TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TUTANAK DERGİSİ

 

46’ncı Birleşim

5 Ocak 2023 Perşembe

 

(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)

 

İÇİNDEKİLER

 

 

 

I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II.-GELEN KÂĞITLAR

III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- İstanbul Milletvekili Osman Boyraz’ın, Türkiye’deki enerji yatırımlarına ve enerji politikalarına ilişkin gündem dışı konuşması

2.- Osmaniye Milletvekili Baha Ünlü’nün, 7 Ocak, Osmaniye’nin kurtuluş yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması

3.- Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu’nun, Eskişehir oganize sanayisinin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması

 

IV.- AÇIKLAMALAR

1.- Osmaniye Milletvekili İsmail Kaya’nın, Osmaniye’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 101’inci yıl dönümüne ilişkin açıklaması

2.- Adana Milletvekili Tamer Dağlı’nın, Adana’nın düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümüne ilişkin açıklaması

3.- Adana Milletvekili Mehmet Metanet Çulhaoğlu’nun, Adana’nın ve Ceyhan’nın kurtuluş günlerine ilişkin açıklaması

4.- Osmaniye Milletvekili Mücahit Durmuşoğlu’nun, Osmaniye’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 101’inci yıl dönümüne ilişkin açıklaması

5.- Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan’ın, Yeni Evim Kampanyası’na ve kentsel dönüşümün desteklenmesine ilişkin açıklaması

6.- Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap’ın, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ile Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlık dosyalarına ilişkin açıklaması

7.- Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül’ün, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ile Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlık dosyalarına ilişkin açıklaması

8.- Giresun Milletvekili Necati Tığlı’nın, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ile Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlık dosyalarına ilişkin açıklaması

9.- Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu’nun, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ile Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlık dosyalarına ilişkin açıklaması

10.- Uşak Milletvekili Özkan Yalım’ın, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ile Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlık dosyalarına ilişkin açıklaması

11.- Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu’nun, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ile Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlık dosyalarına ilişkin açıklaması

12.- Düzce Milletvekili Ümit Yılmaz’ın, araç muayenelerine yapılan zam oranına ilişkin açıklaması

13.- Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkın’ın, Karadeniz Sakarya Gaz Sahası’na ilişkin açıklaması

14.- Kocaeli Milletvekili Sami Çakır’ın, İngiliz haber ajansı Reuters’in iş ilanına ilişkin açıklaması

15.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ile Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlık dosyalarına ilişkin açıklaması

16.- Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya’nın, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ile Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlık dosyalarına ilişkin açıklaması

17.- Niğde Milletvekili Selim Gültekin’in, Niğde’nin köylerinin altyapı çalışmalarının büyük ölçüde tamamlandığına ilişkin açıklaması

18.- Karaman Milletvekili İsmail Atakan Ünver’in, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ile Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlık dosyalarına ilişkin açıklaması

19.- Mersin Milletvekili Hacı Özkan’ın, Polis Memuru Fethi Sekin’in şehadetinin 6’ncı yılına, AK PARTİ’nin üye sayısına ve Cumhurbaşkanının verdiği müjdelere ilişkin açıklaması

20.- Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere’nin, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ile Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlık dosyalarına ilişkin açıklaması

21.- Karabük Milletvekili Hüseyin Avni Aksoy’un, Yunanistan’a ve ülkenin güneyindeki teröristlere karşı hem yüce Meclisi hem de Hükûmeti uyardığına ve göreve çağırdığına ilişkin açıklaması

22.- Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu’nun, doğal gaz rezervinin büyümesine ve Çanakkale’nin Ayvacık ve Gelibolu ilçelerinde doğal gaz kullanımına başlanmasına ilişkin açıklaması

23.- Bursa Milletvekili Erkan Aydın’ın, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ile Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlık dosyalarına ilişkin açıklaması

24.- Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın, Polis Memuru Fethi Sekin’in şehadetinin 6’ncı yılına, Bayrak Şairi Arif Nihat Asya’nın vefatının 48’inci yıl dönümüne, Adana’nın kurtuluş yıl dönümüne, emekliye ve memura verilen zamların şimdiden erimeye başladığına, Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan ile Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın dokunulmazlık dosyalarına ve eşit muamele istediklerine ilişkin açıklaması

25.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, İsrail Güvenlik Bakanının Mescid-i Aksa’ya yaptığı provokatif ziyarete, Adana’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 101’inci yıl dönümüne ve Bayrak Şairi Arif Nihat Asya’nın vefatının 48’inci yıl dönümüne ilişkin açıklaması

26.- İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ile Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlık dosyalarına ve Komisyon Başkanı Yusuf Beyazıt’a, iktidarın muhalefete karşı başarı elde etmek için yargı silahını kullanmasına ve gündem değiştirme çabasına, Anayasa Mahkemesi kararıyla HDP’nin hazine yardımına bloke konulmasına, millî irade gasbına karşı Cumhuriyet Halk Partisinden kimsenin normali beklememesi gerektiğine ve bu yaşananları demokrasinin doğum sancısı olarak gördüğüne ilişkin açıklaması

27.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın, Bayrak Şairi Arif Nihat Asya’nın vefatının 48’inci seneidevriyesine, Polis Memuru Fethi Sekin’in şehadetinin 6’ncı yılına, milletvekili dokunulmazlığına, İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ve siyasette kullanılan tehdit diline ilişkin açıklaması

28.- İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın, Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine, şehit Polis Memuru Fethi Sekin’e ve Adana ve Osmaniye’nin kurtuluş günlerine ilişkin açıklaması

29.- Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın, Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

30.- Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul’un, Anayasa Mahkemesinin HDP’nin hazine yardımına tedbir konulması kararına, Anayasa Mahkemesine ve Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan ile Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın hukukun araçsallaştırılarak dokunulmazlıklarının kaldırılmak istendiğine ilişkin açıklaması

31.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın, İstanbul Milletvekili Engin Altay ile Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın yaptıkları açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

32.- İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın, Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

33.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın, İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

34.- Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın, Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

35.- İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın, Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

36.- Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir’in, Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

37.- Adana Milletvekili Ayşe Sibel Ersoy’un, Adana’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 101’inci yıl dönümüne ilişkin açıklaması

38.- Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın, Kars Milletvekili Ahmet Arslan’ın İYİ Parti grup önerisi üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

 

V.- ÖNERİLER

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri

1.- İYİ Parti Grubunun, İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu ve 20 milletvekili tarafından, Antalya ve Esenboğa Havalimanlarının ihalelerinin öne çekilmesinin nedenlerinin araştırılarak bu ihalelerin kamu zararına neden olup olmadığının tespit edilmesi amacıyla 28/12/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin Genel Kurulun 5 Ocak 2023 Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

 

5 Ocak 2023 Perşembe

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 14.01

BAŞKAN: Başkan Vekili Haydar AKAR

KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Rümeysa KADAK (İstanbul)

-----0-----

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 46’ncı Birleşimini açıyorum.

Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce 3 sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.

Gündem dışı ilk söz, Türkiye’de enerji yatırımları ve enerji politikaları hakkında söz isteyen İstanbul Milletvekili Sayın Osman Boyraz’a aittir.

Buyurun Sayın Boyraz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Osman Bey, sonunda bir şiir bekliyoruz sizden.

III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekililerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- İstanbul Milletvekili Osman Boyraz’ın, Türkiye’deki enerji yatırımlarına ve enerji politikalarına ilişkin gündem dışı konuşması

OSMAN BOYRAZ (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye’de enerji yatırımları ve enerji politikalarıyla ilgili olarak gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle sizleri ve ekranları başında bizleri seyreden aziz milletimizi en kalbî duygularımla, hasret ve muhabbetle selamlıyorum.

“Gün ikindi, akşam olur/Gör ki başa neler gelir/Veysel gider, adı kalır/Dostlar beni hatırlasın.” Ünlü halk ozanı Âşık Veysel’in 50’nci ölüm yıl dönümü münasebetiyle -Cumhurbaşkanımız tarafından tanımlanan- 2023 yılı “Âşık Veysel Yılı” olarak belirlendi, teşekkür ediyoruz. Âşık Veysel, Anadolu coğrafyasında yetişmiş, bu toprakların insanı, duygularını, düşüncelerini gönül penceresinden yansıtmış biridir. Bu vesileyle bir kez daha rahmet ve minnetle yâd ediyorum.

Özellikle ülkemizdeki enerji yatırımlarıyla ilgili Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu olarak geçtiğimiz aylarda muhalefet milletvekillerimizin de dâhil olduğu birtakım ziyaretler yaptık. Bu ziyaretlerden biri Mersin Akkuyu’daki Nükleer Enerji Santrali. Ondan on beş gün sonra da Filyos ve Sakarya doğal gaz dolum tesisleriyle ilgili ziyaretleri gerçekleştirdik. Burada yapılan o devasa projeleri görüp de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak gurur duymamak mümkün değildir.

Özellikle nükleer enerjiyle ilgili kısaca bir bilgi vermek istiyorum: 1950’de başlayan bu serencam, yaklaşık yetmiş yıllık bir süreden sonra 2010 yılında yapılan anlaşmayla birlikte -dünyanın en büyük şantiyesi olarak şu an yapımı tamamlanmak üzere- tamamlandığında 4.800 megavat kurulu güce sahip olacak. Böylesi bir tesisin bugüne kadar yapılmaması elbette ki bir eksikliktir ama yapılması için de zamanında birtakım çalışmalar yapılmış; 1976’da, 1984’te, 1986’da, 1996’da ihaleye çıkılmış. Ama ilgili firmalar belki o günkü istikrarsızlıktan dolayı bu projeyi yapmaktan imtina etmişler ve her zaman olduğu gibi, geçen yirmi yıllık süreçte yapmış olduğumuz devasa projelerde olduğu gibi, güven ve istikrarın da tamamı gerçekleştiği için bizim dönemimizde de bunu yapmak nasip oldu. İnşallah, cumhuriyetimizin 100’üncü yılında da ilk ünitesi açılacak diyorum.

Yaklaşık 26 bin kişi çalışmakta, o bölgede 26 bin kişi çalışmakta. 600 teknik eleman 2027 yılına kadar eğitim görecek, 200’e yakını da eğitim görmüş; böylesine önemli bir proje.

Dünyadaki özellikle enerji yatırımlarına ve nükleer enerji kullanımlarına baktığımız zaman, özellikle Avrupa'da ve Fransa'da elektriğin yüzde 76’sı, Belçika'da yüzde 52’si, Macaristan'da yüzde 50’si... Hasılıkelam, detaylı bakarsanız dünyanın her yerinde nükleer enerji -434 tane- aktif olarak kullanılırken Türkiye'de yapılmasını bir şekilde engellemek hangi akıl kârı, ben hâlâ anlayabilmiş değilim ve her zaman olduğu gibi ertelenen, yapılmayan büyük projeler AK PARTİ iktidarlarına nasip oldu. Türkiye'nin en büyük köprüsü bizim zamanımızda yapıldı, en büyük barajı bizim zamanımızda yapıldı, en büyük tesisleri bizim zamanımızda yapıldı. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Ve en büyüğü de -yaklaşık 1 trilyon dolarlık- doğal gaz araması sonucunda bulunan, özellikle Filyos’taki proje de çok önemli. O gün muhalefetten arkadaşlar belki yoğunluktan dolayı gelememiş olabilirler ama bizler gittik, gezdik, orada o tabloyu da gördük. Müthiş bir proje, mühendislik hizmeti yapılmış. Orada 2017 yılında bulunan bu doğal gazı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bir an önce kullanması için gerekli olan bütün altyapı hizmetleri yapıldı ve Sakarya'da bulunan 3 bölümden oluşmakta; bir, 2.200 metre denizin altında bulunan doğal gaz, diğeri ise Filyos'taki kara gaz işleme tesisi ve bu 2 tesisi de birbiriyle donatan boru hatlarıyla birlikte çalışmalar tamamlandı. Yaklaşık 165 kilometre uzunluğundaki denizin altından 2.200 metre alttan borularla normalde 16 inç, yarı çapı 40 santimetre, 30 bin adet 12 metre boyundaki borular kullanılarak bütün işlemlerin 1’inci fazı tamamlandı. 2’nci fazı da Allah nasip ederse 2027 yılında tamamlanacak. Mart ayında da Allah nasip ederse yıllık 10 milyon metreküp doğal gaz da sisteme dâhil edilecek. Tabii, yine, özellikle Türkiye, jeopolitik ve jeostratejik açıdan baktığınız zaman çok önemli bir geçiş noktasında bulunuyor. “Enerji koridoru” diye adlandırdığımız bu koridorda da inanılmaz şekilde hizmetler yapıldı. Tabii, enerji politikalarımızın tamamı arz güvenliği, gelir getirici unsurların çoğaltılması, orta ve uzun vadede de Türkiye'nin doğal gaz merkezi olması.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Osman Bey.

OSMAN BOYRAZ (Devamla) – İşte, Türkiye stratejik açıdan çok önemli bir yer olduğu için TürkAkım Projesi, TANAP projesi, Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı, bütün bu hatlar Türkiye'nin üzerinden geçmektedir. Çünkü ispatlanan doğal gaz ve petrolün yüzde 80’i hemen yanı başımızda, tüketicilerin de yüzde 80’i yanı başımızda; doğal olarak da böylesine önemli bir kavşakta bulunmanın da son Rusya ve Ukrayna savaşıyla birlikte ne kadar önemli olduğunu hepimiz görüyoruz. Özellikle TürkAkım Projesi’nin gerçekleştirilmesinde, açılışında da bulunmuştuk. Orada Rusya Devlet Başkanı Putin’in bir ifadesi var: “Bu büyük projeler kararlı ve güçlü liderlerle yapılır. Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü ve karizmatik liderliğinde bu proje gerçekleştirilmiştir.” dedi. İnşallah, bütün bu noktada, yakın zamanda da bu coğrafya doğal gaz başta olmak üzere enerji koridorunun ana merkezi olacak. Birileri görmese de kulağını kapatsa da duymasa da gözünü kapatsa da güneşin doğuşunu…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Boyraz, sizi bırakmıyoruz kürsüden.

OSMAN BOYRAZ (Devamla) – Şiir mi okuyayım?

BAŞKAN – Tamer Bey’in özel isteği var “Osman Bey şiir okumadan kürsüden ayrılmayacak.” dedi.

TAMER DAĞLI (Adana) – Şiir okusun Sayın Başkanım, şiir okusun.

BAŞKAN – Evet, bir şiir alalım sizden. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)

OSMAN BOYRAZ (Devamla) – Evet, tabii ki bazı duygular şiirle ifade edilir. Özellikle şunu ifade etmekte fayda var: Bu coğrafyada yaşayan 85 milyon insan kardeştir. Doğudan batıya, kuzeyden güneye bu coğrafyada yaşayan her insan da birinci sınıf vatandaştır.

“Ben Anadolu’yum,

Yunus’um, Hacı Bektaş’ım, Pir Sultan’ım;

Karadeniz’de Laz’ım, Hazar’da Abhaz’ım;

Ben Kürt’üm, ben Türk’üm, ben Çerkez’im;

Ben Anadolu’yum,

Yüreği sevda doluyum,

Kardeşliğin ta kendisiyim.”

Hepinizi Allah’a emanet ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Boyraz.

Gündem dışı ikinci söz, 7 Ocak Osmaniye’nin kurtuluş yıl dönümü münasebetiyle söz isteyen Osmaniye Milletvekili Sayın Baha Ünlü’ye aittir.

Buyurun Sayın Ünlü. (CHP sıralarından alkışlar)

2.- Osmaniye Milletvekili Baha Ünlü’nün, 7 Ocak, Osmaniye’nin kurtuluş yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması

BAHA ÜNLÜ (Osmaniye) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 7 Ocak Osmaniye’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 101’inci yıl dönümü sebebiyle gündem dışı söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Genel Kurulu selamlıyor, ekranları başında bizleri izleyen tüm hemşehrilerimin 7 Ocak kurtuluş bayramını en içten duygularımla kutluyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Ayrıca, bugün, 5 Ocak, komşumuz Adana’nın; yarın da 6 Ocak, Ceyhan ilçemizin düşman işgalinden kurtuluşunun 101’inci yıl dönümü. Bu vesileyle buradan Adanalı ve Ceyhanlı hemşehrilerimin de kurtuluş bayramlarını kutluyor, selam ve saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, 7 Ocak, bedenlerini siper edip düşmana geçit vermeyen “Şehit oluruz, gazi oluruz ama asla esir olmayız.” diyenlerin tarihidir. 7 Ocak, yoksul ve biçare düşmüş yiğit Osmaniyelilerin emperyalizme geçit vermedikleri tarihtir, topraklarını yani namuslarını ne pahasına olursa olsun koruyacaklarını dünyayı gösterdikleri günün adıdır.

