatlarımızın boğazından kesip
sarayın evlatlarının vakıflarını besleme
aracı değildir, Man Adasına çil çil para göndermenin aracı
hiç değildir, Bakanlık da bunları seyretme yeri değildir.
(CHP sıralarından Bravo sesleri, alkışlar) Ey, siz,
yoksul halk için bu kara tabloyu yaratanlar ve bu tablonun
karşısına geçip seyredenler; çocuklarımızın
boğazından kestiğiniz her bir lokmanın hesabını
tek tek vereceksiniz!
Değerli milletvekilleri, sadece bu yıl 2
trilyon 186 milyar lira vergi ödeyeceğiz. Bu kadar verginin
toplandığı bir yerde hâlâ ekmek kuyruğu varsa, pazarın
artıkları toplanıyorsa asıl sorun verginin toplanmasında
değil, gelirin dağılımındadır. Bir anne Süt
içmek, yumurta yemek benim çocuğumun hakkı değil mi? Çaya ekmek
banıyorum, çocuğumu bu şekilde besliyorum. diyorsa zalimsiniz,
zalimsiniz, zalimsiniz! (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Bakan, bugün -gerçi kendisi burada yok,
Çalışma Bakanı- Türkiye'de 4 kişilik bir ailenin her üyesi
asgari ücretle çalışsa dahi yoksulluk sınırına
ulaşamıyor. Mevcut asgari ücret açlık
sınırının 2.200 lira altındadır. Zamlar
durmadıkça asgari ücret 10 bin olsa ne yazar; Türkiye, çalışan
yoksullar ülkesi olmaya devam edecektir.
Sayın Bakan, evlere şenlik bir TÜİK
var, talimatla üfürükten istatistik üretme kurumu! Ona göre yüzde 85
enflasyonun olduğu yerde iktidar İşçiyi enflasyona ezdirmedik.
diye laf ediyor arkadaşlar. Sayın Bakan, hangi enflasyona
ezdirmiyorsunuz? Silindir gibi eziyorsunuz. Hiç mi çarşıya pazara
çıkmıyorsunuz?
Bakanlık olarak 2023 yılında geçerli
olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları için anket
yaptırmışsınız. Arkadaşlar, işverenlerin
asgari ücret beklentisi 7 bin lira çıkmış, 2023 yılı
için ortak beklenti 7.845 TL çıkmış. Ne güzel bir kurgu! Tek
adam da Öyle şey olmaz. diyecek falan, sonra üstüne 150 lira ekleyecek;
öyle mi? Sonra da Beklentinin üzerinde verdik. diye söyleyeceksiniz.
Bırakın bunları Sayın Bakan, anketle asgari ücret
belirlenmez. Daha bir yıl önce yine bu kürsüden söyledik arkadaşlar,
Esas olan alım gücünün artmasıdır. dedik. Soruyorum size:
Geçen yıl 2.800 liralık asgari ücretle alınan ihtiyaçlar bugün
5.500 liraya alınıyor mu? Buna cevap verin Sayın Bakan. (CHP
sıralarından alkışlar) Yapılması gereken, tüm
sendikaların katılımıyla, insan onuruna yaraşır
bir şekilde asgari ücreti belirlemek ve eşelmobil sistemini getirip
asgari ücretin enflasyon karşısında erimesinin önüne geçmektir.
Değerli milletvekilleri, soruyorum:
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Türkiyede
çalışma barışını işverene teşvik,
işçiye vergi zulmüyle mi sağlayacaktır? 2002 yılında
brüt asgari ücret 222 lira, gelir vergisi tarifesinin ilk basamağı
3.800 liraydı yani tam 17 katı. Bu oran 2010 yılında 12
katına, günümüzde ise 5 katına kadar gerilemiştir. 2000
yılından bu yana yeniden değerleme oranı kuruşu
kuruşuna uygulansaydı önümüzdeki yıl gelir vergisinin ilk dilimi
71 bin lira değil, 182 bin lira olacaktı. Emekçilerin dilim dilim
soyulmasının önüne geçmek için adaletsiz vergi dilimini acilen
güncellemek zorundasınız. (CHP sıralarından
alkışlar)
Değerli milletvekilleri, sendikalaşma
oranı ne kadar düşükse o ülkede sosyal adalet, demokrasi ve
eşitlikten söz etmek o kadar zordur. Resmî sendikalaşma oranı
yüzde 14 ancak kayıt dışını da
kattığımızda sendikalaşma oranı yüzde 10
seviyesindedir. 21inci yüzyılda sosyal politikalar üretmesi beklenen bir
Bakanlık için bu oran, en basit tabiriyle utanç vericidir. Sorum şu:
Bu kara tablo karşısında, anayasal bir hak olan sendikalı
örgütlenme hakkını kullandığı için işten
atılan işçiler için şimdiye kadar ne yaptınız
Sayın Bakan? (CHP sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
Başka bir sorum da şu: TÜRK-İŞe
bağlı TEZ-KOOP-İŞ Sendikası ile HAK-İŞe
bağlı ÖZ BÜRO İŞ Sendikası yetki sürecinde mahkemelik
iken ve mahkeme sonuçlanmamışken hangi yetkiyle ÖZ BÜRO İŞ
Sendikasına yetki belgesi düzenliyorsunuz? Bu hatalı işlem
nedeniyle 2021 yılından beri 20 bine yakın işçi toplu
iş sözleşmesi yapamıyor, işçiler ve aileleri mağdur.
Bakanlığınız hukuku dikkate almadan kendine yakın
sendikalara hukuk dışı işlem yapmayı âdet hâline mi
getirdi Sayın Bakan? Sendikalaşmayı bu mantıkla mı
çoğaltacaksınız?
Değerli milletvekilleri, ülkeyi kararnameler
ülkesi hâline getiren iktidar, işçiler arasındaki eşitsizliği
derinleştirmeye devam ediyor. Dün taşerona kadro sorununun kökten
çözüleceği sözleri verilirken on binlerce işçi kapsam
dışı tutuldu. 696 sayılı KHKyle kadroya geçirilen
işçilere tayin hakkı tanınmaması, meslek kodu
mağduriyetleri, gerekli koşulları sağlayanların
zorunlu olarak emekli edilmesi sorunu devam etmektedir. Soruyorum değerli
arkadaşlar: Türkiye'de çalışma barışı, verilen
sözler ile uygulamanın çeliştiği yamalı taşeron
düzenlemesiyle mi sağlanacaktır.? Amasız fakatsız,
şartsız şurtsuz, işçilere acilen kadro verilmelidir.
Sayın Bakan, Genel Başkanımız
Sayın Kemal Kılıçdaroğlunun ısrarla gündeme getirmesi
ve EYTlilerin mücadelesi sonunda EYTyi gündeme almak zorunda
kaldınız. Seçim kaybetsek de yoktur. diyordunuz. Ne demişler: Büyük
lokma ye, büyük laf etme. (CHP sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar) Ne yapsanız da çaresi yok, telaşınızdan
belli, gidicisiniz. Yeni mağduriyetler yaratmadan, artık,
ertelemeyin, oyalamayın, bir an önce çözün, haklarını tastamam
teslim edin yoksa biz zaten hakkıyla çözeceğiz. Ayrıca, 1,5
milyona ulaşan staj ve çıraklık mağduriyeti yaşayan
insan var. Staj mağdurları konusunu staj sigortalılık
başlangıcı olacak şekilde EYTyle birlikte ele almak
zorundasınız.
Değerli milletvekilleri, bir de Sadece EYTye
değil, depreme de takıldık. diye seslerini duyurmaya
çalışanlar var. 17 Ağustos depreminin üzerinden tam yirmi bir
gün sonra göçük altında arama kurtarma çalışmaları hâlen
devam ederken, insanlar can derdindeyken 8 Eylül 1999 tarihli Yasayla
mağdur olanlar var. Deprem yüzünden pek çok iş yeri
yıkılmış, resmî sigorta girişleri işveren
tarafından ileri tarihlere atılmış, deprem öncesi işe
girişler, evrak kayıpları başta olmak üzere farklı
sebeplerle SSK'ye bildirilememiş; dolayısıyla, EYT'yi günle kaçıranlar
var. Ne yapılmalı?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
SÜLEYMAN GİRGİN (Devamla)
Tamamlıyorum Başkanım.
EYTnin kapsamı Gölcük ve Düzce depreminden
etkilenenleri de kapsayacak şekilde genişletilmelidir.
Değerli milletvekilleri, halkın bütçesini
iktidarın yırttığı gömleğe yama yapmak kimsenin
hakkı değildir. Bu iktidarın milletle bağı
kopmuştur. Halkın bütçesini halka teslim etmek bize nasip
olacaktır. Adaletin ekmeğini halkın kendisinin
pişireceği günler yakındır. Biz döşte bıçak
yarasından güneş toplayanlarız, biz emekçileriz, emeğin
hakkı için dövüşenleriz. İnanıyoruz ki yepyeni bir
güneş doğacak dağların ufuklarından.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Antalya Milletvekili Sayın Çetin
Osman Budak.
Buyurunuz Sayın Budak. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ÇETİN OSMAN BUDAK (Antalya)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Bakan,
yılda bir kere de olsa sizi aramızda görmek güzel.
Değerli arkadaşlar, şimdi, turizm
sektörünü biz stratejik bir sektör olarak görüyoruz aynı zamanda da
siyaset malzemesi değil; Türkiye Büyük Millet Meclisinde turizmi
geliştirmek için hep birlikte gayret gösterdiğimizi söyleyerek
sözlerime başlayacağım.
Yalnız, sorularım var; cevap
alamadığımız sorular bunlar. Arkadaşlar, sizler soru
önergeleri veriyorsunuz, ben rakamları söylemeyeyim, hepiniz biliyorsunuz
ve cevap alamıyorsunuz. Turizm Bakanlığına belki 100ün
üzerinde soru önergesi verdik, bunlarla ilgili cevap yok. Şimdi, peki,
senede bir kere buluyoruz Sayın Bakanı, burada cevap verecek mi biliyorum,
bakacağız, soracağız ama şimdi, Komisyonda
sorularımıza cevap vermedi.
Birinci soru, TGA, Turizm Geliştirme
Ajansı
Bildiğiniz gibi, buradan, Komisyondan geçti ve bütün turizm
sektörüne; acentelere, otellere, restoranlara bir salma yapıldı,
binde 7,5 gibi bir oran. Bununla ilgili sorduk: Güzel, turizmi tanıtmak
için siz bunu topluyorsunuz, neden cirodan topluyorsunuz? Ya, insanlar zarar
ettiği zaman bir şekilde vergi ödemezler, zarar beyan ederler, siz
cirodan bunu topluyorsunuz. Ve şunu sordum, dedim ki: Buradan bu kadar
büyük para elde ediyorsunuz
Ki benim tahminime göre yıllık 400
milyon dolar arkadaşlar. Çünkü kendi açıkladıkları turizm
rakamlarıyla çarpıp bölüyorsunuz, aynı zamanda
restoranların sayısıyla çarpıp bölüyorsunuz, 400 milyon
dolar gibi bir rakamı ben çıkarıyorum. Yanlışsa
Yanlış. desin ama o verileri versin. Komisyonda sorduk Sayın
Turizm Bakanına. Daha önce vermişti, 2021 yılında Efendim,
işte şu kadar gelir elde ettik, şuralardan gelir elde ettik, bu
kadar da harcadık. Ve bu Komisyonda, Bütçe Komisyonunda,
görüşmelerde böyle bir rakam alamadım. Şimdi soruyorum: Ne kadar
para topladınız? Nerelerde kullandınız, harcadınız?
(CHP sıralarından alkışlar) Turizm rakamlarıyla
övünüyorsunuz, övünün; çalışıyorsunuz, takdir de ederiz fakat
Akdeniz çanağındaki turizm destinasyonlarıyla
karşılaştırdığınız zaman o kadar da
başarılı bir yıl geçmediğini biz görüyoruz.
Süre az olduğu için -konu çok- bir de şu
konaklama vergisine girelim. Sayın Bakan Komisyonda dedi ki: Konaklama
vergisini Maliye Bakanlığı alıyor, bizimle alakası
yok. Ya, şimdi, Maliye Bakanlığı Türkiye Cumhuriyeti
devletinin Bakanlığı da siz nerenin Bakanısınız
Sayın Bakan? (CHP sıralarından alkışlar) Yani sizin
söylediğiniz şu: Ya, efendim, ben yapmadım, onlar yaptı.
Ya, buradan bütçeye koymuşsunuz, orada da söyledim, bütçeye
koyduğunuz rakam 2,3 milyar lira yani 2 milyar 300 milyon lirayı siz
bütçeye Bu parayı toplayacağım. diye koymuşsunuz ve bu
kanun buraya geldiğinde, komisyonlara geldiğinde siz bunu savundunuz.
Biz de savunduk ama şöyle savunduk: Kardeşim, yerel yönetimlere
verilir bu; dünyanın her yerinde böyledir, siz konaklama vergisini
alırsınız, yerel yönetimlere verirsiniz. Ama verir misiniz?
VELİ AĞBABA (Malatya) Yok.
ÇETİN OSMAN BUDAK (Devamla) Sahillerdeki
bütün belediyeler ne kadar belediye varsa Cumhuriyet Halk Partisinin, turizm de
orada yapılıyor.
VELİ AĞBABA (Malatya) Tabii.
ÇETİN OSMAN BUDAK (Devamla) E, siz
vermezseniz
Ve merkezî bütçeye alıyorsunuz.
Efendim, toplam bütçenin içinde konaklama vergisinin
oranı öyle çok da ciddiye alınacak bir rakam değil ama orada
eriyip gidecek, sektörden de alacaksınız ve 2,3 milyar on binde 5e
tekabül ediyor. Ya, bunu yerel yönetimlere eğer vermiş
olsaydınız, altyapıyı kalkındırır, gelen
turistlerin daha rahat etmesi ve o kentte kültür ve sanat merkezlerinin
açılmasına yatırım yapardı. Mevcut bütçeyle
Mesela,
Antalya 16 milyon turist ağırlıyor; 2,5 milyon nüfusa göre
sizlerden, merkezden katkı alıyor.
Şimdi, çok konu var. Anlaşılmayan bir
mevzu daha var, kamuoyu bu konuyla ilgili çok tartıştı, siz bir
açıklama yaptınız. Bodrumda satın
aldığınız otel
Efendim, yanında da 25 dönümlük bir
arazi var; 25 dönümlük, ormana ait bir arazi var ve siz kendi
Bakanlığınıza şirketiniz olarak başvuruyorsunuz,
Bakanlığınız teyit ediyor, orayı, tahsisini
alıyorsunuz.
VELİ AĞBABA (Malatya) Hay maşallah.
ÇETİN OSMAN BUDAK (Devamla) Dediniz ki: Ya,
öyle bir durum yok. Ben zaten oteli aldığımda, burası 2012
yılında tahsis edilmiş. İyi de edilen tahsis yeri
başka.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz.
ÇETİN OSMAN BUDAK (Devamla) Sizin otelinizin
yanındaki o 25 dönümlük orman alanını otelinizin yanına
getirip, ona oradan işlem yapıp sonra da yetmedi Bu alana 2 milyar
350 milyon lira yatırım yapacağım. demişsiniz, 307
odalı, 870 yataklı
Fakat bir teşvik almış
arkadaşlar, Turizm Bakanı sonuç itibarıyla, bir teşvik
almış. Yeni
VELİ AĞBABA (Malatya) Nasıl?
AHMET AKIN (Balıkesir) Kaç para
almış?
ÇETİN OSMAN BUDAK (Devamla) Faiz
desteği, gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası, sigorta primi
işveren desteği... Vergi indirimi yüzde 80 ve aynı zamanda
yatırım katkı payı yüzde 40.
SALİH CORA (Trabzon) Yalan.
VELİ AĞBABA (Malatya) Biz de
alalım!
ÇETİN OSMAN BUDAK (Devamla) Siz Turizm
Bakanısınız. Yani şimdi, size itiraz edebilecek bir
mekanizma yok. Bunu da bir izah ederseniz kamuoyunu rahatlatmış
olursunuz, bilgilendirmiş olursunuz.
ORHAN SÜMER (Adana) Miktar ne kadar
Başkanım, miktar?
VELİ AĞBABA (Malatya) Kültür Bakanı
Nuri Ersoya mı...
ÇETİN OSMAN BUDAK (Devamla) Ha, şimdi,
ustalık dönemi deniyordu altı saniye kaldı- ustalık
dönemi dendi, Sayın Cumhurbaşkanı böyle söyledi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÇETİN OSMAN BUDAK (Devamla) Neyin
ustalığı, biz anlamadık; neyin ustalığı,
anlamadık! (CHP sıralarından alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya)
Başkanım, bir dakika daha verin; Başkanım, Allah
rızası için.
ÇETİN OSMAN BUDAK (Devamla) Neyin
ustalığı, anlamadık; onu da şuradan o zaman
söyleyeyim, kayıtlara girsin...
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) O zaman selamlamak için
yarım dakika verin.
ÇETİN OSMAN BUDAK (Devamla) Yarım
dakikada toparlarım.
1982-2002 arasında; 1,3 milyon turist gelirken
82de, 2002deki rakam çıkmış 13 milyona. Oradan oraya 10
katı artarken yirmi yıllık iktidarınızda sadece 4 kat
artmış ve Özal döneminin, daha önceki dönemlerin
yaptığı yatırımların üstünden sizin
geliştirdiğiniz bu kadar.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın
Budak.
Bursa Milletvekili Sayın Nurhayat Altaca
Kayışoğlu.
Buyurunuz Sayın Altaca
Kayışoğlu. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU
(Bursa) Hoş geldin Karagözüm, Mecliste bütçe görüşmelerine
hoş geldin.
Ne demek boş geldin Hacı Cavcav, senin
fiyatlardan haberin var mı? Gelirken yarım kilo kuru pasta
alayım dedim, pastaneye girdim, fiyatları görünce arkama bakmadan
kaçtım.
Boş geldin. demedim Hacı Cavcav,
Hoş geldin. dedim. Pastaneden bir şey istemedim.
Ben de hastaneden bir şey istemedim. Doktor
ultrason istedi; randevu istedim, bir yıl sonrasına gün verdiler.
(CHP sıralarından alkışlar)
Ya, Hacı Cavcav, nereye gidiyor bizim bu
vergiler?
Tam da yerine geldin Karagözüm. Bütçeyi yapanlara
sorarsın şimdi, nereye gidiyormuş vergiler? Doktorlara Nereye
giderlerse gitsinler. diyenler olduğu sürece doktorlar gidince sen
hastanede daha çok sıra beklersin. (CHP sıralarından alkışlar)
Beyin göçü oluyor Hacı Cavcav, beyin göçü.
Ne? Yine kimin beyi göçtü? Bizim komşu Nigar
Hanımın beyi mi? Allah rahmet eylesin.
Beyin göçü, bey değil, bey değil
Karagözüm. Bizim vergiler 5li çeteye gidince 84 milyona para kalmıyor.
(CHP sıralarından alkışlar)
Ne? Bizim vergiler peçeteye mi gidiyor? Çöpe mi
gidiyor yani?
Ha 5li çete ha peçete, doğrusun Karagözüm.
(CHP sıralarından alkışlar)
Evet, bir de tiyatro gözüyle, Hacivat ve Karagözle
bütçeyi anlatmak istedim.
SALİH CORA (Trabzon) Hacivat ile Karagözü de
siyasetinize alet ettiniz.
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Devamla)
Tiyatro, opera ve bale bütçesi üzerine söz aldım.
Bir ülkede kültür, sanat yasak olursa o ülke
gelişemez. Peki, geçen sene bu ülkede kültür adına, sanat adına
en çok kullandığımız kelime neydi, bilen var mı? (CHP
sıralarından Yasak sesleri) Evet, Cumhuriyet Halk Partisi Grubunu
alkışlıyorum buradan. En çok kullandığımız
kelime yasaktı. Peki, gerekçesi neydi? Millî ve manevi
değerlerimiz. Evet, maalesef bu ülkede bir avuç karanlık zihniyetin
millî ve manevi değeri bu ülkenin kültürünü, sanatını,
çocuğu, kadını esir almış durumda. Bunların millî
ve manevi zihniyeti nedir biliyor musunuz? 6 yaşındaki kız
çocuğunun istismar edilmesi için evlilik adı altında birilerine
verilmesidir.
VELİ AĞBABA (Malatya) Rezillik,
kepazelik.
AHMET AKIN (Balıkesir) Namussuzluk,
namussuzluk.
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Devamla)
Bunların millî, manevi değeri anaokulunda çocuklara evlilik tiyatrosu
izletilmesi ve bunun meşrulaştırılmaya
çalışılmasıdır. Bizim millî, manevi değerimiz
bunlar değil; bizim millî, manevi değerimiz, kadınların
eşit görülmesi, çocukların istismara karşı
korunmasıdır.
Bakın, daha geçen, iki ay önce Bursada
GalataPerform adlı bağımsız bir tiyatronun Medeaya Göre
Ahlak adlı oyunu yasaklandı. Gerekçesi ne? Millî ve manevi
değerlerimize aykırı olduğu için. Bu oyun ne
anlatıyor? İran asıllı bir yazarın, İsveçli bir
yazarın oyunu, kadın ve dayatılan ahlakla ilgili sorgulamalar
gerçekleştiriliyor. Ben eminim ki eğer bu oyun 6 yaşındaki
çocukların evlendirilmesiyle ilgili bir oyun olsaydı, Bursa
Büyükşehir Belediyesi ballandıra ballandıra bütün Bursaya bu
oyunu izletirdi. İşte, sizin millî ve manevi değerleriniz bunlar
oluyor. (CHP sıralarından alkışlar) Ama biz millî, manevi
değerler adı altında yapılan bu sahtekârlıklarla, bu
ahlaksızlıklarla sonuna kadar mücadele edeceğiz; bu da bizim
boynumuzun borcudur çocuklara karşı.
Evet, bu ülkede bir sanatçı tutuklandı,
bir sapıklıkla ilgili -yani ifadesi doğru olabilir,
yanlış olabilir- bir şey ifade etti ve tutuklandı. Yine,
Sezen Aksu hedef gösterildi ama Bursada Alevilerin çocuklarının
babası belli değildir. diyen bir öğretmen müsveddesi, bırakın
tutuklanmayı, hâlâ görev yapıyor, öğretmenlik yapıyor.
VELİ AĞBABA (Malatya) Yakında müdür
yaparlar namussuzu.
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Devamla) -
Yazıklar olsun diyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Evet, bu ülkede 6 yaşında çocuğu
istismarı için veren aile de yakınları da istismar eden alçak da
hâlâ elini kolunu sallaya sallaya aramızda dolaşıyor ve bunlara
karşı oy için susanlara da -artık lanet okumak istemiyorum,
gerçekten bu Mecliste lanet okumaktan bıktım- yazıklar olsun
diyoruz, yazıklar olsun! Peki, kim suçlu burada? Millî Eğitim
Bakanı bütçeye geliyor -ona da soracağız elbet- diyor ki:
Kız çocuklarının okullaşma oranı çok yükseldi. Peki,
madem kız çocuklarının okullaşmasını takip
ediyorsanız bu 6 yaşındaki çocuk okula gelmediğinde
neredeydiniz? Yine Kültür Bakanı suçlu. Neden? Çünkü anaokullarında
çocuklara evlilikle ilgili tiyatro izletilirken niye buna karşı
çıkmadı Kültür Bakanı? Peki millî, manevi değerlerimiz
aile değerlerimiz diye diye bir avuca teslim olan
Cumhurbaşkanı İstanbul Sözleşmesini tek taraflı
olarak iptal edip bu sözleşmeden çekildiğinde bu çocukların
istismarına yol açmıyor muydu? İşte, suçlu bunlar. (CHP ve
İYİ Parti sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) Onun ile
bunun hiç alakası yok, hiç alakası yok.
VELİ AĞBABA (Malatya)
Başkanım, üç dakika daha
BAŞKAN Buyurunuz.
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Devamla)
Tamamlıyorum.
Sayın Bakan, buradan size de bir
çağrıda bulunuyorum: Atalarımız da yanlış
yapmıştır, onları düzeltmek bize düşer; çağ
değişiyor. TRTnin arşivinde birçok türkü var, işte, bir
sürü örneği var, diyor ki: 15 yaşında Nazife Hanıma doyum
olur mu? Henüz 13 yaşında, 14 yaşında
falan filan.
Bunların artık arşivden çıkarılması ve türkü
olarak, şarkı olarak söylenmemesi gerekiyor. Ama bu çocukların
yaşadıkları eziyeti anlatan türküler de var, bunları da
herkesin bilmesi gerekiyor. Ne diyor bir Anadolu türküsü: İki
dağın arasında kalmışam/Bülbül gibi daldan dala
konmuşam/Ne gün görmüş ne de murat almışam/Ana beni bir
zalıma verdiler/Verdiler de günahıma girdiler.
Artık bu günahlara girmeyin diyorum, Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN İzmir Milletvekili Sayın
Özcan Purçu.
Buyurunuz Sayın Purçu. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ÖZCAN PURÇU (İzmir)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Konuşmamı yazmıştım ama
değiştirdim. Neden değiştirdim? Ayıptır,
günahtır, yazıktır; adiliktir, şerefsizliktir,
haysiyetsizliktir! 6 yaşında bir kız çocuğunu bu ülkede
nasıl evlendirirler ya! (CHP sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar) Nasıl evlendirirler! Allah belasını versin!
Bunun sebebi Hükûmet, Hükûmet bunları besliyor. Hükûmet bunları
destekliyor, ihaleler veriyor; sanayide, medyada, basında, televizyonda,
her yerde bunların önünü açıyor, her yerde destekliyor. Menzil
tarikatı, FETÖcüler, Süleymancılar, Nurcular
VELİ AĞBABA (Malatya)
İsmailağa!
ÖZCAN PURÇU (Devamla)
İsmailağa;
bunlardan oy alacağım diye Hükûmet besliyor, verdiğimiz
vergileri onlara veriyor.
VELİ AĞBABA (Malatya) Roman
çocuklarına yok!
ÖZCAN PURÇU (Devamla) Ama garibanlar, yoksullar
bekliyorlar; açlıktan, işsizlikten kırılıyorlar.
İşte, bu Hükûmet bu sapıkları besleyerek
çocuklarımıza, gençlerimize zarar veriyor, zarar veriyor. (CHP
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sayın
Başkanım, uyarmanız lazım. Çok ağır bir laf! Bu
çok ağır bir söz!
VELİ AĞBABA (Malatya) Altına imza
atarız!
ÖZCAN PURÇU (Devamla) Şimdi, size bir
şey ispat edeceğim
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Özgür Bey
Olmaz böyle
bir şey Özgür Bey!
Sayın Başkanım, lütfen
Sayın
Başkanım, bekleyemeyeceğiz! Bakın, bu olmaz
Başkanım!
SALİH CORA (Trabzon) Başkanım,
böyle bir ifadeyi kendisine iade ediyoruz!
ÖZCAN PURÇU (Devamla) Ben konuşmamı
bitireyim Başkan, konuşursunuz siz de.
KEMAL ÇELİK (Antalya) Düzgün konuş!
ÖZCAN PURÇU (Devamla) 2018 yılında Genel
Başkanımız
VELİ AĞBABA (Malatya) Devam, devam
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Hayır, nasıl
devam? Olmaz!
Olmaz Sayın Başkanım!
ÖZCAN PURÇU (Devamla) Bakın, ben
konuşmamı bitireyim.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Biz sabah bu
konuşmaları yaptık, hatip herhâlde burada yoktu! Biz bu
konuşmaları yaptık sabah!
ÖZCAN PURÇU (Devamla) Sayın
Başkanım, izin versinler, konuşayım.
BAŞKAN Müsaade edin
Müsaade edin
VELİ AĞBABA (Malatya) Sayın
Başkan, böyle olmaz ki, böyle bir usul yok!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Böyle usul yok! Böyle
bir usul yok! Olmaz Sayın Başkanım!
SALİH CORA (Trabzon) Ne demek
Sapıkları besliyor. ya!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Ne demek ya! Her
şeyin bir sonu var!
BAŞKAN Müsaade eder misiniz.
KEMAL ÇELİK (Antalya) Utanmaz! Düzgün
konuş! Kimsin sen!
ÖZCAN PURÇU (Devamla) Terbiyesizlik yapma ya!
BAŞKAN Sayın Purçu
KEMAL ÇELİK (Antalya) Sensin terbiyesiz!
ÖZCAN PURÇU (Devamla) Konuşma ya!
BAŞKAN Sayın Purçu
KEMAL ÇELİK (Antalya) Sensin terbiyesiz!
Zibidi!
ÖZCAN PURÇU (Devamla) Konuşma!
BAŞKAN Sayın Purçu
KEMAL ÇELİK (Antalya) Terbiyesiz!
Konuşma!
ÖZCAN PURÇU (Devamla) Gel burada konuş! Ben
ispatlayacağım, sen sus!
BAŞKAN Sayın Purçu, lütfen
KEMAL ÇELİK (Antalya) Kimsin sen! Haddini
bil!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Ne biçim
konuşuyorsunuz!
VELİ AĞBABA (Malatya) Niye, zorunuza
mı gitti?
Konuş!
SALİH CORA (Trabzon) Ama çok ayıp ya!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Ne biçim bir üslup var
Sayın Başkan!
ÖZCAN PURÇU (Devamla) 2018 yılında
KEMAL ÇELİK (Antalya) Haddini bil!
Terbiyesizsin ya!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Bu nasıl bir üslup!
ÖZCAN PURÇU (Devamla) Bakın, bir şey
söyleyeceğim: Siz Hükûmet değilsiniz, siz Hükûmet değilsiniz,
Hükûmet orada.
KEMAL ÇELİK (Antalya)
Sen kim oluyorsun!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Bize söylüyor. Ne münasebet!
Sapık sensin! Ne biçim bir konuşma bu!
KEMAL ÇELİK (Antalya) Yeter
yaptığın ya! Mecbur muyuz?
VELİ AĞBABA (Malatya) Orada, arkada.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Ne biçim bir
konuşma bu! Bu nasıl konuşma!
ÖZCAN PURÇU (Devamla) Siz milletvekillerisiniz,
Hükûmet burada; siz Hükûmet değilsiniz. (CHP sıralarından
Bravo sesleri, alkışlar)
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Kim Hükûmet? Her
şeyin bir yakışanı var!
KEMAL ÇELİK (Antalya) Konuşma! Haddini
bilmiyor! Düzgün konuş!
ÖZCAN PURÇU (Devamla) Sayın
Başkanım, hakkımı çaldılar, uzatma isterim sonra.
VELİ AĞBABA (Malatya) Devam edin.
BAŞKAN Siz lütfen Genel Kurula hitap edin.
ÖZCAN PURÇU (Devamla) Nureddin Yıldız
diye bir sapık 2018 yılında bir açıklama yapıyor,
diyor ki: 6 yaşında kız çocuğuyla evlenilebilir. diye
fetva veriyor.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Günde kaç defa söylenecek
bu? Hepsine cevap verdik yani.
KEMAL ÇELİK (Antalya) Aynı şeyleri
söylüyor.
ÖZCAN PURÇU (Devamla) Ondan sonra Sayın Genel
Başkanımız bir tweet atıyor, diyor ki: 6
yaşındaki çocukla evlenilebilir. diye fetva veren ve bu fetvayı
verenleri destekleyen iktidara oy vermek, evlatlarımızı
karanlık bir geleceğe mahkûm etmek demektir. Çocuklarımız
için, gelin, Türkiye'yi birlikte aydınlığa çıkaralım.
2018
(CHP sıralarından alkışlar) Savcılar 2018
yılında bu fetvayı veren bu sapıkla ilgili soruşturma
bile açmıyor, yalnız bunu haber yapan gazetecileri soruşturuyor
ve 25 kişiye ceza veriyor. Böyle bir adaletsizlik olur mu ya!
ÖZGÜR KARABAT (İstanbul) Evet.
ÖZCAN PURÇU (Devamla) Ya, bu çocuklar bizim
ülkenin çocukları ya, ülkenin çocukları, böyle bir şey olabilir
mi ya! Bakın, o kişi, o sapık tutuklanacağı yerde bunu
haber yapan insanlar tutuklandı, ceza aldı.
ÖZGÜR KARABAT (İstanbul) Yazıklar olsun!
ÖZCAN PURÇU (Devamla) Peki, biz bunu bir kere mi
yaşadık? Hayır. Ensar Vakfındaki çocuk tecavüzlerini
gördük. Aile zoruyla yurdunda kaldığı için, baskı
gördüğü için intihar eden tıp fakültesi öğrencisi Enes
Karayı hepimiz biliyoruz. Yine, Aladağda tarikat yurdunda
yangında ölen 12 kız çocuğunu da biliyoruz. Bunlarla ilgili,
Hükûmet kulağını tıkadı ya! Yazık değil mi?
Bu ülke hepimizin; bu devlet, bu millet hepimizin; bu çocuklar hepimizin. Neden
ceza almıyor bunlar?
SALİH CORA (Trabzon) O davalara müdahil
olundu.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Hepsini yalan
söylüyorsun; hepsine Bakanlık müdahil.
SALİH CORA (Trabzon) O davalara müdahil
olundu. Ayıp ya!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Hepsi yalan! Hepsi
yalan!
ÖZCAN PURÇU (Devamla) Bakın, Adıyamana
gidin; otobüs otobüs insanlar gidiyor Menzil denen yere. Nurcular,
İsmailağa, bunlar ne oluyor ya?
SALİH CORA (Trabzon) Davalara mağdurdan
yana müdahil olundu ya.
ÖZCAN PURÇU (Devamla) Ne oluyor bunlar Allah
aşkınıza? Bunları bitirin artık, Allah
aşkınıza bitirin bunları ya!
ERKAN AYDIN (Bursa) Bunlar bitiremez.
ÖZCAN PURÇU (Devamla) Bunları bitirin, neden
bitirmiyorsunuz? Neden bitirmiyorsunuz, eliniz kolunuz mu bağlı?
ORHAN SÜMER (Adana) Yok.
ÖZCAN PURÇU (Devamla) Niye bitirmiyorsunuz ya?
Bakın, konuşmamı başka bir
şekilde yapacaktım.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Buna konuşma
denmiyor ya, hakaretler silsilesi bu.
ÖZCAN PURÇU (Devamla) Ben de bir babayım,
benim de yüreğim yanıyor, ben de bir babayım. Lütfen,
bakın, bunları bitirin, bunları bitirin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
AYSU BANKOĞLU (Bartın) Biz
bitireceğiz, biz!
BAŞKAN Buyurunuz.
ÖZCAN PURÇU (Devamla) Bir diğeri: Sayın
Bakan, Hükûmet bütçesi yüzde 100ü aşkın bir şekilde
-ortalaması yüzde 130 galiba- arttı ama fakire, garibana gitmiyor;
yıllardan beri söyledik bunu.
Bu arada, Kemal Bülbüle teşekkür ediyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisinde Romanları konuşan -benden sonra-
ender vekillerden birisi, kendisine teşekkür ediyorum.
Güle güle harcayın bütçenizi ama bu bütçede
gariban yok, işçi yok, yoksul yok, emekli yok.
Hepinize sevgiler saygılar sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN İzmir Milletvekili Sayın
Atila Sertel.
Buyurunuz Sayın Sertel. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ATİLA SERTEL (İzmir)
Sayın Başkanım, kıymetli milletvekilleri, Sayın Bakan;
size biraz RTÜKten söz etmek istiyorum.
RTÜKte toplam 771 kişi
çalışıyor; 8 daire başkanı var, 46 daire başkan
yardımcısı var. 771 kişinin ve daire
başkanlarının, yardımcılarının görevi 5-6
kanalı izleyip ceza yazmak; bunun ötesinde hiçbir görev yapmıyorlar.
İşte, tablo ortada: Halk TVye 14, Tele1e 1, KRTye 5, FOX TVye 4,
Flash Habere toplam 38 ceza -rakamsal boyutu 11,5 milyon-kesmişsiniz; öte
yandan, A Habere sıfır, Ülke TVye sıfır, Kanal 7ye
sıfır, TVNETe sıfır. Ne kadar küfürbaz, ne kadar kötü dil
kullanan kanal varsa hepsi sizin iktidarınızda RTÜK tarafından
korunmuş kollamış.
SALİH CORA (Trabzon) Nasihat verene bak ya,
nasihat verene bak!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Geçen küfreden siz
değil miydiniz ya? Siz etmiştiniz, o gün küfreden sizsiniz.
Şimdi ahlaktan bahsediyor!
ATİLA SERTEL (Devamla) Sayın Bakan, bir
de TRT konusunu söylemek istiyorum. Geçtiğimiz gün burada, gerçekten benim
de uygun görmediğim bir olay yaşandı ve adım geçti; Atila
Sertel TRTde tam 9 kez haber oldu, TRT Haberde tam 9 kez haber oldu ve ismim
2 kez verilirken haberde, kınama cezası aldığım
defalarca tekrar edildi. Ancak, İYİ Partili, çok sevdiğim,
saydığım Hüseyin Örs isimli kardeşim, arkadaşım
burada ağır bir saldırıya uğradı; bu
saldırıyı da TRT nasıl verdi, biliyor musunuz? AKP ve
İYİ Partili milletvekilleri arasında yaşanan arbedede
Hüseyin Örs başından aldığı darbeyle yaralandı.
dedi. Saldırganın adı yok.
VELİ AĞBABA (Malatya)
Yalanınız batsın, yalanınız!
AYLİN CESUR (Isparta) Yazıklar olsun!
Böyle yayınlayana yazıklar olsun!
ATİLA SERTEL (Devamla) Gazetecilikte Ne,
nerede, nasıl, niçin, kim? sorularının cevabı vardır.
Hüseyin Örse kim vurdu, niye vurdu, ne zaman vurdu, nasıl vurdu, niçin
vurdu? (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Hepiniz biliyorsunuz ki kalleşçe vurdular, hiç habersizken arkasından
gelip Hüseyin Örs'ü yaraladılar ve canına kastettiler. TRT'ye
yazıklar olsun! Arkadaşlar, benim kınama cezası almamı
Türkiye halkına 9 kez duyuran TRT, niçin burada AKP'li milletvekilinin
ölüme kastettiğine ilişkin haberi doğru düzgün vermiyor?
FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) Bizim
paramızla, vergi veriyoruz! Bizim paramız zehir zıkkım
olsun!
AYLİN CESUR (Isparta) Öcalanı
yayınlayan TRT!
ATİLA SERTEL (Devamla) - Sayın Bakan,
bakın, benim size bir teşekkürüm var. Rahmetli eşimin de
çalıştığı TEKEL sigara fabrikasını bir
kültür merkezi hâline getiriyoruz, onun önünde yıllar önce video
çekmiştik Burası bir kültür merkezi olmalıdır. diye,
bunun için teşekkür ediyorum ama bir de eleştirim var. Buca'da tarihî
bir Forbes Köşkü var, İzmir Buca'da; onu kendi kaderine bıraktınız,
lütfen onu ele alıp Buca Forbes Köşkü'nü kazandırın.
Bu bütçeyi ne bütçesi olarak
adlandırıyorlar? Halk bunun neresinde? diye soruyorlar. Ben Fuat
Oktay'ın konuşmasından halkın bütçenin neresinde
olduğunu açıklamak istiyorum arkadaşlar, diyor ki Fuat Oktay: Biz
bu gelirleri yüzde 41 oranında artırarak 3 trilyon 200 milyar liraya
ulaşacağını öngörüyoruz. Eski parayla söyleyeyim 3
kentilyon 200 katrilyon parayı halkın cebinden
toplayacağız. diyor. Nasıl toplayacaklarmış? Onu da
yazmış, 40ıncı sayfada Gelir vergisinden 495 milyar lira
toplayacağız, kurumlar vergisinden 619,1 milyar lira, özel tüketim
vergisinden 510,6 milyar lira, katma değer vergisinden -dikkat edin- 1
trilyon 135 milyar lira yani 1 kentilyon 135 katrilyonu KDV olarak halkın
cebinden alacağız. diyor, bunları söylüyor.
ÖZGÜR KARABAT (İstanbul) Direkt ekmekten,
sütten, etten alacak KDVyi.
ATİLA SERTEL (Devamla) Anneler gidecek,
çocuklarına bez alacak, oradan vergi ödeyecek, KDV ödeyecek; süt alacak,
KDV ödeyecek ve bu beyzadeler o bütçeyi alıp har vurup harman savuracak;
bu, çok açık ve net.
Nurettin Canikli ne diyor? Ülkede et yiyenler
çoğaldı, et tüketimi arttı."
FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) Onların
mahallesinde arttı, AK PARTİ mahallesinde arttı.
ATİLA SERTEL (Devamla) İnanın,
Genel Başkanımız söylüyor: Bir başka dünyada
yaşıyorlar, bir başka evrende yaşıyorlar, bir
başka dünyaları var, bir sarayın dünyası var, bir de
halkın yaşadığı gerçekler var.
Biz halkın içinde yaşıyoruz
arkadaşlar, biz halkın vekilleriyiz. (CHP sıralarından
alkışlar) Türkiyede biz sokaklarda, Türkiyede biz cenazelerde,
Türkiyede biz düğünlerde halkın arasındayız, halkla
beraber yaşıyoruz; otobüse de biniyoruz, tramvaya da biniyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
ATİLA SERTEL (Devamla) Bizim dünyamız
farklı, bunların dünyası farklı. İşte, Fuat
Oktay... Halk bunun neresinde? 3 kentilyon 200 katrilyonu halkın cebinden
alacaklar ve saray bütçesi olarak harcayacaklar, örtülü ödeneklerde
harcayacaklar, 5li çeteler için harcayacaklar. Sadece Türkiyede 5li çete
yok, inanın, her ilde 5li çete oluşmuş; ihaleler onlara,
kazananlar onlar, varsıllar onlar. (CHP sıralarından
alkışlar)
Sayın Bakana buradan ihbar ediyorum: RTÜKün
içinde 40a yakın, bu Ebubekir Şahin döneminde göreve
başlamış olan ve değişik makamlarda çalışan
üst düzey bürokrat yakınları, bakan yakınları ve bakan
yardımcısı yakınları var. Ya bunları
açıklayın ya da ben bunları bulup teker teker
açıklayacağım. 40a yakın insanı aldılar; bakan
yardımcılarının, bakanların, milletvekillerinin ve üst
düzey bürokratların çocukları RTÜKte çalışıyor, haram
olsun, zıkkım olsun! (CHP sıralarından alkışlar)
FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) Neden RTÜKte;
yağlı maaş var da ondan orada; ye babam ye, ye babam ye!
BAŞKAN Ankara Milletvekili Sayın Nihat
Yeşil.
Buyurunuz Sayın Yeşil. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA NİHAT YEŞİL (Ankara)
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım;
Vakıflar Genel Müdürlüğü bütçesi üzerine söz almış
bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Vakıflar Genel Müdürlüğünün en önemli
görevlerinden biri kültür varlıklarımızın korunması,
kollanması ve denetlenmesidir. Esas olan, ticari kazanç değil,
yüzyıllardır dayanışma kültürü içerisinde oluşan tarihsel
bilinci ve kültürü gelecek kuşaklara en doğru şekilde, bozulmadan
aktarmaktır ve denetlemektir ama ne yazık ki vakıflar, merdiven
altı tarikatların, akçeli işlerin yürütüldüğü kurumlar
hâline dönüştü. Vakıflar kaynak yaratma, yandaşlara iş
bulma kurumu değildir. Gençlerimiz ekonomik sıkıntılarla
boğuşurken, sınavlara hazırlanırken, yurt
dışında gelecek ararken, kadro beklerken, AK PARTİ kendi
yandaş vakıflarında şahıslara devletin en önemli
kadrolarını peşkeş çekmekle meşgul. (CHP sıralarından
alkışlar)
Değerli milletvekili arkadaşlarım,
sizlere bir vakıftan söz edeceğim. Bu vakıftan bahsetmeden önce,
değerli aydınımız Uğur Mumcunun yıllar önceki
bir sözünü size hatırlatmak istiyorum: Hangi iktidar bir din sömürüsüne
dayanmışsa mutlaka yıkılmıştır. Bu ülke bu
tür vakıflardan, dini kullananlardan çektiği kadar kimseden çekmedi.
İsmailağa cemaatine bağlı Hiranur Vakfı kurucusu on
sekiz yıl önce 6 yaşındaki öz kızını 29
yaşındaki biriyle evlendiriyor, 6 yaşındaki o kız
çocuğu büyüyor ve 24 yaşına geliyor, sonra da şikâyetçi
oluyor ama o güne kadar hiç kimse görmüyor. Evet, yanlış
duymadınız, sözde efendimiz diye hitap ettikleri bir tarikat
lideri, 6 yaşındaki çocuğuna gelinlik giydiriyor. Bugüne kadar
bu acı gerçekle de karşı karşıya kaldık,
hiçbirimiz görmedik, gördük aslında ama kimse üzerine gitmedi. (CHP
sıralarından alkışlar) Kimse de çıkıp neler oldu,
nasıl oldu, 6 yaşındaki çocuk nasıl gelin oldu;
bunların hesabını sormadı. 29 yaşındaki adamla
onca sene nasıl yaşandı? Bu nasıl baba, bu nasıl bir
düzen, bu nasıl bir iktidar anlayışı, bu nasıl bir
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı? (CHP sıralarından
alkışlar)
Devlette kimse bu tür olayları görmüyor,
duymuyor, bilmiyor. Devlet, gölgesi altında yaşayan masumlara ve
mazlumlara erişebildiği ölçüde devlettir. Ensar Vakfı, Hiranur
Vakfı ve bunlara benzer vakıflar derken kendi
evlatlarımızı sapkın insanların inisiyatifine terk
edemeyiz. Bir Bakanın Bir kereden bir şey olmaz. sözü hâlâ
kulaklarımızda çınlıyor. Merak ediyorum, yine böyle Bir
kereden bir şey olmaz. diyecek miyiz yoksa olayların üzerine gidip
bu olayları soruşturacak mıyız? (CHP sıralarından
alkışlar)
Çocukları biriktirirler dokuz ay on gün, ömür
boyu harcamak için kullanırlar ama biz bu düzeni
değiştireceğiz ve bir tek çocuğumuzu bile harcatmayacağız.
Bu vakıfları bünyesinde bulunduran, denetleyen, onlara göz yummaya
çalışan Vakıflar Genel Müdürlüğümüz, istismarın ve
bozuk düzenin bir parçası olamaz, olmamalıdır. (CHP sıralarından
alkışlar)
Vakıflar Genel Müdürlüğünün bütçesi bir
yana bu bütçe hangi derde deva, hangi yaraya merhem, neye çare? Yirmi
yıldır ülkenin başında bulunan Hükûmet, yaşanılan
ekonomik krizin sorumluluğunu yine başkalarına
yıkıyor. Bugüne kadar suçlu hep faiz lobisi oldu, dış
güçler oldu, CHP oldu, Sayın Genel Başkanımız DNAsını
bozunca Genel Başkanımız oldu ama bir türlü kendisi olmadı;
şimdi de suçlu, marketler zinciri. İktidar, enflasyon konusunda
sorunun 3 harfli marketlerden kaynaklandığını iddia ediyor.
Evet, kötü ekonominin, enflasyonun, yüksek döviz kurlarının sebebi 3
harflidir; o da AK PARTİ'dir. (CHP sıralarından
alkışlar)
Değerli arkadaşlar, şeker stoku için
yağ deposunu basacağınıza, soğan lobisi icat
edeceğinize, yüksek fiyatlar için başkalarını
suçlayacağınıza, Ekonomi Bakanınızın gözlerinin
ışığına bakarak bunu denetleyemediniz ama bir
gerçeği görerek onu size anlatmak istiyorum
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayınız efendim.
NİHAT YEŞİL (Devamla) 2022
yılında doğal gaza yüzde 111 zam; gübreye yüzde 230 zam;
şekere yüzde 340 zam; elektriğe yüzde 260 zam; benzine yüzde 230 zam;
ayçiçeği yağına yüzde 210 zam; ete, süte yüzde 195 zam; mutfak
tüpüne yüzde 90 zam; ekmeğe, una yüzde 80 zam; ulaşıma yüzde 175
zam; Türkiye, tarihinde bu kadar çok zam yapan başka bir hükûmet görmedi. Bu
ülke savaşı da gördü, darbeyi de gördü, doğal afetleri de gördü,
olağanüstü hâlleri de yaşadı ama hiçbir zaman ekonomi bu denli çökmedi. Savaşın
ortasında Ukrayna'da dahi enflasyon yüzde 16,4 iken bizde TÜİK'e göre
yüzde 84,4. Rusyayla savaşan biz miyiz, Ukrayna mı? Evet, bizim
ülkemizde bir savaş var, o da sizin yarattığınız ve
yurttaşlarımızın mücadelesini verdiği ekonomik
savaş arkadaşlar.
Değerli arkadaşlar, evine ekmek
götüremeyen babaların yüzündeki utancın sebebi sizsiniz,
mutfağında bir sıcak çorba çıkaramayan annelerin
gözyaşının sebebi de sizsizin; maaşı yetmeyen
emeklinin, zarar eden çiftçinin; insan onuruna yakışır bir
yaşam sürmeyen işçinin, öğretmenin, memurun, sağlıkçının
da nedeni sizsiniz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP
ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Bursa Milletvekili Sayın Yüksel
Özkan.
Buyurunuz Sayın Özkan. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA YÜKSEL ÖZKAN (Bursa) Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri, Sayın Bakanlar ve
çalışma arkadaşları, basın emekçilerimiz, değerli
vatandaşlarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Türk
İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı
Başkanlığı (TİKA) ve Yurtdışı Türkler
ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) bütçeleri
hakkında grubumuz adına söz almış bulunuyorum.
Sayın milletvekilleri, cumhuriyetimizin
kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürkün en büyük ideali, güçlü bir Türk
dünyası ve güçlü bir Türk diasporasıydı. Sovyetler
Birliğinin dağılacağını öngören Atatürkün 1933
yılında yaptığı konuşmasının bir
kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum: Bizim dili bir, özü
bir kardeşlerimiz vardır. Onlara sahip çıkmaya hazır
olmalıyız. Milletler buna nasıl hazırlanır? Manevi
köprülerini sağlam tutarak. Dil bir köprüdür, inanç bir köprüdür. Köklerimize
inmeli ve olayların böldüğü tarihimizin içinde bütünleşmeliyiz.
Onların yani dış Türklerin bize yaklaşmasını
bekleyemeyiz, bizim onlara yaklaşmamız gereklidir. der. Atatürk'ün
bu konuşması, Türk dünyasının geleceğine ışık
tutan tarihî ve siyasi bir vasiyettir. (CHP sıralarından
alkışlar)
Katledilen değerli araştırmacı
yazar, rahmetli Necip Hablemitoğlu, 1995-1996 yılları
arasında Gagauz yerinde yaptığı
araştırmalarını topladığı Kemâl'in
Öğretmenleri çalışmasında Kemâl'in askerlerinin yani
Kuvayımilliyecilerin bu ülkeyi kurtardığını bilirsiniz
de Kemâl'in Öğretmenlerinin Türkiye'den bin küsur kilometre ötede ne
yaptıklarını bilemezsiniz ancak baktığınız
zaman anlarsınız ve Atatürk'ün ileri görüşlülüğüne hayran
kalırsınız. demektedir.
Evet, sayın milletvekilleri, bu
çalışma aslında bir devlet aklının belgesidir. Türk
diasporamızın 2 önemli kurumu olan TİKA ve YTB'nin kuruluş
amaçları doğrultusunda yaptıkları faaliyetleri,
çalışmaları her zaman destekledik, takdir de ettik ancak
iktidara geldiğinizden beri devlet aklını yok sayarak bir parti
ve yandaş cemaat yaklaşımıyla ile bu faaliyetleri
sürdürmenizi her zaman eleştirdik. (CHP sıralarından
alkışlar) Cemaat yaklaşımınızla birçok Türk
cumhuriyetinde ve bölgede FETÖ terör örgütü, siyasi ve ekonomik güç hâline
geldi. Bu zihniyetle Türk dünyasına bir FETÖ sendromu
yaşattınız ve maalesef gittiğimiz Balkanlar ve birçok
bölgede hâlâ FETÖ'nün yaptıklarını anlatmakta güçlük çekiyoruz.
TİKA, YTB ve Yunus Emre Vakfının bu bölgelerdeki faaliyetleri,
FETÖ lobileri tarafından daraltılmakta ve engellenmektedir. Türk
diasporasını sizler AKP diasporasına çevirdiniz. (CHP
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
Sayın Bakan, bu kurumlarınızın
faaliyetlerindeki yanlış tutumunuz devam ediyor ve sizler yandaş
cemaat yaklaşımından bir türlü uzaklaşamadınız.
Bütün bunların göstergesi ise Sayıştay raporlarına
yansıyan, yandaşlara pazarlık usulü verilen ihaleler, muhasebe
kayıtlarındaki usulsüzlükler ve bir türlü giderilemeyen iç kontrol
sistemindeki eksiklikler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sayıştay raporlarına göre, AKP iktidarının Hesap
vermeyiz. inadı da bu kurumlarımızda devam etmektedir. Diaspora
faaliyetleri esnasında millî güvenlik hassasiyetleri düşüncesiyle
uygulamalar olabilir, olacaktır da buna karşı değiliz fakat
bu durum, kurumların denetlenemeyeceği anlamına hiçbir zaman
gelmez. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, TİKAnın
2020 yılındaki cari harcamalarında artış yüzde 43e
çıkmıştır, YTBde ise bu oran yüzde 11,9 olarak
görülmektedir. Bütçe giderlerinin yüksek payını oluşturan yüzde
83lük kısmı, Sayıştay raporlarına göre, bazı
dernek, vakıf ve benzeri sivil toplum kuruluşlarına
karşılıksız yardım adı altında
harcanmıştır. Geçtiğimiz yıl da sormuştum:
Sayın Bakan, bu vakıflar hangileridir? Ne amaçla
kurulmuşlardır? Yöneticileri kimlerdir? (CHP sıralarından
alkışlar)
Değerli milletvekilleri, yine
Sayıştay raporlarına göre, YTB ve TİKA, Suriyeli
öğrencilere yükseköğrenim için Birleşmiş Milletler Yüksek
Komiserliği ve İslam Kalkınma Bankasıyla birlikte ortak
projeler yürütmektedir. Sayın Bakan, 2020 ve 2021 yıllarında,
Türk dünyasından gelen öğrencileri bu benzer burslardan
yararlandırdınız mı? Bunların sayısı
kaçtır?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
YÜKSEL ÖZKAN (Devamla) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Yükseköğrenim gören Suriyeli öğrencilere,
Türk dünyasından gelen diğer öğrencilere göre
ayrıcalık yapıldığı iddiaları doğru
mudur?
Değerli arkadaşlar, 2018-2022
yıllarından beri her yıl ortalama 450 milyon TL TİKA ve YTB
bütçesi ayrılmaktadır. Faaliyetlerin, önceliklerin belirlenmemesinin,
etkinliklerin ölçülmemesinin, etkinlik analiz raporlarının
düzenlenmemesinin, bu kurumlar arasındaki koordinasyon eksikliğinin
olmasının ciddi bir kaynak israfına yol açtığını
belirtmek isterim.
Son olarak şunu söylemek isterim: Gitti bir
cemaat, geldi bir cemaat. yapılanmasından artık vazgeçiniz.
Bu düşüncelerle, TİKA ve YTBnin
bütçesinin hayırlı olmasını diliyor, Gazi Meclisi
saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
BAŞKAN Ankara Milletvekili Sayın Servet
Ünsal.
Buyurunuz Sayın Ünsal. (CHP ve İYİ
Parti sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA SERVET ÜNSAL (Ankara) Çok
değerli arkadaşlar, sevgili Başkan; Mahzuni Şerifin bir
küçük dizesiyle başlamak istiyorum. Diyor ki:
Hasbihâl eyleme bir cahil ile
İkrar ver kâmile var yürü yürü
Özünde melanet bakışı hile
Dolaşır yollarda kör sürü sürü. (CHP sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
Sevgili arkadaşlar, değerli
arkadaşlar; 27nci Dönemin son bütçesini konuşuyoruz ama bu bütçe,
Türkiye'yi dünyada her alanda listenin sonuna indiren, ekonomiyi, insan
haklarını, özgürlükleri, adaleti yerin dibine sokan saray ve AKPnin
son bütçesi olacak arkadaşlar. (CHP sıralarından Bravo
sesleri, alkışlar)
Bugünkü bütçede Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih
Kurumuyla ilgili bilgiler vermek istiyorum. Arkadaşlar, Türk tarihinin
dilini, kültürünü, medeniyetini araştırmak, yaymak için, Gazi Mustafa
Kemal Atatürk, 15 Nisan 1931de Türk Tarih Kurumunu, 1932de de Türk Dil
Kurumunu kuruyor. Ve Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu yıllarca güzel
hizmetler veriyor ama 1980 askerî darbesinden sonra Anayasa'yla Atatürk Kültür,
Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesine alınıyor ve ona
bağlanıyor.
Arkadaşlar, Türk Tarih ve Türk Dil
Kurumlarına Atatürk'ün İş Bankasındaki hisselerinin
yarısının bağlanmasının nedeni vardı. O
neden neydi arkadaşlar? Bu kurum bağımsız olsun, siyasete
bağlı olmasın.dı. (CHP sıralarından
alkışlar) Bugün, Kültür Bakanlığına bağlı
arkadaşlar. Aslında olması gereken
1936 yılında Gazi
Mustafa Kemal Atatürk, Meclis açılışında ne demişti,
biliyor musunuz? Bu kurumlar, Türk Dil Akademisi ve Türk Tarih Akademisine
dönüşmeli. demişti arkadaşlar.
Evet, sarayın yüksek kurulunda yer alan
bazı yandaş, siyasi vatandaşlardan söz etmek istiyorum
arkadaşlar. Buraya geldiğimde biraz araştırma yaptım.
5 arkadaş yönetici; bu yöneticilerden birisinin bilgisini vermek
istiyorum. Bu 5 vatandaşa Metin Kıratlı saraydan lojman
kirası verdi, bunlara lojman kiraladı. Metin
Kıratlı'nın lojman kiraladığı vatandaşlardan
birisi Başkan Yardımcısı. Bu kişinin 2020
yılındaki konut yardım parası 3.500 lira arkadaşlar.
Bakın, 3.500 lira konut parası alıyor, yardım parası.
Arkadaşlar, bu vatandaşın Gölbaşında, Park
Osmanlı konutlarında 2 tane de dairesi var. Bakar mısın? Ve
lojman kira yardımı alıyor; yazıktır, günahtır.
Millet kira ödemekte çok ciddi sıkıntı çekiyor ama sarayda bir
eli yağda bir eli balda
(CHP sıralarından alkışlar)
Aynı vatandaş Gölbaşında bir
doktora gidiyor. Arkadaş doktordan rapor istiyor, doktor vermeyince
doktora saldırıyor ve ne diyor, biliyor musunuz? Ben
Başbakanlıkta çalışıyorum, senin aklını alırım,
benim kim olduğumu biliyor musun? diyor, tehdit ediyor.
Yargılanıyor ve ceza alıyor, Yargıtay da onaylıyor.
Değerli arkadaşlar, bugüne
gelindiğinde, bu vatandaş hâlâ görevinde. Evet, sarayın Türk
tarihine, Türk kültürüne bütçeden verdiği para 300 milyon; bir tane çeteye
verilen para, bir ihale parası. Evet, hiç şaşırmıyoruz
zaten, AKPyle birlikte geçmişin değerlerini yıktınız,
bugünü viran ettiniz, ülkeyi batırdınız, ülke borç içinde ama
geleceği daha fazla batıramayacaksınız, biz geliyoruz; halk
için, hak için geliyoruz. (CHP ve İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
Evet, arkadaşlar, çalınan her
kuruşun, yatağa aç giren her çocuğun, geleceksiz
bırakılan her gencin, emeği çalınan milyonların
hesabını vereceksiniz. (CHP sıralarından alkışlar)
Hakkı yenenler hesap soracak; siz gideceksiniz, adalet kazanacak; siz
gideceksiniz, insanlık kazanacak; siz gideceksiniz, demokrasi kazanacak;
siz gideceksiniz, 85 milyon kazanacak. (CHP ve İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
SERVET ÜNSAL (Devamla) Sözlerimi Neyzen Tevfikin
bir sözüyle bitirmek istiyorum değerli arkadaşlar. Ekmek herkese
yetecekti. diyor Neyzen Tevfik Ama tarlaya karga, ambara fare,
fırına hırsız, memlekete de harami geldi. (CHP
sıralarından alkışlar) Bu ülkenin gençleri,
kadınları, işçileri, emekçileri; hep beraber
başaracağız arkadaşlar, hep beraber haramilerin
saltanatını yıkacağız. (CHP sıralarından
alkışlar)
Evet, sevgili arkadaşlar, birkaç gündür ülke
gündeminde bir kepazelik yer alıyor ama kapatılmak isteniyor. Niye?
Utanmadan Din düşmanlığı yapılıyor. deniyor,
hiç ilgisi yok. Arkadaş, bunların gözleri kör, kulakları
sağır, dilleri lal, yürekleri taş olmuş. (CHP
sıralarından alkışlar) 6 yaşındaki çocuk
evlendirilir mi imam nikâhıyla? Utanın! Ama Bakanın biri ne
dedi? Bir kereyle bir şey olmaz. dedi. Arkadaşlar, bu nasıl
bir yüzsüzlüktür?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
AYSU BANKOĞLU (Bartın) Yazıklar
olsun!
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) Kim
dedi ya onu?
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Biz konuşurken siz
neredeydiniz ya Servet Bey? Bunları konuştuk sabah, neredeydiniz?
Genel Kurula gelmiyorsunuz, sonra bunları bize söylüyorsunuz.
SERVET ÜNSAL (Devamla) Evet, arkadaşlar,
yirmi yılda binlerce çocuğun yaşadığı bu
kepazeliği
Bir kadın konuştu ve yolu açtı. Bundan sonra,
bir oy almak için cemaatlere
Siyasilere söylüyorum, ne olur kendinize gelin
artık, Atatürk cumhuriyetine hiç yakışmıyor. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın
Ünsal.
Eskişehir Milletvekili Sayın Jale Nur
Süllü.
Buyurunuz Sayın Süllü. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir)
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; cumhuriyetimizin
100üncü yılına yaklaştığımız süreçte
yaşanan sosyoekonomik ve kültürel yozlaşmayı anlamak için
tarihimize bakmalıyız. Osmanlı maliyesinin iflasıyla
hazinenin alacaklı devletlere teslimini, sarayın lüks
düşkünlüğünü, artan ithalatı, ekonomide egemen yabancılar
ve yerli iş birlikçilerini, vergi ve savaşlarla can veren
tebaayı, halkın derdini dinlemeyen padişahların derman
aramayışlarını ve hükûmetlerini, hakkını
arayamayan halkı, yozlaşan kurumları unutmamalıyız.
İşte, böylesi bir ortamda ebedî ve tek önderimiz Mustafa Kemal
Atatürk topraklarımızı düşman postallarından
kurtararak cumhuriyeti kurdu.(CHP sıralarından alkışlar)
Ekonomik atılımlarla, devrimlerin peşi sıra kurduğu
kurumlarla milleti ve devleti ayağa kaldırdı. Gün gelip yeniden
yönetenlerin gaflet, delalet ve hatta hıyanetiyle halkın yoksulluk
içinde bitap düşebileceğini öngördü. Tarihini bilmeyen uluslar yok
olmaya mahkûmdur. vurgusuyla Türk Tarih Kurumunu, halkın dilini egemen
kılmak için Türk Dil Kurumunu kurdu ancak tarihi ve tarihten ders
almayı bilmeyenler cumhuriyetin kazanımlarını har vurup
harman savurdular.(CHP sıralarından alkışlar) Yakın
zamana kadar AKP Grup Başkan Vekili olan Mahir Ünal'ın Cumhuriyet
bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, bütün düşünce setlerimizi bozdu.
dediği kadar da ileri gidebildiler. Atamızın
bağımsız kılmak üzere kendi vasiyetinden pay
ayırdığı Türk Dil ve Tarih Kurumu 80 darbesiyle kurulan
Yüksek Kurumla merkezî yönetime bağlanarak ilk darbeyi
almıştı, 2011 sonrası KHKlerle de
işlevsizleştirildi. 2018de Atatürkün vasiyetindeki İş
Bankası sermaye hisseleri kâr payı gelirlerinin Tek Hazine Kurumlar
Hesabına dâhil edilmesiyle vasiyetine aykırı, başka
kurumlara kaynak aktarılmasının önü açıldı ve
gelirleri düştü. Bu hesaptan 2021 bilançosuna göre Türk Dil Kurumu 1
milyar 795 milyon, Türk Tarih Kurumu 1 milyar 577 milyon alacaklı.
Sayın Bakan, 2020 yılında haksızlığın
giderileceğini söylemiştiniz; ne oldu? (CHP sıralarından
alkışlar)
2021 Sayıştay raporlarında Atatürk
Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun 2 milyar 297 milyon lira zarar
ettirildiğini görüyoruz ancak harcama kalemlerini göremiyoruz; bu kurumlar
da hesap verilemez hâle getirildi ne yazık ki. Atanan yöneticiler ise
kurum amaçlarını gerçekleştirmekten uzaktır. Resmî
sitesinde Başkan görülen, uzmanlığı da Arap dili ve
edebiyatı olan Muhammet Hekimoğlunun siyasi tweet
paylaşımları sayesinde, sizin deyiminizle
Cumhurbaşkanının tensipleriyle Muskat Büyükelçiliğine
atandığı söylentileri dolaşıyor. Her faaliyet
raporunda bitiş tarihi farklı verilen Atatürk Kültür, Dil ve Tarih
Yüksek Kurumu yerleşkesi inşaatı, kurumun nasıl
yönetildiğinin ve niyetinin açıkça göstergesi. 2017de ilk ihaleyi
158 milyona alan şirket, 2019 yılında bitirecekken
Sayıştay raporuna göre yüzde 4ünü tamamlayarak tasfiye istemiş.
2021de, 2nci ihalede, acil durumlarda kullanılması gereken 21/Bye
göre usulsüzce bilin bakalım kime verilmiş? Bu ayın 14ünde
tamamlamak üzere 499 milyona adrese teslim Özyazıcı
İnşaata. Hani, şu Demirörenin şaibeli Kemer Golf and
Countryde inşaatlarını yapacak olan ve orman arazilerinin
Beykoz Konakları için talanında adı geçen Kalyoncunun
ortağına. (CHP sıralarından alkışlar) Bu ihale de
tasfiye edilmiş, Mayıs 2022de 3üncü ihaleyi farklı bir
şirketle yine Özyazıcı, bu sefer 1 milyar 71 milyona
almış. 2021 Faaliyet Raporunuzda 2023te bitecek. dediğiniz
ihale ne yazık ki 8inci ayda yani geçtiğimiz ağustosta iptal
edilmiş. Bakın, 158 milyondan 1 milyar 71 milyona fırlayan bir
bedel.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
JALE NUR SÜLLÜ (Devamla) Sayın Başkan,
bir dakika rica edebilir miyim?
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
JALE NUR SÜLLÜ (Devamla) Yeni ihalede yüzde 87
enflasyonla artık 2 milyarı geçer. Sonuç, yine kamu zararı.
Sayın Bakan, kendi turizm tesislerinizde böyle bir zarara göz yumar
mıydınız acaba? (CHP sıralarından alkışlar)
Anlaşılan, yerleşkeyi bitirmek de
Atatürkün mirasına sahip çıkmak da Cumhuriyet Halk Partisi olarak
bize düşecek. (CHP sıralarından alkışlar)
Egemenliğin kayıtsız şartsız yine milletin olduğu
Millet iktidarında, ülkemize ve kurumlarına verdiğiniz
hasarı biz gidereceğiz, saygınlığı da yeniden
kazandıracağız. (CHP sıralarından alkışlar)
Millet, sizi, ayrıştırıcı söylemlerinizle tarihin
tozlu sayfalarına gömecek; unutacak diyeceğim ama unutmasın ki
bir daha bu topraklarda, cumhuriyetimizin 2nci yüzyılında böyle acı
bir tablo yaşanmasın. (CHP sıralarından alkışlar)
Genel Kurulu saygı ve sevgilerimle
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) Jale Hanım,
Sayın Bakanı Eskişehire davet edin de müze görsün, turizm
görsün, kültür görsün.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) Gelsin görsün,
mutlu oluruz.
BAŞKAN Nevşehir Milletvekili Sayın
Sayın Faruk Sarıaslan.
Buyurunuz Sayın Sarıaslan. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA FARUK SARIASLAN (Nevşehir) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla
selamlıyorum. Bugün, Atatürk ve devrimler üzerine son dönemde yapılan
kasıtlı ve yanlış değerlendirmeler üzerine
konuşacağım.
Tarih bilgisi ve bilinci olmadan geçmişini,
Mustafa Kemal önderliğindeki aydınlanma devrimini suçlayanlara birkaç
söz söylemek isterim: Atatürk devrimleri, soru sormayan, irdelemeyen,
tartışmayan, bilmeye değil inanmaya odaklı bir düşünce
yerine, bilmeye odaklı, irdeleyen, araştıran, deneyen, fiziksel
ve matematiksel kanıt arayan düşüncenin adıdır. Bu
devrimler insanlığın ortak evrensel değerinden ve Türk
tarihinin imbiğinden süzülmüş, halkın içine sinmiş,
düşünürlerince benimsenmiş, ozanlarınca seslendirilmiş
kültürel birikimin geldiği son hâldir. Her kültür kendisini geliştiren
toplumun uzun tarihsel birikimlerinin etkisiyle biçimlenir. Kurtuluş
Savaşı'nı veren ve devrimleri gerçekleştiren Atatürk ve
arkadaşları geçmişi geleceğe taşıyanlardır.
Bu devrimler, Orta Asya'da Ahmet Yeseviyle başlayan, Yusuf Has Hacib,
Hacı Bektaş Veli, Yunus, Karacaoğlan ve onlarcasının
düşünsel ve yazımsal değerlerinin günümüze
taşınmasıdır. Yusuf Has Hacib Kutadgu Bilig adlı öz
Türkçe yazısında bakın ne diyor: Kişi, akılla
yükselir, aydınlanmayla yolunu bulur. (CHP sıralarından
alkışlar) Bilgi bil, adam ol, kendini yükselt/Ya da hayvan adını
al, insanlardan uzaklaş. der, eğer bu cümleyi bu Mecliste gelip
yumruk atan zavallı bilseydi, yumrukla kendini ispat etmek yerine bilimle
kendini ispat ederdi. (CHP ve İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
Yine, Yusuf Has Hacib bütün iyilikleri bilgiye bağlar.
Bilgiyle göğe bile yol bulunur. diyerek, âdeta bugünün uzay
çağını o tarihlerde söyler.
Ahmet Yesevi ise
Düşüm uzar, Burak tozar, gitse pazar;
Dünya pazar, içine girip kullar azar;
Başım bizar, yaşım sızar,
kanım tozar;
Adım Ahmed, Türkistandır ilim benim.
diyerek, hem kendinin kim olduğunu hem de içinde bulunduğu
coğrafyayı ve konumu anlatır. (CHP ve İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
İşte, bu bağlamda Türklerin
İslam öncesi kültürel birikimini oluşturan Orta Asya'daki ögeler
çerçevesinde, İslam'ın göçebe ve köylü toplumları
açısından anlaşılabilir ve kabul edilebilir duruma
getirilmesinin görevini Türkçeyi iletişim dili olarak kullanan Ahmet
Yesevi ve erenler üstlenir. Türk kültür birikiminin çoğalmasına en
büyük katkı Türk sufi geleneğini başlatmaları, Farsça ve
Arapçaya karşı Türkçeyi yeğlemeleridir.
İşte, bu erenlerden Yunus Emre, o
tarihlerde âdeta bugünün iktidarına seslenir:
Beyler azdı malından, bilmez yoksul
hâlinden" ve sonunda da ekler: Onlar ki çoktur malları, gör nice
oldu hâlleri der. (CHP sıralarından alkışlar)
İşte, AK PARTİnin, AK PARTİ
gibilerinin geleceğini o tarihlerde söyler.
Atatürk devrimlerini anlamayan diplomalı ya da
sahte diplomalı cahilleri Yunusun arı Türkçesi ne güzel de
anlatır:
Anlamadan dinledik, dinlemeden
anladık/Gerçeklerin bu yolda, yokluktur sermayesi. der. (CHP
sıralarından alkışlar)
Sesini ve dilini kısmak isteyenlere Yunus
şöyle seslenir:
Mühür vuralar dilime, zincir vuralar koluma/Amel
defterim elime/Alam ağlayı ağlayı. (CHP
sıralarından alkışlar)
Nesimi ise her tür baskıya isyan eder:
Arabiyi, Farisiyi bilmem, dile minnet eylemem.
Cümlenin rızkını veren ol gani Settar
iken
Yeryüzünün halifesi diktatöre minnet eylemem. (CHP
sıralarından alkışlar)
Sırat-ı müstakim üzere gözetirim rahîmi,
İblisin talim ettiği yola minnet eylemem.
der.
İblisler çoğaldı. Bunları bilen
ve içselleştiren Atatürk de Yaşamda tek gerçek yol gösterici
bilimdir. demiştir. Gençliğe Hitabesinde de Size yönetenler
gaflet, delalet ve hatta hıyanet içinde olabilir. demiştir. (CHP
sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
FARUK SARIASLAN (Devamla) Bu ülke gafleti gördü,
delaleti gördü, ihaneti de gördü. (CHP sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar) Yaptığı devrimleri bilimin
ışığında Türk kültürüyle birleştirerek Mustafa
Kemal Atatürk Türkçeyle anlatmıştır.
Karacaoğlan der ki:
Yiğit olan yiğit kurt gibi bakar.
Düşmanı görünce ayağa kalkar.
Kapar mızrağını meydana
çıkar,
Yiğidin ardında duran olmalı.
İşte, o yiğit Mustafa Kemal
Atatürktür. (CHP ve İYİ Parti sıralarından Bravo
sesleri, alkışlar) Türk halkının desteğini
arkasında görür, devrimini gerçekleştirir ve cumhuriyetini ilan eder.
Cumhuriyete söz edenlere de birkaç söz söylemek
isterim, cumhuriyetimizle hesaplaşmak isteyenlere de sözüm şudur:
Cumhuriyet; haklı, meşru, namuslu ve kararlı
savaşımızın sonucudur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
FARUK SARIASLAN (Devamla) Başkanım, çok
az kaldı, inanın çok az kaldı. Toparlayacağım.
VELİ AĞBABA (Malatya)
Başkanım, bir dakika daha verin, tamamlasın. Şiir
aşkına, şair aşkına
BAŞKAN Buyurun.
FARUK SARIASLAN (Devamla) Tarihte benzeri
görülmemiş kalkınma hamlesiyle, yıkılmış bir
imparatorluğun enkazından bağımsız, çağdaş,
güvenli bir ülke; harap ve bitap düşmüş bir halktan hayatı
kadın-erkek birlikte omuzlayan, gururlu, başı dik bir ulus
yaratmanın adıdır. (CHP ve İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
Son sözüm de şu olsun: Milyonların
sessizliğini hiç kimse zafiyet olarak algılamasın.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (CHP
ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Adana Milletvekili Sayın
Burhanettin Bulut.
Buyurunuz Sayın Bulut. (CHP ve İYİ
Parti sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA BURHANETTİN BULUT (Adana)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulda iki dakika
bile oturamayan bir Bakanın Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesini
görüşüyoruz. Bu bütçenin diğer bütçelerden farklı tarafları
var, birincisi şu: Bu bütçenin primini
Yani buraya katkı verenler,
önce yer altında çalışan madenciler, küçücük alanlarda
çeliği işleyen tersane işçileri gibi iş cinayetlerine en
çok maruz kalanlar, atölyede overlokçuluk yapanlar, sabahleyin zifirî
karanlıkta otobüs bekleyen işçiler; onların alın teriyle bu
bütçe hazırlanıyor, oraya verilen paraların hepsinde alın
teri var. (CHP sıralarından Bravo sesleri, alkışlar) O
nedenle, bu Bakanlığın Bakanı diğer bakanlardan çok
daha fazla bu bütçeyi korumakla mükellef çünkü bu babamızdan miras
kalmadı, hep alın teriyle gelen bir bütçe. Bu bütçeyi doğru
kullanırsak, bugün tartıştığımız gibi
SMAlı hastalara da kampanyalar düzenlenmez. Örneğin, EYTliler için
harıl harıl kaynak aranmaz. Örneğin, staj SSKliler için bir
başlangıç günü ayarlanmaz. Taşerona kadro verilir. O
açıdan, bu Bakanlık çok kıymetli ama bu
Bakanlığın bütçesi her zaman kara delik diye ifade edildi.
(CHP sıralarından alkışlar)
ORHAN SÜMER (Adana) Bakan yok, Bakan yok!
BURHANETTİN BULUT (Devamla) Bakan olmayabilir
ama biz ona devam edeceğiz, umarım dinliyordur ama bu Bakanlık,
maalesef kara delik diye ifade edilen Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesi
artık uzay boşluğuna dönmüş durumda çünkü her seferinde
eleştirdikleri SSK döneminden tam 106 kat daha fazla açık vermiş
durumda, bu yıl ise şu aya kadar, geçmiş senenin bütçesinin
neredeyse 2 katına kadar çıkmış durumda. Böylesi bir
bütçede
Evet, israf önemli, engellemek lazım ama bir
başkası da yolsuzluk. 2021 yılının Eylül ayında
bir gazete haberiyle buradaki yolsuzluk ifade edildi, gazetelere
çıktı. İçerisinde SGK Başkanının ve 21e yakın
bürokratların olduğu bir yolsuzluk dosyasından bahsedildi. Biz
de buna karşın, ekim ayında soru önergesiyle Bakanlığa
sorduk, hâliyle Bakanlık soru önergesine cevap vermedi ama 2021
yılının Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakan itiraf etti, Bakan!
VELİ AĞBABA (Malatya) 2022.
BURHANETTİN BULUT (Devamla) 2021.
Bugünkü Bakan dedi ki: Böyle bir yolsuzluk
vardır ve bununla ilgili ben soruşturma açtım. Ancak
Soruşturma açtım. dediği, Sosyal Güvenlik Kurumu
Başkanını görevden aldım. dediği kişi, İsmail
Yılmaz o tarihte gazetelere bir röportaj verdi, Ben Teftiş
Kurulundan 7 kişiyi burada görevlendirdim, bu görevlendirme
başladıktan sonra beni görevden aldılar, kamuoyuna bunu
bırakıyorum. dedi. Arkasından başka bir şey daha
oldu, Teftiş Kurulunda bir yönetmelik değişikliğiyle, zaten
bu soruşturmanın içerisinde kriminal bakanın
yakınının olduğu ifade edilirken bu kez de onun Hukuk
Müşaviri Oğuzhan Tekin yönetmelik değiştirilerek
Teftiş Kurulu Başkanlığına getirildi.
Şimdi, böylesi bir durum var iken biz de Bakana
soruyoruz, Bakan soru önergesiyle cevap vermiyor, söylediği sadece
şu: Müsterih olun, kamuoyuna her şeyi açıklayacağım,
bu iddiaların üzerine kim olursa olsun gideceğim. (CHP
sıralarından alkışlar) E, güzel ama aradan yedi ay geçti,
tek ses çıkmadı. Biz tekrar soru önergesi verdik, bu defa da soru
önergesine cevap vermek yerine kamuoyuna açıklama yaptılar bu
dosyanın savcılığa verildiğine ilişkin ama
savcılığa ilişkin verilen dosyada tek kelime yok. Yine
yıl sonunda, yine bir Plan ve Bütçe Komisyonunda tekrar sorduk:
Sayın Bakan, bu alın teriyle oluşmuş bütçedeki
yolsuzluğa sebep olanları açıklayacak mısınız?
Hayır, açıklamayacağım. Neden? Çünkü mahkemeye verdim,
mahkeme gereğini yapsın. Ama şunu ifade etti: Yolsuzluk
yapanların hepsini işten attım, savcılığa
verdim. Sayın Bakan, burası sizin şirketiniz değil,
kapının önüne atmakla bu iş bitmez. Burada kim yolsuzluk
yaptıysa bunun hesabını kamuoyu önünde de vermesi gerekiyor.
(CHP sıralarından alkışlar) Çünkü bahse konu rakam, biz hep
1 milyar diyorduk, meğer 4 milyarmış, 4 milyar TL, o günkü tarihteki
rakamla 200-250 milyon dolar, katrilyon yani. Siz 10 liralık, 20
liralık yere bile sabah baskınıyla müdahale ederken, günlerce
gazeteleriniz çarşaf çarşaf yazarken 4 katrilyonluk bir
yolsuzluğu kamuoyundan saklayamazsınız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun Sayın Bulut.
BURHANETTİN BULUT (Devamla) Ha, bu arada bize
cevap vermezken, soru önergesine, bugün oturamadığı gibi,
Meclise hesap vermezken gazeteye, bir yandaş gazeteciye bununla ilgili
açıklama yapabiliyor. Sonuç itibarıyla beytülmale uzanan
haramzadeleri bize, kamuoyuna açıklamak zorunda.
Vakit yetişmedi yine. Bir başka konu daha
var: Herkes asgari ücreti bekliyor. Sayın Bakan Plan ve Bütçede Daha
önceki önerinizden daha fazla asgari ücret belirledik. dedi. Bu defa da diyor
ki -bir çalışma yapmış- efendim, işçiler demiş ki
2023 yılı asgari ücreti 7.536 lira olsun. Ya, böyle bir yalanı
nasıl atarsınız! İşçi diyecek ki: Bana açlık sınırında
asgari ücret ver. Allah aşkına, kim inanır buna? Ayrıca
kamuoyunun beklentisi de 7.845miş. Kimmiş bu kamuoyu? Bakın,
size ben
Sayın Bakan olsaydı ona gösterecektim. Hemen kısa bir
tablo yaptım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz.
BURHANETTİN BULUT (Devamla) Bu tabloyu
BAŞKAN Lütfen Sayın Bulut, lütfen
efendim
BURHANETTİN BULUT (Devamla) Yarım
dakika
BAŞKAN Ama bir sistemimiz var, üzerinden
gidiyoruz.
BURHANETTİN BULUT (Devamla) Şiir mi
okuyayım?
BAŞKAN Buyurun, buyurun efendim.
BURHANETTİN BULUT (Devamla) Çok teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Bakın, bu İstenenden daha fazla asgari
ücret verdik. dedikleri asgari ücret
Aralık 2021de ekmek 2 lirayken
kasımda 5 liraya çıkmış; o zaman 2.127 tane ekmek
alınabilirken şimdi 1.100 tane ekmek alınıyor yani bu
asgari ücretle bu iktidar 1.027 tane ekmeğe çökmüş, sofrasından
çalmış; aynı şekilde, 202 paket makarna, 798 yumurta
almış durumda.
Son söz olarak şunu ifade edeyim: Sayın
Bakana şöyle göstereyim burada olmadığı için. Bu bir
öğretmenin tweetinden bir alıntı. Bu beslenme çantası.
Yavrularımız bugün ekmekle değil, yufkayla yani evde
yapılan ekmekle, boş yufkayla okula gönderiliyor; durum budur.
Sayın Bakana buradan göndermiş olalım.
Teşekkür ediyorum. (CHP ve İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN İzmir Milletvekili Sayın
Kani Beko.
Buyurunuz Sayın Beko. (CHP ve İYİ
Parti sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA KANİ BEKO (İzmir)
Sayın Bakan, sabah 5 kişilik bir aile beni aradı; küçük bir notu
var. Bakanı da televizyonda görmüşler ama biz şimdi göremiyoruz
Sayın Çalışma Bakanını. Bana dediler ki: Biz 5
kişilik bir aileyiz. Sabah, öğlen, akşam simit yiyoruz. Simidin
tanesi 5 lira, 3 öğün simit yediğimizde verdiğimiz para 75 lira,
30 günle bunu hesaplarsak 2.250 lira. Bu kuru bir hesap, bunun içerisinde ne
peynir var ne zeytin var ne reçel ne de çay var. Bunları da sofraya
katacak olursak genel bir hesapla 5 bin liralık bir masraf yapmamız
gerekiyor. Evet, Sayın Bakan, asgari ücret 5 bin lira, bu mektubun
cevabını bu aileye siz verirsiniz.
Sayın Bakan, değerli milletvekillerim;
Türkiye, siyasal tarihin savaş dönemleri dışında ekonomik
olarak en kötü dönemlerinden birini yaşamaktadır. İşçinin,
emekçinin hakkının bu kadar sömürüldüğü başka bir dönem
maalesef yaşanmamıştır. (CHP sıralarından
alkışlar) Kasım ayında 4 kişilik bir ailenin
açlık sınırı 8 bin lirayı geçmiştir, yoksulluk
sınırı 25 bin lirayı maalesef geçmiştir ama asgari
ücret bugün 5.500 lirayla sefalet ücretine dönüşmüştür.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Avrupa bizi kıskanıyor. diyor
ama bugün başını yastığa koyan milyonlarca
çocuğumuzun aç yattığının farkında mı?
Ülkemizde 10 milyonun üzerinde işçi asgari ücretle geçiniyor ve asgari
ücret açlık sınırının altında maalesef
kalmış durumdadır. Enflasyon fırladı, kredi faizleri
yüzde 40lara yükseldi. Eskiden bir işçi kıdem tazminatıyla bir
ev alıyordu ama sizin sayenizde işçiler kıdem tazminatıyla
bir balkon bile alamıyorlar. (CHP sıralarından
alkışlar) Türkiye, Dünya Sefalet Endeksi'nin 156 ülke içerisinde en
kötü 20 ülkesi arasında maalesef yer aldı. AKP'nin iktidara geldiği
yılda asgari ücretle 6,96 adet çeyrek altın alınırken bugün
3,16 adet çeyrek altın alınabilmektedir. Bu durumda, asgari ücretin
bugünkü değerle 12.103 lira olması gerekmektedir.
Doğal gaza bir yılda yüzde 164 zam
yapıldı. Yurttaşlar doğal gaz ücretini ödeyemedikleri için
kışın yakınlarıyla birlikte aynı evi
paylaşıyorlar. Bu nedenle, Asgari Ücret Tespit Komisyonu bir araya
geldiğinde, asgari ücretin en az 10 bin lira olması gerektiğinin
tartışmasını yapmaları gerekir düşüncesi
içerisindeyim. Ayrıca asgari ücretlilere Şeker Bayramında,
Kurban Bayramı'nda bir ikramiye kesinlikle verilmelidir.
Emeklilikte yaşa takılanlar
8-9 Eylül
1999 tarihinden itibaren gasbedilmiştir. Emeklilikte yaşa
takılanlar lütuf değil, gasbedilen haklarını talep
etmektedirler.
Sayın Bakan, İşveren kıdem
tazminatı ödemekte zorlanacak. diyorsun. Kıdem tazminatı,
işçilerin 13üncü maaşıdır; çalışırken
işveren tarafından tasarruf edilen kıdem tazminatı,
ayrıldıktan sonra kendilerine iade edilmektedir. Bu hakkı
kesinlikle işçilerin ellerinden alamazsınız. (CHP
sıralarından alkışlar) Emeklilikte yaşa
takılanlara hakkı olan bir maaş bağlanacaksa bu tutar
asgari ücretin kesinlikle altında olmamalıdır; bu, EYT'lilerin
anayasal hakkıdır. Unutmayalım ki doğudan batıya,
kuzeyden güneye, ülkemizin her yerinde emekçilerin alın teri vardır.
Sayın Bakan, TÜİK'e baskı yaparak, enflasyonu düşük
göstererek ocak ayında milyonlarca emeklinin, işçinin, kamu
çalışanının, dulların ve yetimlerin
haklarını neden gasbediyorsunuz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
KANİ BEKO (Devamla) Verdiğiniz 3.500
lira ücretle emeklileri yaşarken öldürüyorsunuz. Emeklilerin insanca
yaşamları için en az asgari ücret tutarında bir maaş
vermelisiniz. Anayasa'nın 90ıncı maddesi Emekliler sendika
kurabilir. demesine rağmen, kurulan emeklilerin sendikalarını
dava açıp kapatıyorsunuz. Sayın Bakan, Komisyonda sendikal
örgütlenmenin çok düşük olduğunu ifade etmiştiniz, bu konuda
gerçekten samimiyseniz, gelin, 12 Eylül 1980 faşist darbe
yasalarını kaldıralım, sendikal hak ve özgürlüklerin önünü
hep birlikte açalım. (CHP sıralarından alkışlar)
İşsizlik Fonu'nda 150 milyar lira
olması gerekmektedir. İşsiz kalan işçilere sadece yüzde
10unu verdiniz, yüzde 90ını amacı dışında kullandınız,
yetmedi Varlık Fonuna aktardınız. Fonu da saraya teslim ettiniz,
kediye ciğer teslim ettiğinizin farkında mısınız?
(CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
KANİ BEKO (Devamla) Son cümlem
Başkanım.
BAŞKAN Buyurun.
KANİ BEKO (Devamla) Sayın Bakan,
Rıza Sarraftan Sosyal Güvenlik Kurumunun 1 milyon 650 bin lira
alacağını almadınız. El koyduğunuz
parasını faiziyle birlikte geri verdiniz. Rıza Sarraf'ın
yurt dışına kaçışına göz yumdunuz. Sizin bu
yaptığınız devlet eliyle bir soygun.
Ülkemizde 10 milyona yakın engelli
vatandaşımız var. Başta istihdam olmak üzere, eğitim,
sağlık, ulaşım, sosyal yaşam, hayatın her
alanında engellilerin sorunları var, hiçbirini çözmediniz; kamuda 60
bin engelli istihdam açığı var, Anayasanın 61inci maddesi
kamuda yüzde 4 oranında engelli çalıştırılır;
zorunlu olmasına rağmen 2022 yılında 1 engelli
arkadaşımıza istihdam açmadınız.
Son olarak, kamuda, belediyede, özel idarede
yıllarca çalışan taşeron işçilerin ellerinden
almış olduğunuz
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
KANİ BEKO (Devamla)
kadroları
artık geri verin.
Bu duygu ve düşüncelerle yüce Meclisi sevgiyle
saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Zonguldak Milletvekili Sayın Ünal
Demirtaş.
Buyurunuz Sayın Demirtaş. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
2023 yılı bütçesinin de milletimize
hayırlı olmasını diliyorum.
Değerli milletvekilleri, elbette, yirmi
yılda iş ve çalışma yaşamının muhalefetin
ısrarları ve takibi sonucu bazı sorunları çözülmüştür.
3600 ek gösterge, taşerona kadro gibi sorunlar kısmen de olsa
çözülmüştür ama hâlâ çözülemeyen, giderek derinleşen ve kronikleşmiş
daha büyük sorunlar da önümüzde vardır. Ben, AK PARTİnin bir türlü
çözemediği, çözmeyi başaramadığı bu sorunları bir
kez daha ifade etmek istiyorum.
Değerli milletvekilleri, makyajlı
TÜİK verilerine göre bile kasım ayındaki işsizlik yüzde
10,11dir ama TÜİK iş aramaktan vazgeçenleri işsiz
saymıyor, onları da dâhil ettiğimizde, geniş
tanımlı işsizlik yüzde 21dir. Avrupa Birliği ülkelerinde
işsizlik oranı da ortalama yüzde 6,7 iken bizde ise yüzde 21dir,
genç işsizlikse yüzde 19,6dır. Artık her evde bir işsiz
genç vardır, ev hanımlarından sonra ev gençleri diye ifade
edilen bir kavram AK PARTİ döneminde çıkmıştır.
Gençlerimizin yüzde 76sı çalışmak için yurt
dışına gitmek istemektedir, imkânı olan da gidiyor.
Sayın Bakan, sizce bu gençler neden yurt dışına gitmek
istiyor, hiç bunu düşündünüz mü? (CHP sıralarından
alkışlar) Çünkü ülkemizde gençler iyi bir gelecek
bulamadıklarını biliyorlar ve görüyorlar.
Yaptığınız yanlışlar sonucu nitelikli iş
gücümüz Batılı ülkelere göçüyor, gençlerimizi kaybediyoruz. Yirmi
yılda işsizliği çözemediğiniz gibi gençlerimize de iyi bir
gelecek sağlayamadınız.
Değerli milletvekilleri, ülkemizde iş
bulma konusunda şanslıysanız karşınıza da bu
sefer düşük ücret gerçeği ortaya çıkıyor. İşçiler
asgari ücrete veya bunun biraz üzerindeki düşük ücretlerle
çalışmak zorunda kalıyorlar. Asgari ücret ise son on yılda
dolar bazında erimiş, buna karşılık asgari ücretle
çalışan sayısı da artmıştır. Yirmi
yılda asgari ücret en fazla 2016 yılında 430 dolara kadar
çıkmış bugünse 295 dolara kadar gerilemiştir. Son on
yılda asgari ücret bizi kıskanan Almanyada 1.621 euroya,
Yunanistanda 774 euroya, Çinde ise 396 dolara çıkmış iken
Avrupada asgari ücreti gerileyen tek ülke vardır, o da bizim ülkemizdir.
(CHP sıralarından alkışlar) Bizim bir asgari ücretlimiz
Çinin bile gerisine düşmüştür çünkü Avrupada asgari ücretle
çalışanların ortalaması yüzde 5 iken bizde yüzde 57ye
çıkmıştır. 10 milyon kişi asgari ücret veya biraz
üzerinde ücrete çalışmaktadır. Bugün ülkemizde
yaklaşık 8 milyon kişi ise asgari ücret bile alamamaktadır
çünkü kayıt dışı çalışmaktadırlar ve sefalet
ücretine mahkûmdurlar. Sayın Bakan, oysa herkes 2023 yılında en
az 10 bin lira asgari ücreti hak etmektedir, bu kadar ücret
almalıdır, bunu sağlamanızı bekliyoruz sizden Sayın
Bakan. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, bir başka konu da
emeklilikte yaşa takılanlar yani emekli olmayı hak ettikleri
hâlde Cumhur İttifakı tarafından emekli olmaları
engellenenler. Bugün 5 milyona yakın çalışan hâlâ emekli
olamadı. Sayın Bakan, EYT görüşmelerini kamuoyundan ve Türkiye
Büyük Millet Meclisinden gizliyor ve kapalı kapılar ardında
yürütüyorsunuz, az önce de sanırım o görüşmeleri
yapıyordunuz. Bakın, Çalışma Komisyonunun 11 muhalefet
milletvekili Sayın Recep Akdağdan talepte bulunduk, dedik ki: EYT
konusunu görüşelim ama Sayın Recep Akdağ 11 Komisyon üyesinin
bunu talep etmesine rağmen bugüne kadar bu talebi yerine getirmedi.
Bakın, şunu ifade etmek istiyorum; diyorsunuz ki: Yeni bir sistem
var ve Parlamento güçlendi ve kanunları milletvekilleri yapacak. EYT'yi
konuşuyor tüm Türkiye şu anda ama Türkiye Büyük Millet Meclisinden
bunu gizliyorsunuz. O zaman ne demek bu? Diyorsunuz ki: Biz millete de
danışmayız, milletvekiline de danışmayız, kendi
bildiğimizi yaparız. Lütfen, EYT konusunu milletten de
milletvekillerinden de kaçırmayın. (CHP sıralarından
alkışlar) Komisyonu derhâl toplayın, EYT'lilerin
sorunlarını birlikte çözelim ve çözüm üretelim. Sayın Bakan, ben
bu bütçede EYT'liye bir kaynak ayrıldığını görmedim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) EYTyle ilgili
bir kaynak ayırdınız mı Sayın Bakan, varsa ne kadar
ayırdınız? Bunu bir açıklar mısınız bize?
Bakın, kamuoyunda EYTyle ilgili yeni şartların konulacağı
ve EYTnin kapsamının daraltılacağı yönünde bir
endişe var şu anda.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Endişe var.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) Sayın
Bakan, ipe un sermeyin. 5 milyon EYTlinin hakkını amasız
fakatsız derhâl yerine getirin. Dağ fare doğurmasın
Sayın Bakan. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, yirmi yılda
emekli aylıklarında aylık bağlama oranları
düşürüldü. İntibak yasası çıkmadı, aylıklar
enflasyon karşısında eridi ve emekliler derin bir yoksulluğa
sürüklendi. Açlık sınırının 7.785 lira olduğu
ülkemizde milyonlarca emekli 3.500 lira aylığa mahkûm oldu. (CHP
sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÖZGÜR KARABAT (İstanbul) EYTye kaynak
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
konuşmaları tamamlanmıştır.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sayın Başkan,
söz istemiştim.
BAŞKAN Şimdi, Adalet ve Kalkınma
Partisi Grubu adına Ardahan Milletvekili Sayın Orhan Atalay. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
(İYİ Parti milletvekillerinin Genel Kurul
Salonunu terk etmesi, CHP sıralarından ayakta alkışlar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) İYİ Partiyi
alkışlıyoruz.
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
AK PARTİ GRUBU ADINA ORHAN ATALAY (Ardahan)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kültür ve Turizm
Bakanlığı bütçesi üzerine söz almış
bulunmaktayım. Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Konum, kültür emperyalizmi. Değerli
arkadaşlar, kültür emperyalizmini esasında İbni Haldun'un
ifadesiyle Mağlupların galiplerin taklidini kolaylaştıran
bir iklimin inşası için gerekli iklimin, uygun şartların
oluşturulması. olarak okuyabiliriz çünkü bu iklimin inşası
hâlinde kişi veya toplumlar kendi dağlarını çöp gibi görürler,
o çöpü de yel alır gider. Böylece kendileri başkalarının
muradına göre yaşamak zorunda kalırlar,
başkalarının muradına göre yaşamak ise İkbal'in
ifadesiyle, derin bir uyku değil, aksine ebedî bir ölüm olur.
Bizim de içinde yaşamış
olduğumuz İslam dünyası 19uncu yüzyılın
sonlarından itibaren ne yazık ki böyle bir gerçeklik labirentinde bir
kimlik krizi hâli yaşıyor görüntüsü vermektedir. Karayip
korsanlığına kadar giden engin tarihsel tecrübesiyle
emperyalizm, direnişimizi kırmak için kimliğimizi,
benliğimizi ve kişiliğimizi zayıflatan, bizi bize
yabancılaştıran ciddi mekanizmalara sahiptir. Ordularla
giremedikleri veya girip de uzun süre kalamadıkları yerlerde o
mekanizmalar maksadı tahsil etmede yeterince iş görmektedirler.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bir birey gibi bir milletin de kimliğini ve
kişiliğini oluşturan birden fazla unsur sayabiliriz; tarih, dil,
inanç, örf ve adet ve bunlara benzer, bunların toplamını kültür
üst başlığı altında tanımlamak mümkündür. Öyleyse
size ait bu unsurlar teker teker zayıflatıldığında
veya uzun vadede büsbütün ortadan kaldırıldığında
artık siz siz olmaktan çıkar, kendinize yabancılaşır
ve başkasının taklitçisi oluverirsiniz.
Milletler sistemine sahip büyük bir imparatorluktan
gelen zengin bir kültürel mirasın en büyük ortağı olarak
kimliğimizin vücut bulmasında en önemli unsur hiç şüphesiz ki
İslam inanç sistemidir. İslamdan ilhamla bugünkü
insanlığın bile henüz yaklaşamadığı
yücelikte toplumsal bir iklim ihdas ettik ki bu iklimde insan insanın ya
mezheben veya dinen kardeşi olarak muamele gördü; renk, dil ve cinsiyet
farklılıkları ilahi birer işaret olarak
tanımlanıp kutsandı ve dokunulmaz kılındı.
İnsanlar tarağın dişleri veya aynı torbadaki daneler
misali yek yerine eşit kabul gördü; kölelik, ırkçılık, ret,
inkâr ve asimilasyon haram addedildi; adalet, merhamet, hoşgörü, hak,
hukuk ve ahlak gibi değerler asırlar boyu medeniyetimizin temel
umdeleri olarak saygınlıklarını korudular. Hâl böyleyken
sömürgecinin keşif kolu olarak ihdas edilen oryantalizmin
aracılığıyla 19uncu yüzyılın sonlarından
itibaren kendimizi bir kültür emperyalizminin cenderesinde gördük. Bu oyunun
ilk perdesi, Mart 1883de Sorbonne Üniversitesinde Bilim ve İslam
Konferansıyla açılıverdi. Sahnedeki aktör Ernest Renandı,
sloganı ise İslam terakkiye mânidir. şeklindeki evvel yoğ
olan yeni bir rivayetti.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bilindiği üzere Batı Roma
İmparatorluğu'nun çöküşüyle birlikte Avrupa Kıtasında
oluşan siyasi boşlukta feodalitenin, derebeyliğin, kilisenin,
serfliğin, köleliğin, engizisyonun, cadı avlarının ve
kesif cehaletin yarattığı bir iklimde vücuda gelen ne kadar
kötülük varsa bilgisizce, vicdansızca, arsızca, hatta düşmanca
duygularla, onu İslam'a isnat etmeye başladılar; bu yer ve bu
gök böyle bir iftiraya hiç tanık olmamıştı. Ne yazık
ki bu ağır iftirayı arsızca dillerine dolayan yerli iş
birlikçileri ise ne Avrupa'yı biliyorlardı ne de İslamı.
Oysa, tüm tarihçiler Orta Çağ karanlığı veya
barbarlığı nitelemesinin sadece milattan sonra 5 ila 15inci
yüzyılları kapsayan zaman dilimindeki Avrupa için geçerli
olduğunu, diğer kıtalar veya toplumlar için bunun
kullanılamayacağını ayrıca ve özellikle
altını çizdiler. Zira, aynı tarihsel kesit İslam'ın
altın çağı olarak tanımlandı. Bu tarihsel kesitte
İslam'ın her bir şehri birer ışık
başkentiydi; Bağdat, Semerkant, Buhara, Kurtuba ve daha niceleri. O
günlerde Paris ile Kurtubayı karşılaştıran
Fransız sosyolog: Keşke, Müslümanlar Fransa'yı da
fethetmiş olsalardı; öyle olsaydı Paris şehri de bugün
Kurtuba gibi ilim ve medeniyetin merkezi olurdu. Kurtuba'da yolda yürüyen
sıradan insanlar bile okuryazar iken Avrupa'nın kralları kendi
isimlerini dahi yazamayarak parmak damgası kullanmak zorunda
kalıyorlar. O ışık kentlerde fizikten edebiyata,
tıptan felsefeye hendeseden ilahiyata nice devler yetişti.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz.
ORHAN ATALAY (Devamla) Bu vesileyle birçok
akıl, insaf ve vicdan sahibinin avazları çıktığı
kadar bağırdıkları şu hakikati ben de burada
seslendirmek istiyorum: Bilesiniz ki İslam'ın Orta Çağı
yoktur, o çağ İslam'ın altınçağıdır.
Umarım bu cümle cumhuriyetimizin 2nci yüzyılında giyeceği
gömleğin ilk düğmesi olur, göreceksiniz, böylece hem kendimize hem de
tüm insanlığa daha güzel yarınlar inşa etmek mümkün
olacaktır. Geride bıraktığımız yüzyıl
boyunca içinden çıkamadığımız temel toplumsal sorunlar
yumağında daha kolay çözüm yolları bulacağımızdan
emin olabilirsiniz.
Bütçemizin kültürümüze, ülkemize ve
halkımıza hayırlı olmasını temenni ediyor, yüce
Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Zengin
III.- AÇIKLAMALAR (Devam)
31.- Tokat Milletvekili Özlem Zenginin, Manisa Milletvekili Özgür
Özelin yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ve İzmir Milletvekili Özcan Purçunun 362 sıra sayılı 2023
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 363 sıra
sayılı 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifinin üçüncü tur görüşmelerinde CHP Grubu adına
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sayın
Başkanım, çok değerli milletvekillerim; bugün, tabii, Özgür Özel
Bey gün başladığından itibaren kendisi bir girizgâh
yapıyor; daha sonra, sabah bir buçuk saat uzunca bir konuşmalar
silsilesi yaptık, bir öğle yemeği arası verdik;
geldiğimizde Özgür Bey çayımızı tamamlayamadan yeni bir
tartışma başlığı açmıştı.
Doğrusu, tabii, Sayın Başkanım, o an cevap vermek çok
önemli; gelip sizden de söz rica ettim fakat siz konuşmaların
tamamlanmasını rica ettiğiniz için ben sizin bu teklifinize
icabet ettim.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın
Zengin.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Tabii, araya zaman
girdiği zaman bir anlam kayması oluşuyor. Benim asıl
isteğim, vaktizamanında cevap vermekti, o yüzden
Özgür Bey'i böyle
tam işitemedim ama tutanakları alıp okuyarak ancak cevap
vereceğim; tabii canlı dinlemenin etkisi daha farklı oluyor, onu
ifade etmek isterim.
Meclis Başkanımızla ilgili olarak,
Sayın Şentop'la ilgili olarak Külliyede yapılan bir
toplantıya katılmasından yola çıkarak Sayın Grup
Başkan Vekili diyor ki: Kendisinin Başkanlığına
nasıl itimat edeceğiz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Şimdi
Anayasanın 94üncü maddesinin son fıkrasına
baktığımız zaman, sadece Meclis Başkanının
değil, Meclis Başkan Vekillerinin de aslında aynı sorumlulukları
haiz olduğunu görüyoruz. Bu madde, 94üncü madde bir tarafsızlık
tanımı yapmıyor. Yani tarafsızlık
tanımını Özgür Bey'in yaptığına göre herhâlde
tanımlamayacağız, bizim elimizde olan şey bu.
Tarafsızlık tanımını yaparken kanun maddesi, Anayasa
maddesi burada belirtiyor; siyasi partinin veya parti grubunun Meclis içinde ya
da dışındaki faaliyetlerine katılmasından bahsediyor,
görevi gereği olanlar hariç diye de ifade ediyor.
Şimdi, başka ülkelere
baktığımızda, Meclis Başkanlarının zaman
zaman bazı ülkelerde tamamen istifası isteniyor parti görevinden,
milletvekili olarak kalmakla beraber partisinden istifası isteniyor.
Bazı ülkelerde, örneğin partisiyle bağı devam ederken
Meclis Başkanı olmasında hiçbir
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Zengin.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat)
problem yok hatta
Meclis grubunun, kendi partisinin grubunun başkanı ama aynı
zamanda Meclis Başkanı olanlar var mesela Sırbistan gibi.
Şimdi, Değerli Başkanım,
şuraya bağlayacağım: Eğer yanlış hatırlamıyorsam,
ben hafta sonu Cumhuriyet Halk Partisinin yaptığı programda
Haydar Akar Beyi gördüm.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Tabii, tabii
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Oradaydı, bak,
parti içi bir program; zaten böyle deklare edildi: Parti içi bir eğitim
programı. Haydar Akar Bey orada. O zaman biz de mi böyle diyeceğiz:
Biz nasıl güveneceğiz, nasıl itimat edeceğiz
tarafsızlığına? mı diyeceğiz? Eğer bu iddia
varsa bir defa önce kendileri bunu yapmayacaklar. Kaldı ki, yani Meclis
Başkanımız Cumhurbaşkanına selam vermeyecek,
yanından hiç geçmeyecek; böyle bir kural mı vardır?
VELİ AĞBABA (Malatya) AK PARTİ
Genel Başkanı.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Bu toplantı için
insanlar davet edilebilir, kendisi bu toplantıya katılabilir, bu
katıldığı toplantının niteliğinin bire bir
parti grubuna ait bir toplantı olup olmadığı meselesi
önemlidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayınız efendim.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) O yüzden yani böyle bir
iddiayı söylerken bence bunu bir taraftan hem kendilerinin yapmamış
olması gerekir hem de bu tarafsızlık tanımının
Anayasadan neşet eden bir tavır içerisinde
anlaşılmasının Anayasaya dayanması gerekir, oradan
neşet etmesi gerekir.
Şimdi, tabii, pek çok konuşma vardı
ama bunlardan bir tanesi Özcan Purçunun, İzmir Milletvekili,
konuşmasını dinledik, dinlerken beynimiz yandı, beynimizin
yanması yetmedi, bir de aldık metni, metnin içerisinde feci,
ağır ifadeler var Sayın Başkanım. Zaten konuşma
devam ederken ben ve Salih Cora arkadaşım ayağa kalkarak
itirazımızı dile getirdik.
Şimdi Sayın Başkan, biz sabah
yaklaşık bir buçuk saat burada bu konuyu konuştuk. Bu
konuşmalar esnasında bir tane insan var mıdır olan bitenle
alakalı Aa, sorun yok. diyen? Yok. Hepimiz, hep aynı şeyi
söyledik; benzer, benzer, bire bir aynı cümleleri kurduk. Bu cümleleri
kurduktan sonra da beraber bir karar aldık; arkaya geçtik, hepimiz kendi
partimizdeki yetkili arkadaşlarımızla, ben
Cumhurbaşkanımızla konuştum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Zengin.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Dedik ki: Bir
araştırma komisyonu kuralım, araştıralım.
Şimdi, bu konuşmaları biz hiç yapmamışız gibi
sayın hatibin buraya gelerek bu kadar ağır ifadeler
kullanmasına ne anlam vereceğiz? Maşallah yani bize
söylemediği bir şey bırakmıyor, o kadar ağır
hakaretler var ki. Mesela oy için susmak efendime söyleyeyim, hakaret ediyor,
bize söylüyor Siz bunları büyüttünüz; sizsiniz, bunları
besliyorsunuz. diyor, en ağırı bu.
VELİ AĞBABA (Malatya) Haklı da.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Neresi haklı? Siz
bunları besliyorsunuz. diyor. Şimdi, bu söylenebilecek bir şey
değildir Sayın Başkan yani bugün bu konuşmaları
yaparken bahsedilen konu üzerine bunu söylüyor. Bu, çok ağır bir
ithamdır ve biz grubumuz adına, partimiz adına bu ağır
ithamları aynen iade ediyoruz. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Üstelik de bu üslubu bugün sabah Genel Kurul
açıldığında birlikte oluşturduğumuz o konsensüse
son derece muhalif buluyoruz. Bu konuşmalar, Genel Kurulun
konuşmaları bir bütünlüktür. Eğer bir milletvekili
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Son cümlem
Tabiidir, milletvekili dışarıda olur,
kendi konuşacağı zaman gelir ama bu konuşmalar bu Genel
Kurulda hiç olmamış gibi, bunlarla alakalı biz hiç kanaat belirtmemişiz
gibi bu kadar ağır ithamlarda bulunuyorsa o zaman bu, gerçekten bir
kötü niyettir; bu, Genel Kurulun insicamına, asaletine de
yakışmayan bir tavırdır, bunun da altını çizmek
isterim. Başka şeyler de vardı sayılanlar içerisinde ama en
önemli gördüğüm ki konu bunlardır, ifade etmek istedim.
Teşekkür ederim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Özel, lütfen yeni bir
tartışmaya girmeyelim efendim.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Yok, olmaz, girmeli, ki
cevap vermeli(!) Ben de basayım şimdiden, kesin girer.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Yok, yeni bir
tartışma yok.
BAŞKAN Buyurun.
32.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Tokat Milletvekili Özlem
Zenginin yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
birincisi şu: Ben Cumhurbaşkanının
başkanlığında bütün siyasi liderler ve Meclis
Başkanının davet edildiği bir toplantı olsa ona Meclis
Başkanının gitmesini isterim. Bu ne zaman olur? Bu, parlamenter
sistemde olabilir, tarafsız cumhurbaşkanlığında
olabilir ama Cumhurbaşkanı, bir partinin hem Genel Başkanı
hem partisinin
Hem de birkaç gün önce imzaya
açıldığını milletvekilinin paylaşımlarından
gördüğümüz bir teklif üzerine son anda bir toplantı düzenliyor, o
toplantıya Meclis Başkanı da icabet ediyor. O toplantıya
katılanlar: AK PARTİ Grup Başkan Vekili, AK PARTİ Sözcüsü,
AK PARTİli Bakanlar, AK PARTİli Cumhurbaşkanı
Yardımcısı, AK PARTİnin Genel Başkanı, bir de
Meclis Başkanı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayınız.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Şimdi, Özlem Hanım,
şöyle düşünün: Altı ay geçti, seçim oldu, bitti; roller
değişti. Bunu siyasi bir saikle söylemiyorum, Olacak,
yapacağız. diye demiyorum, olduğunu varsayın bir an için.
Elinizi vicdanınıza koyun, cumhurbaşkanı sizin partinizden
değil, şimdiki muhalefet partilerinden birinin genel
başkanı, Meclis Başkanını çağırıyor ve
böyle bir çalışma yapıyor. Siz bunu vicdanınıza
sığdırıyorsanız oturup onu konuşalım.
Diğer yandan, Meclis Başkan Vekillerinde
Bence Anayasanın katı yorumlanması gerekir ama
yıllardır yorumlanmış, madde gerekçesinde var, Meclis Genel
Sekreterlerinin yazdığı yasama kitaplarında var, diyorlar
ki: Başkan Vekillerini Sadi Bey de öyle, Haydar Bey de öyle, daha önce
de öyleydi yıllarca- nöbetçi oldukları haftayla
sınırlı tutarız. Hakikaten onlar yönetirken oy
kullanmıyor ama Meclis Başkanı hiçbir zaman oy
kullanamıyor, böyle bir tarafsızlık beklentisi var. Ve demişler
ki: Meclis Başkan Vekilleri grup toplantılarına gider.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayın.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bunu bütün partiler teamülen
böyle yorumlamış, böyle uygulanıyor ve İç Tüzük
kitaplarında da bu, sayfalarca yazılmış ve tüketilmiş
bir tartışma ama ben şunu söyleyeyim: İngiltere Meclis
Başkanı -dar bölge seçim sistemi- öyle bir yönetiyor ki 1887den beri
teamülleşmiş, dar bölgede siz Meclis Başkanını yeniden
aday gösteriyorsunuz ya, rakip parti karşısına aday çıkarmıyor;
o kadar tarafsız, o kadar razı ondan. Şimdi, bizim
Şentoptan bırakın o kadar razı olmayı, Mustafa
Şentopun yönettiği bir oturumda karşılıklı
tüketeceğiz bir tartışmayı ve karşımızda
Mustafa Şentop; ben de onun tarafsızlığına, adaletine
güveneceğim(!)
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Güven.
Ne yapmışız da yani ben hakikaten
merak ettim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sizinle birlikte, sizin Genel
Başkanınızla birlikte hazırlanan bir pakete
çalışıyor adam.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Hiç ilgisi yok.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
devamında, ikinci husus, ben
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Son bir defa açayım efendim.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Hayır, ben cevap
için söz alacağım Sayın Başkanım. Sayın
Başkanım, olmaz
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Hayır, elbette de; bir
dakika yetmez Sayın Başkanım.
İkinci husus var; sayın milletvekilinin
söylediği lafı söylediğinde not aldım, sonra devam etti
cümleye. Bunu dememin nedeni, siz bu tarikatları, cemaatleri ihalelerle
besliyorsunuz.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Hiç ilgisi yok, bununla
hiç ilgisi yok.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bakın, Sağlık
Bakanlığı 4 hastanenin Covid-19 testlerini Menzil cemaatine
yakın Ferhat Danışmanın şirketi Techno Healthten
almış, tutarı; 147 milyon ilk ödeme, 4 milyon 256 bin ikinci
ödeme. İstanbul Büyükşehir AK PARTİdeyken Nakşibendi
tarikatının kolu İskenderpaşa cemaati ile Menzil cemaatinin
hastaneleriyle anlaşma yapılmış, inanılmaz paralar
ödenmiş. Yine, Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Mahmut Ünlünün
damadının şirketinden 18 kere ihaleyle sağlık
taraması kitleri alınmış.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bitiriyorum, bu son bir
dakika.
BAŞKAN Tamamlayınız.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) TOKİ, İzmir deprem
konutlarını İsmailağa cemaatinin siyasi işler
görevlisi Mehmet Çelikin şirketine inşa ettirmiş, ihale tarihi
21 Mayıs, 4 etap, 457 konut, 9 dükkân; 201 milyon lira ödenmiş.
Diyanet İşleri Başkanlığı 2 tane kitap
bastırmış, seksener binden 160 bin adet, 26 Ağustosta ve
580.800 lira bedelle Işıkçılar cemaatine vermiş; devam
ediyor, gidiyor. Bu cemaatler bu ihalelerle besleniyor, güçlendiriliyor; bunu
söylüyor milletvekilimiz.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Hiç öyle söylemedi.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Yapmıyorsanız
Yapmıyoruz. deyin.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Yapmıyoruz.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Cümle âlem biliyor ki siz bunu
bilerek, kasten ve siyaseten yapıyorsunuz. (CHP sıralarından
alkışlar)
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Hayır, hayır.
Sayın Başkanım, son kez,
bitireceğim.
BAŞKAN - Sayın Zengin, lütfen tekrar
olmasın.
33.- Tokat Milletvekili Özlem Zenginin, Manisa Milletvekili Özgür
Özelin yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Tabii ki.
Sayın Başkanım, zaten Sayın Özel
konuşmaya başlayınca ben hemen bastım, şimdi
sataşmamak diye bir şey olamaz yani ben kendi tarzını
bildiğim için, olamaz.
Şimdi, Sayın Başkanım, biz
şu anda mevcut bir Anayasayla yönetiliyoruz. Özgür Bey beğense de
beğenmese de bu Anayasaya göre seçime gidilecek, bu Anayasaya göre ve
beğense de beğenmese de bu Anayasa içerisinde Meclise
geldiğimizde tabloyu göreceğiz ve yöneteceğiz; başka bir
ihtimal yok. Ben İngiltere'yi gayet iyi biliyorum, İngiltere'yi
anlatmasına gerek yok, İngiltere kendi anayasasına göre
yönetiliyor. Eğer böyle bir öneriniz varsa siz kendi çoğunluğunuzu
oluşturursunuz, teklifinizi oluşturursunuz gelirsiniz; ayrı bir
mesele.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ben tarafsızlık
için
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Tarafsızlık
şudur Sayın Başkanım: Şimdi, bakın, bizim
Anayasamız Meclis Başkanına partisiyle olan
bağını kopar demiyor.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bunu böyle yorumlarsan olmaz,
Meclis Başkanı
YUSUF BAŞER (Yozgat) Bir saniye, devam
ediyor, ya.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Devam ediyor, bak,
maddenin devamında var, devam ediyor zaten. Yani milletvekilinin,
Başkanın
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Vah, vah, vah! Grup
toplantısına da alın, alkışlatın, olur mu?
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Değerli
arkadaşım, bir saniye, Anayasayı söylüyorum. Allahuekber!
YUSUF BAŞER (Yozgat) Dinle, biraz dinle ya.
Hayret bir şey!
BAŞKAN Tamamlayınız,
tamamlayınız.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Açar
mısınız lütfen Sayın Başkan?
Sayın Başkanım, ben anayasa
tekniği açısından söylüyorum. Bu maddeyi, 94üncü maddeyi
okuduğunuzda Meclis Başkanı partisinden istifa eder. diye bir
madde mi var, bir cümle mi var?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Tarafsız
olur. diye var.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Parti ondan istifade eder.
diye madde var mı?
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Hayır, hayır;
şu var, bakın, diyor ki:
görevlerinin gereği olan haller
dışında
Görevinin gereği olan hâller
dışında katılıp katılamayacağına dair
bir tarafsızlık tanımı yapıyor.
Şimdi, şunu görmemiz lazım:
Bakın, bir defa, siz HDPnin milletvekilisiniz; benim Mecliste HDPye olan
yaklaşımlarım belli ama ben Başkan olarak size itimat
ediyorum, siz Mecliste Başkan Vekili olarak bu görevi yapıyorsunuz.
Aynı şey, Haydar Bey otururken de itimat ediyorum çünkü orada
oturmanın gereği, milletvekili olarak seçilen bir insana tarafsız
ve adaletle davranmayı gerektiriyor. Biz bugün arka tarafta Haydar Beye
teşekkür ettik iki gün evvelki yönetimi için; bugün için de size
teşekkür ederiz. O yüzden, bu göreve seçilmek çok onurlu bir görevdir ve
bu görevi yapan hem Başkan Vekillerimize
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Son cümlem
BAŞKAN Buyurunuz.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat)
hem de Meclis
Başkanımıza hiç kimse taraflılık ithamında
bulunamaz.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Partiye gitmiş!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Kendisi AK
PARTİnin bir milletvekilidir ama görevini yaparken fevkalade
tarafsızdır; bunun altını çizmek istiyorum, aynen sizler
gibi.
Şimdi, bir de şunu ifade edeceğim:
Bakın, bizim gün içerisinde yapılan konuşmalardan, Özgür Beyin
yaptığı konuşmalardan incineceğimiz en ufak bir
şey olmadı konuya dair, bugünkü konuştuğumuz konuya dair
ama arkadaşınızın yaptığı konuşma
fevkalade sıkıntılı. Bahsettiğiniz bahislerle
alakalı bir konuşma yapabilir mi? Evet, yapabilir ama bu
konuşmayı yaparken bugüne dair bize suç çıkarması,
işte bu, kötü niyetlidir; bunu kabul etmiyoruz.
HASAN TURAN (İstanbul) Genelleme
yapmasın.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Böyle bir genellemeyi
kabul etmiyoruz, reddediyoruz. Evet, böyle yaparak da bir insanın en ufak
bir teması olduğunda herkesi suçlu ilan ediyorsunuz; böyle bir
şey olamaz!
VELİ AĞBABA (Malatya) Memleketi
tarikatlar arasında böldünüz ya!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Böyle bir şey
olamaz değerli arkadaşlarım!
Teşekkür ediyorum.
VELİ AĞBABA (Malatya) Savunun
İsmailağayı!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan, bir
cümle
Tutanaklarda böyle kalmaması gerekir, bence mutlaka kendisi de
düzeltir, bir cümle talep ediyorum.
BAŞKAN Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım,
arkadaşlar; şimdi diyor ki: Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı, Başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasi
partinin veya parti grubunun Meclis içinde veya dışında
faaliyetlerine; virgül değil, noktalı virgül, burada bitti cümle,
sonra
görevlerinin gereği olan haller dışında, Meclis
tartışmalarına katılamazlar.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Evet, katılamaz.
Partisiyle bağı kopar. diyor mu?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Yani sizin orada görevinin
gereği olan haller yukarıdaki cümleye ait değil,
tartışmalara ait.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Başkanım Partisiyle
bağı kopar. diye bir madde var mı?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Yani ben size Ne biçim
Meclisi yönetiyorsun. dersem
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Cumhurbaşkanı
ile Meclis Başkanı rahatlıkla görüşür, böyle bir şey
yok.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
siz tartışmaya dâhil
olursunuz. Ama siz veya Meclis Başkanı -siz yönettiğiniz
oturumlarda, Meclis Başkanı her zaman- asla ve asla gidip de bir
siyasi partinin faaliyetine katılamaz, mutfağında
çalışamaz.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Hayır, Sayın
Başkanım
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bunu yapmayacak bir Meclis
Başkanı bulmak ve seçmek durumunda bu Meclis.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sayın
Başkanım, bakın, çok önemli bir konu var; bir cümle söylemem
lazım.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Söyleyin.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Söyleyeceğim, son
cümle, bitiriyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Noktalı virgül var orada.
BAŞKAN Buyurunuz.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Şimdi, Sayın
Başkan Anayasaya uymayın. diyor. Şu andaki mevcut Anayasa,
Cumhurbaşkanının partili olmasına imkân veriyor mu?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Veriyor tabii, var.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Veriyor.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Veriyor maalesef, sorun orada
zaten.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Ne diyeceğiz yani
Cumhurbaşkanının partili olmasına Anayasanın izin
verdiği bir ortamda Meclis Başkanı hiçbir zaman Cumhurbaşkanıyla
bir araya gelmeyecek mi diyeceğiz?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ya, Meclis Başkanı
tarafsız.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Olabilir mi böyle bir
şey yani?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Meclis
Başkanının tarafsız olması lazım.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Öyle bir şey
olabilir mi Sayın Başkanım? Bu iddia edilemez bir şey yani
hakikaten mümkün değil.
BAŞKAN Konu vuzuha kavuşmuştur
Sayın Başkan.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ya, olacak bir şey mi?
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Mümkün değil ya!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Savunulamaz bir şey!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Hayır, tam tersine,
bal gibi Anayasaya uygun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bu savunulamaz bir şey.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Fevkalade güzel
savunulur, işte savundum, gayet de güzel savundum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bir şey söyleyeyim mi?
Vicdanlarınızda
BAŞKAN Birleşime on dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati: 17.02
BEŞİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 17.16
BAŞKAN: Başkan Vekili Nimetullah ERDOĞMUŞ
KÂTİP ÜYELER: Necati TIĞLI (Giresun), Rümeysa KADAK
(İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 32nci Birleşiminin Beşinci Oturumunu
açıyorum.
V.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 362) (Devam)
2.- 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi
(1/285), Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli Cetveller, 2021
Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifine İlişkin
Genel Uygunluk Bildirimi ile 2021 Yılı Dış Denetim Genel
Değerlendirme Raporu, 201 Adet Kamu İdaresine Ait Sayıştay
Denetim Raporu, 2021 Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve
2021 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/2076) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 363) (Devam)
A) KÜLTÜR VE TURİZM
BAKANLIĞI (Devam)
1) Kültür ve Turizm
Bakanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kültür ve Turizm
Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) RADYO VE
TELEVİZYON ÜST KURULU (Devam)
1) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) DEVLET OPERA VE BALESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Devlet Opera ve Balesi Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Devlet Opera ve Balesi Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) DEVLET
TİYATROLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Devlet Tiyatroları Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Devlet Tiyatroları Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) TÜRKİYE
YAZMA ESERLER KURUMU BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Türkiye Yazma Eserler Kurumu
Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Yazma Eserler
Kurumu Başkanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Vakıflar Genel Müdürlüğü
2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Vakıflar Genel Müdürlüğü
2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) TÜRK
İŞBİRLİĞİ VE KOORDİNASYON AJANSI
BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Türk
İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı
Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk İşbirliği ve Koordinasyon
Ajansı Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
G) YURTDIŞI TÜRKLER VE
AKRABA TOPLULUKLAR BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH
YÜKSEK KURUMU (Devam)
1) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ (Devam)
1) Atatürk
Araştırma Merkezi 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk
Araştırma Merkezi 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
I) ATATÜRK
KÜLTÜR MERKEZİ (Devam)
1) Atatürk
Kültür Merkezi 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk
Kültür Merkezi 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) TÜRK
DİL KURUMU (Devam)
1) Türk Dil
Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk Dil
Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜRK
TARİH KURUMU (Devam)
1) Türk
Tarih Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk
Tarih Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
K) KAPADOKYA ALAN BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Kapadokya
Alan Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kapadokya
Alan Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
L)
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI (Devam)
1)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
M)
MESLEKİ YETERLİLİK KURUMU (Devam)
1) Mesleki
Yeterlilik Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Mesleki
Yeterlilik Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN 2023 Yılı Merkezi Yönetim
Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifinin görüşmelerine devam ediyoruz.
Komisyon yerinde.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu sayın
konuşmacılarıyla devam ediyoruz.
Sakarya Milletvekili Sayın Çiğdem
Erdoğan Atabek.
Buyurunuz Sayın Erdoğan Atabek. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA ÇİĞDEM
ERDOĞAN ATABEK (Sakarya) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; yüce Meclisimizi ve aziz milletimizi saygıyla
selamlıyorum. Genel Kurul bütçe görüşmelerinde grubumuz adına
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu bütçesi üzerine söz almış bulunuyorum.
Radyo, televizyon ve isteğe bağlı
yayın hizmetleri sektörünü düzenlemek ve denetlemek amacıyla idari ve
mali özerkliğe sahip bir kamu tüzel kişiliği olarak kurulan
RTÜK, 6112 sayılı Kanunla kendisine verilen görevleri
bağımsız olarak yerine getirmektedir. Üst Kurul, programlar
yayınlandıktan sonra ilgili yasa hükümlerine uygunluk
açısından denetlemekte olup, Üst Kurulun programlara yayından
önce müdahale etme veya programları yayından kaldırma yetkisi
yoktur. Üst Kurul tarafından alınan kararlar idari yargı
denetimine açık olup son karar yargı tarafından verilmektedir.
RTÜK'ün kırmızı çizgileri bellidir.
Millî güvenlikten taviz vermeyen, terör propagandasına asla müsaade
etmeyen RTÜK, çocuklara, kadınlara ve dezavantajlı gruplara pozitif
ayrımcılık yapmaktadır. RTÜK çoğulculuktan, özgür
basından ve medya kuruluşlarının serbestçe habercilik
yapabilmesinden yanadır. Geleneksel medyanın değerini bilen
RTÜK, bir yandan onların yeni gelişmelere ayak uydurması için
rehberlik ederken diğer yandan da dijital medya düzenine ilişkin
düzenleme ve denetleme faaliyetlerini hızla sürdürmektedir
RTÜK 2023 ve 2053 hedeflerimiz doğrultusunda
hareket ederek, lisanslama çalışmalarını hızla
tamamlayarak emsallerine fark atmıştır. G20 üyesi olan ülkemiz,
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan
önderliğinde dünyanın en büyük 10uncu ekonomisi olmaya aday
pozisyonuyla her sektörde olduğu gibi, medya alanında da
uluslararası oyunculara yeni fırsatlar sunmaktadır. Kısa
süre içinde sektörün önderi olan dev yayıncı şirketler,
Türkiye'ye güvenerek yatırımlar yapmışlardır. Daha
önce yasa ve yönetmelik dışı olan dijital
yayıncılık alanı artık kayıt dışı
değildir. Lisanslama öncesinde tek kuruş vergi vermeyen, Türkiye'de
abone sayıları 5 milyonu geçen dev uluslararası kuruluşlar
artık idari ve mali sorumluluk altındadır. Daha önce hukuki
karşılığı da bulunmayan bu platformlar, şimdi
tıpkı geleneksel medya gibi yargı denetimine açıktır.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu her zaman olduğu gibi bugün de izleyici ve
dinleyicilerin ifade ve haber alma özgürlüğünün teminatı olmaya devam
etmektedir. RTÜK çocuklara ve gençlere yönelik faaliyetlerine son dönemde
ağırlık vermiştir. Üst Kurul toplumsal ve kültürel
değerlerimize saygılı; çocuk, kadın, yaşlı ve
engelliler ile dezavantajları grupları gözeten yayınlar için
yoğun gayret göstermektedir. Medya okuryazarlığı konusunda
çocukların ve gençlerin bilinçlenmesine özel önem vermektedir. Bu minvalde
medya okuryazarlığı konusunda farkındalığın
artırılması ve medyanın daha sağlıklı, etkin
ve bilinçli kullanılmasını sağlamak amacıyla Üst Kurul
tarafından kamu spotu dizisi de hazırlanmıştır. RTÜK
gelişen teknolojiyle medya okuryazarlığının dijital
okuryazarlığa evrilmesi anlayışındadır. Bu
maksatla Millî Eğitim Bakanlığıyla yeni bir protokol
imzalayan RTÜK yurt dışındaki Türk çocuklarına ve
ailelerine yönelik olarak gerçekleştirilen Dijital Çağda Medya
Okuryazarlığı ve Türkçe Çalıştaylarında
farkındalık faaliyetlerini de çeşitlendirmiştir.
Kısacası RTÜK, hem dijital medya düzenine
ilişkin aksiyon alırken hem de çocuklarımızın ve
gençlerimizin korunmasına yönelik olarak yoğun gayretler
göstermektedir. Millî ve manevi değerlerimizi muhafaza etmek adına
yürütülen başarılı çalışmaları için RTÜK
Başkanı kıymetli hemşehrim Sayın Ebubekir Şahin
ve ekibini yürekten tebrik ediyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) 2 kız annesi bir vekil olarak da aile, çocuk ve
kadın konusundaki hassasiyetleri için ayrıca
şükranlarımı sunuyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle bütçemizin
hayırlı olmasını diliyor, yüce Meclisimizi ve aziz
milletimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Antalya Milletvekili Sayın Tuba
Vural Çokal.
Buyurunuz Sayın Çokal. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA TUBA VURAL ÇOKAL (Antalya)
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
Hükûmetimiz 2023 hedeflerine, Türkiye
Yüzyılı hedefine her alanda emin adımlarla yürüyor. Doğru
değerlendirmeler yapmak, durumları, olayları, doğru,
rasyonel değerlendirmek kriz ortamlarında krizleri fırsata
çevirmeye imkân sağlar. Dünyanın krizlerle boğuştuğu,
zorlu bir süreçten geçtiği günümüzde ülkemiz, Hükûmetimizin
aldığı önlemler, reel ve rasyonel politikalar sayesinde birçok
alanda bu krizleri fırsata çevirmiştir. Böylece ihracattan turizme
kadar bütün alanlarda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğan önderliğinde yeni ve güçlü politikalara yöneliyor, 2023e emin
adımlarla ilerliyoruz. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Bakın, daha yirmi yıl öncesine kadar
ülkemizde turizm denilince akla gelen şey sadece sahil turizmiydi. Bugün
geldiğimiz noktada, güncel turizm trendlerini takip eden ve bu trendlere
uygun olarak turizm faaliyetlerini ülkemizde canlandırmayı kendine
görev edinen Bakanlığımızın
çalışmalarıyla artık turizm, sahil turizminin ötesine
geçti. Ülkemizin her köşesi cennet, her köşesinde ayrı tarihî,
kültürel zenginlik. Bu güzellikler, bu cennet vatan Hükûmetimizin ve
Bakanlığımızın özverili çalışmalarıyla
yepyeni bir hâl aldı. Türkiye Yüzyılının kültür ve turizm
faaliyetlerinde temelleri sağlam bir şekilde atıldı.
Öncelikle şunu belirtmekte fayda var: Bu, ciddi bir planlama işidir.
Bakın, Türkiyenin dört köşesinde, dört mevsim, sahil turizminden
glampinge, sağlık turizminden yaratıcı turizme,
gastronomiye, doğa temelli turizme kadar bütün turizm trendlerinde
gelişme kaydedilmiştir. Bu gelişmeler, kişi başı
turist gelirinden otel yatak sayısına, istihdam oranlarına kadar
çok geniş bir alanda gelişme demektir. Turizmi yeni trendlerle
ülkenin dört köşesinde ve dört mevsim canlandırmak için sadece turizm
faaliyetlerini ve turizm çalışanlarını değil, bu
faaliyetleri planladığınız bütün kentleri kültürel
faaliyetlerinizle de desteklemeyi gerektirir. Ki nitekim
Bakanlığımız, bütün şehirlerimizde turizm
planlaması kadar kültürel faaliyetleri de canlandırmayı,
turistlere seçenekler ve ülkemizle ilgili bir vizyon sunmayı görev
edinmiştir. Bu çerçevede, bu yıl Bakanlığımız 5
ayrı şehirde Türkiye Kültür Yolu Festivalini düzenlemiştir. Bu
festivallerin vizyonu, festival ruhunu tüm Türkiyeye ve dünyaya
ulaştırarak hem Türkiyenin uluslararası marka değerine
katkıda bulunmak hem de festivallerdeki rotalar kapsamında aslına
uygun şekilde yenilenen tarihî ve kültürel unsurları birer cazibe
merkezi hâline dönüştürmeyi hedeflemektedir. Bu festivallerle,
vatandaşlarımız kültür ve sanata kolay bir şekilde
erişimini sağlarken sanatçılarımıza destek olunmakta,
festivallerin yapıldığı şehirlerin destinasyon
tanıtımı yapılmakta ve başta Türkiye olmak üzere tüm
dünyada bilinirliği artırılmaktadır.
2020-2022 yılları arasında özel
tiyatrolara Bakanlığımız tarafından 116 milyon 682 bin
lira tutarında çeşitli mali destekler
sağlanmıştır. Devlet Opera ve Balesi müdürlüklerimizce 2021
ve 2022 sanat sezonundaysa şu ana kadar pandemi koşullarına
rağmen sahnelerimizde 599 temsil gerçekleştirilerek 211.230 seyirciye
ulaşılmıştır.
Bakanlığımızın ilgili
olduğu konulardaki titizliği ve özverili çalışmaları
ortadadır. Bir turizmci olarak, ülkemizin dünyanın krizde olduğu
dönemde turizm alanında ortaya koyduğu başarı
rakamları da ortadadır. 2022 yılı sonuna kadar 50 milyondan
fazla turist ağırlayıp 44 milyar dolar gelir düzeyine
ulaşmayı hedeflerimiz arasına koymuş bulunuyoruz. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) Ve bütün
başarılar gibi bu başarı da titiz bir
çalışmanın ve doğru bir politikanın sonucudur. Bu
bağlamda, Sidede Bakanlığımızın başlattığı
restorasyon çalışması takdire şayandır.
Bakanlığımızın sınırsız
desteğiyle, alanında en iyi akademisyenler ve uzmanlar kazı
çalışmalarında geceli gündüzlü çalışmaktadır. Bu
çalışmalara destek veren Bakanlığımıza ve
kıymetli hemşehrilerim Side halkına bu vesileyle teşekkür
ediyorum. Kültürel faaliyetlerin ve bu faaliyetlerin geniş çevrelere
yayılmasından tutun da turizm trendlerini yakından takip edip
kentlerimizde bunları uygulamaya, Türkiye Turizm Tanıtım ve
Geliştirme Ajansı kurularak bu faaliyetlerin desteklenmesinden
güvenli turizm sertifikasyon programı çalışmalarına hepsi
bir bütündür, dünyaya örnektir, Hükûmetimizin ve
Bakanlığımızın başarısıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
TUBA VURAL ÇOKAL (Devamla) Teşekkürler.
Bu faaliyetlere ve rakamlara
baktığımızda elbette amacınız konuşmuş
olmak için konuşmak ya da sadece laf üretmek değilse bu
başarıyı zaten takdir edersiniz. Bugün turizm sektörü
işvereninden personeline dimdik ayaktadır. Turizmin ülkeye getirisi
rakamlarla ortadadır. Bu tabloyu ısrarla eleştirmeye
çalışanlara söylenebilecek tek şey El insaf!tır.
Söyleyecek şey Az laf, çok iş.tir. Söylenecek şey Biraz
dürüst olun, ülkemizin başarılarını takdir edin.dir.
Başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan
olmak üzere turizmin ve kültür faaliyetlerinin bugünkü duruma gelmesine
katkı sunan, Türkiye Yüzyılına katkı sunan kıymetli
hemşehrim Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri
Ersoya ve çalışma arkadaşlarına hem kendi adıma hem
de tüm turizmciler adına teşekkürlerimi sunuyor, Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Amasya Milletvekili Sayın Mustafa
Levent Karahocagil.
Buyurunuz Sayın Karahocagil. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA MUSTAFA LEVENT
KARAHOCAGİL (Amasya) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.
2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu
Teklifimizin hayırlı olmasını diliyorum. AK PARTİ
Grubumuz adına Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı
bütçesi üzerinde konuşacağım.
6093 sayılı Türkiye Yazma Eserler Kurumu
Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunla
kurulan Başkanlığımız Kültür ve Turizm
Bakanlığına bağlı, tüzel kişiliği haiz, özel
bütçeli bir kurum olarak hizmetlerine devam etmektedir. Başkanlığımızın
faaliyet alanı, yazma ve nadir matbu eserlerin korunması,
yayımlanması, okuyucuya sunulması gibi sadece uzmanlık
gerektiren, kendine özgü alanlarda mevcut kütüphanecilik
çalışmalarını kapsamaktadır.
Başkanlığımız, tarihi 10uncu yüzyıla dayanan,
geniş bir bilgi birikimini yansıtan kültür ve sanat değeri olan
yazma ve nadir eserlerimizi belirlenen politikalar dâhilinde toplamak ve
kullanıcıların bu kaynaklara en kolay şekilde
erişimini sağlamak hedefi doğrultusunda
çalışmalarına devam etmektedir. Başkanlığımıza
bağlı 22 yazma eser kütüphanesinde 2022 yılı
itibarıyla 705 bin adet eser bulunmaktadır.
Başkanlığımız, Eser Sağlama Kurulu marifetiyle
gerçek veya tüzel kişilerin elinde bulunan yazma ve nadir matbu eserleri
bağış, devir ve satın alma yoluyla tedarik ederek her geçen
gün kütüphane koleksiyonlarını zenginleştirmeye ve bu şekilde
yazma eserlerin kaybolmalarının önlenmesi
çalışmalarına devam etmektedir.
Başkanlığımız tarafından yürütülen Binbir Eser
Projesi kapsamında yazma eserlerin içeriklerinin incelenmesi ve yayımlanması
sağlanmaktadır. Kültür mirasımız olan yazma ve nadir
eserler; çeviri, çeviri yazı, eleştirmeli metin,
tıpkıbasım gibi yöntemlerle yayımlanarak bilim ve kültür
hayatımıza kazandırılmaktadır. 2012 yılından
bugüne kadar 270 ciltten fazla eser yayımlanmış
bulunmaktadır.
Başkanlığımızın en
temel faaliyet alanlarından biri, deforme olmuş yazma ve nadir
eserlerin yenilenmesini sağlamak, onları tekrar ihya etmektir. Bu
amaçla Başkanlığımız bünyesinde kurulan Kitap
Şifahanesi ve burada çalışan restoratörler ve uzmanlardan
oluşan çalışma ekibiyle İslam yazmalarının konservasyonu,
yenilenmesi ve bilimsel olarak analizi faaliyetleri yürütülmektedir.
Başkanlığımız bünyesinde yürütülen yazma eserleri
koruma projesi çerçevesinde sayısallaştırma ve görüntü
kalitesinin iyileştirilmesi Başkanlığımıza
bağlı olan tüm kütüphanelerde devam ettirilirken Topkapı
Sarayı Kütüphanesi, İstanbul Arkeoloji Müzeleri ile Türk ve
İslam Eserleri Müzesinde bulunan eserler de bu çalışmaya dâhil
edilmiştir. Başkanlığımız, dijital ortamda
bulunan görüntülerin mikrofilmlere aktarılarak daha uzun süre
saklanmasını sağlamak yönünde bir strateji yürütmektedir.
Ayrıca, okunurluğunu kaybetmiş eserler üzerinde çeşitli
görüntüleme yöntemleri kullanılarak iyileştirilmiş görüntünün
dijital ortama aktarılmasını da sağlamaktadır.
Sayısallaştırılan eserler Yazma Eserler Portali
adıyla geliştirilmiş bir platformda okuyuculara sunulmaya
hazırlanmaktadır.
Konuşmamın bu kısmında da yazma
eserler konusunda vekili olmaktan onur duyduğum şehrişirin
Amasyamızda da kayda değer yazma eserlerin olduğunu dile
getirmek isterim. Amasyamızdaki Yazma Eser Kütüphanemiz, Sultan II.
Bayezit emriyle, Şehzade Ahmet tarafından 1485-1491 yılları
arasında yaptırılmıştır; ilimizdeki medreselerin
en büyüğü anlamına gelen Medrese-i Sultaniye adı altında
uzun yıllar hizmet vermiştir; ilk müderrisi Şeyhülislam Zenbilli
Ali Efendidir. Cumhuriyetin ilanından sonra Atatürkün emriyle 1922
yılında ilimizde bulunan yazılı ve basılı
eserlerle birlikte arkeolojik ve etnografik eserler de bu binada toplatılarak
kütüphanecilik ve müzecilik hizmetlerinin temeli
atılmıştır. Daha sonra, fiziki yetersizlik nedeniyle
arkeolojik ve etnografik eserler buradan çıkarılıp bina tamamen
kütüphanecilik hizmetine sunulmuştur. Kütüphanemiz bünyesinde Arapça,
Farsça, Osmanlıca el yazması eserlerin bütün örneklerini görmek
mümkündür.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
MUSTAFA LEVENT KARAHOCAGİL (Devamla)
Kütüphanemizin en eski eseri, Osman Bin Affana, Hazreti Osmana (RA) ait
papirüs üzerine yazılmış el yazması Kuran-ı
Kerimdir. Gizli ilimler, astronomi, tıp, edebiyat, felsefe, tarih,
psikoloji gibi çeşitli tür ve konularda 2.340 adet el yazması ve 4
bin adet basılı eserimiz mevcuttur.
Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
(AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
BAŞKAN İzmir Milletvekili Sayın
Ceyda Bölünmez Çankırı.
Buyurunuz Sayın Çankırı. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA CEYDA BÖLÜNMEZ ÇANKIRI
(İzmir) Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; 2023
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi görüşmeleri
kapsamında Vakıflar Genel Müdürlüğü bütçesi üzerine AK
PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu
vesileyle Gazi Meclisimizi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
1 Mart 1922 tarihinde, Gazi Mustafa Kemal
Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 1inci Dönem Üçüncü Yasama
Yılı açılış nutkunda vakıflarla ilgili ifade
ettiği temennileri sizlerle paylaşarak sözlerime başlamak
istiyorum: Bilinmektedir ki vakıflar, memleketimizin mühim bir servetini
teşkil eder. Bu servetten millet ve memleketin gerektiği şekilde
istifade edebilmesi için Şeriye Vekâletiyle beraber bütün Bakanlar
Kurulunun ve hatta yüce Meclisin bu hususu ehemmiyetle tetkik ile bu büyük
müessesenin haraplıklarından korunmasını ve memlekete
faydalı bir hâle konulmasını temenni eylerim. Atatürk'ün bu
temennileri, Vakıflar Genel Müdürlüğümüzün önemini ve
çalışmalarını, ehemmiyetini açık bir şekilde
ortaya koymaktadır. Vakıf, yorgunu dinlendiren misafirhane, yetimi
barındıran yurt, yoksulu güldüren yuvadır. Vakıf, iman,
sevgi ve manevi olgunluğun mahsulüdür. Vakıf, sevgi sembolü,
insanlık dolu bir fazilet yoludur. Vakıf, diriye şefkat, ölüye
rahmet vesilesidir. Vakıflar tarihe saygı ve geleceğe
teminattır. Vakfa hizmet halka hizmet, halka hizmet de Hakk'a hizmettir.
İyilik yapmak isteği ve Rızayıilahîyi kazanma gaileleriyle
doğup gelişen, toplumun pek çok unsuruna tesir edip büyük
katkılar sunan, derin etkiler bırakan vakıflar müessesesi
eşsiz bir yapıya sahiptir. Bugün ise bu eşsiz yapı,
Vakıflar Genel Müdürlüğü çatısı altında
yaşatılmakta ve geçmişte olduğu gibi günümüzde de dinî,
sosyal, kültürel pek çok alanda önemli hizmetler sunmaktadır. Sayın
Cumhurbaşkanımızın vurguladığı üzere, vakıflar
İyilik ve takvada yarışınız. ilahi emrinin tecessüm
etmiş hâlidir. Karşılıksız iyilik etme şuuruyla,
vakfedenlerin iradelerine uygun olarak gittiği her yerde vakıf
yoluyla sayısız hizmetler götüren ecdadımız, camiler,
mescitler, hanlar, hamamlar, kervansaraylar, imaretler, darüşşifalar,
külliyeler gibi binlerce vakıf eseri inşa etmiştir.
Ecdat yadigârı vakıf, abide ve eski
eserlerin bakım, onarım ve restorasyonunda tüm değerleriyle
birlikte korumayı ilke edinen Vakıflar Genel Müdürlüğü, dünden
bugüne kuşaklar arasında canlı bir köprü olan kültür
mirasının korunması adına da büyük bir gayret
göstermiştir. Bu çabanın sonucunda 2003-2022 yılları
arasında il ve bölge ayrımı yapılmaksızın
yaklaşık 5.755 vakıf eserinin proje ve onarımı
tamamlanmış olup yaşatılmasına
çalışılmaktadır. 2020 yılında ibadete açılan
ve aziz milletimizin yoğun ilgisine mazhar olan Ayasofya Camisi'nde Mimar
Sinan ve Gaspare Fossati döneminde yapılan bakım ve onarım
çalışmalarından sonra gerçekleştirilen en geniş
kapsamlı restorasyon çalışması, Genel Müdürlüğümüzce
titizlikle devam ettirilmektedir. Taşınmaz vakıf kültür
varlıklarının yanı sıra yıllar boyunca depolarda
kapalı olarak kendi kaderlerine terk edilmiş olan
taşınır vakıf kültür varlıklarının da
konservasyonlarını yaparak yeni açılan müzelerde sergilenmesinde
önemli rol oynanmaktadır. Bu kapsamda taşınır vakıf
kültür varlıklarının 2002 yılından önce 4 adet olan
müze sayısının 2022 yılı itibarıyla 12ye
çıkması da bu çalışmaların bir neticesidir.