Değerli milletvekilleri, 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi’nden hemen sonra Fransızlar, Millî Kuvvetler direnişinin kırılmasıyla Osmaniye’yi işgal etmiştir. Fransız birlikleri işgalle birlikte bölgede yaşayan Türklere ve Müslüman ahaliye zulüm ve kötü muamele etmeye başlamıştır. Amaçları bölge halkının evlerini ve yurtlarını terk etmelerini sağlamaktı. Fransız işgali ve yapılan zulme karşı yiğit Osmaniye’mizin vatansever evlatları Bahçe, Düziçi, Yarpuz ve İslâhiye bölgelerinde Kuvayımilliye birlikleri oluşturmuş ve yerel direnişi başlatmıştır. Böylece, kadını, erkeği, genci, yaşlısı herkes silaha sarılmış ve işgale karşı büyük bir mücadele başlamıştır. Cebelibereket sancağı, Türk Kurtuluş Savaşı’nın güney cephesinde büyük kahramanlıkların yaşandığı aziz topraklardır. Osmaniye, düşmana aman vermeyen Tayyar Rahmiye Hatunların, Palalı Süleymanların, Köse Mehmetlerin diyarıdır. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, 20 Ekim 1921 Ankara Anlaşması’nın ardından Fransa, Çukurova’daki işgal güçlerini geri çekmeye başlamıştı. Sırasıyla 3 Ocakta Mersin, 5 Ocakta Adana, 6 Ocakta Ceyhan, 7 Ocak 1922’de de Osmaniye’yi boşaltmak zorunda kalmışlardır. Böylelikle, Osmaniye yaklaşık üç yıl süreyle yoksun kaldığı hürriyetine kavuşmuştur.

Bugün de Osmaniye’nin yiğit evlatları ecdadından aldığı güçle vatanın dört bir yanında teröre karşı mücadele etmekte ve ya şehit ya da gazi olmaktan geri durmamaktadır. Bu da ilimizin “şehitler diyarı yiğit Osmaniye” adıyla anılmasını sağlamıştır. Fakat bugün, zengin tarihi, kültürel mirası, doğal güzellikleri ve bereketli topraklarıyla birçok medeniyete ev sahipliği yapan ozanlar ve şehitler şehri Osmaniye’miz hak ettiği yerde değildir maalesef. Osmaniye, yıllardır merkezî hükûmetlerden sosyal ve ekonomik yönden hak ettiği desteği alamamıştır. İktidarın yanlış tarım politikalarıyla ülkenin dört bir yanında olduğu gibi Osmaniye’de de çiftçinin beli bükülmüştür arkadaşlar. Ekonomisi ağırlıklı olarak tarıma dayanan ilimizde üreticimiz yaşanan ekonomik buhrandan olumsuz etkilenmektedir. Çiftçilerimiz mazot, gübre, tohum gibi temel girdilere artık erişemez durumdadır.

Osmaniye deyince ilk akla gelen ürün yer fıstığıdır. (CHP sıralarından alkışlar) Dünyanın en kaliteli yer fıstığını üreten ilimiz devletten gerekli desteği alamamaktadır. Bu sebeple, yağlı tohumlu bitkilere verilen tarımsal desteklemelerin yer fıstığı üreticisine de verilmesi hayati önemdedir.

Değerli milletvekilleri, Osmaniye’deki kayıtlı işsiz sayısı 22 binin üzerindedir ve işsizlik ödeneğine başvuran kişi sayısıysa 5 bin kişiden fazladır. Osmaniye’de yeni istihdam alanlarının açılması teşvik edilmez ise kahvehaneler işsiz gençlerimizle dolup taşacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen.

BAHA ÜNLÜ (Devamla) – Teşekkürler Başkanım.

Neyse ki yolcudur Abbas, bağlasan durmaz. (CHP sıralarından alkışlar) Karanlıktan kurtulmamıza az kaldı, milletimiz dişini biraz daha sıkacak. Çaresi yok, Cumhuriyet Halk Partisi ve Millet İttifakı iktidarında kimseyi ötekileştirmeden, bütün yurttaşlarımızı kucaklayan, yeniden üreten, aydınlık bir Türkiye'yi birlikte inşa edeceğiz.

Bu duygu ve düşüncelerle, milletvekilliğini yapmaktan onur ve gurur duyduğum yiğit Osmaniye'nin düşman işgalinden kurtuluşunun 101’inci yıl dönümünü yürekten kutluyor, başta tek Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bütün şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Gündem dışı üçüncü söz, Eskişehir Organize Sanayi’nin sorunları hakkında söz isteyen Eskişehir Milletvekili Sayın Arslan Kabukcuoğlu'na aittir.

Buyurun Sayın Kabukcuoğlu. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

3.- Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu’nun, Eskişehir oganize sanayisinin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Eskişehir'de sanayi, tarım, eğitim, ulaşım, hizmet sektörlerinde pek çok sorun yaşanmaktadır. Şu kısa zamanda size kısaca Eskişehir'in sanayi sorunlarına ana hatlarıyla değinmek istiyorum. Hepinizi saygıyla selamlarım.

27’nci Yasama Dönemi’nin başından bu tarafa dile getirdiğim, 90 bin nüfuslu Emek 71 Evler Mahallesi'ne lise talebimin nihayet yerine getirileceğini Millî Eğitim Müdürlüğünden öğrendim; emeği geçenlerden Allah razı olsun.

Eskişehir'de sanayinin Eskişehir ekonomisindeki payı 1990 yılında yüzde 28 iken 2022 yılında yüzde 43’e yükselmiştir. Eskişehir, sanayileşen bir şehirdir. Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi 34 milyon metrekare büyüklüğüyle Türkiye'nin 2’nci büyük organize sanayi bölgesidir. Eskişehir Sanayi Odası, 920 üyesi; 8,5 milyar dolar cirosu; 3,5 milyar dolar ihracatı, 70 bin çalışanı ve yüzde 115 dış ticaret fazlasıyla, 23 AR-GE ve tasarım merkeziyle Türkiye'nin önemli bir sanayi merkezidir. Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nin kilogram başına ihraç değeri ve kişi başına düşen ihracat miktarı ülke ortalamasının üzerindedir. TOBB verilerine göre, 3.026 ürün içerisinde 176 kalemde en yüksek üretim kapasitesine sahip şehirdir. Hayvancılık ve savunma, makine, imalat ve metal sanayisi, beyaz eşya sanayisi ve yan sanayisi, seramik ve raylı sistemler sanayisinde Eskişehir'in rekabet gücü yüksektir. Eskişehir'de sanayiciler uçak, helikopter, İHA, SİHA, kamyon, lokomotif ve gemi motorları imal ederler.

Eskişehir Sanayi Odası Başkanlığının üst ölçekli stratejik proje hedeflerinin bazıları şunlardır: Millî Yüksek Hızlı Tren Projesi, Ulusal Raylı Sistemler Test ve Araştırma Merkezi (URAYSİM), Millî Helikopter Projesi, Turboşaft Motor Geliştirme Projesi, Millî Muharip Uçak’ı ve Jet Motor Projesi, HÜRKUŞ Projesi, Millî İHA ve SİHA Projesi, beyaz eşya endüstrisi Mükemmeliyet Merkezi Projeleridir.

Eskişehir sanayicileri kendi aralarında yaptıkları anketle beklentilerini şöyle sıralıyorlar: EYT'nin sanayicilerimize yüklediği, yükleyeceği birtakım sorunlar vardır. Eskişehir'de 15 bin kadar çalışanın EYT'den etkileneceği düşünülmektedir. Hükûmetin, işçilerin çalışmasını tercih edecekleri bir çalışma planı ortaya koymasını bekliyorlar. Finansmana ulaşmada kısıtlılık, nakit akışındaki sıkışıklık için çözüm bekliyorlar. Kayıt dışı çalışmaya meydan verilmemesini istiyorlar.

Sanayicilerin yüzde 72’si EXIMBANK ve diğer finans kaynaklarına ulaşamıyorlar. Yıl sonuna doğru nakit akışı azalmıştır. Birçok sektörde vadeli satışlar kalkmıştır. Sermaye şirketlerinde bir önceki yıla göre yüzde 70 kadar kapanma olmuştur. Eskişehir sanayicileri bankacılık sektöründen destek ve teşvik beklemektedirler. Acil KGF paketine ihtiyaç duyuyorlar. Politika faizinin yüzde 9, bankacılık faizinin yüzde 35 olduğu ortamda özellikle yatırım yapacak firmalara kolaylık bekliyorlar.

Yüksek enflasyonist ortam aşırı vergi yaratıyor. Enflasyon muhasebesi ve enflasyonist beklentilerinden kurtulmak istiyorlar. Eskişehir Organize Sanayi Odası Başkanlığının taleplerine Hükûmet ilgisizdir. Yılbaşından önce müracaatta bulundukları 11 milyon metrekare alan hâlâ organize sanayi bölgesi alanı olarak ilan edilmemiştir. Kamulaştırma ihaleleri uzun zaman almaktadır, bazen dört beş yılı buluyor. İşlemlere başlarken metrekaresi 70 lira olan arazi, işlem bittiği zaman 170 liraya yükseliyor ve bu da yatırımcılar için büyük bir külfet teşkil etmektedir. Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi ulaşımı için Eskişehir-Ankara yoluna kavşak yapılması talebine cevap verilmemiştir, yerine getirilmemiştir; altı üstü kara yoluna bir kavşak yapılması. Maalesef, Hükûmetin Eskişehir'e ilgisizliği her boyutta devam ediyor. Eskişehir OSB Başkanlığı Hükûmetten ümidi kesince kendi ihtiyacı olan elemanı yetiştirmek için Özel OSB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesini açtı. Başkanlık, okulu kendi finanse ediyor, hiç olmazsa devlet tarafından öğrenci başına verilen katkı miktarının makul bir seviyeye getirilmesini bekliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Devamla) – Eskişehir OSB Başkanlığının hedefi 2030 yılına kadar 50 milyon metrekare alana ulaşmak, 75 bin kişiye yeni iş alanı açmak, 10 milyar dolar ihracat gerçekleştirmektir. Hükûmetin mumla aradığı, işte istihdam, işte üretim, işte ihracat. Hükûmet, kendi yapamadıklarını başkalarının da yapmasına izin vermiyor. Ülkelerine canla başla, fedakârane çalışmalarıyla hizmet veren sanayicilerimizin Allah yardımcısı olsun.

İYİ Parti iktidarı, tüm ülke sorunlarına çözüm getirecek, iş yapacakların önünü açacaktır. Türkiye sanayicisi arzu ettiği devlet desteğine İYİ Parti iktidarında kavuşacaktır.

Hepinizi saygıyla selamlarım. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, şimdi, sisteme giren ilk 20 milletvekiline yerlerinden birer dakika süreyle söz vereceğim. Listeye göre 20 milletvekiline söz vermeden önce, pozitif ayrımcılık yapıp Osmaniye ve Adana milletvekillerine öncelikli söz vereceğim.

Sayın Kaya…

IV.- AÇIKLAMALAR

1.- Osmaniye Milletvekili İsmail Kaya’nın, Osmaniye’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 101’inci yıl dönümüne ilişkin açıklaması

İSMAİL KAYA (Osmaniye) – Teşekkürler Sayın Başkanım.

Bu hafta sonu, 7 Ocak, güzel Osmaniye'mizin düşman işgalinden kurtuluşunun 101’inci yıl dönümü. Bu vesileyle, bir asır önce emperyal güçler karşısında tek yürek olarak güney cephesinde kahramanca mücadele veren kahraman ecdadın torunlarının, kıymetli Osmaniyeli hemşehrilerimizin gurur günü; kutlu olsun.

Bu vesileyle, İstiklal Savaşı’mızın Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere vatanımız ve bayrağımız için gözünü kırpmadan canını veren tüm ecdadımızı rahmet, şükran ve minnetle anıyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Sayın Dağlı…

2.- Adana Milletvekili Tamer Dağlı’nın, Adana’nın düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümüne ilişkin açıklaması

TAMER DAĞLI (Adana) – Teşekkür ederim Başkanım.

Ben de yeni yılın Gazi Meclisimize, ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini diliyorum.

Bugün, güzel Adana’mızın düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümü. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün “Bende bu vekayinin ilk hissiteşebbüsü bu memlekette, bu güzel Adana'da doğmuştur.” diyerek onurlandırdığı değerli hemşehrilerimin gurur gününü tebrik ediyorum.

Yine, İstiklal Savaşı’mızın önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere vatanımız, milletimiz, bayrağımız için gözünü kırpmadan canını veren ecdadımızı minnetle, saygıyla, şükranla anıyor; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Çulhaoğlu…

3.- Adana Milletvekili Mehmet Metanet Çulhaoğlu’nun, Adana’nın ve Ceyhan’nın kurtuluş günlerine ilişkin açıklaması

MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Adana) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

5 Ocak Adana, 6 Ocak Ceyhan’ımızın kurtuluş günü. Millî Mücadele ve kurtuluş hareketinin büyük önderi, cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Saim Bey, Kozanoğlu Doğan Bey, Sinan Paşa, Aydınoğlu Tufan Bey, Yüzbaşı Osman Nuri Bey, Karaisalı İbo Osman ve Adanalı birçok unutulmaz isimsiz kahraman bundan yüz bir yıl önce Adana’mızı düşman işgalinden kurtarmışlardır. Bu önemli günde, atalarımızın vatan ve bağımsızlık aşkıyla her türlü tehlike, eziyet ve cefaya katlanan, vatan mevzu olunca ölüme koşarak giden, kendilerini kuşatan zulüm ve esaret zincirlerini paramparça etmesini sağlayan o büyük azim ve iman gücünün, emsalsiz fedakârlıklarının ve kahramanlıklarının bugün gençlerimiz tarafından iyi bilinmesi; unutmadan, unutturmadan gelecek nesillere aktarılması gerçekliğini bir kez daha hatırlatıyor, Adana ve Ceyhan’ın kurtuluş gününü canıgönülden kutluyorum.

BAŞKAN – Sayın Durmuşoğlu…

4.- Osmaniye Milletvekili Mücahit Durmuşoğlu’nun, Osmaniye’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 101’inci yıl dönümüne ilişkin açıklaması

MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) – Teşekkürler Sayın Başkanım.

7 Ocak Osmaniye’mizin düşman işgalinden kurtuluşunun 101’inci yıl dönümünü büyük bir coşku ve gururla kutlamaya hazırlanıyoruz. Her türlü imkânsızlıklar içinde varoluş mücadelesi veren bir milletin azminin, inancının, birlik ve beraberliğinin göstergesi olan 7 Ocak kurtuluş günü, Türk milletinin ne kadar büyük güç olduğunu ve millî iradesinin karşısında hiçbir gücün duramayacağını tüm dünyaya gösterdiği gündür. Bugün bizlerin ve gelecek nesillerin tarihten aldığımız ilhamla şüphesiz ki bu zafer ruhunu yaşatmaya devam edeceğimizden, her yanı işgal edilmiş vatan topraklarında âdeta yoktan var edilen Türkiye Cumhuriyeti’ni aynı şevk ve heyecanla sonsuza kadar yaşatacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Yiğit Osmaniye'nin cesur evlatlarının 7 Ocak kurtuluş bayramını yürekten kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, kurtuluş mücadelesinin kahramanlarına ve aziz şehitlerimize yüce Allah’tan rahmet diliyorum, Milletvekilliğini yapmaktan onur duyduğum Osmaniye’nin gelişmesi ve güçlenmesi için elimizden gelen çabayı göstereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Aycan…

5.- Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan’ın, Yeni Evim Kampanyası’na ve kentsel dönüşümün desteklenmesine ilişkin açıklaması

SEFER AYCAN (Kahramanmaraş) – Sayın Başkan, dar ve orta gelirli kişileri ev sahibi yapmak için hazırlanan “Yeni Evim” kampanyalarını destekliyoruz. Bu, dar ve orta gelirli vatandaşlarımızın düşük faizlerle ev sahibi olmalarını sağlayacaktır. İnsanımızın en önemli isteği kendi evinde oturmaktır. Aynı şartlarda kentsel dönüşüm projelerine de destek verilmesini bekliyoruz. Kahramanmaraş ve diğer illerde kentsel dönüşüm alanı olarak belirlenen bölgelerde kentsel dönüşüm teşvik edilmelidir. Bu alanlarda kentsel dönüşüm çok yavaş ilerlemektedir. Böylece depreme dayanıksız, sağlıksız konutların yerine yeni konutlar yapılmış olacaktır. Bu mahallelerin altyapıları ve arsaları da hazır olduğundan maliyetleri de daha düşük olacaktır. Şehrim Kahramanmaraş’ta kentsel dönüşüm bölgesi olarak kabul edilen Tekke ve Menderes Mahallelerinin, ayrıca Kayabaşı, Divanlı, Kümbet, Pınarbaşı Mahallelerinin “Yeni Evim” kampanyalarındaki şartlarla -ev sahibi olanların- desteklenmesi bu bölgelerdeki kentsel dönüşümün gerçekleşmesini sağlayacaktır.

BAŞKAN – Sayın Kasap…

6.- Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap’ın, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ile Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlık dosyalarına ilişkin açıklaması

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Tükenmişlik içinde bir iktidar var. İktidar kanadı kendine çıkış arıyor ama bulamıyor. Öyle görünüyor ki bir siyasi mühendislik peşindeler. Bunun için de yargıyı araç yapıyorlar, yapacaklar. Seçim sürecini yargı vesayetiyle götürmek istiyorlar. Siyasi yasak kararları bunun parçasıdır, diğer siyasi yargılamalar bunun bir parçasıdır. Bunun bir devamı olarak şimdi de Türkiye Büyük Millet Meclisi bu siyasi mühendisliğe alet edilmek isteniyor. Mersin Milletvekilimiz Ali Mahir Başarır ile İYİ Parti Kocaeli Milletvekilimiz Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlıklarının kaldırılması isteniyor. 1.600-1.700 dokunulmazlık dosyasından sadece 2’si cımbızlanıyor ve seçime giderken AKP’ye gündem malzemesi oluşturulmaya çalışılıyor. Milletin iradesini çalmak için her yola başvuruyorlar. Milletimizin iradesine göz koyan hırsızlara ne yapacağını milletimiz çok iyi bilir.