Değerli milletvekilleri,
Bakanlığımız seçim bölgem İzmirde takdire şayan
çalışmalara da imza atmaktadır. Cumhurbaşkanımız
Sayın Recep Tayyip Erdoğanın liderliğinde, Kültür ve
Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoyun vizyonuyla
başlatılan dönüşüm projesiyle endüstri
mirasımızın önemli ögelerinden biri olan, kentin ve kentlinin
belleğinde büyük bir yer tutan eski Alsancak Tekel Fabrikası kültür
ve sanat merkezine dönüştürülüyor. Cumhuriyetimizin kuruluşunun ve
İzmirimizin kurtuluşunun 100üncü yılında müzeleri,
kütüphaneleri, sanat atölyeleri, gösteri sanatları merkezi, kitap kafesi,
açık hava sineması ve konser alanlarının da yer
aldığı yeşil alanlarıyla herkesin nefes
alabileceği; İzmirin ışığını
yansıtacak; tarih, sanat ve kültür üçgeninin tamamlandığı
bir mekân olarak hizmet verecektir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
CEYDA BÖLÜNMEZ ÇANKIRI (Devamla) Vakıf
eserlerinin restorasyonu, eğitime destekleri, barınma ve iaşenin
yanında kültürel mirasımızın korunmasına yönelik
yapmış oldukları kıymetli çalışmalardan ötürü
2002 yılından itibaren bu değerli kurumda görev yapmış
olan, şu an Türkiye Büyük Millet Meclisinde bizlerle görev yapan kıymetli
Tokat Milletvekilimiz Yusuf Beyazıt Genel Müdürümüz başta olmak üzere
Vakıflar Genel Müdürlüğümüzün saygıdeğer yöneticilerine ve
tüm çalışanlarına, hayra hasenata vesile olan tüm
hemşehrilerimize grubumuz ve milletimiz adına
şükranlarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Kültür ve Turizm
Bakanlığımızın özelinde bütçe görüşmeleri
gerçekleşen tüm kurumlarımıza hayırlı
olmasını diliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
BAŞKAN Isparta Milletvekili Sayın Mehmet
Uğur Gökgöz.
Buyurunuz Sayın Gökgöz. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA MEHMET UĞUR GÖKGÖZ
(Isparta) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2023
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifinin üçüncü turunda, Türk
İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı
bütçesi üzerine grubum adına söz almış bulunuyorum. Bu
vesileyle, Gazi Meclisimizdeki tüm milletvekillerimizi ve ekranları
başında bizleri izleyen aziz milletimizi saygıyla muhabbetle
selamlıyorum.
Bütçe dönemleri, devletlerin gelecek yıla
hazırlandığı, geçmişi muhasebe ettikleri dönemlerdir.
Bizler şu an hem geçmişi değerlendirmek hem de geleceği
inşa etmek adına önemli bir süreci yaşıyoruz. AK
PARTİ denildiği zaman akla ilk gelen kavramlar olan güven ve
istikrar ortamının devamını tesis edecek
çalışmalarımızın hayırlara vesile olmasını
diliyorum.
Saygıdeğer milletvekilleri, iktidara
geldiğimiz günden bugüne kadar 20 bütçe hazırladık ve
başarıyla uyguladık; 21incisinin görüşmelerini
yapıyoruz. Demokrasi tarihimizde ilk kez bir siyasi parti kesintisiz
olarak art arda 21 bütçe hazırladı; bu büyük bir onurdur.
Türkiye, sadece Türkiyeden ibaret bir ülke
değildir. Bütün dünya, Türkiyesiz bir dünya siyasetinin
olamayacağını artık kabul etmektedir. Ülkemiz, sadece kendi
coğrafyasının değil mazlumların da umudu olduğunu
dik duruşuyla defalarca göstermiştir. Dünyanın her yerine
uzanıp nerede dertli varsa oraya gidip az veya çok yardımda
bulunacağız. düsturuyla hareket eden Türkiyenin dost elidir
TİKA. Kuruluş amacı, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler
Birliğinin dağılışının ardından
bağımsızlığını kazanan Türk cumhuriyetlerini
kalkındırmak olan TİKA, 1995 yılına kadar kardeş
ülkelerde ekonomik, sosyal ve kültürel faaliyetler yürüttükten sonra iyi
yetişmiş insan nüfusu oluşturmak amacıyla ata
topraklarımızda eğitim faaliyetlerine hız vermiş, okullar,
kütüphaneler, laboratuvarlar inşa etmiş, üniversitelere teknik
donanım yardımları yapmıştır. Ve bugün, Türk
coğrafyası, yardım alan konumundan yardım eden konumuna
gelmiş, TİKAyla birlikte proje üretmeye
başlamıştır.
Ülkemizin dünyada ve kendi bölgesinde önemli bir
aktör hâline gelme hedefinin bir uzantısı olarak 2002
yılından itibaren dış politika
anlayışımızın değişimi doğrultusunda,
TİKA, faaliyet coğrafyasını genişletmiş, 2002
yılında 12 olan program koordinasyon ofis sayısını
62ye yükseltmiştir. Türk İşbirliği ve Koordinasyon
Ajansı Başkanlığı, bugün 60 ülkede bulunan
koordinasyon ofisleriyle 170den fazla ülkede faaliyet göstermektedir. Faaliyet
alanını Balkanlardan Orta Doğuya, Afrikadan Latin Amerikaya,
Güney Asyadan Pasifike kadar genişleten TİKA, projelerinin yüzde
80ini istihdama, eğitime, sağlığa, kadınlara,
çocuklara, iletişime yani yardım ettiği ülkenin sosyal
altyapısının geliştirilmesine yönelik tutarak faaliyet
gösterilen ülkenin kendi ayaklarının üstünde durmasına büyük
katkılar sağlamaktadır. Kamboçyada, Nijeryada, Fildişi
Sahilinde, Pakistanda, Afganistanda, Somalide, Bangladeşte
kadınlara yönelik rehabilitasyon merkezleri açılmasının
sebebi budur; Nijeryada ana çocuk sağlığı hastanesi,
Makedonyada çocuk kliniği, Özbekistanda kemik iliği hastanesi,
Tunusta kadın doğum hastanesi kurulmasının sebebi budur.
Sayın Cumhurbaşkanımızın Türk Tipi Kalkınma
Yardım Modeli olarak adlandırdığı sistemimizde bir
ülkeyi ele alarak eğitimden sağlığa, tarımdan
ulaştırmaya, güvenlikten idari yapıya kadar ülkeyi baştan
sona ayağa kaldıracak çalışmalar yapıyor; ülkenin,
yardım alan değil yardım eden konumuna gelmesini istiyoruz.
Yunus Emre'nin şu sözleri bizim düsturumuzdur:
Ben gelmedim kavga için, benim işim
sevgi için/Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim.
İşte, bu sözlerin izinden giderek bütün dünyada TİKA
aracılığıyla gönüllerde yer ediyoruz ve Türk
adını yardımsever ve merhametli sıfatlarıyla
hafızalara kazıyoruz. Bunun içindir ki TİKA'nın 62
ofisinden 21i dünyanın en az gelişmiş ülkelerindedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
MEHMET UĞUR GÖKGÖZ (Devamla)
Uyguladığı projelerle ülkeler arası ilişkilerin
geliştirilmesini sağlayan TİKA'nın 2022 yılında
gerçekleştirmiş olduğu Meksika'da Ulusal Dünya Kültürleri
Müzesinde Türkiye salonunun açılması, Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti Lefkoşada bulunan ve Tabip Binbaşı
İlhan'ın eşi ve 3 çocuğunun katledilişini unutturmamak
adına açılan Barbarlık Müzesinin restorasyonu, Kazakistan'da
mikrobiyoloji laboratuvar kurulumu gibi örnek projelerin yanı sıra
gerek savaş bölgelerinde gerekse acil ve insani yardıma ihtiyaç
duyulan bölgelerde her daim hazır bulunan TİKA bütçesi adına söz
almaktan gurur duyduğumu ifade ederek sözlerimi bitiriyor, 2023
yılı bütçemizin ülkemize ve dünyadaki mazlum coğrafyalara
hayırlar getirmesini Yüce Allah'tan niyaz ediyor, emeği geçen herkesi
tebrik ediyor, Gazi Meclisi ve aziz milletimizi saygıyla muhabbetle
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Giresun Milletvekili Sayın Sabri
Öztürk.
Buyurunuz Sayın Öztürk. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA SABRİ ÖZTÜRK
(Giresun) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime
başlarken Gazi Meclisimizi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Benim konuşmam kısa adı YTB olan
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar
Başkanlığı hakkındadır. Bu kurum, Türkiye'nin
aktif dış politikası doğrultusunda yurt dışında
yaşayan vatandaşlarımız, soydaş ve akraba
toplulukları ile uluslararası öğrencilerle ilgili
çalışmalar yürütmektedir. Bu kapsamda, yurt dışında
çocuklarımıza, gençlerimize Türkçe dersleri verilmekte; gençlik
kampları, tarih akademisi gibi faaliyetler yapılmakta;
öğrencilere burslar sağlanmaktadır. Yurt
dışındaki vatandaşlarımızın karşılaştığı
sorunlarla ilgili de her türlü destek verilmektedir. Yine, ülkemizle tarihî
bağları ve köklü ilişkileri olan kardeş topluluklarla
irtibatlarımızı güçlendirmek, ortak kültürümüzü
canlandırmak amacıyla kültürel miras kayıt
çalışmaları yapılmakta, bunlar korunmaya
çalışılmaktadır. Uluslararası öğrencilere yönelik
Türkiye bursları verilmekte, onlarla yakın çalışmalar
yürütülmektedir. Bu proje kapsamında ülkemizde bulunan on binlerce
öğrencinin her birinin kendi ülkelerine gittiğinde Türkiye gönüllüsü
olarak faaliyet gösterdiklerini düşününce, bu kurumun
çalışmalarının ne kadar önemli olduğu
anlaşılır. Daha birçok proje ve çalışma yapan YTB,
ülkemiz ve soydaşlarımız arasında gönül köprüleri
kurmaktadır.
Yurtdışı Türkler ve Akraba
Topluluklar Başkanlığının 2022 yılı
başlangıç ödeneği 452 milyon 783 bin lirayken yıl sonu
toplam ödeneği 684 milyon 779 bin 90 liraya
ulaşmıştır. 2023 yılı için ise bu miktar büyük
oranda artırılarak başlangıç ödeneği 1 milyar 63
milyon 265 bin lira olarak belirlenmiştir.
Sayın milletvekilleri, Türkiye, son yirmi
yılda YTB gibi nice kurumlar eliyle yaptığı
çalışmalar, etkin diplomasiyle tüm dünyanın dikkatini çeken
yıldız bir ülke olmuştur. Dünyanın yaşadığı
ekonomik krizler, siyasal çalkantılar, kuraklık, göç gibi kitlesel sorunlar
karşısında ülkemiz, stratejik konumunu da değerlendirerek
her türlü tedbiri alıp krizleri fırsata çevirerek merkezî bir ülke,
küresel bir güç olmuştur. Ülkemiz, Sayın
Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Ukrayna-Rusya
savaşındaki ara buluculuk rolü, tahıl krizinin çözülmesi gibi
birçok uluslararası meselede barış, adalet ve hakkaniyete
dayalı yaklaşımıyla bütün dünyada takdir
toplamıştır.
Türkiye, Orta Asya başta olmak üzere Güney
Asya, Doğu Avrupa ve Balkanlar ile Afrika ve Latin Amerikada diplomatik
ilişkilerini daha da geliştirmiş, ticaret hacmini
artırmış, tarihî ve kültürel bağlarını çok daha
kuvvetlendirmiştir. Örneğin, son yirmi yılda sadece Afrikada
büyükelçilik sayımız 44e çıkmış; TİKA 22 ofis,
Maarif Vakfı 175 okul, Yunus Emre Enstitüsü 10 merkez açmış,
Türk Hava Yolları Afrikadaki 40 ülkede 61 noktada faaliyete
geçmiştir. Afrikada, Asya ülkelerinde 35 bini aşkın su kuyusu
açılmış, hastane kurulmuş, tarihî eserler restore
edilmiştir.
Kısaca, eğitimden sağlığa,
tarımdan altyapıya, Afrikadan Latin Amerikaya kadar birçok insani
projeye imza atan Türkiye, bu çalışmalarıyla geçmişte bu
kıtaları sömürenlerin aksine bütün dünyanın itibarını
kazanmış, bütün dünyaya umut olmuştur. Bununla birlikte, gönül
coğrafyamızda bulunan tarihî eserler TİKA eliyle restore edilip
kurtarılmıştır. Bu şekilde o kadar çok eser var ki
bunları burada tek tek saymaya maalesef vaktimiz yeterli değil.
Şunu ifade edeyim ki Türk tarihinin mihenk taşı olan Orhun
Yazıtları ile Bilge Tonyukuk Anıtlarının koruma
altına alınması ve yolunun dahi yapılması ülkemizin bu
çalışmalarıyla mümkün olmuştur. Ayrıca, Hükûmetimiz,
sadece fiziki alanda değil, Türk dilini, tarihini, kültürünü ve
sanatını bütün dünyaya tanıtmak için Yunus Emre Enstitüsüyle 55
ülkede 60 kültür merkezi kurmuştur.
Sayın milletvekilleri, dünyanın önemli bir
değişim ve dönüşüm yaşadığı bu süreçte Türk
Konseyi, Türk Devletleri Teşkilatına dönüşerek Türk
dünyasındaki kurumsal birliktelik daha da güçlendirilmiştir. Bu ve
benzeri kurumsal yapılar eliyle siyaset, güvenlik, ticaret,
ulaştırma, enerji, eğitim, kültür ve sanat gibi birçok alanda
yapılacak iş birliği hem ülkemizi hem de Türk
dünyasını çok daha iyi noktaya getirecektir.
Cumhuriyetimizin 100üncü yılına girerken
günlük siyasi tartışmalardan uzaklaşarak bütün gönül
coğrafyamızda, dilde, içte, fikirde birliğimizi daha da
artırırsak ben inanıyorum ki gelecek yüzyıl Türk
yüzyılı olacaktır, bunun da öncüsü Türkiye olacaktır. (AK
PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)
Bu duygu ve düşüncelerle Genel Kurulu ve aziz
milletimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN İstanbul Milletvekili Sayın
Canan Kalsın.
Buyurunuz. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA CANAN KALSIN
(İstanbul) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum.
2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu
Teklifi, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bütçesi üzerine AK
PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bütçenin
devletimize ve milletimize hayırlar getirmesini diliyorum.
Cumhuriyetimizin 99uncu yılını 100e
tamamlayacağımız 2023 yılı bütçesini ve bu bütçeyle AK
PARTİ hükûmetlerinin 21inci bütçesini yapmanın haklı
mutluluğunu yaşadığımı ifade etmek istiyorum.
Sayın Başkan, değerli hazırun;
dünyanın sayılı kültür ve medeniyetlerinden birine sahip olan
Türk milleti, uygarlıkların beşiği bir coğrafyada 16
bağımsız Türk devleti kuran şanlı bir geçmişe
sahiptir. Türk milleti olarak iki bin iki yüz yıllık kesintisiz bir
devlet geleneğinden, bin dört yüz yılı aşan bir medeniyet
birikiminden söz ediyorsak bunu dilimize, dille ifade ettiğimiz sözümüze,
sözlerimizle nesilden nesle aktardığımız kültürümüze
borçluyuz.
Türk dili, Ural-Altay dil ailesine mensup,
Moğolistan ve Çinden Avrupa'nın ortalarına, Sibirya'dan
Hindistan ve Kuzey Afrika sahasına kadar uzanan büyük bir coğrafyada
yaşayan ve yaklaşık 200 milyondan fazla kişinin
konuştuğu geniş bir dil ailesidir. Evinizden çıkıp
ister batıya, Balkanlara doğru ister doğuya, Orta Asya'ya
doğru gidin; bu geniş coğrafyada günlük hayatınıza
sadece Türkçe konuşarak rahatlıkla devam edebilirsiniz.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, kültürel
ve doğal mirasımızı korumak, değerlendirmek,
tanıtmak ve aktarmak, millî kimlik ve bilincin güçlendirilmesini
desteklemek amacıyla, Anayasa'mızın 134üncü maddesi
gereğince 1983 yılında kurulmuştur; Türk Tarih Kurumu, Türk
Dil Kurumu, Atatürk Araştırma Merkezi ve Atatürk Kültür Merkezini
çatısı altında bulundurmaktadır. Yüksek Kurum, kuruluş
amaçlarına uygun olarak 2022 yılında uluslararası 2 tane
sempozyum yapmış ve tercüme ofisini kurmuştur; lisans ve yüksek
lisans, doktora seviyesinde yüzlerce öğrenciye burs imkânı
vermektedir. Yakın zamanda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip
Erdoğan'ın da Özbekistan'da katıldığı Türk Dili
Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi Toplantısında
alınan kararla, aynı dili konuşan Türk devletlerinin dil birliğini
sağlamak için Ortak Alfabe Komisyonu kurulmuştur. Böylece, Türkçe
konuşan ülkeler arasında iş birliği ve
dayanışmayı güçlendirmeye yönelik ekonomi, savunma ve teknik
iş birliğinin artması konusunda temel çalışmalar
yapılarak tarihî ve kültürel iş birliğinin temeli
atılmıştır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; son yirmi yılda ülkemiz, eğitimden
sağlığa, adaletten emniyete, ulaştırmadan enerjiye,
sanayiden tarıma, her alanda dev kalkınma hamleleri
gerçekleştirmiştir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip
Erdoğanın söylediği gibi: Ülkemizi küresel çarkın bir
dişlisi olmak yerine lokomotifi hâline getirelim, yüzümüzü hem
Doğuya hem Batıya ama asıl doğruya dönelim. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) Bugün Dünya 5ten
büyüktür. diyen, Rusya-Ukrayna arasında yaşanan tahıl krizini
çözen, dünyadaki olası açlık krizini önleyen, hakkın, merhametin
ve adaletin gerçek savunucusu olan Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde
ülkemiz, Türkiye Yüzyılına dev adımlarla ilerlemektedir. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; ortak dil ve alfabeyle tarihî ve kültürel
bağlarımızı kuvvetlendiren, bölünmüş yolları
6.100 kilometreden 28.722 kilometreye, otoyol uzunluğumuzu 1.714
kilometreden 3.633 kilometreye çıkaran, 26dan 57ye çıkan
havaalanı sayımızla, dış uçuşlarıyla 130
ülkeye, 342 noktaya sefer düzenleyen dünyanın en geniş uçuş
ağına sahip Türk Hava Yollarımızla ata yurdu ana yurda
bağlayan, ortak ikili anlaşmalarla, ticari iş birlikleriyle
bağları sağlamlaştıran bir yönetim ve liderle
geçmişten geleceğe hepimizin ortak vatanı olan ülkemizi tek
bayrak altında ortak bir geleceğe taşımaya devam
edeceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim,
tamamlayınız.
CANAN KALSIN (Devamla) Sayın Başkan,
değerli hazırun; Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumuna 50
milyon Türk lirasının üzerinde bir bütçe teklif eden Sayın
Bakanımıza ve bu rakamı tensip eden Sayın
Cumhurbaşkanımıza teşekkürlerimi sunuyor, 2023
yılı bütçesinin hayırlı olmasını diliyor, sizleri
ve aziz milletimizi tekrar saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve
MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Aksaray Milletvekili Sayın Cengiz
Aydoğdu.
Buyurunuz Sayın Aydoğdu. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA CENGİZ AYDOĞDU
(Aksaray) Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri;
konuşmama birkaç gündür ülkemizi derinden üzen, hiçbir şekilde -bugün
kültür üzerine konuşacağız, Kültür
Bakanlığını konuşuyoruz- kültürümüzle, tarihimizle,
ananemizle, geleneğimizle, göreneğimizle, dinimizle, diyanetimizle
bağdaşmayan menfur hadiseyi lanetleyerek başlıyorum.
Kıymetli arkadaşlar kültür kavramı -önce
bir kavramsal çerçeve çizmek istiyorum- dünyanın gündemine bugün
anladığımız manasıyla 19uncu yüzyılda girdi.
Kelimenin ilk kullanılış tarihi 16ncı yüzyıla kadar
giderse de literatürde yoğunluklu kullanımı 19uncu yüzyıl
başı, 20nci yüzyıl. Biz de Fransızlardan aldık bunu,
çok gecikmeden de aldık esasen. Cumhuriyetten önce ve sonra kültür
karşılığı olarak pek çok kelime teklif ettik ancak
hiçbiri tutmadı. Biz de kültür diyerek yolumuza devam ettik hatta bir
bakanlığın adına Kültür Bakanlığı dedik.
Her ne kadar bir bakanlığımız ve adında kültür olan
pek çok kurumumuz olsa da kültür konusunda bir anlam inşası sürecini
henüz tamamlayamadık. Kültürün kavramsal yolculuğu hâlâ devam ediyor
çünkü kavramları yüzyıllar inşa eder, kavramlar yüzyıllar içinde
oluşur ve dünyada da kültürün karşılığı tam
olarak tamamlanamamıştır.
Öte yandan, kültür hiçbir zaman boşlukta
tekevvün etmez; kültürün inşasında yerel, evrensel pek çok unsurdan
kültür beslenir çünkü kültür, bir cemiyetin zaman içinde
karşılaştığı problemleri çözmek için
denediği çözüm yollarının birikimidir. Her toplumsal
davranışın gerisinde inançlar, normlar, kıymetler kültürün
temel yapısındaki o tarif edilemezliği inşa ederler. Bu
tarif edilemezliğine rağmen kültürün iki unsuru vardır; devam eder,
değişir; süreklidir ve değişir. İşte, burada,
kıymetli kardeşlerim, rahmetli Ayvaz Gökdemir demişti ki: Hem
kökün hem göğün olacak. Kültürün kökü devletin görevidir; devlet,
köklerden gözlerini ayırmayacak. Kültürün devamlılığı,
bekası, sürekliliği devletin görevi ancak değişim
halkın işi. Kültürler, kendi gök kubbemizde, kendi serbestîyeti
içerisinde halkımızın kanatlarıyla uçacak. Kültür,
değişiminin imkânını da kendi içinde taşır.
Kültürler de hayat gibidir; kendi yenilenme kabiliyetlerini kendi içerisinde
taşırlar. Burada, Kültür Bakanlığına düşen görev,
kültür kurumlarına, benim üzerinde konuştuğum Atatürk Kültür
Merkezine, Atatürk Araştırma Merkezine düşen görev, kültürün
devamlılığını sağlayacak, kültürün
tarihîliğini sağlayacak kültürün köklerinin
sağlamlığını gözetmektir. Kültürün değişimi
ise o halkın özgürlük alanı içerisindedir, devletlerin oraya
müdahalesi çok da tehlikeli olabilir. Bu itibarla hepimizin asıl çerçevesi
Türkiye olduğuna göre Türkiyeyi oluşturan kıymetlerin, eskimez
değerlerin üzerinde ısrar edeceğiz; onların
varlığını, bekasını koruyacağız;
devletin ve siyasetin bütün lojistiğini ve icrai gereklerin tedarik
kaynağı olan kültürün tarihsel yönünü de kullanmaya, işlemeye ve
onun varlığının devamını sağlamaya dikkat
edeceğiz. Ancak kültürlerin devamlılığı
değişimle mümkündür, değiştikçe var olurlar
-değişmeyen kültürler ölü kültürlerdir- değiştikleri için
hayatiyetlerini devam ettirirler ve hayatiyetleri devam ettiği için
değişirler. Bu değişimin tayinini yine kültürler kendi imkânları
içerisinde taşırlar. Kültür değişimine devletin müdahalesi,
bizim tarihimizde zaman zaman Batılılaşma sürecinde
yaşadığımız pek çok istenmeyen sonuçlara baliğ
olmuştur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz.
CENGİZ AYDOĞDU (Devamla) Bu konuda
dünyadaki milletimizin, devletimizin, ülkemizin yerini dünyadaki tarihimizin,
kültürümüzün yerinden ayrı düşünemeyiz ve bu yeri aklın, ilmin
ışığında iyice tespit edip her gün yeniden yeniden
yoklayarak ve teyit ederek
İşte, resmî kültür kurumlarının
vazifesi budur. Millî kültürümüzün bekasını temin için ihtiyaç
duyulan değişimin imkânları ve kaynakları bizatihi millî
kültürümüzün içerisindedir. Bu konuda halkımızın ihtiyacı
olan şey, kendi hayatını tam bir açıklık, serbestlik,
genişlik ve özgürlük içerisinde yaşamaktır çünkü kültürün
alanı özgürlüktür.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Bütçemiz hayırlı olsun. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Mardin Milletvekili Sayın
Şeyhmus Dinçel.
Buyurunuz Sayın Dinçel. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA ŞEYHMUS DİNÇEL
(Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2023
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi görüşmeleri
kapsamında Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu bütçeleri üzerine grubum
adına söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisimizi ve aziz
milletimizi saygıyla muhabbetle selamlıyorum.
Türk Dil Kurumu Türk Dili Tetkik Cemiyeti
adıyla 12 Temmuz 1932 tarihinde kurulmuştur. Ülkemizin önemli kültür
kurumlarından biri ve dilimizin son doksan yıldaki gelişmesinde
belirleyici olan Türk Dil Kurumu, Türkçenin zenginleştirilmesi ve
doğru kullanılması amacıyla birçok çalışmaya imza
atmıştır. Bu çalışmaların yanı sıra,
iyi bir geleceğin inşa edilmesi için insana yatırımın
ne kadar önemli olduğunun bilinciyle lisans ve lisansüstü düzeylerde
öğrenim gören öğrencilere burs olanağı
sağlamaktadır. Bu kapsamda, 2022 yılı içerisinde 675
öğrenciye maddi destek sağlamış olup 2023 yılında
1.328 öğrenciye burs imkânı sağlanacaktır.
28 Nisan 1930 tarihinde teşkil edilmiş olan
Türk Tarih Kurumunun görevlerini tarihimizi bilimsel yollardan incelemek, bunun
yanında bilimsel yayınlar yapmak; çalıştay, sempozyum gibi
bilimsel toplantılar düzenlemek ve arşiv faaliyetleri yürütmek
şeklinde sıralayabiliriz. Türk Dil Kurumu gibi Türk Tarih Kurumu da
lisans ve lisansüstü düzeylerde öğrenim gören öğrencilere burs
vermektedir. 2022 yılında 701 kişiye burs imkânı
sağlanırken 2023 yılında 751 kişiye burs verilmesi
planlanmaktadır. Türk Tarih Kurumunun önemli
çalışmalarından bir diğeri de kültürel hazinelerimiz olan
arkeolojik kazılara yapmış olduğu desteklerdir. Türkiye
tarihini aydınlatmaya yarayacak belge ve malzemeyi toplayarak bilimsel
çalışmaları yürüten arkeologlara, tarihçilere, sanat tarihçilerine
ve antropologlara bütçe imkânları doğrultusunda maddi destek
sağlanmaktadır. Böylece ülkemizin tarih öncesi çağlardan bugüne
kadar olan geçmişinin ve zengin kültürel malzemesinin
aydınlatılmasına da katkı vermektedir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür
Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Türk Tarih Kurumu
arasında imzalanan iş birliği sözleşmesi kapsamında
2022 yılında 141 arkeolojik kazı
çalışmasının gerçekleştirilmesi için
çalışmalar devam etmektedir. Bu çalışmalar içerisinde
geçmişten bugüne birçok medeniyete beşiklik etmiş olan kadim
memleketim Mardinimizde de devam eden Dara Antik Kenti ve Boncuklu Tarla
kazıları da bulunmaktadır. Dara, milattan önce 3üncü
yüzyıl ortalarında milattan önce 1inci yüzyıla kadar Parth ve
Seleukos krallıkları arasında el değiştirmiştir.
Milattan sonra 6ncı yüzyıl başlarında Bizans
İmparatoru Anastasius tarafından garnizon kenti olarak
seçilmiştir. Anastasius, kurduğu kente kendi adını
vermiş -Anastasiopolis- ve Darayı Mezopotamya bölgesinin idari ve
askerî merkez üssü hâline getirmiştir. Darada Profesör Doktor Metin
Ahunbayın -kendisini rahmetle anıyoruz- 1986 yılında
başlattığı kazılarda Roma, Bizans, Emevi, Abbasi ve
Artuklu dönemlerini kapsayan çeşitli eserler ortaya
çıkarmıştır. Ortaya çıkan eserler, antik kentin
milattan sonra 4üncü yüzyıldan itibaren günümüze kadar kesintisiz bir
şekilde yerleşim gördüğünü kanıtlamaktadır.
Burada nekropol alanını görebiliyoruz;
nekropol alanı ölüler şehri. Bu da şu ana kadar, belki de
büyük savaşlar geçirmiş, tarihî, önemli yerlerden birinin
kalıntılarının hâlâ var olduğu bir yer.
Bu da nekropolun iç alanı; bura da azizlerin,
daha büyük komutanların yaşadığı bir alan; bu da
aslında çok önemli alanlardan biri.
Bu da halk tarafından zindan olarak bilinen
büyük sarnıç. Aynı anda 25 bin askerin yaşayabildiği büyük
bir garnizon şehri olduğu için burada birkaç tane büyük-küçük
sarnıç ve erzak depoları bulunmakta, bu açıdan da çok önemli.
Yerebatan Sarnıcını andırır; çok büyük,
Çarşısı agora. Agora da Roma
şehirlerinin önemli çarşılarından biridir. Vakit dar
olduğu için
Aslında burada Hazreti İsadan kalma, var olan çok
önemli bir yazıt vardır. İnşallah bunun devamını
da Mardine geldiğinizde anlatırız. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Günümüz itibarıyla, Dara Antik Kenti, 1
milyonun üzerinde ziyaretçi kitlesiyle bölge ekonomisinde önemli bir yere sahiptir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
ŞEYHMUS DİNÇEL (Devamla) Yapılan
kazı ve restorasyon çalışmaları Dara Antik Kenti üzerindeki
ilgiyi daha çok artırmakta olup bu durum, bölgenin daha fazla yerli ve
yabancı turist tarafından ziyaret edilmesini sağlamaktadır.
Önemli bir eser de Boncuklu Tarla olarak bilinen,
milattan önce 13000 ile 8000 yılları arasında iskân görmüş
olan Boncuklu Tarladır. Burası da aslında Göbeklitepe gibi
monolit bir yapı -bin yıl öncesine Karbon-14le- ama daha ilkel bir
şekilde. İnşallah, zamanla bunun da lansmanını
yapacağız, şu an Göbeklitepe'deki hocalarla birlikte bilimsel
çalışmalar devam etmektedir. Bu da devamı, bunlar gibi birçok
monolit yapılar ve ibadet yerleri yan yana görülmektedir.
Evet, sözlerime son verirken bölgemizin ve
coğrafyamızın tarihî, kültürel zenginliklerini ortaya
çıkaran bu çalışmalara destek veren başta Kültür ve Turizm
Bakanlığımız ve Türk Tarih Kurumu olmak üzere emeği
geçen herkese şükranlarımı sunuyorum.
Bütçemizin hayırlı olmasını
diliyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Nevşehir Milletvekili Sayın
Mustafa Açıkgöz.
Buyurun Sayın Açıkgöz. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA MUSTAFA AÇIKGÖZ
(Nevşehir) - Sayın Başkanım, çok Kıymetli Divan,
değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakanlarım ve
çalışma arkadaşları, aziz milletim; hepinizi saygıyla
muhabbetle hürmetle selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, tabii her mevsimi
ayrı güzel, yaratılmışlığın en güzellerinden
bir tanesi Kapadokya'mızın ilk baharı, yazı,
kışı, sonbaharı gerçekten görülmeye değerdir. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) Tabii, Sayın
Cumhurbaşkanımızın siyasi liderliğinde Turizm
Bakanımızın turizm vizyonuyla beraber; Nevşehirli
hemşehrilerimizin turizme olan aşkı, sevdası, becerisiyle
beraber her yılı, her günü dolu dolu geçiren bir yer elhamdülillah.
Tabii, bu güzelliği bu yıl 4 milyon misafirimiz gördü ve bu
balonlardan da gökyüzünden de bu muhteşem güzelliği 660 bin
misafirimiz izledi.
Tabii, eşsiz güzelliğin korunması,
güzelleştirilmesi, gelecek kuşaklara güvenle
ulaştırılması için, hepimizin ortak sorumluluğundaki
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde olan Kapadokyayı kültürel ve
turistik vizyonla beraber ileriye taşımak için Kapadokya Alan
Başkanlığını kurduk. Tabii, Kapadokya Alan
Başkanlığının getirdiği en önemli
kolaylıklardan bir tanesi de çok başlılıktan, yerelde çözüm
odaklı bir yapının oluşturulmasıdır. Bu gördüğünüz,
içerisinde Valiliğin, belediyelerimizin olduğu, kurulların da
olduğu bir yapıdan yerelde tek başlı bir yapıyla
birçok çözüme katkı sağlandı. Tabii, bu çok
başlılığın içerisinde uzun süren, yıllara sâri
konular başvurudan itibaren yirmi altı gün gibi kısa zamanda
çözüme kavuşmuştur. Kapadokya Alan Başkanlığı
kurulduktan sonra 430 tane kaçak yapının yıkılması,
sahada daha çok denetimin yapılması ve peribacalarının
korunması gibi birçok önemli işe imza atmıştır.
Kapadokya Alan Başkanlığı -bölgenin altyapı
yatırımlarıyla birlikte- kamusal ihtiyaca çözüm getirmek
amacıyla bugüne kadar 2.770 tane dosyayı gündemden
düşürmüştür, konuya bağlamıştır. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Kurulduğu günden itibaren kaçak
yapılaşmayla ilgili mücadelesi devam Kapadokya Alan Başkanlığı
tarafından izinsiz ve aykırı yapıların çoğu
yıkılmıştır ve onlara izin verilmemiştir.
Tabii, Kapadokya Alan
Başkanlığının diğer bir görevi de sportif
faaliyetlerde... Burada gördüğümüz ATV, UTV ve cipler için buradaki
paydaşlarla ve kurumlarla beraber yeni parkurlar düzenlendi. At
biniciliği, deve biniciliği gibi sportif faaliyetler de yeniden
düzenlenerek hem sahada bir disiplin sağlandı hem de denetimlere
ağırlık verilmiş oldu; dolayısıyla hem denetim
hem de bir düzenleme getirilmiş oldu.
Tabii, Kapadokya Alan Başkanlığı
tarafından bölgede oluşan kirliliğe de anında müdahale
edildi. Gördüğünüz gibi, Ortahisara bağlı Zindankaya ve
Aynalı Kilise gibi yerlerde yazılar mikrokumlama tekniğiyle
düzenlenmiştir.
Tabii, Alan Başkanlığı sadece
koruma ve kollamaya değil, birçok projeye de imza attı. Bu sene
ülkemizde 3üncüsü düzenlenen Kapadokya Balon Festivali, Temmuz 2022de
Göremede, Ağustos 2022de Ürgüpte olmak üzere 2 ayrı yerde 2
festival olarak düzenlendi. Bölgenin kültürel ve doğal güzelliğini
öne çıkararak ülkemizi en iyi şekilde tanıtmak ve dünyada
sıcak hava balonunda Kapadokyanın en önemli yerde olmasını
sağlamak amacıyla Kapadokya Alan Başkanlığı
tarafından bu 2 festival birleştirilerek tek bir çatı
altında yapılacak. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Ve yediden yetmişe kadar da toplumun her kesiminin
kültür ve sanatla buluşacağı tek bir festival hâlinde olacak.
2023 yılında cumhuriyetimizin 100üncü yılı
temasıyla bölgemize, Türkiyeye katkı sağlayacak balon
festivalini Alan Başkanlığımızın
katkısıyla, inşallah, hep beraber yapacağız. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Tabii, dünyanın en çok izlenen, Avrupa
ülkelerinde yapılan ve büyük bir organizasyon olan bisiklet anıt
yarışlarının bir ayağı da inşallah
Kapadokyada yapılacak. Tabii, Kapadokyada peribacalarının
arasından, vadilerin arasından, kiliselerin arasından,
Anadolunun o irfan köylerinin arasından geçen 313 kilometrelik bu
muhteşem yarışı bir hayal edin arkadaşlar;
Kapadokyada bir bisiklet yarışını, Avrupanın
gözbebeği olan yarışı, inşallah, bunu da hep beraber,
Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde, liderliğinde;
Turizm Bakanlığımızın, Çevre, Şehircilik
Bakanlığımızın, Alan
Başkanlığımızın önderliğinde bunu
yapacağız. Burada hem Avrupalı misafirlerimizi konuk
edeceğiz hem de yıllık 150 milyar avroluk bir bütçeden pay
alacağız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
MUSTAFA AÇIKGÖZ (Devamla) Tabii, görevi korumak,
kollamak ve güzelleştirmek olan Alan
Başkanlığımız bu destinasyon alanlarından
Aşk Vadisi ve Güvercinlik Vadisi gibi birçok yerde 5 adet tescilli
yapının restorasyonu, 5 adet çevre düzenlemesi ve 13 adet
peribacası onarımı ile o muhteşem vadilerin ve
peribacalarının ışıklandırmasını
yapacaklar inşallah. Kapadokya Alan Başkanlığı, 2023
bütçesinde bunları yapmakla beraber bölgenin birçok problemini çözmüş
olacak arkadaşlar. Bunlar yapılan şeylerden bazıları.
Kurumlarla beraber tüm gücümüzle ve kuvvetimizle Kapadokya için gece gündüz
çalışmaya devam edeceğiz.
Nevşehir; merkeziyle, şifalı
sıcak sularıyla, Kozaklısıyla, Pir Hacı Bektaş
Veli Hazretlerinin ilçesi Hacıbektaşıyla, her bir ilçesiyle,
her bir beldesiyle, her bir köyüyle farklı güzelliklere sahip
sevdamız
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MUSTAFA AÇIKGÖZ (Devamla) Selamlıyorum
Başkanım.
BAŞKAN Tamamlayınız.
MUSTAFA AÇIKGÖZ (Devamla) Bu bütçe, Türkiye
Yüzyılının başlangıç bütçesidir. Bu millî ve yerli
bütçe, aziz şehitlerimizin emaneti olan kutsal vatanımıza güç,
teröriste ve terör sevicilerine zehir olacaktır Allah'ın izniyle.
Bütçemiz hayırlara ve bereketlere vesile olsun.
Genel Kurulu ve aziz milletimizi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Balıkesir Milletvekili Sayın
İsmail Ok.
Buyurunuz Sayın Ok. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA İSMAİL OK
(Balıkesir) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2023
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifinin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesi üzerine AK PARTİ Grubu
adına söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisimizi ve yüce
Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Çalışma hayatı toplumsal
varlığımızın en önemli alanlarından biridir. Emek
ve üretim, insanın yeryüzünde gerçekleştirdiği en önemli
faaliyet tarzlarındandır. Dolayısıyla, Çalışma
Bakanlığı emeği koruyan, üretimi geliştiren bir
işleve ve de misyona sahiptir. Başta Cumhurbaşkanımız
Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Çalışma
Bakanlığımız, emekçileri, onların çalışma
haklarını, çalışma hukukunu Türk devletinin ve yüce
milletin iradesiyle, yüce Meclisimizin çıkardığı hukuk
çerçevesi içerisinde bugüne kadar korumuş, bundan sonra da korumaya devam
edecektir. Bu bağlamda, var olan eksiklikler, işçinin ve emekçinin
talepleri her zaman dikkate alınmış ve çözümsüz gibi gözüken
birçok problem AK PARTİ hükûmetleri döneminde çözülmüştür. İlk
olarak Bakanlığımız, hayata geçen 3600 ek gösterge
düzenlemesiyle kamu görevlilerine yönelik devrim niteliğinde bir
çalışmaya imza atmıştır. Yapılan düzenlemeyle
kamuda çalışan birçok meslek grubu ve unvanın da 3600 ek göstergeden
faydalanması sağlanmıştır. Böylece, 1994
yılından bu yana kapsamlı bir şekilde ele
alınmamış olan ek gösterge sisteminin güncel şartlara uyum
sağlaması amacıyla bütüncül bir bakış açısı
gözetilerek yeniden revize edilmiştir. Bu kapsamda tüm
öğretmenlerimizin, iki yıl ve üzeri yükseköğretim mezunu polislerimizin,
alan sınırlaması olmaksızın iki yıl ve üzeri
yükseköğretim mezunu tüm sağlık
çalışanlarımızın ve din görevlilerimizin ek
göstergeleri 3600e çıkarılmıştır.
Diğer taraftan, emeklilikte yaşa
takılanlarla ilgili düzenlemeye büyük önem vermekteyiz.
Çalışmalarda sona yaklaşılmış ve en kısa
sürede Gazi Meclisimizde değerli milletvekillerimizin
aracılığıyla yüce Türk milletine takdim edilmeyi
beklemektedir.
Son olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığımızca yürütülen kamudaki sözleşmeli 520 bin
personelden 424 bininin isteğe bağlı olarak kadroya geçirilmesi
hususu Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğanın müjdesiyle duyurulmuş ve sözleşmeli
personellerimizin tamamına yakını kadroya dâhil edilmiştir.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Öte yandan, işverenlerimize kayıtlı
sigortalı ile kadınlar, gençler ve engelliler gibi dezavantajlı
grupların istihdamlarının artırılması, bölgesel
gelişmişlik ve farkındalıkların azaltılması,
bölgesel büyük ölçekli ve stratejik yatırımların özendirilmesi
gibi amaçlarla 18 ayrı prim, teşvik, destek ve indirimlerden
yararlanabilme imkânı sağlanmıştır. Son dört
yılda yaklaşık 231 milyar TL teşvik ve destek
verilmiştir. Çalışma hayatında yaptığımız
düzenlemeler, aldığımız tedbirler ve hayata
geçirdiğimiz destek ve teşviklerle işi yani istihdamı;
işçilerimizi ve işverenlerimizi korumaya devam ediyoruz.
Bakanlığımızın
çalışma alanında Beyaz Bayrak Projesiyle sendikalaşma
oranının yükseltilmesi ve kayıt dışı istihdamla
mücadelenin önünü açacak çalışmalar da sürdürülmeye devam etmektedir.
Sosyal güvenlik sisteminde ise hiçbir vatandaşımızı
dışarıda bırakmayan, herkese eşit ve kaliteli
sağlık hizmeti sunan genel sağlık sigortası sistemi
kurulmuştur. Sosyal güvencesi olmayan vatandaşlarımız,
bakmakla yükümlü oldukları aile fertleri dâhil aylık sadece 194 lira
ödeyerek sağlık hizmetlerinden yararlanabilme imkânına
kavuşmuşlardır. 18 yaş altı genç ve
çocuklarımızın tüm ilaç ve tedavi masrafları genel
sağlık sigortası kapsamında
karşılandığı gibi, ödeme gücü olmayan
vatandaşlarımızın ise primlerini devletimiz üstlenmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
İSMAİL OK (Devamla) Teşekkür
ediyorum.
Şehit yakınlarından, gazilerimizden
ve gazi yakınlarından özel hastaneler de dâhil olmak üzere hiçbir
ilave ücret talep edilmemektedir.
2000li yıllarda, bedeli ödenen ilaç
sayısı 3.986yken, bugün, bu sayı toplam 8.671e
çıkarılmıştır. Yurt dışından temin
edilen ilaç listesindeki ilaçlardan SGK tarafından temin edilenlerin
sayısı da artırılmıştır.
Bu duygu ve düşünceler içerisinde
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımıza
çalışmalarında başarılar diliyorum.
2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu
Teklifinin şimdiden, ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile
olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
BAŞKAN Konya Milletvekili Sayın Halil
Etyemez.
Buyurunuz Sayın Etyemez. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA HALİL ETYEMEZ (Konya)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesi üzerinde söz almış
bulunmaktayım. Genel Kurulu ve aziz milletimi saygıyla
selamlıyorum.
AK PARTİ olarak siyasi
çalışmalarımızda, Hükûmet icraatlarımızda vicdani
adaleti vazgeçilmez ölçü, insani kalkınmayı değişmez hedef
olarak kabul ediyoruz. İnsanımızın zihninde, siyasetin
zemininde eski Türkiye'nin izi ve sözü kalmayacak. Her alanda kararlı ve
tutarlı inşa ve ihya çalışmalarımızla, doğru
karar, iyi uygulama, güzel sonuç icraatlarımızla Türkiye
Yüzyılı hayat bulacak. Vesayet çabaları, darbe
kalkışmaları, ihanet saldırıları, spekülasyon
adımları ve tehdit naraları milletimizi ve bizi
iddialarımızdan asla koparamadı.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep
Tayyip Erdoğan liderliğinde Dünya 5ten büyüktür.
itirazını haykıran ve daha adil dünya çağrısı
yapan Türkiye gerçeğini yaşıyoruz. Bugün üzerinde oyun oynanan
ülke durumunu değil; bölgesinde oyunbozan, kararlı Türkiye gururunu,
adaletsizliğe, sömürüye dayalı dünya düzenine tavır koyan
Türkiye onurunu yaşamaktayız. Bütün bunların arkasında çok
ciddi emek, gayret, sabır ve dua bulunmaktadır.
Değerli milletvekilleri, AK PARTİ
hükûmetleri olarak çalışma hayatında
uyguladığımız projelerle istihdam ve iş gücüne
katılım oranını artırdığımız gibi,
nitelikli insan kaynağı oluşturmak için gayret ediyor, sosyal
güvenliği yaygınlaştırıyoruz. Partimiz ve Hükûmetimiz
çalışma hayatında emek savunma sistemi oluşturan ve
sömürüsüz güven sahası kuran bir bakışı hayata geçirdi.
Kamu görevlisi olarak, çalışma hayatında bulunmuş ve
sorumluluklar üstlenmiş bir milletvekili olarak şunu kesin bir dille
ifade ediyorum ki AK PARTİ ve hükûmetleri çalışma
hayatında, sosyal güvenlik alanında olması gerekenleri hayata
geçiren, olmaması gereken ne varsa bitiren icraatların sahibidir.
Çalışanın hukukunu ve hakkını korumada hukuk devleti
ilkeleri; dezavantajlı gruplara, pozitif ayrımcılığa
matuf kitlelere yönelik hizmetler noktasında sosyal devlet gerekleri
doğrultusunda hareket ediyoruz. Bu bağlamda, istihdamdan sosyal
güvenliğe, örgütlenmeden toplu sözleşmeye, mali ve sosyal haklardan
özlük zeminine kadar her konuda kararlar ve sonuçlar ürettik.
Ne yaptığımızı bilerek,
neden yaptığımızı ifade ederek, nasıl
yapacağımızı birlikte düşünerek, ne zaman
yapılacağını da kesinleştirerek iş görme, icraat
üretme genetiğine ve geleneğine sahip AK PARTİ olarak darbe
dönemlerinin, ara rejim süreçlerinin yok ettiği hakların, mağdur
ettiği vatandaşların hakkını ve hukukunu gözettik.
Kamuda kılık kıyafet dayatma anlayışını sona
erdirdik. İnşallah, Anayasa değişikliğiyle de
başörtüsü başta olmak üzere temel hak ve hürriyetleri güvence
altına alacağız.
İmkânsız bilinen kamu görevlilerine toplu
sözleşme hakkı noktasında anayasal güvence sağladık. 6
toplu sözleşme süreciyle kamu görevlilerinin mali, sosyal ve özlük
haklarına ilişkin önemli iyileştirmeler yaptık. 5 milyonun
üzerinde kişiyi etkileyen 3600 ek gösterge düzenlemesini
gerçekleştirdik. Engelli vatandaşlarımızın kamu
hizmetine girişinde engelleri kaldırarak 66 bin sayısına
ulaştırdık. 424 bin sözleşmeli personelimizin daha kadroya
geçiş düzenlemesini yapıyoruz. Çalışma hayatında
düzenlemelerle, tedbirlerle, destek ve teşviklerle istihdamı
artırmaya, işçilerimizi korumaya ve işverenlerimize de destek
olmaya devam ediyoruz. Doğrudan üretimi, istihdamı ve sosyal adaleti
sağlamaya yönelik olarak işverenlerimize sadece son dört yılda
231 milyar destek verdik. İŞKUR vasıtasıyla son yirmi
yılda 10 milyon vatandaşımıza rehberlik ederek işe
yerleştirdik. Toplam istihdamı 31 milyonun üzerine çıkardık.
Taşeron işçileri daimî kadroya aldık, sendikalı olma
hakkı sağladık.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
HALİL ETYEMEZ (Devamla) - En düşük emekli
maaşını 3.500 liranın üzerine çıkardık. Sosyal
güvenliği bütün vatandaşlarımızı kapsayacak
şekilde inşa ettik. 2013 yılında devrim niteliğinde
bir icraat olarak müstakil İş Sağlığı ve
Güvenliği Kanunu'nu yürürlüğe koyduk. Cumhurbaşkanımızın
liderliğinde ve Türkiye Yüzyılı vizyonuyla geleceğin
Türkiyesinin çok daha güçlü olması için atılması gereken
adımları atmaktan ve yapılması gereken
çalışmaları yapmaktan geri durmayacağız.
2023 yılı bütçemizin ülkemize, milletimize
hayırlı ve bereketli olmasını diliyor ve emeği geçen
tüm çalışanlara, emek verenlere, bakanlıklarımıza ve
bakanlarımıza buradan teşekkür ediyor, Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Elâzığ Milletvekili
Sayın Zülfü Demirbağ.
Buyurunuz Sayın Demirbağ. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar; MHP
sıralarından alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) Hoş geldin
hemşehrim, hoş geldin hemşehrim!
BAŞKAN Bugünün en güçlü
alkışı, bugünün
Buyurunuz efendim.
AK PARTİ GRUBU ADINA
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Mesleki Yeterlilik Kurumu 2023 yılı
bütçesi üzerine AK PARTİ Grubu adına söz almış
bulunmaktayım. Necip milletimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
ORHAN SÜMER (Adana) Zülfü Vekilim, iyi
hazırlandın mı?
VELİ AĞBABA
(Malatya) Danışmana borcu ödedin mi, danışmana? Danışmana
borcu ödedin mi hemşehrim?
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Devamla) Bütçe
görüşmelerinin ilk günü Cumhurbaşkanı Yardımcımız
Fuat Oktay tarafından, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep
Tayyip Erdoğan Başkanlığında, gerek AK PARTİ
hükûmetleri döneminde yapılan yatırım ve hizmetlerle gerekse
Türkiye Yüzyılı hedefleriyle ilgili detaylı bir şekilde
bilgilendirme yapıldı.
VELİ AĞBABA
(Malatya) Danışmana
borcu öde, danışmana; onun da ihtiyacı vardır,
danışmanın.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Devamla) Şayet Amerika
Birleşik Devletleri beslemesi FETÖ
VELİ AĞBABA
(Malatya) Eski
ortağınız FETÖ, eski ortağınız
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Devamla)
PKK-PYD/YPG,
DAEŞ gibi eli kanlı terör örgütleri olmamış olsa süper
güçlerle yarışacak bir duruma gelirdik. (AK
PARTİ sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
Ben, özellikle başta Türkiye olmak üzere bölge
ülkelerine ağır hedefler ödeten eli kanlı terör örgütlerinin
cemaziyelevveliyle ilgili milletimizi bilgilendirmek istiyorum. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) Domates kaç
para ondan haber ver, bırak o işi!
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Devamla) NATO ve gladyo
marifetiyle, 70li yıllarda Pensilvanyadaki bunak tarafından
Komünizmle Mücadele Derneği; İmralıdaki tarafından PKK
terör örgütü kuruluyor.
VELİ AĞBABA (Malatya) Ya, sizin
ortağınız, ortağınız; Demirbağ,
ortağınız, ortağınız FETÖ. Eski
ortağınız değil mi?
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) Domates
kapalı çarşıda satılıyor artık, haberin var
mı?
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Devamla) Amerikan
beslemesi bu örgütlerden FETÖye verilen görev, çocuklarını
inançlı, ahlaklı bir şekilde okutup istikbale hazırlama
gayreti içerisinde olan Anadolu ailelerinin evlatlarını ailelerinden
koparıp katalog evlilikleriyle istihbarat örgütü gibi
yapılandırarak
(AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) Şimdi de var,
şimdi de var.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Devamla)
ordu,
yargı, Emniyet başta olmak üzere devlet kurumlarını ele
geçirmek suretiyle ülkeyi ABDnin müstemlekesi hâline getirmeye
çalışan bir ihanet örgütü. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) İçişleri
Bakanı kimdi? Başbakan kimdi?
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Devamla) Lideri ise son
kullanım tarihi ilaçla, serumla uzatılmaya çalışılan
bir şizofren. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) Yeni mi
anladın?
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) Geç
anladın, geç anladın ama anladın.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Devamla) Ve dahası
var, burası önemli, dahası var; beyinlerini
yıkadıkları zavallılar tarafından uydurma rüyalarla
ülkeye mehdi olarak döneceği telkin edilen bu sapık, yıllarca
önce yanında yetişen, özel hayatına tanıklık eden ve
eşcinsel olduğunu çıkaracağı kitabında yazan
gazeteci Hüseyin Meriçi öldürttü, burası önemli. Ama ne yazık ki
Cenab-ı Allahın men ettiği bir yaşam
anlayışına sahip bu sapığın ülkeye mehdi olarak
dönmesi hayali kuran ve 15 Temmuzda bu milletin ordusunun helikopterini,
tankını, silahını bu millete karşı kullanan bir
ihanet şebekesi. (AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) O şebekenin
kardeşlerini büyükelçi yaptınız, büyükelçi.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Devamla) PKKya 50 bin
tır silah vererek güya DAEŞle mücadele ettiğini söyleyen ABD,
sadece son kullanım tarihi geçmiş DAEŞ liderini öldürmekten
başka bir şey yapmazken Türk ordusu, yaptığı
sınır ötesi operasyonlarla 4.500 DAEŞliyi etkisiz hâle getiren
ve DAEŞle gerçek mücadele eden tek ordu, tek devlettir. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
Bir diğer örgüt DAEŞ. Önceki ABD
Başkanı Trump, DAEŞi Obamanın kurduğunu
söylemişti. Dünya genelinde inançlı, cesur gençleri şeriat
devleti kurma safsatasıyla
VELİ AĞBABA (Malatya) İnançlı
gençleri, inançlı gençleri! İnançlı gençleri ha!
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Devamla)
kandırıp beyinleri yıkayarak insanları İslamdan
uzaklaştırıp Türkiye başta olmak üzere İslam
ülkelerini hedef alan eli kanlı bir vahşet örgütüdür. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
ORHAN SÜMER (Adana) Zülfü Vekilim,
çalışmayla, sosyal güvenlikle bunun ne alakası var?
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) Gayet
doğru ama geç kaldınız.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Devamla) Bir diğeri
ise lağvolan Ermeni ASALA ve ülke düşmanı örgütlerle birlikte,
güya Kürt kardeşlerimizin hakkını savunma ve
TURAN AYDOĞAN (İstanbul)
İçişleri Bakanı sen mi olacaksın yoksa Demirbağ?
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Devamla)
kürdistan
devleti kurma safsatasıyla NATO ve gladyo tarafından bölgeye ikame
edilen, Kürt düşmanı, bebek, çocuk katili, kadınları
bombalı eylemlerde kullanan, uyuşturucu taciri, kadın
düşmanı bir ihanet örgütü. (AK PARTİ sıralarından
Bravo sesleri, alkışlar; MHP sıralarından
alkışlar) Başta Diyarbakır Anneleri olmak üzere,
ekmeğinin derdinde olan ailelerinin çocuklarını bir taraftan güvenlik
güçleri ve orduya karşı kullanan, diğer taraftan 12, 13, 15
yaşındaki kız çocuklarını duran, yatan, kalkan gibi
ırz, namus düşmanı sapıklara peşkeş çeken, taciz,
tecavüz ve namusa tasallut konusunda uzmanlaşmış, kadına
şiddet konusunda zirve yapmış bir örgüt. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) Zorunuza
gidiyor değil mi?
VELİ AĞBABA (Malatya) Ya, bizim niye
zorumuza gider? FETÖ
BAŞKAN Buyurunuz.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Devamla) Kürtler, tarih
boyunca, güya Kürtleri savunduğunu iddia eden istismarcı PKKdan
gördüğü zulmü hiçbir kimseden görmedi.
VELİ AĞBABA (Malatya) Hoca efendi
hazretleri diyen sen değil misin?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) Onu sen
diyorsun, sen! Senin işin o.
VELİ AĞBABA (Malatya) Hoca efendi
hazretleri! Bitsin artık bu hasret! Eski ortağınız,
beslediniz, büyüttünüz, devleti teslim ettiniz FETÖye.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Devamla) Yeterince
faydalanamadığı noktada ABD beslemesi diğer kardeş
örgüt -PKKnın- DAEŞle birlikte canlı bomba olarak ve
bombalı eylemlerde kullanılan kadın düşmanı bir örgüt.
Birleşmiş Milletlerin yayınladığı son raporda,
bunların ağababası Amerikada, çalışan
kadınlardan her 2sinden 1inin tacize uğradığını
ifade ediyor, Birleşmiş Milletlere hâkim olan Amerikaya ve CIAya
rağmen.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
VELİ AĞBABA (Malatya) Sen şu
danışmana para ödedin mi, danışmana? Borcunu ödedin mi
danışmana?
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Devamla) Amerikada
çalışan 2 kadından 1i tacize uğruyor, tecavüze
uğruyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ORHAN SÜMER (Adana) Başkanım, bir dakika
daha ekle Başkanım.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) Sayın
Başkanım, rica ediyorum, süre verin, cümlelerini bitirsin.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Devamla) Milyonlarca
dolar maddi kayba sebep olan, İmralıdaki yakalandığında
BAŞKAN Buyurun.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Devamla)
uçakta
Devletimin emrindeyim, devlet ne görev verirse hazırım. diyebilecek
karakterde biri. Çok manidar!
(AK PARTİ sıralarından Bravo!
sesleri, alkışlar) Çok manidar! Ben olsam kafama sıkardım,
onu demezdim. (HDP sıralarından gülüşmeler)
ORHAN SÜMER (Devamla) Zülfü emmi, sen
lazımsın bize. Aman, aman!
PERO DÜNDAR (Mardin) Siz AKPye
lazımsınız ha, kafana sıkma sakın.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Devamla) İşte
bu vahşet örgütünün sözde sapık liderlerinden biri Cumhur
İttifakını indirerek PKKnın da desteğiyle öz yönetim
kurup ülkeyi yönetmekten, doğu, güneydoğu illerine valiler atamaktan
bahsediyor; tabii, sırtını bu sapıklara dayayan ABD güdümlü
destekçileriyle birlikte.
VELİ AĞBABA (Malatya)
Danışmana parayı vermemişsin, kızın
hazırlamış konuşmayı.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Devamla)
Arkadaşlar, biz muhalefet gibi her gün çıkıp da saatlerce, gün
boyu konuşmuyoruz. Bir, iki senede 1 defa, grup takdir ederse bir beş
dakika konuşuyoruz.
ORHAN SÜMER (Adana) Sen herkese laf
atıyorsun.
Başkanım, bir dakika daha ver.
PERO DÜNDAR (Mardin) Her gün çık, çık!
MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Van) O şikâyeti
gruba yap, sana daha fazla söz hakkı versin. Gruba itiraz edin, gruba.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Devamla) Ona da
yerinizden engel oluyorsunuz. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar, CHP sıralarından gülüşmeler)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Devamla) Yesinler sizin
demokrasi anlayışınızı! Lideriniz de New
York-Washington arasında benzinlikte hamburger yesin. (AK PARTİ
sıralarından Bravo! sesleri alkışlar, CHP
sıralarından gülüşmeler)
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) Bir on dakika
daha istiyoruz Başkanım.
ORHAN SÜMER (Adana) Başkanım, bir dakika
daha ver.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Devamla) Milletimizin
bilgi ve takdirlerine arz ediyorum. (AK PARTİ sıralarından
Bravo sesleri, alkışlar)
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) Bravo
sana! Helal olsun be!
ORHAN SÜMER (Adana) Başkanım, bir dakika
daha verin.
VELİ AĞBABA (Malatya) Demirbağ
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) Budur
ağabeycim, bravo!
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ)
Teşekkür ediyorum.
VELİ AĞBABA (Malatya) Demirbağ
ORHAN SÜMER (Adana) Başkanım, bir dakika
daha verin.
VELİ AĞBABA (Malatya) Bu Demirbağ
da hoca efendi hazretleri dedi mi acaba? Demirbağ, sen de
Elâzığda hoca efendi hazretleri dedin mi acaba?
BAŞKAN Sayın Özel
III.- AÇIKLAMALAR (Devam)
34.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Antalya Milletvekili Tuba Vural
Çokalın 362 sıra sayılı 2023 Yılı Merkezi
Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 363 sıra sayılı 2021
Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin üçüncü tur
görüşmelerinde AK PARTİ Grubu adına yaptığı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Efendim, Sayın
Başkan; birincisi, şunu söyleyeyim tabii: İktidar
milletvekilleri konuştu, eleştirdiler; biz nasıl
eleştiriyorsak eleştiriyi de tahammülümüzün olması lazım,
pek çoğuna hiçbir şey demeyeceğim.
Zülfü Beyi, onu, geçen sene en çok laf atan
milletvekili sıfatıyla konuşturmamıştık ama bu
sene arkadaşlarımız oranlı olarak yaptılar.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Azalttı.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) O da
konuşmasını yaptı, o da Meclisimize renk katan bir
hatibimiz ama bir konuşmaya cevap vermek durumundayım. Yani hepimizin
kanına dokunuyor, canına dokunuyor. Bir Grup Başkan Vekili
olarak bir kişiyi, özellikle bir milletvekilini hedef alıp ona cevap
vermemeye de özenle gayret ederim hep ama bir milletvekili çıktı ve
dedi ki: Muhalefet, konuşmuş olmak için konuşuyor
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) Ben
öyle demedim.
EDNAN ARSLAN (İzmir) Seni demiyor, seni
demiyor. Seninkiler üniversitede kitap olarak okutulur.
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa)
Turizm Bakanının
nesini eleştiriyorsunuz? Biraz dürüst olun, dürüst olun.
Şimdi, bunu, yine, herhangi bir
arkadaşımız yapsa bir şey demeyeceğim ama bu lafı
söyleyen arkadaş bu dürüst olun lafını nereden
hatırlıyor, onda nasıl bir bilinçaltı var, şöyle bir şüphelendim,
baktım ve gördüm. Recep Tayyip Erdoğana soruyorlar: Bir
milletvekili istifa etmiş, bağımsız kalmış,
başka partiye de geçmemiş, bağımsız kalmış,
üzüldünüz mü? Cevap aynen şöyle: Niye üzüleyim? Bir insan eğer bir
partinin bayrağı altında seçime giriyorsa o partide devam eder.
Eğer dürüstse milletvekilliğinden ayrılır çünkü
bağımsız olarak bu Parlamentoya gelmedi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayınız efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Şimdi bize, muhalefete
Dürüst olun, dürüst olun. diyen arkadaşa -bilinçaltında- parti
değiştiren milletvekiline Sen o partinin bayrağı
altında girdin, eğer dürüstsen milletvekilliğinden ayrıl.
diyen Recep Tayyip Erdoğan'ın 17/12/2003 konuşmasını
hediye ederim. Yazıklar olsun! (CHP sıralarından
alkışlar)
MUSTAFA KÖSE (Antalya) Ya, güzel konuş ya!
Yazıklar olsun! falan, ne biçim konuşuyorsun!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Hem parti değiştir
Ee, ne yapayım? Ne demek Dürüst olun.
VELİ AĞBABA (Malatya) Manidar, manidar
Bakanı
bu kadar övmek de manidar.
MUSTAFA KÖSE (Antalya) - Grup Başkan Vekilisin
Yazıklar olsun! falan
Ya, ayıp denen bir şey var ya,
yakışıyor mu! Ayıp ya, yakışıyor mu sana!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Zengin
35.- Tokat Milletvekili Özlem Zenginin, Manisa Milletvekili Özgür
Özelin yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Sayın
Başkanım, doğrusu Özgür Bey'in şu an hepimiz böyle çok
sakinken -sabahtan itibaren çok tartışmalar yaptık- böyle tebessüm
ederken bitmiş bir şeyi müthiş bir germe becerisi var yani
enteresan bir şey.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bu başka ama.
Başkanım, 2nci konuşma; ne yapayım, araya giremiyoruz ki.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Bir saniye
VELİ AĞBABA (Malatya) Özlem Hanım
çok sakin hâlbuki!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Ben sakinim, bak, bir
şey yok. Hastayım, çok hastayım.
VELİ AĞBABA (Malatya) Özlem
Hanımda sinir yok. Maşallah! Maşallah, hiç sinir yok!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Bir saniye, Allahuekber
ya! Yani laf atmaktan
İnanamıyorum ya, inanamıyorum
Malatya'da
ne yiyip içiyorsunuz bilmiyorum yani.
VELİ AĞBABA (Malatya) Vallahi sinir yok
sizde! Hele Özlem Hanım, maşallah, sakin!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Şimdi, değerli
arkadaşlarım, buradaki problem şu: Anayasanın bize
verdiği imkânı kullanıyor milletvekilleri.
Hatırlayacaksınız, siz daha evvel ne yaptınız?
İYİ Partiye kendi milletvekillerinizi verdiniz, giden
arkadaşlarınız üzüldüler.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Size gelenler
bakan oldu, biz geri partimize döndük.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Bir saniye
Bir saniye
Bakın, çok temel bir ilkeden bahsediyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Süleyman
Soyluyu Bakan yaptınız, Numan Kurtulmuşu Bakan
yaptınız.
BAŞKAN Tamamlayınız Sayın
Zengin.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Süleyman
Soyluyu Bakan yaptılar, Numan Kurtulmuşu Bakan yaptılar; size
gelen Bakan oluyor.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Bir itirazı yapmak
için o şeyi sizin hiç yapmamış olmanız lazım.
VELİ AĞBABA (Malatya) Bakan oluyor,
ruhsat alıyor.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde)
Zenginleşiyor.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Hiç yapmamış
olmanız lazım; siz, kendiniz bunu yaptınız.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) E, dürüst olun.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Ayrıca
Anayasanın verdiği imkânı kullanmak bir milletvekilinin hakkıdır,
hakkıdır yani. Sizden de istifa eden arkadaşlar var, bize
geçenler oldu, bize geçti; bizden de istifa edip başka partiye geçen oldu
yani ve siz o insanlarla ortaklık yapıyorsunuz şu anda. Var,
bizim partimizden istifa edip şu anda sizin ortaklık yaptığınız
milletvekili var. O yüzden
VELİ AĞBABA (Malatya) Biz bir tane
almadık. Biz öyle
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Almadık.
değil, size gelmediler galiba, gelseler alırsınız.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Hayır, hayır;
almayız.
VELİ AĞBABA (Malatya) Almayız, almayız;
biz ne yapacağız!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) O sebeple, değerli
arkadaşlarım, bakın, bunları söylemek doğru
değil. Milletvekili anayasal hakkını kullanıyorsa
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Tayyip Erdoğana söylemek
lazım.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Lütfen, ben burada
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bir de bize Dürüst olun.
diyene söylemek lazım.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Ya, siz, bütün gün neler
söylediniz ya! Neler söylediniz bütün gün, rica ediyorum ya! Eğer Dürüst
olun. kavgasını yapacaksak, burada kavgasını yapacak bin
ton laf var.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Hayır, demese ben hiç
girmeyeceğim yani.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Ya, siz girmek için yer
arıyorsunuz zaten, o yüzden
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) E, canım Dürüst olun.
diyor.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Tamam, kötü bir şey
mi söylüyor?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
VELİ AĞBABA (Malatya) Ne yapalım?
Bütçede eleştiri olmasın mı Özlem Hanım, Allah
aşkına ya!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Atılan laflara
bakarsak
VELİ AĞBABA (Malatya) Bütçede
eleştiri olmasın mı? Bakanı yeteri kadar övüyorsunuz;
bırakın, biraz da biz eleştirelim.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Ya, bir saniye
BAŞKAN Sayın Zengin, tamamlayın.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Bitiriyorum.
Ya, değerli arkadaşlarım, bir ton laf
söylediniz ya; bir kamyon laf söylüyorsunuz, iki cümle cevap veriyoruz. Şu
eleştirilere bakar mısınız,
arkadaşlarınızı herhâlde hiç işitmiyorsunuz laf
atmaktan.
VELİ AĞBABA (Malatya) Bir de Sayın
Zülfü Demirbağın uyarısını da dikkate alın,
lütfen siz de onları konuşturun.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Size, dinlemeye
sıra gelmiyor, dinlemeye sıra gelmiyor.
VELİ AĞBABA (Malatya) Onların da
hukukunu savunmak bizim görevimiz.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Bizim sayımız
fazla, mesele o. Sayımız fazla, 20 vekille 10 tane tura dönmüyoruz.
Teşekkür ederim, sağ olunuz.
VELİ AĞBABA (Malatya) Ne grup önerisinde
konuşuyorsunuz ne önergelerde konuşuyorsunuz. Zülfü Demirbağ
konuşamazsa biz söz vereceğiz.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Olur, söyleriz.
VELİ AĞBABA (Malatya) Onların
hukukunu da savunmak bizim görevimiz Özlem Hanım.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Teşekkür ederiz;
alırız, sorun yok.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Zülfü
Beye hiç sataşmadık ama bu da kayıtlara geçsin; o her gün bize
sataşıyor.
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Çokal.
36.- Antalya Milletvekili Tuba Vural Çokalın, Manisa Milletvekili
Özgür Özelin yaptığı açıklamasındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
TUBA VURAL ÇOKAL (Antalya) Bugüne kadar hiç
ağzımı açıp konuşmadım ve size de bunu hiç
yakıştıramıyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Biz de bir kelime etmedik
zaten size.
TUBA VURAL ÇOKAL (Antalya) Öyle mi diyorsunuz?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Hiç ettik mi?
TUBA VURAL ÇOKAL (Antalya) Açın o zaman,
sosyal medyalarınızda yazdıklarınıza bir bakın.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Hiç etmedik biz.
TUBA VURAL ÇOKAL (Antalya) Öncelikle, lütfen Özgür
Bey, siz konuştunuz, ben sustum. Şimdi siz beni
VELİ AĞBABA (Malatya) Ya, üç ay sonra
parti değiştirmek de biraz ağır bir şey ya.
TUBA VURAL ÇOKAL (Antalya) Yanınızdaki
beyefendi dinleyecek zaten, o benim muhatabım değil.
VELİ AĞBABA (Malatya) Üç ay sonra, dört
ay sonra değiştirmek olmuyor yani.
TUBA VURAL ÇOKAL (Antalya) Çünkü öyle bir üslubu
var ki, öyle bir üslubu var ki bir kadınla nasıl
konuşulması gerektiğini bilmeyen, daha önce bu kürsüden de
defalarca laf etmiş bir beyefendi -beyefendi diyorum, evet- ona söz
hakkı vermiyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Kime söylüyor, sana mı
söylüyor?
VELİ AĞBABA (Malatya) Kime söylüyor?
TUBA VURAL ÇOKAL (Antalya) Siz 12 tane milletvekilini
verdiğinizde partiye
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) O sayede sen seçime girdin,
sen o sayede seçime girdin.
VELİ AĞBABA (Malatya) O 15 milletvekili
olmasaydı sen vekil mi olacaktın?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sen o
sayede seçime girdin.
TUBA VURAL ÇOKAL (Antalya) Size söylüyorum, size
söylüyorum; siz ittifak kurduğunuz partinin
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) O sayede seçime girdin.
VELİ AĞBABA (Malatya) Vekil mi
olacaktın?
TUBA VURAL ÇOKAL (Antalya) Bakın, bakın
kardeşim, dinleyeceksin, dinleyeceksin!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) O sayede girdin.
TUBA VURAL ÇOKAL (Antalya) İttifak
kurduğunuz partinin
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
TUBA VURAL ÇOKAL (Antalya) Açar
mısınız lütfen, lütfen, lütfen
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) O sayede seçilebildin.
VELİ AĞBABA (Malatya) O 15 milletvekili
olmasaydı vekil mi olacaktın sen?
CAVİT ARI (Antalya) Hâlâ konuşuyorsun
bir de, ayıp!
TUBA VURAL ÇOKAL (Antalya) Bir dakika
İttifak kurduğunuz partinin Genel
Başkanının önce kaç parti değiştirdiğini
düşüneceksiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
TUBA VURAL ÇOKAL (Antalya) İçinize
aldığınız siyasal İslamcıları
düşüneceksiniz.
VELİ AĞBABA (Malatya) Ya, üç ayda
değiştirdin, üç ayda! Neyi bulamadın orada?
TUBA VURAL ÇOKAL (Antalya) Bir de
Bir de
Lütfen
Lütfen
VELİ AĞBABA (Malatya) İYİ
Partide bulamadığın neyi buldun AK PARTİde?
FUAT KÖKTAŞ (Samsun) Veli Bey! Veli Bey!
BAŞKAN Birleşime on dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati:18.43
ALTINCI
OTURUM
Açılma
Saati: 18.59
BAŞKAN:
Başkan Vekili Nimetullah ERDOĞMUŞ
KÂTİP
ÜYELER: Necati TIĞLI (Giresun), Rümeysa KADAK (İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 32nci Birleşiminin Altıncı Oturumunu
açıyorum.
V.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 362) (Devam)
2.- 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi
(1/285), Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli Cetveller, 2021
Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifine İlişkin
Genel Uygunluk Bildirimi ile 2021 Yılı Dış Denetim Genel
Değerlendirme Raporu, 201 Adet Kamu İdaresine Ait Sayıştay
Denetim Raporu, 2021 Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve
2021 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/2076) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı:
363) (Devam)
A) KÜLTÜR VE TURİZM
BAKANLIĞI (Devam)
1) Kültür ve Turizm
Bakanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kültür ve Turizm
Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) RADYO VE
TELEVİZYON ÜST KURULU (Devam)
1) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) DEVLET OPERA VE BALESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Devlet Opera ve Balesi Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Devlet Opera ve Balesi Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) DEVLET
TİYATROLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Devlet Tiyatroları Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Devlet Tiyatroları Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) TÜRKİYE
YAZMA ESERLER KURUMU BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Türkiye Yazma Eserler Kurumu
Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Yazma Eserler
Kurumu Başkanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Vakıflar Genel Müdürlüğü
2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Vakıflar Genel Müdürlüğü
2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) TÜRK
İŞBİRLİĞİ VE KOORDİNASYON AJANSI
BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Türk
İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı
Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk İşbirliği ve Koordinasyon
Ajansı Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
G) YURTDIŞI TÜRKLER VE
AKRABA TOPLULUKLAR BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH
YÜKSEK KURUMU (Devam)
1) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ (Devam)
1) Atatürk
Araştırma Merkezi 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk
Araştırma Merkezi 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
I) ATATÜRK
KÜLTÜR MERKEZİ (Devam)
1) Atatürk
Kültür Merkezi 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk
Kültür Merkezi 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) TÜRK
DİL KURUMU (Devam)
1) Türk Dil
Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk Dil
Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜRK
TARİH KURUMU (Devam)
1) Türk
Tarih Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk
Tarih Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
K) KAPADOKYA ALAN BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Kapadokya
Alan Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kapadokya
Alan Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
L)
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI (Devam)
1)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
M)
MESLEKİ YETERLİLİK KURUMU (Devam)
1) Mesleki
Yeterlilik Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Mesleki
Yeterlilik Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN 2023 Yılı Merkezi Yönetim
Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifinin görüşmelerine devam ediyoruz.
Komisyon yerinde.
Şimdi, İYİ Parti Grubu adına
İstanbul Milletvekili Sayın Yavuz Ağıralioğlu.
Buyurunuz Sayın Ağıralioğlu.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA YAVUZ
AĞIRALİOĞLU (İstanbul) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; yürütmeye konuşacağım, yürütme
yok; yasamaya konuşacağım, yasamanın yarısı yok.
Şimdi
MAHMUT TANAL (İstanbul) Ağabey, yasama
nerede ya? AK PARTİ Grubu hiç yok.
KADİM DURMAZ (Tokat) Meclisi bunların
çalıştırması lazım.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Grup Başkan
Vekilleri de yok.
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) AKP Grubunda 4
kişi var.
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş)
Konuşmayın bence. Şu hâle bak!
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) Bizim,
bütçe
2 arkadaşımız var onların
şahsında konuşayım yasamaya diyeceklerimi onlara arz
edeyim, Bakanlarımız gelir.
KADİM DURMAZ (Tokat) Bana göre,
başlamayın.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) 2023
yılı bütçesini konuşuyoruz. 2023 yılı bütçesini
konuşuyorken dilimize pelesenk olmuş bazı ifadeleri de
sıkça kullanıyoruz: Cumhuriyetin 100üncü yılı.
Cumhuriyetin 100üncü yılını önemsiyoruz, 100üncü
yılına varmış bir devlet iradesinin bütçesini yapmakla da
iftihar ediyoruz. Sayın Müsavat Dervişoğlu, 100üncü yıl
vurgusu yapan ve kürsüde, seçim kazanma heveslerinin her ne kadar hedeflerini
tutturamamış olsa bile 100üncü yıla bütçe yapma imkânı
olarak döndüğü zamanlarda bununla övünen, 100üncü yılın
bütçesini yapmakla övünen Hükûmete doğru soruyu sormuştur: 100üncü
yıla yüzünüz var mı? (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
Mesuliyeti şöyle açmak zorundayız:
Efendim, Kültür Bakanlığı bütçesini konuşuyorum, ben ne
konuşursam aslında, Türk milletinin mesuliyetine konuşabilme
imkânına sahip olabildiğim bir mesuliyetle konuşuyorum yani ben
bugün kürsüye sadece bir parti mensubiyetinin omuzlarımıza
yüklediği bir mesuliyetle değil, Türk milletine mensup olmanın,
Türk milletinin güçlü yarınlarını inşa etmek için
sorumluluk almanın, ahirette hesap verecek olmanın, devlete millete
halel getirecek her türlü şeni işten uzak durmanın
omuzlarımıza yüklediği mesuliyetle de çıkıyorum.
Mademki bütçeniz sizin 85 milyonun, inanan-inanmayan, sizden olan-olmayan,
sizin meşrebinizden olsun olmasın herkesin etkilendiği, herkesin
istifade edebildiği, herkesin faydalanabildiği ya da
etkilenebildiği bir bütçedir. Ben de buraya herkes adına
çıkabilen bir sorumlulukla konuşuyorum.
100üncü yıl bütçesi bu. 100üncü yıl
bütçesine yüzümüz var mı? diye biraz daha yumuşatayım ben bunu
çünkü ben, sizin milletinize vadetmiş olduğunuz sorumlulukların
yapılamamışlığından doğan sorumluluğumu
iktidara tenkit diye dönüştüren bir mesuliyet taşıyorum.
Yaptıklarınızla övünüyorsunuz, biz iyi
yaptıklarınızla övünürüz sizin. Keşke 2002
yılında Belki de gelmez. zannederek, Belki 2023e siz
varamazsınız. zannederek vadettiklerinizin bu kadar yakında
sizin karneniz olarak önünüze geleceğini bilseydiniz
Şimdi, bir bütçe var, önümüzde bir bütçe var.
Bu bütçe, sizin için bir iftihar bütçesi değil, bu sizin için bir mazeret
bütçesi. Bu bütçe, Yapamadık. bütçesi. Bu bütçe, 2002de
vadetmiştik, unuttuk. bütçesi. Bu bütçe
Biz kadim bir milletiz,
dilimizde devlet kaybetmiş olmanın hicranının duaya
döndüğü bazı ifadeler vardır. Milletimizin alelusul
yokluğuna, hicranına, darda kalmışlığına bir
şey kavuşunca Türk milletinin ilk duası Allah, devlete zeval
vermesin.dir çünkü devlet kaybetmenin ne demek olduğunu bilir Türkler,
devlet kaybedince başa ne geleceğini bilirler, devletin niye
kaybedildiğini de bilirler: Allah, devlete zeval vermesin. Devlete Allah
ne zaman zeval verir, ne olunca Türkün devletine halel gelir?
Sizin siyasi iradeniz bugün bütçe diye bize
sunduğunuz bu metnin çerçevesi içerisinde. Enflasyon hedefi 100üncü
yılda böyle olunca devlet zeval bulur. Yüzde 150 enflasyonu olan bir
ülkenin devleti zeval bulmak üzeredir. Üniversiteleri çökmüş bir devlet
zeval bulur yani eğitimi ıskalamış bir millet devletini
zevalde göreceğini bilir. Üretimi inkıtaya uğramış,
inkıraza uğramış bir devlet, kültürü
aşınmış bir devlet, coşkusunu yitirmiş bir devlet
inkıraza uğrar, zeval bulur. Efendim, faiz girdabına
yıkılırsa bir ülke zeval bulur; liyakat yerine sadakat
ödüllendirilirse zeval bulur; nepotizm kurumsallaşırsa, oligarşi
ete kemiğe bürünür, keyfîlik devlet yönetimine hâkim olursa Türk'ün
devleti zeval bulur. Allah, devlete zeval vermesin. içinde Devleti keyfî
yönetmeyin, hazineye el sürmeyin, eğitimi ıskalamayın, üretimi
ihmal etmeyin, hakkı hukuku gözetin, adaletsizlik yapmayın.
tembihini de havi bir duadır: Allah devlete zeval vermesin. Devlete Allah
zeval vermesin. duaysa siz neyin icabetisiniz? (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
Yüz yıl, yüz yıldır devlet diyoruz.
100üncü yıla yirmi senelik iktidarınızla bizi
taşıyorsunuz, vadettiğiniz programın detaylarına
bakıyorum; isterseniz ekonomiyi, isterseniz cari açığı, isterseniz
ikiz açık sayacağınız bütçe açığını,
isterseniz enflasyonu, isterseniz CDS primlerinin yüksekliğini, isterseniz
ücretli çalışanların millî gelirden aldığı
payı, isterseniz istihdamı, isterseniz bu pay içerisinde faize
ödedikleriniz, faize öderken bütçe yükünü artırdığınız
kamu-özel iş birliği yatırımlarınızı, neyi
konuşursanız konuşun; isterseniz istihdam
politikanızı, isterseniz ücretlendirmeye enflasyon oranında fark
vermeye heves ettiğiniz dar gelirli grupları, neyi
konuşursanız konuşun konuştuğunuz her şey sizi
millete vadettiğiniz ve bir şekilde gerçekleştiremediğiniz
hedeflerinizin mesuliyetiyle karşı karşıya
bırakıyor.
Siz mesulsünüz, siz bu memlekette muhalefeti yenmek
için iktidara gelmediniz; sizin mesuliyetiniz, bugün dilinizde en çok duyduğumuz
ve sizin teselliniz hâline gelen Madem öyle, biz niye sandıktan
çıkıyoruz.dan ibaret bir tesellidir. Yani aslında siz
hedefinizi unuttunuz. Neyi unuttunuz; arz edeceğim size.
Efendim, diyorsunuz ki: Sandıktan
çıkıyoruz her seçimde. Muhalefeti yeniyoruz ya her seçimde. Sizin
vazifeniz, muhalefeti yenmek değildi; siz unuttunuz. Sizin yenmek zorunda
olduğunuz fakirlikti, yolsuzluktu, yoksulluktu, adaletsizlikti,
eğitimde muhtevasızlıktı; fakirlerle
başladığınız bu yolculuğun sonunda
fakirliğin kalmadığı bir ülke kurmaktı hedefiniz.
Yenmek zorunda olduklarınız bunlardı sizin. Şimdi, yirmi
yıllık iktidarın nihayetinde yine milletin
karşısına çıkıp tutturamadığınız
hedeflerin mesuliyetini taşımak yerine Sandıktan galip
çıkacağız. hevesleriyle muhalefeti ilzam etmeye
çalışıyorsunuz. Siz muhalefeti yendiğiniz zaman memleketin
makûs talihi değişmiyor ki. Bir seçim yenmişsiniz, enflasyonu
yenememişsiniz; bir seçim bir daha yenmişsiniz, faizi yenememişsiniz;
sonra bir daha yenmişsiniz, eğitim muhtevasızlığını
yenememişsiniz. Dar gelirliyi kurtaramamışsınız,
çocuklarımızı kurtaramamışsınız,
eğitimi, üretimi kurtaramamışsınız, Hazineyi
dolduramamışsınız, adaleti
kurtaramamıştınız, devleti abat edememişsiniz ama
diyorsunuz ki: Muhalefeti yeniyoruz ya.
Muhalefetin vazifesi, sizi yenmektir. Muhalefet sizi
yenince sandıkta muhalefet sadece iktidarı yenmiş olmayacak;
muhalefet, millete vadettiklerinizden tutturamadıklarınız
adına sizi değil, sizin vaatleriniz adına milletin
talihsizliğini yenecek aslında.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) Millet
niye oy veriyor öyleyse?
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) O
yüzden, iktidar mücadelesinde siyasi mesuliyeti vadettiğiniz programla
mukayese ederek bizim karşımıza, milletin
karşısına çıkmalısınız.
Şimdi, bakıyorum, 25 bin dolar millî
gelirin hesabının, hevesinin, 2 trilyon dolar gayrisafi millî
hasıla hedefinin, hazinesi dolu bir ülke hedefinin, üniversiteleri iftihar
edilecek ve dünya sıralamasında yer alacak bir ülke hedefinin
neresine düştüğünüzden bağımsız, siz diyorsunuz ki:
Biz cumhuriyetin 100üncü bütçesini yapıyoruz. Bu bütçenin neyiyle
övünüyorsunuz siz? Bu bütçe sizin hedeflerinizin neresine düştü ki o
bütçeyle övünüyorsunuz?
Bize zenginlik vadetmiştiniz, şimdi
bakıyorum, yaşam koçu gibi konuşuyorsunuz;
çıkıyorsunuz, zengin etme vadettiğiniz ve oyunu, teveccühünü
aldığınız milletinize diyorsunuz ki: Biz size yeteri kadar
gelir veremedik, çocuklarınızla alışverişe
çıkmayın. Niye? Onlar her şeyi alırlar.
Dolayısıyla alışveriş koçluğu yapmaya karar
verdiniz.
Mesela diyorsunuz ki: Mevsimli, mevsimsiz sebze
yemeyin. Niye? Pahalılığa sebep oluyorsunuz. Ya, siyasi
olarak mesuliyetlerinizin uzağına düştükçe siyaseten diliniz de
milletinize duyduğunuz sorumluluğun çok uzağına
düşmeye başlıyor.
Kaloriferlerinizin peteğini biraz kısar
mısınız lütfen. Bize tasarruf etmeyi öğretiyorsunuz.
Milletinizin karşısına çıkıp diyorsunuz ki: Biz size
25 bin dolar vadetmiştik ama başaramadık; siz de biraz anlayışlı
olun, peteklerinizi biraz az yakın canım. Onların
ayarını kısarsanız faturalarınızda ne kadar kâra
geçtiğinizi öğreneceksiniz, göreceksiniz. falan diye de böyle
müjdeliyorsunuz.
Sonra, porsiyonları küçültmekten
bahsediyorsunuz; yetmiyor, Diyanete, hutbelere müdahale edip diyorsunuz ki:
Çoluğunuzu çocuğunuzu evlendirirken israf etmeyin. Lafa bakın,
lafa yani millete zenginlik vadettiniz, finali şöyle yapıyorsunuz:
Yemeyin, çocuklarınızla alışverişe gitmeyin,
kaloriferlerinizin peteklerini yakmayın. Hani, ramak kaldı,
diyeceksiniz ki: Mümkünse savm orucu tutun. Evvelallah o da çok
sağlıklıdır; üç gün oruç tutarsanız Peygamber
sünnetidir, zaman zaman da Efendimiz yapardı; neredeyse oraya gitmek üzere
mevzu. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Bunları size niçin söylüyorum? Tayyip Bey, en
son zenginlik vadettiği milletine 25 bin dolar hedefi koyup Evelallah
başaracağız. dediği hedefine ulaşamayınca bize
Bakara suresinden ayet okumaya karar verdi. Efendim, biliyorsunuz, mealen
okudu, dedi ki: Ant olsun ki Allah, sevdiklerinizden azaltarak, noksan hâle
getirerek sizi sınar. Allah, sevdiklerinizden azaltarak;
mallarınızdan, canlarınızdan eksilterek sizi imtihan eder.
Sabredenleri müjdele. Bu ne demek biliyor musunuz? Bu şu demek: Ben
iktidarınızı zaman zaman eleştirirken diyorum ki her
şeyle her şeyin arasını açtınız; liyakat ile
istihdamın arasını açtınız, efendim devlet dili ile
nezaketin arasını açtınız, adalet ile merhametin
arasını açtınız, efendim siyasi münakaşada siyasi
ciddiyetle, devlet dili ile devlet yönetiminin arasını
açtınız. Her şeyle her şeyin arası açıldı,
en son Rabbimizle bizim aramızı açmamıştınız,
bir o kalmıştı.
Okuduğunuz ayetin meali üzerinden hesap
ettiğiniz menfaat şudur: Diyorsunuz ki milletinize: Efendim, sizin
fakirliğinize sebep olan şey biz değiliz, yani parayı biz
yedik ama sizi bu ara Allah, fakirlikle imtihan ediyor. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar) Yani haşa huzurdan en son
Rabbimizle aramıza
Allah bizi fakirlikle imtihan etmiyor, bizi sizin
maharetsizliğiniz fakirlikle imtihan ediyor. Sizin vadettiğiniz
olsaydı, bak, vadettiğiniz olsaydı onu Allahtan
bilmeyecektiniz, maharetinizden bilecektiniz. Diyecektiniz ki Allaha
hamdolsun, öyle maharetle ekonomiyi yönettik ki, evelallah ağzına
kadar hazine doldu. Hazine doldu: Bizim maharetimizden. Boşaldı:
Allah sizi fakirlikle imtihan ediyor. Ne güzel dünya, ne güzel dünya!
Yağmur yağıyor: Dindarlar iktidarda Yağmur durdu: Ee,
çok günah işliyorsunuz siz de.
MUHAMMED AVCI (Rize) Kim diyor: Allah, sizi
fakirlikle imtihan ediyor. diye?
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) Bu,
sorumluluk mevkisinde olan bir iktidarın hiç tenezzül etmemesi gereken bir
dildir.
HALİS DALKILIÇ (İstanbul) Yavuz Bey,
daha nitelikli bir konuşma bekliyorum ama maalesef
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla)
Başarıldı: Başarılar bizim. Öyle diyorsunuz.
Başarısızlık
HALİS DALKILIÇ (İstanbul) Hamasetle
demagoji yapıyorlar ya.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) -
Hamaseti ben size anlatayım. Hamaset şu beyefendi, hamaset şu:
25 bin dolar deyip 9 bin, huzur vadedip
HALİS DALKILIÇ (İstanbul) Hamaset ve
demagoji
MUSTAFA KÖSE (Antalya) Sanki her şey normal
dünyada.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) - Ben
konuşurken bana müdahale etmeyin. Benim siyasi olarak sizi tenkit ederken
kullandığım dilin bir terbiye hattı var, benim
konuşmalarıma müdahale etmeyin.
MUSTAFA KÖSE (Antalya) Biz de
aynısını yapıyoruz.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) - Benim
size hatırlattığım şey, sizin millete
vadettiklerinizdir. Dolayısıyla bugün
MUSTAFA KÖSE (Antalya) Biz de hakikati
konuşmanızı bekliyoruz.
MUHAMMED AVCI (Rize) Sana daha rasyonel bir
konuşma yakışırdı.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) -
Muhammed Bey, ya, bırakın bu işleri.
Ben bugün sizin karşınızda iftihar
ettiğiniz bu bütçenin
MUHAMMED AVCI (Rize) Sana
yakıştıramıyoruz sadece, sorun o.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) - Neyi
yakıştıramıyorsunuz? Neyi
yakıştıramıyorsunuz? Kültür davanız
MUHAMMED AVCI (Rize) Sana daha rasyonel, daha
ayakları yere basan bir konuşma
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) -
Ayaklarım yere basıyor benim. Kalbim sizin millete verdiğiniz
sözleri unuttuğunuz yerde atıyor benim. Sizin millet adına
Bismillah. dediğiniz yerde unuttuğunuz bismillahlarda atıyor
benim kalbim. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Benim kalbim, durduğum yer sizin milletinize vadettiğiniz, bir türlü
başaramadığınız,
başaramadığınız hâlde başarısızlığınızı
muhalefete ciro ettiğiniz yerde, sorumlulukta atıyor.
MUHAMMED AVCI (Rize) Allaha hamdolsun, yüzde
90ını başardık. Allaha hamdolsun, yüzde 90ını
başardık.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) -
Hamdolsun. dediğiniz şeyin panoramasını anlatıyorum
size ben, diyorum ki: 25 bin olacaktı, 9 bin oldu; hamdolsun. İlk
500e 50 tane üniversite sokacaktık, 1 tane sokamadık; hamdolsun.
Efendim, faizsiz bir ülke hayal ediyorduk, bütçenin yarısından
fazlasını faize veriyoruz; hamdolsun. Neyine hamdolsun? Hadi Hamdolsun.
deyin.
MUHAMMED AVCI (Rize) Doğru değil.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) - Hadi
deyin Hamdolsun. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar) İç borç faizimiz ilk defa ana parayı geçti, deyin
Hamdolsun. Borçlanırken yüzde 2-3le borçlanıyorduk, CDS oranlarımız
yüzde 10a vardı, Hamdolsun. deyin hadi, hadi deyin Hamdolsun.
HALİS DALKILIÇ (İstanbul) Bu ülkenin her
şeyine hamdolsun diyoruz, her şeye rağmen hamdolsun diyoruz.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) - Bunlara
Hamdolsun. diyemezsiniz. Ben bunlara Hamdolsun. diyemediğinizi
biliyorum sizin. Bu, hamdedilecek bir şey değil. Bu, istiğfar
edilecek bir şeydir. Buna Hamdolsun. denmez, buna Allah bizi affetsin.
denir.
Kültür Bakanlığı bütçesini
konuşuyorum. Kültür Bakanlığıyla ilgili bir şeyler arz
etmem lazım.
MUHAMMED AVCI (Rize) Bütün iyi niyetimle
söylüyorum: Sana yakışmıyor.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) - Ben iyi
niyetimle söylüyorum Muhammed Bey. Muhammed Bey, bakın, ben kürsüye
kalbimle çıktım.
MUHAMMED AVCI (Rize) Bütün iyi niyetimle söylüyorum.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) Deme,
benden sonra de.
Komisyonda da arz ettim. Kültür
Bakanlığı bir sonuç bakanlığıdır, nihayet
bakanlığıdır. Kültür Bakanlığı, aynı
insanlar gibi kültür dünyamız
Cengiz Aydoğdunun konuşmasına
devam etmem lazım ama beş dakikam kaldı, bakalım nasıl
sığdıracağım.
Kültür Bakanlığının bir cihetle
vazifesi, bütün bakanlıkların, nihayetinde onların üstündeki göz
olmasıdır. Kültür aynı insanların şahsiyeti gibidir
yani nasıl ki insanların şahsiyetlisini seviyorsak kültür de
toplumların şahsiyetidir; kültür, bir toplumun şahsiyetidir.
Kültürün, şahsiyetin olduğu yerde kültür
koordinatlarınızın size, bize yaptırmak zorunda olduğu
şeyler vardır; ben Bakanımıza arz ettim.
Problemlerimiz var, nedir problemlerimiz?
Şebiarus merasimi tertip ediyoruz mesela; seneidevriyesinde coşkuyla
gidiyoruz, sükûnetle dinliyoruz; yazılmış veciz metinlerde sizin
bize ettiğiniz, siyasetin aslında topluma vadettiği
birtakım nasihatleri hikmetli sözlerle dinliyoruz. Kalp kırmanın
ne kadar kötü bir şey olduğunu, kabahatleri, kusurları yüze
vurmanın ne kadar kerih bir şey olduğunu, insanları
ketmetmenin, insanların aleyhinde iftira atmanın, siyasi avantaj ya
da şahsi avantaj kollayarak insanların kabahatlerini,
kusurlarını yüzlerine vurmanın
Mevlânanın gönlünde
tecellisi olmuş sözlerini söylüyoruz kürsüden. Çok güzel, biz de iftihar
ediyoruz; ertesi gün bizim kalbimizi kırıyorsunuz, ertesi gün bizi
utandırmaya heves ediyorsunuz. Kürsülere çıkıyorsunuz
Burada benden önce AK PARTİden konuşan
arkadaşlarım var, dinliyorum onları. Efendim Söz ola kese
savaşı, /Söz ola kestire başı,/ Söz ola zehirli
aşı,/ Bal ile yağ ede bir söz. Ne güzel laf. Bizim kalbimizi
onarın, bizim arkadaşımıza saldırı oluyor, bir
kişi gelip özür dileyemiyor, ya bir kişi özür dileyemiyor!
(İYİ Parti sıralarından alkışlar) Burada hikmetli
sözler söylüyorsunuz, hikmetli sözler. Efendim, neymiş, Yunus Emre
Enstitüsünü konuşurken Yunustan konuşmak lazımmış.
Evet, konuşalım, aslında Kültür Bakanlığının
vazifesi, Yunus Emrenin kaç yüzyıl önce yazdığı
şiirlerle hikmet konuşmaları yapmak yerine, Yunus Emreler
çıkarmaktır; Yunus Emre çıkarmaktır ya da Yunus Emre niçin
çıkmıyorsa onu dert etmektir.
Efendim, Ahi Evran Yılı yapıyoruz,
güzel mi? Tabii ki güzel. Ahi Evran, bizim teşkilat ahlakımızın
taşıyıcı kolonlarını inşa etmiş Ahilik
teşkilatı üzerinden anılmasının,
hatırlatılmasının, faaliyet yapmasının çok
kıymet vermemiz gereken bir öznesidir aslında ama problem var. Ahi
Evran Yılı ilan edip 5 milyon, 6 milyon esnafın tefeciye
düşmesine, faiz batağına düşmesine, borcunu ödeyememesine
bakmanız lazım. Ahi Evran çıkmıyorsa devleti Ahi Evran
yapmak lazımdır. Eğer Ahi Evran çıkaramıyorsunuz
devleti Ahi Evran gibi yöneteceksiniz, Ahi Evranın ahlakıyla
yöneteceksiniz.
Hazinesi bu kadar saldırıya maruz
kalmış; Kamu İhale Kanunu 160 defa değişmiş,
kevgire dönmüş; kamu kaynaklarını kullanırken denetimsizlik
usule dönmüş; bu usulsüzlükten kamunun uğradığı zarar,
faiz yüküne dönmüş; bu kadar büyük sarmalın içerisinde önümüze gelen
bütçede, bütçe kaleminde en büyük kalem, faiz; ona rağmen mahcubiyet yok!
Mahcubiyetin olmamasına rağmen bize dönüp diyorsunuz ki: Bu böyle,
bütçeyi yaptık. İşte övünün evelallah, övünün, bununla övünün.
Buna da Hamdolsun. diyorsunuz, ben buna hamdolsun demediğinizi biliyorum
da öyle demek zorundasınız.
Nihayetinde, Kültür
Bakanlığının, kültür davamızın, kültür
dünyamızın şöyle bir şeye ihtiyacı var: Hikmetli
sözler söylüyoruz, kötü işler yapmaya başladık; veciz
konuşmalar yapıyoruz ama konuştuklarımızın
ahlakını taşıyamaz bir siyasal alan oluşturduk. Biz
siyasetteki terbiye dilinin, tenkitin, eleştirinin, empati duygusunun,
farklı düşüncelere tahammülün, hoşgörünün falan hepsinin
hikmetli sözlerini kuruyoruz. Hoşgörüden hissenize
Kavgada vurup belki
ölümüne sebep olacağınız nahoş bir hadiseden sonra bir
kişi yahu, bu kadar hikmetli sözden mesuliyet alıp şu kürsüye
gelip Ya, arkadaşlar, kusura bakmayın, böyle bir hadise
olmasını istemezdik, özür dileriz. falan demeyi beceremiyor ama
hikmet kırılıyor ya maşallah, sübhanallah; hikmetten
kırıldınız yani Mevlânadan şiirler, Yunustan
şiirler.
Dolayısıyla, şunu demeye
çalışıyorum: Eğer güzel konuşarak olsaydı,
Sayın Cumhurbaşkanının veciz konuşmalarıyla bu
ülkenin şu anda abat olması lazımdı.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Oldu.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) Siyaset
tarihimizin en veciz konuşmalarını Sayın
Cumhurbaşkanına yaptırdılar.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Oldu. Türkiye
nereden nereye geldi?
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla)
Sayın Cumhurbaşkanı güzel güzel konuşmalar yaptı ama o
konuşmaların bize cumhuriyetin 100üncü yılında
yaşattığı şey bu tablodur. Bu tabloyu sizin
hedeflerinizle mukayese ettiğimde -bak, kendi hedeflerimizle değil-
bu, sizin hedeflerinizin bile çok uzağında bir yerdir.
HALİS DALKILIÇ (İstanbul) Hedefimiz
orada duruyor Yavuz Bey. Hedeflerimiz orada duruyor ve yaklaşıyoruz.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) Çok
uzağında bir yerdir.
Şimdi, diyorsunuz ki: 2023 olmadı. Ne
zaman olur? 2053 evvelallah, 2053te olur evvelallah. Olabilir, Allah kerimdir
yani Türk milletinin hizmetini görecek evlatları bitmez. Biz size
şöyle bakıyoruz
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Olmadı
değil, çok şey oldu, her şeyi başardık, bazı
şeyleri de başaracağız.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) Elli
saniyem kaldı, müdahale etmeyin lütfen.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir)
Yardımcı oluyorum.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla)
Yardımcı olmayın, ben size yardımcı oluyorum; hiç
değilse bütçede bizi dinlemeyi becerin.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Terörle ilgili
bir şey söyleyin ya.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) Ya,
bütçede dinleyin bizi.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Terörle ilgili
bir şey söyleyin.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) Bak,
aynı şeyi yapma, ben seninle münakaşa etmeyeyim ya, lütfen ya!
Şunu demeye çalışıyorum: Biz
size düşmana bakar gibi, hasma bakar gibi garezle, kinle bakmıyoruz;
biz size arkadaşlarımız, kardeşlerimiz olarak
bakıyoruz.
MUHAMMED AVCI (Rize) Biz de öyle bakıyoruz.
HALİS DALKILIÇ (İstanbul) Öyle
baktığımız için
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla)
Hatırlattığımız her şey, size söylediğimiz
her şey sizin millete verdiğiniz sözlerin
hatırlatılmasından ibaret. Siz yapamadınız, biz
yaparız; siz söz verdiniz, bir yere kadar getirdiniz, kalanı biz
yaparız; iyi yaptığınız, milletin sevdiği ve
memnun olduğu, Başardınız. diye iftihar ettiği her
şeyi yapmaya devam ederiz; yapıp da pahalı olanları ucuz
yaparız, yanlış yaptıklarınızın hepsini
düzeltiriz. Bu, bizim için bir bayrak yarışıdır; siz buraya
kadar getirdiniz, alırız, devletin nasıl yönetileceğini
size gösteririz. Size gösterince size şöyle söyletmeyi severiz
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
HALİS DALKILIÇ (İstanbul)
Yaptıklarımıza teşekkür de edeceksiniz, nezaket onu
gerektiriyor.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) Bir
dakika istirhamım var.
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) Biz
size şöyle bir şey dedirtmeye heves etmeyiz; sizi mahcup etmeye, sizi
utandırmaya çalışmayız
Benim keşke diye
başladığım nice cümlelerim var bu kürsüde; keşke
başarsaydınız, keşke hedeflerinizi
tuttursaydınız; sizin abat ettiğiniz memlekette biz de size ve
yedi ceddinize dua ederek yaşasaydık keşke.
MUHAMMED AVCI (Rize) Keşke
yaptıklarımıza da bu gözle bakabilseydiniz.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla)
Dolayısıyla, yapabildiklerinizin iyi olanlarına
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Terörle mücadele
kötü mü?
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla)
kulaklarınıza
ve kalplerinize konuşuyorum: Biz Türküz, Türk devletiyiz, Türk
milletiyiz, sizden önce mağarada yaşıyormuşuz gibi, sizden
önce de teröre rehin kalmışız gibi
konuşamazsınız. Biz bin yıldır buradayız, sizden
önce de buradaydık yine olacağız. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar) Dolayısıyla, siz de
terörle mücadele tabii ki yapacaksınız; siz de yapacaksınız,
biz de yapacağız; siz de nefes aldırmayacaksınız, biz
de aldırmayacağız. Biz size aynaya bakar gibi
bakacağız. Bakacağız ki neyi yaptılar iyi oldu, ne
olunca güzel oldu ne olunca kötü oldu, bakacağız. İyi olanlara
diyeceğiz ki: Var olun, Allah razı olsun, iyi oldu. bunları
yapacağız. Kötü olanlara diyeceğiz ki: Bunu yapmak
yakışmadı. düzelteceğiz. Bağırmanıza,
kızmanıza gerek yok. Bu siyasi mücadelenin en kıymetli
vetiresidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) Bir
dakika daha alabilir miyim Başkanım?
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) Bu
bütçe vesilesiyle size hatırlatmaya
çalıştığımız her şey sizin bugün
milletinize, yarın Rabbinize vereceğiniz hesabın kolay
olması içindir. Yani sizin bize karşı haklı olmanıza,
bizi yenince mutlu olmanıza eğer inansak ki memlekete faydası
olacak, vallahi billahi size yenilmek için inansak ki
HALİS DALKILIÇ (İstanbul) Biz sizi
yenmek değil, Türkiye muhalefetinin hepsini yenmek için
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) Benden
sonra konuş beyefendi, gel buraya konuş dinleyeceğim seni.
HALİS DALKILIÇ (İstanbul)
İnşallah.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) Ben
şunu diyorum size: Eğer bilsek ki size seçim kaybetmek memleketi abat
etmenize, memleketi toparlamanıza, hakkın hukukun yeniden ayağa
kalkmasına, devletin yeniden zevalden kemale dönmesine, yeniden memleketin
ayağa kalkmasına vesile olacaksa Allaha ant olsun size yenilmek,
Türk milleti için bizim size şeref borcumuz olur
HALİS DALKILIÇ (İstanbul) Amin!
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla)
ama
size yenilince hiçbir şey düzelmeyecek. Aynı şeyleri bütçeye
koyacaksınız; yine faiz koyacaksınız, yine enflasyon
yaşatacaksınız, yine nepotizm, yine oligarşi
hastalıkları, yine yandaş kayırma, yine israf, yine
şatafat, yine düşkünlük; bu, sizin yol
hazırlığınızın ne kadar uzağına
düştüğünüzün göstergesidir.
Vesile olsun hayırlara, Allaha emanet olun.
(İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Niyet okuma,
niyet okuma!
HALİS DALKILIÇ (İstanbul) Yavuz Bey,
senden daha içerikli konuşmalar bekliyoruz.
BAŞKAN İzmir Milletvekili Sayın
Aytun Çıray.
Buyurunuz Sayın Çıray. (İYİ
Parti sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYTUN ÇIRAY
(İzmir) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye
Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda, AKP Bursa Milletvekili Zafer
Işık tarafından gerçekleştirilen milletvekilimize yönelik
şiddet eylemi demokrasimize, yüce Meclisimizin mehabetine
yakışmayan çirkin bir olay olarak Parlamento tarihine geçmiştir.
Bu elim olayı şiddetle kınıyoruz ve hiçbir ahlaksız
yumruk bizi hakkın ve hakikatin yolundan ayıramayacaktır, bunu
da bilmenizi istiyoruz. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar) Bu, aslında kaybedecek olanların ruh hâlidir.
Kaybedeceksiniz çünkü şahsileştirilmiş bir dış politikanızın
utanç verici zikzaklara dönüştüğünü Türk milleti görüyor. 70 sent
bulabilmek için Arap şeyhlerinin kapısına gittiğinizi Türk
milleti görüyor. Tarihimizin en ağır ekonomik buhranına imza
attınız. Daha da önemlisi Yüksek Seçim Kurulunun bir gün hesap
vereceği kararıyla sorunlarımızın temel sebebi olan bu
ucube rejimi kurdunuz ve bu ucube rejim bir istibdat rejimine kapı
araladı.
Şimdi, devletin tüm kuvvetlerinin tek
kişide toplandığı, kurumların içlerinin
boşaltılarak Hollywood setine dönüştürüldüğü istibdat
rejimini her ne pahasına olursa olsun devam ettirmek için âdeta her şeyi
göze almış durumdasınız; bu, ne yazık ki milletin
ödediği bedelleri daha da ağırlaştırıyor.
Değerli Türk milleti, istibdada kapı açan
bu ucube rejimi uzatmak için elindeki güçle Her şeyi göze
alırım. diyen varsa eğer çok yanılıyor çünkü istibdat
rejimleri tabiatları icabı kendi sonlarını kendileri
getirirler, bu onların kaçınılmaz akıbetleridir. Maalesef,
istibdadın efendileri hiçbir zaman bu gerçeği umursamazlar,
bildiklerini okumaya, iktidarlarını ayakta tutacağını
sandıkları ayak oyunlarına ve büyük yanılgıya devam
ederler.
Değerli milletim, bu tarihî
yanılgıların sebebi, devletin kurumlarının güçleri
sayesinde kullandıkları hukuk dışı gücü kendi güçleri
zannederek hastalıklı kibirlerini öz güvenle karıştırmalarıdır.
Meclis kürsüsünde cinayete tam teşebbüs edecek kadar gözü dönmüş bu
sağlıksız zihniyet, bin yıllık devlet
geleneğimizde oluşturduğumuz kurumlara zarar verdi, onları
ifsat etti, bozdu, çürüttü, yozlaştırdı, işlevlerini yerine
getiremeyecek hâle getirdi. Bu zihniyetin, bu istibdat rejimi inşasıyla
işleyişini bozamayacağı hiçbir kurum,
yozlaştırmadan kullanacağı hiçbir yetki ve makam, dinimiz
dâhil bozamayacağı hiçbir büyük manevi değer yoktur.
Değerli arkadaşlar, istibdat rejimlerinin
kendilerini ayakta tutacağı sanısıyla yaptıkları
her baskı, aslında kendi mukadder sonlarını hazırlar
ancak onların bir büyük yanılgıları daha vardır; haber
ve bilgi araçları üzerinde mutlak iletişim hâkimiyeti kurarak
ömürlerini uzatabileceklerini zannederler. Bu nedenle, tüm iletişim
araçlarını ve yandaş medya mensuplarını kullanarak
toplumun tüm bilgi akışını kontrol altına almaya, iç
ve dış olayların rejimin çıkarlarına uygun
şekilde yorumlanmasını sağlamaya çalışırlar.
İstisnasız bütün istibdat rejimleri, adına dün beyin
yıkama bugün algı yönetimi yahut daha fiyakalı biçimiyle
algı mühendisliği dediğimiz yöntemleri kullanarak,
vatandaşlarına sürekli gözetlendikleri, takip edildikleri hissini
özellikle vererek Büyük birader sizi gözetliyor. demektedir.
Dolayısıyla, fıtratları itibarıyla hem otoriter hem de
totaliter olmaları kaçınılmazdır; âdeta bizim ucube tek
adam rejimimizin içinden geçmekte olduğu süreç gibi.
Değerli arkadaşlar, Sayın
Cumhurbaşkanı liderliğinde yirmi yıldır süregelen AKP
iktidarları bilgi, haber akışını tamamen kontrol
altına almak, yönlendirmek, böylece sahte bir gerçeklik üretmek ve
inşa etmek peşinde oldular. Kurucu değerlerinden nefret
ettikleri, neredeyse darülharp gibi gördükleri bir devletin yüz
yıllık maddi birikimini âdeta küffara bir ganimet gibi gördüler.
Manevi varlığını ise olabilecek en sistematik
saygısızlıklarla milletimizin gözünün içine baka baka alçaltmaya
çalıştılar.
İşte, bu sürecin başlarında,
aynı menzile yürüyen aktif bir müttefik buldular. Bugün iktidarın da
kabul ve iddia ettiği gibi karanlık istihbarat organlarının
karanlık planlarının bir parçası olan bir müttefik, FETÖ
adında bir hıyanet şebekesi. AKP liderliğinin Ne istediniz
de vermedik? diye seslenip teessüf ettiği bu örgüt, doğrusu süper
gücün kazandırdığı donanımla her türlü şeyi
becerdi, iktidarınızla canciğer kuzu sarması olduğu
2002-2012 yılları arasında görsel ve basılı
medyanın yüzde 95ine hükmetmeye başlamanızı
sağladı. Bunun verdiği güvenle son derece planlı beyin
yıkama süreçlerine geçildi, her şey çok tecrübeli, bilimsel birikime
sahip süper bir istihbarat örgütünün rahleitedrisinden geçmiş bir
ortağın başarabileceği kadar mükemmeldi.
Bekamızın bu topraklardaki en büyük güvencesi olan Türk Silahlı
Kuvvetlerini âdeta içten çökertmek için Ergenekon, Balyoz kumpasları, daha
birtakım kumpaslar arka arkaya sahneye kondu. Bu nasıl
yapıldı? Organize edilmiş yandaş medya sayesinde oldu.
Millet vasfımızı zedeleyip bizi gerçek sanılan suni
kutuplaşmalar üzerinden ayrıştıracak, sonra açıkça
düşmanlaştıracak süreçlere start verildi.
İşte, tam bu aşamada, görsel ve
basılı medyanın fonksiyonlarını hukuken
sağlıklı biçimde icra etmesi için kurulmuş bir kurumun,
Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun medyanın kontrolü için özel bir rol
oynayacağı fark edildi. Kısacası, RTÜK dediğimiz bu
Kurul, 1994te 3984 sayılı Kanunla vücut bulmuştu. RTÜKün
iktidar karşısındaki özerkliğini ve
tarafsızlığını garanti altına alan bu kanun güçlü
bir hukuk diliyle tanımlanmış, hükûmetin RTÜKle
ilişkilerini sadece Başbakan aracılığıyla
yürüteceği hükme bağlanmıştı. Bu ne demektir, biliyor
musunuz? Üst Kurul özerk, dolayısıyla tarafsız demektir. Böyle
bir RTÜK'ün aynı menzil ittifakının medya hâkimiyeti
ihtiraslarına ve planlarına hizmet etmeyeceği
aşikârdı, bunun için yeni bir kanun lazımdı, iktidar
milletvekillerinin sorgulamadan parmakları kalktı ve 3984
sayılı Kanunu mülga eden 6112 sayılı Kanunla medya
üzerinde mutlak bir tahakküm ve hâkimiyet kurulmasına hizmet edecek yeni
bir RTÜK hazırlandı. Yıl 2011di, yargıyı yürütmenin
uzantısı kılan 12 Eylül 2010 referandumunun hemen sonrası,
dolayısıyla AKP-cemaat ittifakının altın
çağıydı. 6112 sayılı Kanunla düzenlenen yeni RTÜK
2012 yılında Ergenekon kumpasının sözde davalarında
karar aşaması yaklaştı ve Balyoz kumpas davası
hızla ilerletilirken FETÖ medyası, AKP'nin havuz medyası ve güya
demokrat, liberal destekçileriyle ekranda ve gazetelerde âdeta mahkemeler
kurmakla kalmadılar, canlı yayınlarda başta masumiyet
karinesi olmak üzere, temel hukuk ilkelerini yerle bir eden mahkûmiyet
kararlarına imza attılar.
İşte, o sırada RTÜK, Türk
Silahlı Kuvvetlerini itibarsızlaştıran bu
saldırılara karşı neredeyse hiçbir şey yapmadı ve
bu süreçler ülkemizi 15 Temmuz FETÖ kanlı hıyanet
kalkışmasına getirdi 15 Temmuz da Allah'ın bir lütfu olarak
ucube rejime geçmenin güya ikna edici bir bahanesi oldu. Bu süreçte de RTÜK'ün
katkıları unutulmayacak. Sonunda 17 Nisan 2017 Anayasa
değişikliği referandumu yapıldı. Yüksek Seçim Kurulu
tarafından alınan mühürsüz zarfları geçerli sayan kararla sonuçlar
ters yüz edildi; atı alanın Üsküdar'ı geçtiği ilan edildi.
2018 genel seçimlerinin hemen ardından tek kişilik hükûmet sistemi
bir kararnameyle yürürlüğe girdi. Mevcut Cumhurbaşkanı
imzasıyla rejim resmen değişti.
Değerli arkadaşlar, tek kişilik
hükûmette yürütmeyi icra eden kişi yasamaya ve yargıya da hükmetmeye
başladı. Kanıt mı? Bir figürana dönüştürülen Mecliste
millet adına yapar göründüğümüz bütçe, o kadar ki tek kişilik
hükûmet bütçesini sunmak için dahi lütfedip Sayın Cumhurbaşkanı
Meclise gelmedi.
Değerli arkadaşlar, bu tür rejimlerde
iktidar 3 kuruma özellikle hâkim olmak ister. Bunlardan ilki 14
sayılı Cumhurbaşkanı Kararnamesiyle tesis edilen
Cumhurbaşkanlığı İletişim
Başkanlığıdır. Bu kurum, rejimin propaganda ve tüm
iletişim mecralarını kontrol altına alma
aygıtıdır, âdeta Hitler'in halkı aydınlatma ve
propaganda bakanlığına benzer bir misyonu vardır.
Nasıl bir rejimde yaşadığımızı ibretle
görmek isteyen herkesi İletişim
Başkanlığının internet sitesindeki haftalık
Dezenformasyon Bültenini tıklamaya davet ediyorum. Dezenformasyon
Bültenine konu olan içeriklerle ilgili ise 2 kurum daha yetkilidir. Bunlardan
ilki Bilgi Teknolojileri Kurumudur, diğeri RTÜK. Bunlara elbette,
özellikle basılı medya için kamu ilanları vasıtasıyla
bir nefes alma imkânı veren Basın İlan Kurumunu da ilave
etmeliyiz. Dezenformasyonla mücadele gerekçesiyle sosyal medyaya getirilen
sansür bu 3 kurum vasıtasıyla uygulanmaktadır. Bu kurumsal
aygıtlar tabii ki varlık sebeplerinin gereğini yapıyorlar.
RTÜK, elhak bu konuda elini hiç de korkak
alıştırmamış.
Para ve ekran karartma cezalarını,
iktidarın Ülkede demokrasi var. görüntüsü vermek için
varlıklarına kerhen tahammül ettiği çok az sayıdaki
muhalefet televizyon kanalının başında Demoklesin
kılıcı gibi sallandırmıştır; düşünce ve
ifade özgürlüğünü yerle bir eden çok sayıda yaptırım
kararı almıştır. Bu çerçevede, geçtiğimiz yıl
yaşanan 98 sansür vakasının 46sı RTÜKe aittir. Bu 46
vakanın 32sinde yayımcılara yaptırımlar uygulanmıştır.
Bunların ezici çoğunluğu muhalif diye adlandırılan
yayın kuruluşlarıdır. RTÜKün, medyanın ancak yüzde
5ini oluşturan muhalif yayın kanallarına
uyguladığı ceza serisi bu yıl da aynı hızla devam
etmiştir. 2022nin Ocak-Eylül ayları arasındaki dokuz aylık
dönemde RTÜK, Halk Televizyonuna 14 ceza, Tele1e 11 ceza, KRTye 5 ceza, FOX
Televizyonuna da 4 ceza vermiştir. Yayın dünyasına yeni giren
Flash Televizyonu da bundan masun kalmamış, 4 ceza da ona
verilmiş ve toplam 38 ceza kesilmiştir. Bu televizyon
kanallarına söz konusu cezalarla ödettirilmek istenen meblağ 11,5
milyon lirayı bulmaktadır. Mevcut istibdat rejiminin 3 ateşli
yandaş yayın kanalına güya tarafsızlık görüntüsü
vermek için 1,5 milyon lira ceza kesilmesi ise
şaşırtıcı değildir çünkü hem üye olduğumuz hem
de üye olmak için kapısında beklediğimiz uluslararası
demokratik kuruluşlara karşı demokrasi görüntüsü vermek için bu
kadar küçük de olsa cezayı yandaş kanallara vermek zorunda
kalmışlardır.
Biz Türk milleti olarak şu anda otokratik bir
tek adam rejiminin baskısı altında eziliyoruz. Saray
camiası dışında kalan herkes geçim ve gelecek endişesi
içindedir. Gerçeğin yerine sahte bir gerçekliği ikame etmek için
seferber olmuş durumdalar. O kadar ki geçtiğimiz yaz ülkemizin en
güzel kıyılarında ormanlarımız tarihin en büyük yangınlarıyla
kavrulurken tarihimizin bu en muazzam yangın felaketinin kamuflajı
için RTÜK devreye sokuldu. RTÜK, televizyon temsilcilerine gönderdiği bir
uyarı mektubunda, yayıncılardan sadece yangının
söndürüldüğü yerlerden bahsedilmesini istemiş, yanan yerlerden
canlı haber yapacakları cezai yaptırımla tehdit
etmiştir. Bu ve kolayca çoğaltabileceğimiz birçok örnekte RTÜK,
iktidarın kompoze ettiği yapısıyla bir milletin gerçekleri
öğrenme hakkını gasbetmiştir, gasbetmeye de devam
edeceğinin tüm işaretleri mevcuttur. RTÜK'ün başının
görevi, mukadder çöküşlerini geciktirmek için sahte, yalan,
kurgulanmış, sözde gerçekliği saf hakikatin yerine geçirmektir.
Değerli arkadaşlar, RTÜK, ucube rejim gibi
dışarıdan sağlam görünen ancak içi çürüyerek
boşalmış bir kof ağaca dönüşmüştür. Muhalif
üyeleri tenzih ederek söylüyorum; başta Başkanı, tek adamın
tercihine şayan olmak için her türlü şeyi yapmaya ve kulluğunu
etmeye hazırlar; liyakatsiz atamalarla zaten
sınırlarını zorluyorlar.
Değerli arkadaşlar, içine girdiğimiz
son derece hayati seçim sürecindeki rolü ve kritik etkileri nedeniyle daha çok
RTÜK üzerine konuşmak zorunda kaldım. RTÜKün aynı zamanda bir
arpalık hâline getirilmesi de RTÜK iktidarın devamının bir
garantisi olarak görülmektedir. Kısacası, rejimin kendi varlığı
için bel bağladığı sahte gerçeklik inşasında
önemli bir rol üstlenen bir kurum olarak RTÜK, esasen böyle bir şeyin
altından kalkacak değil, altında kalacaktır. Bir kurum
olarak 18 Haziran 2023 seçimlerinden sonra mutlaka yeniden
yapılandırılması gereken kurumların en
başına RTÜK'ü yazmış bulunuyoruz. Modern ve medeni
cumhuriyette çoğulcu bir iletişim demokrasisine uygun bir medya üst
kurulunu bu memlekete kazandırmaya kararlıyız.
Bu olağanüstü durum, önemli
kurumlarımız nedeniyle Devlet Opera ve Balesiyle ilgili ve Devlet
Tiyatrolarıyla ilgili yeteri kadar konuşmadığım için
onları dikkate almadığımı sakın düşünmeyin.
Başta Devlet Opera ve Balesinin Genel Müdürü uluslararası
sanatçımız Murat Karahan olmak üzere bu konuda emek veren ve oradaki
personelin haklarını savunarak başarılı
çalışmalar yapan tüm sanatçılarımızı ve
yöneticilerimizi buradan tebrik ediyor ve onlara teşekkür ediyorum.
Değerli arkadaşlar, hepimiz birçok genel
seçim öncesinde, siyasiler tarafından özellikle tarihimizin en önemli
seçimi nitelemesini hep duymuşuzdur ancak bu niteleme 18 Haziran 2023
seçimleri için çok daha özellikli bir şekilde doğrudur. 18 Haziran
2023 seçimleri gerçekten Türk demokrasisi için; İYİ Partinin
kuruluş misyonu olan, kuruluş gerekçesi olan demokrasiyi tekrar
getirmek ve anayasal devleti inşa etmek, güçlendirilmiş parlamenter
sistemi Türk milletine kazandırmak için çok daha kritik, çok daha
hayatidir. Dahası tarihimizde hiçbir seçim bu seçimden daha önemli
değildir, olmamıştır, muhtemelen bunun kadar hayati bir
seçim olmayacaktır. Vatandaşlarımız, seçmenler olarak
müreffeh, mutlu, özgür ve haysiyetli bir hayatla yoksul, umutsuz ve onursuz bir
varoluş arasında tercihte bulunacaklardır. Bir özgürlük sistemi
ile bir kölelik rejimi arasında seçim yapılacaktır. Yani bu
ucube rejim ile güçlendirilmiş parlamenter sistem arasında bir karara
varılacaktır ve biz bu kararı şimdiden biliyoruz: Millet
İttifakının adayı Türkiye Cumhuriyetinin yeni
Cumhurbaşkanı olacaktır.
Saygılar sunuyorum. (İYİ Parti ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Edirne Milletvekili Sayın Orhan
Çakırlar.
Buyurunuz Sayın Çakırlar. (İYİ
Parti sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA ORHAN ÇAKIRLAR
(Edirne) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ
Parti Grubumuz adına söz almış bulunuyor, Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
1921de Fransa ve Türkiye Büyük Millet Meclisi
arasında imzalanan Ankara Antlaşmasının mimarı Henry
Franklin-Bouillon Fransaya döndükten sonra Kasım 1922de
yaptığı konuşmasında şöyle diyordu: Şimdi
Şarka bakın. İki yıl önce düvelimuazzama Türkiyeyi Avrupa
haritasından silmek için ayağa kalktı. Tek bir adam ayağa
kalktı, tek adam; siz de benim değerlendirmeme
katılacaksınız ki enerjisi ve karakteriyle, bizim ihtilalimizden
bu yana daha büyüğü görülmemiş bir adam. Parasız, desteksiz,
kendi ırkının kaderine olan inancından başka hiçbir
şeyi olmayan bu adam Türkiyedeki geleneksel kuvvetleri yanına
kattı: Mustafa Kemal. Denedi ve imkânsızı başardı.
İki yıllık çabanın sonunda bir Meclis, idare ve ordu
kurarak, onlarca savaştan sonra, İngilterenin desteklediği Yunanlıları
yendi. Kısacası, sadece kendi faaliyetiyle 5 milyon insandan yeni bir
millet yarattı ve 200 milyon Müslümanın manevi lideri oldu.
İşte, bu, bir adamın istediğinde neleri
yapabileceğinin ispatıdır.
Bugün, Gazi Meclisin çatısı altında
Genel Kurulun 6/12/2022 tarihli oturumunda, Adalet ve Kalkınma Partisi
Bursa Milletvekili Zafer Işık tarafından gerçekleştirilen
milletvekilimize yönelik şiddet eylemi, demokrasimize, yüce milletimizin
mehabetine yakışmayan bir olay olarak Parlamento tarihine
geçmiştir. Bu yetmiyormuş gibi bir üniversite hocası da üzerine
tüy dikti. (İYİ Parti ve CHP sıralarından
alkışlar) Bu elim olayı şiddetle kınıyoruz.
Hiçbir ahlaksız yumruk bizi hakkın ve hakikatin yolundan
ayıramaz. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Türk milletinin en önemli dayanağı olan tarih,
hazinemizdir. Türkçemiz de milletimizin en önemli dayanağı ve
hazinesidir. Bunlar millet olma şuurunun yıkılmaz kaleleridir.
İşte, bu bilinç bizlere Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk'ün
mirasıdır. Türkçemize sahip çıkmamız gönül kalelerimizden
en önemlisini korumamız demektir; Kâşgarlı Mahmut'tan, Yusuf Has
Hacibden Gaspıralı İsmail Bey'e ilim
bayrağımızı dalgalandırmamız demektir. Türk Dil
Kurumumuzun bilimsel faaliyetlerinin geliştirilerek Türkçemizin ne denli
önemli ve geniş bir kullanım alanına sahip olduğunun
anlatılması en önemli vazifemizdir. Bazılarının
dediği gibi Maalesef bir kültür devrimi olarak cumhuriyet bizim lügatimizi,
alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşüncemizi yok
etmiştir. Bunun doğru bir yaklaşım
olmadığını cümle âlem bilmektedir. Kurumlar kendi içlerinde
yapılan uluslararası alanda etki uyandırmayan faaliyetler yerine
uluslararası faaliyet alanlarını da genişletmelidir, sadece
bu da yetmez. Kendi devletimizin sokaklarında yürürken âdeta yabancı
bir ülkenin sokaklarında yürüyormuşçasına Türkçe
dışında pek çok dile ait tabelaların varlığı
bugün maalesef alışılmış bir duruma dönmüştür.
Türk tarihi de Türk milletinin başka bir gönül kalesidir. Şanlı
tarihimizin her aşamasının anlaşılması,
anlatılması olmazsa olmazlarımızdan olmalıdır.
Son dönemlerde ekranlarda zuhur eden tarihî gerçeklikleri bilerek yahut
bilmeden çarpıtan dizilerden, tarih bilimine dair en ufak eğitimi
bile olmayan, belli çevrelerce desteklemekten başka bir mahareti olmayan
şahısların yaydığı uydurma ifadelere kadar
şanlı tarihimizin yazımı tehlike altındadır.
Evlerimize giren sözde dizilerin içeriğine dair çok iyi çalışılmalıdır.
Değerli milletvekilleri, Gazi Mustafa Kemal
Atatürkün tensip ve emirleriyle kurulan, kendisinin mirasına konu olan
Türk Tarih Kurumunun Tarih yazmak tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana
sadık kalmazsa değişmeyen hakikat insanlığı
şaşırtacak bir mahiyet alır. veciz ifadelerinde de çok
açık bir şekilde yer aldığı gibi etkin vazife
yapması milletimizin tarihiyle buluşmasını
sağlayacaktır. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar) Bu sebepten dolayı, Türk Tarih Kurumumuzun Millî
Eğitim Bakanlığımızla ilişkilerinin
tıpkı Türk Dil Kurumumuzla olması gerektiği gibi kurallar
açısından geliştirilmesi gerekmektedir. Gereği hâlinde ders
müfredatlarının hazırlanması hususunda anılan
kurumlarımızın daha etkin ilişkiler yürüttüğü gibi,
Kültür Bakanlığımızla ilişkilerini de
etkinleştirmelidir. Bu ilişkilerin etkinleştirilmesi
yalnızca sekretarya görevi oluşturacak, belli dönemlerde
toplantı yaparak fotoğraflarının
paylaşılmasıyla gerçekleşecek şeyler değildir.
Anılan kurumların uzmanlarının dünya çapında faaliyetlere
imza atacağı etkinliklerin gerçekleşmesi, gönül kalelerimiz olan
Türkçemiz ve tarihimizin tüm dünyaya anlatılması demektir. Bu hususta
gerekli adımların atılması en azından terörle mücadele
ve sınır güvenliği kadar önemlidir. Zira fiziki
güvenliğimiz ile manevi güvenliğimizin sağlanması içinde
bulunduğumuz asrın bir Türk asrına dönüşmesini
sağlayacaktır.
Değerli milletvekilleri; Kültür ve Turizm
Bakanlığı tarafından düzenlenen Başkent Kültür Yolu
Festivalinin Ankara kadar köklü bir geçmişe sahip olan Ulus semti ve
çevresinde tarihî ve kültürel mekânları içine alan 5,7 kilometrelik bir
güzergâh üzerinde 70 farklı noktada gerçekleştiğinden
bahsedilmişti. Fakat bu festivalde cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa
Kemal Atatürkün ebedî istirahatgâhı olan Anıtkabirin de ne sebeple
yer almadığı anlaşılmış değildir.
Cumhuriyetle özdeşleşen Ankaranın önemli simgesi, Türk milleti
için büyük önem arz eden Anıtkabirin bu etkinlikte yer almaması çok
şaşırtıcıdır.
Değerli milletvekilleri, cumhuriyetimizin
100üncü yılına on ay kadar bir süre kaldı. Cumhuriyetimizin
100üncü yaşını kutlamak Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ve Millî
Mücadele kahramanlarımızı yâd etmek için az zamanımız
var. Ülkemizde Kültür Bakanlığı, Türk Tarih Kurumu, Türk Dil
Kurumu ve Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bu anlamda önemli rol
görevi üstlenmiştir. Daha önce önemli görevler üstlenmiş olan
kültürel kurumlarımız bir an önce harekete geçmelidir. Atatürk'ün
100üncü yaşı hasebiyle 1981 yılında çeşitli
yayınlardan çıkmış bugün hâlen daha kaynak görevi gören
eserler basılmıştı. Akademik ve akademik olmayan birçok
eser hâlen daha 1981de basılan Atatürk eserlerini kaynak olarak
kullanmaktadır. Günümüz imkânları sayesinde daha iyi yapılacak
bir adanmışlıkla cumhuriyetimizin ve Atatürk'ün yazılı
ve görsel mirasının genç nesillere aktarılması için bir an
önce gerekli ödenek ve finansal desteğin hazırlanması
gerekmektedir. Bir kültür ve tarih sorumluluğunun ötesinde, bilinç ve vefa
nişanesi olacaktır. Hâlihazırda yurt içinde üniversite ve Tarih
Vakfı gibi kurumlar ile yurt dışında Türkiye
çalışmaları bölümlerine sahip önde gelen üniversiteler
Cumhuriyetin 100üncü yılı başlıklı kitaplar yazmaya
başlamıştır. Bu üniversiteler ve bölümler bazen rekabet
bazen de dayanışma içerisinde yayın yarışına
girmiş. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ve Atatürk'ün en önemli mirası
olan Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu desteklenerek cumhuriyetimize
yakışır bir 100üncü yıl için kolları
sıvamalıyız.
Evet, burada tarihten, kültürden ve dilden
bahsettik. Çok içimi acıtan bir şeyi sizlerle paylaşmak
istiyorum.
Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri;
şu gördüğümüz, devlete başkentlik yapmış, Osmanlı
İmparatorluğuna başkentlik yapmış Edirne'deki mezar
taşları mezarlığı.
Hepinize saygılar sunuyor,
selamlarımı arz ediyorum. (İYİ Parti ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Adana Milletvekili Sayın
İsmail Koncuk.
Buyurunuz Sayın Koncuk. (İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA
İSMAİL KONCUK (Adana) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
bütçesi hakkında İYİ Parti Grubunun görüşlerini açıklamak
üzere huzurlarınızdayım. Saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisi Genel Kurulunun 06/12/2022 tarihli oturumunda AK PARTİ Bursa
Milletvekili Zafer Işık tarafından gerçekleştirilen
milletvekilimize yönelik şiddet eylemi demokrasimize, yüce Meclisimizin
mehabetine yakışmayan bir olay olarak Parlamento tarihine
geçmiştir. Bu elim olayı şiddetle kınıyoruz.
(İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar) Hiçbir ahlaksız
yumruk bizi hakkın ve hakikatin yolundan ayıramayacaktır. (İYİ
Parti sıralarından alkışlar)
Evet, hana geldik, yağmur dindi. Yirmi yıl
iktidar oldunuz, çalışma hayatında yaşanılan bütün
problemlerin müsebbibi siz oldunuz ama 2023 Genel Seçimlerine işte
altı-yedi ay kala böyle âdeta canlanmaya başladınız; Ne
yaparız da bu kendi yarattığımız problemleri
hallederek milletin, çalışanların gözüne nasıl gireriz?
hesabı yapıyorsunuz. Hani, Kurt kışı geçirir de
yediği ayazı unutmaz! sözü var ya; bu millet bunu unutmayacak,
çalışanlar hiç unutmayacak. (İYİ Parti ve CHP
sıralarından alkışlar)
Sayın Vedat Bilgini, Kıymetli
Hocamızı bir kenara ayırıyorum; o, bu yirmi
yıllık problemlerin üzerine geldi; ne diyebiliriz, yani yirmi
yılın hesabını Sayın Vedat Bilginden soracak hâlimiz
yok ama AK PARTİ iktidarından sorarız.
Şimdi, sözleşmelilerle ilgili bir
düzenlemeyi Sayın Cumhurbaşkanı açıkladı -geçen
buradan yine ifade ettim- 3+1 süreyi tamamlayanların kadroya
geçirileceği. Ama bir gün sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı başka bir açıklama yaptı, dedi ki:
Süre şartına bağlı olmaksızın hepsini kadroya
geçireceğiz. Hepsini derken yani sayılanların hepsini. Ve
daha sonra, Cumhurbaşkanının açıklamasından daha
sonra, daha da genişletildi Zorunlu emekliliği
kaldıracağız. dedi Sayın Bakan, böyle bir açıklama
yaptı. 696 sayılı KHKyle kadroya geçirilen işçilerle
ilgili O şahsa bağlı zorunlu emeklilik var, onu
kaldıracağız. dedi. Zannederim, burada, 4/Cden 4/Bye geçenler
de bunun içiresinde Sayın Bakan, öyle olmalı. Ama 2011
yılından daha geri bir düzenlemeyle karşı karşıya
kalmayı hiç arzu etmiyoruz çalışanlar adına,
sözleşmeliler adına ama şu ana kadar yapılan
açıklamaların metnini görmedik çünkü neticede, kapalı
kapılar altında yapılan çalışmalar,
bakanlığın açıklamaları kadarını biliyoruz.
Bakın, süresiz sözleşmeliler var, süreliler var. Öğretmenlere
şu düzenleme bir şey getirmiyor zaten. Öğretmenler, zaten 3+1e
tabiydi. Sağlık çalışanları da 3+1e tabiydi. Onlara
bir şey getirmiyor eğer düzenleme böyle çıkarsa çünkü
açıklamadan şunu anlıyoruz: Dört yılını tamamlayamayanlara
tayin hakkı verilmeyecek. Bu son derece yanlış Sayın
Bakanım çünkü kadro hakkını verdiğiniz andan itibaren
kadrolu diğer çalışanlar hangi hakları kullanıyorsa
kadroya geçirdiğiniz sözleşmeli öğretmene de çalışana
da bütün memurlara da aynı hakkı vermek durumundasınız
yoksa hem hukuki hem vicdani bir problemle karşı karşıya
kalınır. Ama diyorum ya yirmi yıldır
yarattığınız problemi ne yaparsanız yapın çözemeyeceksiniz,
altında kalacaksınız. Bir değil ki dert, mesela, vekil ebe,
hemşireler burada yok -2011de vardı- konulmalı; imamlar yok,
PTT'de çalışan idari hizmet sözleşmelileri yok, Aile
Bakanlığında ek ders karşılığı
çalışanlar yok, aile sağlığı merkezlerinde
çalışanlar; 4924e tabi olanlar ile kamu dışı istihdam
edilenler yok. Sözleşmeli askerler -askerliği bile sözleşmeli
yaptınız siz ya, askerliği bile- yok. Yardımcı
hizmetler sınıfı kendi kadrolarına memur olarak atanmak
istiyor, bu düzenlemede yok. Efendim, fahri Kur'an kursu öğreticileri yok,
PIKTES öğretmenleri yok. Yok da yok. Daha da artırabilirim.
Dolayısıyla bu yapacağınız düzenleme yirmi
yıldır yarattığınız tahribatı ortadan
kaldıramayacak ve dediğim gibi, o, kışı geçiren
kurtlar hesabını 2023te mutlaka soracak. (İYİ Parti ve CHP
sıralarından alkışlar)
Gelelim EYTye
Ben yıllardır
sendikacılık yapan bir kişi olarak Çalışma
Bakanlığının bu işleri nasıl yürüttüğünü
biliyorum; Çalışma Bakanları ne kadar istese de Maliye
Bakanlığı engelini çoğu zaman aşamazlar. EYTde de
benzeri problemler kulağımıza geliyor. Yine yaş
şartıyla karşı karşıya kalırsak
yaptığınız düzenleme hiçbir işe yaramayacak. Yıl
şartı kardeş, yıl şartı; yirmi beş yıl,
yirmi yıl ve prim gün sayısı; bu, esas alınacak. Bunun
dışında getireceğiniz hiçbir çözüm EYTlileri mutlu
etmeyecektir ve bugüne kadar verdiğiniz sözlere de uygun
olmayacaktır. Bunu İYİ Parti olarak çok yakından takip
ettiğimizi ifade etmek istiyorum. Eğer bir eksiğiyle dahi
gündeme gelirse AK PARTİnin bu uygulamasını, İYİ
Parti adına, o EYTliler adına, yıllardır umutsuz
bıraktığınız EYTliler adına yerden yere
vuracağımızın bilinmesini arzu ediyorum. Keşke
Sayın Cumhurbaşkanı İktidarı kaybetmeme sebep olsa da
bu EYT problemini çözmeyeceğim. demese de bir adım atsaydı,
belki bugün bu kadar zorluk yaşamazdınız değerli
milletvekilleri.
Bakın, burada İYİ Parti olarak bir
teklif verdik, intibak yasa teklifi. Buradan ben anlattım, dedim ki:
Aynı işi yapan, aynı eğitim seviyesine sahip hatta belki de
çok daha fazla prim gün sayısı olan personel intibak yasası çıkmadığı
için 2000 yılından önce emekli olmuş insanlardan çok daha az
maaş alıyor; yirmi yıldır bunu seyrediyorsunuz.
İYİ Parti adına bir kanun teklifi getirdik, burada reddediniz. 7
milyon kişiyi ilgilendiriyor, emekli dul ve yetimlerini de dâhil
ettiğimizde 7 milyon insanı ilgilendiren bir kanun teklifini siz
reddediniz değerli milletvekilleri. Bu 7 milyon insanın yüzüne
nasıl bakacaksınız? Yani 2000 yılından önce emekli
olmuş bir çalışanla -işte, atıyorum rakamı, 5 bin
lira alırken- 2000 yılıyla 2008 arasında ya da 2008den
sonra emekli olmuş kişiler arasında ciddi rakamlar oynuyorsa
yarın seçim meydanlarında, seçim sathımailinde bu
insanların karşısına çıkıp da bunların
yüzüne bakamazsınız ya. Adamlar sorar size: Yirmi yıldır
yaşanan bu problemi neden çözmediniz? diye. Ağustos böceği
gibi saz çalıp oynadık. diyemezsiniz, diyemezsiniz. (İYİ
Parti sıralarından alkışlar) Bunu düzeltmek
zorundasınız.
Taşeron çalışanlara güya kadro
verdiniz, hâlen problemleri var. Çalışanların meslek kodu
problemi var Sayın Bakanım, meslek kodu problemi. Aynı, 4/Cden 4/Bye
geçenlerin unvanlarıyla geçmediği gibi, bunların da meslek kodu
problemi var; bunu da çözmeniz lazım. Bunlar çalışma
hayatında belki sizin için çok önemli değil ama bu
çalışanlar için hayati öneme sahip konular; bunu görmezden
gelemezsiniz.
Belediye çalışanlarını
şirket işçisi yaptınız; güya kadro verdiniz 500 bin
çalışana. Bakın, 500 bin çalışan şu anda gözünü
açmış Çalışma Bakanlığı bütçesinde belediye
çalışanlarıyla ilgili, o şirket elemanı yapılan
çalışanlarla ilgili İsmail Koncukun söylediklerine Sayın
Çalışma Bakanı ne cevap verecek? diye bekliyor, hepsi bekliyor.
Aldattınız bu insanları, kandırdınız.
Bunları düzeltmek zorundasınız.
Taşeron çalışanlarla yani sözde
kadroya geçirilen taşeron çalışanlarla ilgili toplu iş
sözleşmesi kararı var; tayin, terfi, aile birliği vesaire
sebeplerle, aile birliğini sağlamak adına toplu iş
sözleşmesi kararı. O karar imzalanmasına rağmen, hâlen
gereği yapılmadı. Bunun gereğinin yapılmasını
bekliyor bu insanlar.
Bakın, sadece bunlar mı? Toplum
yararına proje dediniz. Bilhassa seçim dönemlerinde
vatandaşların oylarını alabilmek için sekiz
aylığına camilerin temizliği için, okul temizliği
için, devlet kurumlarının temizliği için personel görevlendirdiniz.
Fakat öyle bir hâle geldi ki bu iş, şimdi bu insanlar Kardeşim,
beni de kadroya al. diyor. Bence haklı bir talep. İşe
aldınız, bana sekiz ay yetmiyor. Mademki ben emek verdim, kadro benim
de hakkım. diyor.
Geçici işçiler: Geçici işçilerle ilgili de
bir adım atmadınız şu ana kadar, bir açıklama
duymadık. Onlar da kadro bekliyor.
Neler yok ki ya? Yani burada saysam sabaha kadar
sayarım. Türk Standardları Enstitüsünde çalışanlar var,
doktora bursiyerleri var YÖKte çalışan; kadro istiyorlar, kimse
bunları görmüyor. Öyle karmaşık hâle getirmişsiniz ki
kamuyu siz bile işin içinden çıkamaz hâle geldiniz, muhtemelen
bunların çoğundan haberdar bile değilsiniz.
BAĞ-KUR tescil mağdurları var. Yine,
burada kanun teklifi verdik, dedik ki: Ya, bunlar 65-70 yaşına
gelmiş, torununun verdiği cep harçlığına muhtaç, bir
şekilde BAĞ-KUR tescili yapılmamış. Şimdi ne
yapacağız? Bu insanları görmezden mi geleceğiz? Görmezden
geldiniz şu ana kadar, bunların tescili kabul edilmeli ve emekli
olmaları mutlaka ama mutlaka sağlanmalı.
Bakın, burada 3600 ek gösterge
kanunlaştı. Seçim meydanlarında Sayın
Cumhurbaşkanı bir söz vermişti gerçi beş yıl sonra
tuttunuz ama- o tarihte dedi ki Sayın Cumhurbaşkanı:
Öğretmene, din görevlilerine, polislere ve hemşirelere, sağlık
çalışanlarına 3600 ek gösterge vereceğiz. Bu söz
yanlış bir sözdü çünkü bir iktidar kamuda yaşanan ek gösterge
problemi varsa bütün memurlar için bir düzenleme yapma sözü vermeli; 4 meslek
grubunu kamudan bir kenara çekerek Diğerlerinin ne hâli varsa görsün.
diyemez. Helalühoş olsun öğretmenlerimize de polislerimize de din
görelilerimize de sağlık çalışanlarımıza da -o
ayrı bir problem- helal olsun, 15 Ocakta alacaklar ama bunun
dışında kalan çalışanları görmezden gelemezsiniz.
Siz kamuda hiyerarşiyi bozdunuz; imama verdiniz, helalühoş olsun ama
imamın üzerinde görev yapan şefe vermediniz, APK uzmanına
vermediniz, müdürlerin üzerinde olan uzman personele vermediniz. Eti Madende
mesela, uzmanlar var, uzman olduğunu bile muhtemelen bilmiyorsunuz, kapsam
dışı bırakıldılar. Dolayısıyla, buradan
ifade ettik biz İYİ Parti olarak, dedik ki: Bunun bir yolu var,
birinci dereceye düşen, dört yıllık fakülte mezunu, üniversite
okumuş herkes 3600 kapsamına alınmalıdır; çözümü bu,
bu kadar basit. Bunu siz yapmazsanız biz İYİ Parti olarak,
Millet İttifakı olarak mutlaka ve mutlaka düzelteceğiz.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Bakın, önümüzdeki ay itibarıyla
çalışanlarımız, memurlarımız, işçilerimiz
zamlı maaşlarını alacaklar. Temmuz ayı zammı
verilmeden önce AK PARTİden birçok yetkili Refah payı
vereceğiz. diye açıklama yaptı ama temmuz ayı
geldiğinde bu sözler unutuldu, refah payı ödenmedi. Değerli
milletvekilleri, şu anda beş aylık enflasyon yüzde 14,04;
çalışanlara yüzde 6,59 oranında bir enflasyon farkı
doğdu, yüzde 8 de toplu sözleşme zammını eklediğimizde
şu an itibarıyla yüzde 15lik bir zam meydanda ama yüzde 15lik zam
ev kirasını ödeyemeyen öğretmenlerin, diğer memurların
ve işçilerin 2023 yılını rahat geçirmesini sağlar
mı? Şöyle elinizi vicdanınıza bir koyun bakayım.
Öğretmen ya, bas bas bağırıyor öğretmenler. Memurlar,
sizin kurumunuzda çalışan Sosyal Güvenlik memurları Sayın
Bakanım, bas bas bağırıyor, diyor ki: Ben geçinemiyorum.