Teşekkürler Sayın Başkan. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Bülbül…

7.- Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül’ün, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ile Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlık dosyalarına ilişkin açıklaması

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Tükenmişlik içinde bir iktidar var. İktidar kanadı kendine çıkış arıyor ama bulamıyor. Öyle görünüyor ki bir siyasi mühendislik peşindeler. Bunun için de yargıyı araç yapıyorlar, yapacaklar. Seçim sürecini yargı vesayetiyle götürmek istiyorlar. Siyasi yasak kararları bunun parçasıdır, diğer siyasi yargılamalar bunun parçasıdır. Bunun bir devamı olarak şimdi de Türkiye Büyük Millet Meclisi bu siyasi mühendisliğe alet ediliyor. Mersin Milletvekilimiz Ali Mahir Başarır ile İYİ Parti Kocaeli Milletvekilimiz Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlıklarının kaldırılması isteniyor. 1.600-1.700 dokunulmazlık dosyasından 2 tanesi cımbızlanıyor ve seçime giderken AKP'ye gündem malzemesi oluşturulmaya çalışılıyor. Milletin iradesini çalmak için her yere başvuruyorlar. Milletimiz, iradesine göz koyan hırsızlara ne yapacağını çok iyi bilir.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Tığlı…

8.- Giresun Milletvekili Necati Tığlı’nın, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ile Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlık dosyalarına ilişkin açıklaması

NECATİ TIĞLI (Giresun) – Teşekkür ederim Başkanım.

Tükenmişlik içinde bir iktidar var. İktidar kanadı kendine çıkış arıyor ama bulamıyor. Öyle görünüyor ki bir siyasi mühendislik peşindeler. Bunun için de yargıyı araç yapıyorlar, yapacaklar. Seçim sürecini yargı vesayetiyle götürmek istiyorlar. Siyasi yasak kararları bunun parçasıdır, diğer siyasi yargılamalar bunun parçasıdır. Bunun bir devamı olarak şimdi de Türkiye Büyük Millet Meclisi de bu siyasi mühendisliğe alet ediliyor. Mersin Milletvekilimiz Ali Mahir Başarır ile İYİ Parti Kocaeli Milletvekilimiz Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlıklarının kaldırılması isteniyor. 1.600-1.700 dokunulmazlık dosyasından 2 tanesi cımbızlanıyor ve seçime giderken AKP'ye gündem malzemesi oluşturulmaya çalışılıyor. Milletin iradesini çalmak için her yola başvuruyorlar. Milletimiz, iradesine göz koyan hırsızlara ne yapacağını çok iyi bilir. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Kayışoğlu…

9.- Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu’nun, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ile Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlık dosyalarına ilişkin açıklaması

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) – Tükenmişlik içinde bir iktidar var. İktidar kanadı kendine çıkış arıyor ama bulamıyor. Öyle görünüyor ki bir siyasi mühendislik peşindeler. Bunun için de yargıyı araç yapıyorlar ve yapacaklar. Seçim sürecini yargı vesayetiyle götürmek istiyorlar. Siyasi yasak kararları bunun bir parçasıdır, diğer siyasi yargılamalar bunun bir parçasıdır. Bunun bir devamı olarak şimdi de Türkiye Büyük Millet Meclisi bu siyasi mühendisliğe alet ediliyor. Mersin Milletvekilimiz Ali Mahir Başarır ile İYİ Parti Kocaeli Milletvekilimiz Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlıklarının kaldırılması isteniyor. 1.600-1.700 dokunulmazlık dosyasından 2 tanesi cımbızlanıyor ve seçime giderken AKP'ye gündem malzemesi oluşturulmaya çalışılıyor. Milletin iradesini çalmak için her yola başvuruyorlar. Milletimiz, iradesine göz koyan hırsızlara ne yapacağını çok iyi bilir. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Yalım…

10.- Uşak Milletvekili Özkan Yalım’ın, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ile Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlık dosyalarına ilişkin açıklaması

ÖZKAN YALIM (Uşak) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Tükenmişlik içinde bir iktidar var. İktidar kanadı kendine çıkış arıyor ama bulamıyor. Öyle görünüyor ki bir siyasi mühendislik peşindeler. Bunun için de yargıyı araç yapıyorlar, yapacaklar. Seçim sürecini yargı vesayetiyle götürmek istiyorlar. Siyasi yasak kararları bunun parçasıdır, diğer siyasi yargılamalar bunun parçasıdır. Bunun bir devamı olarak şimdi de Türkiye Büyük Millet Meclisi bu siyasi mühendisliğe alet ediliyor. Mersin Milletvekilimiz Ali Mahir Başarır ile İYİ Parti Kocaeli Milletvekilimiz Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlıklarının kaldırılması isteniyor. 1.600-1.700 dokunulmazlık dosyasından 2 tanesi cımbızlanıyor ve seçime giderken AKP'ye gündem malzemesi oluşturulmaya çalışılıyor. Milletin iradesini çalmak için her yola başvuruyorlar. Milletimiz, iradesine göz koyan bu hırsızlara ne yapacağını çok iyi bilir. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Gaytancıoğlu…

11.- Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu’nun, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ile Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlık dosyalarına ilişkin açıklaması

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Tükenmişlik içinde bir iktidar var. İktidar kanadı kendine çıkış arıyor ama bulamıyor. Öyle görünüyor ki bir siyasi mühendislik peşindeler. Bunun için de yargıyı araç yapıyorlar, yapacaklar. Seçim sürecini yargı vesayetiyle götürmek istiyorlar. Siyasi yasak kararları bunun parçasıdır, diğer siyasi yargılamalar bunun parçasıdır. Bunun bir devamı olarak şimdi de Türkiye Büyük Millet Meclisi bu siyasi mühendisliğe alet ediliyor. Mersin Milletvekilimiz Ali Mahir Başarır ile İYİ Parti Kocaeli Milletvekilimiz Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlıklarının kaldırılması isteniyor. 1.600-1.700 dokunulmazlık dosyasından 2 tanesi cımbızlanıyor ve seçime giderken AKP'ye gündem malzemesi oluşturulmaya çalışılıyor. Milletin iradesini çalmak için her yola başvuruyorlar. Milletimiz, iradesine göz koyan hırsızlara ne yapacağını çok iyi bilir.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Yılmaz…

12.- Düzce Milletvekili Ümit Yılmaz’ın, araç muayenelerine yapılan zam oranına ilişkin açıklaması

ÜMİT YILMAZ (Düzce) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ülkemizde 25 milyonun üzerinde araç bulunmaktadır ve bu araçların trafikte kullanılabilmesi için teknik muayenelerini yaptırdıktan sonra uygun olanların trafiğe çıkması yasal mevzuata göre şarttır. Araç muayenelerine bu yıl yüzde 120’nin üzerinde zam yapılacağı açıklanmıştır. Yine, TÜİK verilerine göre bu yıl enflasyon oranı yüzde 65’ler seviyesindeyken araç muayenelerine bu kadar zam yapılması vatandaşlarımızı üzmüştür. Ayrıca, bu yapılan zam oranlarının enflasyonu tetikleme riski vardır. Araç muayenelerine yapılan zam oranının tekrar gözden geçirilerek en fazla TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamına çekilmesi tüm vatandaşlarımızın beklentisidir.

BAŞKAN – Sayın Taşkın…

13.- Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkın’ın, Karadeniz Sakarya Gaz Sahası’na ilişkin açıklaması

ALİ CUMHUR TAŞKIN (Mersin) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü liderliğinde Türkiye bir yandan enerjide Avrupa’nın merkezi olmaya hazırlanırken bir yandan da petrol ve doğal gaz aramalarına hız vererek yeni keşifler yapmaya devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın müjdelediği, son keşfedilen 58 milyar metreküplük doğal gaz rezerviyle Karadeniz'de gaz rezervi 710 milyar metreküpe ulaştı. Türkiye'nin tüm doğal gaz ihtiyacını on iki yıl süreyle karşılayacak rezervin uluslararası piyasalardaki değeri 1 trilyon dolar; ülkemize ve aziz milletimize hayırlı uğurlu olsun. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı 2023’ün Mart ayında bu gaz sisteme verilerek vatandaşlarımızın hizmetine sunacak inşallah. Yapılan çalışmalar göstermektedir ki Karadeniz Sakarya Gaz Sahası -yeni doğal gaz rezervlerinin bulunması- potansiyeli çok yüksek bir bölgedir. AK PARTİ olarak hedefimiz 2026’ya kadar Türkiye'de kullanılan gazın yüzde 30’unu Karadeniz'den karşılamaktır diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Sayın Çakır…

14.- Kocaeli Milletvekili Sami Çakır’ın, İngiliz haber ajansı Reuters’in iş ilanına ilişkin açıklaması

SAMİ ÇAKIR (Kocaeli) – Sayın Başkan, İngiliz haber ajansı Reuters'in iş ilanında kalemiyle Erdoğan düşmanlığı yapacak birini aradığını resmen duyurmasından, aslında, dünden bugüne devam eden Türkiye ve Erdoğan düşmanlığında yeni bir döneme geçildiği anlaşılmaktadır. Bu anlaşılmaz kin ve düşmanlığın tarihî seyrüseferi acı ve karanlık örneklerle doludur. Türkiye ofisi için açılan iş ilanına çok müracaat eden olur mu olmaz mı bilemem ama Türkiye'nin Güney Kafkasya'dan Kuzey Afrika'ya ortaya koyduğu performanstan, Azerbaycan'dan tahıl koridoru başarısına, barış adına girişimlerinden rahatsız olan çok sayıda kalemşor bulması mümkündür. Zira bu ülke başarılı oldukça hoplayan ve zıplayanların karın ağrısı bitmeyecek ve onlardan bu ülkenin aleyhinde derinlemesine hikâyeler çıkacağına inanacak birilerinin çıkması asla şaşırtıcı olmayacağı gibi bu da İngiliz emperyalizm tezgâhında dokuma yapmaya talip olmaktır diyor, Genel Kurulu ve milletimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Gürer…

15.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ile Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlık dosyalarına ilişkin açıklaması

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Tükenmişlik içinde bir iktidar var. İktidar kanadı kendine çıkış arıyor ama bulamıyor. Öyle görünüyor ki bir siyasi mühendislik peşindeler. Bunun için de yargıyı araç yapıyorlar, yapacaklar. Seçim sürecini yargı vesayetiyle götürmek istiyorlar. Siyasi yasak kararları bunun parçasıdır, diğer siyasi yargılamalar bunun parçasıdır. Bunun bir devamı olarak şimdi de Türkiye Büyük Millet Meclisi bu siyasi mühendisliğe alet ediliyor. Mersin Milletvekilimiz Ali Mahir Başarır ile İYİ Parti Kocaeli Milletvekilimiz Lütfü Türkkan'ın dokunulmazlıklarının kaldırılması isteniyor. 1.600-1.700 dokunulmazlık dosyasından 2 tanesi cımbızlanıyor ve seçime gidilirken AKP'ye gündem malzemesi oluşturulmaya çalışılıyor. Milletin iradesini çalmak için her yola başvuruyorlar. Milletimizin, iradesine göz koyan hırsızlara ne yapacağını halkımız çok iyi biliyor. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Kaya…

16.- Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya’nın, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ile Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlık dosyalarına ilişkin açıklaması

AHMET KAYA (Trabzon) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Tükenmişlik içinde bir iktidar var. İktidar kendine çıkış arıyor ama bulamıyor. Öyle görünüyor ki bir siyasi mühendislik peşindeler. Bunun için de yargıyı araç yapıyorlar, yapacaklar. Seçim sürecini yargı vesayetiyle götürmek istiyorlar. Siyasi yasak kararları bunun parçasıdır, siyasi yargılamalar bunun içindir. Bunun bir devamı olarak şimdi de Türkiye Büyük Millet Meclisi bu siyasi mühendisliğe alet ediliyor. Mersin Milletvekilimiz Ali Mahir Başarır ile İYİ Parti Kocaeli Milletvekilimiz Lütfü Türkkan'ın dokunulmazlıklarının kaldırılması isteniyor. 1.600-1.700 dokunulmazlık dosyasından 2 tanesi cımbızlanıyor ve seçime giderken AKP'ye gündem malzemesi oluşturulmaya çalışılıyor. Milletin iradesini çalmak için her yola başvuruyorlar. Milletimiz, iradesine göz koyan hırsızlara ne yapacağını çok iyi biliyor. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Gültekin…

17.- Niğde Milletvekili Selim Gültekin’in, Niğde’nin köylerinin altyapı çalışmalarının büyük ölçüde tamamlandığına ilişkin açıklaması

SELİM GÜLTEKİN (Niğde) – Türkiye Yüzyılı’na Niğde'mizin tüm köylerinin altyapı çalışmalarını büyük ölçüde tamamlayarak hızla giriyoruz. Bugün 131 köyümüzün 72’sinin köy giriş ve bağlantı yollarındaki ulaşımı sıcak asfalt yolla sağlamaktayız. 2022 yılında Niğde İl Özel İdaremiz 55 milyon TL maliyetli 168 kilometre sıcak asfalt ve 71 milyon TL maliyetli 420 kilometre sathi asfalt kaplama hizmetini gerçekleştirmiştir. Ayrıca köy içi yollarımıza da 22 milyon TL maliyetle 140 bin metrekare kilitli parke döşenmiştir. Yine tüm köylerimizde içme suyu ve kanalizasyon şebeke hatları mevcut olup bu dönemde bakım ve iyileştirme çalışmaları için 23,5 milyon TL harcama yapılmıştır. Köylerimizde tarımsal hizmetler kapsamındaki gölet ve kapalı sistem uygulamalarına da Özel İdaremiz 6 milyon TL ödenekle destek vermiş ve KOP’la beraber 35 milyon TL maliyetli 10 proje ilimize kazandırılmıştır. Şehrimize en güzel hizmetleri vermek için çalışan Özel İdaremize ve desteğini esirgemeyen Cumhurbaşkanımıza canıgönülden teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Sayın Ünver…

18.- Karaman Milletvekili İsmail Atakan Ünver’in, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ile Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlık dosyalarına ilişkin açıklaması

İSMAİL ATAKAN ÜNVER (Karaman) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Tükenmişlik içinde bir iktidar var. İktidar kanadı kendine çıkış arıyor ama bulamıyor. Öyle görünüyor ki bir siyasi mühendislik peşindeler. Bunun için de yargıyı araç yapıyorlar, yapacaklar. Seçim sürecini yargı vesayetiyle götürmek istiyorlar. Siyasi yasak kararları bunun parçasıdır, diğer siyasi yargılamalar bunun parçasıdır. Bunun bir devamı olarak şimdi de Türkiye Büyük Millet Meclisi bu siyasi mühendisliğe alet ediliyor. Mersin Milletvekilimiz Ali Mahir Başarır ile İYİ Parti Kocaeli Milletvekilimiz Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlıklarının kaldırılması isteniyor. 1.600-1.700 dokunulmazlık dosyasından 2 tanesi cımbızlanıyor ve seçime giderken AKP'ye gündem malzemesi oluşturulmaya çalışılıyor. Milletin iradesini çalmak için her yola başvuruyorlar. Milletimiz, iradesine göz koyan hırsızlara ne yapacağını çok iyi bilir.

BAŞKAN – Sayın Özkan…

19.- Mersin Milletvekili Hacı Özkan’ın, Polis Memuru Fethi Sekin’in şehadetinin 6’ncı yılına, AK PARTİ’nin üye sayısına ve Cumhurbaşkanının verdiği müjdelere ilişkin açıklaması

HACI ÖZKAN (Mersin) – Teşekkürler Sayın Başkan.

5 Ocak 2017 tarihinde İzmir Adliyesi önünde kendini siper ederek teröristlere geçit vermeyen kahraman şehidimiz Fethi Sekin’i şehadetinin 6’ncı yılında saygı ve rahmetle anıyorum; ruhu şad, mekânı cennet olsun.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde büyük AK PARTİ ailesi, 11 milyon 241 bin 230 üyeyle dünya tarihinin en güçlü siyasi teşkilatı durumuna gelmiştir. Emeği geçen tüm teşkilat mensuplarımızı yürekten kutluyorum.

Cumhurbaşkanımızın dün açıkladığı müjdelerden memur ve emekli maaşlarına yapılan zammın yüzde 30’a çıkarılması, en düşük emekli maaşının 3.500 liradan 5.500 TL’ye çıkarılması, asgari ücret desteğinin 400 TL’ye yükseltilmesi sahada mutluluk etkisi yaratmıştır. Çalışanlarımıza, emeklilerimize ve milletimize hayırlı olsun diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Tutdere…

20.- Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere’nin, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ile Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlık dosyalarına ilişkin açıklaması

ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) – Sayın Başkan, halkın desteğini kaybetmiş, iç politikada ve dış politikada siyaset üretemeyen, tükenen AKP iktidarı, algı operasyonlarıyla, vesayet altına aldığı yargı kararlarıyla iktidarını korumak ve sürdürmek için her türlü hukuksuzluğa bizzat imza atmaktadır, devletimizin kurumlarını kötü emellerine alet etmektedir. AKP, seçim sürecini, siyasi yasaklar, siyasi yargı kararları, korkuyla dizayn etmeye çalışmaktadır. Demokrasiyi, bu hukuk dışı uygulamalarıyla rafa kaldıran iktidar, bu defa milletin evi olan Türkiye Büyük Millet Meclisini siyasi mühendisliğine alet etmeye çalışmakta, Mersin Milletvekilimiz Ali Mahir Başarır ve İYİ Parti Milletvekili Sayın Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlıklarını kaldırmak istemektedir. AKP’nin bu haksızlıklarını, hukuksuzluklarını milletin vicdanına havale ediyoruz, AKP’nin bu hukuk dışı uygulamaları…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Aksoy…

21.- Karabük Milletvekili Hüseyin Avni Aksoy’un, Yunanistan’a ve ülkenin güneyindeki teröristlere karşı hem yüce Meclisi hem de Hükûmeti uyardığına ve göreve çağırdığına ilişkin açıklaması

HÜSEYİN AVNİ AKSOY (Karabük) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutlayacağımız 2023 yılının Meclisimize ve memleketimize hayırlı olmasını diliyorum. Her akşam medyada sözde NATO ittifakından müttefikimiz ve komşumuz Yunanistan ile arkasında yine sözde müttefikimiz Amerika'nın, Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı düşmanca hazırlıklarını izlemekteyiz. Bundan yüz yıl önce İngiliz, Fransız ve İtalyanların kışkırtmalarıyla memleketimize saldıran Yunanistan’ın, bu kez de Amerika ve diğer emperyalistlerin taşeronu olarak ülkemize saldırma ihtimali yüksektir. Yine, güney sınırımızda olan, emperyalistlerin güdümündeki teröristler, memleketimize karşı düşmanca faaliyetlerini artırmaktadırlar; durum giderek ciddileşmektedir. Ulusal güvenliğimizi ilgilendiren bu konularda hem yüce Meclisimizi hem de Hükûmeti uyarıyor ve göreve çağırıyorum.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın İskenderoğlu…

22.- Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu’nun, doğal gaz rezervinin büyümesine ve Çanakkale’nin Ayvacık ve Gelibolu ilçelerinde doğal gaz kullanımına başlanmasına ilişkin açıklaması

JÜLİDE İSKENDEROĞLU (Çanakkale) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Bütün dünya açısından oldukça zorlu geçen 2022 yılını tamamlayarak Türkiye Cumhuriyeti’nin 2’nci yüzyılına, Türkiye Yüzyılı’na, 2023 yılına başlamış bulunuyoruz. 2022 yılının son günlerinde Sayın Cumhurbaşkanımız, özellikle enerji alanında birçok müjdeyi paylaştı; bunlardan biri de doğal gaz rezervlerinin büyümesiydi. Birçok Avrupa ülkesi bu konuda sıkıntılar yaşarken biz, geçtiğimiz hafta, Çanakkale’de 2 ilçemizi daha doğal gazla buluşturmanın sevincini yaşadık. Kuzey Ege’nin incisi Ayvacık’ımız ve Türklerin Rumeli’ye ilk ayak bastığı özel topraklarımızdan Gelibolu ilçemizde doğal gaz kullanımına başlanmış oldu. Doğal gazı Çanakkale’mizin tamamının kullanması için çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah, bu yılın ortasında Karadeniz doğal gazının sisteme dâhil edilmesiyle birlikte, enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmış olacağız. Asla tükenmişlik sendromu içine düşmeyecek kadar çalışan, üreten, milletin değerini önceleyen Cumhur İttifakı’yla Türkiye Yüzyılı’na devam…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Aydın...

23.- Bursa Milletvekili Erkan Aydın’ın, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ile Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlık dosyalarına ilişkin açıklaması

ERKAN AYDIN (Bursa) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Tükenmişlik içerisinde bir iktidar var. İktidar kanadı kendine çıkış arıyor ama bulamıyor. Öyle görünüyor ki bir siyasi mühendislik peşindeler. Bunun için de yargıyı araç yapıyorlar ve yapacaklar. Seçim sürecini de yargının vesayetiyle götürmek istiyorlar. Siyasi yasak kararları bunun bir parçasıdır, diğer siyasi yargılamalar da bunun bir parçasıdır. Devamı olarak da şimdi Türkiye Büyük Millet Meclisi bu siyasi mühendisliğe alet ediliyor. Mersin Milletvekilimiz Ali Mahir Başarır ile İYİ Parti Kocaeli Milletvekilimiz Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlıklarının kaldırılması isteniyor. 1.600-1.700 dokunulmazlık dosyasından 2 tanesi cımbızlanıyor ve seçime giderken AKP’ye gündem malzemesi oluşturulmaya çalışılıyor. Milletin iradesini çalmak için her yola başvuruyorlar. Milletimizin iradesine göz koyan bu hırsızlığa milletimiz ne yapacağını çok iyi bilir. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, şimdi Sayın Grup Başkan Vekillerinin söz taleplerini karşılayacağım.

Sayın Usta, buyurun.

24.- Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın, Polis Memuru Fethi Sekin’in şehadetinin 6’ncı yılına, Bayrak Şairi Arif Nihat Asya’nın vefatının 48’inci yıl dönümüne, Adana’nın kurtuluş yıl dönümüne, emekliye ve memura verilen zamların şimdiden erimeye başladığına, Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan ile Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın dokunulmazlık dosyalarına ve eşit muamele istediklerine ilişkin açıklaması

ERHAN USTA (Samsun) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

5 Ocak 2017 tarihinde İzmir Adliyesi önünde teröristlerle kahramanca mücadele ederek şehit olan polis memuru Fethi Sekin’i şehadetinin 6’ncı yılında rahmetle, minnetle yâd ediyorum, mekânı cennet olsun.

Cumhuriyet Dönemi’nin önde gelen edebiyat temsilcilerinden birisi olan ve “Bayrak Şairi” olarak da anılan merhum Arif Nihat Asya’yı vefatının 48’inci yıl dönümünde saygı ve rahmetle anıyorum.

“Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,

Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,

Işık ışık, dalga dalga bayrağım!

Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

Sana benim gözümle bakmayanın,

Mezarını kazacağım.

Seni selâmlamadan uçan kuşun,

Yuvasını bozacağım.”

Bu mısraları, zannediyorum AK PARTİ’li arkadaşlar hatırlayacaklardır. AK PARTİ bunlardan rahatsız olduğu için ders kitaplarından bu mısraları çıkarmıştı. Biz, İYİ Parti olarak hem millî şairimiz Arif Nihat Asya’ya hem de bu anlamlı şiirin her mısrasına sahip çıkacağımızı buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Bugün, 5 Ocak Adana'nın kurtuluş yıl dönümünü idrak ediyoruz. Bu vesileyle bütün kurtuluş kahramanlarımızı, şehitlerimizi, gazilerimizi rahmetle minnetle anıyorum.

Hükûmet, kaşıkla verdiğini kepçeyle hatta kepçe değil, iş makinesiyle almaya devam ediyor. Bakın, şimdi, zaten yeni yıla vergi zamlarıyla -vergi zammı demek durumundayım- uyanmıştık, yüzde 123. Her şeye, tepeden tırnağa neredeyse bütün maktu vergiler ve idari para cezaları, trafik cezası dâhil yüzde 123 artırılmıştı. Dün açıklanan rakamlara göre temel gıda ürünlerinden yumurta ve etin fiyatına yüzde 29 zam geldi yani memur yüzde 30 aldı, emekli yüzde 30 aldı, hemen 1 Ocak itibarıyla yumurta ve ete zaten yüzde 29 zam geldi, hızlı trene yüzde 15 zam geldi. Özel okullarda yüzde 65, o da ara sınıflardaysa ama ilkokuldan ortaokula, ortaokuldan liseye geçişlerde zamda bir sınır da yok yani yüzde 100, belki yüzde 200 olacak; bu da şekilde. Simide yüzde 40 zam geldi. Yani zaten şimdiden verilen paraların hepsinin erimeye başladığını da herhâlde söylemeye gerek yoktur diye düşünüyorum.

Şimdi Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün tabii, güne bir yazıyla uyandık. O da 2 sayın milletvekilinin, İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın ve CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın dokunulmazlıklarının kaldırılması için Karma Komisyon gündemine alındığına ilişkin yazı geldi. Şimdi, sordurduk kaç tane dosya var bu şekilde? 1.760 tane dosya var arkadaşlar. 1.760 tane dosya bekliyor, bunların içinden 2 tanesi cımbızla çekilerek gündeme alınıyor. Buradaki suçlama ne, atılı suçlama? Hakaret ve basit yaralama. Şimdi, bunlardan kaç tane dosya var diye onlara baktırdık. Hakaretten 158 tane dosya var, benzer mahiyette 158 dosya var. Diğer, yaralamadan da 36 tane dosya var. Bunlardan diğerlerine hiçbir şey yok, diğerleri gündeme alınmıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) – Komisyondaki teknisyenler söylemiş; son on yılda, bugüne kadar hakaret suçlaması nedeniyle Genel Kurula sevk edilmek üzere Karma Komisyonunun gündemine alınan 1 tane dosya olmamış. Ya, bu nasıl bir iş arkadaş ya, bu nasıl bir iş? Yani böyle bir keyfîlik olabilir mi, böyle bir taraflı davranma olabilir mi? Yani polise hakaretten bir Mersin Milletvekili ve AK PARTİ’li… Bir sürü başka bir şeyleri var, benzer hakaretler var. Onların hiçbirisine herhangi bir işlem yapılmıyor ama tutuyorsunuz burada, bunları cımbızla çekiyorsunuz, alıyorsunuz, getiriyorsunuz. Hiçbir şekilde adaletle, eşit uygulamayla bağdaşmayan bir şey yapılıyor. Bu, çok yanlış bir şey.

Bakın, Parlamento da yargı da artık Hükûmetin, Hükûmetin de değil yani Cumhur İttifakı’nın ve AK PARTİ’nin bir seçim malzemesi hâline getirilmiş durumdadır. “Parlamento denetimi” dediğimiz şey, muhalefeti susturmaya yönelik bir hâl almıştır. Yani “Muhalefeti sustur, onların dokunulmazlığını kaldır, yasak koy, şunu yap, bunu yap.” şekline dönüşmüştür. Siyaset, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiç bu kadar çirkinleşmemişti değerli arkadaşlar, hiç bu kadar çirkin siyaset yapılmamıştı. Seçime giderken bunların getirilmesinin ne anlama geldiğini biliyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) –. Bitmiş, tükenmiş bir iktidar var; artık buna sığınıyor, başka bir şey yok. Hiçbir iktidar, millet iradesini bugüne kadar bu kadar yok saymamıştı; hiçbir iktidar, millet iradesi karşısında da bu kadar âciz yine olmamıştı. Böyle bir durumda, maalesef, bunların hiçbirisini kabul etmek mümkün değil.

Diktatörlük demek ki böyle bir şey. Yargıyı kontrol altına alacaksınız, Parlamentoyu kontrol altına alacaksınız, orada benzer binlerce dosya varken hiçbirisine dokunmayacaksınız; bir o partiden, bir bu partiden, muhalefet partilerinden 2 tane dosyayı alıp burada gündeme getireceksiniz ve bu arkadaşların dokunulmazlıklarını kaldıracaksınız. Eşit muamele istiyoruz değerli arkadaşlar. Birazcık vicdanınız varsa, birazcık izanınız varsa, birazcık aklınız varsa sizden eşit muamele istiyoruz. Benzer durumda olan diğer dosyaların hepsini getirin. Hepsini getirin, hepsiyle ilgili konuşalım burada, ne yapılması gerekiyorsa yapalım ama bunların kabul edilmesi mümkün değildir. Bu kadar çirkin bir siyaset ancak tükenmiş bir iktidarın yapacağı siyaset olur; başka bir şey demek istemiyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Akçay…

25.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, İsrail Güvenlik Bakanının Mescid-i Aksa’ya yaptığı provokatif ziyarete, Adana’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 101’inci yıl dönümüne ve Bayrak Şairi Arif Nihat Asya’nın vefatının 48’inci yıl dönümüne ilişkin açıklaması

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

3 Ocak 2022’de İsrail Güvenlik Bakanının Mescid-i Aksa’ya âdeta bir baskın niteliği taşıyan provokatif bir ziyareti olmuştur. Kudüs’ün kutsiyetini ve kendine özgü statüsünü ihlal edecek bu tarz eylemler, bölgede gerginliğin tırmanmasına sebebiyet vermektedir. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin uluslararası meselelere dair tespitlerinde işaret ettiği üzere dünyanın bir 6K problemi vardır, Kudüs de bu ana problem kaynaklarının sacayaklarından biridir. Rusya-Ukrayna savaşıyla ivme kazanan küresel krizlerin etkileri sürerken dünyanın mücavir alanlarında sorumsuzca atılacak her adım yeni kriz hatları yaratma riski taşımaktadır. Bu bağlamda Türkiye “Yurtta barış, cihanda barış.” parolasıyla küresel ve bölgesel barışın korunması için somut ve kalıcı adımlar atmış ve atmaya da devam etmektedir, devam edecektir. Diğer bütün devletler de uluslararası meselelere bu hassasiyetle yaklaşmalı, küresel istikrarın sorunsuz bir şekilde sürmesi adına üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir.

Sayın Başkan, bugün Adana’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 101’inci yıl dönümü. Adanalılar yüz bir yıl önce tüm zorluklara karşın işgale direnmiş ve kendisinden silah, teçhizat ve donanım olarak kat kat fazla imkâna sahip düşman kuvvetleriyle kahramanca mücadele etmiştir. Adana’da yakılan bağımsızlık ateşi, Çukurova’nın tamamını kuşatmış; Osmaniyeliler, 7 Ocak 1922’de Millî Mücadele ruhuyla düşmanı yaka paça kovmayı başarmıştır. Adana’da Saim Bey, Ali Yaver, İbo Osman, Şeyh Cemil, Arap Ali, Gizzik Duran, Rahmiye Hanım, Adile Hanım; Osmaniye’de Rahime Hatun, Palalı Süleyman, Mamık Hüseyin, Alibekiroğlu Ahmet kahramanca mücadele vererek tarihimizin altın sayfalarına adını yazdırmıştır.

Merhum Bayrak Şairimiz Arif Nihat Asya, petrol lambasının cılız ışığı altında bayrağımıza sarılarak kalemi eline almış ve şu dizeler mürekkebinden dökülmüştür:

"Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder…

Gölgende bana da, bana da yer ver.

Sabah olmasın, günler doğmasın; ne çıkar!

Yurda ay yıldızının ışığı yeter."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Bu vesileyle Bayrak Şairimiz Arif Nihat Asya’yı da vefatının 48’inci yıl dönümünde rahmet ve şükranla anıyorum.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Altay.

26.- İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ile Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlık dosyalarına ve Komisyon Başkanı Yusuf Beyazıt’a, iktidarın muhalefete karşı başarı elde etmek için yargı silahını kullanmasına ve gündem değiştirme çabasına, Anayasa Mahkemesi kararıyla HDP’nin hazine yardımına bloke konulmasına, millî irade gasbına karşı Cumhuriyet Halk Partisinden kimsenin normali beklememesi gerektiğine ve bu yaşananları demokrasinin doğum sancısı olarak gördüğüne ilişkin açıklaması

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Zatıalinizi ve Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Ben genelde bu girizgâhta şöyle derim: “Zatıalinizi ve yüce Genel Kurulu…” Fakat düşünüyorum, Genel Kurul, komisyonlar, maalesef, milletten aldığı yetkiyi bir başka merkeze devretmiş bir hâl içindeler; bunu üzülerek söylüyorum. Şunun için söylüyorum: Bu sabah İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan ve Cumhuriyet Halk Partisi Grubumuza mensup Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’la ilgili dosyaları Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu gündeme aldı. Düşündüm, yarım saat düşündüm: Buradan ne murat ediliyor olabilir? Yani Yusuf Beyazıt gece rüyasında mı gördü yoksa İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun son duruşması olan 14 Aralıktan bir gün önce sarayda 13 Aralıkta yapıldığı gibi bir toplantı yapılıp böyle bir talimat mı geldi? Yusuf Beyazıt’a buradan hakaret ediyorum, sataşıyorum: Talimatla görev yapan bir Komisyon Başkanı, Meclisin şan ve şerefini lekelemekten başka hiçbir işe yaramaz. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)

Yaşananlar neyle izah edilebilir iktidar bakımından? Bu bir tükenmişlik alametidir ve muhalefete karşı iktidarın tek silahının tepesine çöktükleri yargı olduğu çok açık. Bize karşı, muhalefete karşı başarı elde etmek için yargı silahıyla muhalefeti sindirmek, muhalefete bel bağlayanların umudunu kırmak murat ediliyor olabilir ama Erdoğan’ın şunu bilmesi lazım: Milletin gözü açıldı. Millet artık senin hamasetini, vatan millet edebiyatını, din iman edebiyatını yemiyor. Ne yaptığını herkes görüyor; devletin nasıl soyulduğunu da herkes görüyor, zenginin nasıl zenginliğini katlarken fakirin daha çok nasıl fakirleştiğini de herkes görüyor. Bunları tartışırız.