Yüzde 15, hadi aralıkta da yüzde 2 enflasyon çıksın; bu
TÜİKten başka bir şey zaten beklemiyoruz. Bu TÜİKten ne
bekleyecek memurlar?
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Hemen hepsi
yoksulluk sınırının altında maaş alıyor
zaten.
İSMAİL KONCUK (Devamla)
Dolayısıyla devlet memurlarına, işçilere refah payı
vermek zorundasınız, yüzde 30 refah payı vermek
zorundasınız. Yüzde 15lik zammın üzerine yüzde 30luk refah
payı vermek zorundasınız yani yüzde 50 civarında bir zam
dahi emin olun, şu iki yılda memurların, işçilerin,
diğer çalışanların kayıplarını
karşılamayacaktır. Ne yapacaksınız 3.500 TL
verdiğiniz emeklilerimize, asgari ücret seviyesinde bir zam verecek
misiniz? Verecek misiniz? Asgari ücret konuşuluyor bugünlerde ama 3.500
TLye mahkûm ettiğiniz milyonlarca emeklilerimize zam yapacak
mısınız?
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Yetim
maaşlarını da hatırlat.
İSMAİL KONCUK (Devamla) Asgari ücret
kadar zam yapacak mısınız? İYİ Parti Genel
Başkanı, Genel Başkanımız Sayın Meral
Akşenerin sözü var, diyor ki: En düşük emekli
maaşını asgari ücret seviyesine çıkaracağız.(İYİ
Parti sıralarından alkışlar) Bu bizim sözümüz, siz AK
PARTİ olarak ne yapacaksınız?
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) Demirel de
2 anahtar vadetti zamanında.
İSMAİL KONCUK (Devamla) Ne
yapacaksın?
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) Demirel de
2 anahtar vadediyordu, oradan öğrenmiş olabilir!
İSMAİL KONCUK (Devamla) Allah rahmet
eylesin. Vallahi, Demireli arıyoruz, sayenizde Demireli arıyoruz;
Allah razı olsun, onlar gerçekten devlet adamıymış, devlet
adamıymış. (İYİ Parti sıralarından
alkışlar)
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak)
Anahtarın 1i de gitti.
İSMAİL KONCUK (Devamla) Sizin
zamanınızda elimizde olan anahtarların kökü gitti, kökü gitti.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Demirel dürüst
siyasetçiydi.
ALİ ŞEKER (İstanbul) Memlekette
kiracı olduk.
İSMAİL KONCUK (Devamla) Şimdi,
kamuya alımlarda mülakatı kaldıracağız, İYİ
Parti olarak söz verdik. Mülakat torpildir kardeşim, bunu
kaldıracağız. Tavsiyemiz, siz bizden önce kaldırın;
ilan edin, siz bizden önce kaldırın. Hani, dost acı söyler,
Yavuz Ağıralioğlu burada ifade etti Biz size dost gözüyle
bakıyoruz. diyor; biz de aynı gözle bakıyoruz elbette, dost
acı söyler; mülakatı kaldırın. Biz
kaldıracağız.
Asgari ücret
TÜRK-İŞ Başkanı
7.785 TL kırmızı çizgimiz. dedi. Gerçi, tabii, ben Sayın
Başkanı, Ergün Atalay Beyi çok severim ama yani ben en alt limiti
söylemem bir sendikacı olarak. Ergün ağabeyimiz niye böyle bir hata
yaptı, ben anlamıyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Yarın arar
Hakkını helal et kardeşim. der.
İSMAİL KONCUK (Devamla) Arasın,
kendisini sevdiğimi ifade ettim ama sendikacılık stratejisi
açısından en düşük rakam söylenmez. Dersin ki: 13 bin lira.
Pazarlık yapa yapa 7.845 liraya düşebilirsin ama
İYİ Parti olarak biz asgari ücretin 9.600
TL olmasını istiyoruz, bunu da buradan bütün milletimize geçen Parti
Sözcümüz açıkladı- ilan edeyim, bir kere daha ilan edeyim.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
İşsizlik başınıza bela; bu
genç işsizlikle bir yere varamazsınız. Ataması
yapılmayan 500 bin öğretmenin ateşi sizi yakacak, işsiz
gezen 550 bin iktisadi ve idari bilimler fakültesi mezununun ateşi sizi
yakacak, 500 bin sağlık çalışanı işsiz,
ateşi sizi yakacak; yüz binlerce meslek yüksekokulu mezunu, lise mezunu,
işsiz, umutsuz bıraktığınız gençlerimizin
ateşi sizi yakacak. Bütçe de var mı bunlar?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
İSMAİL KONCUK (Devamla)
Başkanım
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
İSMAİL KONCUK (Devamla) Kaç
öğretmen atanacağı bu bütçede yazıyor mu?
Öğretmenlerimiz, ataması yapılmayan öğretmelerin kitlesini
düşündüğümüz zaman 100 bin öğretmen ataması istiyorlar ki
biz yapacağız Allahın izniyle, biz yapacağız. Siz kaç
atama yapacaksınız? Ya, bütçede yazmıyor bu, bütçede
yazmıyor, bütçede yok.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) 700 bin
öğretmen atamışız, 700 bin.
İSMAİL KONCUK (Devamla) İktisadi ve
idari bilimler fakültesi mezunu 500 bin; kaçını
atayacaksınız? 4001 kodu diye bir kod getirmişsiniz; mesela,
atıyorum, işletme mezununun yapması gereken işi
öğretmene açıyorsunuz, diğer fakülte mezunlarına
açıyorsunuz; umut satıyorsunuz, umut satıyorsunuz. Ya, bu,
işletme fakültesi mezununun yapması gereken bir iş
kardeşim. Bu 4001 kodunu kaldırın, umut satmayı
bırakın. Herkes polis olmak zorunda sanki bu ülkede. Böyle bir
şey var mı ya? Böyle bir şey yok.
Evet, bu işsiz gençlerimiz gece
rüyalarınıza girecek diyorum, hepinize saygılar sunuyorum.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN İYİ Parti Grubu adına
yapılan konuşmalar tamamlanmıştır.
Şimdi Milliyetçi Hareket Partisi Grubu
sayın konuşmacılarını davet edeceğim.
Kütahya Milletvekili Sayın Ahmet Erbaş.
Buyurun Sayın Erbaş. (MHP ve AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA AHMET ERBAŞ (Kütahya)
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; 2023
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifinde Kültür ve Turizm
Bakanlığı üzerine Milliyetçi Hareket Partisi grubu adına
söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, turizm, kalkınma
hedefinde olan pek çok ülkenin gelişmek için kullandığı
önemli sektörlerden biridir. Uluslararası turizme yönelik olarak
yapılan istatistiklere göre bu sektör her yıl ortalama yüzde 4
oranında büyümektedir. Bu nedenle, turizm pastasından pay almak
isteyen pek çok ülke kendi millî değerlerini ve ülke zenginliklerini bu
sektörün hizmetine sunmaktadır. Türkiye olarak biz de bu yarışta
varız. Pandemi süresince Kültür ve Turizm
Bakanlığımızın uyguladığı Güvenli
Turizm Sertifikası Sistemi sayesinde ülkemiz dünyanın
sayılı sağlık turizmi ülkeleri arasında yerini
almıştır. Gerek altyapımızla gerekse kültürel ve
tarihî değerlerimizle bugün dünyadaki pek çok ülkeyle rekabet edebilecek
düzeye ulaşmış bulunmaktayız.
Dünya Turizm Örgütünün verilerine göre pandemi
öncesinde, 2019 yılında uluslararası seyahat sayısı 1
milyar 466 milyon ve turizm harcamaları ise 1,48 trilyon dolar seviyesindeydi.
2022 yılı verilerine göre, ilk dokuz ayda dünyada uluslararası
seyahat sayısı 700 milyona ulaşarak toparlanma sürecine
girilmiştir.
Bu yıl turizmde büyüme hızımız
İtalya, İspanya ve Yunanistan'ı geçmiştir. Bizler, burada,
Turizm Ajansının sektör paydaşlarıyla oluşturduğu
platformun tanıtım ve PR'ıyla ilgili yaptığı
çalışmaların meyvesini topluyoruz. Her zaman ifade ettiğim
gibi Sayın Bakanımızın da turizm sektörünün her
alanında hizmet vermiş birisi olması ülkemiz açısından
büyük bir şanstır.
Değerli milletvekilleri, dünya
standartlarına erişebilmek, hızla değişen dünyaya ayak
uydurabilmek adına turizmi her alanında çeşitlendirmeye
başladık. Tarihimizi, kültürümüzü, doğal güzelliklerimizi, yayla
ve kış turizmimizi, termal ve sağlık turizmimizi, fuar ve
kongre turizmimizi ve yerel lezzetlerimizi sunacak olan
aşçılarımızla birlikte dünyaca ünlü Michelin
restoranlarımız gastronomi turizmimizi canlandıracaktır.
2019 yılında turizm alanında
cumhuriyet tarihimizin turist rekorunu 51,3 milyon kişiyle
kırdık, bugünlerde ise 50 milyon turist sayısına
ulaştık. 44 milyar dolarlık bir gelirden bahsediyoruz. Bu
yıl sadece Avrupa Birliği ülkelerinden 15 milyon turist
ağırladık, Rusya'dan gelen turist sayısı 6 milyon,
Körfez ve Asya ülkelerinden gelen turist sayısı her geçen gün
artmaktadır ama bu noktada önemli olan, gelen ziyaretçi
sayısından çok ülkemizdeki harcamalarıdır. Kişi
başı turizm harcamalarında bin dolar ve üstüne çıkma
hedefinde olmalıyız.
Dünyada ziyaretçi sayısı
bakımından ilk sırada Hong Kong yer alırken ülkemizde de
ilk 10da yer alan bir marka değerimiz bulunmaktadır: Millî
değerimiz İstanbul. İstanbulun gerek Kız Kulesi, Galata
Kulesi, Ayasofya Camisi, Topkapı Sarayı, Rami Kışlası,
eşsiz boğazı, gerekse Rumeli Hisarı gibi saymakla bitiremeyeceğimiz
güzelliklerine Bakanlığımız, Beyoğlu Kültür Yolu ve
akıbeti yılan hikayesine dönmesine rağmen tamamlanan Atatürk
Kültür Merkezinin açılmasıyla önemli kazanımlar
eklemiştir. Atatürk Kültür Merkezi, İstanbulun kültürel açıdan
da buluşma noktası olmuştur. Bundan sonra İstanbul için
hedefimiz, önümüzdeki yıllarda tıpkı Katarda
gerçekleştirilen Dünya Kupası standartlarında bir spor
organizasyonuna ev sahipliği yapmak olmalıdır.
Değerli milletvekilleri, eğer bacasız
sanayi diyorsak turizme, sanayi sektöründe olduğu gibi turizm sektöründe
de enerji desteği tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ihtiyaç hâline
gelmiştir. Yapılan ve yapılması planlanan destek ve
teşviklerde özellikle HES, GES, RES konusunda turizm sektörüne verilen
destekler için teşekkür ediyoruz.
Hızla büyüyen sektörümüzün bir problemi ise
yetenekli ve kalifiye eleman bulunamamasıdır. Yabancı dil bilen,
hizmet sektörüne hâkim ara eleman yetiştirmek için mutlaka çaba
göstermeliyiz.
Değerli milletvekilleri,
Bakanlığımızın en başarılı çalışmaları
arasında arkeolojik kazıların artırılması ve bu
kazıların millîleştirilmesi de bulunmaktadır. Bunun
yanında, ülkemizden kaçırılıp yurt dışında
bulunan tarihî eserlerimizin Türkiyeye getirilmesi konusundaki mücadelenizi
takdirle karşılıyoruz. Kültür Varlıkları ve Müzeler
Genel Müdürlüğümüzün çalışmalarıyla yurt
dışından son dört yılda getirilen 4.727 tarihî eserimiz
millî değer listemize girmiştir. Bunların yanı sıra
hem yurt içinde hem yurt dışında bulunan tarihî eserlerimizi
restore ediyor ve ayağa kaldırıyoruz. Yine, 92
yılından bu yana yapımı tamamlanamayan, 20 Kültür
Bakanı eskiten Cumhurbaşkanlığı Senfoni
Orkestrası binasının faaliyete geçmesi kültür ve sanat hayatına
yönelik önemli çalışmalarınızdandır.
Değerli milletvekilleri, önemli diğer bir
konu ise Amerika Birleşik Devletlerinden sonra 103 ülkede yayınlanan
ve izlenme rekorları kıran Türk dizileri konusudur. Şu bir
gerçek ki kültürel ve sanatsal çalışmaları o ülkenin turizminden
bağımsız düşünemeyiz. Bu nedenle getirisi
yaklaşık 1 milyar dolar olan bu sektörün bileşenlerini de göz
ardı etmemeliyiz.
Oyuncularımızın bir meslek odası
yoktur, meslek etiğini denetleyebilecek bir kurumu da yoktur. 5846
sayılı Kanundaki bağlantılı hak sahipleri terimi
dizilerin tekrar yayınlarıyla ilgili hak devri konusunda
oyuncuların baskıya maruz kalmalarına sebep olmaktadır. Bir
sanat eserinin sanat eseri olabilmesi için eserlerini tamamlamış
olması gerekir. Eğer ortada bir eser yok ise hak da yoktur, olmayan
bir hakkın da devri olamaz. Dolayısıyla çekimler başlamadan
önce yapılmış hak devri sözleşmeleri geçersizdir.
Örneğin bir beste var, buna yazılmış bir söz var, bu
şarkıyı Emel Sayın söyleyince meşhur oluyor. MESAM ve
MÜYORBİR gibi kuruluşlar şarkıcıların
haklarını ve şarkı tekrar çaldığında
almaları gereken ücreti takip ediyor fakat oyuncuların
haklarını sahiplerine teslim etmesi için herhangi bir meslek
odası bulunmuyor. Örnek vermek gerekirse büyük sanatçımız merhum
Kemal Sunalın bir filminin 10 binden fazla tekrarı
yayınlanmıştır. Çocuklar Duymasın dizisinin de her bir
bölümü binlerce kez tekrarlanmıştır. Oyuncuların Esnaf ve
Sanatkârlar Odasında gece kulübü işletmecileriyle aynı odaya
bağlı olması doğru bir yaklaşım değildir. Bugün
kimse kafasına göre kuaför salonu açamaz ama isteyen herkes oyuncu
olabiliyor. Kültür elçisi olarak gördüğümüz oyuncularımızın
hakkını gözetmeliyiz.
Ben buradan yapımcılara da seslenmek
istiyorum: Biz gelir beklentilerinize ve ekonomik kaygılarınıza
saygı duyuyoruz ancak sizler de bu yapımları hazırlarken
kültürümüze, örf, âdet ve geleneklerimize saygı
duymalısınız. Az önce ifade ettiğim gibi, Türkiye, filmler,
diziler ihraç ediyor, 1 milyar dolara yaklaşan bu sektörle bütün dünyaya
kültürümüzü tanıtıyoruz. Allah aşkına, size soruyorum:
Bizim kültürümüz bu mu? Kendi ellerimizle kendi değerlerimizi yok
ediyoruz. Maalesef ki ahlaksızlığın, entrikaların,
aile içi şiddetin, psikolojik sorunların dizi
yapıldığı, yemek programlarında ise nimetin
aşağılandığı bir durumdayız ve
sonrasında Nasıl bir toplum olduk? diye sorguluyoruz. Şu anda,
6 yaşında bir kız çocuğumuzun evlendirildiği
iddiasını konuşuyoruz. Ne bizim âdetimizde ne kültürümüzde ne
inancımızda ne de insan vicdanında böyle bir şey yoktur.
Değerli milletvekilleri, 86 milyon
vatandaşımız var, 60 milyar dolar ilaç harcamamız var ve
dikkatinizi çekmek istiyorum: Antidepresan önemli bir yer teşkil
etmektedir. Kişi başı, yıllık 800 dolar gibi ilaç
harcamamız var. İster yerli olsun ister yabancı, fark etmez,
ilaç sektörünün iştahını kabartan bir ülke
olmamalıyız. Bu rakamların sebebi sevgi, saygı ve huzur
eksikliğidir.
Değerli milletvekilleri, Genel
Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Bey'in ifade ettiği
gibi, beşeriyet barışa ve huzura susamıştır. Daha
güvenli, daha huzurlu, daha adil bir dünyaya ulaşmak için açlıkla,
yoksullukla, gelir ve servet dağılımındaki
adaletsizliklerle küresel çapta mücadele etmek insani ve vicdani bir görevdir.
Bu görev içinde kültürümüzü dünyaya yaymak da vardır, fikri hür,
vicdanı hür nesiller yetiştirmek de vardır. Genel
Başkanımızın talimatlarıyla hazırlanan Ruh
Sağlığı Kanun Teklifini Meclis gündemine bir an önce
getirmeliyiz. İstediğimiz kadar fabrika kuralım, binalar
yapalım, yollar yapalım, yatırımlar yapalım, devasa
organizasyonlar yapalım ama güvenin, huzurun, ahlakın, samimiyetin
olmadığı yerde kısaca, insanlığın
olmadığı yerde bunların hiçbir anlamı yoktur. Gazi
Mustafa Kemal Atatürk'ün ifade ettiği gibi, bir millet savaş
alanlarında ne kadar zafer elde ederse etsin o zaferin sürekli sonuçlar
vermesi ancak kültür ordusuyla mümkündür.
Değerli milletvekilleri, Kütahyada çok önemli
bir eserimiz var, bu eserin dünyada başka bir örneği yok, merhum
Ahmet Yakupoğlu Hocamızın büyük eseri Çinili Cami.
Bahsettiğim cami budur değerli milletvekilleri, dünyada ve Türkiyede
tek olan bir camidir, komple içi ve dışı çiniden
yapılmış bir camidir. Rahmetli Yakupoğlu Hocamız bütün
mirasını Dumlupınar Üniversitesine
bırakmıştır. Bu camimiz maalesef dört yıldır
restorasyon bekliyor, maalesef zemini kaymaktadır. Tabii, üniversitenin
kısıtlı imkânlarıyla rektörümüz bir şeyler yapmak
istiyor ama dört yıldır ibadete kapalı, Türkiyenin ve
dünyanın incisi bir camiden bahsediyorum. Bu caminin restorasyonunu
mutlaka Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak üstlenip üniversiteyle
beraber ortaklaşa gerçekleştirmemiz gerekir.
Ben, bu arada, Bakanlığımıza
Aizanoi Antik Kentine ve Tavşanlı Höyük Kentine yapmış
olduğu destekler için teşekkür ediyorum ve desteklerinin daha da
artmasını bekliyoruz. Aizanoideki bulgular ve
Tavşanlıdaki bulguların insanlık tarihi için yeni bir sayfa
açacağına inanıyoruz. 2023te faaliyete geçecek olan Arkeoloji
ve Maden Müzesini, Kütahya ve Gediz halk kütüphanelerini, Yüzbaşı
Şekip Efendi Şehitliği Projesini de çok önemsediğimizi
belirtmek isterim. 1490 yılında Şaphane ilçemizde yapılan
Koca Seyfullah Camisi ile milattan sonra 8inci yüzyılda yapılan 72
burçlu Kütahya Kalesi ve halk arasında Dönenler Cami olarak bilinen
Mevlevihanenin tadilatı için yaptıklarınız için
teşekkür ediyorum.
Değerli milletvekilleri, eğer bugün
bağımsız bir Türk devletinden ve vatanından
bahsedebiliyorsak, Gazi Meclisin çatısı altında konuşma
yapabiliyorsak bunun mihenk taşlarından biri de yüzyıl önceki
Büyük Taarruz ve Dumlupınar'da kazanılan zaferimizdir. 2022de zaferin
100üncü yıl kutlamalarında bu farkındalığı Bakanlık
olarak yarattınız. Şimdi de 2023te Kültür Yolu Festivali
yapacağınız illerden biri mutlaka ama mutlaka Kütahya
olmalıdır. Ayrıca her yıl yapılan Domaniç
şenlikleri yani Hayme Ana dediğimiz Ertuğrul Gazi'nin annesi
için yapılan törenleri de Bakanlığınız tarafından
deruhte edilmesini istiyoruz.
Son olarak Gediz'de bulunan Murat
Dağımızdan bahsetmek istiyorum. Bu dağımız
ÖZKAN YALIM (Uşak) Anadolu Export yine ruhsat
istiyor.
AHMET ERBAŞ (Devamla)
Bakanlığımıza ve ÇED raporu verecek olan Çevre
Şehircilik ve İklim Değişikliği
Bakanlığınıza sesleniyorum, yalnızca seslenmiyorum
bölge halkı adına haykırıyorum: Bu eşsiz doğa
harikasını yedirmeyelim ve lütfen bu güzelliklere sahip
çıkalım.
Sayın Başkanım, değerli
milletvekilleri; Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci üye olarak
katılan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin turizmde hak
ettiği payı alabilmesi için TGA tarafından yapılan
tanıtımlarda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne de özel ilgi
gösterilmesi hususunda desteğinizi bekliyoruz. Çünkü KKTCnin en önemli gelir
kaynağı eğitim ve turizm gelirleridir.
Bu duygu ve düşüncelerle Gazi Meclisi ve yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Bütçemiz hayırlı
uğurlu olsun. (MHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Ankara Milletvekili Sayın Erkan
Haberal.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Gel de
alkışlayalım artık, gel.
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Haberal. (MHP ve
AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA ERKAN HABERAL (Ankara) Geldim
Sayın Başkanım.
Büyük Türk milletinin yegâne temsilcisi, Gazi
Meclisin çok değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla
selamlıyorum efendim.
Ankaramızın Etimesgut ilçesinde Belediye
Başkanımız Enver Demirelin özverili ve titiz
çalışmaları sonucunda açılan ve genç yaşlı
herkesin görmesi gereken Türk Tarih Müzesinden sizlere bahsetmek isterim.
Ankara Etimesgut ilçesi Bağlıca Mahallesinde yer alan Türk Tarih
Müzesi ve Parkı 60 bin metrekare üzerine kurulmuş, içinde 6 bin
metrekare kapalı, 54 bin metrekare açık alana sahiptir. Türk Tarih
Müzesinin girişinde Bilge Kağan ve eşi İl-İtmiş
Bilge Hatunun heykelleri ziyaretçilerini karşılayarak Türklerin
kadına verdiği önemi göstermektedir. Türk tarihimizde kadın her
zaman erkekle eşit sayılmış, hatunlar da kağanlar
kadar devlet yönetiminde söz sahibi olmuşlar, hatta ülke
yönetmişlerdir. Dünyanın ilk kadın hükümdarı olan Tomris
Hatun da Türk Tarih Müzesinde ziyaretçilerini beklemektedir. Milattan önce 529
yılında Seyhun Nehri yakınlarında Persleri
darmadağın eden ki Herodotun Yunan toprakları
dışındaki en kanlı savaş olarak nitelendirdiği
savaşın kahramanı Tomris Hatun gençlerimiz ve
çocuklarımız tarafından bilinmemektedir. Lakin Amazonlar,
Amazonların kahramanı Zeyna hepsi tarafından bilinmektedir.
Çinde bile ismine film çekilen Tomris Hatunu öğretmek için Türk Tarih
Müzesi ve Parkı açılmıştır.
Çok değerli milletvekilleri, Türklük tarihinde
3 tane çok önemli savaş vardır, muhakkak ki bütün savaşlar çok
önemlidir ama 3 tanesi, Malazgirt Savaşı, Miryokefalon
Savaşı ve Büyük Taarruz Savaşı. Bunların ortak
özelliği, Malazgirt Savaşı yurt kuran, Miryokefalon
Savaşı yurt tutan, Başkumandanlık Savaşı da yurt
kurtaran savaştır. Her üçünün kahramanı, Alparslan da
Kılıçarslan da Mustafa Kemal de Türk Tarih Müzesi ve Parkında
ziyaretçilerini büyük bir gururla beklemektedir. (MHP, AK PARTİ ve
İYİ Parti sıralarından alkışlar) Ayrıca,
tarihte Asya milletlerini tek çatı altında toplayarak vatan
sevgisinden ilk bahseden lider olması sebebiyle millî şuurun
oluşmasında büyük emekler vermiş Metehan da Türk Tarih Müzesi ve
Parkında misafirlerini beklemektedir. Tarihte Türk ismiyle geçen ilk
devlet olan Göktürk İmparatorluğunu kuran Bumin Kağan da Türk
Tarih Müzesinde yerini almış, Ötükenden günümüze kadar
dimağımızda bir gurur abidesi olarak yer
bırakmıştır.
Çin esaretini kabul etmeyerek, tarihte ilk millî
istiklal ayaklanmasını başlatarak Ya özgürüm, ya ölürüm! diyen
Kürşad ve 40 çerisi tarih kitaplarında okutulmaz, yeteri kadar
değer verilmez. Türkün hiçbir koşulda esir
olmayacağını tarihte göstererek genetik kodlarımıza
işleten Kürşad ve 40 çerisi de Türk Tarih Müzesi ve Parkında
ziyaretçilerini beklemektedir. (MHP, AK PARTİ ve İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
Yine, Bozkurtun liderliğinde demir
dağları eriten Türkün destanı müzenin içerisinde bir
kompozisyon olarak tarif edilmişken atalarımızın binlerce
yıllık mesajları olan yazıtlar da orijinal ve Türkçe
yazı diliyle gene Türk Tarih Müzesinde misafirlerini beklemektedir.
Orta Asyada kurulan ilk Türk devleti
Karahanlıları bilmeyen yoktur. Satuk Buğra Han, İslamla
şereflenerek Abdülkerim adını almıştır ama ilk
Türk devleti Karahanlıların kurucusu Kadir Han çok önemlidir çünkü
kurduğu devletin, Karahanlıların yöneticisi Türktür,
halkı Türktür, dili Türktür ve tarihte milliyetçilik fikrini öne
çıkaran ilk liderdir Bilge Kadir Han. Türk Tarih Müzesi ve Parkı,
tarihin onca verdiği maneviyatla misafirlerini
ağırlamaktadır.
Hepinizin bildiği, Almanların meşhur
Nibelungen Destanında Etzel olarak adlandırılan büyük
kahraman Kavimlerin Efendisi, Tanrının Kırbacı,
Papanın önünde diz çöktüğü tek insan, tek insanoğlu Attila da
Türk Tarih Müzesinde misafirlerini beklemektedir. (MHP ve İYİ Parti
sıralarından alkışlar)
Çirmen Savaşı
Bu Çirmen
Savaşını herkes bilmez, akıncıları herkes bilir
çünkü anlatmazlar. Çirmen Savaşı 800 akıncının 70 bin
kişilik Haçlı ordusunu yenip, 2 kralı öldürüp, 2 bin
şövalyeyi telef edip, 25 bin kişiyi esir alıp, 20 bin
kişiyi Meriçte boğduğu baskının adıdır.
Neden bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik? diye sorarsak
Lala Şahin Paşanın Çirmenin etrafına davulcular
yerleştirip, gece yarısı her akıncının eline
şelaleleri verip hücum emriyle bir savaş kazanması sonucunda bin
atlı akınlarda çocuklar gibi şen olmuştur. Bin atlı
akınlarda çocuklar gibi şendik/Bin atlı o gün dev gibi bir
orduyu yendik. Doğru ama hâlimize bakın ki 300 Spartalıyı,
Makedon İskenderi, Ramboyu bize öğreten devletler ve devletimiz
bize akıncıları öğretmiyor. İşte, bu sebepten
dolayı Etimesgut Tarih Müzesi ve Parkı da kurulmuş, o 800
akıncı ruhuyla misafirlerini ve Türk milletini beklemektedir.
Hazreti Muhammedin İstanbul mutlaka
fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutandır, o ordu ne güzel
ordudur. sözleriyle müjdelediği fethi gerçekleştirerek çağ
açıp çağ kapatan Fatih heykeli ve fetih panoramasıyla
ziyaretçilerine aynı gururu yıllar sonra yaşatmaktadır.
Gerçek bir vatan savunması olan Çanakkale
savaşı Türkiye'nin ayakta kalmasını
sağlamış, Kurtuluş Savaşını ve cumhuriyeti
mümkün kılmıştır. Türklerin dünya tarihinin
akışını bir kez daha değiştirdikleri bir zaferdir
Çanakkale Zaferi. Yokluklar içindeki bir milletin çağın en güçlü
devlet ve silahlarına topyekûn direnişinin gerçek
destanıdır ve bu destan da Türk Tarih Müzesinde uğruna tarih
değiştirenleri beklemektedir.
Türk ulusunun kanla, ateşle, süngüyle yirmi iki
gün yirmi iki gecede yazdığı Sakarya Meydan Muharebesiyle, dev
panoramasıyla Mustafa Kemal Paşanın Hattı müdafaa yoktur,
sathı müdafaa vardır; o satıh bütün vatandır. Vatanın
her karış toprağı vatandaş kanıyla
ıslanmadıkça vatan terk olunamaz. deyişini
hatırlatmaktadır.
Çok değerli milletvekilleri, Türk Tarih
Müzesinde sadece Türk tarihinde devlet kuran millî kahramanlar ve liderler
değil, Divanü Lûgat-it-Türk isimli eserini bizlere hediye eden
Kâşgarlı Mahmut, Orta Çağ biliminin kurucusu ve hekimlerin
önderi olarak bilinen İbni Sina, Kitab-ı Bahriye adlı eserini
bugünkü dünyamızda bile nasıl yazıldığı
bilinemeyen, Amerikayı gösteren dünya haritasını nasıl
çizdiği anlaşılamayan Piri Reis, uğruna şarkılar,
şiirler, kitaplar, ansiklopediler yazılan; köprülerin, külliyelerin,
medreselerin, Süleymaniyelerin mimarı Sinan, Semerkantta hâlen ziyaretçi
kabul eden, dönemin en büyük rasathanesini yapan Uluğ Bey, gezegenler
arası uzaklıkları hesaplayıp ayın ilk
haritasını çıkartan, dünyanın yüz ölçümünü hesaplayan,
Uluğ Beyin öğrencisi Ali Kuşçu ve beraber gönlümüze,
kültürümüze, bilimimize eser kazandıran bütün Türk bilim insanları
Türk Tarih Müzemizde sizleri, milletvekillerini beklemektedir.
Dahası, Türk Tarih Müzesinde Türk
dünyasının ünlü yazarları Cengiz Aytmatov, Türkmen Mahtumkulu
Fıraki, Kırımlı İsmail Gaspıralı, Özbek Abdülhamid
Süleyman Çolpan, Kazak Abay İbrahim Kunanbayoğlu, Türk milletinin
gönüllerinin Nobelini alarak heykelleriyle dimdik ayakta Türk milletini
selamlamaktadırlar.
Nerede görsen gönlü kırık, merhem ol
sen/Öyle mazlum yolda kalsa, yoldaşı ol sen dizeleriyle seslenen,
tarihte bilinen ilk büyük Türk mutasavvıfı ve Türk milletine manevi
ışık olmuş Hoca Ahmet Yesevi Türk Tarih Müzesinde.
Işığından ışın olmuş Mevlâna, Yunus
Emre, Hacı Bayram Veli, Hacı Bektaş Veli heykelleriyle
Nietzscheye inat, Gel, ne olursan ol gene gel. diyerek özenle
hazırlanmış tasavvuf yoluna misafirlerini beklemektedir. Türk
Tarih Müzesi ve Parkında Tanrı Dağlarından Hira
Dağına kadar süren yolculuğun ruhunu hissedip Anıtkabirden
anıt mezara uzanarak şerefli kuruluş ve kurtuluş
mücadelemize tanıklık edebilirsiniz.
Çok değerli milletvekilleri, Ankaraya gelen
misafirlerinizi Türkiye Büyük Millet Meclisinde ağırlıyorsunuz,
Anıtkabirde ağırlıyorsunuz. Şu anda Türkiye'de tek
örneği olan Ankara Etimesguttaki Türk Tarih Müzesinde de bütün
misafirlerinizi, bütün öğrencilerinizi biz Etimesgut Belediyesi olarak
ağırlamaya hazırız. Ankaralı aksanıyla
konuşayım, Angaralılar der ki: Hemi de bedava. Hem de
ücretsiz, ücret yok. Gelen bütün misafirlerinizi, özellikle Meclise gelen bütün
öğrencilerimizi Türk tarihini yaşamak ve yaşatmak için Türk
Tarih Müzesine bekliyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
ERKAN HABERAL (Devamla) Beni dinlediğiniz
için de teşekkürlerimi sunuyorum efendim.
Sağ olun. (MHP, AK PARTİ ve İYİ
Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN İstanbul Milletvekili Sayın
Cemal Çetin.
Buyurunuz Sayın Çetin. (MHP
sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA CEMAL ÇETİN (İstanbul)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Vakıflar Genel Müdürlüğü,
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı
Başkanlığı ve Yurtdışı Türkler ve Akraba
Topluluklar Başkanlığı bütçeleri üzerine Milliyetçi Hareket
Partisi Grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Genel
Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; vakıflar, Türk milletinin yüzlerce yıllık
medeniyet mücadelesinde gelişmiş, büyük bir coğrafyada etkisini
hâlâ sürdüren güçlü ve köklü kurumlardır. Vakıflar,
ecdadımızın hayır hasenat, dayanışma ve
yardımlaşma işlerindeki duyarlılık mirasını
kültürel kimliğimizin en önemli yapı taşlarından biri
olacak şekilde yaşatan kuruluşlardır; Türk
hayırseverliğinin en güzel örneklerindendir.
Kamu yönetimi içerisinde köklü bir yeri bulunan ve
çalışmalarını Kültür ve Turizm Bakanlığına
bağlı olarak yürüten Vakıflar Genel Müdürlüğü,
vakıfları vakfedenlerin iradesi doğrultusunda ve günümüz
şartlarına uygun olarak yaşatmak, geliştirmek ve gelecek
nesillere aktarmak misyonuyla iş ve işlemlerin denetim
çalışmalarını yürütmektedir; aynı zamanda, idare ve
temsil ettiği vakıflara ait kültürel varlıkları muhafaza ve
imar etmek, günün şartlarına göre ekonomik bir şekilde
yatırıma dönüştürmek, işletmek için restorasyon veya
onarım yaptırmak, gereğinde de kiraya vermek sorumluluğunu
taşımaktadır. Vakıfların hukuk düzenimize,
geleneklerimize ve kamu düzenimize uygun faaliyetler yürütmek kaydıyla,
toplum hayatında ön plana çıkması sağlanarak toplumsal
ihtiyaçların daha iyi karşılanması ve kamuoyu denetiminin
etkinleştirilmesi daha verimli çalışmalarına imkân
sağlayacaktır. Vakıflar Genel Müdürlüğü bünyesinde 2015
yılından itibaren yurt içi ve yurt dışında 1.410 adet
vakıf kültür varlığı restorasyona
alınmıştır. Vakıflar Genel Müdürlüğü
hayatımızın her alanına nüfuz etmiş, toplumsal ve
kültürel tüm alanları bünyesinde barındıran köklü bir kurumdur.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; TİKA Orta Asyada kardeş Türk devletlerinin ekonomik
ve sosyal kalkınmalarına destek olmak ve ülkemizin tecrübelerini
paylaşmak amacıyla 1992de kurulmuş, kurulduğu günden bu yana
ülkemizin dost elini mazlum coğrafyalara ulaştırmaya devam
etmektedir. Orta Asyada Türk Cumhuriyetlerinin kalkınma çabasına
destek olmak üzere önemli projeler hayata geçirmiş, Türk dünyası
algısını genişletmiş ve geliştirmiş,
ulaşabildiği her bölgede soydaşlarımıza hizmet vermeye
gayret etmiştir. Bugün TİKA, Orta Asyadaki Türk devletleriyle
başladığı faaliyetlerini Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyetine, eski Sovyet coğrafyasındaki özerk cumhuriyetlere,
Irak, Suriye ve Lübnandaki Türkmenlere, farklı ülkelere
dağılmış Ahıska Türklerine, Ukrayna ve Rusyadaki
Kırım Türklerine, Moldovadaki Gagavuzlara, Makedonyadaki Yörüklere,
Moğolistandaki Dukha Türklerine, Etiyopyadaki Harar Türklerine, Latin
Amerika'daki El-Turcolara kadar genişletmiş ve onlarla aramızdaki
gönül bağını somut faaliyetlerle pekiştirmiştir.
Uluslararası ilişkiler açısından
baktığımızda, bir yumuşak güç unsuru olma
özelliği taşıyan TİKA, imkânlarını görev
alanında uygun bir verimlilik içerisinde kullanmaktadır.
TİKA'nın kalkınma ve iş birliği
anlayışı köklü geçmişimizden, devlet felsefemizden,
medeniyet tecrübemizden ve kültürel değerlerimizden beslenirken
çağımızın ihtiyaçlarını da göz ardı
etmemektedir. TİKA, Türkiye'nin yüksek duyarlılık
gösterdiği ülkesel, bölgesel veya küresel ölçekteki kalkınma
problemlerine yereldeki gerçek ihtiyaçları dikkate alarak çözümler
üretmektedir. Ayrıca, projeleriyle bir taraftan hedef ülkenin
kalkınma sorununa çözüm sağlarken diğer taraftan ülkeler
arası siyasal ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine ve ülkemizin
uluslararası etkinliğine çok önemli katkılar
sağlamaktadır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 6 Nisan 2010 tarihinde kurulan Yurtdışı Türkler
ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Türkiye'nin aktif
dış politika perspektifiyle örtüşecek şekilde yurt
dışında yaşayan vatandaşlarımız, soydaş
ve akraba topluluklar ve uluslararası öğrencilerle ilgili
çalışmaları yürütmekte, kamu kurum ve kuruluşları
tarafından yapılan faaliyetleri koordine etme görevini
üstlenmektedir. YTB, çalışmalarıyla gerek yurt dışında
yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarına çözüm
üretmek gerekse soydaş ve akraba topluluklarıyla ilişkileri
güçlendirmek için ekonomik, sosyal ve kültürel alanda daha yakın
ilişkilerin kurulmasını sağlamaktadır.
Başkanlık, bu amaçla yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın
talep ve ihtiyaçlarına yönelik olarak ayrımcılıkla
mücadele, insan hakları, siyasal katılım, Mavi Kart, çift
dillilik, gençlik ve tecrübe paylaşımı, kültür ve sanat gibi
çeşitli alanlarda çalışmalar yürütmektedir. Yurt
dışında yaşayan çocuklarımızın en önemli
kültürel kimlik unsurlarından olan ana dili bilgilerini artırmak,
eğitim seviyelerini yükseltmek ve başarılı olanları
ödüllendirmek için bir dizi faaliyeti hayata geçirmiştir. YTB, tarihî,
dini, siyasi, coğrafi ve kültürel ünsiyetlerine binaen ülkemizle köklü
ilişkilere ve derin bağlara sahip kardeş
topluluklarımız ile Türkiye'nin irtibatını güçlendirmek,
ortak kültürümüzü yeniden canlandırmak, ortak tarihsel
mirasımızı korumak ve bu kardeş
topluluklarımızın eğitimine katkıda bulunmak amacıyla
önemli programlar geliştirmiştir. Çoğunlukla soydaş, akraba
ve kardeş olarak nitelendirdiğimiz bu ülkelerden ülkemize okumak için
gelen uluslararası öğrencilere burs imkânı sağlamış
ve üniversitelere yerleştirme işlemini gerçekleştirmektedir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; başta Avrupa olmak üzere dünyanın her ülkesinde
milyonlarca vatandaşımız yaşamaktadır. Bunun
yanında sosyokültürel ve tarihî bağlarla yakın ilişkide
olduğumuz geniş bir coğrafyada 300 milyona varan soydaş ve
akraba topluluklarımız olarak ifade ettiğimiz
insanlarımız vardır. Gerek başka ülkelerde yaşayan
vatandaşlarımızın gerekse soydaş ve akraba topluluklarımızın
yegâne dayanağı Türkiye Cumhuriyeti'mizdir; yüzleri hep ülkemize
dönüktür ve her zaman Türkiye Cumhuriyeti'nin desteklerini arkalarında
görmek istemektedirler. Bu kapsamda Vakıflar Genel Müdürlüğü,
TİKA ve YTBnin oldukça büyük coğrafyada hizmet verdikleri
görülmektedir. Bir yandan, yıllar önce yurt dışına göçmüş,
yerleşmiş bulunan vatandaşlarımız; diğer yandan, tarihî,
kültürel ve manevi anlamda ortak paydaya sahip olduğumuz soydaş,
akraba ve kardeş topluluklarımız düşünüldüğünde
faaliyet sahalarının ne kadar geniş olduğu ortaya
çıkmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin dış
politikasıyla uyum içerisinde atılacak tüm adımlarda TİKA
ve YTBnin eksik kadrolarının tamamlanması ve bütçelerinin
artırılması Türk dünyasının bütünleşmesi
açısından atılması gereken öncelikli adımlardandır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; devletimizin Doğu Bloku ve Sovyetler Birliğinin
dağılmasından sonra TİKAyla başlayan, YTByle devam
eden faaliyetleri neticesinde Türk devletleri ve topluluklarla olan
ilişkilerimizin başta ekonomik, sosyal ve kültürel olmak üzere her
alanda geliştiğine şahit olmanın mutluluğu
içerisindeyiz. 12 Kasım 2021 tarihinde İstanbulda yapılan
toplantıda Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği
Konseyinin adı Türk Devletleri Teşkilatı" olarak
değiştirilmiştir. Bu gelişmeyle dilde, fikirde, işte
birlik ışığı altında Türk dünyasıyla
dostluklar ve kalıcı ittifaklar kurulduğunu görüyoruz.
İnşallah, cumhuriyetimizin yeni yüzyılı Türk ve Türkiye
yüzyılı olacaktır. (MHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Sözlerime burada son verirken görüşülmekte olan
2023 yılı bütçemizin ülkemize ve yüce Türk milletine
hayırlı olmasını diliyor, Gazi Meclisimizi bir kez daha
saygılarımla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Tokat Milletvekili Sayın Yücel
Bulut.
Buyurunuz Sayın Bulut. (MHP
sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA YÜCEL BULUT (Tokat) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu,
Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk Kültür Merkezi, Türk Dil Kurumu ve
Türk Tarih Kurumu bütçeleri üzerinde MHP Grubu adına söz almış
bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Konuşmama başlarken 7 Aralık 2009
tarihinde Tokat ili Reşadiye ilçesinde bölücü terör örgütü PKK
tarafından kurulan pusuda şehit edilen askerlerimizi
saldırının seneidevriyesinde bir kez daha rahmetle anıyor,
saldırının faillerini ve ardındaki terör şebekesini
bir kere daha lanetliyorum.
Değerli milletvekilleri, Millî Mücadelemizi
taçlandıran ve bağımsızlığımızın
sembolü olan cumhuriyetimizin 100üncü yılına doğru
ilerlediğimiz şu günlerde elbette ki en mühim hedefimiz geride
bıraktığımız yüzyılı kutlu bir birikim
olarak kabul etmek, 2023 yılında Lider Ülke Türkiye vizyonuyla
Türkiye Yüzyılını inşa etmek olacaktır. Elbette
inşa edilecek Türkiye Yüzyılının tarihî arka planı
geride bıraktığımız yüzyıldan ibaret
değildir. 26 Şubat 1943 tarihinde merhum Talat Paşanın
naaşının Almanyadan Türkiyeye nakledilmesi vesilesiyle bir
yazı kaleme alan Cumhuriyet gazetesi kurucusu ve başyazarı Yunus
Nadi tarihe şöyle not düşüyordu: İmparatorluk bizim Türk tarihimizin
uzun bir devri, cumhuriyet ise aynı tarihin yeni bir safhasıdır.
Bir milletin tarihini devirlerin ve rejimlerin kalın duvarlı
fasılalarıyla ayırmaya imkân yoktur. Gerçekten, Yunus Nadinin
de ifade ettiği gibi, Türk milletinin mazisi ve geleceğe dair hayalleri
tarihî bir bütünlük içerisinde ele alınmalı ve
yorumlanmalıdır. Binlerce yıllık Türk tarihinin her bir
sayfası geleceğimizi aydınlatacak tecrübelerle, nesillerimizin
iftihar edeceği zaferlerle ve
bağımsızlığımızı teminat altına
alacak şeref ve seciyelerle doludur. Tüm bu mirasın kuşkusuz en
yakın, en canlı ve en gurur verici hatırası ise iman ve
cesaret üzerine inşa etmiş olduğumuz tam
bağımsızlık mücadelesi yani Millî Mücadeledir.
Millî Mücadele'nin 100üncü yılında
aynı fıtrat, aynı kan ve aynı inancı bir şeref
payesi gibi taşıyanlar var olduğu gibi, Türk milletine kin
kusmaya devam edenler de elbette ki vardır. İşte, bugün yeniden
bir millî mücadele ikliminin varoluşunun temel nedeni de milletimize
düşmanlığını her gün ilan etmekten geri durmayan bu
odaklardır. Keçecizade Fuat Paşa'nın 1867de yabancı
diplomatların huzurunda sarf ettiği En kuvvetli devlet bizim
devletimizdir. Zira siz dışarıdan, biz içeriden yıkmaya
çalışıyoruz, yine yıkılmıyor. sözleri son yüz
yılımızın da özeti gibidir. Millî Mücadele'miz sayesinde
bizi dışarıdan yıkmaya çalışanlar Atatürk'ün
tabiriyle geldikleri gibi gitmiş olsalar da hemen her gün yaşanan
ibretlik olaylar, devletimizi içeriden yıkmaya çalışanların
gayretlerine aynı sinsilikle devam ettiğini göstermektedir.
Cumhuriyetimizin ilk yüz yılı tam
bağımsızlık ateşimizi söndürmek için dış
güçler ve onların taşeronu gibi çalışan ve devleti içeriden
yıkmak için gayret gösterenlerle mücadeleyle geçmiştir. Mustafa Kemal
Atatürk'ün Türk Tarih Kurumunu kurmaktaki gayesi Türkler hakkındaki
olumsuz iddialara ve barbar deyimi kullanılarak bir istilacı kavim
şeklinde gösterilmelerine karşılık, bunun böyle
olmadığının, cihan tarihinde en eski çağlardan beri
hakiki yerinin ne olduğunun ve medeniyete ne gibi hizmetlerinin
bulunduğunun araştırılması ve gerçeklerin
duyurulmasıydı.
Tabipler Birliği Başkanı olan bir
zatın Türk ordusunu kimyasal silah kullanmakla, katliam yapmakla ve
dolayısıyla barbarlıkla itham ederek dünyaya şikâyet etmesi
rezaleti karşısında, aradan geçen yaklaşık bir asra
rağmen Türk milletini karalamak ve barbarlıkla suçlamak gayretlerinin
hız kesmeden devam ettiği, Keçecizade Fuat Paşa'nın
işaret ettiği içeriden yıkmaya çalışanların
varlıklarını devam ettirdiği açıkça görülmektedir. Biz
bunları ifade ettikçe her şeyi dış güçlere
bağladığımızı iddia ederek, Kim bu dış
güçler? çığırtkanlığı yaparak memleketi kuru
gürültüye boğanlara buradan ifade etmek isterim ki insan ardındakini
değil ancak karşısındakini görebilir. (MHP sıralarından
alkışlar) Dış güçleri arkasına alanlar elbette ki
onları göremezler; görebilmek için bizler gibi karşılarına
dikilmek, göze göz, dişe diş bir vatan savunmasını
fasılasız gerçekleştirmek gerekir. Görmek istemeyenlere
dış güçleri ve içerideki iş birlikçilerini bir kez daha
hatırlatmak istiyorum: 15 Mayıs 1919 tarihinde güzel İzmir'i
Yunan çizmeleriyle işgal edenler, 13 Kasım 1918 tarihinde güzel
İstanbul'u işgal edenler, 1919 yılı boyunca Anadolu
içlerine kadar ilerleyip bizi vatansız kılmaya niyetlenenler
dış güçlerdir. Tam bağımsızlık sevdasıyla
kurulan Türkiye Cumhuriyeti'ni yüz yıl boyunca rotasından döndürmeye
heves edenler, ne zaman başımızı kaldırsak
başımızı ezmeye teşebbüs edenler dış güçler
ve onların içerideki tetikçileridir. Siyasal hayatımıza
baktığımızda açıkça görülmektedir ki dış
güçlerin hedefi hâline gelmek için sağcı ya da solcu olmanız bir
anlam ifade etmez; millî olanlar ve milleti için var olanlar vardır, bir
de iş birlikçiler ve müstemleke memuru gibi Kraliçeden iktidar dilenenler
vardır. Millî olanlar ve millî duranlar her zaman hedef olmuş,
müstemleke memurları ise Batı'nın sırt
sıvazlamalarına mazhar olmuştur. 11 Ocak 2022 tarihli MHP grup
toplantısında Sayın Genel Başkanımız Devlet
Bahçeli'nin ifade ettiği gibi, dün hedef Bülent Ecevit'ti, bugün
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğandır.
İsimler değişse de oyun hep aynı oyundur, kurgu
aynıdır, kumpas aynıdır, komplo aynıdır.
Hâlen anlaşılmadıysa daha net ifade
edeyim: Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürke siyasi
yaşamı boyunca defalarca suikast girişiminde bulunanlar, Musul
ve Kerkükü ana vatanından koparmak için Şeyh Sait
ayaklanmasını tertip edenler, 1974 yılında tüm emperyalist
dünyayı karşısına alarak Kıbrısa harekât
düzenleyen dönemin Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Bülent
Ecevit ve merhum Necmettin Erbakanın bu adımına karşı
Türkiye'yi uluslararası ambargoya muhatap edip gaz yağı
kuyruklarıyla terbiye etmeye kalkanlar, 12 Eylül 1980 askerî darbesine
kadar Türkiyeyi terör örgütleri eliyle istikrarsızlaştırıp
cunta eliyle darbe yönetimine mahkûm edenler, bizim çocuklar dedikleri darbeciler
eliyle Kıbrısta karşı karşıya geldiğimiz
Yunanistanın NATO üyeliğine ilişkin vetoyu kaldırtanlar,
Cumhuriyet Halk Partisi eski İzmir Milletvekili Süleyman Gençin Ben
inceledim, cumhuriyet kurulduktan bu yana gümrüklerdeki soygunu, fikri ve felsefesi
benimle yüzde 100 ters olan Gün Sazak önlemiştir. diyerek
hakkını iade ettiği, emperyalizm beslemesi kaçakçılık
şebekelerinin tezgâhını bozduğu için 27 Mayıs 1980
tarihinde şehit edilen Gün Sazakı katledenler, dünyanın dört
bir yanında ASALA isimli terör örgütü eliyle
diplomatlarımızı şehit edenler, kırk yıl boyunca
PKK eliyle askerimizi, polisimizi ve öğretmenlerimizi katledenler, 1999
yılından itibaren diz çöktüremedikleri merhum Bülent Eceviti ve
muhterem Genel Başkanımız Devlet Bahçeliyi hedef alanlar,
Türkiye'yi ekonomik krize sürükleyen, bir gecede onlarca milletvekilini istifa
ettirip Hükûmeti düşürmeye teşebbüs edenler her kimlerse, 15 Temmuz
gecesi seçilmiş Cumhurbaşkanımızı alçakça
alaşağı edebilmek için içerideki hainlerini ve beslemelerini
harekete geçirenler de aynı odaklardır. (MHP sıralarından
alkışlar) İşte, dış güçler bunlar; onlar
adına tetik düşürenler, yaygara koparanlar, kirli bilgilerle
algıyı yönetenler de Keçecizade Fuat Paşanın yüz elli
yıl önce işaret ettiği içerideki hainlerdir.
Şimdi, herkesin elini vicdanına koyarak
şu sorulara cevap vermesi gerekmektedir: Mustafa Kemal Atatürk ve Millî
Mücadele kahramanlarının mukaddeslerini, Türk ordusunu katliam
yapmakla itham eden Şebnem Korur Fincancı mı yoksa
İstikamet neresi? sorusuna Kızılelma. şeklinde cevap
veren Mehmetçik mi temsil etmektedir? Atatürkün hedef ve ideallerini yeni
yüzyıla taşıyacak olan, emperyalist başkentlerden iktidar
dilenenler mi yoksa 1919 yılında olduğu gibi Anadolu
bozkırının yiğit çocuklarının omuzlarında
yükselen Cumhur İttifakı mı olacaktır? Vicdan sahipleri
için bu sorulara verilecek cevaplar açıktır, nettir ve
berraktır.
Milliyetçi Hareket Partisinin duruşunu hâlen
kavrayamayanlara bir kez daha hatırlatmak isteriz ki Mustafa Kemal
Atatürkün Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini ilelebet
muhafaza ve müdafaa etmektir. şeklindeki vasiyetini canı
pahasına tüm emperyalist dünyaya karşı yerine getirmek gayreti
içerisinde olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın
yanında, yaklaşık bir asır önce olduğu gibi, hiçbir
nefsani beklenti içerisinde olmadan Atatürke verdiği tavizsiz destekle
bütün emperyalist beklentileri boşa çıkaran Kâzım Karabekirin
mirasçısı olmanın bahtiyarlığı içerisinde tam
bağımsız Türkiyenin inşa sürecine katkı
sağlıyoruz. Önce ülkem ve milletim. diyen bir siyasi liderin
evlatları olarak bize yakışanı yapıyoruz. Bu ülkede
bir asır sonra hâlen Baytar Nurilerin, Nemrut Mustafaların, Seyit
Rızaların mirasını taşıyanlar varsa kimsenin
şüphesi olmasın ki Mustafa Kemal Atatürkün nesilleri, Alparslan
Türkeşin çocukları, son nefesine kadar Önce ülkem ve milletim.
diyecek Devlet Bahçelinin evlatları da vardır ve dimdik
ayaktadır. (MHP sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
Bu duygu ve düşüncelerle Genel Kurulu saygıyla
selamlıyor, Atatürk'ün mirası olan bu güzide kurumların
bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum.
Teşekkür ediyorum. (MHP ve AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Aksaray Milletvekili Sayın
Ramazan Kaşlı.
Buyurunuz Sayın Kaşlı. (MHP
sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA RAMAZAN KAŞLI (Aksaray) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2023 Yılı
Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim
Kesin Hesap Kanunu Teklifi, Kültür ve Turizm Bakanlığı,
Kapadokya Alan Başkanlığı bütçesi üzerine Milliyetçi
Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Gazi
Meclisimizi ve heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, ülkemiz, insanlık
için ortak öneme sahip olan doğal, tarihî ve kültürel
varlıkların sayısında ve çeşitliliğinde
dünyanın en önde gelen coğrafyalarından biridir. Özellikle
Kapadokya, kendine has kayalara oyulu evleriyle, etkileyici
coğrafyasıyla, son yıllarda gelişen balon turizmi ve
doğa fotoğrafçılığıyla Türkiye'nin dünyaca
bilinen turizm merkezlerinden biri hâline gelmiştir. Kapadokya'da
doğa ve tarih iç içe geçmiştir. Tarih boyunca
peribacalarının içine oyulan kilise, manastır ve evler,
asırlar ötesinden günümüze geçmişin izlerini ulaştırarak
âdeta geçmiş ile gelecek arasında bir köprü görevi görmektedir.
Kapadokya'nın UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunması,
doğal, kültürel zenginliğimizin ulusal ve uluslararası bir
belgesidir.
Ülkemizde doğal ve kültürel mirasın yer
aldığı alanların korunması için gerekli yasal
düzenlemeler yapılmış olup bu alanlar korunan alanlar olarak
ilan edilmiş ve Kapadokya Alan Başkanlığı ihdas
edilmiştir. Kapadokya Alan Başkanlığı, 2021-2025
Stratejik Planı'nda da ifade edildiği üzere, bölge temelli turizm
ekonomisini güçlendirmek amacıyla yönetimin iyileştirilmesini, denetim
ve önleyici birtakım faaliyetlerle planlı bir gelişimin
sağlanmasını temin etmiştir ancak daha önceki
konuşmalarımda da belirttiğim üzere Alan
Başkanlığının sınırları Kapadokya
bölgesinin tarihî ve doğal güzelliklerini kapsayacak şekilde
belirlenmemiştir. 15 Mayıs 2019da ve 13 Aralık 2021de bu
kürsüde yaptığım konuşmalarda bahsettiğim üzere
Kapadokya Bölgesinin sınırları Aksaray, Niğde,
Nevşehir, Kırşehir, Kayseri illerinin kapladığı
alandır. Dolayısıyla Kapadokya Alan
Başkanlığıyla sınırlandırılan bölge
oldukça dar bir alandan oluşmuş ve Aksaray, Alan
Başkanlığı sınırlarının
dışında kalmıştır. Oysa Aksaray,
Kapadokyanın ana giriş kapısı, farklı inançlara ev
sahipliği yapmış, dünyanın en büyük ikinci kanyonu olan
Kalkolitik Çağdan günümüze kadar ulaşan
yerleşim bölgesi olan Kapadokyanın en karakteristik ve gizemli
görüntüleriyle dimdik ayakta duran peribacaları, Erciyes ve özellikle
Hasan Dağının tüflerinin rüzgâr ve su gibi doğal unsurlarla
buluşarak şekillenmesiyle oluşmuştur. Helvadere beldemizde
bulunan ve bölgenin Efes Antik Kenti olmaya aday Nora Antik Kentiyle, 8
asırlık mazisiyle, Sultan Hanı, Ağzıkarahan, Tepesi
Delik Han, Alay Han gibi önemli kervansaraylarıyla ve özellikle İç
Anadolumuzun 2nci büyük yüksek dağı olan, hem bölgemizin hem de
ülkemizin eşsiz bir doğa harikası, Türkiyenin Davosu olmaya
aday, uluslararası yamaç paraşütü yarışmalarının
yapılmakta olduğu Hasan Dağıyla Aksaray, Kapadokyanın
ayrılmaz bir parçasıdır.
Tarihin ve doğanın iç içe geçtiği
açık hava müzesi niteliğindeki Ihlara Vadisinin ve diğer tarihî
miraslarımızın korunmaya alınmasını temin
edebilmek için Kapadokya Alan Başkanlığının
sınırlarının genişletilmesini veya Aksaray merkezli
müstakil bir alan başkanlığının kurulmasını
Sayın Kültür ve Turizm Bakanımızdan Aksaraylı
hemşehrilerimiz adına talep ediyor; 2023 yılı bütçemizin
devletimize, milletimize hayırlara vesile olmasını temenni
ediyor; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Ankara Milletvekili Sayın Nevin
Taşlıçay.
Buyurunuz Sayın Taşlıçay. (MHP ve AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA NEVİN TAŞLIÇAY (Ankara)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Mesleki Yeterlilik Kurumu bütçesi
üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Bu
vesileyle, aziz Türk milletini ve yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Türk devlet geleneği, tarihin eski
çağlardan bu yana asırları inşa ve milletini ihya
anlayışıyla ilerleyen muazzez bir birikime sahiptir. Türk
milleti için gece uyumadım, gündüz oturmadım; ölesiye bitesiye
çalıştım. Aç milleti tok, az milleti çok, yoksul milleti bay
kıldım. diyen Bilge Kağanın yönetim
anlayışının, bugün Türkiye Cumhuriyeti kamu yönetimi
anlayışının çatısını oluşturan temel
ruh olduğuna inanıyoruz.
Bizler de Genel Başkanımız Sayın
Devlet Bahçeli Beyefendinin niyet, ehliyet, gayret düsturuyla Türk kamu
yönetiminin bir parçası olmanın mukaddes sorumluluğunu
taşıyor, geçmişten bu yana taşınan devlet
geleneğimizin ruhuna yaraşır işler yapmaya gayret
gösteriyoruz. Bugünün dünyasında insanlığı çepeçevre saran
salgın ve buhranlara karşı ortaya koyduğu ekonomik istikrar
kalkanı ve sosyal koruma kalkanıyla
vatandaşlarımızı küresel düzeyde zorlu sürecin etkilerinden
korumaya çalışan Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığını bütün mensuplarıyla takdir ediyoruz.
Ayrıca, Milliyetçi Hareket Partisi seçim beyannamelerimizde yer
verdiğimiz 3600 ek gösterge beklentisinin karşılanması,
asgari ücretin ve tüm çalışanların ücretlerinin asgari ücret
kadarlık kısmının vergi dışı
bırakılması, öğretmenlere Öğretmenlik Meslek
Kanunuyla birlikte maaşlarında düzenlemeler yapılması,
sağlık personelinin özlük haklarında iyileştirmeler
yapılması, korucular ve muhtarların aylık ücretlerinin en
az asgari ücret düzeyinde belirlenmesi başta olmak üzere birçok
düzenlemenin hayata geçirilmesi ve EYT'ye ilişkin düzenlemenin de Meclis
gündemine gelerek çözüme kavuşturulacak olmasından ötürü memnuniyet
duyuyoruz. Ayrıca, kamuda geçici işçi ve sözleşmeli olarak
çalışan tüm personelin kadroya geçmelerini sağlayacak
düzenlemelerin de kısa sürede hayata geçirilecek olmasını
takdirle karşılıyoruz.
16 yıldızın
ışığını cevherinde barındıran Türkiye
Cumhuriyetinin 21inci yüzyılı aydınlatacak bir güneş
olması için ortaya koyulan çabaların durmaksızın devam
etmesi gerektiği inancındayız. Bu inançla, Milliyetçi Hareket
Partisi olarak, ülkemizde iş gücü piyasası ve çalışma
hayatıyla ilgili köklü bir reform yapılması gerektiği
görüşündeyiz. Toplumun tüm kesimlerine insana yaraşır iş
fırsatlarının sunulduğu, iş gücü niteliğinin
yükseltilip etkin kullanıldığı, ücret-verimlilik
ilişkisinin güçlendirildiği, iş sağlığı ve iş
güvenliği şartlarının iyileştirildiği ve etkin
bir şekilde denetlendiği bir iş gücü piyasası oluşturulmasını
öngörüyoruz.
Pandemi süreci ve sonrasında yaşanan
olumsuz ekonomik durumdan vatandaşlarımızın etkilenmemesi
için gerçekleştirilen asgari ücret iyileştirmeleri, esnaf ve
çiftçilerimizin ödediği SGK primlerini de artırmaktadır.
Özellikle küçük esnaf ve çiftçimiz primlerini ödemekte güçlük çekmektedir. 9000
prim ödeme gününe sahip esnaf ve sanatkârlardan emekli oluncaya kadar
alınacak malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası
primlerinde indirim yapılmasını temenni ediyoruz. Binlerce esnaf
ve sanatkârımızın 2000 yılı öncesi vergi ve oda
kaydı olup BAĞ-KUR kaydı olmayan çalışma sürelerinin
sigortalılık süresi olarak değerlendirilebilmesi ve bu sürelerin
borçlanılmasına imkân verilmesi taleplerinin
karşılanması gerekmektedir. Sosyal güvenlik sisteminde kendi adına
prim ödeyenlerin emeklilik için gereken prim ödeme gün sayısıyla
bağlanan emekli aylıklarındaki adaletsizlikler de
giderilmelidir.
Kamuda eşitsizliğin ortadan
kaldırılması ve iş barışının
sağlanması adına düzenleme yapılması gereken bir
diğer alan da eczacılarımızla ilgilidir. Sosyal Güvenlik
Kurumunda çalışan eczacılarımız başta olmak üzere
bütün kamu ve kurum kuruluşlarında sağlık personelinin
özlük hakları ve çalışma şartlarında yapılacak
iyileştirme ve düzenlemelere eczacıların da dâhil edilmesi,
iş barışının sağlanabilmesi adına bir
yükümlülük ve hakkaniyetin gereğidir. Bu noktada, 5434 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun ek 84üncü
maddesinde hekim ve diş hekimleri yer alırken eczacılara yer
verilmemesi eksikliği de ivedilikle giderilmelidir. Ayrıca, Sosyal
Güvenlik Kurumu ve Türk Eczacıları Birliği arasında
imzalanan ilaç alım protokolünde eczacıların ekonomik
sorunlarının çözümüne yardımcı olacak iyileştirmelerin
yapılması da temennimizdir.
Kamuda çalışma barışı ve
verimliliğin sağlanması adına, 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununa göre yardımcı hizmetler
sınıfında hizmetli, teknisyen yardımcısı,
aşçı ve buna benzer unvanlarda çalışan ve
sayıları yaklaşık 110 bini bulan
vatandaşımızın statülerinden dolayı
yaşadıkları düşük ek gösterge, düşük tazminat
yansıtma oranı ve düşük iş güçlüğü zammı gibi
mağduriyetlerin ortadan kaldırılması gerekmektedir.
Yardımcı hizmetler sınıfı personelinin eğitim
durumlarına uygun genel idare hizmetleri ve teknik hizmetler
sınıfı memur kadrolarına geçişi
sağlanmalıdır.
Üreten, gelişen ve büyüyen Türkiyenin ön
koşulu, yarının dünyasının gerektirdiği bilgi ve
becerileri haiz nesiller yetiştirmektir. Yarının Türkiyesi için
mesleki eğitime yönelik ortaya koyulacak bütün çabalar, bu alana yönelik
yapılacak bütün iyileştirmeler kalkınmamızın
başat gücü hüviyetinde olacaktır. Bu sebeple, çıraklık ve
mesleki eğitimin özendirilmesi adına, sigortalıların çıraklık
ve staj sürelerinin fiilî bir çalışmaya dayanması dikkate
alınarak bu sürelerin hizmetten sayılması ve
sigortalılık başlangıç tarihi olarak esas
alınması doğru olacaktır. Atılacak bu adım,
Mesleki Yeterlilik Kurumunun da müstesna gayretleriyle yüksek standartlı
ve belgelenebilir mesleki donanımlı büyük bir insan gücünü Türkiye'ye
kazandıracaktır. Mesleki yeterlilik belgesinin ilk kez verilmeye
başlandığı 2008den bugüne kadar 2,3 milyon nitelikli
iş gücüne ulaşılmış, bu iş gücünün yüzde 92si
çalışma hayatına kazandırılmıştır. Ne
yazık ki bu sayı içerisinde nitelikli ve mesleki yeterlilik belgesine
sahip kadınlarımızın oranı oldukça düşük
seviyededir. Toplumun ilerlemesi toplamın ilerlemesiyle mümkündür
anlayışından hareketle Türkiye Yüzyılı vizyonu ve Lider
Ülke Türkiye hedefimiz için kadın iş gücümüzün ekonomiye dâhil
edilmesine ihtiyacımız vardır. Bu nedenle, Mesleki Yeterlilik
Kurumunun paydaş kurum ve kuruluşlarla ortak yürüteceği proje ve
teşvikler kanalıyla nitelikli ve mesleki yeterlilik belgesi sahibi
olan kadınlarımızın sayısı hızla
artırılmalıdır. Ayrıca, kadınlarımıza
stajyerlik ve sigortalılık döneminde tanınan doğum
borçlanması hakkı sigortalılık öncesi dönem için de
tanınmalıdır.
Milletin kudreti devlet, devletin kuvveti millettir.
Yarınlarımızı daha güzel kılacak yegâne servetimiz
insan kaynağımızdır. Bu inançla, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesinin yüce milletimiz adına
hayırlı olmasını diliyor, bütçe hazırlık
aşamasından onaylanma aşamasına kadar emeği geçen
herkese teşekkürlerimi sunuyorum. (MHP ve AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Konya Milletvekili Sayın Esin
Kara.
Buyurunuz Sayın Kara. (MHP ve AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA ESİN KARA (Konya) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı ve Mesleki Yeterlilik Kurumu 2023 yılı bütçeleri
üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış
bulunmaktayım. Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Kuşkusuz, bütün ülkelerin temel
sorunlarından bir tanesi de işsizlikle mücadeledir. Bu noktada,
iş hayatına ilk kez katılacakların istihdamı, mevcut
çalışanların istihdamının devam ettirilmesi, engelli
vatandaşların, kadınların, gençlerin istihdamının
artırılması sağlanırken işçi ve işveren haklarının
korunmasının yanında işin korunmasını da dikkate
alan politikaların dikkatle uygulanması gerekmektedir. İlk defa
işe başlayacak gençlerin istihdamı sorununu aşmanın
temeli, ekonominin planlanan ve öngörülen insan kaynağı talebinin net
olarak bilinmesi, eğitim süreçleri ile bunların koordineli
yürütülerek insan kaynağı arzının yerine getirilmesine
bağlıdır. Türkiye ekonomisinin an itibarıyla ihtiyaç
duyduğu insan kaynağı talebinin, mevcut istihdam edilmiş
insan kaynağının, istihdam bekleyen insan
kaynağının ve istihdam edildiği hâlde kendi
mesleğinden farklı işlerde istihdam edilen insan
kaynağının, yakın zamanda eğitimini tamamlayarak
iş hayatına atılmayı bekleyen insan
kaynağının tasnif edilmesi ekonomik, orta ve uzun vadeli insan
kaynakları planlamamızın temelini oluşturacaktır çünkü
iş gücü planlaması ülkelerin rekabet gücü ve üstünlüğüyle doğrudan
ilgilidir. Dünya ekonomisine entegrasyon sağlamak ve dünya
pazarlarında rekabet edebilmek için ekonominin en önemli argümanı,
planlanmış nitelikli insan kaynağından
oluşmaktadır. Sağlıklı ekonomiler, gelecekteki insan
kaynağı taleplerinin ne olacağını bilen ekonomilerdir.
TÜİK tarafından yapılan
araştırmalar genel işsizlik oranlarımızla ilgilidir.
Bu noktada, Türk sanayisinin ve ekonomisinin ihtiyaç duyduğu, talep
ettiği insan kaynağı araştırmasına yönelik
çalışmaların da TÜİK tarafından ivedilikle yapılması
gereklidir.
Hızla değişen teknoloji yeni istihdam
olanakları sağlarken bazı iş alanlarını da
ortadan kaldırmaktadır. Bu durum, iş gücü ve eğitimin
birlikte planlanmasını zorunlu hâle getirmektedir. Eğitim
kurumlarının öngörülebilir ekonomi hedeflerine uygun insan
kaynağı yetiştirmesi sağlanmalıdır. Ülkemizde
insan kaynağı arzı ve talebi, tasnifi daha dikkatli incelenirse
bir tarafta ekonominin arayıp bulamadığı insan kaynağına,
özellikle ara eleman olarak nitelendirdiğimiz insan kaynağına
ihtiyaç duyulurken diğer tarafta ise istihdam edilemeyen mesleki
kümelerin, üniversite mezunu genç işsizlerin olduğunu görmekteyiz.
Meslek lisesi mezunu vasıflı ara elemanlar asgari ücretin 2-3
katı maaşla iş bulabiliyorken ihtiyaç fazlası konumuna
gelen mühendislik mezunu gençlerimiz iş bulamamakla karşı
karşıya gelebilmektedir; iş adamlarımızda ise ara
eleman bulamamaktan şikâyet vardır. Bu noktada, bireysel çabalarla ve
lokal olarak yapılmakta olan meslek lisesi ve üniversitelerin, iş
dünyası ile eğitim partnerliğinin programlı olarak devlet
eliyle organize edilmesi yerinde olacaktır. Okul-iş dünyası
protokolü zorunlu hâle getirilerek öğrencilerin ilgili meslek
alanında eğitim süreci boyunca çalıştırılması
ve sonrasında istihdam edilmesi yasal zemine oturtulmalıdır.
Sorunun temel kaynağı arz ve talep planlama eksikliği olup
toplum sosyolojisini olumsuz etkilememesi için ivedi planlamanın
yapılması gereklidir. Her yirmi otuz yılda Türkiye ekonomisinin
olası insan kaynağı ihtiyaçlarının mesleki
başlıklar hâlinde tasnif edilmesi ve ona göre eğitim
programlarıyla entegre planların yapılması önemlidir
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğan, EYT mağdurlarına müjde olarak içinde bulunduğumuz
aralık ayını işaret etmişti. Liderimiz Sayın
Devlet Bahçeli Beyefendi de MHP'nin seçim beyannamesindeki taahhütleri
arasında bulunan EYT düzenlemesi için Ümit ediyorum ki bu yıl
bitmeden bu yara kapanacak, bu adaletsizlik köklü bir çözümle
buluşturulacaktır. şeklinde beyanda bulunmuştur. 8 Eylül
1999 tarihinden önce işe başlayan, 5 000 prim gün
sayısını ve kadınlarda yirmi yıl, erkeklerde yirmi
beş yıl sigortalılık hizmet süresini tamamlayanların
emekli olması ve bu sorunun artık ülkemiz gündeminden tamamen
kaldırılması gerekmektedir.
Yine, Milliyetçi Hareket Partisinin seçim
beyannamesinde yer alan, sözleşmeli olarak bakanlıklarda ve kamu
kurumlarında öğretmen, sağlık personeli, din görevlisi,
araştırma görevlisi, sanatkâr gibi birçok alanda sözleşmeli
çalışanların en kısa sürede kadroya geçirilmesini takdirle
karşılıyoruz. Bakanlık ve KİT'lerde sözleşmeli
olarak çalışan tüm geçici işçilerimizin kadroya
kavuşturulacak olması da memnuniyet vericidir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; asgari ücretteki artışa paralel olarak
esnafımızın ve çiftçimizin ödediği SGK primleri
artmaktadır. Özellikle küçük esnaf ve çiftçilerimizin, primlerini ödemekte
zorlandıklarını görmekteyiz. Esnafımızın,
çiftçimizin ve sanatkârlarımızın primlerinde indirim
yapılması, yirmi beş yıl ve 9000 prim gün sayısı
şartlarını dolduranlardan yaş şartı
sağlanıp emekli aylığı bağlanana kadar sigorta
primi alınmaması temennimizdir. Yine, birçok esnaf ve
sanatkârımızın 2000 yılı öncesi vergi ve oda
kaydı olmasına rağmen BAĞ-KUR kayıtlarını
yaptırmadıklarından çalışma sürelerinin
sigortalılık süresi olarak değerlendirilmesi ve bu sürelerin
borçlandırılması temennilerimiz arasındadır.
BAĞ-KURlular SGKlilere göre daha düşük emekli maaşı
alırken emekli olabilmek için 1800 gün daha fazla prim ödemektedirler.
Prim gün sayısı ve emekli aylıkları arasındaki
eşitsizliklerin giderilmesi de gerekmektedir.
Yine, çıraklık ve staj sürelerinin
emeklilik hizmet süresinden sayılması, doğum nedeniyle iş
hayatına geç atılan kadınların işe girmeden önceki
dönemlere ait doğum borçlanmaları haklarının olması,
işverenlerin SGK prim yükünün hafifletilmesi ve istihdam desteğinin
artırılması gereklidir.