Aslında, buradan bir murat edilen de bize, muhalefete ekonomiyi konuşturmamak, batmış ekonomiyi konuşmak yerine bu tür gündemlerle gündemi oyalamak; enteresan, bu zamanlama da enteresan.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Bu 2 fezlekenin gündeme alınması, Ankara’nın meydanında yapılan ve Türkiye’yi ürperten bir cinayetin akabinde -yetkililerden de doğru dürüst bir açıklama yapılmamışken- bunun konuşulmasını engellemek için yapılmış da olabilir ya da seçim kararını alma arifesinde gündemi meşgul etmek için de olabilir ama Erdoğan bilmelidir ki ikisi de Erdoğan’a yaramayacaktır.

Üstüne üstlük bugün bir şey daha oluyor: Meclisin 3’üncü büyük partisi olan HDP’nin, Anayasa Mahkemesi kararıyla hazine yardımına da bloke koyuluyor; hay maşallah!

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Mevla’m verdikçe veriyor ama bugünlerde hep bir ucubelik, hep bir garabet, hep bir şüphe, hep bir şaibe veriliyor. Mevla’m bunları yapmaz, yapsa yapsa Erdoğan yapar, yapsa yapsa Erdoğan yapar. (CHP sıralarından alkışlar)

Şimdi, Erdoğan'ın şunu bilmesi lazım… “İstediğim belediye başkanını alaşağı ederim.” Edemeyeceksin Erdoğan, edemeyeceksin! “İstediğim milletvekilini kulağından tutup Meclisten atarım, attırırım.” Atamayacaksın, attıramayacaksın! “İstediğim siyasetçiye istediğim kadar ceza verdiririm.” Veremeyeceksin, verdiremeyeceksin! Altını çizerek söylüyorum: Millî irade gasbına karşı -gerek İBB bakımından, gerek milletvekillerimiz bakımından- Cumhuriyet Halk Partisinden kimse normali beklemesin.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Toparlayalım.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Hiç şüphesiz demokratik, yasal sınırlar içerisinde o gök kubbe o Erdoğan'ın başına ya yıkılacak, ya yıkılacak; bunu da herkes böyle bilsin. (CHP sıralarından alkışlar)

Cumhuriyet Halk Partisi yüz yıllık bir partidir, kendi iktidarını düşünmemiştir ama cumhuriyetin bekasını herkesten ve her şeyden daha çok düşünmüştür. Cumhuriyet Halk Partisi yüz yıllık bir partidir, kendi iktidarını düşünmemiş ama Türkiye'yi demokrasiyle tanıştırmayı, cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmayı her şeyden ve herkesten çok düşünmüştür. (CHP sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar) Ben bu yaşananları aslında demokrasimizin doğum sancısı olarak görüyorum. Ve herkes bilsin, buradan ilan ediyorum: Demokrasi hasreti bitiyor, demokrasi vuslatı başlıyor; kutlu olsun, hayırlı olsun.

Hodri meydan! (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Turan…

27.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın, Bayrak Şairi Arif Nihat Asya’nın vefatının 48’inci seneidevriyesine, Polis Memuru Fethi Sekin’in şehadetinin 6’ncı yılına, milletvekili dokunulmazlığına, İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ve siyasette kullanılan tehdit diline ilişkin açıklaması

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün Bayrak Şairimiz Arif Nihat Asya'nın vefatının 48’inci seneidevriyesi. Edebiyatımıza “Bayrak” şiirini, “Dua” şiirini, muazzam şiirleri kazandıran, yüreklere dokunan “Naat”ı yazan Arif Nihat Asya'nın millî ve manevi duygularımızı coşturan dizeleri hâlen tüm milletimizin yüreğinde. “İçimizden biri köprü olmaya razı olmazsa kıyamete kadar bu suyun kıyılarını bekleriz.” diyen Bayrak Şairimiz Arif Nihat Asya’yı rahmetle, minnetle, özlemle yâd ediyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün 5 Ocak, kahraman Polis Memurumuz Fethi Sekin’in şehadetinin 6’ncı yılı. Fethi Sekin, terör örgütü PKK'nın 2017’de İzmir Adliyesine yönelik düzenlediği saldırıda bir faciayı canı pahasına, kahramanca mücadele ederek önlemiş ve şehadete ermişti. Yine bu alçak saldırıda kurşunların isabetiyle adliye çalışanımız Mübaşir Musa Can da şehit olmuştu. Aziz şehidimizi, adliye çalışanımızı rahmetle, minnetle yâd ediyor, tüm terör örgütlerini ve destekçilerini kınıyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tarihsel yasama süreci içerisinde milletvekili dokunulmazlığı çok kıymetli, çok kadim bir yasal güvencedir. Vekilliğin olmazsa olmaz şartlardan bir tanesi dokunulmazlıktır. Dokunulmazlık, anayasal çerçevede baktığımızda, bir, kürsüde her şeyi konuşma hakkını verir yani bir hatibin kürsüde konuşurken “Ben şunu dersem şu olur, bu risk olur.” demeden en incitici ifadeleri dahi kullanabilmesi hakkına sahip olmayı içerir. Bir diğer tarafı da dokunulmazlık, bize kürsüye gelme hakkını verir yani yolda polis durdurmasın, başka birisi müdahale etmesin, biz oylamaya, kürsüye gelebilelim anlamını taşır. Özetle, kürsüde konuşma ve kürsüye ulaşma hakkını sağlar. Dokunulmazlık, hiç kimseye insan olmaktan kaynaklı hakların rencide edilmesi hakkını vermez; küfretmeyi, tahkir etmeyi, mahkeme basmayı asla kapsamaz.

Komisyon önündeki gündemi değerlendirmiştir. Komisyon kendi gündemine hâkimdir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Denildiği gibi binlerce dosya falan yoktur.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Kaç tane var?

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Toplumsal infiali de göz önünde bulundurarak bir karar almıştır. Daha ortada bir karar yok, bir talep var; bunun üzerine Meclis toplanacak, Komisyon aşaması var, Genel Kurul aşaması var.

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) – Hep böyle dediniz, dediniz, sonra bildiğinizi okudunuz.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – En doğru kararı beraberce vereceğiz, süreci beraber takip edelim.

Bir de ben Engin Bey’i, üslubunu, tarzını hassaten takdirle takip ederim, kendi partisine de Meclise de büyük katkı sağladığını hep değerlendiririm ancak böyle -özür dileyerek söylüyorum- çok sıradan siyasetçilerin sıklıkla ifade ettiği tehdit dilini bugün kendisinde gördüm, belki onu revize etmeye imkân bulur diye davet ediyorum. Şöyle: Mesela, “Gök kubbeyi başınıza yıkarız.” dedi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Dün de Genel Başkanları “Cehennemin kapılarını açarız.” dedi.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) – Bırakalım serbest sizi…

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Bunlar siyasi olarak ifade hakkının, ifade becerisinin olmadığı zamanlarda tehdide, hakarete, küfre giden yolun başlangıcıdır.

Bakınız, ben de aslında bana yakışmayan bir üslupla “Cirmin kadar yer yakarsın.” diyebilirim; yakışmaz, yapmayın.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Diyebilirsin tabii; de, de!

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Siyaset polemiktir, tartışmadır.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Hâlâ siyaseti öğrenememiş ya!

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Açın bakalım cehennemin kapılarını, ne olacak? Bu yanlış bir yaklaşım arkadaşlar. Yıkın bakalım gök kubbeyi, ne olacak? “Sizden korkan şöyle olsun, böyle olsun.” diye anlatmaya mı başlayayım şimdi? Yakışmaz Engin Bey.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Ne yakışacağına ben karar veririm ya!

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Bence daha siyasi dil kullanmakta fayda olduğu kanaatteyim.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Meclisi talimat alan yer hâline getirmişsiniz; yakışmayan budur.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Ayrıca, devlet adabı, nezaketi, üslubu söylediklerimizin içeriğini de ağırlığını da belirler; takdir sizin.

AHMET KAYA (Trabzon) – Size her şey yakışıyor!

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) – Size geldiğinde siz söyleyin, “sürtük” deyin millete…

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Yirmi bir yıldan beri bu millet bu dile imkân vermedi. Böyle yaparsanız…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) – Kibre de imkân vermez, kibre ve despotluğa da imkân vermez.

AHMET KAYA (Trabzon) – Bu Başkanlığını biraz da Genel Başkanına yapsan…

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Yeter ya! Bir saat oldu Başkan.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Engin Bey, ne kadar oldu?

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Bir saat.

BAŞKAN – Buyurun.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Başkanım, ben Engin Bey’in yaşına, tecrübesine, CHP’nin hatırasına bu dili yakıştıramıyorum; kendileri yakıştırıyorsa devam etsinler.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Allah Allah!

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Bunlar, aslında, devlet usulü ve adabı açısından partilerin kurumsal farkını ortaya koyuyor.

AHMET KAYA (Trabzon) – Partinizin adı “Adalet ve Kalkınma” bunun neresinde adalet var?

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – O yüzden, bireysel olarak şikâyetçiyim ama kurumsal olarak şikayetçi değilim; öyle devam etmeleri bizim de iktidarda daha çok yirmi yıllar kalmamızın kapısını açıyor.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Sen kendini kandır, kendini!

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Bu dil yanlış. Eleştiri baş göz üstüne ama tehdit -tırnak içerisinde- korkutmak asla doğru bir yaklaşım değil, kaldı ki burada korkacak bir grup da yok Sayın Başkanım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ERHAN USTA (Samsun) – Sayın Başkan…

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Sayın Başkan, hem sataşma var hem düzeltme şeyi var.

BAŞKAN – Vereceğim Sayın Altay, yalnız şu turu bir tamamlayayım.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Soğumadan verseniz, millet şimdi…

BAŞKAN – Peki, soğutmadan bu konuyu kapatalım o zaman. İsterseniz, kürsüden de olabilir.

Buyurun.

28.- İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın, Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine, şehit Polis Memuru Fethi Sekin’e ve Adana ve Osmaniye’nin kurtuluş günlerine ilişkin açıklaması

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bülent Turan’ın tecrübe sahibi olduğuna inanmıştım ama belli ki daha siyasi tecrübe olarak birkaç fırın daha ekmek yiyecek. Şunun için diyorum: “Gök kubbeyi başa yıkmak” bir tehdit değildir, siyasi jargonda, terminolojide vardır ve yanlış bilmiyorsam rahmetli Demirel’in Türk siyasetine kazandırdığı bir ifadedir. Gök kubbeyi başa yıkmak şudur: Meydanlara yüz binlerin, milyonların dolmasıdır; bu, sizi korkutacaktır; bu, sizi iktidardan alaşağı edecektir, elbette sandık yoluyla. (CHP sıralarından alkışlar)

Şimdi, “adab”a gelince tehdit mehdit yok.

Önce, kahraman Fethi Sekin kardeşimi rahmet ve minnetle anıyorum, ruhu şad olsun. Hepimiz ona karşı minnet borçluyuz, gönül ve vefa borcumuz var. Allah’ımdan rahmet diliyorum.

Adana ve Osmaniye’nin kurtuluş günlerini tebrik ediyorum.

Peki, “Adap” diyorsun Bülent Turan. Sayın Erdoğan’ın ağzına “Ulan ahlaksızlar”, “adiler”, “cibilliyetsizler”, “zürriyetsiz”, “tezek”, “çamur” yakışır mı?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ağzına “çamur”, “mankafa”, “alçak”, “Affedersin Ermeni”, “şerefsiz”, “edepsiz”, “yalaka”, “geri zekâlı” yakışır mı? Sayın Erdoğan’ın ağzına “vampir”, “dönek”, “virüs”, “soysuz”, “rezil”, “çakal”, “ölü sevici”, “terbiyesiz herif” yakışır mı? söylüyor adam, 100 kere söyledi.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) – “Sürtük”

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Ve ben söylemekten imtina ediyorum ama arkadaşım söyledi, 45 milyon kadınımıza “sürtük” demek bir Cumhurbaşkanına yakışır mı?

ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Sakarya) – Ne alakası var ya? Kadınlar kendi pankart açtı ya, o pankartı okudu, ne alakası var ya? Çarpıtma!

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Evet…

Dolayısıyla Mahir Başarır mahkeme basmamıştır, hâkimin talimatla verdiği bir karara tepki göstermiştir. Kim bir şehidin kardeşine küfreder? Lütfü Türkkan, Sayın Akşener'e sataşan vatandaşın şehit yakını mıdır, kardeşi midir, ne bilecek? İnsani olarak ani refleksler sokaklarda bu tür olaylarda olur. Ben mazur ve meşru göstermek için yapmıyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım Sayın Altay.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Ben şunu diyorum: Yusuf Beyazıt Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu Başkanı sıfatıyla bu talimatı kimden aldığını açıklamalıdır, Meclisin şan ve şerefine gölge düşürmemelidir. (CHP sıralarından alkışlar)

ERHAN USTA (Samsun) – Sayın Başkan, benim de aynı konuyla ilgili çok kısa, bir dakika…

BAŞKAN – Peki, buyurun Sayın Usta.

29.- Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın, Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

ERHAN USTA (Samsun) – Yani ben çok kısa bir şekilde…

Bülent Turan Bey “Komisyon gündemine hâkimdir, bu İç Tüzük’te yazan bir maddedir.” bunu söylüyor da hakikaten buna inanıyor musunuz? İnanarak mı söylüyorsunuz? Komisyon gündemine hâkim…

Yani 1.760 tane dosya var, aynı mahiyette de 194 tane dosya var Bülent Bey. Şimdi, bir talimat olmadan kendi başına Komisyon veya Komisyondaki Divan mı aldı bu kararı diyorsunuz? Yani o zaman kriter ne? Bir kriter ortaya koysunlar, biz “Şu şu şu nedenlerle olan…” Ya, bu arkadaşlar hırsızlık mı yapmış ya? Yolsuzluk mu yapmış? Soysuzluk mu yapmış ya? Uyuşturucu baronlarıyla fotoğraf mı çektirmiş? İş birliği mi yapmış? Teröre mi bulaşmış? Ne yapmış da bu adamları çektiniz, buldunuz kardeşim? Eşit davranın.

Hakaretle ilgili kaç dosya var? 194 dosyanın tamamını da getiriyorsanız getirin, burada tartışalım ama içinden 2 tanesini seçiyorsunuz, ondan sonra çıkıp burada… Hiç olmazsa sessiz kalın. Ondan sonra çıkıyorsunuz “Komisyon gündemine hâkimdir.” diyorsunuz. İnanmadığınız şeyi lütfen söylemeyin ya! Talimat alınıyor, talimatla iş yapan bir Parlamentoya dönüştü burası ve bunun aracı hâline geldi AK PARTİ.

BAŞKAN – Peki, teşekkür ediyorum Sayın Usta.

Sayın Toğrul…

30.- Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul’un, Anayasa Mahkemesinin HDP’nin hazine yardımına tedbir konulması kararına, Anayasa Mahkemesine ve Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan ile Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın hukukun araçsallaştırılarak dokunulmazlıklarının kaldırılmak istendiğine ilişkin açıklaması

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben de Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, bugün, Anayasa Mahkemesi kendisini inkâr eden, hukuk tarihine bir utanç vesikası olarak geçen bir karar almıştır.

Öncelikle, HDP olarak nasıl ki onursuzca bir yaşama, anlamsız yasalara, yalana, sadaka kültürüne çevrilen demokrasiye, açlığa, yoksullukla terbiye edilmeye, ülkenin en sahtekâr insanlarından oluşan diktatöryal tarza, şovenist ve popülizme boğulmuş siyaset ve ahlak sömürüsüne “hayır” dediysek; bu haksız, hukuksuz karara da Anayasa Mahkemesinin bu kararına da “hayır” diyoruz. AYM'nin bugünkü kararı hukuki bir karar değildir; bu karar siyasidir ve sarayın talimatıyla verilmiş bir karardır, 7 milyon seçmenin iradesini yok sayma kararıdır. Hukuku devre dışı bırakarak hukuku sağlayamazsınız. Hazine yardımına konulan tedbir, Türkiye halklarının yararına değil 5’li çeteye gidecek. AKP-MHP ittifakı milyonlarca Kürt'ün iradesine darbe yaparak AKP-MHP ittifakına yeni ayakkabı kutularını doldurma şansı vermiştir.

Herkes bilsin ki bu yoldan geri dönüşümüz yoktur, tarih bunun şahididir. Bloke siyasetiyle inancımızı, davamızı, haklılığımızı durduramazsınız. Anayasa Mahkemesi, HDP'ye değil kendi gerçeğine bloke koymuştur. AYM ihsasıreyde bulunmuştur; tarafsızlığını kaybetmiş, açık bir şekilde Kürt düşmanı iktidarın arkasına dizilmiştir. AKP-MHP ulusalcı Kürt düşmanlığı ortaklığı demokratik yaşama büyük bir darbe indiriyor, indirmeye devam ediyor. Söz konusu Kürtler olunca herkes bir ağızdan düşmanlık politikalarına maalesef devam ediyor. AYM'nin Anayasa’da yaptırım olarak öngörülen müeyyideyi tedbir olarak vermesi bir hukuk skandalıdır, yargı aşaması bitmeden hükmü vermek demektir. Henüz sözlü savunma dahi alınmadan hakkımızda verilen bu yaptırım, Anayasa Mahkemesinde partimizle ilgili yürütülen sürecin de bir tiyatro olduğunun ispatıdır. AYM, hukukun kıyısından bile geçmeyen kararla kendine, kendi tarihine kara bir leke sürmüştür. Yargının, hukukun bittiğinin, “Yamalarla, yalanlarla vardır.” deyişinin artık sonuna geldik. HDP’nin yardım alacağı hafta, belki bir gün kala hızlıca karar alınıyor ve bloke konuluyor. Anayasa Mahkemesi neye dayanarak bunu yapıyor? Daha önce reddettiği şeyi nasıl yeniden kabul ediyor? Böyle kepazelik, böyle Kürt düşmanlığı, böyle siyaset düşmanlığı ne görüldü ne duyuldu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) – AYM kimin emrindedir, hangi hukuktan yanadır, nasıl böylesi kararları aleni taraf olarak alabilmektedir?

Türkiye’nin bütün kaynaklarına, bütçesine, dağlarına, derelerine bloke koyan AKP ve küçük ortağı siyaseten baş edemediği, demokratik mücadelede her gün yenildiği Halkların Demokratik Partisine karşı hukuksuz bir şekilde engel olmaya çalışmaktadır. “Anayasa Mahkemesi kapatılmalıdır.” diyen zihniyet, Türkiye’yi dünya kamuoyuna kapatmayı bugün itibarıyla başarmıştır. Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere, yargının bütün organları vesayet altına alınmıştır, bütün kararlar siyasidir. Talimatla açılan Kobani kumpas davasında unutulan evraktan ve “Partimiz kapatılsın.” diye yapılan çağrılardan sonra hazırlanan iddianameden ayan beyan ortadayken bu sefer talimatla hesaplara bloke konuldu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) – AYM’nin verdiği bu karar yargı kararı değil, seçim kampanyasıdır Sayın Başkan. AKP-MHP iktidar bloku bu kararla seçim çalışmalarını başlatmış bulunuyor. AYM ise dört başı mamur bir çabayla AKP-MHP blokunun imdadına koşuyor. AYM’nin görevi ne zamandan beri seçim mühendisliği oldu diye sormak istiyoruz. Bu olanları hukuksuzlukla bile tanımlayamıyoruz çünkü artık hukuksuzluklarına kılıf uydurma zahmetinde bile bulunmuyorlar, artık yalandan da olsa göstermelik yargılama bile yapmıyorlar, süreç bitmeden savunma alınmadan karar verebiliyorlar. Bu hukuksuz bir karar olmasının ötesinde aynı zamanda bir fermandır. Yıllar geçse de AYM bu utançla anılacaktır. Anayasa Mahkemesi, Anayasa’yı çiğneme mahkemesine dönüşmüş durumdadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Toparlayalım lütfen.

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) – Tamam Başkanım.

HDP’nin miras aldığı gelenek, yıllarca her türden baskılara maruz kaldı; gözaltı ve tutuklamalardan tutun kumpas davalarına, mitinglerine saldırılardan tutun hatta vekilin katledilmesine kadar birçok baskı ve yok etme girişimiyle karşı karşıya kaldı ancak bu gelenek demokratik siyasetten asla vazgeçmedi, bugün de demokratik siyasetten asla geri adım atmayacağız.

Hazine yardımı konusunda verilen karar, AKP-MHP iktidarının partimiz hakkında açılan kapatma davası için ferman niteliğindedir. Burada bulunan tüm partiler gibi, partimiz seçimlerde halkın iradesini Meclise taşımış ve bu ülkenin 3’üncü büyük partisi olmayı başarmıştır. Bu karar, partimize dönük büyük saldırı dalgasının bir parçasıdır. Burada bulunan tüm muhalefet partilerini partimize dönük bu hukuksuz karar karşısında tavır almaya çağırıyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen.

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) – Bitiriyorum Sayın Başkanım.

Bu karar, partimize karşı değil, bize oy veren 6 milyon seçmenimize karşı alınmış bir karardır. Siyaseten yenemediğiniz bir halk hareketine hukuk yoluyla diz çöktürmeye çalışıyorsunuz. Biz buna karşı direnmeye, partimizi savunmaya, mücadelemize her düzlemde devam edeceğiz. Bu ülkenin en ücra köşesine kadar sesimizi duyuracağız, örgütleneceğiz ve zulüm sistemine son vereceğiz. Yerel yönetimlerde uygulanan kayyum rejiminin siyasi partilere yönelik bir uygulamasıdır. Seçim öncesi iktidar darbe yapmıştır. Demokratik siyaset alanının tasfiye edilmesi girişiminin yeni bir adımıdır bu adım. Kumpas davalarıyla, HDP gibi Türkiye toplumuna büyük umut vadeden bir siyaset bertaraf edilmek istenmektedir. Buna asla izin vermeyeceğiz. Bakın, bu kumpaslar… Hukuk, mahkemelerle sınırlı değil, şu anda bu konuşmayı yaptığımız Meclis de bunun alanı olmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Toğrul…

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) – Bitiriyorum Sayın Başkan, son kez…

BAŞKAN – Evet, son cümlenizi alayım lütfen.

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) – Bugün, burada da daha önce partimize defalarca yapıldığı gibi, yine, güya hukuk devreye sokuluyormuş gibi, usuller devreye sokuluyormuş gibi yapılarak İYİ Partiden Kocaeli Milletvekili Sayın Lütfü Türkkan ve Cumhuriyet Halk Partisinin Mersin Milletvekili Sayın Ali Mahir Başarır’ın da hukuk araçsallaştırılarak dokunulmazlıkları kaldırılmak istenmektedir. Biz bunu, bize yapıldığında da reddettik, muhalefetin diğer partilerine yapıldığında da reddediyoruz, karşı duruyoruz ve iktidara da şunu söylüyoruz: Bu kumpaslarla asla başarılı olamayacaksınız, bunu iyi bilin.

Teşekkür ediyorum Başkanım.

BAŞKAN – Sayın Turan…

31.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın, İstanbul Milletvekili Engin Altay ile Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın yaptıkları açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan, gündemimiz yoğun, uzatmak istemezdim ancak şunu demek durumundayım: “Gök kubbeyi başınıza yıkarım.” ifadesini Sayın CHP Grup Başkan Vekili “miting yapmak” olarak revize etti, buna teşekkür ediyoruz. “Bir tehdit değil, miting.” dedi. Ancak benim ifademin içerisinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Cehennemin kapılarını açacağız.” ifadesi de vardı. Aynı revizeyi tekrar Engin Bey’den duymayı bir vatandaş olarak bekleme hakkımız var. Nasıl ki gök kubbeyi yıkmak miting yapmak anlamına geliyor CHP için, o hâlde cehennemin kapılarını açmanın da ne anlama geldiğini tekrar bir revize etsin de biz de bilelim.

Sayın Başkan, çok laf edildi ama bir daha diyorum, uzatmaktan, Meclisin gündemini almaktan mahcup oluyorum ama şunu demek durumundayım: Cumhurbaşkanımızın 45 milyon kadına dediği, o ağır ifadeyi söylediği…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Cumhurbaşkanının 45 milyon kadına dediğini iddia ettiği ifadeyi herkes biliyor ki o sıfatı kendisine layık görüp…

YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) – Sayıyı siz söyleyin o zaman, kaç kadına söyledi?

ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Sakarya) – Kadınlar onu pankarta yazdı ya!

BAŞKAN – Sayın Kılınç, lütfen…

YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) – Sayıyı söyleyin o zaman.

BAŞKAN – Sayın Kılınç, lütfen...

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) – Bir kişiye olsa söyleme hakkı var mı acaba? Bir kişiye bile söyleyemezsiniz onu!

HÜDA KAYA (İstanbul) – Bir kadın olarak nasıl savunuyorsunuz onu? Bir kadın olarak utanmıyor musunuz ya?

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) – Hiçbir kadına söyleyemezsiniz, tek kadın bile olsa. Öyle şey olur mu ya?

ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Sakarya) – Kadınlar onu pankarta yazdı, görmediniz mi? Hepiniz gördünüz.

BAŞKAN – Sayın Turan, siz devam edin, dinliyorum.

ALPAY ANTMEN (Mersin) – Ne biçim bağırıyorsunuz ya, ayıp değil mi?

ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Sakarya) – Bilmiyor musunuz? Bildiğiniz bir şey.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – CHP Grubu…

ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Sakarya) – Arkandakine söyleyeceksin.

HÜDA KAYA (İstanbul) – Bir kadın olarak o kelimeye nasıl sahip çıkıyorsunuz? Utanır insan biraz!

ALPAY ANTMEN (Mersin) – Çok ayıp ya!

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) – Söyledi kardeşim, söyledi ya! Sizin Genel Başkanınız söyledi.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) – Arkasında durun, arkasında.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Başkanım, CHP Grubuna yetki verin, konuşsun, cevap vermeyelim, itham etsin, hakaret etsin; olmaz bu ama.

BAŞKAN – Sayın Turan…

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Yani Engin Bey’in konuştuklarından ben keyif almadım ama ağzımızı açmadık.

BAŞKAN – Sayın Turan…

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Beyefendi, size de söylüyorum, bu yanlış bir üslup. Engin Bey, uyarır mısınız arkadaşlarınızı? Yanlış. Yani o zaman çıkalım biz, tek partiye alışıklar ya, konuşsunlar, itham etsinler, hakaret etsinler, iftira atsınlar tek başına; olur mu öyle şey?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Tek parti sizsiniz! Ayıp ya, ayıp!

KEMAL PEKÖZ (Adana) – İktidar partisi sizsiniz ya!

ERKAN AYDIN (Bursa) – Yirmi yıldır tek parti olan sizsiniz!

BAŞKAN – Konuşacağız, müzakere edeceğiz, olmaz, öyle şey olmaz.

Buyurun, dinliyorum ben sizi.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan, öğrenecekler, Türkiye’de tek parti iktidarı yok.

ERKAN AYDIN (Bursa) – Var ya!

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Var, var!

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Biz de konuşacağız, hakkımızı alacağız, söyleyeceğiz.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) – Siz öğrenin, siz! Kendinizin dışındaki herkese “terörist” diyorsunuz siz!

ALPAY ANTMEN (Mersin) – Tek adam rejimi var!

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Böyle şey olur mu? Bizi edeple dinleyecekler, edeple dinleyecekler.

BAŞKAN – Peki.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Engin Bey, istirham ediyorum...

KEMAL PEKÖZ (Adana) – “Sürtük” kelimesi dışındakilerini onaylıyor musunuz?

BAŞKAN – Sayın Turan, devam edin lütfen.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Grup Başkan Vekilimiz konuşuyor arkadaşlar.

BAŞKAN – Arkadaşlar, Grup Başkan Vekilini dinliyorum.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Arkadaşlar, Engin Bey bir ithamda bulundu, buna cevap vermeyelim mi biz? Dediğiniz doğru mu olsun?

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Ver, ver.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sizin için demiyorum, arkadaş için söylüyorum.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Cevap verecek arkadaş, biz de vereceğiz.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Vereceksiniz tabii. Bu kürsü o yüzden var, bu mikrofon o yüzden var. Her gün aynı şeyi tartışıyoruz burada, ağzımızı açınca bir sürü gürültü...

BAŞKAN – Sayın Turan, Genel Kurula hitap edin.

Buyurun lütfen.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) – Sanırsın ki sadece buradan oluyor yani bu ağzımızı açtığımız her yerde.

BAŞKAN – Devam edin lütfen Sayın Turan.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Siz eksiktiniz, siz de gelin hadi.

BAŞKAN – Sayın Turan, lütfen…

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan, 45 milyon kadına o ifadenin kullanılmadığını herkes bilir.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – 20 milyona kullansın; o, doğru mu yani?

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Bu Mecliste en çok kadın vekilimiz AK PARTİ’de var.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – 10 milyona kullanırsa doğru mu oluyor?

HÜDA KAYA (İstanbul) – Ya, 1 kişi bile olsa nasıl diyebilir?

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Cumhurbaşkanımızın kadınlara nasıl sahip çıktığını, haklar verdiğini, pozitif ayrımcılığını herkes bilir.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) – “Haklarını verdiğini” mi?

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Bu, yanlış bir yaklaşım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Son kez bir daha söylüyorum…

HÜDA KAYA (İstanbul) – Tek bir kadına bile söyleyemez onu!

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – O ifade, o sıfatı kendine yakıştırıp, eline alıp da “Biz buyuz.” diyenlere karşı kullanılan bir ifadededir, nokta.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Allah Allah!

HÜDA KAYA (İstanbul) – Çok ayıp ya! Çok ayıp ya!

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) – Onlara ayıp aslında! Öyle bir pankart…

HÜDA KAYA (İstanbul) – Nasıl bir insanlık bu ya! O kelime kullanılmaz!

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan, bir şey daha söylemek istiyorum. Bakınız, Engin Bey’in bir gaf yaparak ifade ettiğini düşünüyorum “O küfür edilirken şehit yakını olduğu bilinmiyordu.” dedi.

KEMAL PEKÖZ (Adana) – Özür belirtirken kabahat işlemeye devam ediyorsunuz.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Soru 1: Şehit yakını olmasa o küfür makul mu olacak?

Soru 2: Hepimiz üzülerek gördük ki kişi zaten başından beri “Ben şehit ağabeyiyim.” diye söylüyor, bu da açık. O yüzden yanlışa “Yanlış.” diyelim “Lütfü Bey de istemeyerek yapmıştır.” diyelim “Belki pişman olmuştur.” diyelim ama bunun, böyle makulleştirme ifadesinin doğru olmadığı kanaatindeyim.

BAŞKAN – Peki, teşekkür ediyoruz.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Son cümlem izin verirseniz.

BAŞKAN – Buyurun.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Ayrıca, Komisyonla ilgili, Erhan Bey’e belki de hak verdiğim tarafıyla ilgili söyleyeceğim, polemik olsun diye söylemiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Bakınız “Komisyonun bir kriteri yoktur.” ifadesinin doğru olmayacağına örnek olarak söyleyeceğim: Örneğin, fezlekeye baktım şimdi; Ali Mahir Başarır’ın fezlekesinde, davada, savcının talebinde Turan Aydoğan da var, Seyit Torun da var ancak Komisyon kendi kriterleriyle -bunu sorarız Başkanımıza- değerlendirmesini yapıyor.

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) – Sorun, açıklayın. Bize daha önce aynısını yaptınız ya.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Toplumsal infial başta olmak üzere, belki ceza taleplerinin yoğunluğuna göre -bilemiyorum- bunları değerlendirip aynı fezlekede birden fazla vekil olmasına rağmen Komisyon kendi kriteriyle bir değerlendirme yapıyor; bunu bilgilerinize sunmak istiyorum Başkanım.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Peki.

Buyurunuz Sayın Altay.

32.- İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın, Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Şimdi, bir: Bu: Meclisin artık şirazeden çıktığına inandım, şunun için: Fezlekeyi nasıl temin ettiniz?

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Var Komisyonda.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Hayır.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Hayır canım, göndereyim sana ben.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Siz Komisyon üyesi misiniz? Bir dakika, bir dakika…

AHMET ÖZDEMİR (Kahramanmaraş) – Evet evet, Komisyon üyesiyim.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Basında var, Google’a bak.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Bir dakika ya…

AHMET ÖZDEMİR (Kahramanmaraş) – Ben Komisyon üyesiyim, bende var, bende var.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Kardeşim, biz…

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Başkanım, Google’da var, Google’da.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Komisyon üyeleri… Sen verdin yani.

AHMET ÖZDEMİR (Kahramanmaraş) – Evet.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Google’da var, Google’da, var orada.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Ya, bir dinle ya! Bir dakika gitti zaten.

BAŞKAN – Buyurun.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Ben, bizim milletvekillerimizle ilgili fezlekeyi Grup Başkan Vekili olarak Komisyondan istiyorum, alamıyorum.

HÜDA KAYA (İstanbul) – Biz kendimiz alamıyoruz.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Bülent Turan nasıl alıyor?

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Söyleyeceğim Başkanım.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – İşte tek parti bu işte, tek parti bu. (CHP sıralarından alkışlar)

AHMET ÖZDEMİR (Kahramanmaraş) – Merak edip Komisyondan isteseydiniz…

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Ben alamıyorum kardeşim, 100 defa istedim. Sadece kendiminkileri veriyor bana, bir de Genel Başkan adına istersem Genel Başkanınkini veriyor; bu, bir.

AHMET ÖZDEMİR (Kahramanmaraş) – Komisyon üyesiyim, ben aldım.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – İki: Bülent Bey “Çok ayıp ediyorsun.” dersem olmaz ama istismar ediyorsun. Ben küfrü meşru bulmam, küfrü makul bulmam, küfrü tasvip etmem.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Baş tacı! Eyvallah, ne güzel!

BAŞKAN – Buyurun.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Hele şehit yakını olursa hiç etmem ama “Şehit yakınına küfredilmez de başkasına edilir.” diye bir şey olabilir mi? Söylediğim şu: O kişinin şehit yakını olduğu alnında yazmıyor, o arbede içinde Sayın Türkkan -küfretmesi doğru değildir ama- nereden bilsin? Bunu söylemeye çalıştım.

TAMER DAĞLI (Adana) – Söylüyor adam, söylüyor.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Üç: Tayyip Bey’in söylediği söz yani 45…

AHMET ÖZDEMİR (Kahramanmaraş) – “Kardeşimi teröristler paramparça etti.” diyor adam, anlatıyor.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Arkadaşına söyle Bülent Bey, beni uyarıyorsun, bak… Grup yöneticisi bir de.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Arkadaşlar…

RAFET ZEYBEK (Antalya) – Sen biraz önce ne dedin, ne diyordun biraz önce? Konuşturtma!