Türk sinemasına emek vermiş birçok
değerli sanatçımızın yaşadığı
sorunlardan biri de dizi ve sinema filmlerinde oynadıkları hâlde
yapımcıları tarafından sigortalarının
yapılmamış olmasından dolayı yaşamış
oldukları hak kaybıdır. Sigorta başlangıç günü ve prim
gün sayısı nedeniyle uğranan bu kayıpların tespit
edilmesi kolaydır. Film ve dizilerin yapım tarihleri, vizyona
girdikleri ya da televizyonda gösterim tarihleri bellidir.
Sanatçılarımızın bu durumu ispatlamaları hâlinde
kendilerinin sigorta başlangıç tarihi kabul edilerek geriye yönelik
primlerini ödeme hakkı verilmesi, önümüzdeki günlerde yapılacak olan
EYT düzenlemesinde bu nedenlerden dolayı hak kaybı yaşıyor
olanların yararlanmalarını da sağlayacaktır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; mensubu bulunduğum mali müşavirlik mesleğinin
sorunlarını Meclis kürsüsünden mümkün olduğunca dile getirdim.
Bu noktada, meslektaşlarım adına bir talebimiz de Sayın
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımızdan olacaktır.
Milliyetçi Hareket Partisinin meslektaşlarımız adına
vermiş olduğu kanun teklifi ve talepleri doğrultusunda, Maliye
Bakanlığımızca 15 Ekim 2019 ve 30 Kasım 2021 tarihinde
yapılan düzenlenmelerle meslek mensubunun birinci derecede
akrabasının veya kendisinin vefatı, ağır
hastalığı veya kadın meslektaşların doğum
yapması hâli mücbir sebep kabul edilerek mükellefleri adına vermiş
oldukları beyannamelerin ve ödeme sürelerinin ertelenmesine yönelik düzenlemeler
yapılmıştır. Serbest muhasebeci ve mali müşavirler,
mükellefleri adına sadece Maliye Bakanlığına değil
aynı zamanda Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığına da bildirimler yapmaktadırlar. Meslek mensubu
aracılığıyla elektronik olarak gönderilen aylık
işçi bildirgeleri ve tahakkukları, işe giriş
çıkış, iş kazası ve diğer bildirimlerin meslek
mensubunun mücbir sebep yaşaması hâlinde ertelenmesi ve
işverenlere cezai müeyyide uygulanmamasına yönelik düzenlemeleri
sizden beklemekteyiz. Sayın Bakanımızın
meslektaşlarımızın talebine duyarsız
kalmayacağını umut ediyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; çocuklarımıza, torunlarımıza
bırakabileceğimiz en büyük miras ülkücü hareket içeresinde
verdiğimiz mücadeledir. Tarih, ülkücüleri yazacaktır. diyerek tarih
yazan, 8 Aralık 1995 tarihinde trafik kazası sonucu
kaybettiğimiz eski Ülkü Ocakları Başkanımız Metin
Tokdemir'i vefatının seneidevriyesinde rahmetle ve minnetle yâd
ediyorum; ruhu şad, mekânı cennet olsun. (MHP ve AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
ESİN KARA (Devamla) - Konuşmama son
verirken büyük Türk milletini ve onun Büyük Meclisini saygıyla
selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN - Gruplar adına yapılan
konuşmalar tamamlanmıştır.
Şimdi, şahısları adına
lehte Nevşehir Milletvekili Sayın Yücel Menekşe.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Başkanım,
son söz milletvekilinin, ben de burada duruyorum vallahi.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Bir şey söylemedi
Sayın Tanal, rahat olun.
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Menekşe. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
YÜCEL MENEKŞE (Nevşehir) Sayın
Başkan, Gazi Meclisimizin çok değerli milletvekilleri; 2023
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi üzerine şahsım
adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetimizi
ve milletvekillerimizi saygıyla selamlıyorum.
Cumhuriyetimizin 100üncü yılını
kutlayacağımız 2023 yılında,
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğanın
çizdiği doğrultuda, büyüyen, güçlenen ve her alanda lider Türkiye
vizyonuna yakışır şekilde ülkemizi bir marka hâline
getirmek amacıyla dün olduğu gibi bugün de
çalışmalarımıza şevkle devam ediyor ve 2023, 2053,
2071 hedeflerimize emin adımlarla ilerliyoruz.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; iktidara geldiğimiz günden itibaren çalışma ve
sosyal güvenlik alanında yaptığımız
çalışmalardan kısaca bahsetmek istiyorum.
Birincisi, 2002 yılında 184,25 TL olan
asgari ücreti, 1 Temmuz 2022 tarihi itibarıyla 5.500 liraya
çıkardık.
İkinci olarak, 2002 yılında
İŞKUR tarafından özel sektörde işe yerleştirilen
kişi sayısı 24.482 iken bu rakam 2022 Eylül ayı
itibarıyla 11,9 milyona ulaşmıştır.
Üçüncü olarak, 2000li yıllarda bedeli ödenen
ilaç sayısı 3.986 iken bugün toplam 8.671 adettir.
Dördüncü olarak, 2019 yılında 1.000 TLye
yükselttiğimiz en düşük emekli aylığını 3.500
TLye çıkardık. Ayrıca, 2018 yılında
başlattığımız 1.000 TL emekli ikramiyesini 2021
itibarıyla 1.100 liraya yükselttik.
Beşinci olarak, kamuda görev yapan 520 bin
sözleşmeli personelin yaklaşık 424 binine isteğe
bağlı kadrolar verdik.
Kıymetli milletvekilleri, iktidara
geldiğimiz 2002 yılından itibaren kültür ve turizm alanında
ülkemize sağladığımız katkılardan da kısaca
bahsetmek istiyorum.
Birinci olarak, ülkemizde 2002 yılında
belgeli 9.896 konaklama tesisi bulunmakta iken 2022 yılı Ekim
ayı itibarıyla bu sayı 21.083e ulaşmıştır.
Bu kapasite artışımızın meyvesi olarak da 2022
yılı Ocak-Eylül döneminde 40 milyondan fazla turist ağırladık.
İkinci olarak,
ağırladığımız ziyaretçi sayısında
olduğu gibi turizm gelirlerimizde de önemli bir sıçrama
yakaladık. 2002 yılında 12,4 milyar dolar olan turizm gelirimizi
2019 yılında 37,3 milyar dolara yükselttik.
Ayrıca, turizm ve kültür alanlarını
da birlikte ele alıyor ve birbirlerinin tamamlayıcısı
olarak görüyoruz. Kültür politikalarımızı belirlerken Anadolu
coğrafyasında hayat bulmuş tüm medeniyetlerin eşsiz
eserlerini yüksek sorumluluk bilinciyle açığa çıkarmayı,
korumayı, yaşatmayı ve gelecek nesillere eksiksiz bir biçimde
aktarmayı hedeflediğimiz için, turizm alanında olduğu gibi
kültür alanında da çalışmalarımızı bu
anlayış içerisinde titizlikle devam ettiriyoruz. Bu hedefler
doğrultusunda, ülkemizin ve Nevşehirimizin kültürel
mirasını korumak, gelecek nesillere en iyi şekilde aktarmak ve
turizm gelirlerimizi artırmak için yaptığımız
girişimler sonuç vermektedir. Bu kapsamda, 2019da Kapadokya Alan
Başkanlığımızın kurulmasıyla birlikte,
binlerce yıllık tarihiyle dünyadaki en önemli turizm alanlarından
biri olan Kapadokya bölgemizin tarihî değerlerinin, dokusunun bozulmasının
önüne geçtik.
Kıymetli milletvekilleri, kültür turizminin
lokomotif bölgesi olan Kapadokyamızın merkezi Nevşehirimize AK
PARTİ hükûmetlerimiz döneminde yapılan yatırımlardan
kısaca bahsetmek istiyorum. İktidara geldiğimiz 2002
yılından itibaren son yirmi yılda ilimize yapılan kültür ve
turizm yatırımları 215 milyar TLnin üzerindedir.
Ulaştırma alanında yapılan
yatırımlarımız 2,7 milyar TLdir. 2002 yılında
23,4 milyon TL olan tarımsal destekleme miktarını 16,5 kat
artışla 2022 yılında 406 milyon TLye çıkardık.
Son yirmi yılda toplam 4,7 milyar TL destek ödemesi
yapılmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
YÜCEL MENEKŞE (Devamla) Sayın
Başkan, kıymetli milletvekilleri; 2023 yılı bütçesi mali
disiplini sürdürmek, ihracatı artırmak, kaynakları üretken
alanlara yönlendirmek, yatırımları ve istihdamı
artırmak, tasarruf oranını yükseltmek, cari açığı
azaltmak amaçlarıyla hazırlanmıştır. Bütçe teklifinin
hazırlamasında emeği geçen Kültür ve Turizm Bakanımız
Sayın Mehmet Nuri Ersoya, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanımız Sayın Vedat Bilgine, Bakan
Yardımcılarımıza, tüm Bakanlık
bürokratlarımıza ve Plan ve Bütçe Komisyonumuza teşekkür ediyorum.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet
sisteminin 5inci ve AK PARTİ hükûmetlerinin 21inci bütçesi olan 2023
yılı merkezî yönetim bütçemizin devletimize, milletimize
hayırlı olmasını diliyorum.
Bu duygu, düşüncelerle Gazi Meclisimizi, aziz
milletimizi ve Nevşehirli hemşehrilerimizi saygıyla
selamlıyorum.(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Birleşime on dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati: 21.31
YEDİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 21.52
BAŞKAN:
Başkan Vekili Nimetullah ERDOĞMUŞ
KÂTİP
ÜYELER: Necati TIĞLI (Giresun), Rümeysa KADAK (İstanbul)
-----0-----
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 32nci Birleşiminin Yedinci Oturumunu
açıyorum.
2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu
Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin
görüşmelerine devam ediyoruz.
Komisyon yerinde.
Şimdi, yürütme adına Kültür ve Turizm
Bakanı Sayın Mehmet Nuri Ersoy konuşacak.
Buyurunuz Sayın Ersoy. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğanın
liderliğinde, ulusal ve uluslararası alanda yürütülen millî, insani
ve vicdani politikalara uygun olarak ülkemizin ve milletimizin refahı,
huzuru ve faydası için gece gündüz demeden
çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye
Yüzyılı vizyonunun dayandığı sarsılmaz inanç ve
iradeyle sorumluluğumuz dâhilinde bulunan kültür, sanat, turizm, kamu ve
kültür diplomasisi alanlarında Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve aziz
milletimizin tam bağımsız geleceğini adım adım
inşa ediyoruz.
Gerçekleştirdiğimiz
çalışmaların neticelerini, elde edilen başarıları
ve gelecekte hayata geçireceğimiz yeni proje ve faaliyetlere dair
bilgileri sizlerle paylaşmak üzere yüce Meclisimizin kürsüsündeyim.
Sizleri saygı ve muhabbetle selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; turizmde pek çok başarıya imza
attığımız bir yılın daha sonuna
yaklaşıyoruz. Tabii, bu başarılar tesadüfen olmuyor,
doğru stratejiler ve takiben bir dizi eylemle mümkün oluyor. Bu
eylemlerden ilki tanıtım. Turizmde bilinirlik, başarı ile
başarısızlık arasındaki farktır. 2019da Türkiye
Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansını kurarak bu fark
ibresini Türkiye için kalıcı olarak başarıya çevirmiş
olduk. TGA, bir yandan Bakanlığımız ve sektör
paydaşlarımızın tecrübelerini aynı çatı
altında buluşturarak turizmde yaşanan küresel krizleri ciddi bir
başarıyla yönetmiş, diğer taraftan da Türkiyeyi
dünyanın en etkili, en yoğun tanıtım yapan ülkesi konumuna
yükseltmiştir. 2022 yılında da bu konum daha da güçlendirilerek
muhafaza edilmiştir. Geldiğimiz noktada hem dijital hem de
konvansiyonel iletişim araçlarıyla 200 ülkeyi kapsayan özel
tanıtım kampanyaları yürütüyoruz. CNN International, BBC
International, Al Jazeera International, Euronews, Bloomberg International gibi
global haber kanallarıyla tüm dünyaya ulaşıyoruz. Bize, ülkemize
en çok turist gönderen ve hızlı büyüyen, potansiyeli olan 33 ülkede
ulusal televizyon kanallarıyla yoğun tanıtım
yapıyoruz. Burada özellikle belirtmek istiyorum: Turizm Geliştirme
Ajansı yüzde 95 ağırlıklı olarak yurt
dışında tanıtım yapıyor, yüzde 5ten daha az da
içeride tanıtım yapıyor.
Bu arada, Sayın Budak Turizm Geliştirme
Ajansının rakamlarını açıklamıyorsunuz. dediniz.
Ancak, Turizm Geliştirme Ajansının gerçekleşen bütçesi ve
faaliyetleriyle ilgili detaylı, bağımsız denetim raporu
Sayıştay denetiminden geçtikten sonra Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonunda sizlere sunuluyor. Gayet
şeffaf ve her sorunuz da cevaplanıyor. Yanılmıyorsam,
inşallah bu ay içinde tekrar Komisyon toplanıyor, oraya
katılmanızı tavsiye ediyorum.
ÇETİN OSMAN BUDAK (Antalya) Buna cevap
alamadık Sayın Bakan. Komisyonda da yoktu bize bu konuda verilen
cevap.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) - Basit hesapların da orada nasıl
yapıldığını net bir şekilde öğreneceksiniz.
ÇETİN OSMAN BUDAK (Antalya) Bu, doğruyu
yansıtmıyor.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) - Biz konumuza dönelim.
Televizyon reklamları, tanıtım
filmleri, dergi ve gazete ilanlarının yanında
aralıksız süren reklam çalışmaları, sosyal medya
uygulamaları, basın mensubu, influencer ve tur operatörleri ağırlamaları
gibi faaliyetlerle Türk turizminin tarihten kültür ve sanata uzanan muazzam
potansiyelini dünyanın gözleri önüne seriyoruz. Bakın, zaten
doğru işler yaptığınız zaman doğru sonuçlar
da alıyorsunuz. Yüz yıldır verilmekte olan bir Michelin
Yıldızı var, Michelin Rehberi var biliyorsunuz, Türkiye yüz
yıldır imrenerek bakıyordu. Gastronomimizle övünüyorduk ama
gastrocity unvanını alamıyorduk. Biliyorsunuz, Turizm
Geliştirme Ajansının yoğun çalışmaları
Michelin Star ve Michelin rehberlerinin de anında radarına
takıldı, keşfedildi ve bu yıl bildiğiniz gibi 4 tane
restoranımız 2 yıldız, 1 tane restoranımız tek
yıldız, 1 restoranımız da 5 yıldız olmak üzere
Michelin Yıldızı alarak dünyada gastrocity kapsamında yerini
aldı. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Ha,
bununla da sınırlı değil; inşallah, İzmir
Çeşme, Muğla Bodrum ve Antalya'ya da Michelin Yıldızı
getirmek için hızlı şekilde çalışmalarımıza
devam ediyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Çalışmalarımızı yaparken
özellikle iki noktaya dikkat ediyoruz; ürün çeşitliği üzerinde
çalışarak bunu vurgulamak ve pazar çeşitliğine gitmek. Bu
iki nokta birlikte sağlanınca sektörümüzü olumsuz etkileyebilecek
krizlere karşı turizmimizi bağışıklığa
kavuşturmuş oluyoruz ve tüm bunları yaparken de turizmi 81
ilimize yaymak için adımlar atıyoruz.
Gelelim ikinci önemli eylemimize; yüksek standartlar
ve belgelendirme programlarıyla niteliklerin artırılması.
Pandemiyle birlikte Türkiye'nin turizmdeki öncülüğünün ve
örnekliliğin bir simgesi hâline dönüşen Güvenli Turizm Sertifikasyon
Programımız kapsamında 2022 yılı Haziran ayı
itibarıyla sertifika alan tesis ve araç sayımız 12 bini
geçmiştir. Şimdi, bu sahada geleceğin trendlerini bugünden
ülkemize kazandıracak ve küresel sürdürülebilirlik uygulamalarına hız
verecek çok ciddi ve önemli bir adım daha atıyoruz. Dünyanın
önde gelen sertifikasyon kuruluşları arasında yer alan Küresel
Sürdürülebilir Turizm Konseyiyle üç yıllık iş birliği
anlaşmasına imza attık ve uluslararası standartlara uygun
bir şekilde Türkiye Sürdürülebilir Turizm Programını
hazırladık. Program kapsamında konaklama tesisleri için
sürdürülebilir turizm kriterlerini belirleyerek Küresel Sürdürülebilir Turizm
Konseyine uluslararası tanınırlık için başvurumuzu
yaptık. Böylesine kapsamlı bir çalışmayı dünyada yapan
ilk ülke olduğumuzun da altını özellikle çizmek isterim. Çok
yakında hayata geçireceğimiz Sürdürülebilir Turizm Programıyla
üstlendiğimiz bu öncülük Türkiye'yi bir kez daha dünya için örnek ülke
konumuna getirecek ve sürdürülebilir turizm konusunda ülkemiz adına fark
yaratacaktır. Sektörümüzü uzun vadede daha güçlü kılacak bu
çalışmalarla hem turizm pazarındaki rekabetçiliğimiz
artacak hem de Türkiye olarak uluslararası anlaşmalardan doğan
yükümlülüklerimizi yerine getirmiş olacağız. 2023, 2025, 2030
yıllarını kapsayan Sürdürülebilir Turizm Programıyla bütün
konaklama tesisleri aşamalı şekilde çevreye duyarlı hâle
gelecektir. Yine, geçtiğimiz yıl 2634 sayılı Kanun'da
yapılan değişiklikle konaklama tesislerimizin tamamını
Bakanlık belgeli yaparak nitelikli turizm konusunda çok gerekli ilk süreci
tamamlamış olduk. Şimdi, sınıflandırma belgesi
almalarını sağlayarak, süreci bir basamak daha yukarı
taşıyarak tamamlayacağız.
Gelelim eylemlerinden üçüncüsüne;
altyapıların desteklenmesi. Tesisleşme turizmin
sacayaklarından biri; tesisleşmenin doğru ve kaliteli
olması içinse söz konusu bölgelerin güçlü bir altyapıya sahip
olması şart. Dolayısıyla turizm potansiyelimizin
hakkını vermek için bu potansiyele sahip yerlerde altyapı
uygulamalarını hem maddi ve teknik olarak hem de denetim
noktasında destekliyoruz. 2002-2022 döneminde turizm amaçlı çevre
düzenlemesi ve altyapının geliştirilmesiyle sürdürülebilir
turizm kapsamında yaklaşık 2,3 milyar lira destek
sağladık. Bu desteğin 768 milyon lirası 2018-2022
yılları arasında sağlanmıştır. Antalya Kemer
ilçesi Çamyuva Atık Su Arıtma Tesisi çalışmalarına da
başlamak için Antalya Büyükşehir Belediyesinin devir protokolünü
onaylamasını bekliyoruz. Antalya Belek, Serik 2 ve Bodrum Atık
Su Arıtma Tesisi ve bağlantı altyapı tesisleri
yatırımları ise bitirilerek ülkemizin hizmetine
sunulmuştur. Biliyorsunuz, aslında bunlar büyükşehir
belediyelerinin sorumlulukları; yeterli kaynakları
olmadığını söyledikleri için, biz Bakanlık olarak,
yasamızda yapılan bir değişiklikle, kendilerinden onay
alarak protokol kapsamında devralıyoruz. Yapılan atık su
arıtma tesisleri, aynı zamanda yüzme suyu kalitesinin
iyileştirilmesine, dolayısıyla Mavi Bayrak
sayısının artırılmasına katkı
sağlamaktadır. 2022 yılında 531 plaj, 24 marina, 5 bireysel
yat ve 15 turizm teknesi Mavi Bayrakla ödüllendirilmiştir. Dünyada 3üncü
sırada yer alan ülkemizi daha üst sıralara taşımayı
hedefliyoruz.
Gelelim eylemlerin dördüncüsüne; nitelikli personel.
Unutulmamalıdır ki turizmin temel ögesi insandır ve
insanların memnuniyetini etkileyen kilit unsur da muhatap olduğu
insanlardır. Bu sebepten ötürü turizm sektöründe
çalışanların niteliklerinin artırılması ve
onların kişisel gelişimleri ciddi önem atfettiğimiz bir
konudur. Bu hususta Millî Eğitim Bakanlığımızla
imzaladığımız protokolleri daha önce de yüce Meclisimize
arz etmiştim. Kısaca tekrar etmek gerekirse turizm meslek
liselerimizden seçilen öğrencilerimizin otel ve işletmelerde
yoğunlaştırılmış beceri eğitimleri
almalarını, en az 3 yabancı dil konuşarak mezun
olmalarını, okurken burs almalarını ve mezun olduktan sonra
istihdam edilmelerini sağlıyoruz. Ayrıca öğretmenlerimizin
de yeterliliklerini ve mesleki gelişimlerini artırabilmeyi
hedefliyoruz. 2022 yılında da protokolün uygulanmasına devam
ettik, 60 turizm meslek lisemizi 41 otel grubumuzla eşleştirdik.
Sonuç olarak çocuklarımız iş sahibi oluyor, otellerimiz
nitelikli iş gücüne kavuşuyor ve turizm meslek liselerimiz itibar ve
ilgi görüyor.
Eylemlerin beşincisi yatak kapasitesinin
artırılması ve tüm Anadoluya yayılması. Türkiyenin
2002 yılına kadar ulaştığı konaklama tesisi
sayısı toplam 9.900, yatak sayısı ise 804 bin iken bu
yıl sonu itibarıyla konaklama tesisi 21.100ü, yatak sayısı
ise 1,9 milyonu aşmıştır. Son yirmi yılda yüzde
186lık bir artış sağlamakla kalmayıp konaklama
tesislerimizin tamamını Bakanlık belgeli yaparak çok önemli bir
adım atmış olduk. Önümüzdeki yıllarda önceliğimiz
başta Ege olmak üzere kapasitenin az olduğu diğer Anadolu
bölgelerinde yatak sayısının artırılarak
yaygınlaştırılması olacaktır. Özetleyecek olursak
doğru eylemleri sürdürülebilir stratejilerle, kararlı bir
şekilde, devlet ve sektör el ele vererek gerçekleştirdiğimizde
pozitif sonuçlar rakamlarda kendini göstermektedir. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Ülkemize gelen yabancı ziyaretçi
sayısı son yirmi yılda 3,4 katına
çıkmıştır. 2019da turizm rekorunu kırarak
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütünün verileriyle en çok
ziyaretçi alan ülkeler sıralamasında dünya 6ncısı olduk.
Covid-19 pandemisinin etkilerini göstermeye devam ettiği 2021
yılında, tüm zorluklara ve yasaklara rağmen süreci
rakiplerimizden daha başarılı yürüttük ve bu rekoru da
aşarak dünya 4üncülüğüne yükseldik. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Artık her sene bir önceki
rakamları katlamak için gayret gösteriyoruz, hedeflerimize
ulaşabilmek için dev projeleri hayata geçiriyoruz. Bir yandan Galataport
gibi alanında dünyanın en iyisi kabul edilen cruise portları
inşa ederken bir yandan da İGA İstanbul Havalimanı gibi
dünyanın en büyük ve en modern havalimanlarını hizmete
alıyor, şehirlerimizi modern otoyollarla ve hızlı tren
ağlarıyla birbirine bağlıyoruz. Eğer bu
altyapılar yapılmasaydı yakın gelecekteki büyüme
hedeflerimizi tutturmak da hayal olacaktı.
Covid-19 süreci sonrası V tipi bir
çıkış yakalayacağımızı ısrarla
belirtmiştik; haklı çıktık diyerek sizlere güzel bir haber
vermek istiyorum. 2022 yılı yıl sonu hedefimizi 51,5 milyon
ziyaretçi ve 46 milyar dolar gelir olarak bir kez daha yukarı yönlü revize
ediyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) 2023te
hedeflerimiz çok daha büyük; 60 milyon ziyaretçi ve 56 milyar dolar gelir. Tüm
bu rakamlar bize şunu gösteriyor: Yeni Türkiye Yüzyılında biz
turizmde Türkiye olarak artık süper ligdeyiz. Bu işi en üst seviyede
yapan ülkeleri rakip olarak görüyor ve hedeflerimize uygun bir şekilde
ilerliyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Burada, Sayın Çetin Osman Budakın
Akdeniz'deki ülkelerle
karşılaştırıldığında iyi değiliz.
gibi bir eleştirisi vardı. Doğru bir şey değil, ben
size gerçek rakamları vereyim; sizde yok herhâlde, ödevinizi iyi
çalışmamışsınız.
VELİ AĞBABA (Malatya) Ne
çalışmamış? Orada yaşıyor, senin gibi otelcilik
yapmıyor, turizmcilerin içinde. Sizin gibi sadece kendisine
çalışmıyor o, memlekete çalışıyor.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) 2019-2022 karşılaştırması yani pandemi
öncesi ve bu yılın karşılaştırması, ilk on
aylık verileri
Bende on bir aylık verileri var ama yabancılarda
on aylık veri açıklandığı için onları
karşılaştırıyoruz.
VELİ AĞBABA (Malatya) Kendi otellerinle
karşılaştırma.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Şimdi, İspanya, İtalya, Yunanistan, Türkiyenin
ziyaretçi sayısı: İspanya 2019la
kıyaslandığında eksi 15, İtalya yüzde eksi 27,
Yunanistan yüzde eksi 12; Türkiye ilk on aylık veride eksi 3 ama yıl
sonunu başa baş kapatacak inşallah. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ÖZGÜR KARABAT (İstanbul) Nereden nereye
eksiye gelmiş?
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Gelire bakalım, gelirde nasıllarmış?
İspanya ilk on ayda eksi 7, İtalya ilk dokuz ayda eksi 6, Yunanistan
ilk dokuz ayda yüzde eksi 3; Türkiye ilk on ayda yüzde artı 16,
inşallah yıl sonu artı 19. (AK PARTİ sıralarından
Bravo sesleri, alkışlar) İstatistiklere internetten
erişilebiliyor Sayın Budak, tavsiye ederim, ulaşın.
VELİ AĞBABA (Malatya) Sayın Bakan,
euro üzerinden değerlendirsene euro üzerinden. Para pul olmuş, euro
üzerinden değerlendir.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri
VELİ AĞBABA (Malatya) Para pul
olmuş, para pul olmuş.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) O da doğru değil, onu da hemen cevaplayayım.
Şimdi, diyorsunuz ki
VELİ AĞBABA (Malatya) Ucuz tatil cenneti
olmuş memleket!
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Şimdi, onu da hemen cevaplayayım; bakın, çok basit:
Kişi başı gecelik gelir 2018de 67 dolardı, şu anda 90
dolarla kapatacağız inşallah. O dediğiniz de doğru
değil. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Rakamlar
her şeyi söylüyor, rakamlar her şeyi söylüyor.
VELİ AĞBABA (Malatya) Para pul
olmuş, para pul olmuş! Avrupanın ucuz tatil cenneti olmuş:
Avrupanın, Rusların ucuz tatil cenneti olmuş.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
konuşmamın turizmle ilgili bu son bölümünde halkımızdan
büyük takdir ve istek alan beş yıldızlı halk plajları
projemize değinmek istiyorum.
VELİ AĞBABA (Malatya) Yerli ve millî
iken nereye geldik? Vay babam vay!
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) 2019 yılında başlattığımız bu
proje kapsamında 2022 yılına kadar 7 adet ücretsiz halk
plajının yapımını tamamlayarak vatandaşlarımızın
hizmetine sunmuştuk. 2022de ise Antalya Kemer Beldibinde 2 adet,
Muratpaşa Larada 1 adet ücretsiz halk plajını
vatandaşımızın kullanımına açtık. Böylece,
beş yıldız kalitesindeki ücretsiz halk plajı
sayımız 10a yükselmiş oldu. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) 2023 yılında Antalya Küçük Çaltıcak ve Kemer
Phaseliste 2 adet, Muğla Bodrum Torba ve Gündoğanda 2 adet,
İstanbul Şilede 1 adet, İzmir Seferihisar Teosta 1 adet olmak
üzere 6 adet daha ücretsiz halk plajını hizmete açarak plaj
sayımızı 16ya çıkaracağız. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya)
Alkışlayanlar da çok halk plajına giderler ya! Çok halk
plajına giderler ya! Halk plajı mı görmüş bunlar
ömürlerinde? Halk plajını bilen var mı burada?
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Ayrıca, 8 adet plajımıza karavan park ve hizmet
alanları da ekleyerek kapasitelerini büyüteceğiz.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; turizm alanında olduğu gibi kültür alanındaki
çalışmalarımızda da yoğun bir mesai içindeyiz. Kültür
ve turizmde kendi iç dinamiklerine özel çalışmalar yaparken her iki
sahanın birbirini tamamlayıcı, destekleyici yönlerini de
güçlendiriyor, bu bütünlüğü daha geniş bir zemine yayıyoruz. Bu
bilinçle yapılan çalışmaların bir sonucu olarak UNESCO
Dünya Mirası Listesinde 2002 yılında 9 olan varlık
sayımız bugün 19a ulaşmıştır. 2023
yılı hedefimiz sayıyı 21e çıkarmaktadır.
Yine, 2022 yılında arkeolojik alanda da
dünyada lider olduğumuzu gururla ifade ediyorum. Bakın, 700
arkeolojik kazı ve araştırma sayısıyla en çok
arkeolojik çalışmayı yürüten ülkeyiz yıllık bazda. Bu
çalışmalar yerli, yabancı, kurtarma ve su altı
kazısı ile yüzey araştırmaları gibi çok çeşitli
alanları kapsıyor.
VELİ AĞBABA (Malatya) Arkeoloji
diyorsun da Malatya Arslantepeye çivi çakmadın, çivi çakmadın
Sayın Bakan.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Maddi olarak baktığımızda 2022
yılında gerçekleştirilen kazılar için 90 milyon
liranın üzerinde bir kaynağın kullanıldığı
görülse de esasen bu rakam yıl boyu süren kazılar için ayrıca
istihdam ettiğimiz uzman personele ve kazı alanlarında
gerçekleştirilen restorasyon, konservasyon ve çevre düzenleme
çalışmalarına ayrılan meblağla birlikte 248 milyon
liraya ulaşmış durumdadır. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar) 2023
yılında ise kazılarımız için toplam 200 milyon lira
bütçenin kullanılması öngörülmüştür. Buna ilaveten yıl boyu
süren kazılar için istihdam ettiğimiz uzman personele ve kazı
alanlarındaki restorasyon, konservasyon ve çevre düzenleme
çalışmalarına ayrılan meblağla birlikte söz konusu
rakamın 535 milyon liraya ulaşacağı öngörülmektedir.
VELİ AĞBABA (Malatya) Malatya
Arslantepeye ne oldu Sayın Bakan? Arslantepe unutuldu.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Bakın, hem çok sayıda kazı yapıyoruz -rekor
sayıda- hem de uzun süreli kazılar gerçekleştiriyoruz. Bu
dönemde en iyi yaptığımız işlerin başında
geliyor.
VELİ AĞBABA (Malatya) Sayın Bakan,
Malatya Aslantepeye gelelim, UNESCO koruma listesindeydi.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Bakınız, 2002 yılında 96 olan müze
müdürlüğü sayımız bugün itibarıyla 122ye, bu müdürlüklere
bağlı müze sayımız ise 183ten 211e yükselmiştir. Söz
konusu gelişme sadece nicelikte değil; modern binaları,
yenilikçi sergi biçimleri ve eğitim çalışmalarıyla
müzelerimizin sunduğu hizmet nitelik olarak da seviye
atlamıştır.
VELİ AĞBABA (Malatya) Sayın Bakan,
Arslantepeye gelelim, Arslantepeye; Malatya Arslantepeye.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Yurt dışında bulunan ülkemiz kökenli kültür
varlıklarının iadesi için yoğun mesai harcıyoruz.
VELİ AĞBABA (Malatya) UNESCO koruma
listesine girdi, elinize sağlık da bir şey yapın bak.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Soru ve cevaplarda cevaplarım, biraz sakin olun ya, biraz
sakin olun ya. (AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) Sakin makin yok,
sakin makin yok.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Hep kavga ya, hep kavga ya.
VELİ AĞBABA (Malatya) Bak, bir şey
söyleyeyim size
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Hiç yakıştıramıyorum vallahi, siyaseti çok
aşağıya çekiyorsunuz.
VELİ AĞBABA (Malatya) Sizin de
katkınız var, sizin de emeğiniz var.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Uzmanlaşma ve etkin mücadele gerektiren
VELİ AĞBABA (Malatya) Bak, söylüyorum;
sizin emeğiniz var, katkınız var ama devamı gelmedi
Sayın Bakan. Böyle bir şey yok ya.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla)
bu çalışmaları yürütmek üzere kurduğumuz
BAŞKAN Sayın milletvekilleri
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla)
Kaçakçılıkla Mücadele Daire
Başkanlığımız sorumluluğunun hakkını
vermektedir. Öyle ki 2002-2022 yılları arasında toplam 9.042
kültür varlığının ülkemize iadesi sağlanmış
VELİ AĞBABA (Malatya) Arslantepede
sizin de emeğiniz var ama devamı gelmedi Sayın Bakan.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla)
bunlardan 4.727si Bakanlığımızın
atılım yaptığı 2018-2022 yılları
arasında gerçekleştirilmiştir.
Bakanlığımızca koruma bölge
kurulları gündemindeki konuların
hızlandırılmasına yönelik oluşturulan
VELİ AĞBABA (Malatya) Sakin ol da ne
oldu, olay mı çıkardım, ne oldu? Niye zoruna gitti?
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla)
Performans Yönetim Sistemi Projesiyle işlem süreleri
ortalama üç aydan yirmi altı güne indirilmiş ve işlem süresi
yüzde 72 oranında performans
Bakın, eskiden kurullarda çok uzun,
aylarca, yıllarca bekleyen konular vardı; şimdi bu süreyi çok
kısalttık, hatta bekleme dosyası diye bir şey de
kalmadı, bu da oldukça önemli.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 2002 yılından günümüze kadar 2 bine yakın
kültür varlığının -ki burada vakıf eserleri hariç
konuşuyorum- projelerini, restorasyonunu, teşhir, tanzim ve çevre
düzenleme çalışmalarını gerçekleştirdik. 2018den
bugüne kadar tamamlanan çalışma sayısı ise 435 adettir ve
bu yılın sonuna kadar 39 eserimizin daha restorasyonunu
tamamlayacağız. (AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri,
alkışlar)
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Altı
yıldır Zafer Müzesinin restorasyonu bitmedi Sayın Bakan, ne
zaman bitecek?
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Şimdi, bakın, bu sayı da ilginç, bu sayı da
ilginç. 1992-2002 arasında vakıf eserlerine yönelik yapılan ihya
çalışmaları sayısı sadece 46. 2002-2022
arasındaki son yirmi yılda gerçekleştirilen toplam ihya
çalışması ise 5.755. (AK PARTİ sıralarından
Bravo sesleri, alkışlar) Bakın, bir yerde 46, bir yerde 5.755;
tam 125 kat, tam.
VELİ AĞBABA (Malatya) Para var mı?
Rant var mı, rant? Rant varsa olabilir, artabilir yani.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) 2020de tekrar ibadete açtığımız, Fatih Sultan
Mehmet Hanın emaneti, dünya mirası Ayasofya Camisi Mimar Sinan ve
Gaspare Fossati ölçeğinde bir restorasyona alındı. Son büyük
çalışmanın üzerinden geçen yaklaşık yüz yetmiş
beş yılın ardından Bakanlığımız son
derece kapsamlı ve hassas bir süreç yürütmektedir.
Sultanahmetteki Osmanlı Döneminin tarihî tapu
binasının restorasyonu ve teşhir tanzimini de çağdaş
müzecilik anlayışıyla gerçekleştirerek İstanbulun ve
Ayasofyanın eşsiz tarihini ziyaretçilerle
buluşturacağız. Müzenin ilk etabını da nisan
ayında açıyoruz inşallah.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Afyon Müzesi ne
zaman bitecek Sayın Bakan? On dört senedir bitmedi Afyon Müzesi.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Ayasofya demişken HDP milletvekili Sayın Gülüstan
Kılıç Koçyiğitin bir eleştirisi var, şöyle
demiş: Ayasofyayı ibadete açtınız, başına
gelmeyen kalmadı. Bence Ayasofyanın başına gelen en güzel
şey aslına uygun açılması. (AK PARTİ
sıralarından Bravo sesleri, alkışlar) Vallahi, ibadethane
sizi niye rahatsız ediyor, hiç anlam veremiyorum; onu da özellikle
belirtmek istiyorum.
Bakın, bir diğer önemli
çalışmayı İzmirde sürdürüyoruz. İzmir Alsancak Tekel
Fabrikası Kültür ve Sanat Merkezi Projemizi 2023 yılı Mart
ayında inşallah hizmete açacağız. Yüz otuz yedi
yıllık bir endüstri mirası olan Alsancak Eski Tekel
Fabrikası restorasyon sonrası arkeoloji, etnografya, resim-heykel
müzesi, kütüphane, ihtisas kütüphanesi, sanat atölyeleri ve rekreasyon
alanlarıyla yediden yetmişe toplumun her kesimine hitap edecek
sanatsal bir cazibe merkezi olacak.
Egeden Güneydoğu Anadoluya
uzandığımızda ise acı hatıralara, sanat ve
kültüre şifa olmanın çalışmasını yapmaktayız.
Diyarbakır E Tipi Cezaevini, müzeleri, tiyatro salonu, atölyeleri,
kütüphanesi ve açık hava etkinlik alanlarıyla Diyarbakırlı
vatandaşlarımıza hizmet edecek bir müze ve kültür merkezi olarak
işlevlendiriyoruz.
MAHİR POLAT (İzmir) Hava gazı bunlar,
hava gazı.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Ülkemizin acı hatıralarını oluşturan
darbelere ve insanlık onuruna karşı işlenen suçlara dair
farkındalık yaratmak için hafıza müzemizde mekânlar
oluşturulacak, etnografya müzemizde Diyarbakır kentinin ve kültürünün
anlatımı yapılacak. 2022 yılında ayrıca birçok
noktada, Antalya merkez Kaleiçi Kesik Minare Camisi, İstanbul Eminönü Yeni
Camisi, Üsküdar Ayazma Camisi gibi 56 adet vakıf kültür
varlığının restorasyonunu da tamamladık.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde)
Niğdedekiler hep yarım kaldı, Niğdedekiler. Osmanlı
beş yılda hamamı yapmış, sekiz yıldır
restorasyonunu yapamadınız.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Selçuklu Döneminin önemli eserlerinden Kırşehir merkez
Cacabey Medresesi, Şırnak Cizre Kırmızı Medrese gibi
39 adet eserimizin restorasyonunu da yıl sonuna kadar tamamlamış
olacağız.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Zafer Müzesinin
restorasyonu ne zaman tamamlanacak?
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Yaptığımız bu restorasyon ve onarım
çalışmaları için 2022 yılında toplam 795 milyon lira
kaynak ayırdık.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Bir de
Niğdeye bakın Sayın Bakan, Niğdedekiler hep yarım
kaldı.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Şimdi, kültür varlıkları hususunda
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Altı senedir
bekliyor Afyon.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Bakın, buradaki rakamlar da -lütfen- çok önemli. Siz söylem
yapıyorsunuz, biz eylem yapıyoruz; aradaki fark burada. (AK
PARTİ sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) Kime diyorsun?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Beş
yılda yapamadınız, ne diyorsun! Ne eylemi ya!
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Kültür varlıkları hususunda son bilgi olarak
taşınmaz kültür varlıklarına değinmek istiyorum. 2021
yılında proje, bakım onarım, teşhir tanzim
restorasyonları ve yeni müze yapımı için yaklaşık 735
milyon liralık bir harcama gerçekleştirildi. 2022 yılında
ise bu alanlara ayırdığımız bütçe miktarı 3
katından fazla bir artışla 2,4 milyar liraya
ulaşmıştır.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Sungur Bey
Camisini restorasyona aldınız, cami ibadete kapalı bekliyor,
orayı yapın bir an önce.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Çanakkale,
bir şehrin değil, millî hafızamızın adıdır.
Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihî Alan
Başkanlığımız bu hafızayı güçlü tutmak,
içinde barındırdığı tarih ve kültürel her bir bilgiyi,
yaşanmışlığı gelecek kuşaklara aktarmak,
bunu yaparken de doğal dokuyu muhafaza etmek için onlarca projeyi hayata
geçirmiş, yenilerini gerçekleştirmek için yoğun bir mesai
harcamıştır. Bu sene -biliyorsunuz- orada Çanakkale
Dalış Merkezini açtık, 2023 yılında da 18 Mart
tarihinde inşallah Seddülbahir Kalesinin
açılışını yapacağız. Yine, 2023
yılında Şehitler Abidesi çevre düzenlemesi, Mustafa Kemal
Atatürk Yolu Projesi çalışmalarını
gerçekleştireceğiz. (AK PARTİ sıralarından Bravo
sesleri, alkışlar)
2002 yılında 42 olan kültür merkezi
sayımızı neredeyse 3 katı bir artış
sağlayarak 122ye yükselttik. Bu merkezlerin 33 tanesini de yerel
yönetimlere tahsis ettik. Cumhuriyetimizin başkenti Ankarada CSO Ada,
medeniyetimizin payitahtı İstanbulda Atatürk Kültür Merkezi dünya
standartlarında birer mimarlık ve teknoloji simgesi olarak
yükselmiştir. CSO Ada Ankara cumhuriyetimizin en köklü sanat
kurumlarından olan Cumhurbaşkanlığı Senfoni
Orkestramıza, benzerlerine göre oldukça kısa bir sürede
tamamladığımız Atatürk Kültür Merkezimiz de
İstanbulda bulunan sanat birimlerimizin etkinliklerine ev sahipliği
yapmaktadır. Bu iki merkez de alanında dünyadaki ilk 10 bina arasında.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar) İlk 10
arasında da ilk 5 arasında, en üst seviyelerde yerini
almaktadır.
Elbette yeni yapılar inşa ederken var olan
eserlerimizi korumaya da devam ediyoruz. Ankara Resim ve Heykel Müzesi, Ankara
Etnografya Müzesi, Roma Hamamı, Cumhurbaşkanlığı
Senfoni Orkestrası Tarihî Salonu, Cumhuriyet Müzesi Genel Kurul Salonu,
İkinci Meclis Binası Sığınak Yapısı gibi
Ankara için önemli ve sembolik değeri olan yapıların
restorasyonlarını gerçekleştirdik. Ayrıca, Bakanlık
olarak 2009 yılından bugüne kadar 218 kültürevi ve kültür merkezinin
inşaatına da destek verdik.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; kültür sanat sahasındaki
çalışmalarımızda Kültür Yolu Festivallerimize ayrı bir
parantez açmak gerekiyor. Bakanlığımızın 2021de
İstanbul Beyoğlunda başlattığı, 2022de Ankara,
Çanakkale, Diyarbakır ve Konyayı da ekleyerek 5 ayrı
şehirde düzenlediği festivaller Türkiye'nin marka değerine
muazzam bir katkı sunmaktadır. Bununla birlikte, festivaller için
belirlenen rotalarda bulunan tarihî ve kültürel mekânların
bakanlıklarımızca yenilenmesiyle şehirlerimizin köklü
cazibe mekânları yeniden hayat bulmaktadır. Festivallerimizin
öncelikli hedefi, vatandaşlarımızın kültür ve sanata kolay
ve yoğun erişimini sağlarken sanatı sevdirmek ve bu
vesileyle sanatçılarımıza, kültür ve sanata destek
olmaktır. Coğrafi olarak düşündüğümüzde ise kentlerimizin
destinasyon tanıtımı çok güçlü bir şekilde yapılmakta
ve hem Türkiye hem de dünya ölçeğinde bilinirliği
artırılmaktadır. Rakamlarla ulaştığımız
seviyeye dair çok net bir fikir vereceğim: 2022 yılında
Beyoğlu, Başkent, Çanakkale Troya ve Diyarbakır Sur Kültür Yolu
Festivalleri ile Konya Mistik Müzik Festivalini kapsayan toplam 7 festival
gerçekleştirdik. 20 binden fazla sanatçımız, konserlerden söyleşilere,
opera ve baleden tiyatroya, sergilerden çocuk etkinliklerine kadar 4 binden
fazla etkinlik aracılığıyla 33 milyon
vatandaşımızla buluşmuştur. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Yakaladığımız bu kültür ve sanat
coşkusunu adım adım ülkemize yayacağız. Adana Portakal
Çiçeği Karnavalını, Türkiye Kültür Yolu Festivalleri
kapsamına aldık. Gelecek yıl nisan ayında festival
silsilemize İzmiri ekleyeceğiz. Ayrıca Gaziantep, Trabzon ve
Erzurumu da dâhil ederek 2023 yılında 7 bölgemizdeki 10 ilde Kültür
Yolu Festivallerini gerçekleştirmiş olacağız. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Orta ve uzun vadeli bir hedef olarak her yıl
festival kervanımıza 5 yeni şehir ekleyeceğiz ve yine her
yıl bu organizasyonları tekrar ederek ülkemizin her köşesine
festival kültürünü taşıyacak, insanlarımızın
hayatında kalıcı bir değer yakalayacağız.
Bu arada, HDPli bir vekilimizin, Kürtçeyle ilgili,
kültür ve sanatta gerekli ilgi gösterilmediğiyle ilgili bir izlenimi
varmış. Ekim ayında, biliyorsunuz, Diyarbakır Sur
Festivalinde biz çok yoğun Kürtçe etkinlikler gerçekleştirdik.
Festival boyunca Türkçenin yanında Kürtçeyi de tanıtım ve
iletişim dili olarak kullandık. Özellikle, Kürtçe şarkılar
söylemesi için 4 çok önemli Kürt sanatçımızı davet ettik, çok
istemelerine rağmen maalesef katılamadılar.
SALİH CORA (Trabzon) - Mahalle
baskısından gelemezler.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Muhtemelen, dediğiniz gibi, mahalle baskısından.
Davet eden biz olduğumuza göre bu bizim mahalle değil, artık ona
siz karar verin. (AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
OYA ERSOY (İstanbul) Sarayın
sanatçısı olmadığı içindir, itiraz edemedikleri
içindir.
PERO DUNDAR (Mardin) Onlar sahte sanatçı
olmadıkları için gelmedi, kendi onurlarını korumak için
gelmedi.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kültür
çalışmaları noktasında önemli bir kalem olarak
kütüphanelere ve kütüphanecilik hizmetlerine
yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda, 18 kütüphane
binamızın inşaatı devam etmektedir, diğer 10
projemizin ise ihale çalışmalarını sürdürüyoruz. Son yedi
yılda 139 kütüphane açtık, bunların 43 tanesi destek
verdiğimiz yerel yönetim projeleridir. 2002 yılında 230 bin
metrekare olan halk kütüphanelerimizin toplam kullanım alanı
neredeyse 2 katına çıkarılmış, 2022 yılında
400 bin metrekareye ulaşmıştır. Yine, 2002
yılında 70 bin olan oturma kapasitesi 120 bine yükselmiştir.
Ayrıca, öncü ve özgün projelere imza atarak ilk havalimanı, gar,
bebek ve AVM kütüphaneleri bu dönemde açıldı.
Şimdi, kütüphane projelerimizin yeni mihenk
taşı -bu da önemli- inşallah, Rami Kışlası
olacak. Kapsamlı restorasyon çalışmalarımız
tamamlandığında ülkemizin en büyük peyzaj alanına sahip,
Türkiye'nin 2nci büyük kütüphanesini açacağız. İçerisinde çocuk
ve genç bölümleri, akademik ve uzmanlık alanları olacak. Atatürkle
ilgili araştırmaların yapılacağı ve Türk Tarih
Kurumunun kitaplarının da yer aldığı ülkemizin en
büyük Atatürk ihtisas kütüphanesi de yine, burada bulunacak. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Yazma Eserler Kurumumuz için Rami
Kışlasında bir kitap şifahanesi oluşturduk. Dünyadaki
Türk İslam yazmaları rezervinin çok değerli bir
kısmına sahibiz. Bu şifahaneyle restorasyon ve konservasyon
işlemleri, dünya standartlarında işçilik ve titizlikle yine,
burada icra edilecek.
Ayrıca, özel olarak
yaptırdığımız kalıcı sergi salonunda
yıl boyunca değişik temalarla nitelikli yazma eser sergileri
düzenlenecektir.
Rami Kışlasının
inşaatını söz verdiğimiz gibi, yıl sonunda
tamamlayıp açılışa hazır hâle getiriyoruz. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) İstanbulun en
önemli cazibe merkezlerinden olacak bu muazzam kompleksi 13 Ocak 2023 Cuma günü
açıyoruz, bütün halkımız davetlidir. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; kültürümüzü korumak, her bir değerimize sahip çıkmak
hem Bakanlığımızın sorumluluğu gereği hem de
bu milletin bir bireyi olmanın bilinciyle yerine getirmemiz gereken bir
görev. Bu sahiplenme sayesinde UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras
Listelerinde Türkiye'yi hızla zirveye doğru
taşımaktayız. Son olarak, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras
Listesine eklenen Ahlat taş işçiliği, Nasrettin Hoca
fıkralarını anlatma geleneği, çay kültürü, ipek
böcekçiliği ve dokuma kültürü yeni değerlerimiz oldu. Böylelikle,
Türkiye, 25 kültürel değeriyle UNESCO listesine en çok değer
kaydettiren ilk 3 ülke arasında yerini aldı.
2002 yılında Türk tiyatrosunun sahne
sayısı 28 iken bugün 81 sahnemiz bulunmaktadır; 4.063 olan
temsil sayımızı ise 6.863e çıkardık ve
halkımız aynı müze, kütüphane, festival çalışmalarında
olduğu gibi hizmetlerimizi sahiplenmiştir;
tiyatrolarımızın seyirci sayısı yüzde 94 oranında
artarak 2 milyon seviyesine ulaşmıştır.
Tiyatro desteklerimizi de son yıllarda
katlayarak artırdık; bakın, bu da önemli. 2002 yılında
60 özel tiyatroya 850 bin lira destek veriliyordu; Covid-19 salgını
gibi bütün dünyanın âdeta durduğu bir dönemde ve en yakıcı
etkisini kültür, sanat faaliyetleri üzerinde gösterirken biz, 2020
yılında 486 tiyatroya 21 milyon 500 bin, 2021 yılında 567
tiyatroya 53 milyon 365 bin, 2022 yılında da 474 tiyatroya 41 milyon
817 bin lira olmak üzere toplam 116 milyon 682 bin lira tutarında
çeşitli mali destekler sağladık. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) 2023 yılında da desteklerimiz
artarak devam edecektir.
Sayın Başkan, Türk sinema ve dizi
yapımlarının özgün bir marka değerine kavuşması,
ülkemizin bir çekim platosu olarak uluslararası arenada
yapımcılara kendini kabul ettirmesi de en önde gelen
hedeflerimizdendir. Bugüne kadar bu anlamda çok önemli kazanımlar
sağladık; ulaşılan başarılarla yetinmeden bu
alanlara desteğimizi sürekli olarak artırdık. 1990-2002
yılları arasında sinema sektörüne verilen toplam destek 5,4
milyon dolar idi; 2005-2022 yılları arasında bu tutar 253,2
milyon dolara ulaşmıştır; burada 47 katlık bir
artıştan söz ediyorum. 2023te de desteklerimiz artarak devam
edecektir.
Alanında dünyada ilk 3 müze arasına giren
İstanbul Sinema Müzesini sinemamıza büyük bir hizmet ve prestij eser
olarak 2021 yılında açmıştık. Bu çalışmayla
Atlas Pasajını ve Atlas Sinemasını baştan aşağı
restore ederek Yeşilçamın kalbine âdeta ruhunu diktik. Bu Atlas
Sinemasına ve müzesine gitmeyen vekillerimiz varsa rica ediyorum,
İstanbula yolunuz düştüğünde mutlaka vakit ayırıp
gidin. Dünyada ilk 3e giren bir müzeyi görmüş olacaksınız ama
İstanbulun en değerli yapılarından birilerini
göreceksiniz; yani müzeyi ayrı gezeceksiniz, binayı bir müze gibi
ayrı gezeceksiniz.
Ben konuşmama devam etmeden önce, vakit
bitmeden, Sayın Budakın benimle ilgili yapmış olduğu
bazı ithamlar var; o ithamlara da kısaca cevap vermek istiyorum.
Öncelikle, CHP Antalya Milletvekilimiz Sayın
Budak, üzerinde otel bulunan Bodrum Türkbükündeki firmama ait tesise
tarafımdan ek tahsis verilmesiyle ilgili bir ithamda bulundunuz.
Şimdi, burada asli işlemden kasıt ana yerin tahsisi ise bu, 2000
yılında yapılmış; otelin inşa edilmesi ise ilk
otel inşaatı 2010 yılında yapılmış ve otel
hizmete girmiş. Yok eğer asli konu firmaya 25 dönümlük ek tahsis verilmesi
ise bu işlem de 2012de uygun görülmüş yani bütün bu asli
işlemler, ben Bakan değilken hatta bu firmanın sahibi bile
değilken gerçekleşmiş.
VELİ AĞBABA (Malatya) CHP
iktidarlarında olmuş!
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Benim firmamın bu firmayı satın
aldığı tarih ise 2020. Şimdi, bunu çevirip çevirip
getirdiğiniz için resmî belgeyi de getirdim. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Bakın, burada ne yazıyor:
31 Mayıs 2012. Bakanın da imzasına bakın, benim değil.
OYA ERSOY (İstanbul) Hangi Bakan
varmış? Bakan kimmiş? Bakan hangi partiden o zaman?
VELİ AĞBABA (Malatya) İktidar CHP
miydi, iktidar?
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Şimdi, devam edelim: Bu arada 2012 yılında
verilmiş olan ek tahsis, Sayın Budak iddia ettiğiniz gibi ana
tahsisin uzağında değil, bakın, bitişiktir.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Çamur at, izi
kalsın.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Zaten bitişik olmasa teknik olarak ve mevzuat gereği ek
tahsis verilemez; bu, mevzuatta var; bunu isteseniz de
değiştiremezsiniz.
VELİ AĞBABA (Malatya) Bodrumda 25
dönümün değeri ne Sayın Bakan?
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Peki, 2021deki işlem nedir? Bakın, 2021deki işlem,
2012 yılında ek alan verilmesi uygun görülen yoğun ağaç
dokusu bulunması nedeniyle arazinin ağaç yoğunluğu çok az
olan ve geri plandaki yere kaydırılması işlemidir; çok
doğru ve gerekli bir işlemdir. Yani siz rahatsız
olacaksınız diye ağaç mı kesseydik, daha mı iyi mi
yapacaktık? Doğru bir işlem yapıldı.
Sayın Budak, şimdi, bir itham daha var:
Firmamın almış olduğu teşvikin Bakan olmamla
ilişkilendirilmesi. Şimdi, bakın, muhtemelen siz ya
teşviklerin ne olduğunu bilmiyorsunuz veya gerçekten yine burada da
bir dezenformasyon veya bir algı yapmaya çalışıyorsunuz.
Şimdi, ben, biraz kısaca size şu teşvikleri anlatayım.
Söz konusu yatırım teşvikleri son kırk yıldır
Sanayi Bakanlığı tarafından verilmekte.
İstisnasız, bakın istisnasız bütün turizm
yatırımcılarına, ülkeye döviz kazandıran
yatırımları için yatırım taahhütlerini ve ülkeye
getirmeyi taahhüt ettiği dövizin büyüklüğüyle orantılı,
başka herhangi bir sınırlama olmadan verilen ve sadece
Türkiye'ye özel olmayıp, turizm geliri yüksek olan ülkelerin
birçoğunda uygulanan bir sistem. Yani bizim de onlardan kopyaladığımız
bir sistem. Taahhütlerinizi gerçekleştirdiğiniz oranda, bakın
taahhüdünüz yeterli değil, gerçekleştirdiğiniz oranda ve
gerçekleştirdikten sonra ve bunları belgeleriyle ispat ettikten sonra
yararlanabiliyorsunuz, aksi takdirde faydalanamıyorsunuz. Yani
bakanlıklar, yatırımların yabancı ülkelerde değil,
kendi ülkelerinde yapılması için yatırımcıları
özellikle teşvik etmekte ve bu sebeple verilmekte. Yani Bakanlık
teşvik belgesinden yüksek vermek için teşvik ediyor, üstelik
-bakın bu da önemli- bu belgeyi almak için bakan olmanıza da gerek
yok.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bir de gerek olsaydı.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Bu salonda bulunan herhangi birinin veya sokaktaki herhangi birinin
turizm yatırımı yapmak istemesi ve taahhütte bulunması
yeterli. Yani başvuran herkese verildiği için istisnasız ve
sınırlamasız, herkese verildiği için herhangi bir
yatırımcının hakkı da alınmamış
olduğuna göre, benim firmamın yatırım için yurt
dışını değil de Türkiye'yi seçmesinin nesi
yanlış, doğrusu anlayamadım. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) Bir
Bakanın firmasının teşvikini almasının
örneği var mı dünyada?
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) Yurt
dışında böyle bir şey yapan var mı?
Yanlışın var
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Şimdi, ben kaldığım yerden devam ediyorum,
dönelim eski konularımıza. Bakanlığımıza
bağlı ve ilgili kurumlarıyla Türk dilinin tarihini, kültür ve
sanatını yurt içinde ve yurt dışında tanıtmak ve
yaymak amacıyla yoğun faaliyetler yürütülmekte, kamu ve kültür
diplomasisinin en önemli aktörlerinden biri olarak Türkiye'ye dair
uluslararası bilgi ve algıyı yönetmek ve önlemek için ciddi
mesai harcanmaktadır.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) Etik
değil, siyasetçiye uygun değil.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) 2022 yılı sonuna kadar 113 etkinlik
gerçekleştirilmesi -yani Türk Tarih Kurumu adına söylüyorum-
aralarında Nutuk'un 1927 yılı Osmanlıca
baskısının tıpkı basımının da yer
aldığı 351 eserin yayınlanması hedeflenmektedir. Bu
yıl, ayrıca, 1.396 öğrenciye Yüksek Kurum tarafından burs
sağlanmıştır. 29 Ekim 1920 tarihi itibarıyla dijital
ortamda erişime açtığımız Atatürk Ansiklopedisi'ne
bugüne kadar 800e yakın madde yüklenmiş, 5 milyonun üzerinde kişi
tarafından ziyaret edilmiştir. Yüksek Kurum 2023 yılında
Atatürk'ün yaşam öyküsünü 11 dile aktaracak, fikirlerinin yurt
dışındaki genç kuşaklar tarafından da
tanınmasını sağlayacaktır. Bu konuda Türkiye'nin yüz
yıllık birikimi ve genel okuyucuya yönelik kitap
sayısını başlığı iki ayrı prestij
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Üç dört dakika daha süre verirseniz.
VELİ AĞBABA (Malatya) Sayın
Başkan, biraz söz verin de uzatın da bu konserlere de değinsin
Sayın Bakan. Konser yasaklarına
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) İptal edilen konserlere
Vakıflara değinecekti en son.
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Atatürk'e dair bir diğer projemiz ise Millî Eğitim
Bakanlığımızla imzaladığımız protokol
çerçevesinde hayata geçiriyoruz.
VELİ AĞBABA (Malatya) Sonra, bu 6
yaşında evlendirilen çocuğa bir değinsin Sayın Bakan.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Cumhuriyetimizin 100üncü yılını
kutlayacağımız 29 Ekim 2023 tarihine kadar 68 ildeki 92 sosyal
bilimler lisesine Atatürk kitaplığı açmayı
planlıyoruz; aralık ayı itibarıyla bu
kitaplıkların 19unu açmış bulunmaktayız.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; TİKA bugüne kadar 5 kıtadaki 170ten fazla ülkede
uluslararası kalkınma, iş birliği alanında 30 bine yakın
proje ve faaliyetler gerçekleştirmiştir.
VELİ AĞBABA (Malatya) Bütün Türkiyenin
merak ettiği mesele 6 yaşında evlendirilen çocuk Sayın
Bakan, buna cevap verin lütfen, bırakın hikâye anlatmayı.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Başkanlığımız, Sayın
Cumhurbaşkanımız liderliğindeki Hükûmetimizin destekleriyle
merkez teşkilatı ve 60 ülkedeki program koordinasyon ofisleriyle
dünyada kalkınma, iş birliği alanında önde gelen kurumlar
arasında yerini almıştır.
VELİ AĞBABA (Malatya) Bütün memleket 6
yaşında evlendirilen çocuğun vakfıyla ilgili sizden cevap
bekliyor.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Ben cevabı verdim, çok net.
2022 yılı içerisinde dünyanın dört
bir yanında milyonlarca insanın faydalandığı
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
VELİ AĞBABA (Malatya)
Konuşalım bakalım, neymiş mesele. Bunu da sahiplenecek
misiniz, bakalım.
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) 2022 yılı içerisinde, dünyanın dört bir yanında
milyonlarca insanın faydalandığı eğitim,
sağlık, kültürel iş birliği, idari altyapılar,
ekonomik altyapılar ve üretim sektörleri alanında birçok faaliyet
gerçekleşmiştir.
VELİ AĞBABA (Malatya) Sizin Kültür
Bakanlığınız döneminde Türkiye çoraklaştı;
festivaller, konserler, etkinlikler yasaklanıyor Sayın Bakan.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar
Başkanlığımız, vatandaşlarımızın
ve soydaşlarımızın kimliği ve haklarını
korumak, iyi yetişmeleri için imkân sunmak ve doğru,
sağlıklı bir adaptasyonla yaşadıkları toplumda
aktif rol üstlenmelerini sağlamak için yoğun ve çok yönlü olarak
çalışmaktadır.
VELİ AĞBABA (Malatya) Sizin otel hariç,
hâlâ gece birden itibaren müzik yasağı var Sayın Bakan.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Bu doğrultuda, yurt dışında yaşayan
vatandaşlarımıza yönelik olarak Türkçe
çalışmaları, yurt dışı vatandaşlar bursları,
tarih akademisi, çocuk akademisi ve TEKNOFEST ile hak ve özgürlükler güncesi
gibi çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Bütün bu
çalışmaların yanında, YTB bir yandan da Türkiye bursu
almış öğrenciler vesilesiyle ülkelerimiz arasındaki
ilişkilerin bugününe ve geleceğine hizmet edecek gönül elçileri
yetiştirmektedir. Var olan rakamlar bu çalışmaların
değerini ve önemini ortaya koymaktadır. Hâlihazırda, 147 ülkeden
yaklaşık 15 bin uluslararası öğrenci, Türkiye bursları
kapsamında 77 farklı şehrimizdeki 139 üniversitede lisans,
yüksek lisans ve doktora eğitimi görmektedir.
VELİ AĞBABA (Malatya) Seni
Akbaşoğlu bile dinlemiyor.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Kardeş topluluklara yönelik ise YTB, 105 akademik
çalışma ve saha araştırması
gerçekleştirmiştir. Gençlik okulları kapsamında 7.936
öğrenciye Türkçe eğitimi ve yaz okulları kapsamında 8.989
öğrenciye eğitim verilmiştir.
Kültürel diplomasinin en etkili aktörlerinden Yunus
Emre Enstitümüzün, bugün 55 ülkede 66 kültür merkeziyle hizmet veren bir kuruma
dönüşmüş olmasının haklı gururunu yaşıyoruz.
Enstitümüz, Türkçe öğrenimine yönelik olarak eğitim
çalışmaları, yaz okulları gerçekleştirmektedir. 2022
yılında 200 binin üzerinde kişiye Türkçe eğitimi
verilmiştir; bu, bir rekor aynı zamanda. Ayrıca, orta ve büyük
ölçekte 700ün üzerinde kültür, sanat faaliyeti gerçekleştirilmiştir.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; çalışmalarımıza ilişkin
şeffaflık ve hesap verilebilirlik noktasında
ulaştığımız nokta da bizleri
başarılarımız kadar mutlu etmektedir.
VELİ AĞBABA (Malatya) 6
yaşındaki çocuğun evlendirildiği vakfa gel.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Memnuniyetle ifade etmek isterim ki Sayıştay
Başkanlığı tarafından
VELİ AĞBABA (Malatya) Konser
yasaklarına gelin, festivale gelin.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla)
merkez teşkilatımız ile bağlı ve ilgili
kurumlarımıza, kuruluşlarımıza yönelik
hazırlanan
VELİ AĞBABA (Malatya) Malatya
Arslantepeye gel.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla)
denetim raporlarında yer alan bulgular
ağırlıklı olarak usule ilişkin hataların ötesine
geçmemiştir. Bununla birlikte istisnasız şekilde söz konusu bu
hataların da giderilmesi için ilgili Bakanlık birimlerimiz talimatlandırılmış
ve düzeltici işlemlerde son aşamaya gelinmiştir. Tüm denetçilere
gösterdikleri hassasiyet için teşekkür ediyorum.
Konuşmamı noktalamadan önce
Bakanlığımızın 2021 yılı
VELİ AĞBABA (Malatya) Noktalamadan önce
Sayın Bakan, bu 6 yaşında evlendiren vakfa gelin, lütfen bu
yasaklanan konserlere gelin, festivallere gelin.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla)
kesin hesabı ve 2023 yılı için öngörülen bütçe
ödenekleriyle ilgili bilgileri yüce Meclisimize arz etmek isterim.
VELİ AĞBABA (Malatya) Bir de Malatya
Arslantepeye gelin. Arslantepeyle ilgili ne yaptınız?
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Bağlı ve ilgili kuruluşlarımız dâhil olmak
üzere 7 milyar 986 milyon 967 bin liralık 2021 yılı yıl
sonu ödeneği, Bakanlığımızın politika hedefleri
doğrultusunda kullanılmıştır. Bakanlığımıza
tahsis edilen bütçenin etkili, ekonomik ve verimli kullanımına özen
gösterilmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
VELİ AĞBABA (Malatya) Sayın
Başkan, bu 6 yaşında evlendirilen çocuğun vakfına gelsin
Sayın Bakan.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) 30 saniye kaldı.
2023 yılı bütçemiz ise 16 milyar 505
milyon 839 bin lira olarak öngörülmektedir.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Ya, sen yok
muydun Sayın Ağbaba?
VELİ AĞBABA (Malatya) Festivallere
gelin, yasaklara, konserlere gelin, Sezen Aksuya gelin, Aynur Doğana
gelin.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sayın
Başkanım, dinleyemiyoruz. Dinleyemiyoruz Sayın
Başkanım.
VELİ AĞBABA (Malatya) Gülşene
gelin.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Bu bütçemizin 11 milyar 933 milyon 584 bin lirası cari bütçe,
4 milyar 572 milyon 250 bin lirası yatırım bütçesi olarak
öngörülmüştür.
(AK PARTİ ve CHP sıraları
arasında karşılıklı laf atmalar)
VELİ AĞBABA (Malatya) Eskişehir
Festivaline gelin, Ayvalık Festivaline gelin, Edremit Festivaline gelin
Sayın Bakan.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Bakanlığımız, bağlı ve ilgili
kuruluşlarımız dâhil olmak üzere bugüne kadar olduğu gibi
bütçemizi ülkemizin ve milletimizin yararlarına şekillendirecek,
refah ve huzurunu tesis edecek hizmetlere dönüştürme
kararlılığı içindeyiz.
VELİ AĞBABA (Malatya) Malatya Türkü
Festivaline niye destek vermiyorsunuz? Ona gelin.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerimi
noktalarken bir zamanların hayallerini bugünün gerçeklerine
dönüştürmüş olmamızda
VELİ AĞBABA (Malatya) Dünyanın ilk
ve tek türkü festivali Arguvan Türkü Festivaline beş kuruş para
vermiyorsunuz, oraya gelin.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
(Devamla)
desteği, katkısı ve emeği bulunan değerli
paydaşlarımıza ve kıymetli çalışma
arkadaşlarıma en kalbî şükranlarımı sunuyorum. 2023
yılı bütçemizin hem Bakanlığımıza hem de ülkemize
hayırlı olmasını diliyor, sizlere saygılar sunuyorum.
(AK PARTİ sıralarından Bravo sesleri, alkışlar; MHP
sıralarından alkışlar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan;
Sayın Bakan, Antalya Milletvekilimiz Çetin Osman Budakın ismini 3
kez zikrederek ve sizin de dinlediğiniz gibi kendisiyle ilgili kendisini
seçmenine karşı da zor durumda bırakacak, kişilik
haklarını da ihlal edecek 4 ayrı ithamda bulundu.
SALİH CORA (Trabzon) Böyle bir usul var
mı Başkanım?
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) Ya,
sorusuna cevap verdi.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) İç Tüzükün 69uncu
maddesine göre cevap hakkı talep ediyoruz.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) Sorusuna
cevap verdi Başkanım.
BAŞKAN Eğer sizce de uygunsa
konuşmalar bittikten sonra
Bölmesek daha doğru olmaz mı?
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak)
Başkanım, sorusuna cevap verdi ama sataşma yok ki.
ÇETİN OSMAN BUDAK (Antalya) Çünkü bir de
yalancılıkla
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
Sayın Bakanla ilgili zaten bütün gruplar haklarını kullanacak
ama bu, şahsına sataşma maddesi 69a göre olduğu için bunun
şimdi yapılması usule uygun diye düşünüyorum, takdir sizin.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Yazılı
cevap versin, yazılı; konuşunca anlamıyor.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak)
Başkanım, burada sataşma yok ki konuyu açıkladı.
Sataşma yok ki konuyu açıkladı sadece.
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Budak. (CHP
sıralarından alkışlar)
VI.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Antalya Milletvekili Çetin Osman Budakın, Kültür ve Turizm
Bakanı Mehmet Nuri Ersoyun 362 sıra sayılı 2023
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 363 sıra
sayılı 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifinin üçüncü tur görüşmelerinde yaptığı
konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
ÇETİN OSMAN BUDAK (Antalya) Sağ olun
Sayın Başkanım.
Sayın Bakan cevap vermiş, ben de
şimdi Sayın Bakanın verdiği cevaplara cevap vereceğim.
Birincisi, değerli arkadaşlar, bilen
vardır bilmeyen vardır, ben Antalya Ticaret ve Sanayi Odası
Başkanlığını uzun yıllar yaptım. Antalya
Tanıtım AŞ'nin hem fikir babası hem kurucusuyum. ITBde,
efendim Moskova MITTte Antalya'yı ve Türkiye'yi temsil eden
fuarların hepsine büyük kaynaklar aktardık ve üstelik sizin de
şirketiniz Antalya'da ve Ticaret ve Sanayi Odasına kayıtlı,
bu bir.
İkincisi, benim verdiğim rakamları
ben şimdi size tek tek söyleyeceğim. İtalya'nın
artışı yüzde 196 ocak-temmuz dönemi.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
2019-2020
ÇETİN OSMAN BUDAK (Devamla) Hayır, 2021
yılı.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
Hayır, 2019-2020 rakamları.
ÇETİN OSMAN BUDAK (Devamla) İspanya
yüzde 220 artış, Yunanistan yüzde 191 artış -2021
yılı Ocak ve Temmuz arasında- Türkiye yüzde 108 artış.
Gelirlerde de aynı, 4üncü sırada. Ama size şunu
söyleyeceğim, gelin bunu da açıklayın: TÜİK revizyonunu
açıklamadınız. Bakın, ikinci çeyrekte TÜİK bir
revizyon yaptı. O revizyonda konaklamayı yüzde 41, diğer
harcamaları yüzde 396 artırdınız ve bu -size net olarak
şunu söyleyeyim- cari açıkta 6 milyar gerilemeye sebep oldu.
Aynı zamanda arkadaşlar, biliyorsunuz, çok tartışılan
net hata noksan tam 6 milyar geriye çekildi. Yani biz sizin hangi rakamınıza
inanalım, TÜİKin hangi rakamına inanalım? (CHP
sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Ya bırak
Allah aşkına!
METİN YAVUZ (Aydın) Yanlış
yere bakıyorsun, yanlış.
ÇETİN OSMAN BUDAK (Devamla) TÜİKe bu
baskıya kim sebep oldu, sizler mi yaptınız?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Net hata noksan
ne demek?
ÇETİN OSMAN BUDAK (Devamla) Net hata noksan
da tartışılan bir şeydir. Bu, muhasebe
kayıtlarıyla asla açıklanamaz, asla açıklanamaz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Ne demek ya, net
hata noksan ne demek; onu açıklar mısın?
ÇETİN OSMAN BUDAK (Devamla) Net hata noksan
çok şeydir, çok. 28 milyar dolardan bahsediyoruz. (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Ya, net hata
noksan ne demek?
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın
Budak.
ÇETİN OSMAN BUDAK (Devamla) Arkadaşlar,
6 milyar...
(AK PARTİ ve CHP sıraları
arasında karşılıkla laf atmalar, gürültüler)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz...
ÇETİN OSMAN BUDAK (Devamla) Bakın,
ikinci çeyrekte düzeltme yaptınız, üçüncü çeyrekte de düzeltme
yapacaksınız.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Net hata
noksanın ne demek olduğunu bilmiyorsun.
(CHP sıralarından Biraz daha süre verin.
sesleri, gürültüler)
BAŞKAN Sataşmadan veremiyoruz efendim,
veremiyoruz.
ÇETİN OSMAN BUDAK (Devamla) Dördüncü çeyrekte
de düzeltme yapacaksınız.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın
Budak.
ÇETİN OSMAN BUDAK (Devamla) Net hata
noksanı, düzenlemeyi de kaldıracaksınız. (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Siz
açıklayın, siz açıklayın!
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) Muhasebe
kaydı bile tutmayı bilmiyorsunuz anlamına gelir o zaman.
ÇETİN OSMAN BUDAK (Devamla) Biz diyoruz ki
net hata noksan açıklanmak zorunda. Bu kadar büyük bir net hata noksan...
SABAHAT ÖZGÜRSOY ÇELİK (Hatay) Yerinize,
yerinize!
BAŞKAN Sayın Budak...
MAHİR POLAT (İzmir) Atanmış
bakana süre var, vekile yok; ayıp Başkanım!
ÇETİN OSMAN BUDAK (Devamla) Bu bilgiler
doğru. demişsiniz; bunu ispat edin, ispatını bekliyoruz.
(CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)
MAHİR POLAT (İzmir) Başkanım,
atanmış Bakana söz veriyorsunuz, vekile vermiyorsunuz.
Atanmış Bakana süre var, vekile yok.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Aynen öyle.
MAHİR POLAT (İzmir) Olur mu öyle?
BAŞKAN Anlamadım Sayın Vekilim?
MAHİR POLAT (İzmir) Atanmış
Bakana süre veriyorsunuz, vekile vermiyorsunuz.
BAŞKAN Sataşmadan veremiyorum.
MAHİR POLAT (İzmir) Hayır,
Başkanım.
VELİ AĞBABA (Malatya)
Sataşmanın sataşmasından verin.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Biri dakikalarca
konuşuyor, öteki iki dakika, olmaz ki!
BAŞKAN Sayın Bakanım, buyurun
efendim.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) Sayın
Başkan, Bakana sataşma yok, niye süre veriyorsunuz?
III.- AÇIKLAMALAR (Devam)
37.- Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoyun, Antalya
Milletvekili Çetin Osman Budakın sataşma nedeniyle
yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
Şimdi, bakın, özellikle belirtmem gereken bir konu var, çok
açık ve net, bakın.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) Hayır,
Bakana bir sataşma yok.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Ama
yanlış bilgi verdi, yanlış bilgi.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
Şimdi, veri karşılaştırmak istiyorsanız 2021
ile 2022yi kıyaslayamazsınız. Niye
kıyaslayamazsınız, biliyor musunuz? Çünkü 2021de Türkiye,
pandemiyi çok başarılı yönettiği için zaten biz 2020den
2021e çok iyi yükseldik. Siz gerçek bir karşılaştırma
istiyorsanız pandemi öncesi 2019 ile 2022yi kıyaslayacaksınız.
2019 ile 2022 yılı rakamlarının hepsi doğru. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
ÇETİN OSMAN BUDAK (Antalya) Yanlış,
yanlış! Elma ile armut karşılaştırılmaz!
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
Şimdi, bakın, çok kısa, net bir şey söyleyeceğim,
zaten herkes anlayacak. Bakın, rakamları da unutalım. Siz
Antalya Milletvekili değil misiniz?
ÇETİN OSMAN BUDAK (Antalya) Evet.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
Antalyada ben dolaşıyorum, siz de dolaşın esnafı,
taksiciyi, otelcileri. Size zaten söyleyecekler Hayatımızın en
iyi işini yaptık. diye. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Bunun için TÜİK verisine ihtiyaç yok, merak etmeyin.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) Milletvekilleri
sokağa çıkabiliyor mu?
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
Gelin, beraber dolaşalım Osman Bey, gelin beraber
dolaşalım, başka türlü anlamıyorsunuz çünkü. Halktan
dinleyin, halktan. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) Sor
bakayım, sokağa çıkabiliyorlar mı, sor! Sor;
çağırıyoruz, yanımıza gelebiliyorlar mı? Sor!
Biri gelebiliyor mu bizimle sokağa, sor bakalım.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Rakamlarla oynayarak
muhalefet olmaz!
MUSTAFA ADIGÜZEL (Ordu) Orduya geldi, halkın
içine çıkmadı!
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Rakam
cambazlığı yapıyorsunuz!
V.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 362) (Devam)
2.- 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi
(1/285), Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli Cetveller, 2021
Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifine İlişkin
Genel Uygunluk Bildirimi ile 2021 Yılı Dış Denetim Genel
Değerlendirme Raporu, 201 Adet Kamu İdaresine Ait Sayıştay
Denetim Raporu, 2021 Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve
2021 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/2076) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı:
363) (Devam)
A) KÜLTÜR VE TURİZM
BAKANLIĞI (Devam)
1) Kültür ve Turizm Bakanlığı
2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kültür ve Turizm
Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) RADYO VE
TELEVİZYON ÜST KURULU (Devam)
1) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) DEVLET OPERA VE BALESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Devlet Opera ve Balesi Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Devlet Opera ve Balesi Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) DEVLET
TİYATROLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Devlet Tiyatroları Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Devlet Tiyatroları Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) TÜRKİYE
YAZMA ESERLER KURUMU BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Türkiye Yazma Eserler Kurumu
Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Yazma Eserler
Kurumu Başkanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Vakıflar Genel Müdürlüğü
2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Vakıflar Genel Müdürlüğü
2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) TÜRK
İŞBİRLİĞİ VE KOORDİNASYON AJANSI
BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Türk
İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı
Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk İşbirliği ve Koordinasyon
Ajansı Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
G) YURTDIŞI TÜRKLER VE
AKRABA TOPLULUKLAR BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
2) Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
Ğ) ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH
YÜKSEK KURUMU (Devam)
1) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ (Devam)
1) Atatürk
Araştırma Merkezi 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk
Araştırma Merkezi 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
I) ATATÜRK
KÜLTÜR MERKEZİ (Devam)
1) Atatürk
Kültür Merkezi 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk
Kültür Merkezi 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) TÜRK
DİL KURUMU (Devam)
1) Türk Dil
Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk Dil
Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜRK
TARİH KURUMU (Devam)
1) Türk
Tarih Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk
Tarih Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
K) KAPADOKYA ALAN BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Kapadokya
Alan Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kapadokya
Alan Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
L)
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI (Devam)
1)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
M)
MESLEKİ YETERLİLİK KURUMU (Devam)
1) Mesleki
Yeterlilik Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Mesleki
Yeterlilik Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Sayın Vedat Bilgin.
Buyurunuz Sayın Bilgin. (AK PARTİ ve MHP
sıralarından alkışlar)
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN Sayın Başkanım, siyasi partilerimizin
Değerli Grup Başkan Vekilleri, kıymetli milletvekillerim;
hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bizi izleyen yurttaşlarımızı
saygıyla selamlıyorum.
Konuşmama başlamadan önce, geçen gün
Meclisimizde meydana gelen müessif olayda yaralanan Trabzon Milletvekilimiz
Hüseyin Örs Beye buradan geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Bravo Sayın Bakanım!
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Tabii, Türkiye Büyük Millet Meclisi, milletimizin
iradesini temsil eden bir Meclistir. Burada her türlü fikrin söylenmesi, burada
her türlü eleştirinin yapılması çok kıymetlidir. Bunu,
milleti temsil eden, dolayısıyla millet adına söz alan her milletvekilinin
özgürce yapmasını sonsuza kadar savunmak mecburiyetindeyiz. Eğer
Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir. ilkesine
inanıyorsak buna hepimiz saygı göstereceğiz. (AK PARTİ ve
İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Değerli Başkanım, Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, milletimizin neredeyse
doğumundan ölümüne kadar her alanıyla ilgili hizmetler üreten,
hizmetler yapan bir görev alanına sahiptir. Bizim görev
alanımızda özellikle çalışma ilişkileri ilk
sırada yer almaktadır. Tabii, endüstriyel toplumda çalışma
ilişkileri dediğimiz zaman endüstri ilişkileri bizim temel
bir kavramımız hâline gelmektedir. Bu kavramın içerisinde,
endüstri ilişkilerinde özellikle işçi-işveren ilişkisi
fevkalade önemlidir. İşçi-işveren ilişkilerinde biz devlet
olarak nerede duruyoruz? Bu soru, bizim cumhuriyetimizin kuruluşundan
itibaren -bunu sık sık söylüyorum- fert başına düşen
millî gelirin 58 dolar olduğu zamandan itibaren, devlet emekçilerinin,
çalışanlarının hukukunu, kendi şartları
içerisinde düzenleyecek tedbirleri hep almaya gayret etmiştir. Bugün
kıdem tazminatı diye bildiğimiz, bizim emekçilerimiz için
fevkalade önemli olan bir müessese 1936 yılında çıkan bir kanuna
referans vermektedir. Dolayısıyla, bunun bilincine varmamız
lazım. Bu cumhuriyet, herkesin cumhuriyetidir, bu ülkede yaşayan
herkesin cumhuriyetidir ve her şeyden önce de
çalışanlarını, emekçilerini koruyan bir sosyal devlet
anlayışına dayanmaktadır.
Tabii, burada, çalışma ilişkilerinde,
endüstri ilişkilerinde, modern toplumda sendikalar en önemli kurumdur.
Sendikalar şu varsayım üzerine kurulmuştur: Sermaye
kendiliğinden güçlüdür. Sermayenin gücünü dengeleyecek bir imkân olarak
sosyal devlet, sendikal özgürlüğü ve emekçilerin örgütlenmesi ilkesini
benimsemiştir. Dolayısıyla, emekçilerin örgütlenmesi,
işçilerin örgütlenmesi ve sendikal özgürlükleri kullanması,
onları işverene karşı eşit hâle getirecek bir müessese
olarak teorik olarak düşünülmüştür. Bunu yaşatmak, bu eşit
ilişki iklimini oluşturmak bizim Çalışma
Bakanlığının görevidir. Bütün çalışma hukukumuz,
sendikalar hukuku, İş Kanunumuz, toplu sözleşme hukukumuz,
hepsi bu anlayışla işlev görmek durumundadır. Bu
bakımdan, biz sendikalaşmayı fevkalade önemli görüyoruz fakat
Türkiyede kamu çalışanlarının sendikalaşma -kamu
sendikalarının- oranı oldukça yüksek sayılabilir, yüzde
70in üzerindedir ama işçilerimizin sendikalaşma -işçi
sendikalarımızın- oranı oldukça düşüktür yani yüzde 14
civarında bir sendikalaşma oranı, bugünkü Türkiyenin
geldiği yere yani işte, fert başına düşen millî geliri
ya da toplam ulusal geliri ele aldığımız zaman, 1 trilyon
doların eşiğindeki bir ekonomide ve hızla sanayileşen
bir ekonomide oldukça geri bir anlayıştır. Bunun birçok sebebi
vardır. Bize düşen, bizimle ilgili, bizim görev alanımızla
ilgili sebeplerin üzerinde duracağım ama bir başka sebebi, belki
de temeldeki problemin altını çizmek isterim, o da özellikle küçük ve
orta ölçekli işletmelerde sendikalaşmaya ve işçilerin sendikal
haklarına karşı bir tavrın gelişmiş
olmasıdır, bir zihniyetin var olmasıdır. Bu, bir tarihsel
sorun olarak görülebilir ama buna karşı mücadele etmek bütün
siyasetçilerin, bütün siyasi partilerin önemli bir görevidir yani sosyal devlet
anlayışına inanan herkesin bu yaklaşımla meseleye
bakması gerektiğini düşünüyorum. Neden küçük ve orta ölçekli
işletmelerde böyledir? Aslında 19uncu yüzyıl Batı
sanayileşmesine baktığımız zaman, oradaki sendikal
mücadele çabasına, sendikal örgütlenmelere baktığımız
zaman orada da benzer şeyleri görüyoruz. Bu, tutucu bir
anlayıştır yani tarımsal toplumdan gelen, işletmenin
kamusal hüviyetini fark edemeyen tutucu bir zihniyettir. Oysa işletme
herhangi bir mülkiyet aracı değildir.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) 1980
öncesinde fark ediyordu ama. Neoliberalizm yüzünden oldu.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) İşletmenin kamusal bir görevi
vardır, aynı zamanda kamusal sorumlulukları vardır çünkü
kamu kaynaklarını kullanmaktadır; çevreyi kullanmaktadır,
yer altı kaynaklarını kullanmaktadır, ülkenin enerjisini
hatta havasını, suyunu kullanmaktadır. Dolayısıyla,
buna ben Şahsi mülkiyetimdir. diye bakamam yani servet, geleneksel
toplumdaki iktisadi ilişkilerdeki servet anlayışıyla
bakamaz; bunun kamusal bir niteliği vardır.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir)
Kamusal alanı özelleştiren de sizsiniz.
MURAT ÇEPNİ (İzmir) O zaman
kamulaştıralım. Resmen kamulaştırabilirsiniz o zaman.
Yüzde 1in servetini kamulaştıralım.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) O hâlde, bu zihniyet dönüşümünün
gerçekleşmesi lazım ama biz bu dönüşümü oturalım,
bekleyelim mi? Hayır, böyle bir şey yapamayız. Ne
yapacağız? Buna karşı, sendikalaşmanın önünü
açacak sendikal mücadeleyi, emekçilerin sermaye karşısında
örgütlenmesini sağlayacak mücadeleyi mutlaka desteklememiz lazım.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir)
Madenleri kamulaştıralım yeter ya, madenleri
kamulaştıralım.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Bu konuda asla geri duracak bir tavrımız
yoktur. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Şunun
altını özellikle çizmek istiyorum değerli milletvekilleri: Bugün
de sendikalaşan -aramızda eski sendikacı
arkadaşlarımız var- iş yerlerinde örgütlenen işçilere
karşı tavırlar var.
SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla)
İşten atılıyorlar, işten Sayın Bakan!
MURAT ÇEPNİ (İzmir) Hepsi işten
atılıyor Sayın Bakan.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Örgütlenen işçileri iş yerinden atmaya
kadar uzanan girişimler var. Bunlar bana ulaştığı
zaman sendikanın kimliğine hiç bakmam.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir)
Patronlar bakıyor.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Bunu bütün konfederasyonlara sorabilirsiniz,
sendikanın kimliğine hiç bakmam; patronunu ararım,
arattırırım, bizim hukukumuza aykırı hangi işlem
varsa onun üzerine giderim; kapatmak da dâhil, cezalandırmak da dâhil. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
İSMET YILMAZ (Sivas) İşçinin
yanındayız! İşçinin yanındayız!
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Bundan hiç kimsenin tereddüdü olmasın. Bana
ulaşan konfederasyonlarımızın başkanları,
sendikalarımızın başkanları hepsiyle görüşüyorum.
Bana ulaştıkları zaman orada işçilerin yanındayım
çünkü bu hukuk Büyük Millet Meclisinin çıkardığı hukuktur,
bu hukukun arkasında durmak bizim görevimizdir; biz bir fedakârlık
falan yapmıyoruz, işimizi yapıyoruz, bu görevimizi yapmak
mecburiyetindeyiz. Dolayısıyla, bu mücadelede yapılacak bir
başka şey daha var
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir)
Bırakın o mücadele de bize kalsın ya!
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) -
o da sendikal özgürlükleri genişletecek
düzenlemelere ihtiyaç var.
Mevcut düzenlemelerin kötü kullanımları da
var. Mesela bunlardan biri, iş yeri ve işletme ayrımında
farklı oranlar var. Bunu en kısa zamanda giderecek bir
hazırlığın içindeyiz, bunu gidereceğiz, ortadan
kaldıracağız. Bir de işverenlerin iş kolu
müracaatında -yani Kani Bey bunu bilir- keyfîlikler var. Adam hiç
alakasız bir iş koluna gidip müracaat ediyor. Niye? Muhtemelen oradaki
oranlara vesaireye bakıyor -oradan örgütlenemez diye- ya da işçiler
örgütlenmeye kalkınca iş kolu değişikliği
yapıyor. Oysa, bu, bizim kanunlarımızın, İş
Kanunumuzun bize verdiği bir yetki var, bu kötü
kullanılmış. Yani artık müracaat edilen iş koluna,
patronun müracaat ettiği iş koluna değil, bizim
belirlediğimiz, bizim kriterlerimize göre, iş hukukumuzun
kriterlerine göre belirlediğimiz iş yerine biz onu tayin
edeceğiz, iş kolunu biz belirleyeceğiz. Dolayısıyla,
buralarda sendikalarımızın yanında, emekçilerimizin
yanında duracağız.
Tabii, sosyal devletin çalışma
hayatına müdahale edecek çeşitli kurumları var. Bu
kurumların en başında toplu sözleşmeler geliyor.
Geçtiğimiz dönemde, özellikle kamu işçileri adına
sendikalarımızla yaptığımız toplu
sözleşmeleri barış içerisinde gerçekleştirdik fakat
sözleşmelerimizin en önemli araçlarından biri -kamu
çalışanları için de yani memurlar için de sözleşmemizde yer
alıyor bu ifade- enflasyona karşı bizim
çalışanlarımızı korumak yani imzaladığımız
zam oranı yüzde 12, yüzde 15, yüzde 18, her neyse, onun üzerinde enflasyon
çıktığı zaman enflasyon farkını verecek
şekilde düzenledik; daha geniş bir çerçeve anlaşmasıyla,
çerçeve protokolüyle onu başka bir şekilde ele aldık. Yani,
işte, yemek ücretleri çok düşüktü, geçen şeyde de onu
anlattım, onu 55 liraya çıkardık. Bir arkadaşımız
-bugün burada mı bilmiyorum- 51 lira olduğunu iddia etti, bir
karışıklık da oldu o zaman. 51 lira vergi
dışı kalan miktar, onunla karıştırdılar
tahmin ediyorum. Birçok şeye müdahale ettik, onların beslenmelerinden
tutun çeşitli yardımlara, doğal gaz, yakacak
yardımlarına, vesaire yardımlarına kadar çerçeve protokolü
çerçevesinde onları yeniden düzenledik, enflasyon şartlarına
karşı onları koruyacak düzenlemeler yaptık.
Tabii, kamu çalışanlarına
yaptığımız bu çalışmanın, toplu
sözleşmenin içerisinde çok önemli başka maddeler de vardı.
Bunlardan biri, kamu toplu sözleşmesinde 3600 ek gösterge meselesini
çözeceğimizi sözleşmeyle kayıt altına
almıştık. Biz teknik çalışmalarını
yaptık, milletvekili arkadaşlarımızla görüştük, yüce
Meclisin iradesiyle o konuda kapsamlı bir düzenleme yapıldı.
Tabii, Değerli Milletvekilimiz İsmail Başkan bahsetti,
başlangıçta 4 meslek grubunu, 4 grubu kapsıyordu; biz de onu
genişlettik, yaklaşık 6 milyona yakın bir sayıya
çıkardık. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bu, Türkiyenin son yıllarda yaptığı en köklü sosyal
düzenlemedir. Tabii, Başkanın eleştirisi vardı, bunun daha
da genişletilebileceğine dair eleştirisi vardı. O konuda
bizim arkadaşlarımızdan da, tabandan da yani kamu
çalışanlarından da
Grup Başkan Vekili
arkadaşlarımızın talepleri oldu, Grup
Başkanımız İsmet Beyle görüştüler; o konu da bizim
gündemimizde, onunla ilgili de bir çalışma yapıyoruz, ümit
ediyorum onu da Meclisimize takdim edeceğiz.
Değerli arkadaşlar, tabii, bizim üzerinde
durduğumuz çok önemli bir mesele, bir sosyal politika aracı olarak
asgari ücret düzenlemesidir. Tabii, enflasyon geçen seneki rakamları büyük
ölçüde önemsiz hâle getirdi. Geçen sene ilk asgari ücret düzenlemesinde yüzde
50 oranında bir artış yaptık; temmuz ayına
geldiğimiz zaman onun yetersiz kaldığını gördük,
aritmetik olarak topladığımız zaman yüzde 80in üzerinde
bir artış yaptık. Dolayısıyla, bu düzenlemeler
Enflasyon o kadar tahripkâr bir hâle gelmiştir ki enflasyon
karşısında asgari ücretin reel değeri gerilemiştir. Bunun
için bugün yeniden asgari ücretle ilgili görüşmelerimiz başladı,
biliyorsunuz, bu görüşmeler sürüyor. Sendikalarımız yani
işçi ve işveren sendikaları ve bizim oturduğumuz 3lü bir
masada bu görüşmeler devam ediyor. Fakat asgari ücretle ilgili geçen sene
de yaptırmıştım
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Bu anket
işi ne Sayın Bakan?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Evet, geçen sene de
yaptırmıştım. Asgari ücret çalışmaları
başlamadan önce Kamuoyunun beklentisi nedir? diye bir araştırma
yaptırdık, geçtiğimiz ay yani kasım ayının
başında Türkiye çapında bir araştırma
yaptırdık. Bu araştırmayı bir grup bilim adamı
arkadaşımız yaptı. O araştırmaya göre
Bu, tabii,
bir beklenti araştırması. Mesela, şunu söyleyeyim:
Kamuoyunun ortalama beklentisi çok yüksek çıktı, 8 bin liranın
üzerinde çıktı -o sıralamada yüksek- işverenlerin
beklentisi veya arzu ettikleri rakam 7 bin lira civarında çıktı,
asgari ücret dışında ücret alan işçilerde olması
gereken rakam olarak 7.500 lira çıktı ama asgari ücretlilerde
-Türkiye ortalamasından bahsediyorum, 3 büyükşehirde farklı-
7.600 lira çıktı. Demek ki ateş düştüğü yeri
yakıyor, asgari ücretle çalışan işçiler Türkiye'nin her
tarafında -3 büyükşehirde daha yüksek- farklı ücret düzeylerini
bekliyorlar veya talep ediyorlar. Tabii, bu çalışma bize bir kanaat
vermek için yapıldı.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Asgari ücret
büyükşehirde kira olmuyor Sayın Bakan.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Toplumdaki asgari ücretli çalışanlara,
üstelik de farklı düzeylerdeki iş yerlerinde yani küçük, orta ve
büyük işletmelerde çalışan işverenlere ve işçilere
soruldu, çok kapsamlı bir çalışma yapıldı. Kamuoyuyla
paylaştığımız kısmı, daha çok asgari
ücretlinin beklenti düzeyini yansıtan kısmıydı.
Değerli Başkan, kıymetli
milletvekilleri; tabii, önümüzdeki dönem için asgari ücretle ilgili
konuşulan çeşitli rakamlar var ama komisyon
çalışmalarını sürdürürken benim burada bir rakam telaffuz
etmem zaten yakışık almaz, ondan bahsetmeyeceğim ama
şunu söylemek istiyorum: Sık sık yüzde 60 düzeyinde bir oranda
asgari ücretli çalışanların oluştuğu söyleniyor; bu
doğru değil, rakamlar var bizde; asgari ücretlilerin oranı yüzde
38 küsur geçtiğimiz aya göre.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) Sayın
Bakan, çalışanların üçte 2ye yakını asgari ücrete
yakın ücret alıyor. Dünyanın hangi ülkesinde var bu?
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) Asgari
ücretin altında ücret alan da var. Diyarbakırda asgari ücret de
alınamıyor.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) O da küçümsenecek bir rakam değildir, onu
ciddiye almamız lazım ama rakamı doğrultmak için bu
rakamı söylüyorum; yüzde 60 değil, yüzde 38. Bu bize şunu
gösteriyor: Asgari ücret düzenlemesi sadece asgari ücretlileri ilgilendiren bir
konu değildir, asgari ücret düzenlemesinin bir başka fonksiyonu var,
onun iyice görülmesi gerektiğini düşünüyorum. Biz asgari ücrette
ciddi bir düzenleme yaptığımız zaman, bütün ücretlilerin
aldıkları ücret düzeyleri asgari ücrete göre
farklılaşıyor ve yukarıya doğru tırmanıyor.
Dolayısıyla, asgari ücret, asgari ücret siyaseti, aynı zamanda
diğer ücretleri belirleyen, diğer ücretleri de düzenleyen bir etki
yaratmaktadır. Biz asgari ücreti ne kadar gerçekçi bir rakamla
belirlersek, asgari ücrete yakın çalışan,
çalıştırılan, çalışanların, emekçilerin
ücretleri de yukarıya doğru çıkacaktır. Bu,
çalışanlar, ücretliler lehine bir etki yaratmaktadır. O
bakımdan, asgari ücreti, evet, en alttaki ücret diye
tanımlıyoruz biz fakat bunun üstteki ücretleri de düzenleyici
etkisinin mutlaka görülmesi gerektiğini ifade etmek isterim.
Değerli Başkanım, kıymetli
milletvekilleri; tabii, bizim çalışma hayatıyla ilgili en önemli
sorunlarımızdan biri istihdam sorunudur. İstihdam sorunu çok
büyük bir sorundur. Herhangi bir evde bir işsiz hepimizin yakınlarında,
tanıdıklarımızda var; bir işsizin, mezun olmuş
bir çocuğun işe girememesi bir aile için çok ciddi bir sorundur.
Dolayısıyla, işsizlikle mücadeleyi bizim kendi
araçlarımızla sürdürmeye çalışıyoruz ama işsizlik
sorununun temel çözüm yolunun iktisadi büyüme olduğunu biliyoruz.
Türkiye rakamlarını incelediğimiz
zaman -ben böyle bir çalışma yapmıştım- yüzde 5in
üzerinde bir büyüme Türkiyede yaklaşık 700 bin istihdam
yaratıyor, yüzde 7nin üzerinde bir büyüme de -sektörler arasındaki
farklılaşmaya bağlı olarak rakam değişebiliyor- 1
milyonun üzerinde istihdam yaratıyor. Demek ki temel problem, büyümenin
yüksek olması ve büyümenin sürdürülebilir olması, istihdam yaratan
temel mekanizma olarak büyümenin olduğunu görmemiz lazım. Ama bunun
dışında bizim de elimizde araçlar var, bizim elimizdeki araçlar
ne?
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) Sizin
büyümeniz obez büyüme Sayın Bakan.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Biz, aktif iş gücü politikaları ve pasif
iş gücü politikalarıyla istihdamın desteklenmesini,
sürdürülebilir olmasını sağlayan politikalar izliyoruz.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir)
İstihdam yaratmıyor, güvencesiz işler yaratıyor.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) İşte, bunları biliyorsunuz;
kısa çalışma ödeneği, nakdî ücret desteği vesaire
bunları özellikle de pandemi döneminde, zor dönemlerde çok etkin bir
şekilde kullandık.
Aktif iş gücü politikalarımızın
etkisini ise şöyle açıklayabilirim: Bunlar doğrudan doğruya
işletmelere yeni istihdam yaratmak şartıyla verilen
desteklerdir. Ben bu desteklerin de çok etkili olduğunu düşünüyorum.
Bunları daha etkin bir şekilde sürdürebilmek için, geçmiş
dönemde yapılan -geriye doğru incelemeler yaptım- istismarları
ortaya çıkardım; bunları istismar edilmeyecek bir şekilde
yeniden düzenledik, yeniden şartlarını belirledik ve
yönetmeliğini yeniden yayınladık. Bunun ben çok önemli
olduğunu düşünüyorum çünkü biz yeni istihdam edilmesi
şartıyla bu destekleri işletmelere sağlıyoruz.
İstihdam etmemek üzere alınan desteklerin Türkiye'nin kaybı
olduğunu, aynı zamanda da istihdamda bir artış meydana
getirmediğini rakamlarla ortaya koyduk.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir)
İşsizlik Fonu işsizlere Sayın Bakan.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, kıymetli
milletvekilleri, Sayın Başkanım; tabii, İşsizlik
Sigortası Fonunun desteklediği bazı projeler var. Bu projelerin
etkinliği, Fona olumsuz yansımaması konusunda gerekli
hassasiyetleri ortaya koydum, bununla ilgili detaylı çalışmalar
yaptırdık, arkadaşlarımızla bunu ortaya
çıkardık. Nedir bunlardan biri? TYP, Toplum Yararına Program.
Toplum yararına olmayan hiçbir projeye o Fondan para
aktarmadığımı, para verilmeyeceğini burada belirtmek
isterim, verilmediğini de belirtmek isterim.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir)
Seçimler geliyor, orada kullanırsınız TYPyi.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) - Dolayısıyla bunun herhangi bir
şekilde istismar edilmemesine yönelik bütün tedbirleri aldık ve
uygulamaya çalışıyoruz. Dolayısıyla burada, şunun
tekrar vurgulanması lazım: Bizim, Fon kaynaklarımızı
iyi yönetmemiz lazım. Aramızda fon yönetimlerini vesaireyi takip eden
arkadaşlarımız mutlaka vardır, onlar biliyorlardır,
Fonu en etkin bir şekilde âdeta bir bankanın finans kesimi gibi
yönetecek titizliği gösteriyoruz, burada herhangi bir istismara da asla
izin vermiyoruz.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir)
EYTliler sizden cevap bekliyor.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) -Dolayısıyla bu Fonun kaynaklarının
da bugünlerde giderek büyüdüğünü size ifade etmek isterim.
MURAT ÇEPNİ (İzmir) Ne
yaptığınız belli değil, nerede
harcandığı belli değil.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) - Sık sık sorulan bir soru var.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) İşsizlik
Sigortası Fonundan yararlanma koşulları çok ağır
Sayın Bakan.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Fon kaynaklarından çeşitli kamu
kuruluşları için kullanılan kaynaklar var. Onlar ne oldu?
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Yararlanma
koşulları çok ağır.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Onları takip ediyoruz. Onları da
günümüzün reel değerleri üzerinden, reel faizleri üzerinden takip
ediyoruz. Onların buharlaşmasına asla izin vermem. Bunu da
herkesin böyle bilmesi lazım.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Ama kesinti
yapılıp alamayanlar var yalnız, İşsizlik Fonundan
yararlanamayanlar var.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir)
EYTlilerden bahsedin Sayın Bakan.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) - Evet, şimdi bütün bu konuları tahmin
edersiniz ki açıklayacağım. İzin verirseniz
konuşmamı kendi bütünlüğü içerisinde sürdüreyim.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Emeklilikte
yaşa takılanlara gelelim, televizyonlarda sizi
izliyorlarmış.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Değerli arkadaşlar, bizim bir hizmet
alanımız da sosyal güvenliktir, sosyal güvenlik sisteminin içerisinde
de sağlık hizmetlerinin satın alınmasıdır yani
sağlık sigortası sistemimizdir. Türkiyede sağlık
sigortası sistemi nüfusumuzun yüzde 99unu kapsayacak kadar
geliştirilmiştir ve genişletilmiştir; bu, Türkiye'nin
önemli başarılarından biridir yani sağlık
sigortası kapsamına alınmayan kimse yoktur. 99 nokta küsur
diyoruz, niye küsur diyoruz? Onun içerisinde, biliyorsunuz, başka
faktörler var; işte yurt dışından gelenler var, kendi özel
sigorta sistemi olanlar var vesaire.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Emeklilere
ödenen ilaçta katkı payını kaldıralım Sayın
Bakanım.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Evet ama ilaç ve tıbbi malzeme konusunda da
alabildiğine dünya tıp otoriteleri tarafından
onaylanmış, Avrupa tıp otoriteleri tarafından
onaylanmış -Sayın Bakan biliyor bunları, bakıyor bana-
ve ondan sonra Türkiye tıp otoritesi tarafından onaylanmış
her ilacı kapsam altına alıyoruz. Fakat bazı kampanyalar
yapanlar var; kutusu, bilmem, 20 bin dolar, 30 bin dolar, 80 bin dolar olan
ilaçları Türkiyeye satmak isteyen, bunun için de kampanya yapanlar var,
SGKnin, milletin bu kaynaklarını sömürü olarak görenler var, onlara
geçit vermiyorum. Dolayısıyla kamuoyunda birtakım kampanyalar
yapıyorlar, izinler alıyorlar vesaire. Bilin ki onların hiçbiri
ne dünya tıp otoriteleri tarafından ne Avrupa tıp otoriteleri
tarafından ne de Türkiye'nin sağlık otoriteleri, bilimsel
kurulları tarafından onaylanmış ilaçlardır. Onlara
geçit vermemiz demek sömürüye kapı açmamız demektir. Bunlara asla
fırsat vermeyeceğimizi buradan ifade etmek isterim. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, tabii, biraz önce
bahsettim, biraz önce altını çizdim, toplu sözleşmemizde
kayıt altına aldığımız, yapmayı taahhüt
ettiğimiz çok önemli bir düzenleme daha var; o da sözleşmeli
personelin kadroya alınması.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Tüm kamu
kurumlarındakilerin tamamını alacak mısınız?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Sözleşmeli personelin yani sözleşmeli
memurların, 4/Blilerin, 4/Clilerin, 4/Dlilerin yani hangi tür
sözleşmeli olursa olsun
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Aile hekimleri
filan alınacak mı Sayın Bakanım, aile hekimliğinde
çalışanlar?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Ki şunun altını çizeyim: Kamuda,
işte, eskiden kalan, devlet bakanlıkları döneminde falan
bakanların, Bakanlar Kurulu kararıyla çıkardığı
32 tür sözleşmeli personel var.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Ha, hepsi
alınacak?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Bunların hepsini toparlayıp bir disiplin
altına alıyoruz. Bu disiplin altına
aldığımız yapının içerisinde kimleri alıyoruz?
Öğretmenleri alıyoruz. İsmail Bey dedi ki: Hemen mi
alacaksınız? Hemen kadroya geçiyorlar, bizim
çalışmamız öyle, hemen kadroya geçiyorlar. (AK PARTİ ve MHP
sıralarından alkışlar)
Tabii, Sayın Cumhurbaşkanının
konuşmasına referans verdiler. Sayın
Cumhurbaşkanının konuşması ayrıntılı
bir konuşma değildi, ayrıntısını ben anlatıyorum,
zaten Bakanlık olarak da bunu kamuoyuyla paylaştık. Kimler var
bunların içerisinde -siz söylediniz- kim var? Sözleşmeli
hemşireler var mı? dedi Başkan. Var.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Aile
hekimliği çalışanları
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Aile hekimliklerinde
çalışanlar
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) - Aile hekimliği çalışanları
var mı? dedi. Var.
KANİ BEKO (İzmir) - Sayın Bakan, kamu
çalışanları, belediyede çalışanlar, Emniyet ve özel
idarede çalışanlar da kadro bekliyor.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) - Arkadaşlar, biliyorsunuz, ben üniversite
hocasıyım, üniversitede otuz yıl ders verdim.
KANİ BEKO (İzmir) Sayın
Bakanım, belediyelerdekiler, kamudakiler, özel idarelerdekiler de kadro
dışında.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) - Dolayısıyla bizim
asistanlarımız var, 50/Dli çocuklar var, 50/Dli asistanlar var;
onlar da var bunun içinde. Yani sağlık çalışanlarımız
var.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) Sanatçılar
da var mı Sayın Bakan?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) - Sanatçılarımız var. Kültür
Bakanımız burada.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) Duysunlar,
soruyorlar bize, duysunlar.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Tabii, bütün bunları kapsam içerisine
aldık. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)
Yaklaşık 500 bine ulaşacak bir sayı şu anda gündemde.
Bu çalışmamız teknik olarak bitti. Bu çalışmanın
zaten biz teknik kısmını yapıyoruz. İrade, Millet
Meclisinin iradesidir.
VELİ AĞBABA (Malatya) Milletvekili
danışmanları var, 4/A, 4/B var.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) - Milletvekillerimizin bu konudaki
çalışmalara destek vereceklerine inanıyorum. Kanun
yapıcı yüce Meclistir.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Kamudaki
sözleşmelilerin hepsi kadroya geçiyor mu Sayın Bakan?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) - Bu çalışmanın reform
niteliğinde bir çalışma olduğunun altını çizmek
isterim. Katkılarınıza şimdiden teşekkür ediyorum
değerli milletvekilleri. (AK PARTİ ve MHP sıralarından
alkışlar)
Tabii, bizim yaptığımız
çalışmalar içerisinde; biraz önce bahsettim
İSMAİL KONCUK (Adana) - Sayın
Bakanım, tayin hakkını kadrolulara verecek misiniz?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Tabii, bütün bu sorunları çözecek bir
düzenlemenin üzerinde çalışıyoruz; şimdi onu belirteyim.
KANİ BEKO (İzmir) - Sayın Bakan,
sendikalardaki barajları kaldırmayı düşünüyor musunuz?
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Soru-cevap olacak.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) - Müsaade buyurursanız sözlerimi
tamamlayayım.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Stajyerlerin
durumunu da belirtin Sayın Bakan, onu da çok soruyorlar.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) - Sizin sorularınıza sonra cevap
vereceğim.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde)
Yaşlılık sigortası staja başladığı gün
başlayacak mı?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) - Müsaade buyurursanız sözlerimi
tamamlayayım.
Bizim istihdamı destekleyecek bir projemiz var.
Bu projeyi yüce Meclisle paylaşmak isterim. Bu proje Türkiyede ilk defa
uygulanan bir projedir.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Bakanım, millet
EYTyi bekliyor kapıda.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Bu projeyi duyan her milletvekilimizin Türkiye
için katkı yapacak bir proje olduğuna destek vereceğini
düşünüyorum.
Değerli arkadaşlar, nedir bu projemiz?
Şu: Biz işletmelere diyoruz ki: Bizim elimizde çeşitli fonlar
var; Avrupa Birliği fonları, Dünya Bankası fonları, kendi
imkânlarımızla çıkan paralar
Bütün bu paraları bir
istihdam, sanayide bir istihdam projesine dönüştürelim; Üretim Sürecine
Katılım Projesi bunun adı. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Ne yapıyoruz? İşverene diyoruz ki
İstanbulda başlattım 2 yerde, Bursada başlattım, Gaziantepte
başlattım, İzmirde başlattım, Türkiyenin her yerine
hızla yayılıyoruz. Birçok yerde şu günlerde uygulamaya
konuluyor, konuldu. Ne yapıyoruz? Diyoruz ki: Size 500 tane sanayi
işçisi, bilişim işçisi veriyoruz. Parasını biz Dünya
Bankasının şu fonundan, bilmem nerenin şu fonundan,
elimizdeki, kullanabileceğimiz kaynaklardan veriyoruz ama şartı
şu: Altı ay parasını biz verirsek sen bunu iki yıl
çalıştıracaksın, üç ay verirsek sen bunu bir yıl
çalıştıracaksın. Böyle bir sözleşmeyle doğrudan
doğruya sanayide nitelikli iş gücünü yetiştirecek bir proje
hâline getiriyoruz.
SALİH CORA (Trabzon) Tarım ve
hayvancılıkta da yapalım Sayın Bakanım.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Trabzon Milletvekilimiz Salih Beyin de
Tarımda özellikle kadınlara yönelik bir proje hâline getirelim.
şeklinde bir talebi var, onun üzerinde de çalışıyoruz. (AK
PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, değerli
işçiler
ÖMER FETHİ GÜRER
(Niğde) Sayın
Bakan, geçici işçilere, mevsimlik işçilere, taşeronda kalanlara
kadro veriyor musunuz? Onu da bir açıklayın. Geçici işçilere,
mevsimlik işçilere, taşeronda kalanlara kadro verecek misiniz?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Açıklayacağım.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Arıyorlar,
onun için bir açıklayın.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Müsaade buyurun arkadaşlar, projeleri,
çalıştığımız projeleri
açıklayacağım.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Bir de
emeklilikte yaşa takılanları
Yüzlerce mesaj geliyor.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Zaten siz bunlardan haberdar olacaksınız
çünkü Meclise getireceğim Sayın Başkan, bunlar Meclise gelecek.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Görüşünüzü
dinleyelim.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Kıymetli Başkanım, çok önemli bir
konu daha var, ondan da bahsedeyim, çok sık sorulan sorulardan biri. Biraz
önce, sendikalaşmanın önündeki bir zihniyet engeli olarak
Daha çok
küçük ve orta ölçekli işletmelerde yaygın olan, tutucu bir
anlayış olarak benim eleştirdiğim, patrimonyal bir
davranış biçimi -teknik tabiriyle- bunu da eleştiriyorum. Bunu
aşmak için de ne yapıyoruz? Kurumsal işletmelere yani Benim
iş yerimde sendika vardır arkadaş. diyen işletmelere de
-daha önce sizlerle paylaşmıştım- onların
kapılarına da beyaz bayrak vereceğiz. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Yani burada düzgün iş, örgütlü
iş yeri anlamına gelen bir uygulamayı gerçekleştireceğiz.
Onları bir de bir başka şekilde, biraz önce bahsettiğim
projelerden öncelikli yararlandırarak teşvik edeceğiz.
Dolayısıyla, sendikalaşmaya karşı olan
işverenlerin iş yerlerini bir anlamda da teşhir etmiş
olacağız diğerlerini ödüllendirerek.
KANİ BEKO (İzmir) Bakanım,
barajları kaldır, barajları; sendika barajlarını
kaldır.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Değerli arkadaşlar, kıymetli
milletvekilleri, Kıymetli Başkanım; tabii, bizim önümüzdeki
sorunlardan biri de -özellikle sözleşmeli personel meselesinin kadro
sorununun çözülmesinden sonra- geçici işçiler meselesidir. Bu geçici
işçiler meselesi fevkalade önemli bir meseledir. Geçici işçiler
konusu
MAHMUT TANAL (İstanbul) Bakanım,
EYTliler ne olacak, EYTliler?
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Mevsimlik
işçiler, geçici işçiler kadro bekliyor.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Arkadaşlar, müsaade buyurun, bunları
anlatıyorum zaten ve sabır gösterin.
Geçici işçiler meselesi fevkalade önemli bir
meseledir. Ben bunu şahsen de çok dert eden bir adamım. Niye? 2000
yılında Demiryolları Genel Müdürüydüm, geçici işçilerimiz
vardı.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Hâlâ var.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Demiryollarına gittiğim zaman geliyorlar
Biz hâlâ geçici işçiyiz. diyorlar. Böyle bir geçici durum olmaz herhâlde.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) On
yıldır, yirmi yıldır geçici.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Bu sorunu çözüyoruz, bu sorunu çözüyoruz
arkadaşlar, bu sorunu çözüyoruz. (AK PARTİ sıralarından
Bravo sesleri, alkışlar; MHP sıralarından
alkışlar)
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Belediyeler de
var.
VELİ AĞBABA (Malatya) Sayın Bakan,
Şeker de mevsimlik
SALİH CORA (Trabzon) Çözerse AK PARTİ
çözer, çözerse AK PARTİ çözer.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Bu sorunun çalışmasını
bitirdim, inşallah bu ay içerisinde yüce Meclise intikal eder, sizin bu
soruna, teknik olarak bizim yaptığımız çalışmaya
katkılar yapacağınıza inanıyorum, o inançla da
projenin daha da zenginleşeceğini düşünüyorum. O yüzden
şimdiden teşekkür ediyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Yirmi yıl
sömürmüşünüz adamları, yirmi iki yıl, şimdi seçim gidiyor
diye kadro veriyorsunuz.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Yirmi
yıldan önce seksen yıl yok mu?
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) Sayın
Bakan, artık kaçacak yer yok, yirmi yıl sömürdünüz!
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Ya, seksen
yıl
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Tabii, bize sorulan önemli sorulardan biri
şu, diyorlar ki: Bu sorunları çözüyorsunuz
VELİ AĞBABA (Malatya) Sayın Bakan,
Demiryolu çözülüyor mu, Demiryolu?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Çözülüyor Başkan.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Şeker?
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Şeker?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Şeker çözülüyor, Demiryolu çözülüyor
Başkanım. Tereddüttünüz olmasın, bunları çözüyoruz. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde)
Karayolları, PTT?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Tansiyon,
şeker hepsini çözüyoruz(!)
VELİ AĞBABA (Malatya) İnşallah
çözülür çünkü Devlet Demiryollarından Şekere kadar büyük bir kangren.
Sağ olun, tebrik ediyorum.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Teşekkür ediyorum Başkanım,
teşekkür ediyorum.
Çözülüyor, Şeker ve Demiryolları
-adını siz verdiniz, söylüyorum- çözülüyor. Başka çözülecek
sektörler de var ama benim bir başka konuya zamanım kalmadı,
vakit ayırmak için
Arkadaşlarımız da sık sık
EYT ne oluyor? diye soruyorlar. Müsaade buyurursanız birkaç cümle de
onunla ilgili
VELİ AĞBABA (Malatya) Bir de EYTye gel
Sayın Bakan, EYTye? Onlar bekliyor en çok.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) EYT?
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) EYT?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Biliyorsunuz EYT konusu Türkiye'nin önündeki en
önemli konulardan biri, Türk kamuoyunun da en fazla ilgilendiği sorulardan
biri. Beni arayan arkadaşlarımız -benim arkadaşlarım-
beni arayan gazeteci tanıdıklarım, beni arayan doğrudan
doğruya EYTli olan -kendilerini öyle tanımlayan-
yurttaşlarımız hep şu soruyu soruyorlar: EYT meselesi ne
olacak, niye uzadı? Uzamasının birkaç sebebini size söyleyeyim:
Bir defa, herkesi dinlemek zorundayız, herkesi dinliyoruz, en son,
odaları dinlemeye başladık.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) Bir de
EYTlileri dinleseydiniz.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Çünkü meselenin bir boyutu, bildiğiniz gibi
iş adamlarının, kıdem tazminatına
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir)
EYTlileri dinlememişsiniz.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Şimdi, bu mesele, öncelikle hep bizim
açımızdan, devlet açısından ele alınan bir konuydu
fakat doğrudan doğruya işverenleri ilgilendiriyor.
İşveren diyor ki: Benim çalışanlarımın, üstelik
de kıdemli, tecrübeli, iş tecrübesi ve becerisi gelişmiş
adamlarımın oranı yüzde 10, yüzde 15 -en düşüğü yüzde
10, büyük işletmelerde daha fazla- biz bunları kaybetmek istemeyiz
ama bir de bize mali yükü var. Bunu nasıl yapacağız? Bu süreci
nasıl yöneteceksiniz?
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) EYT
derneklerini de dinlediniz mi Sayın Bakan?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Giderek öyle talepler geliyor ki işte,
kamuoyunda tartışılan şeyler herhâlde bunlarla ilgili
duyumlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Bakan, üç dakika süre ilave
ediyorum.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Teşekkürler Sayın Başkan.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Yaş
sınırı var mı, yaş sınırı?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Yaş sınırından bahsedenler
oluyor.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Yaşı
maşı kaldıralım.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Başka tekliflerde bulunanlar, Şunu
öteleyin. diyenler, Bunu öteleyin. diyenler oluyor. Bir de bizim
çalışmanın teknik yönüyle ilgili problemler var. Nedir?
Biliyorsunuz, bu, 8 Eylül 1999 öncesi çalışanları, işe
girenleri, onları kapsıyor. Fakat o zaman, henüz bizde dijital
ortamda bu kayıt sistemleri yok. Bunların büyük bir çoğunluğu
iş değiştirmiş, evrakları kaybolmuş veya evrakları
bulunamıyor. Biz bütün bunları organize etmeye
çalışıyoruz, kapsamına tam anlamıyla
ulaştığımız zaman -ki ben bu ayın sonuna kadar
Meclise getireceğimi söylemiştim, inşallah, sözümü tutarım,
ocak ayına sarkmaz- bütün bu çalışmaları
tamamladığımız zaman, gerçek boyutları ortaya
çıktığı zaman yüce Meclisle bunu
paylaşacağım.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) Siz
izleyin, dinleyin; onlar kendisi yapar.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Siz değil
de milletvekilleri getirecek, ağız
alışkanlığı
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Onun için şunu söyleyeyim ki en kapsamlı
düzenlemeyi yapacağımızdan kimsenin endişesi olmasın.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar) Dolayısıyla
bu kapsamın genişlemesi, biliyorsunuz
VELİ AĞBABA (Malatya) Sayın Bakan,
biraz detay lütfen, detay.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Yaş
şartını yapmayın, yaş şartını istemiyor
insanlar.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir)
Yaş şartınız olacak mı Sayın Bakan?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Biliyorsunuz, burada, temel kriterler var, 3 tane
kriter var mevcut emeklilik sisteminde.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Aylık
bağlama oranını da düzeltin Sayın Bakan, aylık
bağlama oranını.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Bunları, bugün -Komisyonda da söyledim-
yaş şartı olmasaydı haziran ayına göre ne kadar insan
emekli olabilirdi onu açıklamıştım; 1 milyon 500 bin küsur,
600 bine yakındı. Bugün bu sayı biraz daha yükselmiş
bulunuyor, ocak ayında biraz daha yükselecek. Dolayısıyla
Ama dediğim
gibi bütün verileri elimize alıp gerçekçi bir çalışma
yapmamız lazım, özel sektöre yansıyacak yükün, kamuya
yansıyacak yükün hepsini ortaya çıkardıktan sonra, o
çalışma bittikten sonra Türk kamuoyuyla paylaşacağım.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Adamların
kazanılmış hakkı Sayın Bakan. Kanun geriye doğru
işletilerek hakları ellerinden alındı EYTlilerin.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Buradan şunu açıkça ifade etmek isterim
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) EYT
derneklerini neden dinlemediniz?
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Hakları
gasbedildi zaten, yaş şartıyla yeniden mağduriyet
getirmeyin onlara.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Türkiye'nin emekçileri
Önümüzdeki günlerde asgari
ücret meselesi var, asgari ücrette biz, emekçilerimizden yana tavır
alacağız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bundan kimsenin endişesi olmasın.
HÜSEYİN YAYMAN (Hatay) Bravo!
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) Sözleşmeli personel meselesini en geniş
kapsamda çözdük. Meclise gelecek. Yüce Meclisin de bu yönde irade
göstereceğine inanıyorum.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir)
Emekçiler ne olacak?
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Belediyenin
şirket işçilerine, taşeron işçilerine kadro verecek
misiniz?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN (Devamla) EYT meselesi de gündeme geldiği zaman
aynı kapsayıcılıkta olacaktır.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Çok
teşekkür ediyorum, sağ olun. (AK PARTİ sıralarından
Bravo sesleri, alkışlar; MHP sıralarından
alkışlar)
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Belediye
şirket işçilerine de kadro verelim Sayın Bakan.
BAŞKAN Aleyhte söz isteyen Hatay Milletvekili
Sayın Barış Atay Mengüllüoğlu.
Buyurunuz Sayın Mengüllüoğlu. (CHP ve HDP
sıralarından alkışlar)
BARIŞ ATAY MENGÜLLÜOĞLU (Hatay) Herkese
selamlar.
Bakanlar varken ve onlar konuştuktan sonra
böyle bir kalabalığa konuşma fırsatı bulmak bizim için
Halley Kuyruklu Yıldızını görmek kadar nadir bir şey.
Sizin yapacağınız bu son bütçeyi de
konuşurken elbette ki sadece bütçe üzerine konuşmak isterdik ama ne
yazık ki ülke bu hâle getirildiği için başka şeyler
konuşmak zorundayız.
Takipçisi olacağız. Bu yirmi yılda
iktidarın ağzından en çok duyduğumuz cümlelerden biri bu
olabilir; Takipçisi olacağız. Bakın, arkada 2 Bakan oturuyor;
biri Kültür ve Turizm Bakanı, diğeri Çalışma Bakanı.
(AK PARTİ milletvekillerinin Komisyon
sıraları önünde toplanmaları)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan, bu
tebrik faslı oylamadan sonradır, bu olmaz.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) Daha bütçe
oylanmadı, neyi tebrik ediyorsunuz siz ya?
BARIŞ ATAY MENGÜLLÜOĞLU (Devamla) Süremi
tekrar başlatacaksınız, böyle bir şey olmaz.
BAŞKAN Müsaade edin efendim. Müsaade eder
misiniz
BARIŞ ATAY MENGÜLLÜOĞLU (Devamla)
Lütfen
Lütfen
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Sana mı
soracak? Milletvekili ne isterse onu yapar ya.
SALİH CORA (Trabzon) Sen Genel Kurula
konuş, Genel Kurula.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) Daha bütçe
oylanmadı, neyi tebrik ediyorsunuz siz ya? Ayıp ya, Meclis iradesi
diye bir şey var!
SALİH CORA (Trabzon) Sen Genel Kurula
konuş.
BARIŞ ATAY MENGÜLLÜOĞLU (Devamla)
Başkan, uyarır mısınız!
BAŞKAN Sayın milletvekilleri
Sayın
Bakan
BARIŞ ATAY MENGÜLLÜOĞLU (Devamla) Son
beş dakika arkadaşlar, dayanın biraz.
BAŞKAN Sayın Komisyon
Buyurunuz Sayın Mengüllüoğlu.
BARIŞ ATAY MENGÜLLÜOĞLU (Devamla) - Bu
arkada oturan 2 Bakandan biri Kültür ve Turizm biri de Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı. Onlar da bir şeylerin takipçisi sürekli,
direkt onlara sorayım: Örneğin, Kültür ve Turizm Bakanı, ülkenin
en prestijli yönetmenlerinden biri olan ve uluslararası birçok festivalde
ödül almış Emin Alper'e verdikleri -güya- desteği geri
istediklerini takip etmiş mi acaba? Yanında oturan Çalışma
Bakanının ve öncekilerin Oyuncular Sendikasının on yıldır
verdiği mücadeleye kapı duvar olup oyuncuları hâlâ işçi
olarak kabul etmediklerini de takip etmiş midir? Peki, Çalışma
Bakanı, aynı zamanda, kendi turizm acentesi ve şirketi olan
Turizm Bakanının kendi işletmeleri dâhil turizm sektöründeki
kölelik düzeyindeki çalışma şartlarını takip ediyor
mu? En azından birbirinizi takip etseniz fena olmaz. Ve günlerdir infiale
sebep olan rezil istismar suçunun ardından yine aynı cümle Takipçisi
olacağız. Ya, bugün trollerin sosyal medya
saldırısına uğrayan Timur Soykan bu haberi yapıp
arkasında durmasa siz bunu konu bile etmeyecektiniz.
Örneğin, Enerji Bakanlığı madem
Soma'nın, Ermenek'in takipçisiydi o hâlde Amasra katliamı neden oldu?
Ulaştırma Bakanlığı Pamukova tren
katliamının takipçisiydi de Çorlu tren katliamı tesadüfen mi
gerçekleşti?
SALİH CORA (Trabzon) Kozlu faciası niye
oldu Barış Bey?
BARIŞ ATAY MENGÜLLÜOĞLU (Devamla) Aile
ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 2008 yılında öldürülen
66 kadın cinayetinin takibini yaptığı için mi yirmi
yılda binlerce kadın öldürüldü iktidarınızda? Siz, neyin
takibindesiniz? Takipçi olacaklarmış. Siz Aladağ'da
çocukların cemaat yurdunda yakılmasını takip ettiniz mi?
SALİH CORA (Trabzon) Davalara müdahil olduk.
BARIŞ ATAY MENGÜLLÜOĞLU (Devamla)
Karaman Ensar Vakfında, Gerger'de, Kilis'te, Dikili'de, FIKIH-DER'de,
Erzurum'un Diyanet Kur'an kursunda istismara uğrayan çocukları takip
ettiniz mi mesela?
SALİH CORA (Trabzon) Davalara müdahil olduk.
BARIŞ ATAY MENGÜLLÜOĞLU (Devamla) Cemaat
yurdunda intihar eden Enes Karanın takipçisi oldunuz mu? Konya'da Faruki
tarikatı şeyhinin, Akyazı'da Uşşaki tarikatı
şeyhinin istismarlarını, Nureddin Yıldız'ın
Evlenmek için yaşa gerek yoktur. demesini takip ettiniz mi sizler?
SALİH CORA (Trabzon) Aile
Bakanlığı davalara müdahil oldu.
ORHAN SÜMER (Adana) Coraya sor, Coraya!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Beraat etti, beraat etti!
BARIŞ ATAY MENGÜLLÜOĞLU (Devamla) Ve
bütün bunları takip etmemişken Takipçisi olacağız.
dediğinizde buradaki herkes de sizi hiç sorgulamadan kabul edecek diye
bekliyorsunuz. Yahu, 2016da İçişleri
Bakanlığınız failleri bulmak yerine Ensar Vakfını
protesto edenleri yurdun dört yanında gözaltına
aldırıyordu, daha dün, Hiranur Vakfının önünde protesto
eylemi yapan Türkiye İşçi Partili gençleri engellemeye
çalışıyordu.
Bakın, siz, Soma'nın ardından,
işçiyi yerde tekmeleyen bürokratı ödüllendiren bir
iktidarsınız; Çorlu katliamının ardından Anayasa
Mahkemesi önünde aileleri gazlatan İçişleri Bakanının
olduğu bir iktidarsınız; öldürülen kadınların,
istismar edilen çocukların davalarında faile iyi hâl indirimi
uygulayan bir hukuk sisteminin yaratıcısı olan bir
iktidarsınız. Siz tarikatlara, cemaatlere milyonlarca lira destek
verip arkasında durmuş bir iktidarsınız. Siz çocuk
yaşta evlendirilerek istismar edilen çocukların faillerine af
getirmek isteyen, Küçüğün rızası var. diyen bir Adalet
Bakanını Kabinenizde bulunduran bir iktidarsınız. (TİP
milletvekillerinden alkışlar) Neymiş? Takipçisi olacaklarmış.
Siz hiçbir şeyin takipçisi falan olamazsınız.
Hazır, Kültür ve Turizm Bakanı ve
Çalışma Bakanı buradayken örf ve âdetlere uygun
olmadığı gerekçesiyle oyunlarına destek
olmadığınız, Moda Sahnesinde sergilenen ve
Çalışma Bakanının da işçi olarak kabul etmediği
Onur Ünsal arkadaşımızın oynadığı
Babamı Kim Öldürdü? oyunundan bir örnek vereyim size. Oyundaki karakter
babasının Fransa'da yoksullardan kesilen 5 euro ve zenginlere
uygulanan vergi affından dolayı öldüğünü iddia eder yani sizin
sık sık uyguladığınız bir yöntem bu Türkiye'de;
Fransaya kadar da gitmeyelim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz.
BARIŞ ATAY MENGÜLLÜOĞLU (Devamla)
Türkiye'nin her yanında insanlar aynı soruları size soruyorlar.
Somada, Ermenekte çocuklar Babamızı kim öldürdü? diye soruyor,
erkekler tarafından katledilen annelerin çocukları Annemizi kim
öldürdü? diye soruyor, iş cinayetlerinde öldürülen insanların
kardeşleri, eşleri Bizim kardeşimizi, eşimizi kim
öldürdü? diye soruyor, Cumartesi Anneleri 96dan beri Evlatlarımızı
kim öldürdü? diye soruyor
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak)
Diyarbakır Anneleri de Bizim çocuklarımızı kim
kaçırdı? diye soruyor.
BARIŞ ATAY MENGÜLLÜOĞLU (Devamla)
ve
tüm yaşananlara bakarak şunu söylemek gayet mümkün; bir toplumu
öldürdünüz siz, siz toplumun katilisiniz. (AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
NEVZAT ŞATIROĞLU (İstanbul) Hadi
oradan! Hadi oradan! O sözünü geri al!
BARIŞ ATAY MENGÜLLÜOĞLU (Devamla) Hani,
diyorsunuz ya Ya bunlar, siyaset üstü konular, siyasete
bulaştırmayalım. Hayır, bunlar, sizin
yaptığınız yasaların sonucu tam olarak da siyasetin
konusu.
Oyunun sonunda diyor ki: Bu
sorumlularının isimleri neden hiç söylenmez ama söylenmeli, herkes
bilmeli. Doğru, halk yaşanılanların siyasi
sorumlularını bilmeli, bunu söylemek bizim sorumluluğumuz. Fuat
Oktay, Bekir Bozdağ, Derya Yanık, Vedat Bilgin, Murat Kurum, Mevlüt
Çavuşoğlu, Fatih Dönmez, Mehmet Kasapoğlu
(AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BARIŞ ATAY MENGÜLLÜOĞLU (Devamla) Devam
edeceğim.
AHMET AKAY (Şanlıurfa) Yok, hayır,
hayır!
TURAN AYDOĞAN (İstanbul)
Başkanım, yediler zamanını, yediler.
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) Sayın
Başkan, Bakanlar Kurulunu sayıyor beyefendi.
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Sabredemediler Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul)
Yok böyle bir dünya Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, müsaade
edin efendim, müsaade edin.
VELİ AĞBABA (Malatya) Ya, siz niye
karışıyorsunuz, Başkan siz misiniz? Ayıp ya!
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Ya ayıp
sana ya!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Siz niye
karışıyorsunuz ya?
BAŞKAN Müsaade eder misiniz efendim, müsaade
eder misiniz.
BARIŞ ATAY MENGÜLLÜOĞLU (Devamla) Ya,
beş dakikaya tahammül edemiyorsunuz.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Düzgün
konuş!
BARIŞ ATAY MENGÜLLÜOĞLU (Devamla)
Beş dakika ya, beş dakika
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Temiz bir dil
kullan.
BAŞKAN Sayın Mengüllüoğlu, bir
dakika daha veriyorum size.
BARIŞ ATAY MENGÜLLÜOĞLU (Devamla) Fuat
Oktay, Bekir Bozdağ, Derya Yanık, Vedat Bilgin, Murat Kurum, Mevlüt
Çavuşoğlu, Fatih Dönmez, Mehmet Kasapoğlu
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) Tekrar
baştan alın, bir daha, bir daha, olmadı.
BARIŞ ATAY MENGÜLLÜOĞLU (Devamla)
Nureddin Nebati, Süleyman Soylu, Mehmet Nuri Ersoy, Mahmut Özer, Hulusi Akar,
Fahrettin Koca, Mustafa Varank, Vahit Kirişci
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) Bravo, Bakanlar
Kurulunu okuyabiliyor!
BARIŞ ATAY MENGÜLLÜOĞLU (Devamla)
Mehmet Muş, Adil Karaismailoğlu, bunların atamasını
yapan Recep Tayyip Erdoğan, yirmi yıllık iktidarınızda
buradan gelip geçen herkes ve siz Türkiyenin geldiği bu hâlin
sorumlularısınız. Bizler sizin sorumluluğunuzda
gerçekleşen hiçbir suçun unutulmasına izin vermeyeceğiz. Sizi
göndereceğiz, tarikatlar, cemaatler kapatılacak, er yada geç bu
suçlarda kimin dahli varsa hesap verecek; takipçisi olmak ne demek, işte o
zaman göreceksiniz siz. (HDP sıralarından alkışlar, AK
PARTİ sıralarından gürültüler)
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) Bizi ancak
millet gönderir, siz öyle bir şey yapamazsınız.
BAYRAM ÖZÇELİK (Burdur) Haydi yürü!
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) Siz
gönderemezsiniz.
RECEP AKDAĞ (Erzurum) Anca gidersin, anca!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Takipçisi olmayı
reddedip takipçi mi olacaksınız yani?
BARIŞ ATAY MENGÜLLÜOĞLU (Hatay) Tabii ki
takip edeceğiz, hepiniz yargılanacaksınız.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Bravo! Bravo!
BAŞKAN Şimdi, sayın grup
başkan vekillerinin değerlendirmesini alacağız.
Sayın Dervişoğlu, buyurun.
III.- AÇIKLAMALAR (Devam)
38.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlunun,
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Vedat Bilginin 362 sıra sayılı 2023
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 363 sıra
sayılı 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifinin üçüncü tur görüşmelerinde yaptıkları
konuşmalarındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Genel Kurulu bir kere daha saygılarımla
selamlıyorum. Yüce Meclisi bilgilendirmiş olmaları
bakımından Sayın Bakanlara da teşekkürlerimi sunuyorum.
Ayrıca bugünkü görüşmelere katkı sağlayan tüm milletvekili
arkadaşlarımıza da şükranlarımı arz ediyorum.
Bilindiği gibi, Komisyondan başlamak
suretiyle birtakım hususlardaki arayışlarımızı
muhalefet şerhlerimize yansıtmıştık. Şimdi,
Türkiye'de son yıllarda ifade ve basın özgürlüğü birçok endekste
kötü performansıyla dikkat çekmektedir. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu
taşıdığı yaptırım gücü sebebiyle medya
özgürlükleri bağlamında sıklıkla tartışılan
bir kuruluşa dönüşmüştür.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Müsavat Bey,
duyamıyoruz maalesef.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Efendim, bu mikrofonda bir sorun var.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Var hakikaten.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Biz anlayamıyoruz
sizi maalesef.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir)
Biraz kendi sesimi de yükselteyim.
RTÜK 2022 yılının ilk dokuz
ayında Halk TV'ye 14, TELE 1e 11, KRTye 5, FOX TV'ye 4, Flash Habere 4
olmak üzere 11,5 milyon lira tutarında, 38 ceza kesmiş. Bunun
yanında, TGRT, Haber 1, Beyaz TV ve ATV'ye birer tane olmak üzere 1,5
milyon tutarında 3 ceza verilmiştir. Şimdi, adalet orada neyle
tartılıyor bilmiyorum; A Haber, Ülke TV, Kanal 7, TVNET
televizyonlarına ise dokuz aylık süreç içerisinde hiçbir ceza
kesilmemiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz Sayın
Dervişoğlu.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Adaletin hassas terazide tartılması icap eden bu
süreçte görülen ve anlaşılan odur ki RTÜK'ün adalet kantarında
odun bile zor tartılır.
Şimdi, Sayıştay raporlarında
tescillenen müzelerdeki kayıp eserlerin akıbeti merak ediliyor;
Kültür ve Turizm Bakanlığımız bu eserlerin bulunması
için hangi çalışmaları yapıyor? Biz de onu merak ediyoruz.
Müzelerimizdeki kayıp eserlerimizin toplam sayısı kaçtır?
Kayıpların bulunması için Bakanlığın internet
sitesinden ilan açmanın dışında yaptığı
herhangi bir çalışma var mıdır? Ayrıca, Sayın
Kültür ve Turizm Bakanımız, konuşmalarında
Ayasofyanın açılmasından bahsettiler.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Ayasofyanın açılmasından biz de en az sizin
kadar mutluyuz. Aslına uygun bir biçimde ibadete açılması en
büyük kazancımızdır. türünden bir ifadede bulundunuz;
dolayısıyla, bu, üzerinde konuşulmaya değer bir ifade. Neyi
kastettiğinizi merak ediyorum bu konuyla ilgili. Bir bölümü
açıktı, daha sonra eski hâline getirdik. mi dediniz? Yok,
tartışılmaya değer, spekülasyon olmasın diye
bilgilenmek istiyorum. Sayın Bakanım, sinirlenmeye gerek yok.
Ayrıca, diğer Bakanımıza da
affına sığınarak soruyorum. Kendisi benim de hocamdır,
üniversite hocalığından bahsettiler; elbette ki kendisine olan
saygımız ve güvenimiz de ayrıca sonsuzdur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Ayrıca, milletvekilimizin başına gelen o müessif
olayla ilgili hassasiyetinize de şükranlarımı sunuyorum
Sayın Bakanım.
İktidar, son beş yılda ilave 3 milyon
istihdam yaratıldığını söylerken haftalık
çalışma saati toplam 1 milyon 340 binden 1 milyon 260 bine
azalmıştır. İstihdam edilenlerin sayısı artarken
haftalık çalışma saati toplam olarak nasıl
azalmaktadır, doğrusunu isterseniz merak ediyorum, bir hocam olarak
da soruyorum.
Bu arada ifadelerinizden kamuoyunun merakla
beklediği EYT konusundaki kanun çalışmalarından
bahsettiniz, hazırlıkları yaptığınızı,
eksiklikleri ikmal ettiğinizi söylediniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz Sayın
Dervişoğlu.
6ncı dakika.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
(İzmir) Ben zatıalinizin ifadelerinden yasaların
bakanlıklarda bürokratlarca hazırlandığı, Meclise
gönderilerek onaylattırıldığı sonucunu
çıkardım. Bunu bir itiraf olarak değil, bunun bir hüsnükabul
olduğu kanaatini taşıyorum ve samimiyetinize de bu nedenle çok
teşekkür ediyor, Genel Kurula ve sizlere saygılar sunuyorum efendim.
BAŞKAN Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkan Vekili Sayın Bülbül.
Buyurunuz efendim.
39.- Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbülün, Kültür ve Turizm
Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Vedat Bilginin 362 sıra sayılı 2023 Yılı
Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 363 sıra sayılı 2021
Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin üçüncü tur
görüşmelerinde yaptıkları konuşmalarındaki bazı
ifadelerine ilişkin açıklaması
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Çok teşekkür
ederim Sayın Başkanım.
Bugün Kültür ve Turizm Bakanlığı ile
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçelerinin
görüşmesini gerçekleştirdik. İnşallah, birazdan oylamalarını
da yapacağız.
Öncelikle, sırasıyla gitmek gerekirse
bugün Sayın Kültür ve Turizm Bakanımızın yapmış
olduğu başarılı sunumdan dolayı kendilerine
teşekkür ediyoruz.
Gerçekten zor yıllar geçirdik. Pandemi süreci
özellikle Türkiye açısından en önemli can damarı mesabesinde
olan turizm sektörünü son derece derinden etkilemişti. Bu yıl,
Türkiye'nin gerçekten yaralarını sardığı, sektörün
yaralarını sardığı ve geleceğe güvenle bakmasına
sebep olacak, güçlendirecek bir yıl oldu; gerek turist sayısı
gerekse sağlanan gelir son derece önemlidir, kıymetlidir. Bu noktada,
turizmcinin önünü açan ve bu imkânları sağlayan Bakanlık olarak
yapılan bu başarılı çalışmaları çok
önemsediğimizi ifade etmek istiyorum.
Yine, kültür tarafına
bakıldığı zaman da özellikle Türkiye'deki kültür
varlıklarına ilişkin yapılan çalışmalar son
dönemde özellikle büyük bir hız kazanmıştır. Müzelerimiz ve
ören yerlerimizde yapılan çalışmalar, faaliyetler son derece
kıymetlidir, bunun teşvik edilmesi son derece önemlidir. Bu
açıdan önemli bir süreci yaşadığımız
kanaatindeyim.
Yine, Türkiye geçmişte tarihî eserlerimizin,
bizim varlıklarımızın da, yurt dışında
bulunan varlıklarımızın da özel olarak takip edilip çok
sayıda kıymetli eserimizin, tarihî eserimizin ülkemize
kazandırılmış olması ve kazandırılacak
olması dikkatlerden kaçırılmaması gereken bir husustur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Bu açıdan da
Bakanlığımızı tebrik etmek istiyoruz bu
varlıklarımıza sahip çıktıkları için.
Yine, aynı şekilde Devlet Opera ve
Balesinde, Devlet Tiyatrolarında özellikle
sanatçılarımızın özlük haklarının,
şartlarının iyileştirilmesi, ayrıca Türkiyede opera,
bale ve tiyatro kültürünün gelişmesiyle ilgili atılan adımlar,
Atatürk Kültür Merkezinin yapılması ve gerek Ankarada gerek
İstanbulda bu devasa binaların hizmete açılması bence
altının çizilmesi gereken çok önemli hizmetler. Bu açıdan
Bakanlığımıza ben bir defa daha teşekkür etmeyi bir
borç biliyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) Bu 2023
yılı bütçesiyle de çok daha güzel çalışmaları hayata
geçireceklerine inanıyorum.
Bakanımızın şahsında bütün
Bakanlık çalışanlarımıza tekrar teşekkür
ediyorum.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığına gelecek olursak herhâlde 2022-2023 yılı
içerisinde Türkiye'nin ekonomik, sosyal hayatına yönelik olarak en önemli
gelişmelerin yürürlüğe gireceği bir yılda en büyük
faaliyetleri, en önemli faaliyetleri yapan Bakanlık olduğu
düşüncesindeyiz. Çünkü özellikle yıllardır âdeta tabu hâline
gelen, konuşulan fakat çözülmesi imkânsız gibi gözüken birçok
meselenin bu dönem içerisinde çözüme kavuşturulduğunu görmekteyiz ve
bundan oldukça memnunuz.
2022 başından itibaren emekli ve memur
zamlarıyla, asgari ücretle ilgili belirlenen ücretler son derece
önemliydi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Başkan.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) 3600 ek gösterge
meselesi son derece meşakkatli bir iş olmasına rağmen
Allaha şükürler olsun üstesinden gelindi.
Yine, 500 bin sözleşmeli personelin memur
kadrosuna alınması çok önemli bir çalışmaydı. Bunun
aslında hak ettiği bir şekilde gündeme getirildiğini de
düşünmüyoruz. Bu, Türkiyede birçok kesimin, memuriyette büyük bir sorun
olan bu meselesinin çözümü için hatta kalıcı bir çözümün de
oluşması yolunda en önemli adımlardan biri olmuştur, bu
açıdan teşekkür etmek gerekiyor.
Yine, yılbaşında, emeklilikte
yaşa takılan vatandaşlarımızın taleplerinin
sigortalılık süresi ve prim gün sayısı koşulları
üzerinden çözüme kavuşturulması gerektiği kanaatindeyiz. Bu
yolda yapılacak çalışmaların hem
vatandaşımızı memnun edeceği hem de sosyal açıdan
çok ciddi bir rahatlamaya sebep olacağı kanaatindeyiz.
Geçici işçilikle alakalı yapılan
çalışmalar son derece önemlidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Başkan.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya)
Toparlıyorum.
Geçici işçilik Türkiyede mevsimlik
işçilikle birlikte son derece büyük bir problemdir. İş
Kanununda son derece sınırlı bir şekilde
başvurulabilecek bir yöntem olarak ortaya konulan geçici işçilik ne
yazık ki Türkiyede belli bazı işlerde mevzuata aykırı
bir şekilde uygulanmaktadır. Bunun son bulacak olması ve bu
işçi kardeşlerimizin kadrolu bir şekilde ilgili
kurumlarında işçi olarak çalışmaya
başlayabileceği ümidi, inanın, burada birçok insanı sevince
boğacak bir gelişmedir, mutlaka ekranları başında
olanlar bunları takip ediyorlardır.
Ben asgari ücreti de tespit sürecinde olduğumuz
bu dönemde inşallah hakkaniyetli; emekçilerimizi, işçi
kardeşlerimizi memnun edecek bir asgari ücretin belirlenmesini temenni
ediyorum. Bu dönemde yapılan bu önemli çalışmalar, bu
kıymetli çalışmalar için Sayın Bakanımızın
şahsında bütün Bakanlık personelimize ayrıca teşekkürü
bir borç biliyorum.
Çok teşekkür ederim.
BAŞKAN Halkların Demokratik Partisi
Grubu adına Sayın Danış Beştaş.
Buyurunuz efendim.
40.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın,
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Vedat Bilginin 362 sıra sayılı 2023
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 363 sıra
sayılı 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu
Teklifinin üçüncü tur görüşmelerinde yaptıkları
konuşmalarındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Teşekkür ediyorum, sağ olun Başkan.
Bakanları dinledik, bir de gerçek hayata
dönelim, acaba anlattıkları gerçek hayatta nasıl cereyan ediyor.
Çalışma Bakanı sendikalaşmanın iyiliğinden,
güzelliğinden, hoşluğundan söz etti; yalnız,
sendikasızlık Türkiyede yüzde 86. Sendikalaşmak işten
atılmayı gerektiriyor ve sendikalaşmak için ya devletin ya
iktidarın istediği sendikada üye olacaksınız ya da önünüzde
o kadar büyük badireler var ki engeller var ki imkânsız. Mesela pandemide
işten atılmalar yasaklanmıştı ama kod 29dan binlerce
insan işten atıldı.