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sakin Savcım, sakin…

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Ya, bir dakika…

BAŞKAN – Sakin olun arkadaşlar.

Buyurun Sayın Altay.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Şimdi “45 milyon kadına söylemedi Tayyip Bey o lafı…” 10 milyona söylediğini varsayalım, 5 milyona söylediğini varsayalım, 1 kadına söylediğini varsayalım; ayıptır, edep dışılıktır, edep dışılıktır! (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar) Velev ki… “Adap, adap!” diyor ya yani EYT’lilere “Türedi.” diyen bir Cumhurbaşkanımız var, “Türedi.” diyen. Ermeni olmayı suç gören “Affedersiniz, Ermeni…” diyebilen bir Cumhurbaşkanı var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – “Ananı da al, git!” diyen bir Cumhurbaşkanı var.

Adap konusunda AK PARTİ’nin muhalefete söyleyeceği tek cümle olamaz. Say say, ben bitiremiyorum. Ama gök kubbeyi anlamış, cehennem kapılarını anlamamış; onu millet anladı, sen merak etme!

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Sayın Usta…

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Özür diliyorum Erhan Bey, tam konuyla ilgili…

İzin verin, ben bir daha konuşmayacağım.

BAŞKAN – Peki.

Sayın Turan, buyurun.

33.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın, İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Başkanım, bir daha söz almamayı takdirlerinize sunmak istiyorum fakat Engin Bey’le tartışmak çok keyifli yani keşke gündem olmasa da sabaha kadar tartışsak.

BAŞKAN – Ben de bekliyorum ne zaman bitireceksiniz diye.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Şimdi, mesela dedi ki: “AK PARTİ’nin tek parti olduğunun en güzel göstergesi, fezleke bende yok, sizde var.” Daha da garibi, grup da onu alkışladı. Tabii, siz teknik danışman olarak “Rıfkı”yı alırsanız yanınıza bu gölleri yersiniz.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Ne golü!

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sizin gazeteniz Sözcü gazetesi “Fezlekede şunlar var.” diye var. Google'a gir, dava kime açılmış, iddia neymiş, ne olmuş, hepsi var. Bir daha söylüyorum, Google'a girip de göreceği bir metni, AK PARTİ'nin tek parti olduğu -her şeyinden tuttuğu kadar- ağır iddialarını gönderirseniz “Rıfkı”yla size başarılar dilerim Sayın Başkanım.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Sataşma var efendim.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Sayın Usta…

34.- Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın, Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

ERHAN USTA (Samsun) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, Bülent Bey…

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sözcü’de var arkadaşlar, bakabilirsiniz.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Ne kadar doğru olduğunu ne… Sözcü’nün haberiyle mi konuştun sen şimdi?

BAŞKAN - Sayın Grup Başkan Vekilleri, rica ediyorum ama… Sayın Usta'ya söz verdim, rica ediyorum… Gayet güzel müzakere ediyoruz.

Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) – Şimdi değerli arkadaşlar, tabii, bu şehit meselesi o vakit, biliyorsunuz, çok tartışıldı, bu Lütfü Türkkan meselesinde. Bir defa şunu baştan söyleyelim: Biz, bırakın şehit yakınına, hiç kimsenin kimseye hakaret etme hakkı olmadığını söylüyoruz; hakaret edilmemesi lazım, hakaret yapılmışsa yanlıştır diyoruz. Bakın, burada hakaretle ilgili -125’inci madde oluyor hakaret maddesi- 158 tane dosya var, onlardan sadece 1 tanesi getiriliyor veya işte, yaralamayla ilgili -86’ncı maddede- 36 tane dosya var. Dolayısıyla, bunun seçiliş kriteri belli. Şimdi, kime olursa olsun hiçbir şekilde hakareti tasvip etmiyoruz, hiçbir şekilde hakaretin yanında olmayız. Kaldı ki bu olayda –şimdi, hani “şehit” deniliyor da- işin öznesi şehit ailesi değil yani işin öznesi hâline getirilmemiş. Yani oradaki kötü sözü hiçbir şekilde kabul etmediğimi ifade ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERHAN USTA (Samsun) – Bitiriyorum.

BAŞKAN – Buyurun, bitirelim.

ERHAN USTA (Samsun) - Ama burada işin öznesi şehit ailesi değil.

İkincisi: Bakın, ben bunları tartışmak istemiyorum yani resmî bir şehadet var mı arkadaşlar ya? Yani şehit olup olmadığı da belli değil, resmî bir şehitlik filan yok burada. Şimdi, birçok insan zannediyor ki bir polis, asker kardeşi filan, zannediyor, öyle bir şey yok burada. Burada mayına basmış bir kişi var, üzüntülerimizi ifade ediyoruz yani çocuk yaşta mayına basmış. Belki teröriste ekmek götürürken bastı, onu da bilemiyoruz, resmî bir şehitlik yok bakın. Yani şimdi, hele hele şunu siz söylerseniz hiç ağzınıza yakışmıyor: Ya, Cumhurbaşkanı AK PARTİ Genel Başkanı bu ülkede şehide “kelle” dedi arkadaş.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Demedi, yapmayın ya!

ERHAN USTA (Samsun) – “Karaktersiz şehit babaları var." dedi. “2-3 şehit geliyor diye yaygara koparanlar var." dedi.

ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Sakarya) – Sen, şimdi, bu küfrü savunuyor musun, savunmuyor musun ya?

ERHAN USTA (Samsun) – 84 milyonun anasına küfredene ihale verdi. Ya, siz ne acı şeyinden bahsediyorsunuz, ne hakaretinden ne şehit hassasiyetinden bahsediyorsunuz.

ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Sakarya) – Adam küfretmiş ya! Adam bacısına küfretmiş, bacısına!

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Usta…

ERHAN USTA (Samsun) – Bayrak şiirini kitaplardan çıkardınız siz bu ülkede ya! Siz neden bahsediyorsunuz!

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERHAN USTA (Samsun) – Şimdi “Bayrak inmez, bayrak inmez...” Öyle bir şey kabul edilir mi!

BAŞKAN – Sayın Usta, teşekkür ediyoruz.

Sayın Altay, son kez size söz veriyorum…

ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Sakarya) – Adamın küfrünü sen kabul ediyorsun o zaman bu durumda. Adamın küfrünü savunuyorsun, bacısına küfretmiş. Senin bacına küfredilse ne yaparsın?

ERHAN USTA (Samsun) – Ya, anası, bacısı... Anlamıyor musun kardeşim, sizin anlayışınız yok mu? Hepsini reddediyorum, hiçbir hakareti savunmuyorum diyorum ama aynı hassasiyeti şehide “kelle” diyene de göster diyorum, “Şehide yaygara koparıyor.” diyorlar, onlara da göster diyorum. Böyle bir şey olabilir mi ya! En zayıf olduğunuz yerde konuşuyorsunuz ya!

BAŞKAN – Sayın Usta, Sayın Altay’a söz verdim.

Buyurun Sayın Altay.

35.- İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın, Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Teşekkür ederim.

Bu fezlekeye daha buradan onay çıkmadan mahkemeye verilemediği için, herhâlde bu savcıyla ilgili bir iş yaparsınız evrak sızdırdığı için; basından okuduğunuza göre, basından hazırlanan fezlekeyle ilgili! (CHP sıralarından alkışlar) Neye el sallıyorsun, böyle bir şey yok!

Şimdi, bizi dinlemeyenler bilsin diye tekrar söylüyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisinde komisyonlar Meclisin komisyonudur, AK PARTİ’nin Komisyon Başkanı değildir Yusuf Bey ve öncekiler. Biz istediğimiz zaman başka arkadaşlarımızla ilgili içeriğe ulaşamıyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Sayın Turan Komisyon üyeleri üzerinden ulaşmışsa, bu, Meclisin demokratik yapısına aykırıdır, onu söyleyelim.

Şimdi, hakarete gelince, Erhan Bey söyledi, benim notum da vardı, ben bir daha tekrar etmeyeyim de şunu söyleyeyim: Bu kadar hassassınız, Bülent Bey, kahraman polisimiz Fethi Sekin’i ölüm yıl dönümünde andık; sen de andın, ben de andım, Fethi Sekin’e rahmet diledik, polis teşkilatımızın bütün fertleri kahramandır; senin grubundan bir milletvekilimiz Mersin’de görevini yapan polise “şerefsiz” diye hakaret etti, bir işlem yaptın mı? (CHP sıralarından alkışlar) Bak İYİ Partiye, Lütfü Bey en azından Grup Başkan Vekilliğini bırakarak bir erdem gösterdi. Sen kahraman polise “şerefsiz” diyen milletvekiline ne yaptın? (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Altay, teşekkür ediyorum.

ERHAN USTA (Samsun) – Üstelik görevi başında!

BAŞKAN – Son olarak Sayın Kerestecioğlu’na söz veriyorum ve kapatıyoruz konuyu.

Buyurun.

36.- Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir’in, Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) – Sayın Başkan, teşekkürler.

BAŞKAN – Yeni bir sataşmaya mahal vermeyin lütfen.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) – Yok, yok, yeni bir sataşma değil, sadece kara bir gerçekliği ifade etmek için aslında söz aldım.

O “sürtük” lafıyla ilgili olarak, işte “Hiç böyle der mi kadınlara, zaten onların haklarını nasıl verdi.” diyerek… Aslında bu anlayış, işte, gerçekten, Türkiye’de demokrasinin gelişmesine engel olan anlayış. Kimse bize haklarımızı vermedi, biz yıllardır bunun için mücadele ettik ve o hakları gerçekten söke söke aldık. O yüzden de bugün, onları gasbettirmemek için gene sokaklarda olan, mücadele eden bizleriz. Bütün o kanunlar bu mücadele sonunda değişti. İster 1 kişiye ister 2 kişiye ister 50 bin kişiye söylesin, “sürtük” lafını hiçbir şekilde hiçbir kadına, hiçbir siyasetçi söyleyemez, buna izin vermeyiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) – Tamamlıyorum.

BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) – Kendimizin kendimize söyleyeceği sözler ya da -ironi yapmak için, tabii, bir zekâya sahip olmak da gerekiyor- kadınların taşıdığı pankartlar başkadır ama erkeklerin onlara yönelik yönelttiği sözler hakaret niteliğindedir. Bunu hiçbir kadın kabul etmez, biz de etmiyoruz. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Birleşime on beş dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 15.33

İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 16.00

BAŞKAN: Başkan Vekili Haydar AKAR

KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Rümeysa KADAK (İstanbul)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 46’ncı Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

Gündeme geçiyoruz.

Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır.

İYİ Parti Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

V.- ÖNERİLER

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri

1.- İYİ Parti Grubunun, İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu ve 20 milletvekili tarafından, Antalya ve Esenboğa Havalimanlarının ihalelerinin öne çekilmesinin nedenlerinin araştırılarak bu ihalelerin kamu zararına neden olup olmadığının tespit edilmesi amacıyla 28/12/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin Genel Kurulun 5 Ocak 2023 Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

5/1/2023

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulu 5/1/2023 Perşembe günü (bugün) toplanamadığından grubumuzun aşağıdaki önerisinin İç Tüzük’ün 19’uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                    Erhan Usta

                                                                                                      Samsun

                                                                                              Grup Başkan Vekili

Öneri:

İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu ve 20 milletvekili tarafından, Antalya ve Esenboğa Havalimanlarının ihalelerinin öne çekilmesinin nedenlerinin araştırılarak bu ihalelerin kamu zararına neden olup olmadığının tespit edilmesi amacıyla 28/12/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak görüşmelerin 5/1/2023 Perşembe günkü birleşimde yapılması önerilmiştir.

BAŞKAN – İYİ Parti grup önerisinin gerekçesini açıklamak üzere söz talep eden İstanbul Milletvekili Sayın Hayrettin Nuhoğlu.

Buyurun Sayın Nuhoğlu. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

İYİ PARTİ GRUBU ADINA HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öne çekilerek ihalesi yapılan Esenboğa ve Antalya Havaalanlarının ihalelerinin vaktinden önce hangi gerekçelerle yapıldığı ve kamu zararına yol açılıp açılmadığının araştırılması hususunda İYİ Parti Grubu olarak verdiğimiz araştırma önergesi üzerine söz aldım. Selamlarımı sunarım.

Seçim ortamına girilen bir dönemde, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yeni yatırım kapsamında hiçbir ihale yapılmazken geçen dönemlerde ihaleleri yapılmış ve sürelerinin dolmasına birkaç yıl kalmış olan havalimanlarının ihaleye çıkarılması sürecini yakından takip ediyoruz. Kapasite artırımı gerekçe gösterilerek yapılmasına ihtiyaç duyulduğu açıklanan bakım, onarım ve ilave inşaat ihaleleri kamuoyunda şaibeli olarak görülmekte ve rahatsızlık yaratmaktadır. Özellikle Esenboğa Havalimanı’nda pandemiden bu yana yolcu sayısında ciddi düşüş olmasına rağmen “Acil ihtiyaç var.” demek inandırıcı olmaktan uzaktır.

Pandemi öncesinde çok sayıda yolcuya hizmet veren hava yolu işletmeleri pandemi ve ekonomik kriz sonrasında önceki dönemin çok gerisinde kalmışlardır. 2018 yılında 16,7 milyon yolcu sayısını bulan Esenboğa Havalimanı bu yıl 8 milyon yolcuyla dört yıl önceki sayının yarısına bile ulaşamamıştır.

Esenboğa Havalimanı ihale şartnamesi 10 Kasım 2022’de açıklanmış, ihale 20 Aralıkta yapılmıştır. Şartnamenin açıklanması ile ihale tarihi arasında kısa bir süre bulunmaktadır. İhaleye katılmak isteyen firmalar açısından şartnamenin incelenmesi, finansman veya yabancı ortak arayışı gibi isteklilerin katılımını zorlaştıran durumlarla karşılaşılmıştır. Bu nedenle, ihalede sağlıklı rekabet ortamı sağlanamamış, oldubittiye getirilmeye çalışılmıştır. Nitekim kamuoyunda ciddi tartışmalara neden olan bu gelişmeler akıllara, havalimanlarının tadilatlardan başka hangi gerekçeyle vaktinden önce ihaleye çıkarıldığı sorusunu getirmektedir. Esenboğa Havalimanı kapasite artırma ihalesine en yüksek teklifin 560 milyon avro olduğu açıklanmış, kira bedelinin yüzde 25’i olan 140 milyon avronun peşin ödeneceği vurgulanmıştır. 2025’ten sonra başlaması gereken ödemeler öne alınarak elde edilen gelirler mevcut iktidarın kullanımına verilmektedir. Bu girişimler iktidarın acil para ihtiyacının karşılanmasına katkı sağlanması yanında, yandaşlarına da menfaat sağlama çabası olarak görülmektedir. Antalya Havalimanı için de benzer bir ihale yapılmıştır, işletme süresi 2026 yılında dolacak olmasına rağmen ihale öne çekilerek yirmi beş yıllık işletme süresi ve 7 milyar 250 milyon avro bedelle tekrar işletmekte olan firmaya verilmiştir.

Değerli milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen 2022 yılının son torba kanun teklifiyle de henüz süresinin bitmesine bir hayli zaman kala çok sayıda limanımız kırk dokuz yıllığına yandaşlara peşkeş çekilecek ve genellikle işletmekte olan firmalara tekrar verilecektir. Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği bir kanunu makul bir gerekçe göstermeden tekrar çıkarmak elbette şüpheyle karşılanacaktır. İktidar yürüttüğü operasyonla bir taraftan ihtiyaç duyulan sıcak para girişini öne çekmekte, diğer taraftan, yandaşlara seçimden önce büyük menfaatler sağlamaktadır; buna “yangından mal kaçırmak” denir, aslında milletimizin geleceği satılmaktadır. Aynı zamanda, işlemler şeffaf olmadığı gibi hukuka da uygun değildir. Sözleşmeleri imzalayacak olan bütün yetkililerin hepsini uyararak hatırlatmak istiyorum ki bu yasaya güvenmesinler, bu yasa da başka hiçbir güç de asla onları kurtaramayacaktır. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar) Bizim söylediklerimiz, kamuoyunda konuşulmakta olanlar ve ortaya atılan yolsuzluk iddiaları doğru değilse eğer -iktidar mensuplarına söylüyorum- buyurun, önünüze bir fırsat sunuyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen.

HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) – Teşekkür ederim.

Gelin, bu araştırma önergesini birlikte kabul edelim; kuralım komisyonu ve araştıralım. Esenboğa ve Antalya Havalimanları ihalelerinde usulsüzlük ve yolsuzluk var mıdır yok mudur? Kamu zararına yol açılmış mıdır açılmamış mıdır? Temize çıkarsanız seçimlere yüz akıyla girersiniz, biz de mahcup oluruz; üstelik, böyle bir sonuçtan da memnun oluruz.

Bu sebeple, vermiş olduğumuz bu önergenin desteklenmesini bekliyor, saygılar sunuyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Halkların Demokratik Partisi Grubu adına söz talep eden Ankara Milletvekili Sayın Filiz Kerestecioğlu.

Buyurun Sayın Kerestecioğlu. (HDP sıralarından alkışlar)

HDP GRUBU ADINA FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; seçimlere doğru son sürat gidiyoruz ve iktidar kamu kaynaklarını kendi rantı için kullanmaya, kamu ihaleleriyle yandaşı olan şirketleri korumaya devam ediyor. Geçen hafta da yaptığım basın toplantısında ifade etmiştim; Ankara Esenboğa Havalimanı’nın, işletme hakkının bitmesine daha iki buçuk yıl varken 20 Aralıkta ihalesi yapıldı, “İhale süreci kırk gün.” denildi ve 300 sayfa Türkçe şartname hazırlandı, bu süre içinde şartnamenin farklı dillere çevrilmesi de mümkün olmadı, yabancı şirketler de ihaleye giremeyince rekabet kendiliğinden engellendi ve sonuçta Esenboğa Havalimanı’nın yirmi beş yıllık işletme hakkı adrese teslim bir şekilde TAV’a teslim edildi. Yani kamuoyunun yüzde 85’i kamu ihalelerinin en çok yolsuzluk yapılan alan olduğunu düşünüyor şu anda ve ülkenin gerçekten ekonomik geleceğine iktidar, sırf rant kapılarını açmak için bloke koyuyor.

Peki, sadece ekonomik geleceğine mi bloke koyuyor? Hayır, ülkenin siyasi geleceğine de iktidar bloke koymak istiyor. Bugün AYM’nin verdiği karar, partimizin hazine yardımı bulunan hesaplarına bloke konulması kararı gerçekten bunun bir örneğidir ve açıkça gasptır bu karar. AYM’yi kendinize göre dizayn etme çabasındaydınız; evet, bunu gerçekleştirdiniz. Soruşturma yürüten savcıları aynı zamanda karar mercilerine getirdiniz. Kobani davasında da bunu yaptınız, aynı şekilde AYM’de de bu dizaynı yaptınız ama ben sormak istiyorum: Siz ne zannediyorsunuz yani bizim hesaplarımıza bloke konduğu zaman bizim mücadelemize bloke konulabileceğini mi zannediyorsunuz? (HDP sıralarından alkışlar) Bu halk gerçekten HDP'yi bırakacak, HDP'den vazgeçecek, onun hesabına bloke kondu diye kendini ayıracak mı zannediyorsunuz? Siz gerçekten geleceği görmüyorsunuz ya da görüyorsunuz, evet, son çırpınışlarınızı gerçekleştirmeye çalışıyorsunuz ama bunlar kâr etmeyecek. Biz mücadeleye aynı şekilde dimdik devam edeceğiz ve bu yolda yürüyeceğiz, hiçbir blokaj bizim önümüzde duramaz.

Ben bir şey daha ifade etmek istiyorum: Biz çok fazla bedel ödemeye devam ediyoruz ve cezaevlerinde yoldaşlarımız var, arkadaşlarımız var, eski, önceki dönem Eş Genel Başkanlarımız var. Şimdi, bazı mecralarda, bazı ilçelerde, yerlerde “Selahattin Demirtaş teröristtir.” diye…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) – …sinsice, pek de öyle çaktırmamaya çalışarak birtakım pankartlar asılıyor bir yerlere. Altına çamur attığınız zaman altının değeri düşmez. Bizim bütün yoldaşlarımız altın değerindedir, cezaevinde olan bütün yoldaşlarımız ve onlar sadece sözleri, düşünceleri, siyasi zekâları nedeniyle aslında cezaevindedirler. (HDP sıralarından alkışlar) Siyasi zekâyla baş edemediğiniz için bugün yargı kararlarıyla bizimle baş etmeye çalışıyorsunuz. Baş edemezsiniz. Bu yol, yol değil, gerçekten bunu anlayacaksınız, kendiniz yargılanırken de anlayacaksınız ve o zaman belki yine biz insan hakları savunucuları olarak eğer ihlale uğruyorsanız sizin de hakkınızı savunuyor olacağız ama bugün gittiğiniz yol, yol değil.

Ben cezaevindeki bütün yoldaşlarımızı selamlıyorum tekrar. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz talep eden Ankara Milletvekili Sayın Ali Haydar Hakverdi.

Buyurun Sayın Hakverdi. (CHP sıralarından alkışlar)

CHP GRUBU ADINA ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; İYİ Partinin grup önerisi üzerinde söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Buradan AK PARTİ’li milletvekili arkadaşlarıma samimi bir soru sormak istiyorum: Bir dahaki dönem, birkaç ay sonra yapılacak seçimlerde iktidar olacağınızı düşünüyor musunuz?

SALİM ÇİVİTCİOĞLU (Çankırı) – Siz düşünüyor musunuz?

ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Devamla) – Evet, iktidar olacağınızı düşünüyor musunuz? Samimi cevap bekliyorum, hiç kimseden tık yok; zaten üç beş kişi. İktidar olacağınızı düşünüyor musunuz arkadaşlar?

ZİVER ÖZDEMİR (Batman) – Siz hayal kurun.

ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Devamla) – “Siz hayal kurun.” diyorsunuz, yeniden iktidar olacağınızı düşünüyorsunuz. Yeniden iktidar olacağınızı düşünüyorsanız, bakın, 2026’da Antalya Havaalanı’nın işletme sözleşmesi bitiyor, geçtiğimiz yıl yeniden bu sözleşmeyi ihale yoluyla aynı firmaya verdiniz; güya iktidar olacaksınız öbür dönem, öyle mi? Buna inanıyorsunuz. Ya da Esenboğa Havaalanı’nın işletme ihalesi 2025 yılında dolacak, siz geçtiğimiz ay yeniden yirmi beş yıllığına ihaleye çıktınız iki buçuk yıl önce. Niye bu telaşınız? Niye telaş içindesiniz? Madem iktidar olmayı düşünüyorsunuz, bir dahaki iktidarınızda zamanı ve süresi gelince aklıselim ve adaletli bir ihaleye çıksaydınız ya! Ne bu telaşınız? Hepimiz telaşınızı biliyoruz, gidiyorsunuz; iktidardan gidiyorsunuz, giderayak da bir telaş içerisinde sizden sonraki iktidarın yapması gereken ihaleyi bugünden alelacele yapıp parayı cebe doldurup har vurup harman savurma derdindesiniz. Vatandaş birkaç ay sonra size “Boşalt kardeşim bu koltukları, boşalt bu makamı; hadi güle güle, artık işgal etme, zarar veriyorsun.” diyecek ama siz bu arada bu makamı boşaltırken devlete ait ne var ne yoksa cebe dolduruyorsunuz. Makamda bulunan koltuğu, sandalyeyi, çiçeği, vazoyu alıp yandaşa verip buralara hatta bir çakmak çakıp gitmek derdindesiniz. İktidarın değişeceğini artık herkes görüyor. Bu yüzden kira sözleşmesi dolmuş kiracılarınızı da daha süresi dolmadan çağırıp yirmi beş yıl bu sözleşme süresini uzatıp aslında bir sonraki ev sahibinin tasarrufunda olması gereken paraları bugün, seçim öncesi keyfinizce harcamak dışında başka bir kaygınız yok.

Şimdi, Ulaştırma Bakanı “Niye Esenboğa Havaalanı için bu ihaleyi öne aldınız kardeşim?” dediğimizde demiş ki: “Esenboğa’nın kapasitesini arttırmaya ihtiyaç vardı, öne aldık.”

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Devamla) – Tamamlayacağım Başkanım.

BAŞKAN – Tamamlayın lütfen.

ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Devamla) – Diyorum ki… Hani “İhaleyi öne almak zorunda kaldık, kapasite artırımına ihtiyaç var.” diyor. Yalan, vallahi de billahi de yalan. Bakın, 2018’de 16 milyon yolcu uçmuş, 2019’da 13 milyon yolcu uçmuş, 2022’de 7 milyon yolcu uçmuş havaalanından ya. Gerçekten açıkça bir yalan.

Değerli AK PARTİ’li arkadaşlar, şunu ifade edeyim: Ağanız züğürt, vallahi de billahi de züğürt; bütün parayı bitirdi, Haraptar köyünü de satışa çıkardı. Buradan hem satışa çıkaranlara hem de satışta alanlara sesleniyorum: Yeni dönemde ağalık düzeniniz bitecek.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Bitecek!

ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Devamla) – Ve halktan aldığınızı tekrar halka vereceğiz. (CHP sıralarından alkışlar) Buradan uyarıyoruz, yarın ağlamayın, sızlanmayın, şimdiden buradan uyarıyoruz.

Genel Kurulu saygıyla selamlarım. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına söz talep eden Kars Milletvekili Sayın Ahmet Arslan.

Buyurun Sayın Arslan. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

AK PARTİ GRUBU ADINA AHMET ARSLAN (Kars) – Saygıdeğer Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım, ekranları başında bizleri izleyen değerli halkımız; hepinizi en derin saygılarımla selamlıyorum.

İYİ Parti Grubunun verdiği önerge üzerine AK PARTİ Grubu adına ben de birkaç şey söylemek isterim. Değerli arkadaşlar, öncelikle kapasite konusu konuşuldu “Peşkeş çekildi.” dendi “Niye erken ihale yapıyorsunuz?” dendi “Niye buna ihtiyaç vardı?” dendi. Şunu söylemek isterim ki bu tip planlamalar yapılırken havalimanı kapasitesi için beş yılı, on yılı, yirmi beş yılı, elli yılı planlarsınız. Yirmi sene önce Sabiha Gökçen için, İstanbul için, Antalya için, İzmir için nasıl ki bugünkü rakamları öngördük, büyük düşündük ve bunları yap-işlet-devret modeliyle hizmete sunduk; bugün aynı şeyi yapıyoruz, yine, on yıllık, yirmi yıllık, elli yıllık planlar yapıyoruz. Öyle olunca da on yılı, elli yılı karşılayacak planlamalar çerçevesinde kapasiteyi arttırmanız lazım. Bunu karşılayacak şekilde de planlama yapmanız lazım. Bunu sadece bugün mü yapıyoruz değerli arkadaşlar?

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) – Limanları da yaptınız.

AHMET ARSLAN (Devamla) – 2007’de ve 2009’da Antalya Havalimanı’nın kapasitesini artırarak üç sene sonra süresi biten ihaleyi de hesaba katarak ihaleler yaptık.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) – Sen önce Çorlu tren kazasındakilerin cevabını ver. Çorlu tren kazasında 26 kardeşimiz gitti.

AHMET ARSLAN (Devamla) – Aynı şeyi İzmir'de yaptık, aynı şeyi İstanbul'da yaptık.

Değerli arkadaşlar, dünyanın her yerinde üç sene sonra süresi bitecek bir yap-işlet-devret var ise, üç yıl boyunca da inşaat devam edecekse siz ihalesini yaparsınız ki yeni inşaat bitsin, bitmesiyle birlikte de işletmesi devam etsin. Yeni bir uygulama değildir, Türkiye'de bunun örnekleri çok, dünyada da bunun örnekleri çok. Peki, bunları yapmışız da ne olmuş arkadaşlar? Onları size söylemek isterim. Bunları yapınca, 26 havalimanı 57’ye çıkmış. Bunları yapınca, 2003’te 50 ülkede 60 noktaya uçuyor iken şimdi 126 ülkede 334 noktaya uçuyoruz.

Peki, bunları yapınca ne olmuş? Değerli arkadaşlar, yap-işlet-devret modeliyle yapıp işletme süresi bittikten sonra yeni yapıları da dâhil olmak üzere yaptığımız irtifak hakkı tesisi veya kiralamayla ilgili ülkemiz şu ana kadar 7,3 milyar dolar, Türk parasıyla 140 milyar…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen.

AHMET ARSLAN (Devamla) – Değerli arkadaşlar, burayı başa saracağım. Yap-işlet-devret modeliyle yaptığımız havalimanlarının işletme süresi bitip ihtiyaç olan yeni yapılaşmayı da içine koyup yaptığımız ihalelerden elde ettiğimiz irtifak hakkı ve gelir 7,3 milyar; bugünkü parayla 140 milyar Türk lirası ve yine, bu yaptığımız havalimanlarından kaynaklı olarak önümüzdeki süreçte daha 31 milyar dolar gelir elde edeceğiz, bu da kesinleşmiş; Türk parasıyla 590 milyar lira.

Hiç şüpheniz olmasın ki iktidar olmaya, insanımıza hizmet etmeye, ülkemizi büyütmeye, havacılık sektörünü de dünya çapında ilk sıralara oturtmaya devam edeceğiz; böylece, insanlarımıza hizmet edeceğiz ve gelir elde etmeye devam edeceğiz diyor, hepinizi en derin saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Ersoy...

IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)

37.- Adana Milletvekili Ayşe Sibel Ersoy’un, Adana’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 101’inci yıl dönümüne ilişkin açıklaması

AYŞE SİBEL ERSOY (Adana) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Paşa “Efendiler, bende bu vakayinin ilk hissiteşebbüsü bu memlekette, bu güzel Adana'da doğmuştur.” diyerek Kurtuluş Savaşı'nın ilk fikrî kıvılcımının atıldığını belirttiği güzel Adana’mızın düşman işgalinden kurtuluşunun 101’inci yıl dönümünü yürekten kutluyor, aziz hemşehrilerime ve milletimize en derin sevgi ve saygılarımı sunuyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere istiklal ve istikbal uğruna toprağa düşerek şehadete yürüyen şehitlerimizi rahmetle ve minnetle yâd ediyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Usta…

38.- Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın, Kars Milletvekili Ahmet Arslan’ın İYİ Parti grup önerisi üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

ERHAN USTA (Samsun) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, Sayın Ahmet Arslan'ın konuşması üzerine söz alma ihtiyacı hissettim.

Şimdi, Sayın Arslan dedi ki: “Bir planlama dâhilinde hareket ediliyor, süresinden önce bu ihaleyi yapmak durumundayız.” O zaman, kendisine şunu hatırlatmak isterim: 2005 yılında Atatürk Havalimanı'nın sözleşmesi yap-işlet-devretten bize devredilecekti. Dokuz ay kalaya kadar niye hiçbir ihale süreci başlatmadınız? Hatırlayın, o zaman Binali Yıldırım imzasıyla Devlet Planlama Teşkilatına, Yüksek Planlama Kuruluna bir karar gönderildi. “Dokuz ay kaldı, bundan sonra ihale imkânımız yok…” İhalesiz bir şekilde, 500 milyon dolara yirmi yıllığına aynı işletmecinin devam etmesi için bu devletin Ulaştırma Bakanlığı yazı yazdı Devlet Planlama Teşkilatına. Devlet Planlama Teşkilatının “İhalesiz olmaz, ihale yapacaksınız. Dokuz ay kaldıysa bu sizin kabahatiniz, niye önceden süreci başlatmadınız?” itirazından sonra ihale yapıldı. Sizin yirmi yıllığına 500 milyon dolara vermeye çalıştığınız yer, on beş yıllığına 2 milyar 925 milyon dolara gitti Ahmet Bey, bunu da hatırlatırım size. Madem öyle, planlama, hani, uzun soluklu bakıyorsunuz meseleye…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Usta.

ERHAN USTA (Samsun) – Sayın Başkan, bitiriyorum.

BAŞKAN – Tamamlayın, son sözünüzü alayım.

ERHAN USTA (Samsun) – Yani planlama işine bir şey demiyorum, hakikaten erken bakalım meseleye, ona bir şey demiyorum ama biraz tutarlı olmak lazım. Bu niye? Bu çok net, iktidardan gidiyoruz, iktidardan gitmeden önce birilerine bir şey verelim kaygısı. Limanlarda aynı şeyi görmedik mi? Ya, kırk iki yıl olan şeyle… Kırk yıl var, ya bu yıl içerisinde… 2020’de ve kırk yıllığına verilmişin süresini dahi uzattınız, en yakın olan limanın süresinin bitmesine altı yıl varken şimdiden süre uzatıyorsunuz. Bunları planlamayla filan açıklamayın bize. Yani bir gün önce yüzde 25 zam verip ertesi gün yüzde 30’a çıkartan bir Hükûmetsiniz siz ya. Planlama, sizin planlamanız bu kadar, perspektifiniz bir gün bile değil sizin.

Teşekkür ederim.

V.- ÖNERİLER (Devam)

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)

1.- İYİ Parti Grubunun, İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu ve 20 milletvekili tarafından, Antalya ve Esenboğa Havalimanlarının ihalelerinin öne çekilmesinin nedenlerinin araştırılarak bu ihalelerin kamu zararına neden olup olmadığının tespit edilmesi amacıyla 28/12/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin Genel Kurulun 5 Ocak 2023 Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)

BAŞKAN – İYİ Partinin grup…

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) – Başkanım, oylamadan önce karar yeter sayısı…

BAŞKAN – İYİ Parti grup önerisini oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısını arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı yoktur.

Birleşime iki dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 16.23

ÜÇÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 16.25

BAŞKAN: Başkan Vekili Haydar AKAR

KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Rümeysa KADAK (İstanbul)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 46’ncı Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.

İYİ Parti grup önerisinin oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi öneriyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.

Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı yoktur.

Birleşime iki dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 16.26

DÖRDÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 16.27

BAŞKAN: Başkan Vekili Haydar AKAR

KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Rümeysa KADAK (İstanbul)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 46’ncı Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.

İYİ Parti grup önerisinin 2’nci oylamasında da karar yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi öneriyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.

Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

Yapılan 3’üncü oylamada da karar yeter sayısı bulanamadığından, alınan karar gereğince kanun teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla görüşmek için 10 Ocak 2023 Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.

Kapanma Saati: 16.28