Bu ülkede nasıl bir iş dünyası var?
Patronlar için ucuz emek cenneti yarattınız, işçilere de
cehennem dayatılıyor. Kuralsız ve güvencesiz çalışma
kural hâline geldi bu ülkede. İşçilerin kaderleri patronların
iki dudağı arasında ve şu anda bu durum aynen devam ediyor.
Fabrika ve şantiyeleri çalışma kamplarına çevirdiler
aslında, hakkını arayan işçilerin önüne barikatlar
kuruluyor, birazdan birkaç örnek vereceğim. İşçi cinayetlerinde
Türkiye, dünya 3üncüsü, Avrupada 1inci sırada. Evet, nüfusun yüzde
60ı asgari ücretli ve o seviyede güvencesiz işlerde
çalışıyor. Asgari ücret açlık sınırının
altında. Bir daha söyleyeyim: Asgari ücret açlık
sınırının altında şu anda. Düşündükleri
zamla demin Sayın Bakanı dinledim- açlık
sınırını anca yakalıyorlar, zamlarla bunlar her geçen
gün hızla eriyor. Biz Halkların Demokratik Partisi olarak asgari
ücretin en az 12.500 lira olmasını öneriyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Bir
ailede 2 kişi çalışırsa eşler- en azından
yoksulluk sınırını yakalasınlar diye bu rakamı
önerdiğimizi de söyleyelim.
OECD ülkelerinde kadınların iş gücüne
katılım oranı yüzde 64, Türkiyede yüzde 30lardan yukarı
bir türlü çıkamıyor, yirmi yıldır aynı tabloda
yaşıyoruz. Sayın Bakana soruyorum: OECD ülkelerindeki
kadınların istihdam oranını ne zaman
yakalayacağız?
Yine, İstanbulda Soho House Otelde
DEV-TURİZM-İŞ sendikası yetki aldığı hâlde
şirket yetkiyi tanımadı, işçiler greve çıktı,
işçilere sahip çıkacak mısınız? Bunu Sayın Bakana
soruyorum.
Asgari ücretle ilgili Sayın Bakan epeyce söz
kurdu yani bu asgari ücretin diğer ücretleri pozitif etkilediği
iddiası maalesef doğru değil, bunu siz de biliyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Buradaki
mesele asgari ücretin genel ortalama ücret hâline gelmesidir. Bugün asgari
ücret yüzde 70 artırıldığında en düşük emekli
maaşı da aynı oranda ya da benzer oranda artmıyor, memur
maaşı ve özel sektörde çalışan diğer emekçilerin
maaşları da benzer şekilde artmıyor yani iyi niyetli
olduğunuzu söylemek isterdim ama maalesef sözleriniz iyi niyeti değil
art niyeti çağrıştırıyor. Asgari ücrete teslim
edilmiş bir emek alanı övgüsü yaptınız yani bunun
farkındayız.
İşsizlik Fonunun başka alanlarda
kullanılmadığını,
kullandırtmayacağınızı söylediniz. Bu sözünüzü samimi
kabul ediyoruz, etmek istiyoruz ama bu rakamları kime verdiniz, nerelere
harcandı? Buhar olmasına izin vermem. diyorsunuz ama bunun denetimi
gerekiyor, şeffaf olması gerekiyor: Bu konuda da bir açıklama
istiyoruz Sayın Bakan.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Başkan.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Yani
daha çokça sorumuz var ama özetlersem: EYT konusunda milyonlarca insan sizi bekliyordu
bu akşam, âdeta ipe un serdiniz ve Yaş şartı yok.
demediniz, herkes yaş şartını merak ediyor ve diğer
ayrıntıları; o konuda bir açıklama yapmadınız.
Bir de sendikalaşma konusunda,
İçişleri Bakanıyla görüşmenizi mutlaka öneririm çünkü
sendikaların yaptıkları bütün etkinlikler polis coplarıyla,
şiddetle bastırılıyor. Sadece bir tanesini örnek vereyim
-çok örnek var- toplu iş sözleşmesine yönelik Sayıştay
kararını Meclis önünde protesto etmek isteyen TÜM BEL SEN üyelerine
polis müdahale etti; buna ilişkin çok sayıda örnek verebilirim.
Şimdi, Turizm Bakanına gelecek olursak
Turizm gelirleri arttı. dediniz, uzun uzun anlattınız.
Doğru, turizm gelirleri arttı da halkımız köyüne gidemiyor,
parası yok; köye gidemiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Beştaş.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Daha ne kadar süre
vereceksiniz Başkanım?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Yalan
mı söylüyorum?
İSMET YILMAZ (Sivas) Yok, öyle söylemedi.
Meral Hanım ne kadar konuşacak? dedi.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Daha ne kadar süre
vereceğiz? dedim.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Şunu söyleyeyim: Bir kültürel kırım var, bu konuda tek söz
etmediniz. Yörüklerin köylerine taş ocağı yapıyorsunuz,
Toros Dağlarında bir kültür kırımı
yaşanıyor. Romanlar müzikleriyle, diğer kültürleriyle sistematik
bir ayrımcılığa maruz kalıyor. Alevilerin
Bakanlığa bağlanmasını kabul etmiyoruz; Alevilik bir
inançtır ve cemevleri bir ibadethanedir. Buna ilişkin tepkileri zaten
yakından biliyorsunuz.
Assos Antik Kentindeki inşaat faaliyetleri
eminim Aristonun kemiklerini sızlatıyordur. Bunun
dışında, Hasankeyf, Ayder Yaylası, Gümüşlükü talan
ettiniz. 25 bin antik kent var, 2.500 tanesi az çok kazılıyor,
diğerlerinde define avcıları geziyor ve telef ediyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Başkan,
tamamlayınız lütfen.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sayın
Başkanım, biraz ek süre sınırımızın
olması gerekir herhâlde, değil mi?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Dara
Antik Kentini bile imara açmak istiyorsunuz.
Konser yasaklarından sadece 2 örnek: MKMnin
gecesini yasakladınız; İlkay Akkayadan Mohsen Namjooya kadar
onlarca konser yasakladınız, tekine değinmediniz. Bir kültür
kırımı yaşanıyor.
Festivallerden söz ettiniz, hakikaten canım
yandı. Diyarbakırda Kürtlerin ve diğer halkların bütün
mekânlarını yerle bir ettiniz. Kürt kültür kurumlarını
kapattınız, Kürtçe konserleri yasakladınız; şimdi
kalktınız, Kürtçe sanatçı çağırdık, gelmedi.
diyorsunuz. Kimse sizin suçunuza ortak olmaz, bunu böyle bilin.
Ayasofyada da mesele ibadet meselesi hiç
değil, böylesine önemli bir yapının korunması meselesi.
Koruma tedbirleri almadan ibadete açtınız, siyasi şov yapmak
adına yapının geri dönülmez bir şekilde tarihe gömülmesine
göz yumdunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Bitiriyorum Başkan, çok özür diliyorum.
BAŞKAN 8inci dakika Sayın
Beştaş.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Başkanım, on
dakika süre vermiş oluyorsunuz yani gerçekten bilemiyorum.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Bakana
da beş dakika vermiştiniz, hatırlatırım.
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Bir de
bu Diyarbakır Cezaevi, bizim için çok büyük değeri olan büyük bir
yara; kültür merkezi yapacaksınız. Orası işkence merkezidir
ya, bir yüzleşme mekânıdır. Katlettiğiniz kültürün,
kırdığınız kültürün nesini sereceksiniz ya? Ben bir ay
önce Sura gittim, iliklerime kadar acı hissetim ya, koca Suru talan
ettiniz. İşte bunları anlatmanızı beklerdik ve buna
cevap bekliyoruz.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi Grup
Başkan Vekili Sayın Özel.
Buyurunuz efendim.
41.- Manisa Milletvekili Özgür Özelin, Kültür ve Turizm Bakanı
Mehmet Nuri Ersoy ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat
Bilginin 362 sıra sayılı 2023 Yılı Merkezi Yönetim
Bütçe Kanunu Teklifi ve 363 sıra sayılı 2021 Yılı
Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin üçüncü tur görüşmelerinde
yaptıkları konuşmalarındaki bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
teşekkür ediyorum.
Her 2 Bakana da teşekkür ediyoruz
sunumları için. Özellikle bazı bakanların Meclise ve
milletvekillerine karşı takındıkları üslup göz önüne
alındığında bugün akşam her 2 Bakan, özellikle
Sayın Bilgin örnek bir tablo çizdiler yani hep eleştirecek
değiliz, buna teşekkür etmemiz gerekiyor.
Ben biraz önce size, bütün gruplara ve 2 Sayın
Bakana, bakanların ve Adalet ve Kalkınma Partisinin soru önergelerini
süresi içinde ve herhangi bir zamanda yanıtlama oranlarını
verdim. Tüm bakanlarda bunu irdeliyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisi süresi
içinde yüzde 12,04le soru önergelerini yanıtlarken, Sayın Bilgin
parti ortalamasının altında yüzde 5,3, Sayın Mehmet Nuri
Ersoy da yüzde 2,51le anayasal süre içinde cevaplamış. Sonra süre
gözetilmeden bir şekilde cevaplamada da oranları yüzde 41 ve yüzde
65. Bu konuda daha hassas olmalarını, bu düşük rakamların
da Meclise bir başka saygısızlık anlamına
geldiğini söyleyeyim. Bakanlarımız içinde yüzde 65le
yanıtlayanlar, yüzde 50yle süresi içinde yanıtlayanlar var. Çok
eleştirdiğimiz Meclis Başkanı Şentopun da soru
önergelerini yüzde 98le anayasal süre içinde
yanıtladığını kaydetmek isterim; bu mümkün.
Şimdi, tabii ki Kültür ve Turizm Bakanı
için söyleyecek çok şeyimiz var ama biraz önce bahsedilen Zeytinli Rock
Festivalinden Zonguldak Kozlu Müzik Festivaline, ODTÜ Bahar
Şenliğinden Tunceli Munzur Kültür ve Doğa Festivaline,
Türkiyenin dört bir yanında festivaller ve konserler iptal edildi; bu,
utanılacak bir durum. Bunun karşısında, İçişleri
Bakanının bu tutumunun karşısında, valiliklerin
karşısında sizin başitirazcı olmanız gerekirken,
bu konuda sizden hiçbir şey duymadık.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Turizm Kanunu geçen sene
görüşülürken Sayın Bakan şöyle bir yanlış yaptı,
çıktı bir televizyona ve dedi ki: Ben bütün gruplarla görüştüm,
ya benimle görüşmediler veya dediler ki Bizim esaslı bir
itirazımız yok, biz siyaseten karşıyız. Bunu
İsmail Küçükkaya'nın programında söyledi. Bekledim, tutanak altında
söylüyorum: Bu söylediğiniz tamamen gerçek dışı, elimde kanuna
tam 47 sayfalık muhalefet şerhimiz var. Siz beni
aradığınızda dedim ki: Yaptığınız
başta grubunuza saygısızlık. Diyorsunuz ki: Ben size madde
madde anlatayım, kendi ellerimle hazırladım, Bakanlıkta
hazırlandı. Grubunuz diyor ki: Kanun tekliflerini münhasıran
milletvekilleri verecek. Siz Meclisle milletvekilleriyle Anayasa'ya
karşı bir muvazaa ilişkisini tarif ettiğiniz için ben dedim
ki kim imza attıysa o gelsin bize anlatsın.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ben Bakanı kabul edersem
o muvazaalı ilişkinin bir gözcüsü, bir parçası hâline gelirim,
bu başka bir şey; 47 sayfalık muhalefet şerhimiz dururken
FOX TV'ye çıkıp da Aslında siyaseten karşılar,
esaslı bir itirazları yoktu. demeniz çok
sıkıntılı bir durum oldu; bunu ifade edeyim.
Ayrıca, Yönetmen Emin Alper Kurak Günler
filmi için 2018 yılında finansal yapım desteği
almış, yirmi ay sonra faiziyle geri istiyorsunuz; gerekçeniz, senaryo
değişmiş. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir denetim yok.
Süresi içinde de bildirmişler, herhangi bir itirazınız
olmamış ama ne zaman Emin Alper çıkmış, ödül töreninde
Boğaziçi Üniversitesine, oradaki direnişe destek veriyorum.
demiş, salon, balkon ayakta alkışlamış; ağırınıza
gitmiş. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Başkan.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bu desteği geriye verin.
Desteği geriye istediğiniz film, 2022de 3 büyük uluslararası
film festivalinde Türkiye'yi temsil eden tek film; Cannesdeki
başarısı ortada. Öyle gastronomi konusundaki Michelin
Yıldızıyla övünüp, Cannesde memleketi temsil edene
Boğaziçi'yi destekliyorsan parayı faiziyle ver. demek doğru
bir mevzu değildir. (CHP sıralarından alkışlar)
Ayrıca, bu konuda son derece hem kendinizle çelişir hem de
makamınızla çelişir bir tutum içindesiniz; bunu kaydetmek
istiyorum.
6 yaşında evlendirilen çocukla ilgili, o
çocuğun bu muameleyi gördüğü vakıfla ilgili, Vakıflar Genel
Müdürlüğünden sorumlu Bakan olarak, Sayın Grup Başkan Vekili
dedi ki: Sonda ayrıntılı, doyurucu açıklama yapacak. Bir
kelimeyle dile getirmediniz, bunu kaydetmek isterim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ayrıca, diyorsunuz ki:
Gel, Antalya esnafını gezelim. Hodri meydan, gezelim. 81 ilde esnaf
geziyorum, bıçak kemikte İllallah. demişler. Antalya
esnafı ve taksicisi ne zaman söyledi sözünü en son? 2019 yerel
seçimlerinde. Ne oldu? Aldı büyükşehri sizden, verdi CHP'ye. (CHP
sıralarından alkışlar)
Turizmin yüzde 95ini CHP'li belediyelere emanet
ettiyse sizin buradan almanız gereken bir mesaj var. Paramızın
pul olması ve Rusya-Ukrayna meselesinin yarattığı
fırsat penceresi elbette bizim açımızdan, esnafın yüzünü
güldürüyorsa iyi bir şeydir ama sonuçta Türkiye dünyanın en ucuz
tatili yapılan ülke ama kış rezervasyonlarında Akdeniz
ülkeleri arasında 4üncü sırada yani burada da karne iyi değil.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayınız Sayın
Özel.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Teşvik meselesinin
İngilizcesi, Almancası yok Sayın Bakan, Arapçası
vardır. Bunlar, Batı demokrasilerinde övünülecek değil,
utanılacak şeyler. Turizm Bakanı -minareden at beni, in
aşağı tut beni- teşvik de almaz, kendisiyle ilgili böyle
şeyleri de övünerek anlatmaz. (CHP sıralarından
alkışlar)
Şimdi diğer Bakanımızla ilgili
konuya gelince
Sayın Bakan, rakamlarda şu kısım doğru
olmadı, diyorsunuz ki: Ücretlilerde yüzde 69 değil, yüzde
3 Grup Başkan Vekili partimiz adına önerge
verdik; promosyonlarda özel sektör aradan çıksın, emekçi
maaşını bankadan alsın diye.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Özel, son bir defa
açayım efendim. 8inci dakika efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Bu konudaki
yaklaşımınızı... Promosyonda aradan işveren
çıksın çünkü emekçinin parasına el koyuyorlar.
EYT Başkanı Gönül Hanımı
dinledim Randevu alamıyorum Bakan olduğundan beri. diyor. KESK
Başkanı Mehmet Bozgeyik, BİRLEŞİK KAMU-İŞ
Genel Başkanı Mehmet Balık sizden randevu alamamakta;
çizdiğiniz tabloyla uyumsuz. Bu konuya bir dikkat sarf etmeniz
gerektiğini düşünüyoruz. Yine, çizdiğiniz tabloyla sendikal
alandaki yüzde 1 baraj son derece çelişkilidir.
Ayrıca, son söz olarak da şunu söylememiz
lazım: EYTdeki yaş şartıyla ilgili net bir şey
söylerseniz bugün milyonlarca EYTli yatağa rahat uyuyarak girecekler.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarında
alkışlar)
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisi Grup
Başkan Vekili Sayın Özlem Zengin.
Buyurunuz Sayın Zengin.
42.- Tokat Milletvekili Özlem Zenginin, Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Teşekkür ederim.
Sayın Başkanım, değerli
milletvekilleri; uzun bir çalışma ortaya koyduk, yaklaşık
on iki saat oldu, ben herkesin de artık çok yorulduğunu bu manada
düşünüyorum. Bütün milletvekillerimize, Sayın Bakanlarımıza
göstermiş oldukları çalışma performansı ve bizlere
meseleleri kendi cephelerinden anlatma gayretleri için hassaten teşekkür
ediyorum.
Yeniden tartışmaya sebebiyet verecek bir
konuşma yapmayı da tercih etmiyorum ama buna rağmen Ayasofyayla
ilgili bir şey söylemek istiyorum. Belki ifade ederken bunu
kastetmemiş olabilirsiniz, Ayasofya için Ayasofya ibadet meselesi
değil. dediniz. Bakın, ben şuradan bakıyorum, şu an
Müsavat Beyi görüyorum, Levent Beyi, hatta o gün Özgür Bey vardı;
Ayasofyanın açıldığı gün, biz o gün
açılıştan haberdar değildik, biz buradaydık ve Genel
Kurulda ve buraya gelen, Celal Adan Beye gelen bir bilgi notuyla biz bunu
öğrendik ve hepimiz burada Ayasofyanın ibadete
açılmasının ne kadar önemli olduğunu konuştuk; ayakta
alkışlandı, hepimiz için çok önemli anlar olduğunu ifade
ettik. Ayasofya tam da ibadet meselesidir, tam da ibadet meselesidir; ibadete
açılması bizim için fevkalade önemlidir ama bu arada da elbette ki bu
toprakların en kadim yapısı olarak tarihî kimliğinin,
dokusunun korunması bu manada çok önemlidir, Sayın
Bakanımız da zaten konuşmasında bunun altını
çizdi.
Bir diğer önemli nokta Diyarbakır Cezaevi.
Diyarbakır Cezaeviyle ilgili olarak bize hangi suçu atfedebilirsiniz ki?
Darbenin ürünü olan bir cezaeviyle ilgili olarak bize ne söylenebilir ki yani?
Tam tersine
Neyi komik bulduğunuzu anlayamadım, izah ederseniz
seviniriz. Diyarbakır Cezaevindeki olanlar olmasın diye bugüne kadar
biz hak, hukuk, demokrasi için uğraşan insanlarız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Bakın, AK
PARTİ, kendi lideriyle beraber darbeyi durdurmuş bir partidir,
darbeyi durdurmuş. Bunu hep beraber yaptık aslında burada ama
öncülük AK PARTİ'dedir. O sebeple bu konuları konuşurken kimin
bu işlerin asıl sahibi olduğunu asla unutmamak lazım.
Tabii, en son konuşmacılarda kürsüde
enteresan bir üslupla konuşma tarzı oluyor. İşte, böyle
bakıyorum gittiniz geldiniz falan filan
Ya, lütfen bunu millete
bırakalım, üç gün sonra seçim var zaten, seçim olduğu takdirde
göreceğiz. Böyle havalı cıvalı, aşırı egolu
konuşmalara gerek yok. Biz çalışalım, biz de halkın
huzuruna gidiyoruz, hepimiz sokaktayız, çarşıdayız, pazardayız.
Seçime gittiğimiz zaman da sonuçları göreceğiz. Zaten her daim
takip ediyoruz. O yüzden mütevazı olmak her zaman için siyasette de çok
önemlidir diye düşünüyorum.
Son bir sözüm de Sayın Bakanlarımıza.
Sayın Özgür Özel ifade etti, Meclis Başkanlığının
yüzde 98 oranı fevkalade önemli.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Başkan.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Milletvekillerinin
sorduğu sorulara süresi içerisinde cevap vermeyi biz de AK PARTİ
Grubu olarak önemsiyoruz. Sayın Bakanlarımızın da hassaten
bu konuya özen göstermelerini rica ediyoruz.
Ben, tekrar, bugün yoğun çalışma
gösteren tüm milletvekili arkadaşlarıma, birlikte
çalıştığımız stenograf
arkadaşlarımıza, Sayın Divana, Sayın Başkana
hassaten teşekkür ediyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan, kısa bir cevap
BAŞKAN Sayın Beştaş, buyurunuz
efendim.
43.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaşın,
Tokat Milletvekili Özlem Zenginin yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Biz
Ayasofyanın ibadete açılmasını
tartışmıyoruz, söylediğim o. Bu kadar önemli bir
yapının korunmasını söylüyoruz, korunması
gerektiğini. Ayasofyanın açıldığı gün de ben
buradaydım, konuştum.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) İfadeniz de böyle
anlaşılmasına müsait.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Yok, onu
düzelteyim.
Diyarbakır Cezaeviyle ilgili de söylediğim
şu: Orası bir işkence ve utanç merkezi olmalı kesinlikle,
bir kültür merkezi ve müzesi olmalı. Çünkü 5 no.lu cezaevi
uluslararası...
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Tamam ama oranın
sebebi bizmişiz gibi söylüyorsunuz Meral Hanım. Oranın sebebi
biz değiliz, Diyarbakır Cezaevinin sebebi biz değiliz.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Siz
Diyarbakır Cezaevinin sebebi değilsiniz ama her yeri Diyarbakır
Cezaevine çevirdiniz.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Hiç ilgisi yok, hiç
ilgisi yok.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Şu
anda Türkiyenin bütün cezaevleri işkence merkezlerine dönüşmüş
durumdadır.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Hiç ilgisi yok, külliyen
yalandır.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Bunu da
not olarak söyleyeyim.
SALİH CORA (Trabzon)
Karşılaştırılması bile abesle iştigaldir.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Bu külliyen
yalandır, bunu reddediyoruz. Arkadaşım doğru söylüyor,
abesle iştigaldir. Bunu reddediyoruz, bunu reddediyoruz.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan, atladığım bir şey vardı;
dünyaca ödüller toplayan Kurak Günleri sırf beğenmedikleri için
verilen destek geri alınmış. Gerçekten büyük bir ayıp,
büyük bir utanç.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sistematik yapılan
işkenceyi... Nasıl bunu söylersiniz Meral Hanım ya, gecenin bu
saatinde; hakikaten inanamıyorum yani!
BAŞKAN Tamamlayınız Sayın
Beştaş.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Sinemaya
destekten herhâlde Sayın Bakanın kastı sadece kendisi gibi
düşünenlere verilecek bir destek.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Dön dolaş aynı
şeyler yani, bir gram ilerleme yok yani. Tam da ben doğruyu
söylemişim, siz bize atfetmişsiniz yani. Reddediyorum, grubumuz
adına reddediyorum.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Emin
Alperin yönetmeni olduğu Kurak Günler dünyaca bilinen bir film ve bu
filme destek ve dayanışma da çığ gibi büyüyor; bunu da not
edeyim.
Bu arada Özlem Zengin bana çokça şey söyledi
ama ben sözümün arkasındayım.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Ben size sadece iki
kalem söyledim Sayın Başkanım.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Diyarbakır Cezaevinde yaşanan işkenceler... Bugün cezaevlerinden
her gün ölüm çıkıyor. Garibe Gezerin soruşturmasında hâlâ
bir sonuç çıkmadı, takipsizlik kararı verildi daha doğrusu.
Hasta mahpuslara ilişkin söylediğimiz hiçbir söz dikkate
alınmıyor, her gün cezaevlerinden cenaze çıkıyor; buna
başka ne diyelim bilmiyorum.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sayın
Başkanım... Sayın Başkanım...
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir)
Kaldırımlara cenazeleri gömüyorsunuz ya, daha ne
yapacaksınız? Kaldırımlara cenaze sizler gömmediniz mi
kemiklerini?
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Zengin.
44.- Tokat Milletvekili Özlem Zenginin, Siirt Milletvekili Meral
Danış Beştaşın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Sayın
Başkanım, bakın, bize saldırı olduğu için cevap
verme ihtiyacı duyuyoruz yoksa teşekkür edip kapatacağız.
Şimdi, iki konuda saldırı var, sadece
iki konuda cevap veriyorum. Çok olduğu söyleniyor, tam iki konu. Aysel
Tuğluk çıkmadı mı hapishaneden? Çıktı. Daha
bugün
Kendi milletvekilinize, Filiz Kerestecioğluna sorar
mısınız? Bakın, biz her yaptığımızı
burada anlatmıyoruz. Filiz Kerestecioğlu Hanımefendi bana bir
mahkûmla alakalı bir not gönderdi, daha bugün Adalet Bakanımızla
burada otururken konuştuk, burada otururken. Ya, bunlar bilemiyorum
yani... Her yaptığımızı da burada Ah bunu
yaptık, ah bunu yaptık. diye anlatacak hâlimiz yok. İnsansak
hiç fark etmez; mahkûmdur, hastadır, biz elimizden gelen her şeyi
yaparız. O yüzden, yasaya uygun olarak her şeyi yaparız. Yani bu
tarz saldırıları -bilemiyorum artık- çok gayriinsani
buluyorum. Siyaset yapmanın da bir adabı var.
Teşekkür ediyorum.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Sayın Başkan, tutanaklara geçsin
(AK
PARTİ sıralarından gürültüler) Sadece tutanaklara
Geçecek
tabii, canım.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir)
Sataşmasın o zaman.
MERAL DANIŞ
BEŞTAŞ (Siirt) Sayın Başkan, sadece tutanaklara geçsin. (AK PARTİ sıralarından
gürültüler) Aysel Tuğluk şu anda -yani özel hayatı olduğu
için söylemek istemiyorum- geri dönülemez bir noktada.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) E, tamam.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) Söylemeyin, lütfen
söylemeyin. Lütfen söylemeyin.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Son
sınırında bırakıldı, bu bir lütuf değil.
SALİH CORA (Trabzon) O yasalar ne zaman
çıktı ya? AK PARTİ döneminde çıkan yasalardan
yararlandı.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Böyle
bir minneti kabul etmiyorum. Aysel Tuğluku o hâle getiren onlardır,
bu iktidardır.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) O yasayı kim
yaptı?
SALİH CORA (Trabzon) O yasa ne zaman
yapıldı?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Aysel
Tuğluk siyasi sebeplerle tutuklandı, rehin alındı ve Sizi
bıraktık. diye bize minnet ettiriyorlar.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Ben bu konuyla ilgili
uğraşan milletvekillerinden biriyim, bunu reddediyorum.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Böyle
bir şey olmaz ya!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Olamaz, hakikaten
olamaz!
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir)
Kişisel bakımını yapamıyor Aysel Tuğluk.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Olmaz
tabii.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Biz bunun için
uğraştık ya, ne münasebet!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Uğraştık. Ne demek ya?
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Evet, aynen.
Konuştuk
Ne münasebet?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Sana
ağır hasta diyorum ya!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) E tabii ki
uğraştık..
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Ben
ziyaret ettim, biliyorum.
SALİH CORA (Trabzon) Yasal haklarından
yararlandı.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Yahu,
yanımızdaydı, anlatamıyor muyum size ya?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Buna
minnet mi edilecek yani?
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Yahu, Allahuekber!
SALİH CORA (Trabzon) Yasal haklarından
yararlandı, çıktı.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Yasal hakkından
yararlansın diye uğraştık diyoruz, neyini beğenmiyorsunuz?
PERO DUNDAR (Mardin) Bu duruma gelmeden daha erken
bırakabilirdiniz. Daha erken bırakabilirdiniz.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt)
Keşke o son aşamaya gelmeseydi, bıraksaydınız.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Neyini
beğenmiyorsunuz, neyini?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Geri
dönülmüyor artık. Aysel Tuğluk dönemiyor.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Neyini
beğenmiyorsunuz?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Neyi
beğenelim ya?
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Elimizden geleni
yaptık. Ne kadar uğraştığımızı siz
biliyorsunuz. Hayret bir şey ya!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Binlerce
hasta tutuklu var ya, binlerce!
SALİH CORA (Trabzon) Niye tutuklular?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Sizin
yüzünüzden!
SALİH CORA (Trabzon) Ne alakası var!
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) Ne alakası var!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Siyasi
sebeplerle!
SALİH CORA (Trabzon) Hiç alakası yok,
terörden dolayı tutuklular!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Ne
terörü ya! Siz herkese terör diyorsunuz!
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Kendi
yaptıklarından dolayı!
SALİH CORA (Trabzon) Olayı başka
bir boyuta taşımayın!
V.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Teklifleri (Devam)
1.- 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 362) (Devam)
2.- 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi
(1/285), Plan ve Bütçe Komisyonunca Kabul Edilen Metne Ekli Cetveller, 2021
Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifine İlişkin
Genel Uygunluk Bildirimi ile 2021 Yılı Dış Denetim Genel
Değerlendirme Raporu, 201 Adet Kamu İdaresine Ait Sayıştay
Denetim Raporu, 2021 Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu ve
2021 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporunun
Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi (3/2076) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı:
363) (Devam)
A) KÜLTÜR VE TURİZM
BAKANLIĞI (Devam)
1) Kültür ve Turizm
Bakanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kültür ve Turizm
Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
B) RADYO VE
TELEVİZYON ÜST KURULU (Devam)
1) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
C) DEVLET OPERA VE BALESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Devlet Opera ve Balesi Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Devlet Opera ve Balesi Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
Ç) DEVLET
TİYATROLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Devam)
1) Devlet Tiyatroları Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Devlet Tiyatroları Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
D) TÜRKİYE
YAZMA ESERLER KURUMU BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Türkiye Yazma Eserler Kurumu
Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türkiye Yazma Eserler
Kurumu Başkanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
E) VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
(Devam)
1) Vakıflar Genel Müdürlüğü
2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Vakıflar Genel Müdürlüğü
2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
F) TÜRK
İŞBİRLİĞİ VE KOORDİNASYON AJANSI
BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Türk
İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı
Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk İşbirliği ve Koordinasyon
Ajansı Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
G) YURTDIŞI TÜRKLER VE
AKRABA TOPLULUKLAR BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
2) Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
Ğ) ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH
YÜKSEK KURUMU (Devam)
1) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
H) ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ (Devam)
1) Atatürk
Araştırma Merkezi 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk
Araştırma Merkezi 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
I) ATATÜRK
KÜLTÜR MERKEZİ (Devam)
1) Atatürk
Kültür Merkezi 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Atatürk
Kültür Merkezi 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
İ) TÜRK
DİL KURUMU (Devam)
1) Türk Dil
Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk Dil
Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
J) TÜRK
TARİH KURUMU (Devam)
1) Türk
Tarih Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Türk
Tarih Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
K) KAPADOKYA ALAN BAŞKANLIĞI (Devam)
1) Kapadokya
Alan Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Kapadokya
Alan Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
L)
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI (Devam)
1)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
M)
MESLEKİ YETERLİLİK KURUMU (Devam)
1) Mesleki
Yeterlilik Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
2) Mesleki
Yeterlilik Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, üçüncü
turdaki konuşmalar tamamlanmıştır.
Şimdi soru ve cevap işlemine geçiyoruz.
Sayın Aycan
SEFER AYCAN (Kahramanmaraş) Sayın
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanına sormak istiyorum: Devletin
daimî hizmetlerini yürüten, süreli veya süresiz olarak çalışan tüm
sözleşmeli personelin devlet memurluğu kadrosuna geçirilmesi
gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda yapılacak
çalışmaları destekliyoruz ve sözleşmeli personel devlet
memurluğu kadrosuna geçirilmelidir diyoruz.
Sayın Bakan, kamu kuruluşlarında
devlet memurluğu kadrosunda olmayan, devlet memurlarıyla aynı
işi yapan başka personeller de vardır; Sağlık
Bakanlığında vekil ebe ve hemşireler, okullarda ücretli
öğretmenler, vekil imamlar, fahri Kuran kursu öğreticileri, Aile
Bakanlığında ders ücretli çalışanlar gibi. Bu
kişilerle ilgili bir çalışmanız var mıdır? Bu
kişiler devlet memurluğu kadrosuna geçirilecek midir?
Sayın Kültür ve Turizm Bakanı,
Kahramanmaraş kadim bir şehirdir, 200 tane vakıf eseri
vardır. Kahramanmaraşta vakıflar bölge müdürlüğü
kurulmasını ve
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
SEFER AYCAN (Kahramanmaraş)
Germanicia Antik
Kentinde kazı çalışmalarının devam etmesini talep
ediyoruz.
BAŞKAN Sayın Yılmazkaya
BAYRAM YILMAZKAYA (Gaziantep) Sayın Bakan,
güncellenmeyen tıbbi malzeme fiyatları yüzünden sağlık
sistemini, hastaneleri ve hastaları karanlık günler bekliyor.
Hastanelerde sağlık hizmetlerinin durma noktasına geldiği,
acil vakalar dışında alınamayan malzemelerin, yıldan
yıla artan borçlar yüzünden borç bataklığına
saplanmış hastanelerin içinde bulunduğu durumu neden görmezden
geliyorsunuz? SGK, ülkede yaşanan yüksek enflasyon, döviz kurundaki büyük
değişim ve artan maliyetleri göz ardı ederek sağlık
sistemini bir kaosun içine sürüklemektedir. SUTtaki tıbbi malzeme
fiyatlarının dünya normlarının çok altında olması
nedeniyle üretici firmalar mal vermek istemiyor. Zorunlu durumlar
dışında kalp pilleri takılamıyor, malzeme
fiyatlarının yüksekliği nedeniyle kalp ameliyatları,
nöroloji ve ortopedi ameliyatları yapılamıyor.
Ben buradan Çalışma Bakanına ve
iktidara seslenmek istiyorum: SGK ve SUT tavan tıbbi malzeme
fiyatları dünya normlarının çok altında kalması
nedeniyle uluslararası birçok firma Türkiyeye ürün vermek istemiyor ya da
öteliyor. Bu gerçekler göz önünde bulundurularak SUT paket fiyatları ve
ameliyatta kullanılan malzeme
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Çepni
MURAT ÇEPNİ (İzmir) - Bir şiir
kitabı iki buçuk ay önce yasaklandı, yetmedi, yakılmasına
karar verildi. Nerede? Hitler Almanyasında değil, Türkiye'de. Bu
kitap, önceki dönem Eş Genel Başkanımız Figen
Yüksekdağ'ın Yıkılacak Duvarlar adlı şiir
kitabı. Figen Yüksekdağ, sarayın rehinesi olarak
yıllardır tutuklu; fikirleri ve şiirleri ise milyonların
kalbinde ve eylemindedir. Selam olsun faşizmin zindanlarında umudu
büyütenlere. Selam olsun kadın özgürlük mücadelesinin öncülerine; Figen
Yüksekdağa, Gültan Kışanak'a, Sebahat Tuncel'e. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Sayın Taşkın
ALİ CUMHUR TAŞKIN (Mersin) - Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep
Tayyip Erdoğan'ın güçlü liderliğinde, ülkemiz, 2023 turizm
vizyonu kapsamında uluslararası alanda turist sayısı ve
turizm geliri bakımından dünyanın ilk 5 ülkesinden 1i
olmayı amaçlamaktadır. Bizler de bu vizyon kapsamında, Akdeniz'in
incisi, seçim bölgemiz Mersin'in doğal, kültürel ve tarihî
değerlerini ortaya çıkarmak, dünya ve ülke turizmden
alacağı payı artırmak, ilimiz kültürünü ülkemize ve dünyaya
tanıtmak amacıyla çalışmalarımızı
sürdürüyoruz.
Görüşülmekte olan Kültür ve Turizm
Bakanlığımızın 2023 yılı bütçesinin
hayırlı olmasını diliyor, Sayın Bakanımız
Mehmet Nuri Ersoy ve ekibini başarılı çalışmaları
dolayısıyla tebrik ediyorum.
Aynı şekilde, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığımızın 2023 yılı bütçesinin
de hayırlı olmasını diliyor, Sayın Bakanımız
Profesör Doktor Vedat Bilgini ve ekibini tebrik ediyor, Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN - Sayın Şahin
SUZAN ŞAHİN (Hatay) Hatay, 13 medeniyete
ev sahipliği yapmış bir kültür kentidir; UNESCO tarafından
dünyanın 26ncı gastronomi şehri olarak ilan edilmiştir.
Suriye'de sınırlarda süren on iki
yıllık savaş nedeniyle mülteci kampına dönen, turizmi
sekteye uğrayan Hatay'ın tarihî yerlerinin ve turizm
çeşitliliğinin tanıtılması için Hükûmetinizce hiçbir
adım atılmamaktadır. Hatay'ın turizminin
canlandırılması için turizm teşviki yapma
planınız var mı? Olimpiyatlar ve Dünya Kupasından sonra en
büyük uluslararası organizasyon olan ve Hatayda düzenlenen EXPOya da tek
kuruş destek almadığımız gibi
açılışına davete de rağmen siz ve tek bir
bürokratınız, vali, kaymakam katılmadı; paylaşım
yapmadı, kutlamadı. Arabistana destek vermeyi
açıkladınız. Bu arada, dünya ülkelerini bir araya getiren
EXPOya bir Kültür ve Turizm Bakanı neden katılmaz? Hatay Belediyesi
CHPnin değil, AKPnin olsa EXPOya katılır
mıydınız? Suudi Arabistan EXPOsuna ne kadar destek
vereceksiniz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Gültekin
SELİM GÜLTEKİN (Niğde) Sayın
Kültür ve Turizm Bakanımız, öncelikle Niğdemizin turizmine ve
ekonomisine büyük katkı sağlayacak olan kadim şehrimizin
tarihini ve kültürel dokusunu yansıtacak elli yıllık hayal
projemiz Niğde Kalesi ve çevresinin yenilenmesi ve korunması
projemize vermiş olduğunuz destekten dolayı teşekkür
ediyorum. Ayrıca, Niğde Vakıf İş
Hanımızın yapım işine ve Fesleğen Camimizin de
restorasyon işine yakın zamanda başlıyoruz.
Yine, Sayın Bakanım, sizin
onayınızla çok güzel bir şeye imza atarak Rum Kilisesi olarak
bilinen Yahya Peygamber Kilisesini kütüphane olarak fonksiyonlandırarak
bu kültür varlığını kurtarıyoruz. Sayın
Bakanım, Niğdemizde bunlara ve daha birçok talebimize destek
verdiniz; size tüm Niğdeli hemşehrilerim adına teşekkür
ediyorum.
Sayın Bakanım, 2 sorum olacaktı:
1) Turizmde ortaya konulan bu büyük
başarını sağlanmasında Türkiye Turizm
Tanıtım ve Geliştirme Ajansının ve yapılan
tanıtım faaliyetlerinin rolü nedir?
2) Niğdemizin en önemli ihtiyaçlarından
olan Niğde Kültür ve Turizm Kongre Merkezimiz için 2023 bütçesinden
ödenek ayrılacak mı?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Gaytancıoğlu
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
EYTli vatandaşlarımız yıllarca
mağdur edildi. Seçim korkusuyla bir düzenleme
yapacağınızı açıkladınız; başka
başka sesler çıkararak insanların kafasını
karıştırmayın. Vatandaşlarımıza işe
başladıkları tarihte hangi şartlar geçerliyse o
şartlarda emeklilik hakkı verin, bu işi daha fazla
uzatmayın. Eksik ve yanlış yaptığınız her
işi iktidarımızda en geç altı ay sonra düzelteceğiz.
Diğer yandan, özellikle pandemi döneminde
kısa çalışma ödeneği uygulaması yapıldı,
kısa çalışma ödeneğinden yararlanan
vatandaşlarımızın primleri eksik yatırıldı.
Bu vatandaşlarımızdan prim gün sayısını
tamamlayamayanlar var. Kısa çalışma ödeneğinden
yararlanmış vatandaşlarımızın eksik primlerini
tamamlama için bir çalışma yapacak mısınız?
İntibak yasasıyla ilgili bir çalışmanız var mı?
Diğer yandan, tarihî eser zengini olan
Edirnemizdeki eserlerin korunması ve restorasyonlarının
yapılması için gerekli kaynakları ayıracak mısınız?
BAŞKAN Sayın Bülbül
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) Aydında
Arkeoloji Müzesinde Müze Müdürünün, bazı kamu görevlilerinin ve
siyasilerin adının karıştığı izinsiz
kazılar, sondajlar, definecilik faaliyeti, kazıları elden teslim
ihalelerle paravan şirketler üzerinden alma gibi yolsuzluk ve usulsüzlük
iddiaları yani suç teşkil eden birçok iddia var. Hatta iddialar
arasında Nazilli Belediyesinin, arkeolojik ve yüzeysel araştırma
için doğrudan temin usulüyle bu suç çetesine ihale verdiği de
vardır. Bazı siyasilerin de bu işlerin içinde olduğu ve
suçtan kurtulmak için transfer olma iddiaları kamuoyunda
konuşulmaktadır. Sayın Bakan, Aydında hangi müzelerden kaç
tarihî eser çalınmış ya da kaybolmuştur? Toplam maliyetleri
nedir? Bu konuda Aydın Adliyesinde açılan soruşturma ve ceza
davalarına Bakanlık olarak müdahil olacak mısınız? Bu
soruşturmalarda bazı siyasilerin korunduğu iddiaları
doğru mudur?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Karahocagil
MUSTAFA LEVENT KARAHOCAGİL (Amasya) AK
PARTİ olarak, lideri Recep Tayyip Erdoğanla, tüm kurumlarda
olduğu gibi Kültür Bakanlığında da yirmi yılda seksen
yılda yapılanları misli misli katlayan hizmetler yaptık.
2002-2021 yılları arasında 22si çocuk ve bebek kütüphanesi
olmak üzere 224 yeni kütüphaneyi hizmete açtık. 2010 yılından bu
yana yaşayan kütüphaneler anlayışına uygun 11 yeni nesil
kütüphane açtık. Çocuk ve halk kütüphanelerinin iyileştirilmesi
kapsamında 253 kütüphaneyi yeniden yapılandırdık. 2002 yılında
Dünya Miras Listesinde 9 olan varlık sayısını 2022
yılında 19a çıkardık. Dünya Miras Geçici Listesinde 18
olan varlık sayısını ise 2022 yılında 84e
çıkardık. Bakanlığımıza bağlı kültür
merkezi sayısı 2002 yılında 42 iken 2022 yılında
bu sayıyı 122ye yükselttik. 2002 yılında 12 olan
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Şimşek
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Öncelikle bütçenin hayırlı uğurlu
olmasını temenni ediyorum.
Sorumuz Çalışma Bakanıma: Sayın
Bakanım, 2019 seçimlerinde Hiç kimsenin ekmeğiyle, aşıyla
oynamayacağız. diyerek Adana ve Mersin belediyelerini alan
Cumhuriyet Halk Partili belediyeler binlerce insanımızı
işten çıkarmış, kapının önüne koymuştur.
Adana ve Mersin'de haksız hukuksuz yere sadece siyasi sebeplerle 5 binden
fazla insanımız işten çıkartılmış. Bunlar
mahkemelere işe iade davası açmışlar, tamamına
yakını davayı kazanmış, şu ana kadar davayı
kaybeden kimse yok. Yalnız CHP'li belediye bunları işlerine iade
etmiyor, tazminatlarını da ödemiyor. Türkiye Cumhuriyeti
mahkemelerinin aldığı kararı bir belediye
başkanının uygulamamasını biz kabul etmiyoruz.
Çalışma Bakanı olarak da bu işçilerimizin evlerine bir
ekmek götürebilmesi için yeniden işlerine iade etmenizi talep ediyor,
saygılar sunuyorum, başarılar diliyorum.
BAŞKAN - Sayın Piroğlu
MUSA PİROĞLU (İstanbul) -
Çalışma Bakanına sormak istiyorum: Sayın Bakan,
çağrı iş merkezlerinde DİSK
İLETİŞİM-İŞte örgütlenen işçiler bugün
işten çıkarıldı ve orada örgütlenme şansları
kalmadı. Bu çağrı merkezleri bir toplama kampı gibi
çalışıyor, bu konuda bir adım atmayı düşünüyor
musunuz?
Sayın Turizm Bakanına sormak istiyorum:
Hem Bakan olup hem de ülkenin en büyük turizm otellerini yönetmek sizi
rahatsız etmiyor mu? İstifa etmeyi düşünmüyor musunuz?
BAŞKAN Sayın Bakanlardan süre
kalırsa ben arkadaşları değerlendireceğim.
Sayın Komisyon...
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI CEVDET
YILMAZ (Bingöl) Sayın Başkan, Komisyonumuza yönelik doğrudan
bir soru olmamıştır. Ben sadece bu vesileyle Bakanlık
bütçelerinin hem çalışanları için hem de hizmet alanlar için
hayırlı olmasını diliyorum.
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Bakan.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
Evet, Barış Atay Mengüllüoğlunun bir sorusu var Moda Tiyatrosuna
niye destek verilmedi? diye. Bakın, 2002 yılında 60 özel
tiyatroya destek verilirken biz bugün bu sayıyı 567ye
çıkardık yani bir yerde 60, bir yerde 567, neredeyse 10 katı.
Kime, nasıl, ne kadar verileceğini, ben bunu daha önce de defalarca
ifade ettim. Kime, nasıl, ne kadar verileceğine de biz karar
vermiyoruz. Biz özel tiyatroları düzenli olarak topladık, bütün
tiyatro sektörünün temsilcilerinden, onların seçtikleri, bize önerdikleri
temsilcilerden ve her kesimdeki temsilcilerden bir komisyon oluşturduk.
Yani jüri üyelerine de o komisyon karar veriyor, kime nasıl
dağıtılacağına da o komisyon karar veriyor. Biz burada
tamamen tarafsız konumdayız. Şimdi, bir firma, bir tiyatro, bir
sahne başvuru şartlarına uymamak için ısrar ederse ve
şartları da yerine getirmezse zaten teknik olarak oradan geçme
şansı yok ve kişiye özel de bizim kuralları
değiştirme lüksümüz yok. Zaten Barış Bey de tiyatrocu,
böyle bir talepte bulunması kendisi açısından doğru
değil, kuralların uygulanması lazım, herkese eşit kuralların
işletilmesi lazım.
Yine, ayrıca, bir şey daha
söylemişler, Babamı Kim Öldürdü? adlı oyun için Moda
Sahnesine veya başka bir özel tiyatroya destek verilmediğini. Ne
Moda Sahnesinden ne de başka bir özel tiyatrodan bize bir başvuru
olmamış, resmî bir başvuru yok.
Şimdi, kayıp eserlerle ilgili
İYİ Partiden gelen bir soru var Ne yapılıyor? diye.
Bakın, biz özellikle bu dönemde Kaçakçılıkla Mücadele
Şubesini, Daire Başkanlığı hâline getirdik, uzman
personel sayısını 3 katına çıkardık ve her
şeyden önemlisi, 12 tane ülkeyle -bakın, en önemli şey bu- özel
protokol yaptık. Kim bu ülkeler? Alıcı ülkeler veya -transfer-
yol güzergâhı üzerindeki ülkeler. Ne sağlıyor? Bu ülkelerde
aylarca, yıllarca uğraşarak elde ettiğiniz davaları,
hiçbir şekilde uğraşmadan rahat bir şekilde, çok kısa
sürede, iki-üç ay içinde -yıllar sürmeden- malları geri
almanızı sağlıyor, kaçırılan malları geri
almanızı sağlıyor.
Ayrıca, yine, müzelerdeki orijinal
malların sahteleriyle değiştirilmesiyle ilgili bir önlem
aldık; bu da dünyada birkaç ülkede uygulanıyor, bir tanesi de bizde
uygulanıyor şu anda. Cumhurbaşkanlığı Savunma
Sanayii Başkanlığı ve ASELSAN iş birliğinde eser
kimliklendirme projesi başlatmış olduk. En yeni teknolojilerle
bu amaç
Yani bu nedir biliyor musunuz? Görünmez DNA; bütün eserlere biz
görünmez DNA işlemeye başlıyoruz yılbaşından
itibaren yani herhangi bir şekilde bu ürünü değiştirdiğiniz
zaman zaten sistem onu anında yakalıyor, artık hani eskiden
olduğu gibi o müzelerdeki hırsızlıkların olma
şansı kalmıyor.
Yine, Zeynel Özen -HDP, İstanbul-
Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, Alevilerin
ihtiyacına cevap vermemektedir. Bu, Bakanlığın Alevilere
kayyum atamasıdır. Kesinlikle, bakın, ben daha önce de söyledim
Komisyonda, tekrar ediyorum: Cemevleri, Alevi kültürevleri Bakanlığa
bağlanmadı. Bakın, bizim Bakanlığımızın
altında kurulan birim sadece bir destek birimi ve ne yapıyor?
Aydınlatma gideri, içme ve kullanma suyu gideri ile yapım, bakım
ve onarım giderlerinin karşılanması, tefrişat ve
malzeme alımı, cemevlerine imar planında yer verilmesi gibi
birçok ihtiyaç duyulan şeyi karşılıyor. Şimdi, siz
eğer bir sosyal devletseniz, sosyal devlet olma sorumluluğuyla
vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamanız
gerekiyor, zaten yapılan işlem bu. Biz bütün bu talepleri, eğer
bizden talep olursa karşılıyoruz; bakın, eğer bizden
bir talepte bulunmazsa cemevi, zaten biz bunlarla ilgili en ufak bir şey
yapmıyoruz ama cemevi bize başvurursa bu ihtiyaçlarını
-kanuni düzenleme gerekiyordu, kanundan yetki aldık-
karşılıyoruz; bu da çok doğru, keşke daha önce
yapılsaydı, iyi bir şekilde de uygulanıyor.
Yine, Meral Danış Beştaş HDP,
Siirt- Romanlar sistematik ayrımcılığa maruz kalıyor,
hiçbir destek verilmiyor. diye bir söylemde bulunmuş. Vallahi pandemi
döneminde 40 bin sanatçıya Müzik Susmasın Projesi kapsamında 280
milyon 610 bin lira mali destek verdik ve bu sanatçıların
yaklaşık yarısı Roman müzisyenlerden
oluşmaktadır, siz de bunu çok iyi biliyorsunuz zaten.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Hepsi
müzisyen mi Romanların?
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
Yani daha önce de birkaç kere soru geldi Müzik festivallerinin iptal
edilmesine karşı ne diyorsunuz? diye. Bakın, ben daha önce de
defalarca söyledim, Mecliste de söyledim, televizyonlarda da söyledim yani biz
zaten ismimiz gereği Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak
mümkünse hiçbir sınırlamanın olmaması, hiçbir
yasağın olmaması taraftarıyız ama bazen bölgesel
olarak hassasiyetler oluşabilmekte; bu hassasiyetlerden sonra da
valilikler, kaymakamlıklar veya işi organize edenler bazı
iptallerde bulunabilmekte. Şimdi, ben baktım Her yerde, Türkiye'nin
dört bir yanında festivaller iptal ediliyor. gibi bir söylem olunca ben
de İçişleri Bakanlığından rakamları istedim
onlardan alındığı için izinler. İşte, ekim sonu
itibarıyla rakamları aldığımda 5 bin tane etkinlik
gerçekleşmiş, bunun yaklaşık 20 tanesi iptal olmuş;
bunun da 13 tanesi kaymakamlık, valilik tarafından, 7 tanesi
organizatörler tarafından iptal olmuş. Bunu da sadece bir bilgi
olarak veriyorum.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Elimizde
liste var ya! Öyle bir şey olur mu?
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY
Bakın, bizim Bakanlık olarak sanatçılara verdiğimiz
destek zaten hiç olmadığı kadar arttı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
VELİ AĞBABA (Malatya) Otellerinizde her
türlü film oynuyor. Sadece konserler mi yasak? Ayıp!
PERO DUNDAR (Mardin) Yani bütün konserler valinin
insafına bırakılmış.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) Gerçek
dışı ya!
BAŞKAN Sayın Bilgin
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Sayın Bakan,
taşerondan hiç söz etmediniz, çok telefon alıyoruz. Belediye
şirket işçileri, yardımcı zabıtalar telefonla çok
arıyorlar; bir açıklama yapın.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Karayolları
taşeronları, PTT taşeronları sürekli yazıyor.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN Sayın Başkanım, ben ilk soru olarak Müsavat
Bey'in yaptığı değerli eleştiriyi dikkate alarak onun
sorularını cevaplandıracağım.
Eleştiri yapan ve soru soran bütün sayın
milletvekillerimize öncelikle teşekkür ediyorum.
Müsavat Bey haklı bir soru sordu,
çalışma süreleri ile istihdam arasındaki ilişkiyi.
Yalnız, orada açıklayıcı bir not ilave etmeme müsaade edin.
Biri mevsimlik işçiler, onlar geçici işçiler, her yıl çalışma
süreleri değişiyor, farklılaşıyor kurumlara göre. O,
toplam çalışma süresini etkileyen faktörlerden biri. Bir diğeri
de son yıllarda önemli bir başka faktör de uzaktan çalışma,
esnek çalışma gibi özellikle pandemiden sonra yaygınlaşan
çeşitli çalışma biçimleri var. Bunlar istihdamda görülüyor yani
primleri yatıyor ama ortalama çalışma sürelerinde bir
kısalmaya sebep oldu, onu belirtmek isterim.
Tabii, Müsavat Bey'in diğer önemli bir sorusu
var: Bürokratlar mı hazırlıyor bütün bu
hazırlıkları? Evet, hizmetleri bizler belirliyoruz, elimizdeki
rakamları, verileri bizler şey yapıyoruz. Milletvekillerimizin
gelip herhangi bir yerde SSK'li sayılarını EYTyi söz gelimi ele
alırsak 99dan önce kaç tane dosya vardı, bunları inceleyecek
hâlleri yok, biz bu çalışmaları yapıyoruz. Bunun siyasal
bir projeye dönüşmesiyse, grubumuza sunduktan sonra siyasallaşma
süreci öyle işliyor.
Teşekkür ediyorum.
Levent Bey'in katkıları var, geçici
işçilerle ilgili bir sorusu var. Geçici işçiler meselesini tamamen
çözecek bir düzenlemeyi hazırladık, onun için orada kapsamlı bir
çözüm var.
VELİ AĞBABA (Malatya) EYTye gel, EYTye
gel.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN Meral Hanım'ın bir sorusu var, açlık
sınırı ve yoksulluk sınırı üzerinden
yaptığı bir eleştiri var. Bu açlık sınırı
ve yoksulluk sınırı araştırmalarını
çeşitli sendikalarımız yapıyor ama sizin ifade
ettiğiniz rakamlarla ilgili araştırmayı yapan konfederasyon
bunu kamuoyu oluşturmak için yapıyor. Çünkü ben hem yapan
arkadaşları tanıyorum hem nasıl
yapıldığını, yöntemini biliyorum; bu, bilimsel yöntem
değil, sadece Ankarada 15 tane marketten fiyat alınarak
oluşturulan bir şey. Kamuoyu oluşturmak açısından
faydalı olabilir, sendikalar açısından faydalı olabilir ama
bundaki keyfîliğin ve bilim dışılığın
altını çizmek isterim.
Ben hep şunu öneriyorum, diyorum ki: OECDnin
rakamları var, UNDPnin rakamları var, Birleşmiş
Milletlerin rakamları var, çeşitli uluslararası
kuruluşların rakamları var, onlara bakın. Mesela, UNDPnin
rakamının 2,15 dolar olduğunu ifade etmek isterim.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) Oradaki
asgari ücret ile bu aynı değil ama, orada yüzde 4 veriyor asgari
ücreti.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN - Dolayısıyla fert başına açlık
sınırı diye, bir de onlarda mutlak açlık
sınırı diye bir kategorizasyon var.
VELİ AĞBABA (Malatya) EYTye gel
Sayın Bakan, EYTye.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir)
Oradaki asgari ücretli çalışan sayısı çok az.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN - Dolayısıyla bu keyfî belirlenmiş rakamlar
üzerinden eleştirinin tahmin edersiniz ki sağlıklı bir
tarafı yok.
Asgari ücretle ilgili eleştirinizde de bir
hususu belirtmek isterim. Asgari ücreti biz
artırdığımız zaman, mesela diyelim ki biz 12 bin lira
veya 9 bin lira yaptığımız zaman -herhangi bir rakamı
örnek olarak alalım, 9 bin lira yapıldığı zaman, 10
bin lira, 12 bin lira yapıldığı zaman- onun üzerindeki
bütün ücretlilerin ücretini yukarı doğru
farklılaştırıyor. Bu benim bir iddiam değil, bu bir
olgu. Bunu da nereden izliyoruz? Bize bildirilen, bizim
aldığımız vergiler üzerinden, primler üzerinden, biz zaten
tablolarımızdan bunu görüyoruz; dolayısıyla o
eleştirinizin de geçerli olmadığını söyleyeyim.
EYTyle ilgili ben açık söyledim, galiba
yeterince ifade edemedim. Bütün veriler ortaya çıktıktan sonra karar
vereceğiz. Onun için, buradan, bu akşam karar açıklamam
beklentisi doğru bir beklenti değil. Bütün verileri belirledikten
sonra
VELİ AĞBABA (Malatya) Sayın
Başkan, bütçede bir şey söylediniz Yaş sınırı
yok. dediniz 99 öncesi emekli olacak. dediniz.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN Zaten çok geçmeyecek, merak etmeyin, on gün, on beş gün
sonra, yirmi gün sonra yani bu ay içerisinde Meclise intikal edecek, o zaman
etraflıca açıklayacağız. Bunu on beş gün önce
şunu saklayacağız veya yirmi gün sonra bunu
açıklayacağız gibi bir endişeyle soruyorsanız
doğrusu bu eleştirinizin de geçerli olmadığını
düşünüyorum.
Tabii, burada, özellikle Özgür Beyin söylediği
bir husus var, çok önemli, diyor ki: "Yüzde 38, ücretlilerin içerisinde
sadece asgari ücretlilerin payı. Doğru fakat Memurları niye
katmıyorsunuz? diyor. Memurları katarsak bu oran daha da düşer.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Bir beş
dakika daha verin Başkanım, herkes bekliyor, şunları
anlatsın ya, Türkiye bekliyor ya.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Memurlar da dâhil değil.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN - Neden daha da düşer? Memur maaşları
ortalaması yüksek, 11 bin liranın üstünde.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Ben, memurlar dâhil bu rakam
diyorum. Yüzde 38, memurlar dâhil olunca oluyor.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT
BİLGİN Değil, değil. Bizim sadece SSKli kişilerin
aldığı asgari ücret kadrosu üzerinden
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Sayın
Başkan, beş dakika söz ver, ülke için önemli bu
anlattıkları.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkan,
Sayın Bakanlara biraz daha söz verebiliriz.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir)
Sayın Bakanım, neden emeklilikle ilgili sorumuza cevap vermediniz?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) Beş dakika
daha konuşsun.
BAŞKAN Şimdi, sırasıyla,
üçüncü turda yer alan kamu idarelerinin bütçeleri ile kesin hesaplarına
geçilmesi hususunu ve bütçeleri ile kesin hesaplarını ayrı
ayrı okutup oylarınıza sunacağım.
VELİ AĞBABA (Malatya) Sayın
Başkan
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) 500 bin
kişinin sorduğu soru var Sayın Başkan, cevap versin
Sayın Bakan.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Türkiye burayı
bekliyor Sayın Başkan, yıllardır bunun mücadelesini
veriyoruz, belediye şirket işçilerinin hepsi burada kadro verilecek
mi diye bekliyor.
VELİ AĞBABA (Malatya) Sayın
Başkan, Plan ve Bütçe Komisyonunda EYT yaş şartının
kalktığını söyledi Sayın Bakan, lütfen o konuda bir
açıklama getirsin çünkü milyonlarca EYTli Sayın Bilginden cevap
bekliyor.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) Sayın
Başkan, taşeron işçilerle ilgili hiçbir şey söylemedi
Sayın Bakan. Yani bu ülkenin en çok kanayan yaralarından biri bu.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) Sayın Başkan,
oylamaya geçelim.
ÖZKAN YALIM (Uşak) Sayın Başkan,
Sayın Bakanın sesini bir açın da cevap versin.
BAŞKAN - Kültür ve Turizm
Bakanlığının 2023 yılı merkezî yönetim bütçesine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiştir.
Genel toplamı okutuyorum:
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI
1) Kültür ve Turizm Bakanlığı 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 16.505.839.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Kültür ve Turizm Bakanlığının
2023 yılı merkezî yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Genel toplamları
okutuyorum:
2) Kültür ve Turizm Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 7.986.966.904,31
Bütçe Gideri 7.275.051.616,35
Ödenek Üstü Gider 3.857.540,86
Kullanılmayan
Ödenek 715.772.828,82
BAŞKAN Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Kültür
ve Turizm Bakanlığının 2021 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun 2023
yılı bütçesine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel toplamı okutuyorum:
RADYO VE TELEVİZYON
ÜST KURULU
1) Radyo ve Televizyon Üst
Kurulu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 564.301.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 564.301.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Radyo
ve Televizyon Üst Kurulunun 2023 yılı merkezî yönetim bütçesi kabul
edilmiştir.
Radyo
ve Televizyon Üst Kurulunun 2021 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel toplamları okutuyorum:
2) Radyo ve Televizyon Üst
Kurulu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 264.213.000,00
Bütçe Gideri 241.446.716,69
Kullanılmayan Ödenek 22.766.283,31
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
(B) cetvelinin genel
toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 224.213.000,00
Bütçe Geliri 293.484.381,16
Bütçe Gelirlerinden Ret ve
İadeler 45.258,92
Net Bütçe Geliri 293.439.122,24
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Radyo ve
Televizyon Üst Kurulunun 2021 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Devlet
Opera ve Balesi Genel Müdürlüğünün 2023 yılı merkezî yönetim
bütçesine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel toplamı
okutuyorum:
DEVLET OPERA VE
BALESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1) Devlet Opera ve Balesi
Genel Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 1.124.390.000
BAŞKAN Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 1.124.390.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Devlet
Opera ve Balesi Genel Müdürlüğünün 2023 yılı merkezî yönetim
bütçesi kabul edilmiştir.
Devlet
Opera ve Balesi Genel Müdürlüğünün 2021 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel toplamları
okutuyorum:
2) Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 467.352.000,00
Bütçe Gideri 456.937.971,33
Kullanılmayan Ödenek 10.414.028,67
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
(B) cetvelinin genel
toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 441.231.000,00
Bütçe Geliri 459.392.723,13
Bütçe Gelirlerinden Ret ve
İadeler 4.381,00
Net Bütçe Geliri 459.388.342,13
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Devlet
Opera ve Balesi Genel Müdürlüğünün 2021 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Devlet
Tiyatroları Genel Müdürlüğünün 2023 yılı bütçesine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Genel toplamı
okutuyorum:
DEVLET TİYATROLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1) Devlet Tiyatroları
Genel Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 1.108.171.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 1.107.971.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Devlet
Tiyatroları Genel Müdürlüğünün 2023 yılı merkezî yönetim
bütçesi kabul edilmiştir.
Devlet
Tiyatroları Genel Müdürlüğünün 2021 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 433.572.600,00
Bütçe Gideri 423.874.644,94
Kullanılmayan Ödenek 9.697.955,06
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelinin genel toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 390.106.000,00
Bütçe Geliri 418.092.519,12
Bütçe Gelirlerinden Ret ve
İadeler 1.638,00
Net Bütçe Geliri 418.090.881,12
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Devlet
Tiyatroları Genel Müdürlüğünün 2021 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Türkiye
Yazma Eserler Kurumu Başkanlığının 2023 yılı
bütçesine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
TÜRKİYE YAZMA ESERLER KURUMU BAŞKANLIĞI
1) Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 156.002.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 155.802.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Türkiye
Yazma Eserler Kurumu Başkanlığının 2023 yılı
merkezî yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Türkiye
Yazma Eserler Kurumu Başkanlığının 2021 yılı
merkezî yönetim kesin hesabının bölümlerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Genel toplamları
okutuyorum:
2) Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 61.705.350,00
Bütçe Gideri 58.773.448,86
Kullanılmayan Ödenek 2.931.901,14
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
(B) cetvelinin genel
toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 54.889.000,00
Bütçe Geliri 58.277.110,39
Bütçe Gelirlerinden Ret ve
İadeler 4.334,88
Net Bütçe Geliri 58.272.775,51
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Türkiye
Yazma Eserler Kurumu Başkanlığının 2021 yılı
merkezî yönetim kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Vakıflar Genel
Müdürlüğünün 2023 yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Genel toplamı
okutuyorum:
VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1) Vakıflar Genel
Müdürlüğü 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 2.138.719.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 2.686.949.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Vakıflar
Genel Müdürlüğünün 2023 yılı merkezî yönetim bütçesi kabul
edilmiştir.
Vakıflar
Genel Müdürlüğünün 2021 yılı merkezî yönetim kesin hesabının
bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel toplamları
okutuyorum:
2) Vakıflar Genel
Müdürlüğü 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 1.352.092.786,72
Bütçe Gideri 1.239.124.633,23
Kullanılmayan Ödenek 112.968.153,49
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
(B) cetvelinin genel
toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 1.080.339.000,00
Bütçe Geliri 2.103.811.293,71
Bütçe
Gelirlerinden Ret
ve İadeler 68.871.607,05
Net Bütçe Geliri 2.034.939.686,66
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Vakıflar
Genel Müdürlüğünün 2021 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon
Ajansı Başkanlığının 2023 yılı merkezî
yönetim bütçesine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel toplamı
okutuyorum:
TÜRK İŞBİRLİĞİ VE KOORDİNASYON AJANSI
BAŞKANLIĞI
1) Türk İşbirliği ve Koordinasyon
Ajansı Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim
Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 1.489.557.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını
okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 1.488.557.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Türk
İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı
Başkanlığının 2023 yılı merkezî yönetim
bütçesi kabul edilmiştir.
Türk
İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı
Başkanlığının 2021 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Genel toplamları
okutuyorum:
2) Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A)
CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 658.006.849,16
Bütçe Gideri 485.758.538,01
Kullanılmayan Ödenek 172.248.311,15
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(B) cetvelinin genel
toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 563.661.000,00
Bütçe Geliri 464.627.658,65
Net Bütçe Geliri 464.627.658,65
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Türk
İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı
Başkanlığının 2021 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Yurtdışı
Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının 2023
yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
YURTDIŞI TÜRKLER VE AKRABA TOPLULUKLAR BAŞKANLIĞI
1) Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluklar Başkanlığı 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 1.063.265.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını
okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 1.063.065.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Yurtdışı
Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının 2023
yılı merkezî yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Yurtdışı
Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının 2021
yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümlerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar
Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî
Yönetim Kesin Hesabı
(A)
CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 401.962.800,00
Bütçe Gideri 400.890.474,15
Kullanılmayan Ödenek 1.072.325,85
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(B) cetvelinin genel
toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 392.667.000,00
Bütçe Geliri 389.233.127,94
Net Bütçe Geliri 389.233.127,94
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir...
Yurtdışı
Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının 2021
yılı merkezî yönetim kesin hesabının bölümleri kabul
edilmiştir.
Atatürk
Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun 2023 yılı merkezî yönetim
bütçesine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
ATATÜRK KÜLTÜR, DİL
VE TARİH YÜKSEK KURUMU
1) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu 2023 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 50.583.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 50.583.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Atatürk
Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun 2023 yılı merkezî yönetim
bütçesi kabul edilmiştir.
Atatürk
Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun 2021 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Atatürk Kültür, Dil ve
Tarih Yüksek Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 20.113.150,00
Bütçe Gideri 19.582.231,82
Kullanılmayan Ödenek 530.918,18
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
(B) cetvelinin genel
toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 18.920.000,00
Bütçe Geliri 20.029.782,32
Net Bütçe Geliri 20.029.782,32
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Atatürk
Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun 2021 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Atatürk
Araştırma Merkezinin 2023 yılı merkezî yönetim bütçesine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
ATATÜRK ARAŞTIRMA
MERKEZİ
1) Atatürk
Araştırma Merkezi 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 24.468.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 24.468.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Atatürk
Araştırma Merkezinin 2023 yılı merkezî yönetim bütçesi
kabul edilmiştir.
Atatürk
Araştırma Merkezinin 2021 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Atatürk
Araştırma Merkezi 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 8.527.743,87
Bütçe Gideri 7.822.901,26
Kullanılmayan Ödenek 704.842,61
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
(B) cetvelinin genel
toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 7.870.000,00
Bütçe Geliri 7.931.274,70
Net Bütçe Geliri 7.931.274,70
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Atatürk
Araştırma Merkezinin 2021 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Atatürk
Kültür Merkezi Başkanlığının 2023 yılı
merkezî yönetim bütçesine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
ATATÜRK KÜLTÜR
MERKEZİ BAŞKANLIĞI
1) Atatürk Kültür Merkezi
2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 27.575.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 27.575.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Atatürk
Kültür Merkezi Başkanlığının 2023 yılı
merkezî yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Atatürk
Kültür Merkezi Başkanlığının 2021 yılı
merkezî yönetim kesin hesabının bölümlerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Atatürk Kültür Merkezi
Başkanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin
Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 11.253.079,00
Bütçe Gideri 9.413.439,33
Kullanılmayan Ödenek 1.839.639,67
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
(B) cetvelinin genel
toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 9.752.000,00
Bütçe Geliri 9.099.717,10
Net Bütçe Geliri 9.099.717,10
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Atatürk
Kültür Merkezi Başkanlığı 2021 yılı merkezî
yönetim kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Türk Dil
Kurumunun 2023 yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
TÜRK DİL KURUMU
1) Türk Dil Kurumu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 66.692.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir
cetvelinin toplamını okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 251.530.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Türk Dil
Kurumunun 2023 yılı merkezî yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Türk Dil
Kurumunun 2021 yılı merkezî yönetim kesin hesabının
bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Türk Dil Kurumu 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 462.035.500,00
Bütçe Gideri 230.419.115,33
Kullanılmayan Ödenek 231.616.384,67
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
(B)
cetvelinin genel toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 225.175.000,00
Bütçe Geliri 88.124.860,36
Net Bütçe Geliri 88.124.860,36
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Türk Dil
Kurumunun 2021 yılı merkezî yönetim kesin hesabının
bölümleri kabul edilmiştir.
Türk
Tarih Kurumunun 2023 yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
TÜRK TARİH KURUMU
1) Türk Tarih Kurumu 2023
Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 133.293.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir cetvelinin toplamını okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 235.040.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Türk
Tarih Kurumunun 2023 yılı merkezî yönetim bütçesi kabul
edilmiştir.
Türk
Tarih Kurumunun 2021 yılı merkezî yönetim kesin hesabının
bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Türk Tarih Kurumu 2021
Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 191.510.507,41
Bütçe Gideri 177.987.543,00
Kullanılmayan Ödenek 13.522.964,41
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
(B) cetvelinin genel
toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 242.057.000,00
Bütçe Geliri 85.215.901,58
Bütçe Gelirlerinden Ret ve
İadaler 200,45
Net Bütçe Geliri 85.215.701,13
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Türk
Tarih Kurumunun 2021 yılı merkezî yönetim kesin hesabının
bölümleri kabul edilmiştir.
Kapadokya
Alan Başkanlığının 2023 yılı merkezî yönetim
bütçesine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
KAPADOKYA ALAN
BAŞKANLIĞI
1) Kapadokya Alan
Başkanlığı 2023 Yılı
Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 129.753.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir
cetvelinin toplamını okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 129.653.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Kapadokya
Alan Başkanlığının 2023 yılı merkezî yönetim
bütçesi kabul edilmiştir.
Kapadokya
Alan Başkanlığının 2021 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Kapadokya Alan
Başkanlığı 2021 Yılı
Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 16.693.500,00
Bütçe Gideri 11.566.780,32
Kullanılmayan Ödenek 5.126.719,68
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
(B) cetvelinin genel toplamını
okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 12.427.000,00
Bütçe Geliri 10.312.711,51
Net Bütçe Geliri 10.312.711,51
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Kapadokya
Alan Başkanlığının 2021 yılı merkezî yönetim
kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2023 yılı merkezî
yönetim bütçesine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI
1) Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 160.348.125.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2023 yılı merkezî
yönetim bütçesi kabul edilmiştir.
Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2021 yılı merkezî
yönetim kesin hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2021 Yılı Merkezî Yönetim
Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 26.002.303.416,00
Bütçe Gideri 25.934.788.551,09
Ödenek Üstü Gider 40.185,00
Kullanılmayan Ödenek 67.555.049,91
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2021 yılı merkezî
yönetim kesin hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Mesleki
Yeterlilik Kurumunun 2023 yılı merkezî yönetim bütçesine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Genel
toplamı okutuyorum:
MESLEKİ
YETERLİLİK KURUMU
1) Mesleki Yeterlilik
Kurumu 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi
ÖDENEK CETVELİ
|
|
|
GENEL
TOPLAM 91.840.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gelir
cetvelinin toplamını okutuyorum:
GELİR CETVELİ
|
|
|
TOPLAM 168.985.000
BAŞKAN
Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Mesleki
Yeterlilik Kurumunun 2023 yılı merkezî yönetim bütçesi kabul
edilmiştir.
Mesleki
Yeterlilik Kurumunun 2021 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümlerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Genel
toplamları okutuyorum:
2) Mesleki Yeterlilik
Kurumu 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesabı
(A) CETVELİ
|
|
Toplam Ödenek 53.389.000,00
Bütçe Gideri 47.207.658,36
Kullanılmayan Ödenek 6.181.341,64
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
(B) cetvelinin genel
toplamlarını okutuyorum:
(B) CETVELİ
|
|
Bütçe Geliri Tahmini 77.915.000,00
Bütçe Geliri 155.208.836,93
Bütçe Gelirinden Ret ve İadeler 166.040,00
Net Bütçe Geliri 155.042.796,93
BAŞKAN
Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Mesleki
Yeterlilik Kurumunun 2021 yılı merkezî yönetim kesin
hesabının bölümleri kabul edilmiştir.
Böylece,
üçüncü turda yer alan kamu idarelerinin bütçeleri ve kesin hesapları kabul
edilmiştir; hayırlı olmasını temenni ederim.
Sayın
milletvekilleri, üçüncü tur görüşmeleri tamamlanmıştır.
Programa
göre kamu idarelerinin bütçe ve kesin hesaplarını sırasıyla
görüşmek için 9 Aralık 2022 Cuma günü saat 11.00de toplanmak üzere
birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 00.45
(*) 362, 363 S. Sayılı Basmayazılar ve Ödenek Cetvelleri 5/12/2022 tarihli 29uncu Birleşim Tutanağına eklidir.
(*) Bu bölümlerde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.
(*) Bu bölümde Hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.
(*) Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.
(*) Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.
(*) Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.